PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Kürt Meselesi


Sayfa : 1 2 3 4 [5] 6 7 8 9 10 11 12

AKHENATON
24-10-2008, 17:10
.Versay barış andlaşmasının ABD ile bir ilgisi olamaz,sözkonusu itilaf devletlerinin Almanyaya dikte ettiği barış andlaşmasıdır.


yanılıyorsunuz ,
öncelikle birinci dünya savaşında 325 bin amerikalı, 9 milyon rus, 6 milyon fransız ,3 milyon ingilizin ölümüne neden olmuştur.

amerikanın savaşa girişi ve devrim sonrasında rusyanın Rusyanın geri çekilmesi, müttefiklerin 1.dünya savaşını kazanmasını sağlamıştır.

burda iki adet çok ironik bir olay söz konusudur ;

rus devrimini amerika yapmıştır.işte tarih sahnesinin en büyük aldatmacasının altında yatanda budur.rus devrimi boşşevik devrimi falan değil, düpedüz amerikanın devrimidir.sonuçlarıda bellidir.

28 haziran 1919 da imzanan versailles anlaşmasına , amerikan banka hisselerinin ve FED sisteminin temsilcisi olarak P.Warbung ile alman merkez bankasını temsil eden M.Warbung 'ta ordadır.

kardeşlerden biri satranç tahtasında beyazları diğeri ise siyahları temsil eder. Yapılan anlaşma aslında sadece bir başlangıcın sinyalidir.Tarih sahnesinde bunu sert bir anlaşma olarak servis etmek yanlıştır.Bu fitili ateşleyen ve finanscılarında bulunduğu bir toplantıdır.Versaillesin, savasın dahada derinleşeceğini İngiliz dış işleri bakanı Lord George N. Curzon, tarihi bile tespit ederek deklare etmiştir.

Her neyse fazla detaya girmeyelim ,

Öncelikle klasik tarih anlatımlarından tarih okursak bugünün dünyasını özellikle TC üzerinde oynana oyunları anlamamız mümkün değildir.Dünya politikası 5-10 yıl için yazılmaz.

burda milletler piyonlardır ki , en büyük piyon alman milleti olmuştur, 1. Dünya savası sonrasında altın para sistemi terkedilerek amerikan dolarının değişim aracı olduğu bir sisteme geçilmiştir, bu ulus devlet modelinin yıkıldığı zamandır.

bugün kimse ulus devlet söylemleri yapmasın ulus devlet modeli ve B.Woods 'ta kabul edilenler açık ve nettir.

Bu gelişmelerin ışıgında yaşanan ikinci dünya savaşı ve yahudi propagandasının altındaki tek neden vardır " İSRAİL DEVLETİNİ KURMAK " " VE " bu ikinci dünya savaşı tiyatrosundan sonra başarılı oluştur.

ve suan son perde kutsal topraklar için oynana oyundur ki, bu oyunun en büyük maşası kürtlerdir.

bugün suni kriz yaratmak , devletlerin kontrolünü para yoluyla ele geçirmek hep bu planın bir parçası olup, Bilderberg grubunda Brezinskinin 70 yılında yayınladığı geleceğin dünyası adım adım işlemektedir.

fakat gelecğin insaa edilen yapısının önünde en büyük engel Türklerdir.

kandahar
24-10-2008, 19:37
Ortada Türkiye diye bir devlet yoksa ABD'nin anlaşma imzaladığı uluslararası aktör kimdir.
Lozan dostluk ve ticaret anlaşmasının tarihi 6 Ağustos 1923 değil 1924'tür,Lozan barış andlaşmasıyla birlikte savaş sonrası itilaf devletlerince tanınan Türkiye cumhuriyeti ile ABD arasında imzalanmıştır.Versay barış andlaşmasının ABD ile bir ilgisi olamaz,sözkonusu itilaf devletlerinin Almanyaya dikte ettiği barış andlaşmasıdır.Sanırım karışıklık olmuş 1783 tarihi İngilterenin 13 koloninin bağımsızlığını tanıdığı anlaşmadır.Uluslararası hukukta devletlerin birbirlerini tanıdığına işaret eden farklı yöntemler mevcuttur.Daha önce de belirttiğim gibi bu ticaret anlaşması ABD kamuoyunu 4 yıl meşgul etmiş,ABD deki Ermeni ve Türklerin kıyasıya rekabetine neden olmuştur.Elbette bir ticari anlaşma devletin doğrudan tanındığı anlamına gelmez,ama bunun önünü açıcı bir faktördür.

Yazılanlar doğru. ABD-Türkiye anlaşması 1927 yılında onaylanmış olması gerek.


rus devrimini amerika yapmıştır.işte tarih sahnesinin en büyük aldatmacasının altında yatanda budur.rus devrimi boşşevik devrimi falan değil, düpedüz amerikanın devrimidir.sonuçlarıda bellidir.

Akhenaton, Rus Devrimi'ni ABD yapmamıştır fakat finansı ABD'deki Yahudiler ve kısmen Almanlar sağlamıştır. İşte buraya bendeki bir belgeyi ekliyorum.

http://rapidshare.com/files/157152464/gazete.pdf.html

AKHENATON
24-10-2008, 19:55
Akhenaton, Rus Devrimi'ni ABD yapmamıştır fakat finansı ABD'deki Yahudiler ve kısmen Almanlar sağlamıştır. İşte buraya bendeki bir belgeyi ekliyorum.



sayın kandahar abd derken , abd halkından bahsetmiyorum, nihayetinde onlarda sadece birer piyon.amerikayı tarihinde hiç bir zaman amerikalılar yönetmemiştir, yönetmeye çalışanlarınsa sonu bellidir.

burda ki amerika göndermem, ülkemizdeki kızıl devrimi savunan hala dünya gerçeğini kavrayamayan bazı arkadaşlara.:D

“ Devlet istediğimiz şekilde işlemiyor, dümende biz varız fakat görünüşe bakılırsa gemi istenilen yöne gitmiyor “ Lenin.

niveru
24-10-2008, 21:24
"Ortada Türkiye diye bir devlet yoksa ABD'nin anlaşma imzaladığı uluslararası aktör kimdir."

Lozan baris anlasmasini imzayan aktor kimse odur , yani meclisi-Kebir(buyuk meclis)

Lozan baris anlasmasi 11 kasim 1922 yilinda basladi, bundan 10 gun once 1 kasim 1922 de saltanat kaldirildi , son osmanli hukumetinde kendini fesd etti.
anadoluda tek yetkili mesru organ BMM olarak kaldi.

kisim kisim ,araliklarla 8 ay suren lozan gorusmelerinde ismet inonu buyuk meclisi temsilen bulundu

24 temmuz 1923 tarihinde lozanda , bir ay sonrada buyuk meclisde onaylandi , bu arada 8 nisan 1923 tarihinde meclis yenilenmis , 2.grup denilen muhalif milletvekilleri , secimlere sokulmamis , tek parti diktasinda yapilan secimlerle ataturkun tek tek belirlegi kisiler milletvekili olarak secilmisdi ,
ancak meclisin yenilenmesi , 2.grupun tasfiye edilmesi ile 29 ekim 1923 tarihinde turkiye cumhuriyeti kanunen ilan edildi !
yani anlayacagiz lozanda bulunan siyasi aktor , turkiye cumhuriyeti degil buyuk millet meclisidir.(yada ilk adi ile anadolu millet meclisi)

ABD ile yaptigimiz anlasma tarihi 6 agustos 1923 dur , emre kongar hatali bir sekilde bunu 1924 olarak yazmissada gercek tarih 1923 dur ...
Bu bir ticaret anlasmasidir ,turkiyenin taninmasi ile ilgili bir sey degildir , bu anlasma abd icinde demokrat ve cumhuriyetcilerin bilek guresi haline gelmis ve bir ic polita konusu olmustur , yoksa abd nin turkiye uzerinde ki hain emelleri ile bir alakasi yoktur.. aksine bu anlasma taraflara karsilikli gumruklerde ayricalik taniyan bir anlasmadir , anlasma abd tarafindan onaylanmasa bile , turkiye cumhuriyeti anlasmada yazilan hukumleri yinde uygulamistir,.
basma kalip dusuncelerle bence olaylari tam olarak okuyamayiz , bana sorarsaniz bu ticaret anlasmasinin kurd meselesi ilede bir ilgisi yoktur ve baslik altinda yeterince haddin fazla tartisilmaktadir !)

AKHENATON
26-10-2008, 17:47
KÜRT SORUNU

"Avrupa Birliği'ne Uyum Paketleri" sayesinde kürtçenin birçok alanda serbest bırakılmasıyla birlikte, bugüne dek örtülü şekilde icra edilen kürt ırkçılığı, artık uluorta sergilenmeye başlandı. Farsîlerin ilkel bir kolu ile arapların karışımından türeyen kürt topluluğunu, bilimsel gerçekleri görmezden gelerek zorla Türk sayma çabalarının anlamsızlığı da böylece ispatlanmış oldu.

Kardeş olarak kabul ettikleri kürtlere toz kondurmayan islam sentezcisi kesimin kürt terör örgütü PKK'yı "ermeni örgütü" şeklinde lanse etmesinin, M.S. yedinci yüzyılda Orkun Irmağı'nın kıyısına dikilen Elegeş Yazıtları'ndaki ifadeleri saptırarak "kürtlerin aslında Türk soyundan geldiklerinin kanıtı" diye öne sürmesinin ve bu bağlamda "sadece PKK'lılar kötüdür, diğer kürtler iyidir, kardeşimizdir" düşüncesini toplumda hakim kılmaya çalışmasının kürdofil (kürt aşığı) Türk nesilleri yaratmaktan başka bir işe yaramadığını; kürtlerin ise bu uğraşlardan etkilenmediklerini, kendilerini hiçbir zaman Türk olarak görmediklerini, ırkî şuurlarını sinsice yaşattıklarını ve fırsatını buldukları anda harekete geçtiklerini hep birlikte görüyoruz.

devamı için ;

http://www.nihalatsiz.org/kurd_sorunu.htm

breymin
27-10-2008, 14:37
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=ocalan_ve_pkk_derin_devlete_c alisiyor_205701_1&tarih=27.10.2008&Newsid=205701&Categoryid=1

pante
27-10-2008, 19:31
http://haber.gazetevatan.com/haberde...1&Categoryid=1

PKK, derin devlet tarafından kurulmuş bir organizasyondur. Abdullah Öcalan (...)

Öcalan, Ankara'ya geldiğinde MİT'te çalışıyor. Öcalan'ın kendisi de bunu doğruladı. PKK, Kürt meselsinde bir oyundur. Dönemin bir MİT yöneticisi Öcalan ve arkadaşlarını Çubuk Barajı'nın kenarında topluyor. Ondan sonra (...)

PKK, son yıllarda da JİTEM'le iç içe çalışıyor. (...)

Kürt aydınları PKK-derin devlet ilişkisine sessiz kalmıştır. Neden sadece PKK değil, çünkü JİTEM de var. Kürt aydınlarını öldürüp tasfiye ettiler. Bunlara faili meçhul deniliyor. Bunların bir kısmını JİTEM, bir kısmını da PKK öldürdü. (...)

Öcalan bugün istihbarat ve derin devlet konseptinin elinde oyuncak. (...)

Görülmüş şey değildir idamla yargılanmış birinin avukatlarına verdiği talimatlarla örgütü yönetmesi. (...)

Öcalan'la ilk görüşen Çevik Bir'dir. Sonrasında başka paşalar da görüştü. Aslında görüşmeyen paşa yok. MİT Müsteşarı da görüştü. Kürt sorunu PKK dışında çözülmek istenmiyor. Bu derin devletin isteği. Kürtlerin yüzde 20'si PKK'ya oy veriyor.

Derin devlet bitmeden PKK bitmez.

Çözüm? Devlet Kürt meselesini insan hakları ve hukuk ölçeğinde çözmeli. Halk, dilinde eğitim ve medyasını istiyor. Kimsenin kafasında ayrı yaşamak yok.

dilaver
27-10-2008, 19:58
Çözüm? Devlet Kürt meselesini insan hakları ve hukuk ölçeğinde çözmeli. Halk, dilinde eğitim ve medyasını istiyor. Kimsenin kafasında ayrı yaşamak yok.

Katılıyorum, şayet kabasakalın aktardıgı linkte yer alan görüşleri kabul edilebilir buluyorsanız bunun bir tek mantıki açılımı olur. O da kahrolsun pkk degil, kahrolsun devlettir. Pkk ile devlet özdeşleşmiş ise, pkk devlet faaliyetinin bizzat sonucu ve yaratıcısı, örgütleyicisi ise; bu oluşumdan başta tsk olmak üzere tüm devletin üst birimlerinin haberi ve ittiffakı vardır. 40 bin insanın bizzat katili de devlettir. Bebek ölümlerinin sorumlusu da devlettir.

O halde hala neyi tartışıyoruz. Böyle bir devletten ise çözüm beklemek mümkün olabilir mi bilmiyorum. Bu çözüm o halde sadece ve sadece devlete karı mücadele ile ortaya çıkabilir.

saygılarımla

not : bu sözlerim pkk nın bir devlet kuruluşu, Apo nun da bir devlet ajanı oldugunu savunan görüşlere karşı olarak yazılmıştır. Ben böyle düşünmüyorum ama pkk nın içinde devlet ajanları da vardır. Bu konuda Apo'nun 26 Ekim tarihli görüşme notlarına bakılırsa onun da bu konuyla ilgili degerlendirmeleri okunabilir.

aydoe
27-10-2008, 20:55
''Sovyet-Afgan Şavaşı, Sovyetler Birliği 'nin Aralık 1979'da Afganistan 'a girmesiyle, 9 yıl sürecek bir savaş başladı.''

O yıl 3 yaşında olan Ahmed ailesinin savaş nedeniyle ülkeyi terk etmesi ve İran'a gitmesi neticesi 3 yaşından beri İran'da yaşamakta.
Kendisi gibi Afgan olan ve iran'da doğmuş olan bir ailenin kızı ile evlendi ,şu anda biri 10 yaşında biri de 7 yaşında iki çocukları var ve hanımı 7 aylık hamile .
İran çocuklar İran'lı olmadığı için okula almıyor ,hanımı ve çocukları İran doğumlu olmalarına kendiside 3 yaşından beri iran'da yaşıyor olmasına rağmen vatandaşlığa almıyor.
Yıllar önce Almanya'ya gitmiş olan bir ablası Ahmed'e para yolluyor ve Ahmed çocuklarını okutabilmek ve insanca yaşayabilmek için Avrupa'ya gitmek üzere insan kaçakçılarına adam başı 2 bin dolar ödeyerek Yunanistan'a götürülmek üzere anlaşıyor .
Türkiye'ye getiriliyor ve bir deniz yolculuğu sonuda burası Yunanistan denilerek bir sahil kasabasına bırakılıyor.
Bugün bu aile ile birlikteydim ve Ahmed'le konuştum,Ahmed'in vatanı yok ,Ahmed bir insan ,3 yaşında doğum yeri olan Afganistan'dan ayrılmış 30 yıldır İran'da yaşamakta,eşi ve çocukları İran doğumlu ve Ahmed'in gidecek yeri yok vatandaşı olduğu bir devleti yok ,Ahmed çaresiz ve ailesi ile birlikte Afganistan'a yollanacaklar.
Ordada ne olacağı onları nelerin beklediği meçhul.

T.C karşı mücadele eden o kadar çok güç var ki,T.C mağdur ,yok edilmek,parçalanmak ,etnik ve dini temelde bölünmek istenmekte,ben her zaman mağdurun yanında olduğumdan istemesemde T.C yi ve devleti savunmak zorunda kalıyorum.
Aslolan T.C 'nin demokratik halk iktidarının egemen olacağı bir devlet yapılanmasına kavuşmasıdır.
Bu da yok ederek değil devrimle olur.
Devlet gereklilik ama egemenlik halkın olmalıdır.
Yazılmış olan senaryoyu değil kendi belirleyeceğimiz senaryoyu oynamamızın zamanıdır.
Rüzgarı arkamıza almamız değil ,rüzgara karşı durabilmemiz ve rüzgara karşı yürüyebilmemiz önemlidir.
Hatta koşmalıyız gerekirse ölüme ya da yaşama ,var olmaya ve dik durmaya ,emperyalizme ,faşizme karşı bağımsızlığa kardeşliğe.

pante
27-10-2008, 21:09
şayet kabasakalın aktardıgı linkte yer alan görüşleri kabul edilebilir buluyorsanız bunun bir tek mantıki açılımı olur. O da kahrolsun pkk degil, kahrolsun devlettir. Pkk ile devlet özdeşleşmiş ise, pkk devlet faaliyetinin bizzat sonucu ve yaratıcısı, örgütleyicisi ise; bu oluşumdan başta tsk olmak üzere tüm devletin üst birimlerinin haberi ve ittiffakı vardır. 40 bin insanın bizzat katili de devlettir. Bebek ölümlerinin sorumlusu da devlettir.

