PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Allah niye peygamberler gonderdi?


soro
20-05-2006, 20:31
irdelenecek.

soro
20-05-2006, 21:15
Kainati yaratan Allahin bundaki sebep ve hikmetleri bildirmemesi dusunulemez.
Bu konuda sozler:62 soyle bahsedilmis:
"Evet şöyle müzeyyen bir kâinatın, öyle mukaddes bir Sâniine böyle bir Resul-i Ekrem, ışık şemse lüzumu derecesinde elzemdir. Çünki nasıl Güneş, ziya vermeksizin mümkün değildir. Öyle de uluhiyet de, peygamberleri göndermekle kendini göstermeksizin mümkün değildir.
Hem hiç mümkün olur mu ki, nihayet kemalde olan bir cemal; gösterici ve tarif edici bir vasıta ile kendini göstermek istemesin?
Hem mümkün olur mu ki; gayet cemalde bir kemal-i san’at, onun üzerine enzar-ı dikkati celbeden bir dellâl vasıtasıyla teşhir istemesin?
Hem hiç mümkün olur mu ki; bir rububiyet-i âmmenin saltanat-ı külliyesi, kesret ve cüz’iyat tabakatında vahdaniyet ve samedaniyetini, zülcenaheyn bir meb’us vasıtasıyla ilânını istemesin! Yani o zât, ubudiyet-i külliye cihetiyle kesret tabakatının dergâh-ı İlahiye elçisi olduğu gibi, kurbiyet ve risalet cihetiyle dergâh-ı İlahînin kesret tabakatına memurudur.
Hem hiç mümkün olur mu ki; nihayet derecede bir hüsn-ü zâtî sahibi, cemalinin mehasinini ve hüsnünün letaifini âyinelerde görmek ve göstermek istemesin! Yani bir habib resul vasıtasıyla ki; hem habibdir, ubudiyetiyle kendini ona sevdirir, âyinedarlık eder. Hem resuldür; onu mahlukatına sevdirir, cemal-i esmasını gösterir.
Hem hiç mümkün olur mu ki; acib mu’cizelerle, garib ve kıymettar şeylerle dolu hazineler sahibi, sarraf bir tarif edici ve vassaf bir teşhir edici vasıtasıyla enzar-ı halka arz ve başlarında izhar etmekle, gizli kemalâtını beyan etmek irade etmesin ve istemesin?

S:62
Hem mümkün olur mu ki; bu kâinatı bütün esmasının kemalâtını ifade eden masnuatla tezyin ederek seyir için garib ve ince san’atlarla süslenilmiş bir saraya benzetsin de, rehber bir muallim tayin etmesin?
Hem hiç mümkün olur mu ki; bu kâinatın sahibi, şu kâinatın tahavvülatındaki maksad ve gaye ne olacağını, müş’ir-i tılsım-ı muğlakını, hem mevcudatın “Nereden? Nereye? Necisin?” üç sual-i müşkilin muammasını bir elçi vasıtasıyla açtırmasın!
Hem hiç mümkün olur mu ki; bu güzel masnuat ile kendini zîşuura tanıttıran ve kıymetli nimetler ile kendini sevdiren Sâni’-i Zülcelal; onun mukabilinde zîşuurdan marziyatı ve arzuları ne olduğunu bir elçi vasıtasıyla bildirmesin!
Hem hiç mümkün olur mu ki; nev-i insanı, şuurca kesrete mübtela, istidadca ubudiyet-i külliyeye müheyya suretinde yaratıp, muallim bir rehber vasıtasıyla onları kesretten vahdete yüzlerini çevirmek istemesin!
Daha bunlar gibi çok vezaif-i nübüvvet var ki, herbiri bir bürhan-ı kat’îdir ki: Uluhiyet, risaletsiz olamaz..."

meas_0
20-05-2006, 21:26
bunu okumadan önce ne tür bir decoder almamız gerek onuda yazarsan sevinirim!

20-05-2006, 21:27
sorogren okumak bayaıı sıkıyo . Daha okunup anlanabilecek dilden yazsan yada alıntılarını biraz sadeleştirip versen...

20-05-2006, 21:41
Yukarıdaki laga luga diyor ki:

Eh bu kadar uğraşıp kainatı yarattıktan sonra (hamuru top top uzaya fırlatmaca) bir de kılavuz/elçi/öğretmen göndermesek olmazdı diyor.

Peki Sorogren kardeşim hamuru yapmış, uzaya fırlatmış, yaratmış etmiş de çok gerekli gördüğü elçiyi göndermek için neden milyonlarca yıl beklemiş acaba? Senin elçinin hezeyanı olmasın bu yazılanlar.

soro
20-05-2006, 21:59
kiymetnadir cocuk,
yasitlarinin yazdiklari topiclere yaz bi zahmet.
bensenin hicbir topicine yazmadim.sen de benimkilere yazma.aramizda ciddiyet farki var.

soro
20-05-2006, 22:26
jayjayim senin okuyupta imtihan oldugun tip kitaplarini simdi ben mesela makine muhendisliginde alleme de olsam anliyamam. bu konuda bilgi edinmek istiyorsam anlamaya calismak benim vazifemdir.
senin insani anlatan kitaplarin gunluk dilden o kadar uzak ozel kelimeler icerirken,Alemleri Yaratani anlatan kitaplarin da o derece ozel bir dili olabilir.
sen bu dersin dili turkce degil,ben vizeye girmeycem diyebilirmisin.

bizim kitaplarda okudukca ve kelimeleri ogrendikce acilir.
bu da kucuk bir imtihandir.seytan okuma,zor der.hidayet kaynagindan uzak durmani ister.
kimileri seytani dinler kimileri sansini dener.
sen takildigin cumle veya tabir varsa ilet ben bilirsem soylerim.

20-05-2006, 22:41
:)
sağolasın düşünmen yeter sorogren abi. Biraz okuyayım başlıklar bayaı ilgi çekici, ihtiyaç vardı.

bu arada barıştık demi ? :)

kaTRe
20-05-2006, 22:54
aciz, kendini bilmez, kendini mükemmel sanan serseriler için gönderdi.ama kendisini bilen bi insan zaten kötülük yapmaz.çünkü kendini bilir.kendinden başkalarına da saygılıdır.duyarlıdır.müslümanlar gibi tecavüz etmez :lol:

soro
20-05-2006, 23:05
estagfirullah abim ben sana hic kusmedim ki.
bu kusme meseleleri muhatabin gayri ciddiliginden kaynaklanir.sen tam bir beyefendisin.
kusersem zaten isi kisisellestirmis olurum.bu da bize ters.ben bu yazilarin sahsi menfaat veya aferin *gibi *karlari icin yazmadigim gibi,kizmak kusmek gibi zararlarini da uzerime alinmam.

evet ilk cumlemiz sanirim;"Evet şöyle müzeyyen bir kâinatın, öyle mukaddes bir Sâniine böyle bir Resul-i Ekrem, ışık şemse lüzumu derecesinde elzemdir. Çünki nasıl Güneş, ziya vermeksizin mümkün değildir. Öyle de uluhiyet de, peygamberleri göndermekle kendini göstermeksizin mümkün değildir."

kainati boyle ziynetlerle susleyen,yani milyarlarca parlak yildizlar,rengarenk (nasa sitesinde var) sistemler,kuyruklu yildizlar sanki birer ziynet gibi guzellik katiyor kainata,onlari seyretmek bile,sadece aya bakmak bile insana bazen zevk verir.bunlar bizim fitratimizda Allahin yarattigi guzellik ve ziynetlilik tanimina tam uygun yaratilmis.Yani o guzellikleri kim yaratti ise bizdeki tam mutabik guzellik takdir etme duygusunu da O yaratmistir.tek elden cikmis gibi.kiliti ve anahtari ayni fabrika yapmis gibi.Yildizlari yaratan baska bizi yaratan baska olsaydi belki onlardaki guzellikleri algilama yatenegimiz de olmazdi.hatta baska baska yaraticilar diger yaraticininkilerini bize sevdirmezdi belki de.neyse .
orada yildizi burada bizi birbiriyle bagli yaratan Allah ,elbetteki bu guzellikleri nicin masraf ettigini
ne demek istedigini bize bildirmek de ister.zaten aksinin geregi de yok.bizi akilli yarattigina gore bu akildan bir beklenti var.o da muhatap kabul etmektir.Dolayisiyla insanin yaratilisinin hikmetleri geregi Allah kendini bize tanitmak ve yaptiklarini ve hikmetlerini anlatmak icin peygamberler gondermistir.
diyor ilk paragrafimiz.

21-05-2006, 07:22
kiymetnadir cocuk,
yasitlarinin yazdiklari topiclere yaz bi zahmet.
bensenin hicbir topicine yazmadim.sen de benimkilere yazma.aramizda ciddiyet farki var.

Aramızda ciddiyet farkı olduğu doğrudur da senin söylemek istediğin üslup farklılığı herhalde. *Ben insanı, yaşamı, doğayı, bilimi ve teknolojiyi ciddiye alırım, senin bu siteye yazdıkların, ancak üslubumdaki mizahı çıkarır ortaya. Mizah da senin sandığının aksine ciddi iştir ha!

'Çocuk' lafına gelince, büyük mahdum geçen yıl audio-engineering'i bitirdi, küçüğü de *Software Engineering'inin 3. senesinde. İnternet cafe lafına gelince, işimiz olmaz evden uzakta tatilde olmadığımız sürece. Evde 24 saat DSL'e bağlı 6 makinalık bir network çalışıyor haldır haldır. *

Yaratıcılığın gücüne inanırım ben, yaratanın değil. Oturup Saidi Kürdi'den Bedi üz Bilmemkimden copy/paste yazı asacağına, o okuduklarından ne anladığını anlat, seni, hayatını, felsefeni, çoluğunu çocuğunu nasıl etkilediğini anlat da, oradan ne özümsediğini bilelim. Başkalarının yazdıklarınla gelme, kendi malların olsun tezgahta, onları görelim hele.

'Benim topiclerimin altına yazma' deme bana. Senin topiclerinin altına yazarken çok eğleniyorum, beni bundan mahrum etme. Hatta sen de ben de başlıklarımın altına yaz ne olur. Hani İSLAM NEDİR konusuna 6 tane yazı astım ya, onların altına değerli fikirlerini yazmanı bekliyorum senden. Hassaten yani.

Mantı hamuru hazır, dinlenmeye bıraktım. Gel beraber tortop edelim sallayalım uzaya. Belki başka galaxiler falan oluşur da bi faydamız olur be şu fani dünyada insana, uzaylıya falan.

KB88
30-05-2006, 12:49
Bana göre toplum arasında yalavaç(peygamber) diye sanlanan kimseler istisnalar haricinde Tanrı'yı akıllarıyla bulmaya çalışan ve çağının gereklerine göre toplumsal yasalar koyan ve kavminin geleneklerine göre tapınım şekilleri belirleyip bir inanış dizgesi yaratandüşünürlerdir.Genelde kendi kavimlerine göre sistemler kurdukları için ortaya çıkardıkları din şöyle böyle milliyetçi olur.Örneğin ne kadar evrensel olduğu palavrası atılırsa atılsın Muhammed'in kurduğu sistemin Arapların uluslaşmasında çok önemli bir rol oynadığı su götürmez.Zamanı gelince ayrıntısına gireceğim.

Saygılar...

K.C.
05-06-2006, 09:17
O yazılardan benim anladığım, herşeye kadir, sonsuz ilim sahibi, tüm noksan sıfatlardan münezzeh olan Yaradan kendi mükemmelliğini insanlara göstermek için onlardan birine bunu bildirme ihtiyacı duyuyor. Kendisi tüm insanların gönlüne bunu yerleştirmeye muktedirken bu iktidarını kullanmayı değil de birini seçerek onun bildirmesini istiyor. Seçtiği kişi diğer insanlardan daha kamil bir kişi olmalı ve davranışlarıyla da örnek olmalı ki insanlar inanabilsinler.
Said üstat demiş ki: "Öyle de uluhiyet de, peygamberleri göndermekle kendini göstermeksizin mümkün değildir." nasıl da sınırlamış Allah'ın büyüklüğünü. Niye mümkün değil? Allah ol derse olmaz mı? Hem tüm noksan sıfatlardan münezzeh bir Allah'a inanacaksın hem de onun zatı için bir şeyi yapmanın mümkün olmadığını söyleyeceksin.
"Hem mümkün olur mu ki; gayet cemalde bir kemal-i san’at, onun üzerine enzar-ı dikkati celbeden bir dellâl vasıtasıyla teşhir istemesin?" işte benzer bir cümle de bu. Allah her insana bunu bildirmekten acizmiş gibi illa bir aracıya ihtiyaç duymuş. Aksi mümkün değil.(?)

"Hem hiç mümkün olur mu ki; acib mu’cizelerle, garib ve kıymettar şeylerle dolu hazineler sahibi, sarraf bir tarif edici ve vassaf bir teşhir edici vasıtasıyla enzar-ı halka arz ve başlarında izhar etmekle, gizli kemalâtını beyan etmek irade etmesin ve istemesin?"
tarif ettiği Zat insan gibi düşünüyor, insanın acziyetine sahip sanki... Said Allah'ı ne kadar yüce bir Zat olarak tanıtmaya çalışırsa çalışsın, tanıttığı (kafasında oluşmuş) Allah insanın tüm noksan sıfatlarını haiz.

soro
05-06-2006, 09:45
saçmalamışsın yine.yakıştıramadım sana,pante.
kur´an gibi risaleleride anlamıyorsun.Risalelerin bin yerinde zaten dinin de temeli olan Allahın sonsuz kudreti ilmi vs bahsedilmişken,bu paragrafı onlar yokmuş gibi alıntılaman psikolojin konusunda beni endişelendirdi.okuduğumuz kitapları birbütün olarak değerlendirmeliyiz ve de birbirine zahiren zıt gibi görünen yerler de demek ki,mecazidir veya birşey anlatmak istiyordur.biraz anlama gayreti gerektirir.


Öyle de uluhiyet de, peygamberleri göndermekle kendini göstermeksizin mümkün değildir.


uluhiyet ne demek.bunu anlayınca o cümle de anlaşılır.




Allah her insana bunu bildirmekten acizmiş gibi illa bir aracıya ihtiyaç duymuş. Aksi mümkün değil.(?)


Allaha sen inanıyorsun o zaman peygamberi koy kenara Allah insanlarla nasıl iletişim kuruyor.yani senin de inandığın Allah.
kuran elma agacı gibi bir agactan yani kuran agacından çıkarılsaydı,insanlar için ne derece örnek olurdu,yaşayan bir numunesiolmadıktan sonra.aha elma agaçtan çıkıyor.ne anlıyorsun ondançBen gerçi elmayı kitap gibi okuyorum.Allahı onda bulabiliyorum.ya sen.

yazıların aynı yıkmak için herşey mübah mantığında olduğu için aynı cevaplarım onlara da geçerlidir.

K.C.
05-06-2006, 10:02
uluhiyet ne demek gerçekten merak ettim. Bana anlayacağım Türkçe'yle anlatırsanız sevinirim.

Yani bu uluhiyet Allah'ın yarattığı her kuluna bildiremeyeceği gönlüne koyamayacağı, illa ki aracı kullanmasını gerektirecek kadar güç bir şey mi, bunu mu demek istiyorsunuz?

Kitapları bir bütün olarak okurum, merak etmeyin. Ama bir bütün olarak okurken at gözlüğü takmayı reddettiğim için çelişkileri de görürüm.
Hem Allah'a o kadar üstün sıfatlar yüklüyorsunuz hem de peygambersiz yapamazdı, bildiremezdi diyorsunuz? siz kendi çelişkinizi bile görmekten acizsiniz, değil ki Said'in çelişkilerini görmek.
İnanç tam olarak böyle bir şey aslında. Yengem 'İbn-i Sina aklı sayesinde sapıttı, dikkat et sen de sapıtma' demişti. Allah da 'ne kadar az aklediyorsunuz' diyor. Akletmek sapıtmaksa allah niye akletmemizi istiyor?
'andolsun ki biz isteseydik hepinizi bir tek ümmet yapar, doğru yola iletirdik. Ama cehennemi insanlar ve cinlerle dolduracağım diye bizden söz çıkmıştır." (mealen ayettir)

soro
06-06-2006, 23:44
uluhiyetle ilgili paragraflar hocalik trainingi olan anlar digerleri zaten okumaz.zordur.