Hayır. Devlet değil, derin devlettir. Derin devletle birlikte hareket eden devlet içindeki bir avuç zorbadır.
"Kahrolsun devlet" değil, "Kahrolsun Oligarşi" demek daha doğrudur.
Tabi oligarşi tanımını kabul etmeyenler, kavram yoksunluğundan dolayı mecburen devlet diyecek. :)
Ama büyük yanlış.

AKHENATON
27-10-2008, 21:15
[B][COLOR=#ff0000]
Katılıyorum, şayet kabasakalın aktardıgı linkte yer alan görüşleri kabul edilebilir buluyorsanız bunun bir tek mantıki açılımı olur. O da kahrolsun pkk degil, kahrolsun devlettir. Pkk ile devlet özdeşleşmiş ise, pkk devlet faaliyetinin bizzat sonucu ve yaratıcısı, örgütleyicisi ise; bu oluşumdan başta tsk olmak üzere tüm devletin üst birimlerinin haberi ve ittiffakı vardır. 40 bin insanın bizzat katili de devlettir. Bebek ölümlerinin sorumlusu da devlettir.



sayın dilaver , kendimizi daha ne kadar kandırmaya devam edicez.Yazmış olduğunuz ve istemiş olduğunuz düşüncelerin akla ve mantığa sığar hiç bir tarafı yok, en azından bu dünya üzerinde,

bana anlatırmısınız , herkesin ana dilinde eğitim aldığı bir ülke modeli , somut örneme yapabilirmisiniz,

istemiş olduğunuz düşüncelerin sonucunun federasyon olduğunu bilmezmisiniz ,

kaldıki bu toprakların karış karış alınısında hiç bir kürt katkısı yokken.

evet sizden gerçekçi ve somut örnek istiyorum.

bu maskeler altında öne sürülen düşünceler ile amacın doğuyu bölmenin startına basmayla ilgili sylemleri değil, nihayetinde biz bunları sürekli dinliyoruz.
dincisindende, liberalindende, komünistndende, hepsinin ortak paydası nedir ?
hepsi amerikancıdır.

AKHENATON
27-10-2008, 21:17
Bir kişide çıkıp amerikanın düşüncelerinin haricinde bu ülkede gerçek tarihi anlatmayacakmı merak içerisindeyim, demekki düşünemeyen bir toplummuşuz.

qw19
27-10-2008, 21:29
Dilinde eğitim, medya da Kürtçe bölünmeye atılan adımdır. Kürt'lerin ayrılmak gibi niyetleri olmadığıda doğru değil, çünkü DTP ve PKK'nın yedikleri içtikleri yalandır. Bunu derken derin, sığ devleti savunuyor da değilim.

Ben de PKK'nın devlet eli ile kurulduğuna inanmıyorum, çünkü bunun ortaya çıkmasını değil derin, depderin devlet bile göze alamaz.

Terörün halkı olmaz. Terör bütün Kürtler tarafından destekleniyorsa bile terördür, alçaklıktır. Nasıl ki Amerikan işgalleri terörse bu da terördür.

Nasıl ki köylerin yakılması, işkenceler devlet terörüyse, DTP ve PKK da teröristtir. Desteklenemez, hak verilemez.

Açıkcası DTP ve PKK'ya destek veren Kürt'ler umurum değil, nasıl MHP değilse, bunlar tekerin böldüğü.

Beraber yaşama arzusundalarmış(DTP,PKK), yav ben değilim ki beraber yaşama arzusunda, aha da bir anket yapın Türkiye'de Türklerden %99'u bunlarla beraber yaşama arzusunda değil.

Kürtlerin de %80'i değildir ama sindirdiler terörle. Bunların kazanılması falan mümkün değildir, ayrılıkçı faşistlerdir. Türkiye, Türkler, müslümanlar İsrail'i kınarken aynı yoldan ilerliyorlar.

Çocukça dilekler bunlar, ana dilde eğitim falan, bunların hiçbiri bu işi bitirmez.

Selamlar.

kandahar
28-10-2008, 00:25
VGM amcanın yazdıklarına büyük oranda katılıyorum. Hele hele birkaç sayfa önce eklenen, bazı kesimlerce de desteklenen Ali Bulaç'ınki gibi önerilerle bu meselenin çözüleceği iddiası külliyen yalan. Bir kısmı saftiriklikten bu "haklarla" terörün biteceği iddiasında, bir kısmı ise (tıpkı Ali Bulaç gibi) ne kadar "hak" verilirse verilsin terörün bitmeyeceğini biliyorlar buna rağmen hazır terör varken bundan kendi etnik grupları adına yararlanma gayretindeler.

Evet. VGM amca'nın dediği gibi, PKK ve DTP Faşist'tir. Bu hareket de milliyetçi bir harekettir. Eğer ayaklanma sadece kalkışmalar şeklinde oluyorsa bu TSK'nın ve devletin sorunları da olsa hala güçlü olmasından kaynaklanmaktadır.

İnsan hakları konusunda ise, şöyle bir turnosol kağıdımız var çok şükür. Yıllar önce 17-18 yaşlarındayken bir Alevi ve zamanında faal Komünist yakınımız vardı, bir gün kendisine "... amca neden bu Komünistler Kürtler'i bu kadar destekliyor?" demiştim, "Haksızlığa uğradıklarını düşündükleri için" demişti sonra da eklemişti "ama aynı şeyi Uygurlar söz konusu olunca yapmıyorlar". Zaten bunu fark ettikten sonra da bağlarını koparmış ayrı düşmüş eski yoldaşlarıyla. Burada Kürt hakkı diye ortalığı velveleye verenler forumda bir tek başlıkta olsun Uygur ya da Türkmenler'in haklarını savunmuş onların durumlarıyla ilgili yazılar asmış mıdır?

Cevap hayırsa, demek ki savundukları şeyler kesinlikle dürüstçe inançlara bağlı olamaz. Çünkü "Kürt haklarını" insan haklarına olan derin sevgisinden savunan kişinin aynı duyarlılığı diğer halklar için de göstermesi beklenir ki bu yoksa ortada bir samimiyet yoktur. Samimiyet yoksa çıkar ya da düşmanlık ilişkisi var demektir, şu halde sözüm meclisten dışarı, bu tür samimiyetsiz kişiler her kimse sözlerinin ciddiye alınacak bir tarafı yoktur.

pante
28-10-2008, 01:20
İnsan hakları konusunda ise, şöyle bir turnosol kağıdımız var çok şükür. Yıllar önce 17-18 yaşlarındayken bir Alevi ve zamanında faal Komünist yakınımız vardı, bir gün kendisine "... amca neden bu Komünistler Kürtler'i bu kadar destekliyor?" demiştim, "Haksızlığa uğradıklarını düşündükleri için" demişti sonra da eklemişti "ama aynı şeyi Uygurlar söz konusu olunca yapmıyorlar". Zaten bunu fark ettikten sonra da bağlarını koparmış ayrı düşmüş eski yoldaşlarıyla. Burada Kürt hakkı diye ortalığı velveleye verenler forumda bir tek başlıkta olsun Uygur ya da Türkmenler'in haklarını savunmuş onların durumlarıyla ilgili yazılar asmış mıdır?

Bu, sol içindeki zaaflardan biriydi yıllar önce.
Hala da büyük ölçüde böyledir.
Bir sol fraksiyon, Bosna'nın, Kosova'nın vb. Türklere yakın halkların hakları söz konusu olduğunda uzak durur.
Nedeni, diğer fraksiyonlar tarafından milliyetçilikle suçlanmamak içindir.
Örneğin, bu tip bir solcu bir milli maçı coşkuyla seyredemez, eleştirilmekten çekinir. İçten destekler ama dışa vuramaz.
Solun, halktan kopuk olmasının nedenlerinden biridir bu, farkında olmalarına karşın ilkelerinden ödün vermemek adına düzeltmezler bu zaafiyeti.

Ama bunun Kürt konusuyla ilgisi yoktur, çünkü biri ülkemizin sorunudur, diğerine kimse "Niye değinmedin?" diyemez. Ama örneğin bir Latin Amerika ülkesinin sorunu ele alınabiliyorsa, Uygurlar da alınabilir, Çeçenler de.

Kürtçe eğitim konusu aynı türban konusuna benzer.
Şeriat düzeni tehlikesi olduğu müddetçe türbana izin verilmesi nasıl düşünülmüyorsa, bölünme tehlikesi olduğu müddetçe Kürtçe eğitime de izin verilmesi düşünülmez.

breymin
28-10-2008, 01:57
Çözüm? Devlet Kürt meselesini insan hakları ve hukuk ölçeğinde çözmeli. Halk, dilinde eğitim ve medyasını istiyor. Kimsenin kafasında ayrı yaşamak yok.

Katılıyorum, şayet kabasakalın aktardıgı linkte yer alan görüşleri kabul edilebilir buluyorsanız bunun bir tek mantıki açılımı olur. O da kahrolsun pkk degil, kahrolsun devlettir. Pkk ile devlet özdeşleşmiş ise, pkk devlet faaliyetinin bizzat sonucu ve yaratıcısı, örgütleyicisi ise; bu oluşumdan başta tsk olmak üzere tüm devletin üst birimlerinin haberi ve ittiffakı vardır. 40 bin insanın bizzat katili de devlettir. Bebek ölümlerinin sorumlusu da devlettir.

O halde hala neyi tartışıyoruz. Böyle bir devletten ise çözüm beklemek mümkün olabilir mi bilmiyorum. Bu çözüm o halde sadece ve sadece devlete karı mücadele ile ortaya çıkabilir.

saygılarımla

not : bu sözlerim pkk nın bir devlet kuruluşu, Apo nun da bir devlet ajanı oldugunu savunan görüşlere karşı olarak yazılmıştır. Ben böyle düşünmüyorum ama pkk nın içinde devlet ajanları da vardır. Bu konuda Apo'nun 26 Ekim tarihli görüşme notlarına bakılırsa onun da bu konuyla ilgili degerlendirmeleri okunabilir.


Dilaver pkk yi mercek altina aldigimizda bunu devletin organize etdiyi cok net bir sekilde görülüyor,buna inanmak veya inanmamak gibi bir secenek kalmiyor

kandahar
28-10-2008, 02:14
Bir sol fraksiyon, Bosna'nın, Kosova'nın vb. Türklere yakın halkların hakları söz konusu olduğunda uzak durur.
Nedeni, diğer fraksiyonlar tarafından milliyetçilikle suçlanmamak içindir.


Şu halde bu normal midir? Eğer bir sol fraksiyon sırf Türkler'e yakın halkları savundu diye milliyetçilikle suçlanacaksa bunda en ufak bir haklılık yahut mantık var mı? Eğer yoksa bu, o suçlamayı yönelten fraksiyonun asıl etnik milliyetçilerin tesiri altında bulunduğunu göstermez mi?

dilaver
28-10-2008, 02:47
Şimdi olay çarpıtılıyor. Türkiye'deki sol fraksiyonların tamamı (devrimci olanlar) bir demokratik devrim programı ortaya koymuşlar, ya da demokratik devrimin henüz tamamlanmadıgını öne sürmüşler ve bu temelde starateji üretmişlerdir.

Demokratik devrimin tamamlanamaması ne demektir. Öncelikle feodalitenin hala tasfiye edilemedigi demektir, sonra laik bir düzenin olmadıgı demektir ve son olarak da milliyetler meselesinin henüz çözülememesi anlamına gelir.

Bu anlamda da tüm sol siyasi hareketler, Kürt meselesini gündemlerine alarak bunu asgari programlarına dahil etmişlerdir. Bunun anlamı ise "Bir ulusu ezen başka bir ulus özgür olamaz" Marksist şiarında yatmaktadır.

Kendi ülkesinde siyasi iktidarı almak isteyen her siyasi hareket öncelikle sınıf ilişkilerini ve çelişkilerini degerlendirmek ve ele almak durumundadır. Emek sermaye çatışması ekseninde tüm ezilen katmanlar bir siyasi hareketin alternatif ittifakları dahilindedir. Bu anlamda Türkiye'de iktidar hedefi olan bir hareket de muhakak ki bu ülkede yaşayan insanlarnı maruz oldugu her türlü etnik, cinsel ve sınıfsal sömürü ile muhatap olmak zorundadır.

Ülkesi dışındaki etnik hareketler konusunda ise ancak tahliller yapar ve emperyalizme karşı olan her kalkışmayı destekler. Bunu böyle anlamak çarpıtmaların da önüne geçebilir.

saygılarımla

AKHENATON
28-10-2008, 03:21
Şimdi olay çarpıtılıyor. Türkiye'deki sol fraksiyonların tamamı (devrimci olanlar) bir demokratik devrim programı ortaya koymuşlar, ya da demokratik devrimin henüz tamamlanmadıgını öne sürmüşler ve bu temelde starateji üretmişlerdir.


sayın dilaver devrimci sol ve devrimci olmayan sol nedir ?
devrimcilik nedir ?


Demokratik devrimin tamamlanamaması ne demektir. Öncelikle feodalitenin hala tasfiye edilemedigi demektir, sonra laik bir düzenin olmadıgı demektir ve son olarak da milliyetler meselesinin henüz çözülememesi anlamına gelir.


feodalite ile milliyetçiliğin uzaktan yakından ilgisi yoktur, tam tersine sol yapıların hepsi liberter olmadığı için feodaldir.



Bu anlamda da tüm sol siyasi hareketler, Kürt meselesini gündemlerine alarak bunu asgari programlarına dahil etmişlerdir. Bunun anlamı ise "Bir ulusu ezen başka bir ulus özgür olamaz" Marksist şiarında yatmaktadır.


bakınız bu tamamen bir slogan, paris komününün yarıda kesilmesine neden olanda AKHENATON değil Marks'tır.:D , burjuva sistemine, proleter bir yönetim anlayışı yani bürpkrasi , faşizmin tarih sahnesindeki gerçek adı olmuştur. Burda tek suçlu Bakunin' e karşı gelen marks'tır.

Hadi teoriyide geçtik, ezilen ulus kimdir ?

Farisilermi yoksa araplarmı.

Türk tarihi ve sosyolojisine biraz baksanız Türklerin tarih sahnesinde kimseyi ezmediğini görürsünüz, fakat pax-amerikancı marksist söyleme göre Türk demek faşist demektir.Buda marksizmin tarih sahnesinde kısıtlı idealize olmuş tarih anlayışından düşünce üretmesinin sebebidir.İşte insana korku verende budur.Matruşkanın diğer parçası.



Kendi ülkesinde siyasi iktidarı almak isteyen her siyasi hareket öncelikle sınıf ilişkilerini ve çelişkilerini degerlendirmek ve ele almak durumundadır. Emek sermaye çatışması ekseninde tüm ezilen katmanlar bir siyasi hareketin alternatif ittifakları dahilindedir. Bu anlamda Türkiye'de iktidar hedefi olan bir hareket de muhakak ki bu ülkede yaşayan insanlarnı maruz oldugu her türlü etnik, cinsel ve sınıfsal sömürü ile muhatap olmak zorundadır.


bu söyleminizle kürt sorunu arasındaki bağlantıyı çözemedim , ülkede bu sorun varsa bu kürtlerin devlete harcattığı (ameirikaya kazandırdığı) 300 milyar dolar paradır.Buda ülke insanın alın teridir.Buda benim lügatımda ........ demektir ki , siz bunu ırkçılık olarak yorumluyorsunuz.


Bu ülkede kürtler niye eğitimsizdir,
Niye feodal aşiret sitemlerini yıkamazlar,
Niye berdeli ,kan davası,vardır.
Niye birşeyler üretmezler hep devletin sırtından geçinirler.

Bunlardan Türkler veya Türk devletimi sorumludur yoksa kürtlerin kendi içlerinde bu yapıyı değiştirmek istememelerindenmi kaynaklıdır.

Bu ülkenin Kürt sorunu yoktur bu ülkenin Ekmek sorunu vardır ki , ekmeğimizi kürtler emperyalizme peşkeş çekmektedir.

Derin mod delx görmesin yazıyı basmaz.:D

Edit: delx.

placebo
28-10-2008, 03:35
Yakın geçmişten bir haber asarak kürt sorununun gerçek yüzüne parmak basmadan geçmeyelim(bölücülük)


Frankfurt Kitap Fuarı'nda harita rezaleti

Almanya'nın Frankfurt kentinde resmi açılışı dün yapılan 60. Frankfurt Kitap Fuarında, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetim tarafından açılan standda bölücü harita asıldı.

Ziyaretçilere bugün kapıları açılan fuarda Türkiye standının bulunduğu katın altında, Irak'ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin standında asılan sözde Kürdistan haritasının, Türkiye'nin bazı illerini de içine aldığı dikkati çekti.

Bunun üzerine Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliği tarafından yapılan açıklamada, bu konuda başlatılan girişimlerin sürdürüldüğü bildirildi.