"İşte faaliyet hakikatı içinde tezahür eden Rububiyet hakikatı; ilim ve hikmetle halk ve icad ve sun’ ve ibda’, nizam ve mizan ile takdir ve tasvir ve tedbir ve tedvir, kasd ve irade ile tahvil ve tebdil ve tenzil ve tekmil, şefkat ve rahmetle it’am ve in’am ve ikram ve ihsan gibi şuunatıyla ve tasarrufatıyla ken¬dini gösterir ve tanıttırır. Ve tezahür-ü Rububiyet hakikatı içinde bedahetle his¬sedilen ve bulunan Uluhiyetin tebarüz hakikatı dahi; Esma-i Hüsnanın rahimane ve kerimane cilveleriyle ve “Yedi Sıfat-ı Sübutiye” olan Hayat, İlim, Kudret, İrade, Sem’, Basar ve Kelam sıfatlarının celalli ve cemalli tecellileriyle kendini tanıttırır, bildirir.(*)
Evet, nasılki kelâm sıfatı, vahiyler ve ilhamlar ile Zat-ı Akdes’i tanıttırır, öyle de; kudret sıfatı dahi, mücessem kelimeleri hükmünde olan san’atlı eserle¬riyle o Zat-ı Akdes’i bildirir ve kâinatı baştan başa bir Fürkan-ı Cismanî mahi¬yetinde gösterip, bir Kadir-i Zülcelal’i tavsif ve tarif eder. Ve ilim sıfatı dahi; hikmetli, intizamlı, mizanlı olan bütün masnuat miktarınca ve ilim ile idare ve tedbir ve tezyin ve temyiz edilen bütün mahlukat adedince, mevsufları olan birtek Zat-ı Akdes’i bildirir. Ve hayat sıfatı ise; kudreti bildiren bütün eserler ve ilmin vücudunu bildiren bütün intizamlı ve hikmetli ve mizanlı ve zinetli suret¬ler, haller ve sair sıfatları bildiren bütün deliller, sıfat-ı hayatın delilleriyle bera¬ber, hayat sıfatının tahakkukuna delâlet ettikleri gibi; hayat dahi, bütün o delille¬riyle, ayineleri olan bütün zihayatları şahid göstererek Zat-ı Hayy-ı Kayyum’u bildirir. Ve kâinatı, serbeser her vakit taze taze ve ayrı ayrı cilveleri ve nakışları göstermek için, daima değişen ve tazelenen ve hadsiz ayinelerden terekküb eden bir ayine-i ekber suretine çevirir. Ve bu kıyasla görmek ve işitmek, ihtiyar et¬mek ve konuşmak sıfatları dahi; herbiri birer kâinat kadar Zat-ı Akdes’i bildirir, tanıttırır.
Hem o sıfatlar, Zat-ı Zülcelal’in vücuduna delâlet ettikleri gibi, hayatın vü¬cuduna ve tahakkukuna ve o Zatın hayatdar ve diri olduğuna dahi bedahetle de¬lâlet ederler. Çünki: Bilmek hayatın alâmeti, işitmek dirilik emaresi, görmek di¬rilere mahsus, irade hayat ile olabilir, ihtiyarî iktidar zihayatlarda bulunur, te¬kellüm ise bilen dirilerin işidir.
İşte, bu noktalardan anlaşılır ki; hayat sıfatının yedi defa kâinat kadar delil¬leri ve kendi vücudunu ve mevsufun vücudunu bildiren bürhanları vardır ki, bütün sıfatların esası ve menbaı ve ism-i azamın masdarı ve medarı olmuştur.» (Ş.144-147)


Halbuki Cenab-ı Hak tarafından insanlara verilen benlik ve hürriyet, uluhiyet sıfatlarını fehmetmek üzere bir vahid-i kıyasî vazifesini görüyor. Maalesef su-i ihtiyar ile hâkimiyet ve istiklaliyete âlet ederek tam bir firavun olur.» (M.N.67)



2453- Evet bu “saray-ı âlemi, kendi kemalat ve cemal-i manevîsini görmek ve göstermek için bir meşher hükmünde açan Celil-i Zülcemal, Cemil-i Zülcelal, Sani-i Zülkemal’in hikmeti iktiza ediyor ki: Şu âlem-i arzdaki zişuurlara nisbeten abes ve faidesiz olmamak için, o sarayın âyetlerinin manasını birisine bildirsin. O saraydaki acaibin menba’larını ve netaicinin mahzenleri olan avalim-i ulviyede birisini gezdirsin. Ve bütün onların fevkine çıkarsın ve kurb-u huzuruna müşerref etsin ve âhiret âlemlerinde gezdirsin, umum ibadına bir muallim ve saltanat-ı rububiyetine bir dellal ve Marziyat-ı İlahiyesine bir mübelliğ ve saray-ı âlemindeki âyât-ı tekviniyesine bir müfessir gibi çok vazifeler ile tavzif etsin. Mu’cizat nişanlarıyla imtiyazını göstersin. Kur’an gibi bir ferman ile o şahsı, Zat-ı Zülcelal’in has ve sâdık bir tercümanı olduğunu bildirsin.” (S.574)
2454- “Hâkim-i Arz ve Semavat, emr-i Kün Feyekün’e malik Âmir-i Mutlak olan Sultan-ı Ezelî ve Ebedî, tabakat-ı mahlukatında cereyan eden ve kemal-i itaat ve intizam ile imtisal olunan evamir ve kumandanlığının şuunatı ve zerrattan seyyarata ve sinekten semavata kadar olan tabakat-ı mahlukat ve tavaif-i mevcudatta küçük-büyük cüz’î-küllî tabakatı ve taifeleri ayrı ayrı, fakat birbirine bakar bir tarzda birer daire-i rububiyet, birer tabaka-i hâkimiyet görünüyor.
Şimdi bütün kâinattaki makasıd-ı ulya ve netaic-i uzmayı anlıyacak ve bütün tabakatın ayrı ayrı vezaif-i ubudiyetlerini görmekle, Zat-ı Kibriya’nın saltanat-ı rububiyetini, haşmet-i hâkimiyetini müşahede ederek, o zatın marziyatı ne olduğunu anlamak ve onun saltanatına dellal olmak için, alâ-külli-hal, o tabakat ve dairelere bir seyr ü sülûk olacaktır. Ta daire-i azamiyesinin ünvanı olan Arş-ı Azam’ına girecek, ta Kab-ı Kavseyn’e yani imkân ve vücub ortasında Kab-ı Kavseyn ile işaret olunan makama girecek ve Zat-ı Celil-i Zülcemal ile görüşecektir ki: Şu seyr ü sülûk ise, Mi’racın hakikatıdır. Herbir insan, aklıyla hayal sür’atinde seyeranı, herbir veli kalbiyle berk sür’atinde cevelanı ve cism-i nuranî olan herbir melek ruh sür’atinde Arş’tan Ferş’e Ferş’ten Arş’a deveranı, ehl-i Cennet’in insanları Burak sür’atinde haşirden beşyüz sene fazla mesafeden Cennet’e çıkmaları olduğu gibi; nur ve nur kabiliyetinde ve evliya kalblerinden daha latif ve emvatın ruhlarından ve melaike cisimlerinden daha hafif ve cesed-i necmî ve beden-i misalîden daha zarif olan Ruh-u Muhammediye’nin (A.S.M.) hadsiz vezaifine medar ve cihazatının mahzeni olan Cism-i Muhammedî (A.S.M.) elbette onun ruh-u âlîsiyle Arş’a kadar beraber gidecektir.” (S.565)
2455- “Elhasıl: Madem şu azîm kâinatı mezkûr maksatlar gibi ço azîm makasıd ve çok büyük gayeler için şu surette teşkil, tertib ve tezyin etmiştir. Hem madem şu mevcudat içinde şu umumi rububiyeti bütün dekaikı ile, şu azîm saltanat-ı uluhiyeti bütün hakaikı ile görecek insan nev’i vardır. Elbette o Hâkim-i Mutlak, o insan ile konuşacaktır, makasıdını bildirecektir. Madem her insan cüz’iyetten ve süfliyetten tecerrüd edip, en yüksek bir makam-ı küllîye çıkamıyor, o hâkimin küllî hitabına bizzat muhatab olamıyor. Elbette o insanlar içinde bazı efrad-ı mahsusa, o vazife ile muvazzaf olacaklar; ta iki cihetle münasebeti bulunsun. Hem insan olmalı, ta insanlara muallim olsun. Hem ruhen gayet ulvi olmalı ki; ta doğrudan doğruya hitaba mazhar olsun. Şimdi madem şu insanlar içinde, şu kâinat Saniinin makasıdını en mükemmel tarzda dellallık eden Muhammed Aleyhissalatü Vesselâm’dır. Elbette bütün efrad-ı insaniye içinde öyle bir manevi seyr ü sülûkü olacaktırki; cismanî âlemde seyr ü seyahat suretinde bir Mi’racı olacaktır. Yetmişbin perde tabir olunan berzah-ı sema ve tecelli-i sıfat ve ef’al ve tabakat-ı mevcudatın arkasına kadar kat’-ı meratib edecektir. İşte Mi’rac budur.'

kardıyal
01-07-2006, 23:53
peygamberlerimiz bze *yol göstermek ve bizim göremediklerimizi ve anlamadıklarımızı anlatmak için gönderildiğinden şüphem yoktur

02-07-2006, 00:53
Değerli kardiyal kardeşim,

peygamberlerimiz bze *yol göstermek ve bizim göremediklerimizi ve anlamadıklarımızı anlatmak için gönderildiğinden şüphem yoktur

demişsin. Allah bize yol göstermeye, bizim göremediklerimizi görmemizi sağlamaya, anlamadıklarımızı anlamamızı sağlamaya muktedir değil miydi de peygamber yollamak zorunda kaldı?

Allah beynimize, kalbimize hükmedemiyor mu?

vartor
02-07-2006, 01:41
Allah o isleri eskiden yapiyordu. Ademle direk konusuyor, insanlara kizip tas kestiriyor, toplu halde tufan yaratip hepsini yok ediyordu; artik yaslandi, emekliye ayrildi, ayak islerine peygamberlerini kullaniyor, anlasana kardesim Mamuli.

necdeathx
02-07-2006, 03:39
''Evlatlarınızın.
* * * * * * * *Hatta öğrenicilerinizin,
* * * * * * * *Eğitiminde
* * * * * * * *İyi düşünün.
* * * * * * * *Onların,
* * * * * * * *S i z i n *y a ş a d ı ğ ı n ı z *d e v i r l e r d e n
* * * * * * * *B a ş k a *d e v i r l e r *i ç i n *y a r a t ı l d ı k l a r ı n ı *b i l i n i z.
* * * * * * * *Ve
* * * * * * * *Bunu,
* * * * * * * *Bir an bile
* * * * * * * *Hatırdan Çıkarmayınız.''
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * Hz.Ali 1400 yıl önce

* * * * * Sevgili sorogren
* * Hz Ali'ninde dediği gibi bizler başka devirler için yaratılmış insanlarız dolayısıyla kullandığın dil Ulemadan olmadığımız için bizlere bir şey anlatamıyor.biraz daha güncel yazarsan seviniriz.Yok eğer ben alim ve fıkh erbabı için yazıyorum diyorsan onlarında buna ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. * * * *
* * * * * * * * * * * * * * * * * sevgilerimle

soro
02-07-2006, 05:52
mamuli,
"Allah bize yol göstermeye, bizim göremediklerimizi görmemizi sağlamaya, anlamadıklarımızı anlamamızı sağlamaya muktedir değil miydi de peygamber yollamak zorunda kaldı?

Allah beynimize, kalbimize hükmedemiyor mu?"


Allah istese beynimize kalbimize hukmeder,zaten hukmediyor.Beynimizin faliyetlerinin ne kadarini irademiz farkinda olarak biz yapiyoruz ki,veya kalbimizin her saniye atmasi icin bir su tulumbasi gibi bir tulumbadan kan pompalamak zorunda olsa idik bu isi *her\saniye ne kadar zor yapardik ve hayat cekilmez olurdu.cok sukur bunlar iradeniz devreye girmeden yapiliyor.ben kendimden bilirim,seker ve tansiyonum var.saglikli insan farkinda degildir ama,o seker ve tuz dengesini tutturmak icin neler cekiyorum bir bana sor.yemen icmen hep hesapli ilc alman hep zamanli ve milimetrik ayarli olacak.azcik tuzu kacirsan tansiyon cikiyor bas agrisi yapiyor,azcik ekmegi fazla yesen seker artiyor komaya giriyorsun,hic yemesen seker dusuyor yine komaya giriyorsun.bunlarin ne muhtesem bir nizam altinda vucutta calistigini hasta olduktan sonra anladim.saglikli iken bunlar hep biz farkinda olmadan vucut makinesinde Allahin koydugu nizam ile calisiyordu.neyse.
Amma irademizin devreye girmesi gereken islerde Allah tercih hakkini bizlere vermistir.yani bizler mudahale edebilecegimiz olaylarda tercih etme noktasinda huruz.imani meseleler de insanin iradesine tabidir.zira sonucunda bir ceza veya mukafat mevzubahis olan bir imtihanin iradesiz direk Allahin yonlendirmesiyle piyonlasmis insanlarca uygulanmasi sozkonusu olamaz.adalete ve rahmete zittir.zaten oyle olsa yarimizi cennete diger yarimizi da direk cehenneme atar,bu kadar dunya imis uzaymis,gece gunduz yaz kis gunes ay vs masrafa gerek olmazdi.
irademiz iman hususunda serbest oldugu icin Allahin bizlerden beklentilerinin hem *uygulanabilir oldugunun gosterilmesi ve hem insanlara ogretici olabilmesi icin birer insan olan peygamberler tarafindan teblig edilmeye ihtiyaci vardir.
bu insan peygamberler olmadan daha baska sekilde de allah bize muhatap olabilirdi amma teklif ettigi seyin bir uygulama el kitabi olmamis olurdu.ve herkes bir numunemiz olmadigi icin farkli anlayislarda da olabilirdi.simdi dinin emirleri bir insan peygamberden zuhur etmeyince demek ki bir sekilde birden cok veya insanlar adedince *teblig mekanizmasina ihtiyac olurdu.mesela ya gokten yagmur gibi ayetler yagar yaz aylarinda veya yerden patates gibi auet cikar topraktan
ama herkesin elindeki ayni da olsa herkesin anlamasi fartkli olurdu heralde.bilemiyorum fazlasini.



vartor,
kendi yasin kemale erdigi icin kendine kiyaslamissin olayi.




necdet"Sevgili sorogren
* *Hz Ali'ninde dediği gibi bizler başka devirler için yaratılmış insanlarız dolayısıyla kullandığın dil Ulemadan olmadığımız için bizlere bir şey anlatamıyor.biraz daha güncel yazarsan seviniriz.Yok eğer ben alim ve fıkh erbabı için yazıyorum diyorsan onlarında buna ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. * * * *
* * * * * * * * * * * * * * * * *sevgilerimle"

daha guncel yazmaya gayret gosteririm amma daha once de soyledim;kendimden sudur etmeyenleri sahiplenemiyorum yani hirsizlayamiyorum,onlari orjinal haliyle aliyorum.o knularda benim kendimden katacak birseyim olamiyor zaten.ben de ulema degilim.kendimden sudur edenler zaten belli olur dilim seninkinden farksiz.
o alintilarim da dedigim gibi zaten ilgilenen yavas okuyarak anliyor.ilgilenmeyene de ne yapsan bos.
yalniz hem ulema degilim demissin,hem de ulema adina bu yazdiklarima ihtiyaclari olmadigini yazmissin.birak da bunu ulemalar soylesin.hem Hz.Aliyi bu kadar mevzu eden biri bu yazdiklarini anlamiyorum derse Hz Ali ona kizar ,bak soyleyim sana.Hz Ali bu eserlerle ilgili cunku.

necdeathx
02-07-2006, 15:43
Hz.Aliyi bu kadar mevzu eden biri bu yazdiklarini anlamiyorum derse Hz Ali ona kizar ,bak soyleyim sana.Hz Ali bu eserlerle ilgili cunku.

* * * * * * * * * *

* * * * * * * * * * * Hz ali'nin kızacağını sanmam farklı zamanlar için yaratıldığımızın bilincindeydi ve hz.bu gün yaşasaydı ilmini günlük dili kullanarak ortaya koyardı.anlaşılmayacak bir dille birşeyler anlatmaya çalışmazdı,çünkü bilirdiki yoksa çabası boşa gider kimseya birşey anlatamazdı.

02-07-2006, 15:58
Sevgili sor öğren,
Geçmiş olsun diyorum. Yiyeceğine dikkat etmen gerekiyor artık. Benim anne babam da şeker ve tansiyondan muzdarip. Sanırım ben de öyle olacağım. Genetik önemli bu işlerde ne de olsa...

Sonuçta allah yapısı değiliz. Öyle olsaydık, hiç hasta olmazdık di mi?

Peygamber konusundaki açıklamaların biraz çelişkili ama yorum yapıp seni üzmeyeyim diyorum.
Sana şöyle güzel rahat huzurlu bir pazar diliyorum...