Dünyanın en büyük kitap fuarı olarak bilinen ve Türkiye'nin bu yıl onur konuğu ülke olduğu Frankfurt Kitap Fuarı, 19 Ekime kadar açık kalacak.



http://www.hurriyet.de/?navi=sonarticle&banner=0&docid=10131741&cat=3206


Haberi bir de kürt arkadaşlarımız tarafından görmeye ve empati yapmaya çalışalım..

http://www.kurdistana-bakur.com/modules.php?name=News&file=article&sid=1866

http://www.haberdiyarbakir.com/news_detail.php?id=14062


Türk topraklarının yarısına yakınına kendileri tarafından verilen isim zaten Kürdistan..Amaç kardeşçe ve beraberce yaşamak mı?Dil mi ,kültür mü?

kandahar
28-10-2008, 03:37
İyi de ben Solcu yayınlarda Venezuella'dan da bahsedildiğini gördüm, Afrika'dan da. Fakat Uygur ya da Türkmenler'den bahsedildiini hiç görmedim. Aynı şey İslamcılar'da da var. Filistin meselesi ile ilgili sürekli haber verirler (ya da verirlerdi uzun zamandır gazete okumuyorum) fakat mesela Doğu Türkistan'dan hiç bahsetmezlerdi (bu eleştiriler yapılmaya başlandıktan sonra dostlar alışverişte görünsün hesabı kırk yılda bir bu meselelerin da ufak tefek haberlerini yaptılar), İslam birliği iddiasındadırlar, fakat nedense bu birliği hep Araplar'la hayal etmektedirler. Türkçüler bunu bu akımların elit tabakasının gayr-i Türk olmasına hamlederler, ben Türkçü değilim ama gerçekten de İslamcılar'la Komünistler arasında bu konuda bile benzerlik varsa bunun ahmaklık yahut içinde Türk olan her şeye alerji duymaktan başka bir açıklaması var mıdır?

Kaldı ki Kürtler'in Kürt oldukları için ezildikleri de hayli tartışmalı. Bana kalırsa Kürtler'in ezilmesinin nedeni %90 cehalet ve geri kalmışlıktır. Herkes bilir ki geri kalmış toplum tabakaları gelişmişlerce ezilir. Bu minvalde Türkler de henüz eğitim düzeyinin çok düşük olduğu yıllar boyunca gayr-i Müslimler'ce sömürülmüş, bürokrasi ve onun temsilcisi askerlerce de ezilmiştir (Anadolu'nun pekçok yerinde bu jandarma zulmü denen şey vardı). Benim bunları olumladığım sanılmasın, fakat dünyanın her yerinde tarihin seyri bu şekildedir, nitekim Türkler'in de eğitim seviyesi yükseldikçe, bu arada devlet de kendisini çağa uydurdukça (yani bürokrasi de eğitim ve görgü seviyesini yükselttikçe) bu baskı ortadan kalkmıştır. Kürtler çeşitli nedenlerle Türkiye'nin geri kalan halkının eğitim ve görgü vasatının altında kalmışlardır, bunu sırf devlet sorumluluğuna vermek de mümkün değil çünkü bu her zaman böyleydi bu geri kalmışlığın başlıca sebepleri de göçebelik ve feodal düzendir.

Konu bu minval üzere tartışılırsa mantıklı bir şeylere ulaşılır, yoksa "Türk Kürt'ü ezdi" (bu iddiayı çürüten soruyu daha önce sormuştuk; "aynı Türk Boşnak yahut Çerkes'i neden ezmemişti?"), terörist devlet (bu çok tehlikeli ve terör propagandası tanımı hüsn-ü niyetinden emin olduğum birileri de kullandı; halbuki terörizm ve devlet otoriterizmi birbirinden ayrı şeylerdir, totaliter devletler dahi terörist devlet olmamışlardır, zaten devletin özü itibariyle olamazlar) vb. ırkçı hezeyanlardan bir yere varmak mümkün değil diye düşünüyorum.

qw19
28-10-2008, 04:03
Sevgili dilaver;

Teori böyle diyor ve bu teori yaşamla hiç örtüşmüyor (yaşamla "pratikle" örtüşmeyen teoride yanlıştır).

Sovyetlerin Afganistan işgaline karşı çıkmamıştım, bu günde Amerika'nın Afganistan işgaline karşı değilim. Ama çok da onaylamıyorum. Sovyet işgali haklıydı ve onu onaylarım.

Taliban beterin beteridir, Afganistan'ı mahvetmiştir ve mahvetmeye devam etmektedir. Tüm dünyada anti müslümanlağın had safhada yaygınlaşmasına neden olmuştur. Afganistan Taliban gelmeden önce modern bir ülkeydi, bu Amerikan uşağı güruh ne kadın hakları, ne insan hakları nede modern yaşam bırakmıştır.

Şimdi Amerika ile yolları ayırmış (görünürdeki durum) güya "anti emperyalist" bir mücadele içerisindedir. Bizim bunlardan birine taraf olmamız gerekmez. Bırak it, iti kırsın. Bize ne Taliban, Amerika savaşından. Amerika'ya karşı savaşıyor diye Taliban'mı desteklenir, şaka gibi.

Bu gün bize zararı olmazsa, her türlü İran işgalini de onaylarım. Bu gün mollalar öldürüyor, Amerika'da molları yok etsin, bunlara mı acıyacağım. Uğurlar olsun, Allah Amerika'nın yolunu açık etsin. İran'ın dostluğumu olur Türkiye'ye, şark kurnazı fırıldak bir ülke, düne kadar doğal gazı kesmeye kalkar şantaj yapar. Şeriatçı tayfayı besler, ülkemizde terör yaratır.

İş somut tercihlerdedir, Marx'ın ne dediğinin önemi yok.

Gelelim PKK meselesine, bu gün Amerika'ya yalaklanıyor, yarın ters düşecek, boyunun ölçüsünü alacak, olacak işmi Amerika ile aynı çuvala girilirmi. PKK Asala gibi bir örgüt, onun geniş kapsamlısı sadece. Kimin kucağında olduğu belli olmayan bir çete, ipleri kimin elinde, herkesin elinde, tam olmuş pinokyo, ipi çek katliam yapsın, ipi indir miting yapsın. Herkese konsomasyonda. Asala'nın bile bir şerefi haysiyeti vardı.

Uyuşturu ticareti yapan, kaçakçılık yapan, haraç toplayan bir mafya.

Bunlar mı Kürt'leri kurtaracak. Bunlar mı ana dilde eğitim hakkı isteyenler. Bunlar mı "ezilen ulusun" temsilcileri.

"Ezen ulus" da Türkler, bunlar gerçekten komik iddialar.

Selamlar.

BASKALTURK
28-10-2008, 04:42
kürtler de bir millettir. yok saymaya çalışılsada kürtlerde bi milletir. dili olan, kültürü olan, örgütlenmesi olan bi örgüttür.

Millet olmanin gerekleri bir devlete sahip olmaktir,tarihte ve simdi bana bir kurd devleti gosteriniz?

BASKALTURK
28-10-2008, 04:48
Alıntı:
dersimmm´isimli üyeden Alıntı http://www.turan-dursun.com/forumlar/images/buttons/viewpost.gif (http://www.turan-dursun.com/forumlar/showthread.php?p=50208#post50208)
kürtler de bir millettir. yok saymaya çalışılsada kürtlerde bi milletir. dili olan, kültürü olan, örgütlenmesi olan bi örgüttür.

Millet olmanin gerekleri bir devlete sahip olmaktir,tarihte ve simdi bana bir kurd devleti gosteriniz?


Alıntı:
dersimmm´isimli üyeden Alıntı http://www.turan-dursun.com/forumlar/images/buttons/viewpost.gif (http://www.turan-dursun.com/forumlar/showthread.php?p=50332#post50332)
kürt sorunundan dem vurulduğu ilk anda insanlar barış, huzur ve kardeşlik olsun diyor
ama konu derinleştikce barış çözüm değil çözüm savaştır, kalem çözüm değil çözüm m-16 dır cümlelerini sıkca duyuyoruz

ilk anda herkes esas niyetini belli etsin ki öne göre tartışalım

Bak seeeen!acaba bizmi m-16 demisiz kudcu teroristler mi kalasnikof yada dag agzi ile keles demisler?ilk kursunu kim sikmis?



Alıntı:
dersimmm´isimli üyeden Alıntı http://www.turan-dursun.com/forumlar/images/buttons/viewpost.gif (http://www.turan-dursun.com/forumlar/showthread.php?p=50393#post50393)
ilgi görür ezkamo
çünkü sevdiğimiz insanlar aşağılanıyor burada. bu linç kampayasına artık son werin. bir kaç haftadır ahmet kaya şahsında bir çok suçlama, hakaret war

Sizin sevdiginiz insanlar asagilanmiyor burada,artik bu paranoyatik dusunlerinizden kurtulun,arkadas ona gelen bir iletiyi burada paylasmis o kadar.




ırkcılık bu sitede pek kınanmıyor
eğer kınansaydı sivas katliamından söz açılınca konu alewilik islam içi mi? islam dışı mı? olmazdı

Bence su 102 sayfalik koca konuda tek goze carpan irkci sizsiniz!

bir cewap alamadım.

değinmek istediğim bir şeyde pkk'nin bir neden değil sonuç olduğudur

Kürde fırsat verme ya Rabb, dehre sultan olmasın.
Aayağın sıksın çarık asla iflah olmasın
Vur sopayı al ekmeği, karnı bile doymasın
Ol çeşmeden gavur içsin, Kürde nasip olmasın

YAVUZ SULTAN SELİM

bu osmanlı'nın kürd politikasıdır.

cumhuriyetimiz kürt politikasını 1938 yılında gecikmesiz sergiledi. gelen gideni izledi. bm kayıtlarında yakılan 5000 köy, halepçe kürt halkını hep ezdi. bir isyanın patlak wermesi her an olabilirdi ve 1977 de diyarbakırda bir foseptik çukurunda pkk kuruldu

Osmanli politikalarini elestirmesi gereken en son kitle kurdler olmalidir,hele bide yavuz.O yavuz ki kurdleri kuduz it misali TURKMEN BEKTASI lerin ustune salip doguda turkmen birakmamistir.Biraz akla yatan yaziniz olsun!

bunlar şeyh said e bile inglilizci dedi tewderi, ne bekliyosun ki?

Ya neydi?ingilizlerin gazi ile gazini kuva-i milliyecilere aldiran bu satilmis said ingilizci degilmiydi?Mezarinin dahi mechul oldugu bu cahil said,deli sacmasi risaleleri ile azmi milleti zehirledi?Dersimmm efendi biraz okuyunuz, oyle dededen babaya, bababan ogula bilgiler ile ancak sizin verdiginiz bilgi kirliligi olusur.

dilaver
28-10-2008, 08:07
Sevgili Vgm

68 Prag işgaline de karşı çıkmıştım, Afganistan işgaline de karşı çıkmıştım, Irak'ın işgaline de karşı çıkmıştım, İran'ın işgaline de karşı çıkıyorum. Bagımsız bir ülke olan Kıbrıs'ın da şu anda fiilen işgal altında oldugunu düşünüyorum. Elbette son konu biraz farklı, ama konuyu bozmaması açısından bunu uzatmaya gerek yok.

Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi isimle adlandırılan ülkede olursa olsun bir insanın bile etnik, dini, cinsel, sınıfsal kimligi yüzünden ezilmesini insan haklarına en büyük saldırı olarak ele alıyorum. Hangi ideal ugruna yapılırsa yapılsın, hangi ideoloji adına yapılırsa yapılsın, hangi devlet yaparsa yapsın het türlü baskıyı reddediyorum.

Şayet bir ulus ya da etnisite, ya da kimlik bir devlet tarafından yok sayılıyor ve o devletin kimligi bir ulus ile özdeşleşiyorsa o kimlikle özdeşleşen ulusun da özgür olması mümkün degildir. Herşeyden evvel assimilasyon politikası bir zoru gerektirir ve o zor da sadece o etnik kimlige yönelik olmaz, o devletin tüm uyrukları üzerinde etkili olur ve baskıya dönüşür. İşte bu yüzden başka bir ulusun ezilmesine ses çıkarmayan ulus da özgürlügünü kaybeder.

Bu gerçek tüm dünyanın neresine giderseniz gidin degişmez. Türkleri assimile etmek isteyen Bulgaristandaki Bulgarlar için de aynıdır, Kürtleri yok etmek isteyen Saddam devrindeki Araplar için de böyleydi, bugün ülkemizdeki Türkler için de böyledir. Onun için de türklerin daha dogrusu türkiye emekçilerinin özgürleşmesinin önündeki en büyük engellerden bir tanesi Kürt meselesidir. Kürt meselesi çözülmeden bu ülke emekçileri de özgür olamaz. Daha dogrusu bu iki çözüm de içiçe olmalı ve birlikte çözülmelidir.

bir insan her şeyden evvel insan mıdır, bunu ele almak durumundayız. Bir insan annesinden duydugu, okula başlayana kadar annesi ile diyalog kurdugu, dilden koparılabilir mi bunu düşünmek zorundayız. Bir devlet olmak insanları anasına ait olan dilden koparma hakkı verir mi önce bunu düşünecegiz. Devlet insandan daha önemli midir buna cevap arayacagız ve her şeyden evvel devlet mi insan için vardır, insanlar mı devlet için vardır bu soruya cevap arayacagız.

Önce insan olmanın, insan haklarını ne oldugu konusunda anlaşmak durumundayız. İnsan hakları ve insan hakları evrensel beyannamesi her durum ve şart için geçerli midir, yoksa sadece benim mülkiyetime dokunulmadıgı sürece mi geçerlidir. Buna karar verecegiz. Bakın işkenceye karşı çıkan gençler engellendi ve protestocu gençler karga tulumba göz altına alındılar. Üstelik Çeper olayına yayın yasagı konuldu, yani işkenceyi araştırmak ve kamuoyunu bilgilendirmek yasak oldu.

İşte bir ulusu ezen ulusun özgür olamamasının anlamı tam da budur. Bu ülkede işkenceye bile karşı çıkmak yasaklanmıştır, bunun nedeni de Kürt Meselesidir. Bu ülkede hiç bir zaman demokrasi olmadı, hala da yok ve bu gidişle de olmayacak. Çünkü aydın diye tabir ettigimiz insanlar bile assimilasyonu, işkenceyi, baskıyı şiddeti onaylıyorlar. Onlar kendilerini insan olarak görmüyorlar. Devletin kulu olarak görüyorlar.

Türkiye Devletinin şu anki yapısı umurumda degil. Bu devlet insanlar için var olmalıdır, insanlar üzerinde bir baskı aygıtı olarak var olmamalıdır. Gerekirse devlet yıkılır ve yenisi kurulur. İnsanlara layık demokratik, insan haklarına saygılı ve onu özümsemiş bir devlet.

Birilerinin şimdi nerede böyle devlet diyebilecegini duyar gibiyim. Umurumda degil, bu topraklarda kurmak için mücadele edebiliriz. Meselenin özü budur.

Bu başlıgın ilk sayfalarında, tahminim 8 ya da 9 olmalı; Kürt Meselesinin gelişimini yazdım ve başka bir başlıkla birleştirmeden tartışmayı öyle başlattım. Ama işin o tarafına hiç cevap verilmiyor. Arada çıkan Kürt yoktur vs gibi ciddiye alınmayacak bir iki çatlak sesi elbette ciddiye almam mümkün degil. Onlar da başlıga arada bir espri katıyor ve bizi gülümsetiyor. Varsın olsunlar ama elbette oralara cevap yazmaya da deymez.

Ancak devamlı bir şekilde bir Kürt Meselesi oldugu gözlerden kaçırılıyor ve olay Pkk ya indirgeniyor. Şu anda içiçe geçebilmiş olabilirler ama Pkk nın sonucu da Kürt Meselesinin hallinden geçiyor. Pkk yı imha etseniz bile yarayı kurutamıyorsunuz, bunca zaman kurutamadıgınız gibi.

Bu başlıkta imhotep gibi Kürtleri Türk yapmayı savunanlar da var. Ama zaten 85 senedir uygulanan bu. Maya tutmamış ki isyan çıkmış. Daha nasıl Kürtleri Türk yapacaksın. Adamlar tarihlerinde olmadıgı kadar uzun soluklu ve kitlesel bir isyana girişmişler. TC nin başbakanı Diyarbakır'a girememiş, Tunceli'ye girememiş. Girmiş de bomboş sokaklara girebilmiş.

Neymiş onlar kandırılıyormuş, çocuklar öne sürülüyormuş, tehdit ediliyormuş. Yahu tüm güç elinde sen yap onların yaptıgını. Tüm askeri ve devlet gücüne karşı insanlar ayakta ise orada yanlış giden bir şeyler vardır. Bunu saglıklı olarak, nefretimizden arınarak düşünmek durumundayız. Ancak her zaman dedigim gibi her şeyin temeli mülkiyet ve mülke bakış açısı. Benim mülkümden gitmeyecekse sorun yok, ama mülküme zarar verilecekse kan da dökülse insanlar da ölse umurumda degil anlayışı.

Şu anda Kürtlerin temel talebi Apo ya indirgenmiş gibi gözüküyor. Bunu daha önce de yazmıştım. Tam da bu sıralarda Apo'nun devlet ajanı oldugunun tüm medyada ve basında yer almasını da ilginç bir durum olarak görüyorum. Zamanlama manidardır.

Bir ülke parçalanacaksa tam da böyle parçalanır. Başka türlü degil. Bu mesele ise ancak insan olarak, insanlıgı öne çıkararak aşılabilir. Ama insanlıgı sadece kendimiz için degil tüm insan olanlar için isteyerek.

saygılarımla

qw19
28-10-2008, 12:48
Sevgili dilaver;

Herkese hak verirsek bize, hak verecek kimse kalmıyor.

Ben bu ülkeden beslenip de ülkeye ihanet içinde olunmasını anlayamam. 80 öncesinde Türk solu da mücadele yürüttü, bunu yaparken asla Türkiye'nin düşmanları ile işbirliğine gitmedi. Buna azami özeni gösterdi.

Filistinliler aklıma geldi. Kıral Hüseyin Ürdün'e Filistinli mültecileri kabul etti, kampların kurulmasına izin verdi. Arafat Hüseyin'e karşı isyan girişiminde bulundu. Hüseyin tanklarla mülteci kamplarına girdi. En büyük Filistinli katliamı burada yaşanmıştır. Sabra-Şatilla dan daha fazla, İsrail'in öldürdüklerinden daha fazla. Bunun sorumlusu Hüseyin değildir, Arafat'tır.

Hüseyin'e ihanetle karşılık vermiştir Arafat. Tam da acıma yetime, parmak sokar sütüne durumu.

Ezberi bozalım biraz, ezilenden ezen çıkar, dostluklara hainlikle cevap verirler.

Önce benim ülkem gelir, çünkü kendisini kurtaramayan, başkasını da kurtaramaz. Kendine hayrı olmayanın, başkasına da hayrı olmaz.

Ben Bulgar, Yunan devletine isyan eden Türklere'de karşıyım. Dürziler gibi düşünmek lazım yaşadığın topraklar senin vatanındır, korumak ve kollamak da görevindir.

Ama Kürt'lerin önemli kısmı her gelen işgalci ile işbirliği yapmışlardır. Eğer Kürt'lere kalsa biz bu gün İngiliz sömürgesiydik. Şimdi bunları unutmamıza izin vermiyorlar, aynı yolda devam ediyorlar. Gene emperyalistlerle işbirliği yapıyorlar.

BM'nin harekatı vardır, Yugoslav'yaya buna da mı karşı çıkalım, Bosna-Hersek'te soykırım yaşanmaktadır, senin mantığınla karşı olmak lazım.

Gerçekten böyle yaklaşım olmaz. Bu yaklaşım insan hakları, hümanizm, akıl mantık herşeyle çelişir.

Kürtler ciddi adımlar atmalıdır artık, yoksa olacaklar tamamen onların sorumluluğundadır. Bu olacak olan, kimse artık nerde bomba patlıyacak korkusu ile yaşamak istemiyor. Bu millet de anasının dizinin dibinde büyümedi, erinde gecinde teröre siviller de karşılık vermeye başlıyacak.

Bir önceki yazımda Türkiye İsrail yolunda ilerliyor derken, tam bir ayrışma yaşanacağını kastedmiştim. Mahalleler bölünecek Kürt mahallesi, Türk mahallesi diye.

Selamlar.

meaculpa
28-10-2008, 14:58
Sevgili arkadaşlar; Vgm ve Dilaver ikinizinde son yazısını okudum ve şöyle bir fark var aslında.

Dilaver, zorla asimile ettirilip bir başka kılığa sokulmaya çalışılan insanlara yapılan mucadeleyi dile getirip bu uygulamaların insan haklarına uyumsuzluğunu dile getiriyor. Nitekim verdiği örnekler ölçüsünde hareket ediyor ve Bulgaristanda asimileye maruz kalan Türkler örneğini değerlendiriyorum.

Vgm ise bulgarlar örneğinde oldugu gibi azınlıkların tabii oldukları devletleri dürzi mantığı ile, asimile çabalarına rağmen benimseyip-koruyup-kollaması gerekliliğinin altını çiziyor.

Ortada büyük bir fark var. Vgm; asimile çabalarını görmezden gelip bir şekilde silinip gitmeyi, var olan mevcut kalabalık içinde kaynaşmayı daha mantıklı buldugunu mu idda ediyorsun anlayamadım.

Onun dışında her ikinize de hak veriyorum farklı söylemlerinizde ve size hak verenler de var deyip açıklamanızı bekliyorum :)

breymin
28-10-2008, 15:42
[quote=vgm;134825

Ama Kürt'lerin önemli kısmı her gelen işgalci ile işbirliği yapmışlardır. Eğer Kürt'lere kalsa biz bu gün İngiliz sömürgesiydik. Şimdi bunları unutmamıza izin vermiyorlar, aynı yolda devam ediyorlar. Gene emperyalistlerle işbirliği yapıyorlar.

BM'nin harekatı vardır, Yugoslav'yaya buna da mı karşı çıkalım, Bosna-Hersek'te soykırım yaşanmaktadır, senin mantığınla karşı olmak lazım.

Gerçekten böyle yaklaşım olmaz. Bu yaklaşım insan hakları, hümanizm, akıl mantık herşeyle çelişir.

Kürtler ciddi adımlar atmalıdır artık, yoksa olacaklar tamamen onların sorumluluğundadır. Bu olacak olan, kimse artık nerde bomba patlıyacak korkusu ile yaşamak istemiyor. Bu millet de anasının dizinin dibinde büyümedi, erinde gecinde teröre siviller de karşılık vermeye başlıyacak.

Bir önceki yazımda Türkiye İsrail yolunda ilerliyor derken, tam bir ayrışma yaşanacağını kastedmiştim. Mahalleler bölünecek Kürt mahallesi, Türk mahallesi diye.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Sayin vgm burda tezgaha getirilen üzerinde yillardir oyun oynanan o zavalli kürt halkidir,Devlet kendi eliyle örgüt kurup yasal zemin hazirlayip yasal soykirim yapiyor sen bu oyuna dur diyecene üstüne üstlük birde sen bu insanlari tehdit ediyorsun,otuz yildir bu tezgahi seyretmekden bikdim,sence yetmedimi?bence gercekden yeter artik.
Bana söylermisin devletin otuz yildir bu insanlarin üzerine bombayla mermi atmakdan ve kendi kurdugu terör örgütünün kucagina itmekden baska ne yapmis?türk halki (bütün etnik köken dahil)bu oyuna bir türlü son verdirmeli,otuz yil oldu gercekden yeter,Avrupada bir insanin burnu kanadimi yer yerinden oynuyor,insan hayati bu kadar ucuz olmamali,göz göre göre sinek gibi ölüme yollaniyor o halk.

Serdar
28-10-2008, 16:35
Bir Kürdü Kürt yapan özellikler nedir? Mesela bir Türkten veya İspanyoldan farkı nedir? Kürt de bir insandır. Kürdün tek ayırt edici özelliği konuştuğu dilidir. Yoksa ne sakalı, ne bacağı, ne de gözünün rengidir.

Kürtler yaşadıkları bölgenin kurbanıdırlar. Oldukça zengin bir enerji kaynağının üzerinde ve de yakının da oturmaktadırlar. Dolayısı ile o bölgede gözü olan çoktur. O bölgede kontrol edilebilecek bir devlet veya devlet parçaları kurma hayalleri olan insanlar vardır. Ne kadar çok parça pincik insan toplulukları varsa, o kadar iyi çıkar sağlanır o bölgeden.

Dolayısıyla bu amaç ile, o bölgede çok uzun zamandır ciddi oyunlar oynanmaktadır. Bir kere gerçekten devlet veya başka ellerle yoksul bırakılmış, cahil bırakılmış olabilirler.( Bu arada TC'yi ve Irak'ı kim yönetiyor belli değil. Ama halkın yönetmediği belli)

Bir kereciğime, o bölgeden çıkar sağlayabilecek kişiler veya kurumlar nelerdir diye sormamız gerekir? Bu soruyu sorduğumuz an iş biter. Niye? Petrol ve diğer birçok enerji kaynaklarını kimler kullanıp pazarlayabilmekte dünyaya? Sermaye şirketleri, kısacası özel şirketler.Dolayısı ile öze bir şirketin, hele hele günümüzde milliyeti, devleti ve dini imanı yoktur. Olan imanı paradır.Yok bu işin arkasında ABD vardır demek de yanlıştır. Karşımızda olan şeyler "Çok uluslu Şirket" ismiyle dolaşan para ve yetki düşkünleridir. Dolayısı ile bunlar Avrupada'da, ABD'de, Güney Amerika'da da, Afrika'da da aynı kişilerdir. Farklıymış gibi görünmeye çalışırlar ama aynı kişilerdir. TC'yi uzun zamandır avuçlarının içinde kıvrandıranlar da bunlardır. Kürt halkını devlet eliyle yoksul bırakanlar da. Roj Tv ile Avrupa'da bunları destekleyenlerde, İtalya'da bunlara destekleyenler de.

Bütün kaleleri ele geçirmişsen zaten, yapamayacağın şey yoktur: ülke de bölersin, TV kanallarını kullanarak Kürtleri sokağa da dökersin. Türkle Kürdü kapıştıra da bilirsin. Diğer kalanların da bu olanları sadece seyretmelerini de sağlayabilirsin. Sermayeyi kontrol ederek Doğu bölgesini cahil ve geri de bırakabilirsin.

Bir kere sermaye büyüdükçe, çok az sayıdaki insanın bu şekilde sadece kale başlarını tutarak bir çok insana hükmetmesi de her geçen gün kolaylaşmaktadır. Malesef sermayenin büyümesi, piramit şeklinde hiyerarşik, basamaklı bir dünya sistemini meydana da getirecektir. Bunlardan kaçınılacak gibi de değildir malesef günümüzde. Komünizm çökmüştür. Marx'ın dediği gibi yok efendim 500 yıl sonra er geç komüniz kurulacak diye de bekleyemeyiz. Buna irademiz yetmeyecektir. Komünizm ezilmeyi engeller mi? Hayır efendim engellemez, makinelerin olduğu bir dünya olmadıktan sonra. Aslında sorun tamamen ekonomiktir, insan ihtiyaçlarının karşılanamamasından doğmaktadır. Ama makineler geliştikçe, üretim kapasiteleri ve pazarlar büyüdükçe, işçiler ve halk ezilecek, sınıf farkları artacak. Kontrol ve güç bu şekilde hergün daha az kişinin eline geçecektir. Çünkü makinelerin gelişmesi ve artması, işçilere ihtiyacı azaltmakta ve neredeyse yok etme noktasına gelmektedir günümüzde. Ayrıca makineler, işçiler arasında rekabeti de arttırmakta. Bununla da yetmemekte rahat çalışma imkanı sağlamamakta, işçinin, halkın ve memurun hergün buyurgan(faşist) insanlar tarafından ezilmelerini ve emir almalarını da sağlayarak insanları mutsuz, umutsuz, aç ve sefil bırakmakta. Ayrıca ataerkil ailenin de büyük destekçisi olan bu sermayedarlar sınıfı, insanlarda bu şekilde beşikten mezara başkasına muhtaç, köle, emir almaya alışmış bir kişilik yapısının oluşmasını da sağlamaktadır.

Makineler daima sermayeyi egemen kılar. Bu dediğimin en büyük kanıtı komünizmin yıkılışıdır. O halde yapılacak şey başka bir üretim ve ekonomik düzene geçiş yapmaktdır.

Ama burada konumuz Kürtler. Kürtlerin günahı ne? Dediğim gibi büyük enerji kaynaklarının tepesinide birçok ortadoğulu ile oturmakta ve ama nerede oturduğunu da bilememektedirler. Sorun Kürt sorunu değildir. Sorun enerjiyi kullanma ve ona hakim olma sorunudur. Orta doğu insanları daima karmaşa ve yoksulluk içinde bırakılmak istenmektedir. Nedeni sermayenin oluşturduğu yüksek sınıftan insanların oraya hakim olma umutlarından kaynaklanmaktadır. Çünkü Orta doğu veya dünyanın herhangi bir bölgesi, ne kadar çok karmaşa, yoksulluk ve savaş içerisinde bulundurulabilirse, o bölgeye başkalarının hükmetmesi o kadar kolay olur. Ruhçözümlemesi, ruhbilim, kişilikbilim, sinir bilim ve toplum bilim alanındaki bugün ulaşılan bilgiler bu savları doğrulamaktadır.

meaculpa
28-10-2008, 16:43
Bir Kürdü Kürt yapan özellikler nedir? Mesela bir Türkten veya İspanyoldan farkı nedir? Kürt de bir insandır. Kürdün tek ayırt edici özelliği konuştuğu dilidir. Yoksa ne sakalı, ne bacağı, ne kuyruğudur.



Sevgili Serdar yazdıkların olaya başka bir perspektiften bakmamızı sağladı, teşekkür ederiz. Fakat, alıntıladıgım paragrafında iyi niyetini bilerekten, bir anlatım bozukluğunu düzeltmeni istirham edeceğim. Son cümlende sanki kürtlerin kuyrukları var ama ayırt edici özellikleri bu değilmiş gibi bir anlam çıkmış.

Squall
28-10-2008, 16:45
Vgm'nin bu yazılarını okuyunca kafamdaki komünist imajı yerle bir oldu..

İçimden neredeyse "heil hitler" diyesim geldi bir an için..:D

meaculpa
28-10-2008, 17:07
Vgm'nin bu yazılarını okuyunca kafamdaki komünist imajı yerle bir oldu..

İçimden neredeyse "heil hitler" diyesim geldi bir an için..:D

Squall sabun mu olmak istiyorsun :D

Yahu abarttınız sizde. Hitler gibi bir adam ve Vgm ne alaka yani... Ciddi bu yakıştırma hoş değil. Vgm orda bambaşka birşey söylüyor kendisi açıklayacaktır bekleyelim.

Serdar
28-10-2008, 18:20
Sevgili Serdar yazdıkların olaya başka bir perspektiften bakmamızı sağladı, teşekkür ederiz. Fakat, alıntıladıgım paragrafında iyi niyetini bilerekten, bir anlatım bozukluğunu düzeltmeni istirham edeceğim. Son cümlende sanki kürtlerin kuyrukları var ama ayırt edici özellikleri bu değilmiş gibi bir anlam çıkmış.

Sanırım şimdi oldu. Sorun kuyruk muyruk değil. Sorun, kaşına, gözüne, kafa tasına, bel kemiğine bakarak insan ayıranları andığım zaman, o insanlara "heeyy ne alemdesiniz?" diyememekten ötürü(malum bilgisayar başındayız) o an orda kan kusasım gelmesinden kaynaklanmakta.

qw19
28-10-2008, 18:38
Ortada büyük bir fark var. Vgm; asimile çabalarını görmezden gelip bir şekilde silinip gitmeyi, var olan mevcut kalabalık içinde kaynaşmayı daha mantıklı buldugunu mu idda ediyorsun anlayamadım.

Onun dışında her ikinize de hak veriyorum farklı söylemlerinizde ve size hak verenler de var deyip açıklamanızı bekliyorum :)

Ben kültürel haklar mücadelesinin yasal ve demokratik platformlarda sürdürülmesini kastediyorum.

Savaşsız ve barışçı mücadelenin toplumun tüm katmanlarında da destek bulacağı kanısını taşıyorum.

Ama eğer kültürel haklar mücadelesi silahla yapılıyorsa, bu kültürel haklar mücadelesi değildir en başında. Bu tamamen ayrılıkçı ve hasmane bir kalkışmadır. Bunda birlikte yaşama arzusu olmadığı gibi, şovenist toprak koparma amaçlı bir olgudur.

Kaynaşmak silinip gitmek demek değildir, asimilasyon hiç değildir, kaynaşmak iki kültürün sentezidir. Kaldı ki bizim ülkemizde bu sentez çok daha kolaydır, çünkü Türkler'in Kürtler'den kalın çizgilerle ayrışmış bir folklorik geleneği yoktur.

Bunu müzik, sanat gibi sosyal yaşamdan tutun, yemek alışkanlıklarına kadar benzeştir.

Ama Kürtler'in direnci burada Kürt kültürünü korumakta değil, feodal kültürü korumakta ortaya çıkıyor. Benim düşümcem feodalizmin kültürel kalıntıları her alanda yok olup gitsin, yok edilsin. Çünkü aksi halde modern yaşamın gerekleri olan insan hakları, kadın, çocuk hakları, hukuk devleti vs'yi feodal kültür içerisinde hayata geçiremeyiz.

İşte silinip gitmesi gereken feodal kültürdür. Eğer şunu söylüyorsanız Kürtler feodal mirasa sahip çıkmaktadırlar, ki bu tamamen olmasa da doğrudur, onlara rağmen bile olsa feodalizm tasfiye edilmelidir.

Selamlar.

qw19
29-10-2008, 12:37
Yanlış da olsa kafanda bir şeylerin olması sevindirici bir gelişme.
Selamlar.

Serdar
29-10-2008, 13:41
Ben kültürel haklar mücadelesinin yasal ve demokratik platformlarda sürdürülmesini kastediyorum.

Savaşsız ve barışçı mücadelenin toplumun tüm katmanlarında da destek bulacağı kanısını taşıyorum.