Bol sebzeli, sağlıklı günler dilerim...

soro
02-07-2006, 19:07
mamuli cok dusuncelisin sagol,
Allah yapisi oldugumuz icin hasta oluyoruz.yani Allah oyle yaratmis,bu kainatta iyiler ve kotuler her bazda karisik yaratilmistir.melek ve seytandan tut vucudumuzdaki faydali zerrelerden zararli zerrelere dek.ve iyi kotu mucadelesi her bazda devam eder kiyamete kadar.gerek semavatta melek seytan arasinda gerek kalbimizde seytanin vesvesesi ile melegin ilhami ve gerek vucudumuzda hastaliklar ile sagligimiz arasinda .

hastaliksiz saglik (ki kiymeti ve ne demek oldugu ancak dunyada hastalik cekmekle anlasilir)ancak cennette mevcuttur.bu dunyanin yartilis hikmetine ise hastaliklarin varolmasi ve onlara karsi savasim ve ilerleme calismalari uygundur.

vartor
02-07-2006, 21:39
Sevgili sorogren ,
Hem allahin vucudunu oyle yarattigina inaniyorsun, hem de tiptan yararlanarak ona donmege direnc gosteriyorsun. Biraz kaba oldu fakat, sizin gibi inancli sahislarin, neden bu dunyada daha fazla kalabilmek icin caba sarfettiklerini de bir turlu anlayamiyorum. Acaba survival refleksi ,butun fikirlere baskin mi cikiyor dersin?
* Kendine iyi bak, diyabetik ve yuksek tansiyonlu bir suru insan (bende de seker ve kolesterol yuksek)ilimin sayesinde normal hayatlarini surdurebiliyor.
*Saglicakla kalmaniz dilegiyle.

soro
02-07-2006, 22:12
vartor,
tiptan yararlanmak da Allahin emanetini muhafaza icin gerekli ise tabii ki olacaktir.intihar etmek de buyuk gunahlardan sayilmistir.imkani olup da tiptan yararlanmamak intihar gibi olur.
amma tip dedigimiz de zaten yine Allahin yazdigi kanunlara uymaktan baska birsey degildir.yoksa cansiz suursuz atom topluluklari sifa verme derdinde degil bana.sacma degil mi,ben hasta olucam da bunun sifasi topraktan bitme bir seyde olacak .ne alaka simdi.o bitki bunun farkinda olmadigina gore farkinda olan birinin yapmasiyla oluyor bu isler.

hem ilime niye karsi oluyum bunu bir turlu anlamiyorum.bu sizlerin saplantisi ama sebebini bilmiyorum.senin ilim dedigin bize daha yakin biz bak Allah ne guzel faydali herseyi birbirine baglamis ve kanun haline getirmis diye daha fazla bilimden yanayiz.
hastaliklarin da vazifesi vardir yukarida bahsettim.bizler su anda saglikli kisilerin zevk ve lezzet almayi bilemeyecegi birseyden daha lezzet alacaz cennette o da sagligin farkinda olacaz.kiymetini bilip sukredecez.hasta olmayanlar bunu anlamakta zorlanir.
ayrica niye olmek isteyim,su dunyada da Allahtan ayri degilim ki.bu hayatta dine uygun yasayabildigin olcude cok kiymetlidir.ahiret malzemelerin buradan gidiyor.buradaki dostlarin orada en halis dostun olacak,colugun cocugun yine ailen seninle olacak,onun icin fazla macera ve malzemeden zarar gelmez.mevlam ne kadar takdir ettiyse o kadar yasariz.ne fazla ne eksik.

kardıyal
02-07-2006, 22:14
Değerli arkadaş mamuli
ALLAH yaptığımız herseyden haberdardır , bu hayat bizim için bir sınavdır..
yapacaklarımızdan sorumluyuz ,Kuran'da dünya hayatının süslü olduğu belirtilmiştir...
yani içindekilerle beraber bir sınavdasın..ve *çoğu zaman bu süslü hayat inan ki unuturuyor ..
Ama eğer sen içindeki ALLAH'a olan imana gidersen umarımki ALLAH'ın seni kötü düşüncelerden uzaklaşmana yardım ettiğini hissedeceksin ..
AMA OKUMALISIN mamuli OKUMALISIN ARAŞTIRMALISIN;yoksa inanki soruların sadece havada kalır ,ama eğer OKURSAN VE EĞeR YÜRÜRSEN *buyolda sende sorularında HİDAYETE ERER..
OKUMALI VE ARAŞTIRMALISIN MAMULİ....

meas_0
02-07-2006, 22:18
kardıyal;

sen bunları mamuli'ye yazdıgına eminmisin! ne okuması gerektiginide yaz oldu olacak ugraşmadan direk onları okusun?

baran72
14-02-2009, 21:43
Allahın Peygamberler göndermesi insanlar için bir nimettir göndermeseydi nerden haberimiz olacaktı

aydoe
14-02-2009, 22:10
Doğru walla ,amerika kıtasına göndermemiş kızılderiler allahı bilemeden yok edilmişler.
Amerikalı'lar şimdi ortadoğuda allahı arıyorlarmış.
Allah herkese nasip etmez gül kokulu peygamberi,ibraniler ayrıcalıklıdır,araplara kıyak geçmiş hem peygamber hem petrol.
Sonrada gözyaşı ve kan,herşeyin bedeli var tabiki!

Güçistenci
14-02-2009, 22:16
Allahın Peygamberler göndermesi insanlar için bir nimettir göndermeseydi nerden haberimiz olacaktı

Allah peygamberler göndererek Ortadoğu insanına en büyük cezayı vermiştir. Keşke Ortadoğunun dışına da gönderseydi de onlara da biraz ceza verseydi. Allah bize çektirdiklerini nasıl ödeyecek? :)

mücerred
15-02-2009, 23:32
5000 yillik bir yazili tarih ve tüketilmis 100 bin peygamber.Bundan sonra peygamberler gelmeyecekse önümüzdeki 1 milyon yilda ne olacak Tanri kendini nasil ifade edecek Yoksa okuma yazma bilmeyen degil de süper donanimli robot peygamberler mi gönderecek .Maalesef bunlarin hic birini görmeye ömrümüz yetmeyecek.

vartor
16-02-2009, 04:08
Kul ile arama kimse giremez demis, yine de 124.000 peygamber sokmus araya... va mi bunun izahi?

sahozgur
27-02-2009, 17:30
Peygamberler yaşadıkları toplumları uyarmak ve müjdelemek için gönderilmiştir. Ama ne hikmetse hep ortadoğu halkına gönderilmiştir. Peygamber gönderilen başka bir toplum yoktur dünyada. 124.000 peygamberden bahsedilir ama bunların kim ve hangi toplamlara ne zaman geldiği bildirilmemiş. Demek ki Muhammed sadece yahudi ve hristiyanlardan duyduklarını yazabilmiş.

Bu arada Kur'an a göre, Muhammed daha önce ne vahiy ne de peygamber gönderilmemiş olan bir topluma gönderilmiştir ki bu da bir çelişkidir. Çünkü İslam öncesi İbrahim'in dinine inanılırken, zamanla putperest oldukları söylenmektedir. Bu durumda, Peygamber gelmemiş demek çelişkidir çünkü İbrahim gelmiştir. Ki araplar kendilerini İbrahim soyundan sayarlar. Hatta Kabeyi de o yapmıştır.

Yani Kur'ana göre hem İbrahim soyundandır araplar, Kabeyi de yapmıştır, hem de Muhammed Araplara gönderilen ilk peygamberdir. Biraz garip bir durum.

Ehli tevhid
28-02-2009, 20:36
وَلَقَدْ بَعَثْنَا فِي كُلِّ أُمَّةٍ رَّسُولاً أَنِ ٱعْبُدُواْ ٱللَّهَ وَٱجْتَنِبُواْ ٱلْطَّاغُوتَ

Andolsun ki biz her ümmete, "Allah'a ibadet edin ve tağutdan sakının." diye bir peygamber gönderdik.(Nahl,16/36)

pante
28-02-2009, 21:19
Andolsun ki biz her ümmete, "Allah'a ibadet edin ve tağutdan sakının." diye bir peygamber gönderdik.(Nahl,16/36)

Ayeti hem yarım hem yanlış vermişsin Ehli tevhid.
Ayette ibadet geçmiyor, kulluk var. "enibudüllahe" = Allaha kulluk etmek
Asıl incelik devamında, bak ne demiş Allah (c.c)

Nahl-36. Andolsun ki: Biz, her ümmete: «Allah'a kulluk edin ve Tağuttan sakının!» diye bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan kimini doğru yola erdirdi, kimine de sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde gezin de; yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün.


Yeryüzünde topu topu 2 ümmet görüyoruz peygamber gönderilen.
Allah (c.c) dilediğine hidayet nasip etmiş, dilediğine dalalet.
Dünyayı bakıyoruz da hidayet nasip edilenlerin hali ortada.
Ne hikmetse dalalete düşenler ise bilimde-teknolojide ilerlemişler, kalkınmışlar, toplumları çok daha refah ve saadet içinde.
Ne iş? :)
Allah ile mi aldattı şeytan bizi yoksa? :D

KızıL
01-03-2009, 00:07
ya allah ın peygamber göndermedikleri?? isayı musayı muhammedi hiç duymayanlar onlara kulluk etmeyi bile mi uygun görmedi yoksa unuttumu?? nice kabileler var hala dinlerden bile haberdar değiller..
arap yarımadasının hali ortada asıl peygamber kım sultanlar mı? şeyhler krallar mı? kım oralarda kulluk ediyor? kıme kulluk ediliyor?
şeytan allahla kandırdı....

paslıçivi
01-03-2009, 09:13
ya allah ın peygamber göndermedikleri?? isayı musayı muhammedi hiç duymayanlar

sevgili kızılordu..

bilinçli tek canlı insanoğlunun bilincinin stand-by konumudur bu..

semavi din zihni giydirilmiş ve tohumu çatlatmış biri sizin gibi düşünürken..

bir budist Budhayla tanışmamış insanları

bir ineğe tapan ineğin kutsallığını algılayamamış insanları

bir müslüman muhammed ve kuranla tanışmamış insanları

bir hristiyan isa ve incille tanışmamış insanları

bir musevi musa ve tevratla tanışmamış insanları

bir hindu kendi tanrısıyla tanışmamış insanları

bir fareye tapan farenin kutsallığını görememiş insanları

vs..

düşünür durur..

herkes kendi inancını hakikat diğerlerini aldanma olarak gördüğü için..

semavi din dışındaki insanların isayla musayla muhammedle ilgileri sizin Budhayla, fareyle, inekle ilgileri kadardır...

bahsettiğim derin uyku hali.. körkütük sarhoş yaşam budur..

insan bilinçli bir canlıdır... ama henüz bilinç evrimini tamamlamıştır..

bilincin tam açılması; farkındalığı.. aydınlanmayı.. tam bir uyanıklığı getirir size...

Ehli tevhid
01-03-2009, 17:38
Ayeti hem yarım hem yanlış vermişsin Ehli tevhid.
Ayette ibadet geçmiyor, kulluk var. "enibudüllahe" = Allaha kulluk etmek

Ayeti yarım vermekde problem yoktur.Kuranda bildiğiniz gibi bundan büyük ayetler var.Hangi kısmın konuyla ilgisi varsa onu veririz.Ben de konunun ismine cevaben böyle verdim.İbadet zaten kulluktur.Zaten kulluk olsa bile bunun sizin için ne farkı var?


Nahl-36. Andolsun ki: Biz, her ümmete: «Allah'a kulluk edin ve Tağuttan sakının!» diye bir peygamber gönderdik. Allah, onlardan kimini doğru yola erdirdi, kimine de sapıklık hak oldu. Şimdi yeryüzünde gezin de; yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu görün.
Yeryüzünde topu topu 2 ümmet görüyoruz peygamber gönderilen.
Allah (c.c) dilediğine hidayet nasip etmiş, dilediğine dalalet.
Dünyayı bakıyoruz da hidayet nasip edilenlerin hali ortada.
Ne hikmetse dalalete düşenler ise bilimde-teknolojide ilerlemişler, kalkınmışlar, toplumları çok daha refah ve saadet içinde.
Ne iş? :)
Allah ile mi aldattı şeytan bizi yoksa? :D[

Her ümmete ,kavme nebi gönderilmişdir.Allahın onları saptırmasının sebebi şirk ve asilik etmesinden dolayıdır.Müslümanların geri kalmasının sebebi islam yok,asıl gerçek islamdan uzak düşmelerdir.Böyle olacağını da zaten Rasulullah bir çok hadislerinde bildirmiştir.
Bilimde -teknoljida ilerleme hak yolda olmaya delil değildir.Saadet ve refah içinde dediğin toplumlar da bu gün bir çok problemlerin içindedirler. Bilim ve teknoljide insanlar ne kadar ilerlerse ilerlesinler bununla huzurda olmaları,ahlaklı olmaları mümkün değil.Tam tersine bu ilerleme beraberinde bazı rahatsızlıklar getirmişdir insanlara.

prozac
01-03-2009, 18:04
Saadet ve refah içinde dediğin toplumlar da bu gün bir çok problemlerin içindedirler. Bilim ve teknoljide insanlar ne kadar ilerlerse ilerlesinler bununla huzurda olmaları,ahlaklı olmaları mümkün değil.Tam tersine bu ilerleme beraberinde bazı rahatsızlıklar getirmişdir insanlara

Ahlaklı olmak için Allah inancı şartımıdır?

Müslümanların geri kalmasının sebebi islam yok,asıl gerçek islamdan uzak düşmelerdir.

İslamdan uzak düşmeyenleri örneklermisiniz..Bakalım ne gibi bir ilerleme
kaydetmişler..

dr humanist
01-03-2009, 23:21
Müslümanların geri kalmasının sebebi islam yok,asıl gerçek islamdan uzak düşmelerdir -ehli tevhid-
demek ki neymiş?isveç norveç danimarka,gerçek islama yaklaşırken,arabistan ve iran uzak düşmüş :) yersen..

bu ilerleme beraberinde bazı rahatsızlıklar getirmişdir insanlara. -ehli tehvid-
gazete mi okumuyorsun,yoksa numara mı yapıyorsun.bak bakalım bi türkiyede bir günde neler oluyor,bi de islami ülkeleri takip et.ondan sonra bilim ve refah olarak gelişmiş toplumların gazetelerini oku,asıl sorunlu millet kimmiş gör de kendini kandırma

saygılarımla

sahozgur
02-03-2009, 10:32
Her ümmete ,kavme nebi gönderilmişdir.Allahın onları saptırmasının sebebi şirk ve asilik etmesinden dolayıdır.Müslümanların geri kalmasının sebebi islam yok,asıl gerçek islamdan uzak düşmelerdir.Böyle olacağını da zaten Rasulullah bir çok hadislerinde bildirmiştir.
Bilimde -teknoljida ilerleme hak yolda olmaya delil değildir.Saadet ve refah içinde dediğin toplumlar da bu gün bir çok problemlerin içindedirler. Bilim ve teknoljide insanlar ne kadar ilerlerse ilerlesinler bununla huzurda olmaları,ahlaklı olmaları mümkün değil.Tam tersine bu ilerleme beraberinde bazı rahatsızlıklar getirmişdir insanlara.

Bu her ümmet kimlerdir. Kur'an da bulamadım acaba hadislerde var mı dedim orada da yok, hatta tarihe de baktım, peygamberlik iddiasında bulunan kimse yok. Bu 124.000 peygamberi gerçekten çok merak ettim yaaa.

Muhammed, hadislerinde değil, Kur'an da bahsetmiştir insanların kendi yolundan uzaklaşacağını.

Bilim ve teknoloji de ileri olmakla ahlak arasında nasıl bir bağ var anlamadım. İnsanın olduğu her yerde ve her sistemde ahlaksızlık mutlaka var olacaktır. Bunu tamamen bitirmenizin bir anlamı yok. ayrıca bu arabesk edebiyatını boşverin. Neymiş onlar zengin ve gelişmiş ama ahlaksızlık diz boyu, bizse fakir ama ahlaklıyız. Bırakın bu fakir ama gururlu delikanlı ayaklarını. En ala ahlaksızlık şu anda islam toplumlarında yaygındır. Ensest ilişkiler, eşcinsellik - ki bu tür sapık ilişkiler bu sami ırkın atalarından mirastır- fuhuş, kumar, yolsuzluk, hırsızlık...

azınlık
02-03-2009, 14:40
Ayeti yarım vermekde problem yoktur ...

Saadet ve refah içinde dediğin toplumlar da bu gün bir çok problemlerin içindedirler. Bilim ve teknoljide insanlar ne kadar ilerlerse ilerlesinler bununla huzurda olmaları,ahlaklı olmaları mümkün değil.Tam tersine bu ilerleme beraberinde bazı rahatsızlıklar getirmişdir insanlara.

Allah'ın sözünü sen bir kul olarak nasıl yarım verebiliyorsun ki? Bu kandırmaca değil mi?

Bilim ve teknoloji peşine düşmüş toplumlar hiç olmazsa zaman zaman içine düştükleri problemleri çözmenin akılcı yollarını arıyorlar; hamdolsun iyiyiz, teğet geçti, dibini gördük, geçecek Allah'ın izniyle falan diye üfürüp olmayınca kafirlere el açmıyorlar.

Dünya işi dünyada ve dünyevi araçlar ile halledilir.

A.

vacsmt
20-04-2009, 00:31
Allah'ın peygamberler göndermesi kendi tasarufudur !Bunun üzerinde durmayacağım.Ancak anlaşılmaz olan şey peygamberlik olayının bitmiş olmasıdır.Son kitap olan Kuran-ı Kerim orijinal olarak kalamadığına göre ve mevcut içeriğiyle günümüz insanlığına ışık tutacak bir insan hakları beyannamesi veya bir anayasa veya benzeri bir mucizevi reçete içermediğine göre peygamberlik müessesenin kapanmış olması ciddi bir açmaz yaratmaktadır insanlık açısından.....

dr humanist
20-04-2009, 02:41
Allah'ın peygamberler göndermesi kendi tasarufudur !Bunun üzerinde durmayacağım.Ancak anlaşılmaz olan şey peygamberlik olayının bitmiş olmasıdır.Son kitap olan Kuran-ı Kerim orijinal olarak kalamadığına göre ve mevcut içeriğiyle günümüz insanlığına ışık tutacak bir insan hakları beyannamesi veya bir anayasa veya benzeri bir mucizevi reçete içermediğine göre peygamberlik müessesenin kapanmış olması ciddi bir açmaz yaratmaktadır insanlık açısından.....


ne bitmesi,psikiyatri kliniklerinde dolu peygamber var,bir gün ziyaret etmeni tavsiye ederim

yalcinsahin1
20-04-2009, 12:49
sayın doktor bir kadının hamile kalması 70 milyonda bir ihtimal iken sayısalı tutturmak 16 milyonda bir o ALLAH ki herşeyi yaratıyorken sen daha altı basamaklı iki sayıyı çarpamıyor yada sayısal lotoyu bulamıyorsun.Peygamberlik bitti çünkü dünya tarihine baktığında zaten haytın hep aynı nakarat içerisinde döndügünü görürsün peygamber zamnında hiçmi kafir yoktu sanki? şimdi olmasımı garibine gidiyor.

yalcinsahin1
20-04-2009, 13:22
Bu her ümmet kimlerdir. Kur'an da bulamadım acaba hadislerde var mı dedim orada da yok, hatta tarihe de baktım, peygamberlik iddiasında bulunan kimse yok. Bu 124.000 peygamberi gerçekten çok merak ettim yaaa.

Muhammed, hadislerinde değil, Kur'an da bahsetmiştir insanların kendi yolundan uzaklaşacağını.

Bilim ve teknoloji de ileri olmakla ahlak arasında nasıl bir bağ var anlamadım. İnsanın olduğu her yerde ve her sistemde ahlaksızlık mutlaka var olacaktır. Bunu tamamen bitirmenizin bir anlamı yok. ayrıca bu arabesk edebiyatını boşverin. Neymiş onlar zengin ve gelişmiş ama ahlaksızlık diz boyu, bizse fakir ama ahlaklıyız. Bırakın bu fakir ama gururlu delikanlı ayaklarını. En ala ahlaksızlık şu anda islam toplumlarında yaygındır. Ensest ilişkiler, eşcinsellik - ki bu tür sapık ilişkiler bu sami ırkın atalarından mirastır- fuhuş, kumar, yolsuzluk, hırsızlık...