Ama eğer kültürel haklar mücadelesi silahla yapılıyorsa, bu kültürel haklar mücadelesi değildir en başında. Bu tamamen ayrılıkçı ve hasmane bir kalkışmadır. Bunda birlikte yaşama arzusu olmadığı gibi, şovenist toprak koparma amaçlı bir olgudur.

Kaynaşmak silinip gitmek demek değildir, asimilasyon hiç değildir, kaynaşmak iki kültürün sentezidir. Kaldı ki bizim ülkemizde bu sentez çok daha kolaydır, çünkü Türkler'in Kürtler'den kalın çizgilerle ayrışmış bir folklorik geleneği yoktur.

Bunu müzik, sanat gibi sosyal yaşamdan tutun, yemek alışkanlıklarına kadar benzeştir.

Ama Kürtler'in direnci burada Kürt kültürünü korumakta değil, feodal kültürü korumakta ortaya çıkıyor. Benim düşümcem feodalizmin kültürel kalıntıları her alanda yok olup gitsin, yok edilsin. Çünkü aksi halde modern yaşamın gerekleri olan insan hakları, kadın, çocuk hakları, hukuk devleti vs'yi feodal kültür içerisinde hayata geçiremeyiz.

İşte silinip gitmesi gereken feodal kültürdür. Eğer şunu söylüyorsanız Kürtler feodal mirasa sahip çıkmaktadırlar, ki bu tamamen olmasa da doğrudur, onlara rağmen bile olsa feodalizm tasfiye edilmelidir.

Selamlar.

"Penguenciker kutupcuklarda üşümesinler istiyoruuum, amaaa küresel ısınmaya da bir dur densin istiyoruuuuum" mu demek istiyorsun?
Sayın Vgm yasa ve demokrsi mi kalmış yer yüzünde?

Bugün her yerde feodal düzen ve onun daha geniş ölçekteki boyutu kapitalizm var.
Bugün "şirket" olarak olarak isimlendirdiğimiz şey feodalizmdir. Feodalizm dediğin şey köyde, kentte, herhangi bir kurumda, kuruluşta, fabrikada, sokakta, kaldırımın ortasında mevcut. Dünya hiç bu kadar feodal olmamıştı.

Nasıl yok etmeyi düşünüyorsun sen bunu? Bu öyle lafla olmaz ki. Hayalinde canlırdığın gibi demokratik özgür platformların var olduğuna inanıyor musun sen şu dünyada? E, o da yok. Feoalizm bir Kürdistanda da yok. Her yerde var.

Sen insanın insana kulluğunu nasıl yok edeceksin? Sorun bu. Yok öyle özgür platformlar falan kurtarmaz bu dünyayı afedersin.

Hem feodal düzen yok olsun istiyorsun, hem özgür-bağımsız-demokratik bir platformun olması gerektiğini ve ona sığınılması gerektiğini söyüyorsun.Yani sorunu kendinden daha büyük bir gücün çözmesini istiyorsun. Buna yetke bağımlılığı denir. Kendini allaha teslim etmekle aynıdır.
Sen küçük allahı red edip, büyük allaha sığınıyorsun. Ben sana söyliyeyim: öyle bir platform hiç bir zaman var olmadı ve olmayacak.

Serdar
29-10-2008, 13:46
Ve tekrar sana şu sözü söyemek istiyorum: sen insanların doğla ihtiyaçlarını başka insanlara muhtaç olmadan karşılanabileceği bir dünya düzeni kurabildiğin an feodalizm de, iki yüzlülük de, savaşlar da dünya sahnesinden kalkacak.

Squall
29-10-2008, 13:48
İyide dtp, iran, afganistan konularında paralel düşünmemize rağmen aynı gerçekleri bizler dile getirsekdik çok sevgili sosyalist arkadaşlar tarafından direk faşist damgasını yiyicektik...



Sovyetlerin Afganistan işgaline karşı çıkmamıştım, bu günde Amerika'nın Afganistan işgaline karşı değilim. Ama çok da onaylamıyorum. Sovyet işgali haklıydı ve onu onaylarım.

Bu gün bize zararı olmazsa, her türlü İran işgalini de onaylarım. Bu gün mollalar öldürüyor, Amerika'da molları yok etsin, bunlara mı acıyacağım. Uğurlar olsun, Allah Amerika'nın yolunu açık etsin. İran'ın dostluğumu olur Türkiye'ye, şark kurnazı fırıldak bir ülke, düne kadar doğal gazı kesmeye kalkar şantaj yapar. Şeriatçı tayfayı besler, ülkemizde terör yaratır.

İş somut tercihlerdedir, Marx'ın ne dediğinin önemi yok.

Gelelim PKK meselesine, bu gün Amerika'ya yalaklanıyor, yarın ters düşecek, boyunun ölçüsünü alacak, olacak işmi Amerika ile aynı çuvala girilirmi. PKK Asala gibi bir örgüt, onun geniş kapsamlısı sadece. Kimin kucağında olduğu belli olmayan bir çete, ipleri kimin elinde, herkesin elinde, tam olmuş pinokyo, ipi çek katliam yapsın, ipi indir miting yapsın. Herkese konsomasyonda. Asala'nın bile bir şerefi haysiyeti vardı.

Uyuşturu ticareti yapan, kaçakçılık yapan, haraç toplayan bir mafya.

Bunlar mı Kürt'leri kurtaracak. Bunlar mı ana dilde eğitim hakkı isteyenler. Bunlar mı "ezilen ulusun" temsilcileri.

"Ezen ulus" da Türkler, bunlar gerçekten komik iddialar.



Buna benzer cümleleri bir komünist kurunca nedense yanlış anlaşıldı muamelesi görmekte!!!

Sizcede burda bi çelişkiler yumağı yok mu ne dersiniz???

Pkk'ya net bi şekilde terör diyebilen birinin gerçekten komünist olması eşyanın tabiatına aykırı değilmi peki..???

Vgm bence artık deşifre olmuştur aranızdaki truva atını farketmeniz dileklerimle sevgili komünist dostlar..:D

dilaver
29-10-2008, 14:05
squall

Sizin gibi milliyetçi düşünenlerin hatası nedir biliyor musunuz. Devamlı kişilerle ugraşmanız. Kişilerle polemige girmeniz. Bu yüzden de devamlı ortamı germeniz.

Düşüncelerini (şayet varsa) kişileri hedef almadan da ifade edebilmelisin. Bu başlık başlangıçta da bu temelde gelişiyordu ve izin verilmedi; ama 104 sayfadan bu yana pek fazla polemiklere ugramadan , eleştiri ve ifade temelinde gelişmekte ve daha da gelişecege benziyor.

Vgm nin ne olup olmadıgı hiç de önemli degil, onun düşünceleri ve düşüncelerini ifade ediş yöntemi önemlidir. Bir de tüm üyelerimiz gibi site tüzügüne uyması önemlidir.

Bunu ne zaman anlayabileceksiniz bilemiyorum. Bu sitede standart fikirler peşinde degiliz. Bu sitede ne allah razı olsun diyen insanlara, ne de tanrı türkü korusun diyen tek seslilige ihtiyacımız ve yönelimimiz var. Bu sitede tek aradıgımız polemiklere yönelmeyen fikir zenginlikleri.

Umarım bu sefer açıklayıcı olmuşumdur.

saygılarımla

Squall
29-10-2008, 14:19
Ne demek istediğinizi elbetteki çok iyi anlıyorum...

Sizin tabirinizle benim gibi "milliyetçi düşünenlerin":D bu forumda bi yer bulmasıda takdir edersiniz ki bi anlam ifade etmeli eğer tek sesli bi yapıdan hazetmiyorsanız!!!

Kişisel polemiğe gelince;benim amacım olaylara birazda mizahi bi açıdan bakmak..bunca zamandır bu tarzımın anlaşılamamış olması üzüntü verici aslında:D

Vgm gibi yazarların saygı duyulası bireyler olduğunun farkındayım içiniz rahat olsun..

Serdar
29-10-2008, 15:10
Yükse zengin sınıftan insanların, nasıl da parayla, pulla, orta doğuda iş çevirdiklerini, nasıl ortadoğuyu kana buladıklarını, ve de devletlerin başını ve meclisi ele geçirip, yaptıkların şeyleri bütün bir devlet halkına malettilerini göremiyorsunuz. Efendim, İran doğal gazı kesmiş, eeeeee , ABD de İran'a girmeliymiş. Ya bu nasıl zihniyet? Efendim BM gelip sorunu çözmeliymiş. Veya bir üllke bir ülkeye girmeliymiş de, buna hakkı varmış. Yahu savaş ne demek bana savaşın tanımını bir yapabilir misiniz? Siz orada ne saçmalıyor sunuz?

Bir takım sınıflar(veya kişiler) ne zaman ellerini, avuçlarını orta doğudan veya petrol yataklarıyla dolu Afrikadan çektiler ki? Devamlı o bölgelerin halklarıyla oynadılar. İç savaş çıkardılar. Beliri bir kesimini aç bıraktılar ve sonrada kışkırttılar. Dini 5 parçaya böldüler, sonra da birbirleriyle kapıştırdılar. Yer altı kaynakarıyla zengin bölgeleri hiç bir zaman o bögelerin halkarı yönetmedi ki? ABD Afganistana girmekle iyi etmişmiş, Irak'a girmeke iyi etmişmiş, İran'a da girerse sesini çıkarmayacakmışmış. Ben böyle bir anayış tanımıyorum arkadaş.

Bugün Pkk'yı oluşturan ve şu anda arkasında olan güçler bellidir. Pkk diye bir bağımsız kendiliğinden oluşan ve şu anda da başkalarıya işbiriği yapan bağımsız bir güç yok.

Nedir Kürt sorunu ben anamadım gittim. Yok böyle birşey. Kürtler aç mı, açta açıkta mı kaldı? İzmir'de de var sokakta aç, sayısı toplam kürt miletinin sayısından fazladır. Torosların eteğinde Yörükler de aç, ayaklarında giyecek pabuçları yok. Koyunlarını, sürülerini ellerinden aldılar. Artık devlet her alanda hayvan otlatılmasına izin vermiyor. Belli bir sınır çizmiş. Böyle olunca da olmuyor. Hayvanlar aç. Dolayısıyla Yörükler de aç. Adamların giyecek bir pantolonu yok. Niye bunlar çıkıp da sağda solda bomba patlatmıyorlar. Mecliste parti kurmuyorlar. Avrupa'da televizyonda çımıyorlar. Antalya'da da var Kürt. Adamlar sen ben gibi normal. İşi var. Evi var. Bahçesi var, sebze, meyve ekiyor, hergün suluyor. Komşularına çay içmeye gidiyor. Kimse de Kürt bunlar diye evine almamazlık etmiyor. Nedir bu Kürt sorunu ben anlamadım gittim. Antalya'da da miilet çocuğunu okula gönderemiyor, bir çay parasına muhtaç halk.

Kürt sorunu diye birşey yok. Enerji hammaddelerini ele geçirme sorunu diye birşey var. Kürtlerin ve Ortadoğuluların bir sorunu varsa, o da oturdukları bölge. Devamlı bunları biryerlerden birzeliyorlar. Kısacası bir çok yerde, adı geçen şu sistem uygulanıyor: böl, parçala, yönet.

Bunları anlayamadıktan boş boş konuşsan ne yazar.

Serdar
29-10-2008, 15:41
Şuna dikkat edin: Kendinden daha güçlü bir kuruma, devlete veya oluşuma güvenmek, ona sığınmak, işleri ona bırakmak, herşeyi ondan beklemek bir tanrıya veya yaradana inanmaktan farksızdır. Bu ikisi sadece içerik bakımından birbirinden farklıdır. Ama insanda aynı duyguyu, coşkuyu ve kişilik yapısını oluştururlar. Dolayısıyla sorun bir dinlerden özgürlük sorunu da değildir. Kölelikten, zayıflıktan yetke bağımlılığından özgürlük sorunudur. Bir çok alanda kendini gösterir bu bağımlılık, ille de içeriğinin din olması gerekmez. Çıkıp BM'den, AB'den, ABD'den, Rusya'dan, Çİn'den, devletten, hükümetten, anadan, babadan birşeyleri beklemek, aynu durumun içerik bakımından farklı görünüşleridir. Hepsi de bir tanrı gibi, kendinden büyük bir güce boyun eğme, onların "meh" demesine muhtaç olmak anlamına gelmektedir.

dilaver
29-10-2008, 15:42
Nedir Kürt sorunu ben anamadım gittim.

toplam kürt miletinin sayısından fazladır. serdar'dan

Serdar, senin anlayamadıgın şey, senin yazdıklarının içinde saklı. Umarım bir gün anlayabilirsin.

saygılarımla

Serdar
29-10-2008, 15:58
Sorunun benim yazdıklarımın içine olduğunu farkettiğine göre, o zaman sorunun sadece bir "Kürt" sorunu olmadığını da, tüm insanlığın sorunu olduğunu da anlamışsındır umarım.

Serdar
29-10-2008, 16:16
Kürtler esmer oldukları, farklı bir dil konuştukları, çok fazla hırsızlık yaptıkları ve aç kaldıkları için, şu anda sokaklarda veya dağlarda değiller. Başka nedenler yüzünden şu anda sokaklarda ve dağlardalar. Bu ayrıma dikkat etmenizi isterim.

tensiz.denek
29-10-2008, 16:30
Nedir Kürt sorunu ben anamadım gittim. Yok böyle birşey. Kürtler aç mı, açta açıkta mı kaldı? İzmir'de de var sokakta aç, sayısı toplam kürt miletinin sayısından fazladır. Torosların eteğinde Yörükler de aç, ayaklarında giyecek pabuçları yok. Koyunlarını, sürülerini ellerinden aldılar. Artık devlet her alanda hayvan otlatılmasına izin vermiyor. Belli bir sınır çizmiş. Böyle olunca da olmuyor. Hayvanlar aç. Dolayısıyla Yörükler de aç.
Insanoğlu olarak hepimizin hayvanlar aleminin içinde bulunduğumuz doğru. Ama bu hayata kalmak için karnımızın sadece "tok" olmasının yeterli olacağı anlamına gelmez. Serdar isimli üye, merak ediyorum doğu'nun, güneydoğu'nun ne kadarını gezdin dolaştın ve biliyorsun?

qw19
29-10-2008, 17:20
Serdar, ne benim, ne de dilaver'in yazdıklarını anlamıyorsun, anlamadığın halde yanıt yazıyorsun. Böyle olunca da ortaya boş laflar çıkıyor.

Senin kadar bilgi sahibi değiliz, senin kadar aklımız ermiyor öyle mi? Bu yaptığın ayıp.

Dilaver'in bu başlıkta yazdıklarının tamamını okursan o zaman anlaşılır. Her iletisinde geçmiş yazılarınıda c/p yapıp asacak hali yok.

Okumadıysan da olasılık hesapları üzerinden yanıt yazabilmen için çok bilgi sahibi olman gerekir.

Kaldı ki dilaver Kürt meselesini en iyi bilenlerden ve araştırıp yazan biridir. Ama siz hemen hiç emek vermeden bütün yanıtları biliyorsunuz. Bu komik geliyordu ama artık can sıkıyor.

Uyarılarımı dikkate alın ki, tartışmanın düzeyini koruyalım.

Selamlar.

Serdar
29-10-2008, 18:05
vgm kusura bakma ama, senin yazılarında savaş, şiddet, acımasızlık yanlısı şeyler sezdim sanki, umarım öyle değildir.

Serdar
29-10-2008, 18:10
Insanoğlu olarak hepimizin hayvanlar aleminin içinde bulunduğumuz doğru. Ama bu hayata kalmak için karnımızın sadece "tok" olmasının yeterli olacağı anlamına gelmez. Serdar isimli üye, merak ediyorum doğu'nun, güneydoğu'nun ne kadarını gezdin dolaştın ve biliyorsun?

Sevgili tensiz Kürtleri bugün ayağa kaldıran şey açlıksa, açlık dünyanın her tarafında var. Ve tekrar sevgili tensiz, Kürtleri bugün ayağa kaldıran bir devlet kurmaya zorlayan şey refah seviyesinin düşüklüğü, geçim araçlarının yetersizliği ve içine düşürülmüş cehaletse, emin ol dünya nüfusunun %95'inin ondan geri kalır bir yanı yok. Bugün bir üniversite okumuş, doktora yapmış, profesör olmuş bir insan, dağ başında köyünde yaşayan bir Ahmet Ağa'dan daha tehlikeli, daha mutsuz ve toplum zararına olmadık onaylara imza atabiliyor.

breymin
29-10-2008, 19:02
http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=kardes_ocalandan_itiraflar_20 6081_1&tarih=29.10.2008&Newsid=206081&Categoryid=1

qw19
29-10-2008, 19:15
Irak savaşının maliyeti kaynaktan kaynağa değişkenlik göstermekte.
Karşılaştığım en küçük rakam 845 milyar dolar, en yüksek rakamda 3000milyar dolardı.

845 milyar dolara harp malullerinin masrafları dahil değil, bununla beraber 1300-1500milyar dolarları bulacak.