125.000 Peygamberi değilde sadece esirgeyen ve bağışlayan ALLAH ın ne kadar büyük azim sahibi olduğunu düşünsen.Bu kadar büyük sistemi kurup bunu matematiksel dengeler üzerine kuran ve bunları koruyup kuşatan dünya düşecek olsa onu ondan başka tutup düzeltecek varmı? seni karanlıkta emin bir yere koyan (anne rahminde) orada senin parmak uçlarını bile farklı düzenleyen annen ile beslenmen için bir bağ ile bağlayan,şekilli şekilsiz bir et parçası iken senin kemil burun kula ve hayata çıkacağına yakın son olarak akciğerlerini düzenleyen,dünyaya ilk buluştuğunda seni anne ve babanın merhametiyle büyüten gece uyudugunda kalp atışlarını ayarlayan kan basıncının fazla olup beyin damarlarını çatlatmasını önleyen,miğdendeki tüm yiyecekleri ayrıştıran gerekli yerlerde depolayan ve tüm bunları sen uyuyup kendinden geçmiş bir durumda iken seni gördüğün rüyalar ile bedenin yatakta iken değişik mekanlara götüren ve oralardaki yaşadığın olayların etkisiyle vücudundaki değişiklikleri ayarlayan ve düzenleyen.Bir tek topraktan tadları ayrı ayrı meyveler çıkaran onun yine tohumunu kendiiçerisinde kolaylıkla ulaşabileceğin yere koyan.Güneşe bitmez tükenmez yakıt ikmali yapmadan ısı ve ışık vermesini sağlayan dünyada demir madeni bulunmaz iken onu sana uzaydan gönderip ondan çeşitli eşyalar yapmanı öğreten ayın ve tüm gezegenlerin bir arada bir düzen içerisinde yüzüp gitmesini sağlayan gecleri uzaltıp kısaltabilen bir mükemmel ilim ve kudret sahibini bulmak yerine turan dursun gibi adamların peşine takılmak yazık olmuyormu.Hadi ALLAH bunları yapmasa turan dursun bir karınca yaratsında hepimiz görelim şaka gibisiniz valla.İyiki sizleri yaratmış ki negatif olmasa bizler pozitifin kıymetini nasıl anlardık..

pante
20-04-2009, 14:01
125.000 Peygamberi değilde sadece esirgeyen ve bağışlayan ALLAH ın ne kadar büyük azim sahibi olduğunu düşünsen.Bu kadar büyük sistemi kurup bunu matematiksel dengeler üzerine kuran ve bunları koruyup kuşatan dünya düşecek olsa onu ondan başka tutup düzeltecek varmı? seni karanlıkta emin bir yere koyan (anne rahminde) orada senin parmak uçlarını bile farklı düzenleyen annen ile beslenmen için bir bağ ile bağlayan,şekilli şekilsiz bir et parçası iken senin kemil burun kula ve hayata çıkacağına yakın son olarak akciğerlerini düzenleyen,dünyaya ilk buluştuğunda seni anne ve babanın merhametiyle büyüten gece uyudugunda kalp atışlarını ayarlayan kan basıncının fazla olup beyin damarlarını çatlatmasını önleyen,miğdendeki tüm yiyecekleri ayrıştıran gerekli yerlerde depolayan ve tüm bunları sen uyuyup kendinden geçmiş bir durumda iken seni gördüğün rüyalar ile bedenin yatakta iken değişik mekanlara götüren ve oralardaki yaşadığın olayların etkisiyle vücudundaki değişiklikleri ayarlayan ve düzenleyen.Bir tek topraktan tadları ayrı ayrı meyveler çıkaran onun yine tohumunu kendiiçerisinde kolaylıkla ulaşabileceğin yere koyan.Güneşe bitmez tükenmez yakıt ikmali yapmadan ısı ve ışık vermesini sağlayan dünyada demir madeni bulunmaz iken onu sana uzaydan gönderip ondan çeşitli eşyalar yapmanı öğreten ayın ve tüm gezegenlerin bir arada bir düzen içerisinde yüzüp gitmesini sağlayan gecleri uzaltıp kısaltabilen bir mükemmel ilim ve kudret sahibini bulmak yerine turan dursun gibi adamların peşine takılmak yazık olmuyormu.Hadi ALLAH bunları yapmasa turan dursun bir karınca yaratsında hepimiz görelim şaka gibisiniz valla.İyiki sizleri yaratmış ki negatif olmasa bizler pozitifin kıymetini nasıl anlardık..

Hoşgeldin yalcinsahin1.
Güzel özetlemişsin. Eminim ki sayfalar dolusu çoğaltabilirsin bunları.
Bunları algılayamayan insanlar, hele de doktor vs. olunca nasıl şaşırtıyor insanı değil mi?
Şimdi o ve onun gibileri de çıkıp;

"İnsanları sonsuza dek yakmak için cehennemi yaratan, dilediğini cennetlik dilediğini cehennemlik yapan, şeytanı önce başmelek yapıp sonra isyan ettirten, Adem'i aldattırıp cennetten kovan, Kabil'in hediyesini beğenmeyip kıskançlıktan kardeşini öldürttüren, bir kavim içindeki inanmayanlara kızıp tufanla tüm canlıları yokeden, içindeki eşcinseller nedeniyle bir kavmi, deveyi kestiler diye bir başka kavmi helak eden, babadan oğula saltanat gibi peygamberlik müessesesi kuran, tüm kitaplarını, peygamberlerini hep aynı bölgeye gönderen, dilediğinin kalplerini mühürleyip gözlerine-kulaklarına perde çeken, dilediğine hidayet lutfeden, insanların bir kısmının anlayamaması için Kur'an'ı anlaşılmaz kılan, şeytanlarla inanmayanları kışkırtıp inananlarla çatışmasını sağlayan, kimi kavme deve eti yemeyi yasaklayan diğer kavimlere helal kılan, bir kavmi önce en üstün yapıp sonra en aşağılık kılarak ırkçı düşünceden aciz olmadığını kanıtlayan, arşı su üzerinde yüzerken kainatı 6 günde yaratan, dünyayı 4 günde gökleri 2 günde biçimlendiren, yıldızları şeytanları taşlamak için atış taneleri yapan, yıldızları, güneşi, ayı dünyaya düşmemesi için tutan, genişliği göklerle dünya arası kadar olan cenneti yaratan, koruyacağını söylediği kitapların orijinalleri yokedilmiş, kaybolmuş ya da tahrif edilmiş olan, önceki kitaplarındaki hükümlerini değiştirdiği gibi sadece 23 sene içinde yazdırttığı Kur'an'da birçok hükmü neshedip değiştiren, hem peygamberleri arasında bir üstünlük olmadığını söyleyip hem de son peygamberini kainatın efendisi yapan, İslamdan önce Arapların ilahlarından biri olan olarak sunulan Allah'a mı inanalım? Bir tanrıya inanacak olsak bile bu neden Allah olsun?" diye sorar.

Yani, senin baktığın yerden karşıdakiler sapkınlık, gaflet içinde görünüyor.
Onların baktığı yerden de siz.
Acaba bu, tanrı'nın varlığına ve yüceliğine bir kanıt olabilir mi?

mep
20-04-2009, 14:11
Allahımmm...! tut beni sana geliyorum..!
Ne çok iş yaparmış Allah yahu...
Demir bile yokmuş hatta da o indirmiş..
Rüyaları bile o gösteriyomuş..
Abim nerden gelir nereye gidersin sen yav..
sen yukarda sayıp döktüğün bunca şeyin
Allah tarafından yapıldığınımı düşünüyosun sahiden..
Uçsuz bucaksız sonsuz bi evren yarat..
bu evrendeki yeri yok denilecek kadar küçük bi dünyada
gel millete rüya göstericem,....Bakalım namaz kılıyomu,....
Hacca gidicekmi acaba,......orucu tuttumu,yedimi ....bilmem ne ....
bilmem ne diye ufacık ufacık işlerle uğraş.....! vah...vah..!

gercekisim
20-04-2009, 14:20
Sizin bu noksan sıfatlardan uzak allahınız neden gönderdiği kitapları ve peygamberleri çelişkilerle dolu olarak yollamış?
Sizin bu allah neden kendisini illa ki kanıtlamak istiyor,neden bunu yarattıklarına tek tek tanıtmakla değil de birilerini seçerek yapıyor,gücü yetmiyor mu yoksa?
sizin bu allah neden önceki gönderdiği kitapları korumayı akıl edememiş te,kuran'ı koruyacağını söylemiş? Bu ne biçim bir kusursuzluk? tarif eder misiniz,ama lütfen yukarıdaki arapça mı farsça mı,ne olduğu belli olmayan dille değil Türkçe olarak yazın size zahmet,yoksa görüyorsunuz ki çoğu kimse anlamıyor ve daha önceden pek çok tercümesini okuduğumuz bu tür boş yazıları artık okuyasımız gelmediğinden olsa gerek zorla okuyoruz.

nehir
20-04-2009, 21:19
bu öyle bir Allah ki; ilk gönderdiği kitapların bozulacağını!?!anlamamış yada bilmemiş sonra anlamış yada bilmiş!ve ''dur sen ben enson bir kitap göndereyimde,bide onu koruyacağımızıda söyliyeyimde,o olsun,görürsünüz siz''diyerekten en son kitabı göndermiş,aslında peygamberler gönderme amacıda, insanların bu peygamberlere inanmaz ise cehennemi garantilemesini sağlamak,herşeye gücü yetiyor ama insanlara kendini bildirmek için aracılara ihtiyaç duyuyor,asıl amacı ise kendi oyununu sürdürmek,doldurmaya ant içtiği cehennemini daha çok seviyor herhalde!:D:D:D

KızıL
21-04-2009, 08:46
ya zaten olayın koptuğu en etkıleyici yerlerden biriside allah gibi büyük bir zat-ı muhterem in güçleri sınırsız ve zamansız bir varlığın bilerek ve isteyerek bir dünya yaratıp sonra buraya kulları denen insanları koyması olayına birde kitap göndererek bir insanı seçip onu peygamber yaparak adam etmeye çalışması olayı gerçekten alis harikalar diyarından başka bişey değildir.. dünyayı yarattın bizi yarattın sonra dünyaya attın yaşayıverin gari dedin sonra baktın ki olmuor kitap göndermeye başladın ya git işine hele yaa :D

azınlık
21-04-2009, 08:54
Selamlar,

Son iki mesajı okuyunca aklıma bir başka Allah-yöntemi-niye-yanlış fikri geldi:

Efendim, evrim sürecinden geçip gelen insanoğlu genlerinde binlerce yılın izlerini taşıyor mu? Taşıyor. Bu izlere göre içgüdüleri, hastalıkları, dayanıklılıkları, vesairesi oluyor mu? Oluyor. Peki aramızdan arızalılar, genler "öyle" söylese de "böyle" yapanlar çıkıyor mu? Çıkıyor.

Demek ki her şeye kadir mevlam bu inanç mevzusunu kitapla, peygamberle göndereceğine genlerimize koyuverseymiş olay bitermiş: şimdi arızalılar çıktığı gibi o zaman da inançsızlar, putperestler, felan filan çıkardı (yani dünya yine bir sınama yeri olurdu) ama hiç olmazsa o zaman tüm olan biten kitaba, hadise, bilmemneye değil direk tanrıya bağlanırdı. Acaba bu fikir tanrının aklına mı gelmedi yoksa ...

A.

dr humanist
21-04-2009, 15:24
bu öyle bir Allah ki; ilk gönderdiği kitapların bozulacağını!?!anlamamış yada bilmemiş sonra anlamış yada bilmiş!ve ''dur sen ben enson bir kitap göndereyimde,bide onu koruyacağımızıda söyliyeyimde,o olsun,görürsünüz siz''diyerekten en son kitabı göndermiş,aslında peygamberler gönderme amacıda, insanların bu peygamberlere inanmaz ise cehennemi garantilemesini sağlamak,herşeye gücü yetiyor ama insanlara kendini bildirmek için aracılara ihtiyaç duyuyor,asıl amacı ise kendi oyununu sürdürmek,doldurmaya ant içtiği cehennemini daha çok seviyor herhalde!:D:D:D

Ve her ne hikmetse incil ve tevratta da allah sözünün ebediyen kalacağı değişmeyeceği iddia edilir,muhammed'in kuranı gibi..

"Kutsal Yasa'yı ya da peygamberlerin sözlerini geçersiz kılmak için geldiğimi sanmayın. Ben geçersiz kılmaya değil, tamamlamaya geldim. Size doğrusunu söyleyeyim, gök ve yer ortadan kalkmadan, her şey gerçekleşmeden, Kutsal Yasa'dan ufacık bir harf ya da bir nokta bile eksilmeyecek."
(İncil: Matta 5:17-18)
"...Kutsal Yazı da geçerliliğini yitirmez." (İncil: Yuhanna 10:35).
"Kutsal Yasa ve peygamberlerin devri Yahya'nın zamanına dek sürdü. O zamandan bu yana Tanrı'nın Egemenliği müjdeleniyor ve herkes ona zorla girmeye çalışıyor. Gök ve yerin ortadan kalkması, Kutsal Yasa'nın ufacık bir noktasının yok olmasından daha kolaydır." (İncil: Luka 16:16-17)
"Çünkü ölümlü değil, ölümsüz bir tohumdan, yani Tanrı'nın diri ve kalıcı olan sözü aracılığıyla yeniden doğdunuz. Nitekim 'Bütün insan soyu bir ota benzer. Tüm yüceliği de kır çiçeği gibidir. Ot kurur, çiçeği düşer. Ama Rabbin sözü sonsuza dek kalıcıdır.' İşte size müjdelenmiş olan söz budur" (İncil: 1. Petrus 1:23-25).
"Gök ve yer ortadan kalkacak, ama benim sözlerim asla ortadan kalkmayacaktır" (İncil: Matta 24:35).

tevratta da aynı sözler karşımıza çıkar
“Ot kurur, çiçek solar, Ama Tanrımızın sözü sonsuza dek durur." Yşa.40: 8.
"...tüm buyrukları kesindir, ebediyen geçerlidir, doğruluğa ve gerçeğe uygundur." (Zebur: Mezmur 111:7-8
"Çoktan beri şahadetlerinden bildim ki, sen onları ebediyen kurdun."
(Zebur: Mezmur 119:152)
"Sözünün topu hakikattir; ve her adaletli hükmün ebedidir."
(Zebur: Mezmur 119:160)

nehir
02-06-2009, 00:18
Sn.dr humanist;
Allah yada Tanrı herneyse sözlerinin sonsuza dek duracağını söylemişse,tevratta ve incildede bunlar varsa;kur'an nasıl olurda ,bu kitaplarda Allahın sözlerinin değiştirildiğini söyler? ve müslümanlarda ,zaten Kur'andan önceki kitaplar bozuldu yada insan sözü girdi onlara derler,anlamış değilim!Allah kendi sözlerini korumadı mı?, yada koruyamadı mı?,böyle birşeyin olması nasıl mümkün olur?yoksa Allah insanlarla istediği gibi oynuyor mu?:mmph:bir dediği bir dediğini tumuyor,yoksa unutuyor mu? :)

nogada
02-06-2009, 01:49
Bence Allah neden peygamberler gönderdi değil,neden insanlar peygamberleri takip etti derseniz işte cevabı budur.Yani demekki bu toplumları düzeltecek bir insana ihtiyaç bulunmuş.He dieceksinizki Allah'ın gücü temiyormuydu insanlığı düzeltmeye elbett yetiyordu ama Allah takdirini bu yönde kullanmış zaten eğer öyle olmasaydı bu dünyayıda yaratmaz hepmizi cennetine yada cehennemine koyardı.Hatta hiç yaratmazdı.

Saygılarıla...

warriorxxx
27-07-2009, 16:00
peki size soruyorum öyle böyle demişiniz nede müslümanlıktan sonra başka din gelmeyecektir dendi neden gelmiyor ?????? başka bir din

Engineer
30-07-2009, 16:46
.... ve tüm gezegenlerin bir arada bir düzen içerisinde yüzüp gitmesini sağlayan gecleri uzaltıp kısaltabilen bir mükemmel ilim ve kudret sahibini bulmak yerine turan dursun gibi adamların peşine takılmak yazık olmuyormu.Hadi ALLAH bunları yapmasa turan dursun bir karınca yaratsında hepimiz görelim şaka gibisiniz valla.İyiki sizleri yaratmış ki negatif olmasa bizler pozitifin kıymetini nasıl anlardık..

:jaw: genelde böle işaretler kullanmam ama mecbur kaldım. Arkadaşım allahı kabul etmeyen bir kimse "sizin allahınız yaratmadı, turan dursun yarattı." diyebilir mi? Ayrıca ille birinin yaratması mı gerekiyo? nasıl bir bakış açısıdır ki bu hiç mi yazılanları okumadın? Burada bilim ve mantık çerçevesinde tartışıyoruz. Gerçi daha kötüsünü de gördüm. Youtubeda ateistleri Poseidona tapmakla suçlayan dini videolar var daha fazla bişey söyleyemiyorum gülmekten :lol:

harami1981
12-08-2009, 23:26
ilahi dinlerin tanrısı niçin çeşitli kitaplar indirip, peygamberler tayin etmiştir? anlaşılıyor ki tanrı insanlarla iletişim kurma ihtiyacı duyup, onlara nasıl yaşamaları gerektiğini açıklamak istemiştir. şimdi, oldukça anlaşılır gibi görünen bu cevabın kendi içindeki tutarsızlıklarını konuşalım:

1. tanrı, sınırsız güçteki ezeli ve ebedi irade olduğuna göre; tanrının herhangi bir şeyi, herhengi bir şeyden, herhangi bir amaçla istemesi, dilemesi ya da emretmesi saçmadır. çünkü istek veya emir bir ihtiyaçtan ya da bir eksiklikten ortaya çıkar. başka bir deyişle istemek fiili sahip olunmayan şeyler için geçerlidir. acaba tanrı neye ihtiyaç duymaktadır veya neye sahip değildir ki bir takım istekleri olsun? hiç bir şeye ihtiyaç duymamak veya her şeye sahip olmak; yani sınırsız güç durumu, istemek ya da emretmek fiilleriyle çelişkilidir.

2. tanrının kendi yarattığı bir canlıdan (insandan) bir şeyler istiyor - bekliyor ya da ona bir şeyler emrediyor olması da aklımıza şu soruyu getirmektedir: tanrı insanı istediği şekilde tasarlayamamış mıdır. insan bilgi, ahlak ve yetenek yönünden eksik yaratılmış da tanrı bu eksikliği gidermek peşinde midir. madem gücü sonsuz idi o halde neden insanı olmasını istediği şekilde yaratmadı. eğer tam istediği şekilde yaratabildiyse neden ona sürekli nasıl yaşayacağını anlatmaktadır. kısacası tanrı insana hem 'ben en güçlüyüm, en iyisini ben yaparım' demekte, hem de ' seni biraz eksik, hatalı, kusurlu yarattım; sen sana gönderdiğim kitaplardaki bilgilerle kendini tamamlayacak - düzelteceksin' demektedir. başka bir deyişle madem her şeyi istediği şekilde yarattı neden hala bir şeyler istiyor ki.

3. tanrı, kitap ve peygamberler göndermesinden anlaşıldığı kadarıyla, bir amaç içindedir. bu kitapların içeriklerine ve peygamberlerin sözlerine bakılırsa o, insanların güzel bir ahlaka sahip olmasını ve insanların kendisine itaat etmesini amaçlamıştır. (bir amaç içinde olmak da 'sınırsız güç' ifadesiyle çelişkili değil midir; sınırsız güçteki bir varlık bir şeyi amaçlamaz ki, sadece onu gerçekleştirir) ancak görünen o ki tanrı amacına ulaşamamıştır. bugün insanlar ne tanrıya itaat halindedir ne de güzel ahlaka sahiptir. etrafımıza baktığımızda, tanrının kitaplar ve peygamberler aracılığıyla emrettiği şekilde yaşayan kaç kişi görebiliriz? küçük bir yüzdenin harfiyen tanrının istekleri doğrultusunda yaşadığını kabul etsek bile, bu sefer de aklımıza şu soru gelmektedir: tanrı küçücük bir yüzdenin itaatine razı gelip de geri kalan çoğunluğu gözden çıkarmış mıdır. yoksa yukarıda söz ettiğimiz amaçta başarısız mı olmuştur.

4. 'tanrı var olmasaydı ya da isteklerini bize bildirmemiş olsaydı nasıl bir yerde yaşıyor olurduk?' sorusunu kendinize sorun. vereceğiniz cevap bugünkü evreni ve bugünkü dünyayı anlatacaktır.

sonuç: ya tanrı yoktur, ya da vardır ama gücü sonsuz değildir. çünkü 'sonsuz güçteki bir bilincin varlığı', hiç bir şey istememe; istediği her şeyi çoktan yapmış olma halidir ki var olmamakla aynı anlama gelir.

azınlık
12-08-2009, 23:32
Yani demekki bu toplumları düzeltecek bir insana ihtiyaç bulunmuş.

Tabi ki yahu, nasıl da düşünemedik;

Muhammed geldi Araplar düzeldi, bu da düzelmiş hali ... :wacko:

A.

ilquer
09-09-2009, 01:16
Harbiden gönderdi mi?

cenkk_istt
18-09-2009, 21:04
bence gondermedi peygamberlerin kendi saltanatlarini kurma ve (dikkat edin insanlarin icinde binlerce yildan beri bir inanc icgudusu var eski den insanlar putlara taslara gunese aya ineklere tapardi buda gosteriyorki insanlarin icinde bir inanc icgudusu var )inanc icgudusunden faydalanarak kendilerini yaraticinin elcisi gibi gostermeleridir ence ben paeygamberlere ve doga ustu hic bir seye inanmiyorum ama bir yaratan var tanrimidir.rabmidir, allahmidir isminide bilmiyoruz.ve bu yaratan dogayi yaratirken kesinlikle hic bir mudahelede bulunmamistir tamamen akisina birakmistir egerki bu tanri hz aise nin iftira olayina ayet gonderip mudahele ediyorsa bence herseye mudahele ederdicunku dunyada yasanan haksizliklarin yaninda o iftira olayi devede kulak kalir

saygilar

uyar
18-09-2009, 21:09
olmayan birşey birşey gönderemez...

insanlar kendilerini payelendirmek için bir üst makam yaratıp kendilerini onlara dayandırıyorlar...


mısır kralları da kendilerini tanrı çocukları yapmışlarıdr... bu onları tanrılar mı doğurdu demek ..hayır tabii ki kendilerini payelendirmek için ....

bugün de gaipten ses duyanlar, fal bakanlar, cinlerle perilerle konuşanlar vs hepsi aynı basit numarayı yapmıyorla mı??? kendi düşüncelerini sanki bi üst varlıkta payelendiriyorlar..

cenkk_istt
18-09-2009, 21:09
ve bu dunyaya hukmeden 3 buyuk dinin hala devam etmesinin en buyuk sebebi bence bizim icimizdeki inanctan kaynaklaniyor insanlar eskiden beri biseylere inanmak istiyor ve o inandiklari seyden bi seyler bekliyor

cenkk_istt
18-09-2009, 21:13
peygamberler yok dinlerde yok bundan emininm emin olmadigim teksey bu muhtesem dogayi ve kainati yaratan bir yaratici varmi dir yokmudur galiba bu sorunun cevabinida hic bulamiyacaz sag oldugumuz surece



saygilar

K.C.
18-09-2009, 21:19
ve bu dunyaya hukmeden 3 buyuk dinin hala devam etmesinin en buyuk sebebi bence bizim icimizdeki inanctan kaynaklaniyor insanlar eskiden beri biseylere inanmak istiyor ve o inandiklari seyden bi seyler bekliyor
Son cümlenizi tersine çevirsek daha mı gerçekçi olur acaba?

İnsanlar sürekli birşeyler beklediği, birşeyler istediği için birşeylere inanmak istiyor. İstek ve beklentilerini kendisi karşılayamadıkça bunları karşılayabilecek bir varlık olmasını istiyor, o varlığı da yaratıyor.. sonra da inanıyor kurgularına.

cenkk_istt
18-09-2009, 22:55
Son cümlenizi tersine çevirsek daha mı gerçekçi olur acaba?

İnsanlar sürekli birşeyler beklediği, birşeyler istediği için birşeylere inanmak istiyor. İstek ve beklentilerini kendisi karşılayamadıkça bunları karşılayabilecek bir varlık
olmasını istiyor, o varlığı da yaratıyor.. sonra da inanıyor kurgularına.



sn.KC

oylede denebilir ama benim esas demek istedigim insanlarin benliginde olan bisey bu icgudu gibi bisey kuslar bile su icerken havaya bakar dikkat edersen ilk caglardan beri insanlar hep bir seylere tapmistir insanlarin icinde bir inanc var bende diyorumki nasilki bu muhtesem doga da her sey sistematik bisekilde kusursuz calisiyorve insanlarin bilinc altinda bir inanc varsa demekki bunu boyle olmasini isteyen bir( tanri, huda,rab,vb) da vardir

cenkk_istt
18-09-2009, 22:59
bu firsati peygamberler iyi degerlendirdi ozellikle hz muhammed cok zeki ve akilli bir insandi collerde uzun yolculuk kervancililik yaparken bide magarada bunlari uzun uzun dusunme firsati buldu bide tvrat incil hakkinda duydugu seyler kafasinda bir kurani kerim yaratmasina yettide artti bile

zeyna
19-09-2009, 23:50
Bence yaratıcının bir elçiye hiç mi hiç ihtiyacı yok. Ayrıca aynı yaratıcının bizimle uğraştığını da hiç sanmıyorum. Uzay denen boşlukta ne kadar çok bizimki gibi sistem olduğunu dahi bilmiyoruz. İnsanlığın temeli ile dinlerin temeli aynı olmalı. GÜZEL AHLAK... Bence sadece bunu bilmek yeterli. Herkes istediğine inansın ben derim ki insan beyni her olguyu yaratabilir. Peygamberler de insanların inanç duygularını kullanarak toplumda yer edinmek için bu yolu seçmişler...

K.C.
20-09-2009, 01:50
sn.KC

oylede denebilir ama benim esas demek istedigim insanlarin benliginde olan bisey bu icgudu gibi bisey kuslar bile su icerken havaya bakar dikkat edersen
Sayın Cenkk,
kuşların su içerken havaya bakması (bakıyor gibi durması) bence onların göklerde olan bir İlaha inançlarından değil. Tamamen fizyolojik bir durum olduğunu düşünüyorum. Gırtlak yapıları, gagalarına alabildikleri suyun midelerine inmesini sağlamaları ancak gagalarını yukarıya kaldırmak suretiyle olabilmektedir.

ilk caglardan beri insanlar hep bir seylere tapmistir
Bu çok doğru bir söylem sayılmaz. Önce uğuruna, uğursuzluğuna inanmışlar, kendilerine tabular koymuşlar. Tanrı fikrine kadar binlerce yıl geçmiş olmalı. İlk etapta Tanrı'larını da gökte aramamışlar. Tanrı için göğe bakmak ayrı bir çelişki zaten. Bu olsa olsa yıldız kültünden kalma bir alışkanlık olabilir. Nitekim Semavi ismini koydukları dinlerle Tanrıyı iyice gök yüzüne yerleştirmişler. Önceki alışkanlıklardan sıyrılmak zor tabii.

nsanlarin icinde bir inanc var bende diyorumki nasilki bu muhtesem doga da her sey sistematik bisekilde kusursuz calisiyorve insanlarin bilinc altinda bir inanc varsa demekki bunu boyle olmasini isteyen bir( tanri, huda,rab,vb) da vardir

Ama sizin önermenize uymayan milyonlarca da örnek var. İnançsız yaşayan, ya da göksel bir Tanrı inancı olmadan yaşayan.
Bu kadar çok inançsız varsa insanların bilinç altında bir inanç yok demek. Dolayısıyla bunun böyle olmasını isteyen bir (Tanrı, huda, rab vb) de olmayabilir.

not: ben ateist değilim. Ama müdahaleci bir Tanrı inancım da yok. Hele şu koskoca evrende, bunca düzensizlik, şiddet varken, zerre miktar yer işgal etmeyen insan oğlunun kılıyla tüyüyle uğraşacak kadar düşkün bir Tanrı inancım hiç yok.

ozgurrr
20-09-2009, 02:51
Not kısmına bayıldım aynen katılıyorum

cenkk_istt
20-09-2009, 10:02
benim bahsettigim tanri muhamedin allahi ,isanin babasi, musa nin tanrisi gibi degil var oldugunu da iddaa etmiyorum sadece fikir yurutuyorum yada ben oyle zannediyorum bu bahsettigim yaratici dogaya ve insanlara hic bir seye mudahele etmez dunyayi ve kainati sistematik bir sekilde yaratip yaratip kendi akisina birakmistir ben oyle dusunuyorum

siz diyorsunuzki insanlarin bilincaltinda inanc yok madem inanc yok 5000 yildan beri insanlar hep tanrilara ve peygamberlere inanmislardir ve su anda dunya nufusu 5 milyar civarinda 4 milyaradan fazla insan dinlere mensup insanlardir yani inancli insanlardir bu dinler ve tanrilar bu kadar insani kendine bagalayabiliyorsa demekkii bunda bir keramet var

TomSawyer
20-09-2009, 12:32
bence sorulması gereken soru "neden gönderdi" değil de "neden 120.000 peygamberin hepsi de sami ırkına gönderildi" olmalı..


bana bi türk, ingiliz, alman peygamber gösterebilir misiniz?


neden bütün peygamberler ortadoğuda yaşadı ve neden çoğu babadan oğula geçiyordu(örnek davud peygamberken oğlu süleymanın da peygamber olması tesadüf mü? daha pek çok örnek bulunmaktadır)

ozgurrr
20-09-2009, 13:16
bence sorulması gereken soru "neden gönderdi" değil de "neden 120.000 peygamberin hepsi de sami ırkına gönderildi" olmalı..


bana bi türk, ingiliz, alman peygamber gösterebilir misiniz?


neden bütün peygamberler ortadoğuda yaşadı ve neden çoğu babadan oğula geçiyordu(örnek davud peygamberken oğlu süleymanın da peygamber olması tesadüf mü? daha pek çok örnek bulunmaktadır)

ibrahim allahtan istemiş benim soyumu boş bırakma demiş. Diğer insanların zaten doğru yolu bulacağını düşünüp araplara ağırlık vermiş olabilir :)

ulpian
20-09-2009, 15:40
ibrahim allahtan istemiş benim soyumu boş bırakma demiş. Diğer insanların zaten doğru yolu bulacağını düşünüp araplara ağırlık vermiş olabilir :)


Bu arada buna benzer yorumlar gerçekten ciddi olarak da savunuluyor. :) Tanıdığım birkaç müslüman-ülkücü arkadaş, Arapların sürekli yoldan çıkan, her defasında birkaç nesil sonra tekrar putlara tapmaya başlayan, iflah olmaz bir millet oldukları için, onlara (1) bu kadar çok Peygamber ve (2) Son Peygamber'in gönderildiğini söylüyorlar.

ozgurrr
20-09-2009, 16:06
Bu arada buna benzer yorumlar gerçekten ciddi olarak da savunuluyor. :) Tanıdığım birkaç müslüman-ülkücü arkadaş, Arapların sürekli yoldan çıkan, her defasında birkaç nesil sonra tekrar putlara tapmaya başlayan, iflah olmaz bir millet oldukları için, onlara (1) bu kadar çok Peygamber ve (2) Son Peygamber'in gönderildiğini söylüyorlar.

tabi bu ayetlere dayanarak söylüyorlar İbrahim suresi ;

Hani İbrahim demişti ki: "Rabbim! Bu şehri güvenli kıl, beni ve oğullarımı putlara tapmaktan uzak tut."

"Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle."

K.C.
20-09-2009, 16:45
Sayın Cenkk,
tarifinize bakılırsa epeyce ortak düşüncemiz olduğunu görüyorum. Düşünceden öte inanç aslında bizimki. Tanrının ne olup ne olmadığını, nasıl olduğunu v.s. bilimsel olarak ispatlama imkanımız olmadığına göre inanç bizimki de.

Ama doğuştan inanç sahibi olma düşüncenize ben katılmıyorum.
Toplumsal, ailesel etkileşim olmasa Tanrı fikrinin çoktan yok olmuş olacağını düşünüyorum. Ateist bir ailede, toplumdan soyutlanarak büyütülmüş bir çocuğun Tanrı inancı, yahut inanmak isteği, içgüdüsü olmayacaktır.

Aborijinler geldi ilk etapta aklıma, yahut halen ilkel koşullarda, çevreden soyutlanarak hayatlarını idame ettiren kabileler. Bir üst varlık inancı olmayan toplumlar halen var. Herşeyden yalıtılmış olarak, tüm etkileşimleri kesilmiş olarak yaşayan günümüz ilkellerinde bizim Tanrı inancımızdan çok, ilkel atalarımızın Tanrı öncesi inançları var.

K.C.
20-09-2009, 16:48
su anda dunya nufusu 5 milyar civarinda 4 milyaradan fazla insan dinlere mensup insanlardir yani inancli insanlardir bu dinler ve tanrilar bu kadar insani kendine bagalayabiliyorsa demekkii bunda bir keramet var
Buradaki keramet, doğa üstü bir keramet değil.

Çokluğun inanıyor olması, inancın doğru olduğuna karine değil.
Binlerce yıl dünyanın düzlüğüne inanmış olmaları, dünyanın düz olduğuna karine değil.

öylebiri
21-09-2009, 01:16
.

not: ben ateist değilim. Ama müdahaleci bir Tanrı inancım da yok. Hele şu koskoca evrende, bunca düzensizlik, şiddet varken, zerre miktar yer işgal etmeyen insan oğlunun kılıyla tüyüyle uğraşacak kadar düşkün bir Tanrı inancım hiç yok.

Müdahele etmek...
.İnsan vucudunda bir müdahele söz konusu değil mi?Alınan bir gıdanın içerisindeki vitamın mıneral şeker protein,bunların ayrımı yapılarak gideceklerı yerlere ulaşması bir an bu müdahelenın olmaması halınde kalbın durması vucudun iflası mümkün iken Siz 'size müdahelede bulunan bir elin olmadığını mı söyluyorsunuz?'vücudun çalışma sistemıne bakarsanız düzenlı işleyen bir fabrikadan farksız olmadığını göreceksiniz...bu sistem kendiliğinden işleyemez...düzenli yapılan her işte bilen anlıyan gören bir el vardır.

jayjay.
26-09-2009, 20:58
Allahın peygamber göndermesi ilahi kabul edilen din sistemi içinde gayet mantıklıdır. Diğer insanlarla iletişimi sağlamak için başkalarını görevlendirmesi kurduğu sistemin mantıklı bir sonucudur. Onlara bilge olanı, seçtiği muazzam elçiyi göndermeli ki kendisinin bir suretini dünyaya yansıtabilsin ve böylece insanoğlunu dinlerin öngördüğü iyiliğe, doğruluğa, adalete, teslimiyete ulaştırabilsin.

uyar
26-09-2009, 22:54
Allahın peygamber göndermesi ilahi kabul edilen din sistemi içinde gayet mantıklıdır. Diğer insanlarla iletişimi sağlamak için başkalarını görevlendirmesi kurduğu sistemin mantıklı bir sonucudur. Onlara bilge olanı, seçtiği muazzam elçiyi göndermeli ki kendisinin bir suretini dünyaya yansıtabilsin ve böylece insanoğlunu dinlerin öngördüğü iyiliğe, doğruluğa, adalete, teslimiyete ulaştırabilsin.

sevgili jayjay..

sen yahudi ve araplardan peygamber çıkmasını nasıl açıklıyorsun... sadece onlarla mı iletişim içinde bu allah ...sadece onlar mı bilge çıkarıyor

jayjay.
26-09-2009, 23:11
Senin bildiğin sadece sami ırkından peygamber çıktığı. Belki de diğerlerine de daha önce peygamber gönderilmiştir ama onlar şansını kaybetmiştir.

güneşinzaptıyakın
26-09-2009, 23:17
Ne bileyim ne gönderdiğimi? kafam güzeldi bir kaç kişiyi rakı almaya gönderdim, kafam güzeldi bir kaç kişiyi meze almaya gönderdim. Dönün bak bir şey demiycem...