Irak'ın şu anda petrol üretimi 20milyar dolarlar civarında seyrediyor.

Bu savaşı petrol, enerji kaynakları gibi klişelere bağlamadan önce rakamlara bakılsa daha aklı başında laflar edilebilirdi.

Irak'ın tüm petrolü 15yıl boyunca Amerikaya verilse dahi, savaşın maliyetini karşılamaya yetmeyecek.

Umarım bu şekilde daha bir sürü boş lafı, tek tek ele almak zorunda kalmam.

Selamlar.

AKHENATON
29-10-2008, 20:26
Irak savaşının maliyeti kaynaktan kaynağa değişkenlik göstermekte.
Karşılaştığım en küçük rakam 845 milyar dolar, en yüksek rakamda 3000milyar dolardı.

845 milyar dolara harp malullerinin masrafları dahil değil, bununla beraber 1300-1500milyar dolarları bulacak.

Irak'ın şu anda petrol üretimi 20milyar dolarlar civarında seyrediyor.

Bu savaşı petrol, enerji kaynakları gibi klişelere bağlamadan önce rakamlara bakılsa daha aklı başında laflar edilebilirdi.

Irak'ın tüm petrolü 15yıl boyunca Amerikaya verilse dahi, savaşın maliyetini karşılamaya yetmeyecek.

Umarım bu şekilde daha bir sürü boş lafı, tek tek ele almak zorunda kalmam.

Selamlar.

yanlız sayın vgm , amerikayı yönetenler ile amerikan halkını ayırt etmeden kime faydası varı sorgularsak yanlış sonuçlar çıkar,

amerikanın tarihi devleti ve dolayısıyla halkı dolandıran , savaş tüccarlarının operasyonları ile doludur.kendi başkanlarına dahi bu yüzden suikast yapılmış bir ülkede yönetimin halkta olduğunu söylemek pek gerçekle örtüşmez, kriz öncesi amerikan hane halklarının kredi kartları borcu kişi başı 15 bin dolarlardadır ki bu korkunç bir borç rakamıdır, amerikan halkının yüzde 55 i fakirlik sınırı altında yaşar, ve eşşek gibi çalıştırılırlar.sosyal haklar bakımından dünyanın en ilkel şartlarına sahip ülkesidir.fakat medya gücünü elinde bulunduran küreselciler kamuoyu oluşturmak süretiyle insanları yönetir, cumhuriyetciside, demokratıda aynı grup içerisinden özellikle secilir.yani farkları olmayıp , sadece halkı kandırılar.hizmet ettikleri mekanizma aynıdır, hizmet etmeyi red edenlerin başına gelenler amerikan tarihinde bellidir.

Serdar
29-10-2008, 20:51
Rakamların neyine güvenebilirsun? E, vgm yok Amerika terörist var diye geldi çöreklendi o zaman. Neyine Amerikanın teröristler? 11 Eylül saldırılarına falan da inanmıyorum. Kendileri tarafından düzenlenmiş bir saldırıdır onlar.(sen televizyon izlemeye devam et) Dünyada artık para konuşmuyor, güç ve kontrol konuşuyor.Maesef artık ekonomi güç ve kontrol yetisiyle ölçülüyor daha çok, parayla değil. Para sadece bir araçtır. Asıl amaç hakimiyet ve kontroldür. Evet petrol, doğal gaz ve diğer enerji kaynakları için gelmiştir. Hazar denizinde de gözü vardır, Orta Asya'da da, Güney Doğu'da da, Afrika'da da...



Ya adam niye masraf etsin, elin Irağında terörist varmış diye? O kadar silah, parayı insanlık için mi harcıyor sanıyorsun? Sen ABD Irakta veya Afganistan'da terörist mi avlıyor sanıyorsun? Orada yepyeni rejimler kuruluyor, küresel şirketler akın ediyor, ABD tehdit olarak gördüğü her şeyi yeni doğmuş bebeklerle birlikte bombalarla talan ediyor. Sen neler diyorsun böyle?

Zaten daha önceki mesajlarında da "aslan amerika" gibi falan lafların vardı. Şimdi anlaşıldı.

kandahar
29-10-2008, 21:34
Amerika'nın petrol ihtiyacının ezici çoğunluğu Güney Amerika ve Kanada kısmen de iç kaynaklardan sağlanmaktadır. Amerika'nın Irak'a petrol için geldiğini sanan arkadaşlar önce Amerika kıtasının petrollerinin ABD'ye maliyetiyle Ortadoğu petrolünün maliyetini karşılaştırsınlar. Kaldı ki ABD Irak'ı işgal etmekle Irak petrollerine el koymuş yahut direk bir boru hattıyla ABD'ye bağlamış değil. Petrol yine uluslarası piyasadaki fiyatıyla Irak tarafından satılıyor. Üstelik mesele petrol olsa neden Kuveyt gibi teş başına neredeyse Irak kadar petrol üretene buna karşılık hiç bir askeri varlığı olan bir ülke değil de Irak gibi büyük bir hedef seçilir? Bu petrol hikayesi işin gerçek yönünü saklamak için uydurulmuş bir masal.

Amaç İsrail'in güvenliği ve İran'ın da sindirilmesi kurdurulmak istenen Kürt devleti de bu bağlamda değerlendirilirse mesele daha anlaşılır olur.

AKHENATON
29-10-2008, 21:38
Amaç İsrail'in güvenliği ve İran'ın da sindirilmesi kurdurulmak istenen Kürt devleti de bu bağlamda değerlendirilirse mesele daha anlaşılır olur.

Kürtlerde asıl istenenlerin kendileri adına istenmediğini en azından görmüş olur, tabi tarih boyunca göremediler oda ayrı konu.

Serdar
29-10-2008, 21:40
yanlız sayın vgm , amerikayı yönetenler ile amerikan halkını ayırt etmeden kime faydası varı sorgularsak yanlış sonuçlar çıkar,

amerikanın tarihi devleti ve dolayısıyla halkı dolandıran , savaş tüccarlarının operasyonları ile doludur.kendi başkanlarına dahi bu yüzden suikast yapılmış bir ülkede yönetimin halkta olduğunu söylemek pek gerçekle örtüşmez, kriz öncesi amerikan hane halklarının kredi kartları borcu kişi başı 15 bin dolarlardadır ki bu korkunç bir borç rakamıdır, amerikan halkının yüzde 55 i fakirlik sınırı altında yaşar, ve eşşek gibi çalıştırılırlar.sosyal haklar bakımından dünyanın en ilkel şartlarına sahip ülkesidir.fakat medya gücünü elinde bulunduran küreselciler kamuoyu oluşturmak süretiyle insanları yönetir, cumhuriyetciside, demokratıda aynı grup içerisinden özellikle secilir.yani farkları olmayıp , sadece halkı kandırılar.hizmet ettikleri mekanizma aynıdır, hizmet etmeyi red edenlerin başına gelenler amerikan tarihinde bellidir.

Evet bu sözler doğrudur. Ayrıca, bugün dünyada halklara toplumlara hükmedebilmek, daha üst bir sınıf olabilmek için sermaye(fabrikalar, sanayi, para), bankacılık ve basın-medya üçgenini elinde ve kontrol altında tutmak gerekmektedir. Bu üçüne sahip olma yarışında başarısız olan zenginler 20. yy ve 21. yy'ın başlarında varlıklarını devam ettirememişlerdir.Ve bugün ise bu elenmelerin sonucu müthiş bir aile-kraliyet tekelleşmesi ve bir dünya faşizmi ile karşı karşıyayız.

Serdar
29-10-2008, 21:46
Amerika'nın petrol ihtiyacının ezici çoğunluğu Güney Amerika ve Kanada kısmen de iç kaynaklardan sağlanmaktadır. Amerika'nın Irak'a petrol için geldiğini sanan arkadaşlar önce Amerika kıtasının petrollerinin ABD'ye maliyetiyle Ortadoğu petrolünün maliyetini karşılaştırsınlar. Kaldı ki ABD Irak'ı işgal etmekle Irak petrollerine el koymuş yahut direk bir boru hattıyla ABD'ye bağlamış değil. Petrol yine uluslarası piyasadaki fiyatıyla Irak tarafından satılıyor. Üstelik mesele petrol olsa neden Kuveyt gibi teş başına neredeyse Irak kadar petrol üretene buna karşılık hiç bir askeri varlığı olan bir ülke değil de Irak gibi büyük bir hedef seçilir? Bu petrol hikayesi işin gerçek yönünü saklamak için uydurulmuş bir masal.

Amaç İsrail'in güvenliği ve İran'ın da sindirilmesi kurdurulmak istenen Kürt devleti de bu bağlamda değerlendirilirse mesele daha anlaşılır olur.

İsrailin güvenliği mi? Peki İsrailin güvenliği ne için? O kadar insan, o kadar para, o kadar silah oradaki ufak devleti yaşatmak veya bir din ülküsünü gerçekleştirmek için deme bana.

qw19
29-10-2008, 21:48
yanlız sayın vgm , amerikayı yönetenler ile amerikan halkını ayırt etmeden kime faydası varı sorgularsak yanlış sonuçlar çıkar,

amerikanın tarihi devleti ve dolayısıyla halkı dolandıran , savaş tüccarlarının operasyonları ile doludur.kendi başkanlarına dahi bu yüzden suikast yapılmış bir ülkede yönetimin halkta olduğunu söylemek pek gerçekle örtüşmez, kriz öncesi amerikan hane halklarının kredi kartları borcu kişi başı 15 bin dolarlardadır ki bu korkunç bir borç rakamıdır, amerikan halkının yüzde 55 i fakirlik sınırı altında yaşar, ve eşşek gibi çalıştırılırlar.sosyal haklar bakımından dünyanın en ilkel şartlarına sahip ülkesidir.fakat medya gücünü elinde bulunduran küreselciler kamuoyu oluşturmak süretiyle insanları yönetir, cumhuriyetciside, demokratıda aynı grup içerisinden özellikle secilir.yani farkları olmayıp , sadece halkı kandırılar.hizmet ettikleri mekanizma aynıdır, hizmet etmeyi red edenlerin başına gelenler amerikan tarihinde bellidir.

Çok doğru yaklaşıyorsun meseleye Akheneton, yazdıklarına tamamen katılıyorum.

Durumu tesbit edip bıraktım, çünkü lafın tamamı aptala anlatılır diye bir inancım var.

Brezinskinin Büyük Satranç Tahtası diye bir kitabı vardı, Amerika'yı anlamada Orta Doğu'yu ve Amerikan politikalarını anlamada bu kitap gerçekten güzeldir. Akheneton senin Brezinski'ye atfen yazdıkların vardı, ordan çağrışım yaptı.

İşte o yazımdaki klişelerden kastım enerji kaynakları vs. dir. Amerika dahi tek sesli, homojen bir ülke değildir, bu savaş Amerikan çıkarlarıyla da örtüşmez, ama Amerika'daki silah sanayisinin çıkarları ile bire bir örtüşür.

Selamlar.

Serdar
29-10-2008, 21:53
Çok doğru yaklaşıyorsun meseleye Akheneton, yazdıklarına tamamen katılıyorum.

Durumu tesbit edip bıraktım, çünkü lafın tamamı aptala anlatılır diye bir inancım var.

Brezinskinin Büyük Satranç Tahtası diye bir kitabı vardı, Amerika'yı anlamada Orta Doğu'yu ve Amerikan politikalarını anlamada bu kitap gerçekten güzeldir. Akheneton senin Brezinski'ye atfen yazdıkların vardı, ordan çağrışım yaptı.

İşte o yazımdaki klişelerden kastım enerji kaynakları vs. dir. Amerika dahi tek sesli, homojen bir ülke değildir, bu savaş Amerikan çıkarlarıyla da örtüşmez, ama Amerika'daki silah sanayisinin çıkarları ile bire bir örtüşür.

Selamlar.

Amerika girsin, Amerika işgal etsin, "aslan Amerika" diyen kim? vgm kusura bakma ama, bir yazdığın bir yazdığına tutmuyor.

Serdar
29-10-2008, 22:02
Amerika diye birşey yok ortada. Dev sermayedarlar ve şirketler grubunun sahibleri kraliyetler ve aileler var. Ve bu insanların tüm dünyaya yayılmak ve her tarafa hakim olmak gibi amaçları var. Bu amaçlarının içinde bütün enerji kaynaklarını hakim olmak, tüm insanlara hakim olmak, herşeyi kontrol altında tutmak, tek dil, tek din, tek para birimi ve sınırları kalkması gibi birden fazla küresel faşist düzene hizmet eden amaçları mevcut. Amaçlarından bir tanesi de dünya nüfusunun %80'ini yok etmek. Makineleri egemen kılmak.

AKHENATON
29-10-2008, 23:32
Çok doğru yaklaşıyorsun meseleye Akheneton, yazdıklarına tamamen katılıyorum.

Durumu tesbit edip bıraktım, çünkü lafın tamamı aptala anlatılır diye bir inancım var.

Brezinskinin Büyük Satranç Tahtası diye bir kitabı vardı, Amerika'yı anlamada Orta Doğu'yu ve Amerikan politikalarını anlamada bu kitap gerçekten güzeldir. Akheneton senin Brezinski'ye atfen yazdıkların vardı, ordan çağrışım yaptı.

İşte o yazımdaki klişelerden kastım enerji kaynakları vs. dir. Amerika dahi tek sesli, homojen bir ülke değildir, bu savaş Amerikan çıkarlarıyla da örtüşmez, ama Amerika'daki silah sanayisinin çıkarları ile bire bir örtüşür.

Selamlar.


Hesabı Kim Ödüyor ?

İşgal öncesinde saddama amerikan devleti tarafından verilen verilen 5 milyar dolarlık yardımın yine saddam tarafından amerikaya karşı kullanılmak üzere , amerikadan silah alması ve bunla ilgili vergi yükünün yine amerikan vatandaşlarına ödetilmesiydi.

Verilen kredinin 500 milyon doları devlet destekli Commodity Creedit Corporation dan geldiği ve geliş amacının tahıl almak için kullanılacağı sözleşmede belirlidir, Fakat Houston limanından yüklenen tahılların Sovyetler birliğine gittiği dünya tarihçesinde kayıtlıdır.

Daha sonra ki yaşanan süreçte, saddamınj amerikaya ödemek istemediği bu 5 milyar dolarlık parayla ilgili amerikan vergi dairesinin (Bush) bunu alacağına dair halka söz verdi ve birlikler hemen akabinde kuveyte gitti.Saddama gönderilen para daha önce yedi körfez ülkesinin sahip olduğu bahrenyndeki bankaya gitmiştir.

2 agustos ta ırak saldırısı başladığı anda bile Bush tarafsız olduğunu tüm medya açıklamalarında dile getirmiştir, fakat Thatcher ile yaptığı görüşmesinden sonra ilahi bir el değerek Saddamı , yeni Hitler olarak tanımlama başlamış ve kamuoyuna bu tür bilgiler verilmiştir.

saddamın kuveyti almaktan başka amacının olmadığını açıklayan söylem ve demeçleri olmamasına karşın, (Kaldıki kuveyt ıraktan ayrılmış bir parçadır.)

saddamı hitler ilan eden ve konuyu suudi liderlerle görüşen Bush , suudileri , saddamdan korumak için 4 milyar dolar para almıştır.Savaş başladıktan bir süre sonra bu paranın Londrada bir fonda tutulduğu denetçile tarafından ortaya çıkarılmıştır.

aslında suudilerin ödediği bu para kendilerini korumak için değil, kuveytin özgürlüğünü El-Sabah'tan almak için ödenen bir para idi.

İşin diğer boyutu ,

Bush ırak saldırılarını önlemek için harekete geçtiğinde ırakta çektiği sınır , Irak kuvvetleriyle gelecekteki başkan oğlu George W. Bush'un sahibi olduğu petrol tesisleri arasında olması ilginçtir.diğer küçük kardeşte şirkette yöneticidir.