Wand
07-10-2009, 00:29
bu konuda inanıyorsanız derin düşünmeniz gerekir..Şahsen bende tam olarak anlam verebilmiş değilim..Kaynaklara göre Hz.Musa yla konuştuğu söylenir..Ve Allah Musa ile vasıtasız konuştu..benim düşüncem Hz.Musa yla konuştuysa her insanla konuşsa tartışmalara yada dinlere gerek kalırmıydı..Amaç onun varlığına inanmaksa bu şekilde daha kolay inanamazmıydık ?

3.yol
07-10-2009, 07:19
Allah peygamber falan gondermedi ...

Yok olan birsey nasil birsey gonderebilirki zaten ...

Var olasaydi eger ...

Megafon ile butun dunyaya seslenirdi onceden .. ya da su anda MSN'de mesaj almis olurdunuz .....

Hot dedimi otururduk yerimize zaten ... o zaman kim itiraz ederdi ona tapmayi , secdeye durmayi ....

mindar
09-10-2009, 11:04
ölünce ne olacağız
yokluk dediğinizini duyar gibiyim.
yokluğu
bi düşünüp anlatabilirmisiniz arkadaşlar
herşeyinizi maziyi tandıklar akrabalar bunlar yok olacak sizin nazarınızda gerçi nazarınızda olmayacak siz yok olacaksınız
biraz düşünü ve yazın lütfen nasıldır yokluk?

mindar
09-10-2009, 11:05
Allah kendini gösterse idi herkes iman ederdi herkes onun istediği gibi olurdu ama ozaman özgür iradeden bahsedemezdik bu işlerinde bi manası kalmazdı.

uyar
09-10-2009, 13:37
Allah kendini gösterse idi herkes iman ederdi herkes onun istediği gibi olurdu ama ozaman özgür iradeden bahsedemezdik bu işlerinde bi manası kalmazdı.

ne anlamsız bir savunma !! mindar nedir bu köşe kapmaca, saklambaç mantığı ..

ulpian
09-10-2009, 14:36
Allah kendini gösterse idi herkes iman ederdi herkes onun istediği gibi olurdu ama ozaman özgür iradeden bahsedemezdik bu işlerinde bi manası kalmazdı.


Ayrıca böyle bir cevap Kuran'ın bizzat kendisiyle çelişmektedir.

Bakara, 146:
Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Peygamberi) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Böyle iken içlerinden birtakımı bile bile gerçeği gizlerler.

Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsirinden:
Hazreti Muhammedin getirdiği ayatu beyyine ve mucizatı vazıha ile bu da bilhakkın te'min edilmiş idi ve bunların karşısında bilhassa o zamanki ulemayı Ehli kitabın hiç bir veçihle şekk-ü şüphesi kalmamıştı ve bunu evladlarını bildikleri gibi kat'i bir surette biliyorlardı. Netekim Hazreti Ömer Abdullah İbni Selam Hazretlerine bunu sorduğu zaman 'ben onu oğlumu bildiğimden daha ziyade bilirim, çünkü onda hiç şekk-ü şüpheye mahal yoktur, fakat evladıma gelince ne bileyim belki validesi hiyanet etmiş olabilir' demişti. Bunun üzerine Hazreti Ömer de müşarunileyhin başını öpmüştü. (...)
Bu ayet bihassa şunu da isbat ediyor ki sadece bilmek, sırf kalbi ilm-ü marifet imana kafi değildir, imanı şer'i için iz'an-ü inkıyad ve bundan başka hakkı ketmetmeyib zahiren ıkrar ve i'tiraf eylemek dahi lazımdır.


Burada kastedilen Yahudi ve Hrıstiyan alimleridir. Fakat bunlardan hariç mesela Firavun ve arkadaşlarının da Musa'nın anlattıklarının doğru olduğunu bildikleri halde (ve bizzat mucizelere muhatap kılındıkları halde) iman etmedikleri anlatılır. Aynı şekilde bazı mekke putperestlerinin de Muhammed'in Peygamberliğini bildikleri halde iman etmedikleri rivayet edilir. Hatta islam teminolojisinde bu türlü 'bildiği halde inkar etme'ye Küfr-i cühûdiye denir.

Yani görülüyor ki, Tanrı varlığı ve Kuran'ın kendi kelamı olduğu hakkında kullarına çok daha somut ve yadsınmaz 'kanıtlar' yollasa bile, söz konusu 'imtihan' yine Kuran'ın kendi anlatımına göre anlamsız kalmayacak, yine de inkar edenler çıkacaktır.

Kaldı ki İslam'a göre 'imtihan'ın tek ayrıştırıcı yönü 'kabul edenler' ve 'inkar edenler' de değildir. İblis örneğinde de olduğu gibi hiç bir şekilde inkar etmeden (ki nasıl etsin bizzat O'nun kendisiyle konuşuyor) asi olmak (hükümranlığını büsbütün reddetmek) de imtihanın ana şubelerinden biridir.

Bütün bunların ötesinde, bir insan hem Allah'ın varlığını ve Kur'an'ın O'nun kelamı olduğunu tam anlamıyla kabul ve ikrar edebilir, hem de Allah'ın hükümranlığını büsbütün reddetmeden (yani İblis gibi asi olmadan) yine de zaman zaman nefsine yenik düşerek harama yönelebilir (imanından şüphe edilmeyen bazı büyük sahabelerde bile olabildiği gibi). Gerçi bunların hükmü 'bilerek inkar edenler' (Ehli Kitap uleması, Firavun vs.) ve 'inkar etmeden asi olanlar' (iblis) gibi ebedi cehennem değildir, fakat yine de bir imtihan söz konusudur.

Sonuç itibariyle 'Allah varlığı hakkında herkesin kabul edeceği işaretler yollarsa imtihan hikmeti ortadan kalkmış olur' cümlesi tutarlı değildir.

İlahi Adalet şu olurdu ki, en azından varlığı hakkında kimsenin yadsıyamayacağı kadar somut/zahiri deliller yollardı ve biz de imtihana bu noktadan başlardık.


saygılarımla

kafasikarisik
09-10-2009, 15:22
ölünce ne olacağız
yokluk dediğinizini duyar gibiyim.
yokluğu
bi düşünüp anlatabilirmisiniz arkadaşlar
herşeyinizi maziyi tandıklar akrabalar bunlar yok olacak sizin nazarınızda gerçi nazarınızda olmayacak siz yok olacaksınız
biraz düşünü ve yazın lütfen nasıldır yokluk?

Düşündüm ve yazıyorum. Doğmadan önce nerde iseniz, öldükten sonra da orada olacaksınız.

mindar
11-10-2009, 22:05
Düşündüm ve yazıyorum. Doğmadan önce nerde iseniz, öldükten sonra da orada olacaksınız.

doğmadan önce nerde idiniz.
ve orda olduğunuzda bilinciniz olacak mı akıl olacak mı yoksa başka bişeyle açıklanan bişeyler mi olacak.

mindar
11-10-2009, 22:07
ne anlamsız bir savunma !! mindar nedir bu köşe kapmaca, saklambaç mantığı ..

asıl seninkisi ne anlamsız bi cevap
sana özetle imtihanın manası olmaz idi demek istiyorum sen bildiğin halde kafa karıştırmak konuyu bulandırmak için böyle konuşuyorsun yoksa herşeyin sizde farkındasınızda böyle olmak işinize geliyor.

mindar
11-10-2009, 22:11
Ayrıca böyle bir cevap Kuran'ın bizzat kendisiyle çelişmektedir.

Bakara, 146:
Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Peygamberi) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Böyle iken içlerinden birtakımı bile bile gerçeği gizlerler.

Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsirinden:
Hazreti Muhammedin getirdiği ayatu beyyine ve mucizatı vazıha ile bu da bilhakkın te'min edilmiş idi ve bunların karşısında bilhassa o zamanki ulemayı Ehli kitabın hiç bir veçihle şekk-ü şüphesi kalmamıştı ve bunu evladlarını bildikleri gibi kat'i bir surette biliyorlardı. Netekim Hazreti Ömer Abdullah İbni Selam Hazretlerine bunu sorduğu zaman 'ben onu oğlumu bildiğimden daha ziyade bilirim, çünkü onda hiç şekk-ü şüpheye mahal yoktur, fakat evladıma gelince ne bileyim belki validesi hiyanet etmiş olabilir' demişti. Bunun üzerine Hazreti Ömer de müşarunileyhin başını öpmüştü. (...)
Bu ayet bihassa şunu da isbat ediyor ki sadece bilmek, sırf kalbi ilm-ü marifet imana kafi değildir, imanı şer'i için iz'an-ü inkıyad ve bundan başka hakkı ketmetmeyib zahiren ıkrar ve i'tiraf eylemek dahi lazımdır.


Burada kastedilen Yahudi ve Hrıstiyan alimleridir. Fakat bunlardan hariç mesela Firavun ve arkadaşlarının da Musa'nın anlattıklarının doğru olduğunu bildikleri halde (ve bizzat mucizelere muhatap kılındıkları halde) iman etmedikleri anlatılır. Aynı şekilde bazı mekke putperestlerinin de Muhammed'in Peygamberliğini bildikleri halde iman etmedikleri rivayet edilir. Hatta islam teminolojisinde bu türlü 'bildiği halde inkar etme'ye Küfr-i cühûdiye denir.

Yani görülüyor ki, Tanrı varlığı ve Kuran'ın kendi kelamı olduğu hakkında kullarına çok daha somut ve yadsınmaz 'kanıtlar' yollasa bile, söz konusu 'imtihan' yine Kuran'ın kendi anlatımına göre anlamsız kalmayacak, yine de inkar edenler çıkacaktır.

Kaldı ki İslam'a göre 'imtihan'ın tek ayrıştırıcı yönü 'kabul edenler' ve 'inkar edenler' de değildir. İblis örneğinde de olduğu gibi hiç bir şekilde inkar etmeden (ki nasıl etsin bizzat O'nun kendisiyle konuşuyor) asi olmak (hükümranlığını büsbütün reddetmek) de imtihanın ana şubelerinden biridir.

Bütün bunların ötesinde, bir insan hem Allah'ın varlığını ve Kur'an'ın O'nun kelamı olduğunu tam anlamıyla kabul ve ikrar edebilir, hem de Allah'ın hükümranlığını büsbütün reddetmeden (yani İblis gibi asi olmadan) yine de zaman zaman nefsine yenik düşerek harama yönelebilir (imanından şüphe edilmeyen bazı büyük sahabelerde bile olabildiği gibi). Gerçi bunların hükmü 'bilerek inkar edenler' (Ehli Kitap uleması, Firavun vs.) ve 'inkar etmeden asi olanlar' (iblis) gibi ebedi cehennem değildir, fakat yine de bir imtihan söz konusudur.

Sonuç itibariyle 'Allah varlığı hakkında herkesin kabul edeceği işaretler yollarsa imtihan hikmeti ortadan kalkmış olur' cümlesi tutarlı değildir.

İlahi Adalet şu olurdu ki, en azından varlığı hakkında kimsenin yadsıyamayacağı kadar somut/zahiri deliller yollardı ve biz de imtihana bu noktadan başlardık.


saygılarımla

bu verdiğiniz ayette benim söylediğimle çelişen hiç bişey yok
peygambere souruyorlar bu bir insan allah bir melek göndermeli değilmiydi diye peygamber başka ayetlerde de ben sadece beşerim hazinelerin anahtarı bende değil geleceği de bilmem ben derken,
bir delil olarak allahın yaratıklarını düşünüp tefekkür edeceğiz bu da inanmak isteyen ve aklını kullanan içindir. o yüzden bu zordur ve mukafatı da olmalıdır.

ulpian
11-10-2009, 22:18
bu verdiğiniz ayette benim söylediğimle çelişen hiç bişey yok
peygambere souruyorlar bu bir insan allah bir melek göndermeli değilmiydi diye peygamber başka ayetlerde de ben sadece beşerim hazinelerin anahtarı bende değil geleceği de bilmem ben derken,
bir delil olarak allahın yaratıklarını düşünüp tefekkür edeceğiz bu da inanmak isteyen ve aklını kullanan içindir. o yüzden bu zordur ve mukafatı da olmalıdır.

sayın mindar,

yaptığınız açıklamanın benim yukarda vermiş olduğum ayetle bir ilgisi yok. Sanırım yukardaki ayeti İsra/95 (http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=17&ayet=95) ile karıştırmaktasınız.

Siz demiştiniz ki ''Allah varlığını herkese kesin olarak gösterse/bildirseydi imtihanın bir manası kalmazdı''.

Bu söylediğiniz mantıklı olabilir.
Ama Kuran'la çelişiyor. Çünkü yukarda verdiğim ayet kesin olarak bilenlerin bile iman etmeyebileceğinden bahsediyor.

saygılarımla

mindar
12-10-2009, 13:34
sayın mindar,

yaptığınız açıklamanın benim yukarda vermiş olduğum ayetle bir ilgisi yok. Sanırım yukardaki ayeti İsra/95 (http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=17&ayet=95) ile karıştırmaktasınız.

Siz demiştiniz ki ''Allah varlığını herkese kesin olarak gösterse/bildirseydi imtihanın bir manası kalmazdı''.

Bu söylediğiniz mantıklı olabilir.
Ama Kuran'la çelişiyor. Çünkü yukarda verdiğim ayet kesin olarak bilenlerin bile iman etmeyebileceğinden bahsediyor.

saygılarımla

karıştırmadım sadece böyle diyen bi allah ve böyle acziyetini anlatan bi peygamber var. onu anlatmak istedim.
halen verdiğiniz ayetle ilişik kuramadım rica etsem verdiğiniz ayetle söylediğiniz konu kapsamında bi ilişki kurup açıklarmısınız.
bakara 146.ayet i ..

ulpian
12-10-2009, 21:56
karıştırmadım sadece böyle diyen bi allah ve böyle acziyetini anlatan bi peygamber var. onu anlatmak istedim.
halen verdiğiniz ayetle ilişik kuramadım rica etsem verdiğiniz ayetle söylediğiniz konu kapsamında bi ilişki kurup açıklarmısınız.
bakara 146.ayet i ..


Talebiniz üzerine şurada daha detaylı açıklamaya çalıştım sayın mindar.

=> İmtihan Argümanı (http://www.turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=13824)

saygılarımla

-InVi-
12-10-2009, 23:55
Allah niye Peygamber gönderdi diyenlerin bir cogu kendi "tanrisinin" peygamberliklerini yapmaktadirlar, sadece Muhammed Peygamberin teblig ettiklerini begenmedikleri icin, kendi tanrilarina inanmaya devam ediyorlar....

mindar
13-10-2009, 17:54
Talebiniz üzerine şurada daha detaylı açıklamaya çalıştım sayın mindar.

=> İmtihan Argümanı (http://www.turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=13824)

saygılarımla

teşekkür ederim ilginiz için,
ama verdiğiniz ayette bile bile iman etmezler demek allahı görmek demek değilki ayetleri okuyup anlayan için olsa gerek bir mucizevi bi olay yok yani.

ulpian
13-10-2009, 18:00
teşekkür ederim ilginiz için,
ama verdiğiniz ayette bile bile iman etmezler demek allahı görmek demek değilki ayetleri okuyup anlayan için olsa gerek bir mucizevi bi olay yok yani.


sayın mindar,

siz >burada (http://www.turandursun.com/forumlar/showthread.php?p=246096#post246096)< ''Allah kendini gösterse idi'' derken, tam olarak neyi kastetmiştiniz ki? Ben açıkçası bundan ''Allah varlığını bir şekilde açık seçik delillerle ortaya koysaydı'' anlamını çıkartmış ve buradan hareketle cevap vermeye çalışmıştım.

Ama eğer siz fiziken ''Allah'ı görme''yi kastettiyseniz, bu zaten İslam'ın Allah anlayışına aykırıdır.

saygılarımla

mindar
13-10-2009, 22:45
evet fiziki sayılır bir nevi yani mucize gösterse idi.
sizlerin yazışmalarında öyle bi kanaate vardım yani allah varlığını somut bir şekilde ispatlasa herkes inanır tarzı konuşmalar var da sizin tarafta o yüzden böyle dedim...

mindar
13-10-2009, 22:48
bide sizlerde en çok merak ettiğim nerden geliyorsunuz nereye gideceksiniz.
nerde isek oraya gidiyoruz siz nereye gidiyorsanız bizde oraya gidiyoruz tarzında kaçamak cevaplar vermeyin lütfen.
insanlar nasıl ırklara ayrıldı. farklı diller düşünce akıl beyin alllah allah bunu bir hücremi yaptı evrim denilen başkalaşım değişim mi böyle yaptı kafam almıyor.. :((

mindar
15-10-2009, 10:44
yokmu bunlara ateistçe cevap verecek bi ateist.
nasıl oldu bu kadar şey... kim yaptı doğamı. :)

tayyare
15-10-2009, 14:08
Zırt pırt mucize mi olur,
enflasyonu olur, sirke döner olay !
hem zaten mucizeyi arayan bulur,
misal :
dünya ve her yerimiz kuş beyinli hörgüçsüz develer tarafından yönetiliyor...

bilirkisi
15-10-2009, 19:29
bide sizlerde en çok merak ettiğim nerden geliyorsunuz nereye gideceksiniz.
nerde isek oraya gidiyoruz siz nereye gidiyorsanız bizde oraya gidiyoruz tarzında kaçamak cevaplar vermeyin lütfen.
insanlar nasıl ırklara ayrıldı. farklı diller düşünce akıl beyin alllah allah bunu bir hücremi yaptı evrim denilen başkalaşım değişim mi böyle yaptı kafam almıyor.. :((

Ciddi cevap mi istiyorsunuz belli degil.
Ya da islam disindaki inanclarda, veya inancsizlik sistemlerinde bu sorularin cevabi nedir diye mi merak ediyorsunuz?