çöl fırtınası operasyonu başlamadan hemen önce , büyük kardeş uluslar arası bankacılar için gözde mekan olan bahreyn ile yeni petrol anlaşması imzalaması ve çalışmış olduğu Harken energy Cop. için sıra dışı ve oldukça karlı bir anlaşma olmuştur.Harkenin bölgeye daha sonra yaptığı yatırımlar , ülkeye amerikan üslerinin kurulması için tüm engelleri ortadan kaldırmıştır.

amerikan medyasında bunla ilgili çıkan haberlerde küçük bush, babsının harken hisselerini arttırmak için bölgeye asker yığdığı suçlamalarını red etmiştir.

oluşan kamu oyu sonucunda Bush , sahip olduğu hisseleri amerika ırağa girmeden bir kaç hafta önce boşaltmış ve hisseler ırağın işgali ile yüzde 4 düşmüştür.

hisse senetleri,petrol ve tahıl anlaşmaları, silah satışları,krediler, sigortalar, Arapların israil karşısında zayıflamasına neden olmuştur.

bu düzenbazlıklar , Rockefeller tarafında yetiştirilen Bill Clinton ilede son bulmadı , düzenli periyodik hava saldırıları, ve sebep olarak asla bulunamayan biyo-silah senaryoları ile desteklenmeye çalışılması.

biyo-silahların bulunması ile oluşturulan UNSCOM ve bu organizasyonda yaşanan skandallar ile bugüne kadar yaratılan saddam mitiyle insan düşüncesi getirildi,

fakat kaybeden asla küreselciler olmaz,

sebebi ise bankacılık sitemini küreselleştirerek küçük oynamalar ile dünya üzerinde herşeyi yapabilecekleri sistemi kurmuş olmalarıdır.

dünya tarihi ve anlatımları tamamen yalandır,

birinci dünya savası ulus devletleri yıkmak için uydurulmuş bir senaryodr ve Vreton Woods ve Gatt ile ulus devletler yıkılmıştır,

ikinci dünya savası ve yahudi katliamı tamaen bir çarpıtmadır ki , Hitlerin kendisi yahudi olup , Saf yahudilerin hepsini almanyadan Nazi gemileri ile filistine mallarıyla birlikte taşımış, israil devletinin temelini atmıştır.

böyle sürer gider Dnya tarihçemiz.:D, ah bide olayı komünistler çözse,:D , onlar hala slogan devrinde yaşıyorlar.

" Tarihraslantıdan çok kaosun ürünüdür " Brezinski.

Amerikada bu konular ve yahudi bankacılığı hakkında yazdıklarından dolayı iflasa kadar getirilen bir Henyr Ford örneği gözümüzün önündeyken , tek suçluyu kapitalizme atmak biraz yanlış olur, dünya üzerinde kapitalizm yoktur ve asla olmamıştır.

Dünyanın sorunu kapitalizm değil bankacılık sorunudur ki, Rus devrimin arkasında yatan ana gerçek budur, Rus çarı merkez bankası kurmayı kabul etseydi herşey çok farklı olurdu.

Bizde hala masturbasyon yapalım ana dilde eğitim diye.:D:D

AKHENATON
29-10-2008, 23:36
Çok doğru yaklaşıyorsun meseleye Akheneton, yazdıklarına tamamen katılıyorum.


Selamlar.

yahu katılıyorsunda Denetimde olan hala benim..:p

breymin
30-10-2008, 00:53
sizler roj tv yi seyredemiyorsunuz,biraz önce eli silahli bir kizla röportaj yapiliyordu,yasi onbes onalti olsa gerek muhtemelen dagda büyüdü ve bu kiz yasal bomba veya mermiyle öldürülünce türk halki ciftetelli oyniyacak ama bu kiz dogdugu gün zaten bu mesele onbes yasindaydi, dagda aponun propagandasindan baska hicbirsey duymamis bu kizin ne sucu var?,masa basinda bazi enteller kürt meselesi diyor,ayni insanlar eline silah alip daga ciksinda görelim,masa basinda kürt meselesi deyip kürtleri aponun kucagina sürmek kolay,gene diyorum bu bir yasal soykirim burada edilecek her söze dikkat edilmeli,buradaki oyun terörist yap öldürelim,aponun kardesi bile terörle biryere varamayiz deyince ölüm emri cikariliyor,herseyden önce bu yasal soykirima dur dememiz gerekiyor,gerisi bos,bunlarin hepsi organize,tc apo elele,bu bir yasal soykirim.

qw19
30-10-2008, 02:59
yahu katılıyorsunda Denetimde olan hala benim..:p

Her meseleye demedim.

Selamlar.

evrensel-insan
30-10-2008, 03:03
Saygideger arkadaslar;

Eger olaya tarihsel olarak bakacak olursak; kurt sorunundaki, cikis tarihi; TC'nin kuruldugu tarihlere rastlar.Halbuki, PKK'nin cikisi-daha dogrusu amerikan idealizmi tarafindan yaratilip, TC'nin basina musallat edilisi-nin tarihi 1980' lerdir. Milliyetciligin tarihi ise; 18. yuzyildir.

Ayrica, hic bir topyekun, millet, etnik gurup veya milli kokensel yapi yoktur ki, teroru ve terorizmi desteklesin. Terorun ve terorizmin amaci ne olursa olsun; bu ne bir etnik kokenin ne de bir ulke butunlugunun istedikleri amacla ortusemez. Oyuzden, PKK hareketine sadece bir "kurt " hareketi olarak bile bakmak, bizleri hem yanilgiya goturur, hem de teroru ve terorizmi layikiyle algilamamamizi saglar.

Teror meselesi ayri, "kurt" meselesi ayridir. Bu, birbirinden ayri meselenin ayrilmisliginin, farkina varmak; en azindan, iki farkli meselenin farkina varmaktir. Ne terorun kokunun kazinabilmesi, kurt meselesine; ne de kurt meselesinin cozumu, terorizmin cozumune baglidir. Bu iki farkli mesele; kendi icinde ayri ayri degerlendirilmelidir. Ustelik, teror ve terorizm sona erdirilmeyi; kurt meselesi ise; birlik ve butunluk temelindeki, uniter yapinin korunmasina bagli olarak, cozumu gerektirmektedir.

Cozumde aciktir. Bireysel hak ve ozgurluklerin, hukuk guvencesindeki, kurt kokenli vatandaslarin, bir kurt gibi yasayip; kurtluge bir ozlem duymamalarini saglamaktir. Bu da pekala; uniter bir yapida gerceklesebilir. Zaten, Anadolu'nun cok mozaikli yapisinda da olmasi gereken budur. Tabi ki, Anadolu'nun toprak butunlugu temelinde.

Saygilarimla;
evrensel-insan

yucemanitu
30-10-2008, 05:18
Her başlık altında ama özellikle bu başlık altında sık gördüğüm bir yaklaşım var. Kimi zaman insanlar bir konuda ezilenin haklarını savunmayınca kalkıp bunu savunanlar falancayı savunmuyor, diyor. Birincisi bu çoğu zaman doğru olmuyor ve mantığa bürüme ile savunmak istemediği bir şeyi savunmamak için kişi bunu uyduruyor. İkincisi doğru olduğunu farz edelim mesela X'i savunan birinin Y'nin sorunlarına aldırış etmediğini düşünelim. O zaman bir başkası X'i savunuyor da Y'nin sorunlarıyla ilgilenmiyor diye yırtınan; nasıl olur da o bu hatayı bu çirkinliği yaptı diye şu halde benim de Y'nin sorunlarına ilgi duyup X hakkında duyarsız olma hakkım hatta kahrolsun x deme hakkım var, diye düşünüyor anlamış değilim. Bence artık başkasının günahınlarını kendimize sevap, ayıplarını kıvanç saymayalım.

AKHENATON
30-10-2008, 05:53
Her başlık altında ama özellikle bu başlık altında sık gördüğüm bir yaklaşım var. Kimi zaman insanlar bir konuda ezilenin haklarını savunmayınca kalkıp bunu savunanlar falancayı savunmuyor, diyor.



öncelikle kim bu ezilenler ;

amerikancı kürtler +akp + barzani : kürt burjuvasizi yaratmaya çalışan küreselcilermi ?

yoksa

imralı + avrupa topluluğu + dtp , kanadı ile amerikancı politikalara karşı ülkede suçsuz insanları sözde dil ve kültürel haklar masallarıyla katledenlermi ?

TKP bile artık bu söylemlerden vazgeçti.

biraz ayağınız yere bassın artık.

BASKALTURK
30-10-2008, 11:43
Sevgili Vgm
Bagımsız bir ülke olan Kıbrıs'ın da şu anda fiilen işgal altında oldugunu düşünüyorum.


Sn ,Dilaver kibris'in nasil bir isgal altinda oldugunu acabilirmisiniz?

serüvenci
30-10-2008, 12:19
http://69.64.92.150/forumlar/showthread.php?t=7439&highlight=K%FDbr%FDs

bu başlıktan kıbrıs konusunda aydınlatıcı bilgiler edinebilirsin BASKALTURK.

saygılarımla

BASKALTURK
30-10-2008, 13:14
http://69.64.92.150/forumlar/showthread.php?t=7439&highlight=K%FDbr%FDs

bu başlıktan kıbrıs konusunda aydınlatıcı bilgiler edinebilirsin BASKALTURK.

saygılarımla

sevgili delx,kibris hakkinda yeterince aydin oldugumu belirteyim,yinede verdiginiz uzanti icin tesekkur ederim.Fakat ben sorumu sayin Dilaver'e yineliyorum

Sevgili Vgm
Bagımsız bir ülke olan Kıbrıs'ın da şu anda fiilen işgal altında oldugunu düşünüyorum.


Sn ,Dilaver kibris'in nasil bir isgal altinda oldugunu acabilirmisiniz?

niveru
30-10-2008, 13:42
kac gundur ,misafir olarak konuyu izliyorum , elim gidip de yazmak istemedim , vgn min bahsi gecen yazisi eni boyu fasit bir yazidir , topragi , devleti kutsayan devletin insanlarin refah ve kalite bir yasam bir var olan bir arac oldugunu unutup, devleti kutsal varlik olarak goren ,insanlarin sanki devlet icin var olduklarini var sayip devleti merkez alan bir yazidir ki , fasizmde boyle bir seydir . Ustelik yazdiklarinda tarihi carpitmlar da vardir . Daha sonra deginirim ,,

Baskalturk , kurt formu altinda kibrisi sormus , aslinda bu ayni sorunun bir baska dalidir.zihniyet ve yontem ayni oldugu icin kurd sorunu neden varsa kibris sorunu da o yuzden var.
Ben kibrisda uc sene yasadim . Kibrisda tek yetkili tskdir ,adanin en iyi yerleri ya kisladir yada askeri yaz kamplari ..Her devletin ordusu vardir ama turkiyede ordunu iki devleti vardir diyebilirim , bunlardan biride kibrisdir.
Yerlesik kibris halki bugun kendini isgal altinda hissetmektedir , orda tsk pek sevilmez.
Biz orda bir devlet oldugunu soyluyor ve bu devletinin baska ulkelerce taninmasini istiyoruz , ama daha kendimiz bu devleti bagimsiz ve hur olarak gormuyoruz , orayi adeta tsk nin cifligi olarak kullandiriyoruz.
isgal nedir , isgal budur , daha ne olsun bilemiyorum ki ! ,

dilaver
30-10-2008, 13:43
Sayın başkaltürk

İletimde kıbrısa deginirken bu başlıgın özüne uygun olmadıgını ve tartışmayı uzatmamak gerektigini söyledigimi zannediyorum. O sadece vgm nin sorularına karşı bir durum tespiti idi ve bu başlık altında uzatılmamasından yanayım.

Gerekirse ilgili başlıkta devam edilebilir. Bu başlıkta Kürt Meselesini tartışalım.

saygılarımla

BASKALTURK
30-10-2008, 14:23
Sayın başkaltürk

İletimde kıbrısa deginirken bu başlıgın özüne uygun olmadıgını ve tartışmayı uzatmamak gerektigini söyledigimi zannediyorum. O sadece vgm nin sorularına karşı bir durum tespiti idi ve bu başlık altında uzatılmamasından yanayım.

Gerekirse ilgili başlıkta devam edilebilir. Bu başlıkta Kürt Meselesini tartışalım.

saygılarımla

Tamam sn.dilaver.esen kaliniz

Serdar
30-10-2008, 15:52
Bazı ülkeler vardır ki, topla tüfekle fethedilmez. İçerden sinsice fethedilir. Vakıflar kurulur, cemiyetler, cemaatler, mafyalar kurulur.Gizliden gizliye kale noktaları fethedilir. Sonra yavaştan alıştıra alıştıra, sonra daha da hızlandırılarak o ülke köleleştirilir, varı yoğu elinden alınır. Ama halk hala özgür halk demokrasisi var sanır. Açlıktan tuvalet taşları bile kururken, halk "yaşasın cumhuriyet" diye anınır. İflah olmaz bir türlü gerçeği görmek istemez, ayrıca binbir hilelerle gerçekler de gösterilmek istenmez.

Bu bağlamda TC bitiktir, Kıbrıs bitiktir, tüm Avrupa bitiktir, ABD, Kanada ve birçok Güney Amerika ülkesi köledir, Afrika ülkeleri gene bu bağlamda perişandır.

Askeri operasyon ise silah şirketlerini zengin eder ve nerede bir insan katliamı yapılmak ve nüfus azaltmak isteniyorsa bu şirketler iş başına geçer.

Elbette Orta Doğu işgallerine sadece enerji kaynaklarının ele geçirilmesi gözüyle bakamayız. Küresel Kraliyet kendisini daima bir taşla birden fazla kuş vurmaya alıştırmıştır.

Serdar
30-10-2008, 16:00
Aslında Küresel Kraliyet dediğimiz sistemin içinde genel olarak Silah sermayedarları ve diğer sermayedarlar olarak iki ayrı rakip kesim olabilir. Silah sermayedarlarının sermayelerini arttırdıkları ve faaliyet gösterdikleri bir bölgede, diğer sermayedarlar pek fazla boy gösteremez, yatırım yapamaz, açılıp yayılamazlar. Bunun nedeni savaş hali olmasıdır. Ama dünya ne kadar tekelleşmeye gidiyor desek de, zengin sınıf içinde böyle bir gizli rekabet varlığı da söz konusu olabilir. Ama her halikülarda bunlar zaman zaman anlaşmaya varmış, çıkarlarını bölüşmüş gibi görünseler de, gizliden gizliye içlerindeki düşmanlıklarını sürdürüyor olabilirler.

qw19
30-10-2008, 16:31
Bir davayı savunmanızda, davanızın içeriğinden çok daha önemlisi, onu nasıl savunduğunuzdur.
80 öncesinde tüm Türkiye'yi etkisi altına alan oldukça kitleselleşmiş ve yaygın sol hareket vardı. Mücadelesi sürekli olarak artan faşist saldırılar nedeniyle anti faşist, demokratik talepler temelinde yükselmiş ve halk yığınlarını kucaklamıştır. Elbette ki bu sol hareket anti emperyalist ve sosyalisttir ama dominant olan, harekete rengini veren onun anti faşist mücadelesidir.

O dönem de sol sürekli işkence ve katliamlarla karşı karşıyaydı. Ve mücadelesini sürdürebilmek için paraya da ihtiyacı vardı. Bu para gönüllü bağışlar sayesinde sağlanıyordu. Son derece yaygın ve güçlü olmasına rağmen sol hiç bir zaman soygun, gasp, haraç, fidye, uyuşturucu ticareti, kaçakçılık türünde gayri ahlaki yöntemlere başvurmadı.Dış ülkelerden yardım almak için girişimlerde bulunmadı. İstense sol bunların hepsini yapabilme erkine ve kapasitesine sahipti. Elinde organize bir ağ vardı çünkü.

Diğer yandan faşistler bu yolların hepsinde uzmanlaştılar ve 12 Eylül'den sonra da ülkücü mafya denen çetelerle devam ettiler.Eskiden "dava adamı" olan çer, çakal mafyacılıkta da hiç zorlanmadan kendilerine yer edindiler.
Anti faşist mücadele de çatışmalar kaçınılmazdı, arkasına kimi güvenlik güçlerini de alan faşistler yurdun dört bir tarafında katliam yapıyorlardı. Buna karşı direnmek her zaman barışçı yollarla mümkün değildi. Çoğu solcumuz, aydınımız, demokratımız bu saldırılarda yaşamını yitirdi, sakat kaldı. Bunun üstüne resmi faşistlerin işkence ve yıldırma politikaları, katliamları eklendi, yaşamını kaybetmeyenler, işlerini, okullarını kaybetti. Kıyım orantısız ve çok fazlaydı.

Dinci Müslümanlarımız 12 Eylül'den sonra Türk bayrağını kapıp solcu, aydın, demokrat ihbar etmeye koştu, işkence yapılsın öldürülsün diye. Ve gene bu dinci Müslümanların hepsi "Atatürkçü" oldu. Öyle korkak ve riyakardır ki bunlar akıllara ziyan.

İşte bu ortam da dahi sol ne bir katliam yaptı, ne de gayri ahlaki yollara yöneldi.

Şimdi PKK ne yapıyor ona bakalım;
Katliam, ayrım gözetmeksizin terör, uyuşturucu ticareti, haraç, kaçakçılık, gasp, dış güçlerle işbirliği.
Kalkıp da kimse siz Kürtlerin nelere maruz kaldıklarını biliyor musunuz diyerek bıdı, bıdı yapmasın. Biliyorum ve anlıyorum. Eleştirirken işkembe-i kübradan sallamıyoruz ve elimizde her mücadeleye mihenk taşı olabilecek 80 öncesi solu var.

PKK'yı kerhen destekleyen kendine sol diyen veya işine geldiği için onlara sol adı takan insanlar var olacaktır da. Bunlar ya sol içerisinde hiç yer almadılar, ya da rüzgarın estiği yönde siyasi tercih belirleyenlerdir, ya da 12 Eylül rövanşı peşinde koşanlardır.