Bence siz once kendi arastirmanizi yapin. Sonra daha derli toplu bir soruyla gelin bu siteye.

mindar
16-10-2009, 14:52
ben nasıl yaratılışımız (insanlar ve başka alemler) akıl almaz bi şekilde oldu ise,
olmasına akıl sır erdiremediğimiz ölüm sonrası hayata da inanıyorum.
inanmayan ihtirasın dan ilahlık taslamasından inanmaz. burnu büyüklükten kibirden.(bence) bu fikir beni bağlar aksini iddaa edebilirsiniz.

malaysian
17-10-2009, 10:35
Allah'in adiyla,

Allah Teala insanlarin imtihanlarinin anlasilir olmasi acisindan peygamberler gondermistir...

Eeee, oldukten sonra " Neden bize bildirilmedi bu kadar olaylar?" " Aciklansaydi da secme imkani verilseydi ya!" gibisinden ozur beyan edilmemesi ve Allah'in yuce adaleti NEDENIYLE Peygamberler ve buna ek de Kitaplar gonderilmistir...

Bunca aciklamadan sonra yine de iant edenin oldukten sonra hic bir bahanesi kalmaz...

Allah'in Merhameti de Peygamberler gondererek su dunyayi yasanabilir hale getirmeye sebebdir ayrica...

Daha uzun yazilir ama bu kadar aciklama yeterli sanirim...

DUSUNMENIZ DILEGIYLE...

SAYGILAR

emil
17-10-2009, 12:04
Muhammed allahla konuşup insanlara ayetleri açıklarken amerika kıtasındaki insanların bırak allahı muhammedi, avrupadan,asyadan haberi yoktu..haberleri olması bile 900 yıl sonra mümkün olabilirdi en erken.Bu son peygamberden, islamın bunlara ulaşana kadar geçen sürede bu insanlar da medeniyetler kurdular yüzbinlercesi yaşayıp öldü..şimdi onlar imtihandan muaf mı?Muaf değilse istedikleri gibi yaşayıp, istedikleri gibi tapındılarsa, putlara taptılarsa, o zaman o dönemde mekkede putlara tapanların günahı neydi? şimdi o zaman diliminde yaşayan insan demez mi 900 yıl boyunca bana ulaştıramadın ayetlerini sen ne biçim tanrısın?buna bile gücün yetmiyor, şimdi de beni sorguya çekiyorsun...ben olsam derim...

emil
17-10-2009, 15:04
İnkaların tapındıkları tanrılardan (http://tr.wikipedia.org/wiki/Tanr%C4%B1) oluşan çok tanrılı (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=%C3%87ok_tanr%C4%B1l%C4%B1_din&action=edit&redlink=1) bir dinleri vardı. Yaratıcı konumunda bir tanrı ve onun yarattığı birçok başka tanrı vardı. Ayrıca toprak ana ve deniz ana konumunda bulunan tanrıçalar da vardı. Bu tanrılardan bir kısmı:


Viracocha (http://tr.wikipedia.org/wiki/Viracocha) - Yaratıcı tanrı
İnti (http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0nti) - Güneş tanrısı
Mama Quilla (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Mama_Quilla&action=edit&redlink=1) - Ay Ana , Ay tanrıçası
İlyapa (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=%C4%B0lyapa&action=edit&redlink=1) - Hava durumu tanrısı (iklim tanrısı)

İnkalar altının güneşten gelen bir çeşit şekerleme olduğunu düşünürlerdi. Altın ancak çeşitli kutular, mücevherler gibi törensel eşyalar ya da süslü mezar taşları veya tapınaklar yapmak amacıyla kullanıldığında bir değere sahipti. İnka altınlarının neredeyse tamamına yakını İmparatorluk Pizarro (http://tr.wikipedia.org/wiki/Pizarro) tarafından ele geçirildiğinde alındı ve eritildi.[7] (http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0nka_medeniyeti#cite_note-fgcu-6)
Dini kutlamaların ritüellerin (http://tr.wikipedia.org/wiki/Rit%C3%BCel) büyük bir çoğunluğu tarımdaki (http://tr.wikipedia.org/wiki/Tar%C4%B1m) ekim ve hasat gibi dönemler ile ya da hastalıkların iyileştirilmesi ile ilişkiliydi. İnkalar başta Güneş tanrısı İnti olmak üzere tanrılara hayvan hatta insan kurban etmekteydiler. İnkaların Capacocha (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Capacocha&action=edit&redlink=1) dedikleri bu kutsal törenler depremler, savaşlar ya da imparator ölümleri gibi büyük toplumsal olaylardan sonra yapılırdı.[7] (http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0nka_medeniyeti#cite_note-fgcu-6)
Dini törenleri yöneten rahiplerin yayında Hristiyanlıktaki (http://tr.wikipedia.org/wiki/Hristiyanl%C4%B1k) rahibelere (http://tr.wikipedia.org/w/index.php?title=Rahibe&action=edit&redlink=1) benzeyen mamacunalar bulunmaktaydı. Mamacunalar manastırlarda yaşarlardı. İplik eğirmeyi, dokuma yapmayı, kraliyet kıyafetleri dikmeyi ve kutsal ekmek pişirmeyi öğrenirlerdi.

Şimdi bunlar (ki muhammedin yaşadığı dönemde araplar bile putlara insan kurban etmemişler) insanları bu tanrılarına yüzyıllar boyunca kurban etmişler.Şimdi bunlar muaf mı?Muafsa sırf inanmadı diye birini cehenneme atan allah, insanları saçma tanrılarına vahşice kurban eden insanları niye hesaba çekmiyor?Muaf değilse muhammedin peygamberliğini ve ayetlerini neden onlara ulaştırmadı?Onları kendi başlarına bıraktı?Aslında onların da en az mekkeli araplar kadar hatta daha fazla peygambere ihtiyacı olduğu ortada..

malaysian
17-10-2009, 16:04
Sayin Emil,

Islam'in kaynagi Kuran ve Sunnete baktigimizda gercekten cok miktarda Peygamberler gonderildigi ve tebligin ulastirildigini goruruz...

Ancak, size bir tavsiyem var. Tabii, dinlerseniz:

Birakin kime ulasmis ulasmamis meselesini. Size ulasti ya... Simdi degerlendirmesi gereken sizsiniz. Belki ulasmayanin bir aciklamasi olacak ama sizin hic bir kacariniz kalmadi...

Yuce Yaratici gercekten cook merhametli. Emin olun, hersey adaletle ve guzellikle sonuclanacak...

Sizi, bizi ve herseyi yaratan guzellikle sonuc alacak.

Ancak, tekrar soyluyorum. Bu gercekler size ulasti artik. Yanli ve yanlis bilgiler veren insanlar yerine kaynagindan arastirma yapmaniz gerekir. Dinde zorlama yoktur tabii ki. Inancinizi siz sececeksiniz...

Ama sonucuna katlanmak sartiyla...

Iste bu nedenle Peygamberler gonderilmis. Uyarmak ve haber vermek adina. Eliniz kolunuz baglanmadan ve olum size gelmeden duydunuz iste, degerlendirmeniz gerekir. Kendiniz icin...

saygilar

emil
17-10-2009, 18:26
Birakin kime ulasmis ulasmamis meselesini. Size ulasti ya... Simdi degerlendirmesi gereken sizsiniz. Belki ulasmayanin bir aciklamasi olacak ama sizin hic bir kacariniz kalmadi...

saygilar

Benim yazımda son peygamber ve amerikanın keşfine kadarki dönem kastediliyor.herhalde peygamber görmediler o dönemde...Varsa bir açıklamanız cevap verin..Allah bilir gibi geçiştirmeler açıklama değil...Evet bekliyoruz müslümanlardan..

mindar
18-10-2009, 01:39
hiç bir şey hakkında net bilginiz yok varsayımlar üzerine konuşuyorsunuz..
o kadar geçmiş tarihi nasıl biliyorsunuz. daha yakın tarihimiz hakkında bir sürü farklı görüş varken o kadar eski bi süreyi nasıl hemencecik bildiniz..

malaysian
18-10-2009, 08:58
Sayin Emil,

''Benim yazımda son peygamber ve amerikanın keşfine kadarki dönem kastediliyor.herhalde peygamber görmediler o dönemde...Varsa bir açıklamanız cevap verin..Allah bilir gibi geçiştirmeler açıklama değil...Evet bekliyoruz müslümanlardan..'' demissiniz...

Islam Alimleri, bir adada dogmus ve hic bir insan gormemisse birisi, sadece bir yaraticinin oldugu fikrine DUSUNEREK ulasirsa Cennete girer hukmunu kaydetmisler... Yani kendi yaratilisina ve cevresindeki hayata bakarak bir insanin Allah'in verdigi akilla Allah'a ulasabilecegini kaydediyorlar...

Goruldugu gibi teklif yaraticinin bulunmasi ve tek ilah(yani soz sahibi) oldugunu kabul etmede kaliyor...

Afrika'da ormanlarin derinliklerinde yasayan bazi kabilelerde Allah inancinin oldugu kaydedildilmistir aslinda...

Neyi arastiriyorsunuz dogrusu tam olarak anlayamadim.

Yuce Yaratici cok merhametli demistim ya. Peygamberlere ulasamayanlara veya tebligi alamayanlara emin olun en adaletli sekilde davranacaktir.

Ancak sizin kacirdiginiz nokta KENDINIZ...Size bir peygamber (Salat ve selam o guzele olsun) ve o guzel peygamberi onder olarak secmis bir Musluman (acizane ben) , herseyi yaratan bir VARLIK oldugunu ve hayatinizi bu varligin size verdigini anlamaniz gerektigini ve bu hayati verenin sizin hayatinizda soz sahibi olmasi gerektigini acikliyoruz...

Sizin disinizda olan bazi olaylar ve yasamak zorunda oldugunuz ,size sunulan hayati DUSUNMEDEN gecirmeyin lutfen...

DUSUNMEDEN DE CEVAP YAZMAYIN LUTFEN. BEN BEKLERIMCEVABINIZI SABIRLIYIMDIR.

AMA LUTFEN DUSUNUP DE YAZIN...

emil
18-10-2009, 15:29
124 000 peygamber gelmiş diyorsunuz.Ve sonuncusu Muhammed'dir diyorsunuz.Buraya kadar tamam.Muhammed'den sonra hiçbir peygamber gelmedi.Bu 124 000'in bir kısmı amerikadaki inka, maya gibi medeniyetlere de gönderilmiştir diyelim ki.Bu da tamam.E şimdi bu adamların inancında niye namaz, oruç gibi ibadetler yerine başka başka hatta insan kurban etme var?İnançlarında neden birden fazla tanrı var?Bunlara gönderdiği peygamberlere, gittikleri topluma başka türlü bir inanç, ibadet ritüelleri yerleştirme görevi mi verdi?Diyelim aynı muhammed gibi bir görevle geldiler, insanlar sapıttı..Muhammed de son olduğuna göre amerikayı keşfedene kadar muhammed geleli 900 yıl oldu.Ama allah muhammed ile bunlara ulaşamadı ve saçma sapan ibadetleri yapmaya devam ettiler bu süre içerisinde.Şimdi bunlar ne olacak?Cennete mi gidecek, cehenneme mi?Ya da hiç işlem yapılmayacak mı?Sizin cevabınızdan cennet gibi gözüküyor.İyi de sapıkça ibadetler yapan insanlar cennete gidecek, sırf muhammed ulaşmadı onlara diye ama einstein, edison ya da başka bir sürü insan dünyaya önemli şeyler katmış insanlar muhammede inanmadı diye cehenneme gidecek..

malaysian
19-10-2009, 10:42
Sayin Emil,

Islam, bir tekliftir...Adaletli olan Yaratici tarafindan insanlara sunulan ve kabul edildiginde hem bu dunyada hem de ahirette huzur getirecegi vaad edilen bir teklif...

Islam bir ISIKTIR ayrica. Insanlari karanliklardan aydinliga goturen...

Gecenlerde Amerika'da Hiristiyan tebligi yapan bir misyonerin Muslumanligini okudum. Gercekten cok ilgincti. Cebinde Incil ile gezip herkese hiristiyanligi anlatirken, Misir'li bir Musluman ile is yapinca hayati degismis. Kendisi anlatiyor: ''Tam is konusurken masada, saatine bakip ''Namazim geciyor deyip'' ayaga kalkip yan tarafta kildigi namaz beni en cok etkiledi'' diye... Sonra arastirmaya baslamis. Hiristiyanligi ve teslis inancini sorgulamaya baslamis. DUSUNMUS... DUSUNMUS GECELERCE...Dusunmeden olmuyor tabiii...

Bakin Sayin Emil, birakin artik baskalarini... Size ulasan bu teklifi degerlendirin...

Iman olmadiktan sonra Allah'in verdigi akli kullanarak yapilan insanliga katkilarin Allah Tealal katinda hic bir degeri yoktur ayrica... Iman edip guzel ameller yapilacak... Cunku, kendisinin nereden geldigini DUSUNMEDEN yasamis ve kendisine Allah tarafindan verilen akli kullandigi halde, o AKLI VERENI bulamamissa ahireti kaybetti demektir...

Islam, Allah'in ilah (yonetici, hayatta soz sahibi) olarak secilmesini ongoren bir dindir...Yoksa, Allah'a her inanan Musluman degildir. Mekke'de ilk donemlerde Allah inanci koklu bir sekilde vardi. Ancak Allah'i ve gucunu goklerde hapsedip yeryuzune karistirmama soz konusu idi. Bu da bugunku Laiklik anlayisi gibi Islam'a aykiri bir hareketti...Goruyorsunuz, binlerce yil gecti, ama insanlarin dusunceleri degismedi...

Nasil anlatsam ki size bilmiyorum. Ama eger AMACINIZ GERCEKTEN DOGRUYU BULMAKSA DERINLIKLERDEN BIR SES SIZI YONLENDIRECEKTIR EMIN OLUN...

Tersi bir durumda ise sorulariniz devam edecektir sanirim...

saygilar

mindar
19-10-2009, 10:53
diğer kısmı değil ama 124.000 peygamber gelmiş deniyor
ama dünyanın bir bölümünde bu fikirler var diğer kesiminde niye buna benzer şeyler yok.
düşündürücü.,
sizin tahmininiz fikriniz nedir bu konuda 2 kesime de soruyorum?
teşekkürler.

mindar
19-10-2009, 10:55
gerçi dünyanın diğer büyük bölümü de isa peygamber inancına inanıyorlar çoğu da ilimli insanlar hani türk müslüan değiller ya bizden iyiler! yani hurafelere! inanmazlar aslında onlar nasıl inanıyor onlara ne dersiniz

Mohikan
21-10-2009, 13:01
Evreni yaratmış insanı yaratmak için neden milyonlarca yıl beklemiş acaba..?
Hımm şu evrimcileri yanıp tutuşturan fosillerin oluşması için olabilir mi acaba...?
Yahu insaf bu kadar yıl geçmeseydi sizin evrimciler bile evrimlerini kanıtladıklarını iddia ettikleri fosilleri bulamayacaktı en azından bir teşekkür eder adam (:
Her şeyi birden yaratsaydı insanlar doğanın hangi aşamalarla oluştuğunu nasıl inceleme fırsatı bulacaklardı...?
Büyük patlamanın oluşturduğu radyasyonel atıkları nasıl tespit edeceklerdi..?
Allah her şeyi en iyi yapan ve tasarlayandır bakın burda da mortsunuz yani (:

mindar
21-10-2009, 16:56
hiç bir şey yaratıcısız olamaz ..
herşeyi yaratan da yaratılmamıştır,
sonsuz ezeli ve ebedidir.

OQONUC
22-10-2009, 01:31
hiç bir şey hakkında net bilginiz yok varsayımlar üzerine konuşuyorsunuz..
o kadar geçmiş tarihi nasıl biliyorsunuz. daha yakın tarihimiz hakkında bir sürü farklı görüş varken o kadar eski bi süreyi nasıl hemencecik bildiniz..
...............

Bu sorunun muhatabı bence fosil bilimciler dolayısıyla evrime malzeme sağlayanlardır. Bizim dilavere göre biz 5500 yıldır atıyoruz. ama ya siz milyonlarca yıldır :D

Sizde kimsenin görmediği elden ele dolaşan benim tavukların kanatlarından bir kanat, bizde ise milyonlarca ibadethanede farklı farklı dillerde her gün yankılanan salat sesleri. Sahi hangisi gerçek sizce?

Selamlar

mindar
22-10-2009, 09:53
hiç bir şey hakkında net bilginiz yok varsayımlar üzerine konuşuyorsunuz..
o kadar geçmiş tarihi nasıl biliyorsunuz. daha yakın tarihimiz hakkında bir sürü farklı görüş varken o kadar eski bi süreyi nasıl hemencecik bildiniz..
...............

Bu sorunun muhatabı bence fosil bilimciler dolayısıyla evrime malzeme sağlayanlardır. Bizim dilavere göre biz 5500 yıldır atıyoruz. ama ya siz milyonlarca yıldır :D

Sizde kimsenin görmediği elden ele dolaşan benim tavukların kanatlarından bir kanat, bizde ise milyonlarca ibadethanede farklı farklı dillerde her gün yankılanan salat sesleri. Sahi hangisi gerçek sizce?

Selamlar
benim soruma cevap vermişsiniz
anlatmak istediğinz net ve açık bi şekilde söylermisiniz.
demek istediğimi özü şu islam adına kötü olanları hemen tarih diye alıyorsunuz ama islam adına iyi olanlara rivayet diyorsunuz..
neresi adil bunun?

uyar
22-10-2009, 19:23
hiç bir şey yaratıcısız olamaz ..
herşeyi yaratan da yaratılmamıştır,
sonsuz ezeli ve ebedidir.


işte dindarlar/dincilerden çelişkilerin allahı bir açıklama..... mindar yazdığını iyi oku... sende farkedeceksin inşallah :)

cenkk_istt
19-11-2009, 00:58
aslinda benim kafama takilan bu sitedeki ateist deist,panteist ben dahil tum arkadaslarin halada dogru yolu bulamdadigini hissediyorum muhammede ve dinlere inanmamak icin okadar cok celiski varken her nedense ya muhammedin dedikleri dogruysa ikileminden kurtulamamak olsa gerekki halada bu sitede hakikatin pesinde kosuyoruz ve galiba hic bir zaman da hci bir seyden emin olamayacagiz ve her gun arabin dinini ve kitabinin hakmi uydurukmu oldugunu burda tartisacaz cunku neyin nasil ooldugunu ve nerden gelip nereye gittigmizi bilemeyecez ve bu bbelirsizlik beynimizi kemirmeye dvm edecek.....

güneşinzaptıyakın
19-11-2009, 01:07
Şahsen ben ne Arabın yüzü ne şamın şekeri cinsinden bir ikilemde değilim, dinin afyon olduğunu ve bununla en yüksek seviyede mücadele etmek gerektiğini bilerek hareket ediyorum. Din hayatın tüm aşamalarına müdahale ederken, bizlerin sessiz kalması ve olanları seyretmesi gibi bir lüksü olamaz. Sorun Muhammed'in egosunu sorgulamak yada İslam'cılar ile dalga geçip kendi egomuz doğrultusunda gerçek yaşamda yapamadığımız hareketleri yapmak değildir, sorun dinin toplum üzerindeki hegomonyasını kırmaktır, sorun dinin takkıyye ile sızdığı bilinçlerin aydınlatılmasıdır, gerisi lafı güzaftır...

cenkk_istt
19-11-2009, 01:13
dine inanmadigindan tam olarak eminmisin

güneşinzaptıyakın
19-11-2009, 01:28
8 yaşımdan beri işim olmaz o uyuşturucu ile şahsen...
emin olmak için o kadar çok Kur'an ve diğer din kitapları dahil olmak üzere bir çok kaynak okudum ki, hala evimde 5 adet değişik yazarlara ait Kur'an ve diğer doğmatik dinlerin kitapları var, bir çok dini kaynak kitap var, hepsi İslam yazarları olan bir çok kitap ve aksi tezlerden oluşan bir kitaplık bahsettiğim...
Bu noktaya öyle sabah kalkıp lay lay lom yaparak gelinmez! boru değil cehenneme kafa tutuyorum, tekrar doğuma karşı duruyorum, tüm velilere ve yatırlara rağmen yaşıyorum, bunu yapmak için yürek ister, öyle sürünün arasından çemkirmeye benzemez bu işler...

cenkk_istt
19-11-2009, 10:28
peki madem ikilem yok dinlerede inanmadigindan eminsinki o zaman bu sitede ki arayisin nedir ben emin olsam bu siteye hic ugramaz onume bakar baska seylerle ugrasirdijm tamam bu sitede inanan insanlara dogru yolu gosterdiginizi iddia edeceksin simdi.dogru katiliyorum,ama bide sendegil bir cok ateistin musluman uyelerle yaptigi tartismalardan musluman lara dinlerinin uydurma oldugunu ispatlamadan ote muslumanliga donmek icin birazda ikna olmak istiyorsunuz sadece sen degil hepiniz hatta ben bile her gun tartismalara katilmasam bile takip ediyorum.

sinanguler2
19-11-2009, 22:05
Sevgili sorogren kardeş aklın sıra makara yapıyorsun ve kendini uhrevi alemler topluluğunun (bu topluluğun arkaları geri doğru göbekleride ileri doğru gidiktir görünüşte kendileri için çalışmaz ve bişe istemezler) naçizane bir ferdi gibi gösteriyorsun. Üzülerek seni dikkate değer bulmadığımı belirtmek isterim.

güneşinzaptıyakın
20-11-2009, 12:27
peki madem ikilem yok dinlerede inanmadigindan eminsinki o zaman bu sitede ki arayisin nedir ben emin olsam bu siteye hic ugramaz onume bakar baska seylerle ugrasirdijm ................ cevabını daha önceki mesajımda vermiştim...

..............dinin afyon olduğunu ve bununla en yüksek seviyede mücadele etmek gerektiğini bilerek hareket ediyorum. Din hayatın tüm aşamalarına müdahale ederken, bizlerin sessiz kalması ve olanları seyretmesi gibi bir lüksü olamaz. Sorun Muhammed'in egosunu sorgulamak yada İslam'cılar ile dalga geçip kendi egomuz doğrultusunda gerçek yaşamda yapamadığımız hareketleri yapmak değildir, sorun dinin toplum üzerindeki hegomonyasını kırmaktır, sorun dinin takkıyye ile sızdığı bilinçlerin aydınlatılmasıdır, gerisi lafı güzaftır... sanırım cevabı yinelemem yeterli derecede aydınlatıcı olmuştur...

cenkk_istt
21-11-2009, 00:11
dinlerin insanlarin ustunde olusturdugu otoriteyi yok etmeye calisiyorsunuz.bunu anladim.esas demek istedigim dininize donmek icin de ugrasmiyor degilsiniz elle tutlur bisey bulsaniz doneceginizden eminim yani bir taraftan inananlari aydinlatiyorsunuz birtaraftanda birinin sizi ikna edip inanmanizi saglamasini beklemiyorda degilsiniz.
mesela kendimi ornek verecek olursam bu sitedeki muslumanlarla yaptiginiz tartismalari takip etmemin sebebi ordan bir msuluman cikarda belki benide sizide ikna eder beklentisidir sroamak istedigim sizdede boyle bir beklenti varmi ?

güneşinzaptıyakın
21-11-2009, 00:18
ne saçmalıyorsun arkadaşım sen???
ne bekleyeceğim sanıyorsun???
Bekleyeceğim tek şey dinlerin hükümranlığının sona ermesidir...
amma geyik yapıldı bu mevzuya...
açtığım konulara bakarsan benim neyi beklediğimi daha iyi görürsün...

hilal21
21-11-2009, 03:08
Benim de dikkatimi çeken şu :

Peygamberler neden hep aynı coğrafyaya gönderiliyor? Niçin Yenizellanda'ya değil ,niçin kutuplara değil, niçin Avrupa'ya değil,?

Ve neden sadece insanlar için peygamberler ..? Diğer canlılar da yaratıldı onların peygambere ihtiyaçları yoksa onlar insandan daha mı mükemmel.?

cenkk_istt
21-11-2009, 10:55
ne saçmalıyorsun arkadaşım sen???
ne bekleyeceğim sanıyorsun???
Bekleyeceğim tek şey dinlerin hükümranlığının sona ermesidir...
amma geyik yapıldı bu mevzuya...
açtığım konulara bakarsan benim neyi beklediğimi daha iyi görürsün...



sacmalayan sensin halada benim sordugum soruyu anlamadiysan o senin eksikligin neyse bosver cvp vermek zorunda degilsin ben o soruyu genel olarak sormustum sen sazanlik yaptin,donup dolasip ayni yere cakiliyorsun dinlerin hukumranliginin son bulmasindan sozediyorsun ben senin actigin basliklara bakmamistim,gerekte yok.

perseus
21-11-2009, 16:39
peki madem ikilem yok dinlerede inanmadigindan eminsinki o zaman bu sitede ki arayisin nedir ben emin olsam bu siteye hic ugramaz onume bakar baska seylerle ugrasirdijm tamam bu sitede inanan insanlara dogru yolu gosterdiginizi iddia edeceksin simdi.dogru katiliyorum,ama bide sendegil bir cok ateistin musluman uyelerle yaptigi tartismalardan musluman lara dinlerinin uydurma oldugunu ispatlamadan ote muslumanliga donmek icin birazda ikna olmak istiyorsunuz sadece sen degil hepiniz hatta ben bile her gun tartismalara katilmasam bile takip ediyorum.

çok ama çok yanlış düşünüyorsunuz burdaki hiç kimsenin hadi bir müslüman çıksında ben imana geleyim kafamdaki islamiyet ve diğer dinlere hatta allaha tanrı herneyse benim kalbimin mührünü açsın diye bir beklentisi yok en azından bende öyle

genelde tanrının varolmadığına;
özelde islamiyetin tamamen tevrattan araklama muhammet kurnazlığı olması
ne de tevratın aynı şekilde hamurabi kurallar ve sümer kaynaklarından araklama olduğuna dair inançlarımı sorgulamak yada değiştirmek amacında değilim çünkü kuranı okuyorum ve görüyorum neden tanrının sözü olamayacağını anlıyorum burda benimle ortak düşünen insanların eleştirilerini görüyor bazen farkında olmadığın bir ayetin bir sürenin nasıl bir hastalıklı zihniyet eseri olduğunu görüyorum bu yüzden bu sitedeyim ve dinlerin nasıl insanları uyuşturup bilinçlerini kör ettiğini görmek için

La^...
22-11-2009, 11:31
Vahiy, Allah’ın buyruk ve mesajını belli yollarla peygamberlere iletmesidir. Allah’ın peygamberlere vahiyde bulunması ve ilahî kitaplar vermesi, onun insanlara olan sevgi ve rahmetinin sonucudur. Allah’ın vahiy göndermesi, bütünüyle insanların yararınadır. Allah, kullarını sever ve onların doğru yolu bulmalarını, barış ve huzur içinde yaşamalarını ister. Bu nedenle de onlara peygamber aracılığıyla onlara vahiy gönderir.
Allah’ın vahiy göndermesi, insan hayatında çok olumlu etkilere neden olur. öncelikle Allah, vahiy göndererek insanların kendilerini ve yaratıcılarını doğru biçimde tanımalarını sağlar. Onları evrenin yaratılışı konusunda bilgilendirir. İnsanların yaratılış nedenini ve hayatın anlamını bulmalarına yardım eder.
Vahiy yoluyla gelen ilahî kitaplar, insana manevi gereksinimleri olduğunu öğretir. Maddi gereksinimlerini nasıl karşılayacağını gösterir. Farklı yeteneklerini geliştirmesi için insana önderlik eder.

Allah’ın vahiy göndermesinin bir nedeni de insanın ahlaken olgunlaşmasına yardım etmektir. İnsan aklıyla ahlakî kuralları kavrayabilir. Ancak, bazen toplum onu yanlış yönlendirebilir. Bazen de birey, bildiği ahlak kurallarına uymak istemeyebilir. Allah, insana ahlakî davranışlarının sonuçlarını kavratmak, onu iyiliğe yönlendirmek için vahiy göndermiştir. İnsanın ahlak kurallarına uymasının sonuçlarını bilmesi, onun aklıyla kavradığı ahlak ilkelerini benimsemesinde etkili olur. Bu nedenle, Allah vahiy yoluyla, ahlak kurallarını açıklamış, bunlara uyan kimselerden hoşnut olacağını ve onları ahirette ödüllendireceğini bildirmiştir.
Allah ile nasıl iletişim kuracağı konusunda insanı bilgilendirmek de Allah’ın vahiy göndermesinin diğer bir nedenidir. İnsan, aklıyla Allah’ın varlığını ve ona saygı göstermesi gerektiğini bulabilir. Ancak Allah’a saygısını hangi ibadetlerle ifade edebileceğini bilemez. Bu nedenle Allah, gönderdiği ilahî kitaplarla insanlara nasıl ibadet etmeleri gerektiğini bildirmiştir
Ayrıca insanların tek başına aklıyla bilemeyeceği konular da vardır. melekler, ahiret hayatı, cennet ve cehennem gibi konular bunlardandır. Ayrıca, Allah’ın bazı emir ve yasakları da tek başına akılla bilinemez. Allah, insanları inanç ve davranış alanında yükümlülüklerini bildirmek üzere vahiy göndermiştir.
Allah’ın peygamberlere gönderdiği vahiyler, daima aynı amaca yönelik olmuştur. bu amacı, insanların tevhit inancını kavramasını sağlamak; onları iyiye ve doğruya yöneltmek olarak özetleyebiliriz. Peygamberler ve ilahî kitaplar bu amacı, insanlara sorumluluklarını kavratarak gerçekleştirirler. Onları kötü davranışlardan kaçınmaya, sorumluluklarını yerine getirmeye ve davranışlarını güzelleştirmeye yönlendirirler. Bireyin ahlak ve kişilik bakımından kendini geliştirmesine önderlik ederler. Bizler, peygamberler aracılığıyla gelen ilahî vahye uygun hareket edersek, kendimizi geliştirir, birey ve toplum olarak huzurlu ve mutlu oluruz

spartacus
24-11-2009, 18:29
La^...

Mesajında kendine ait tek bir harf var mı ?

AerA
26-11-2009, 01:26
Yüce bir yaratıcının insanlarına peygamber göndermesi ,"Beni izleyin doğra yola girin" diyen aracılar yollaması ,yüce tanrının yapacak bir işi yok ,boş işlerle uğraşıyor demektir."O"nun "OL" demesi ile her şey olabiliyorsa ,bir "OL" der ve herşey halledilir.Tanrı kendini niye zahmete sokar ki?

Sadece bununla da kalmaz ,birde klavuzlarına kitap indirir.Oysa ki bir "OL" demesi herşeyi çözüme kavuşturacakken insanlarına kitaplarla yol göstermeye ,sesini duyurmaya uğraşır.

Bu Tanrı ya acizdir ve peygamberlere muhtaçtır ,yada peygamberim diyenler şarlatanlıkta kimseye pabuç bırakmayacak tiplerdir.

Peygamber fikrinin "Yüce Tanrı" kavramı ile ters düştüğü (insana ihtiyaç duyduğu) ortada ise peygamberler şarlatandır.Hatta bazıları hiç yaşamamış birer mittir.

spartacus
26-11-2009, 21:14
La^... denen ama boş bir varlıktan öte henüz bir varlık gösteremeyen, bu yazında neresi sana ait, bunu ben söyleyeceğim.

İstersen inkarcılara Allah-u teala ne demiş bir bak bakalım.

Bu kadar, hepsi bu.

Biz Allah'ı inkar etmiyoruz, Allah'ı inkar etmek ancak aptalların yada inkar edildiğini düşünmekde yine ancak hem ilkel hemde aptalların işidir. Hayali bir Noel babayı neden inkar edemeyeceksek, böylesi bir hayali putuda inkar edemeyiz? İnkar dinlerin üreticilerinin kulları kandırdığı bir propagandadan ibarettir, var olduğu düşünülmeyen bir şeyin neyi inkar edilebilir.

Ha bu arada size kolaylık, inkar terimi yerine inanmayanlar diyebilirsiniz hem anlam bakımından çelişkiye düşmemiş ama hemde kendinizi ifade etmeyi başarmış olursunuz.

vartor
26-11-2009, 21:59
Bence anlamamistir.:)

AerA
27-11-2009, 01:34
Sevgili dostum LA^...

Öncelikle teşekkür ederim bana cevap yazmışsın.Fakat anlamadığım şey sorduğuma cevap bulamamam.

Tanrı kendini niye zahmete sokar ve peygamberleri ile iletir mesajlarını.Bir "OL" demesi yetmez mi?

Tanrı neden insana ihtiyaç duyar ,onun ibadetine ihtiyaç duyar?

Tanrı neden kitaplara sarılır ilahi mesajı için?

Dostum ,bu soruların hiç birinin dinde cevabı yoktur.Sadece "kitabı indirdik ,peygamberler gönderdik ,ibadet bekliyoruz" un dışında cevabı yoktur.Ki sorulan soru ,neden bunlara ihtiyaç duyulduğu?Tanrı acizmiki bir "OL" diyemiyor?

Peygamberler ve sonrasının ruhban sınıfı kene gibi yapışmışlardır yaşadıkları topluma.Ne bir adım ileri ,ne bir adım geri.Düşünsene binlerce yıldan beri ilahiyatın aldığı yol nedir?Kocaman bir hiç.Bir ilahiyatcıya Ruhu sorun ,Allahı sorun ,size vereceği cevap herkesin vereceğinden öte değildir.O zaman ne iş yapıyordur bu adam da devletin topladığı vergiye konuyor pay alıyordur?Hiç bir iş yapmıyordur ,kene gibi yapışmıştır.Peygamberlerinden ruhbanına kadar alayı şarlatandır.

gelecekisik
31-12-2009, 03:12
Hadi Gelin Birazcık Farklı Düşünelim. Sorgulamaya Başlayalım Bakalım Neler Olcak.

benim Bir dizi sorum olacak burda

1) Allah Neden Yazının İcadından Sonra Başlamıştır Peygamber Göndermeye?

2) Yazının İcadından Önce Kadınlara Taparak Ölen İnsanlar İdollere(Kadından Heykelcikler) taparak ölen insanlar Daha Peygamber Tanrı Bilmeyen O İnsanlar Yani İlk putperestler Cehenneme mi Cennete Mi Gideceklerdir?

3) Bu Dünya Bir İmtihan İçin Kuruldu İyinin ve Kötünün İmtihanı Peki İmtihanı Bilmeden Ölen İnsanlar Niçin Yaratılmıştır?


Şimdilik Bu üçü Yeter Sanırım :)


Bol Sorgulamalar


Saygılarımla Gelecekisik