Durumu sol PKK'yı destekliyormuş gibi göstermeye çalışmak hem Türk, hem Kürt şovenist ve milliyetçilerin işine gelmektedir. Halbuki bunlar tekerin böldüğüdür, aynı yöntemlerle ve aynı söylemlerle mücadele ederler. Bunlar birbirlerini beslerler. Aynı gaflet ve delalet ve hatta hıyanet içerisinde emperyalistlerin gönüllü, paralı maşalarıdır.

Selamlar.

placebo
30-10-2008, 17:22
PKK'yı kerhen destekleyen kendine sol diyen veya işine geldiği için onlara sol adı takan insanlar var olacaktır da. Bunlar ya sol içerisinde hiç yer almadılar, ya da rüzgarın estiği yönde siyasi tercih belirleyenlerdir, ya da 12 Eylül rövanşı peşinde koşanlardır.

Durumu sol PKK'yı destekliyormuş gibi göstermeye çalışmak hem Türk, hem Kürt şovenist ve milliyetçilerin işine gelmektedir. Halbuki bunlar tekerin böldüğüdür, aynı yöntemlerle ve aynı söylemlerle mücadele ederler. Bunlar birbirlerini beslerler. Aynı gaflet ve delalet içerisinde emperyalistlerin gönüllü, paralı maşalarıdır.



Önüne geleni faşist diye suçlayanlara işin doğrusunu açıkladığı için sn.vgm ye teşekkür ediyorum..Aynı düşünceleri paylaşıyorum..

saygılar

dilaver
30-10-2008, 17:42
BASIN AÇIKLAMASI
30 Ekim 2008
KÜRT SORUNUNDA BAŞKA BİR ÇÖZÜM MÜMKÜN!

Cumhuriyet'in 85. kuruluş yıldönümünü ne yazık ki, olumsuz ekonomik ve siyasal koşullar altında kutladık. Aradan geçen bu kadar yıla ve alınmış nice olumlu mesafeye rağmen, halen bazı temel sorunları çözememiş olmamız hepimize büyük acılar yaşatıyor. O nedenle, toplumun birçok kesiminde geleceğe dair ciddi endişeler olduğunu ifade etmek abartı olmayacaktır.

Türkiye yeni bir kriz sarmalının içine girmiş bulunuyor. Bir yandan dünyada yaşanan mali kriz dalga dalga ülkemizi kuşatırken, diğer yandan Osmanlı'dan miras olarak devraldığımız etnisite, inanç ve özgürlük temelli sorunlardan beslenen siyasal karmaşa geleceğimizi bir kez daha teslim almak üzere.

İşin hazin tarafı, iktidar sorumluluğunu taşıyanlar ve muhalefette olanlar bu durumun yeterince ayırdına varamayıp, izledikleri politika ve yaptıkları polemiklerle durumu daha da ağırlaştırıyorlar.

Belli ki, yaklaşan yerel seçimlerin ihtirası, gözleri ve akılları kör ediyor. Bu tavrın sonuçları kendileriyle sınırlı kalacak olsa, belki önemsenmeyebilirdi. Ancak, böyle dönemlerde izlenen sorumsuz siyasetlerin bedelini bütün toplumun ödediğini gösteren bir tarihe sahip olunca, neden kayıtsız kalamadığımızı herkes anlayacaktır.

Bilindiği gibi, PKK'nın Aktütün Sınır Karakolu'na yaptığı baskın ile İmralı'da Abdullah Öcalan'a kötü muamele yapıldığına dair iddiaların yarattığı kitlesel tepkiler aynı zaman dilimine denk geldi. Bütün ülkede farklı nitelikte öfke ve tepkiler sergilendi. Toplumsal tansiyon birçok yerde olağan ölçülerin dışına çıkıp, sağduyulu birçok yurttaş ve çevrenin gözünde bir arada yaşama zemininin adım adım yok edileceği endişesini doğurdu.

Tam da bu sırada, Başbakan Erdoğan'ın AKP ilçe kongrelerini dolaşarak, uzun süredir muhatap almadığı DTP'yi, yaptığı ağır konuşmaların ana konusu haline getirip, birtakım suçlarla itham etmesi, yangına körükle gitmek gibi oldu. Başbakan'ın "bölgedeki üç-beş ilin belediye başkanlığını partisine kazandırmak uğruna, ülkeyi böyle bir gerilime sokmaktan çekinmediği" algısı giderek yerleşmektedir.

Eğer, Başbakan'ın bütün bu davranışlarının ardında, Kürt sorununu DTP'nin yönetimindeki belediyeleri ele geçirerek çözmek gibi bir fikir varsa, bunun çözüm olmadığını hemen söyleyelim. Çünkü, bu belediyeler daha önce de etnik duyarlılığı olmayan siyasi partiler tarafından çok yönetildi ama, Kürt sorunu varlığını sürdürmeye devam etti. Ya da, AKP'nin islami duyarlılığının işin anahtarı olabileceği sanılıyorsa, şimdiye kadar oraları yöneten parti ve kişilerin de aynı inanç zemininde bulunduklarını hatırlatalım. Ama Kürt sorunu, sorun olmayı sürdürüyor.
İktidar mevkiinde bulunanlardan, demokratik yollarla çözüm beklemek yurttaşın hakkıdır. TV ekranlarından sergilenen manzaralar hepimiz için yeterli uyarıyı veriyor. Askeri tedbirleri ve cezalandırmayı esas alan geleneksel tavır bütün boyutlarıyla iflas etmiştir. Bir an önce sorunun bütün gerçek yönleriyle yüzleşerek, cesaretli adımlar atılmalıdır.

1- Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın DTP'ye yönelik gerilimi yükselten dil ve tavrı sona ermelidir. AKP ile DTP arasında sert atışmanın kitlelerin ruh ve davranışlarını çok kötü etkilediği ortaya çıkmıştır. Başbakan sorunları çözmekle yükümlü olduğu bir mevkide bulunuyor, bu nedenle diyalogu esas alan bir yaklaşım sergilemesini bekliyoruz. Elbette ki, DTP de eleştirilebilir. Ama, onun ve TBMM'deki temsilcilerinin varlığı, ardında binlerce can bırakmış olan bu köklü sorunumuzun barış içinde çözümü için halen önemli bir imkandır.
2- İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalay, 1 ve 2 Kasım 2008 tarihlerinde DTP'nin Diyarbakır'da yapacağı oturma eylemine karşı güvenlik güçlerini uyarmalıdır. Mümkün olan en yüksek anlayış ve esnekliğin gösterilmesi sağlanmalı, kargaşa veya can kaybına yol açacak gelişmeler mutlaka önlenmelidir.
3- Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, diyalogsuzluğun Türkiye'yi nereye sürüklediğini en açık şekilde gören konumdadır. O nedenle, vakit kaybetmeksizin TBMM'deki bütün parti temsilcilerini Çankaya'da bir araya toplayarak, henüz çözüme kavuşturamadığımız bu tarihsel sorunumuzun konuşulabileceği bir iklim için, diyalog ve uygar tartışma zeminini yaratmalıdır.
4- TBMM Başkanı Sayın Köksal Toptan'ın, Öcalan'ın kötü muamele gördüğü söylentisiyle meydana gelen gelişmelerin toplumda yarattığı kargaşa ve gerilimi yakından izlediğini biliyoruz. Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun uhdesinde bir heyetin İmralı Cezaevi'ndeki yaşam ve sağlık koşullarını yerinde incelemesi için girişimde bulunmasını bekliyoruz.
5- Adalet Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin, Öcalan'ın halen askeri bir cezaevinde ve tek başına yalıtılmış olarak tutulmasının, insan hakları ve hukuksal bakımdan tartışmalı bir durum yarattığının bilgisine sahiptir. Bu nedenle, şartları uygun normal bir yere nakli hususunda girişimde bulunmalıdır.
6- Kürt sorununun barışçı çözümü için silahların susmasını beklemeye gerek yok: Adım atmak için şiddetin bitmesini beklemek gerekçesi büyük maddi kayıp ve telafisi imkansız onbinlerce cana mal oldu. Şimdi yine işin özünden kaçan, bir takım sivil idari düzenlemelerle sonuç alınabileceğini hesap eden bir fikrin uyandığı görülüyor. Artık yeter! Tercihimiz, Kürt yurttaşlarımızda güven arttıracak bazı önlemlerin beklemeksizin adım adım devreye sokulmasıdır.

· Türkiye Cumhuriyeti toprağına bağlı bir anayasal vatandaşlık tanımının oluşturulması;
· Kürt kültürel kimliğinin ifade edilmesinin önündeki tüm yasal engellerin kaldırılması;
· Resmi dil olan Türkçe'nin dışında, isteyenlere Kürtçe dahil ana dillerinde öğrenim görme imkanlarının tanınması;
· Toplumsal yaşama dahil olmayı öngören bir af çıkarılması;
· Değiştirilen eski isimlerin iade edilmesi;
· Bölgesel ekonomik ve sosyal dengesizliğin, yoksulluk ve işsizliğin özel programlar ve yatırımlarla giderilmesi;
· Merkezden devredilecek bazı yetkilerle yerel yönetimlerin güçlendirilmesi...

gibi taleplerin adım adım tartışılarak gerçekleştirilmesi daha fazla bekletilmemelidir. Toplumumuz bu adımların yaratacağı barış, dostluk ve kardeşlik iklimine nicedir hasret kaldı. Çok dilli, çok kültürlü ve çok kimlikli ortak bir tarihten geliyoruz, böyle bir geleceğe birlikte niye yürümeyelim...




Ufuk URAS
ÖDP Genel Başkanı
İstanbul Milletvekili

AKHENATON
30-10-2008, 18:08
Türkiye Cumhuriyeti toprağına bağlı bir anayasal vatandaşlık tanımının oluşturulması;


Bu zaten anayasada bellidir, emperyalizme hizmet eden seçimlerde ismininin başına Mehmet ekleyen maşanın , Türklerin devletini anayasalarla kağıtla kürekle değil kanla çizdiğini bilmesi lazım, boş laflara karnı tok herkesin.


Kürt kültürel kimliğinin ifade edilmesinin önündeki tüm yasal engellerin kaldırılması;


İşte çağın söylemi fakat herkesin gelin tartışalım dendiğinde hemen ortadan kaybolduğu bir söylem ;
ndir bu kürt kültürü, yazın ki bilelim, farisiden alınanmı, araptan alınanmı, yoksa Türklerden alınanmı.
Nasıl olacak bu iş, kültürler sentezle oluşmaz.bunada kültür denmez, çünkü orjinalinin neresi olduğu bellidir.Ülke sınırlarıda mevcuttur.
Türk kültürünün ingiliz kanunlarına sokulması gibi bir sey bu.



Resmi dil olan Türkçe'nin dışında, isteyenlere Kürtçe dahil ana dillerinde öğrenim görme imkanlarının tanınması;



Yahu bu söylemi bu ülkede yapanlar bu söylemin dünyada uygulanabilir olduğu tek bir ülke göstersinler, haklısınız diyecem.
Yanlız cümlede çok ironik "kürtçe dahil" kürt vurgusu özellikle yapılıyor, çünkü oylar ordan gelecek.


Toplumsal yaşama dahil olmayı öngören bir af çıkarılması;


Hadi teröriste meclis af getirsin imralıdaki bebek katili serbes bırakılsın, bakalım TC sınırları dahilinde kaç adım yürür.


Değiştirilen eski isimlerin iade edilmesi;


bu konuda katılıyorum kürtün kimliği ve ismi Türkle aynı olmamalıdır.Suriye örneğinde olduğu gibi.



Bölgesel ekonomik ve sosyal dengesizliğin, yoksulluk ve işsizliğin özel programlar ve yatırımlarla giderilmesi;


işte buna ahlaksızlık denir, hemde en alasından.TC tarihindeki en büyük yatırımları doğuya yapmıştır.adamlar devletin her türlü malını kaçak kullanıp çalışmadan kaçakçılıkla bugüne geldiler, şimdi çalışmak zor geldi anlasılan.


Merkezden devredilecek bazı yetkilerle yerel yönetimlerin güçlendirilmesi...


Kan çıkar.söze gerek dahi yok.



gibi taleplerin adım adım tartışılarak gerçekleştirilmesi daha fazla bekletilmemelidir. Toplumumuz bu adımların yaratacağı barış, dostluk ve kardeşlik iklimine nicedir hasret kaldı. Çok dilli, çok kültürlü ve çok kimlikli ortak bir tarihten geliyoruz, böyle bir geleceğe birlikte niye yürümeyelim..[/B]

uucuz solcu posbıyıklı ufuk kürtlerin asıl sorunu olan feodalizm konusuna uzaktan yakından değinmemiş yine , aklı sıra TKP nin kürt politkasını değiştirmesiyle TKP içindeki kürtçülerden oy kapacak.Buna siyaset değil benim kitabımda ahlakszlık deniyor.

Not . umarım sayın dilaver bu yazıyı basar.hoşalanmadıklarını basmama gibi bir yaklaşımı olsada, bastığı zaman beni muhtemelen ırkçılıkla suçlayacak fakat bu ülkede kürtlerden başka etnisitede var, ırkçılık yapsam onlarada yazarım, yani bu iddia boş çıkar.:)

qw19
30-10-2008, 18:23
Çok severim Ufuk Uras'ı söylediklerine inanır, inandıklarını söyler. Romantiktir.
Bu bildiride romantizmi fazla abartmış, işi hayalciliğe vardırmış.

Bunlar çözüm önerileri değildir, bunlar temennilerdir. O kalın puntolarla yazılmış maddelerin altı bomboş, onların nasıl doldurulacağını kendisi dahi bilmiyor.

O vatandaşlığın anayasal tanımı nedir?
Affın kapsamı ne olacaktır?
Hangi yetkiler devredilecektir?

Bu DTP'nin yerel seçimler yaklaşırken manevrası, Diyarbakır'ı büyük ihtimalle kaybedecek, sıkıntı burada. AKP'ye mesaj bu bir abilik yap da elimizdeki belediyeleri alma deniyor.

Ana dilde eğitim iyilik değil kötülüktür. Bunu görememek için sıfır numara salak olmak lazım. Buna karşı olmamın nedeni, bu Kürtlere yapılacak en büyük kötülüktür.

Gerisi tırı vırı zaten.

Bunlar olsa dahi çözülmez bu mesele, o yüzden diyorum hayal peşinde koşmamak lazım. DTP bunları kopardı varsayalım PKK yetmez diyecek teröre devam, tipik şark kurnazlığı, iyi polis, kötü polis. DTP çağrısına kimse kulak asmaz artık, foyası çıktı, ortaya.

Bunları toplumda tartışmaya açmak durumu olduğundan daha da kötü hale getirir.

Selamlar.

dilaver
30-10-2008, 18:30
80 öncesi solun uzantılarından bir tanesi de eski Dev-Yol geleneginin bir devamı olarak kurulan ÖDP dir. Gerçi şimdi ÖDP içerisinde de tartışmalar vardır ve Ufuk Uras liberallikle de suçlanmaktadır. Yani Ufuk Uras 80 öncesi solun en liberal kesimi diye de tanımlanıyor diyebiliriz. Böylece 80 öncesinin diger temsilcilerinin daha radikal oldugu ortaya çıkar.

O hlade Vgm ye Ufuk Uras'a katılıp katılmadıgını sorarak başlayalım. Basın açıklaması yukarıdadır. Ayrıca şunlar iddia edilmiş :

Son derece yaygın ve güçlü olmasına rağmen sol hiç bir zaman soygun, gasp, haraç, fidye, uyuşturucu ticareti, kaçakçılık türünde gayri ahlaki yöntemlere başvurmadı.Dış ülkelerden yardım almak için girişimlerde bulunmadı. İstense sol bunların hepsini yapabilme erkine ve kapasitesine sahipti. Elinde organize bir ağ vardı çünkü.


O dönemleri yaşamayan preach de bu sözleri alkışladıgına göre ve vgm nin söyledikleri işin dogrusu olarak alkışlandıgına göre ben ne zaman yaşadım diye düşünmekten kendimi alıkoyamadım. Ben vgm'nin söylediklerinin tam aksini biliyorum çünkü. Şimdi biraz açalım.

80 öncesi siyasi hareketlerin tamamı kendilerini marksist-leninist olarak tanımlar. Leninist mücadele tarzı da bireysel terörü reddetmez, ancak bireysel terörün de koşulları vardır ve ne zaman kullanılacagı bellidir. ML anlayış tüm mücadeleyi sınıf mücadelesine endeksler, taktiklerini ise kitle mücadelesinin geldigi boyutlara uygun olarak belirler.

Bu taktiklerin içinde banka soygunu da vardır, devlet görevlilerine suikast da vardır, kamulaştırma da vardır, zoralım da vardır. Ama elbette uyuşturucu, kaçakçılık vs yoktur. Nitekim uygulanmıştır da.

70 li yıllarda o zamana kadar Türkiye'de yapılan en büyük soygun olan tekel deposu soygununu Aktan İnce grubu yapmıştır. Ne paralar bulunabilmiş ne de Aktan yakalanabilmiştir.

74 affından sonraki devrimci örgütlerin yeniden yapılanmasında ise çeşitli siyasi hareketlerin pek çok zor alımı vardır. Ancak daha sonra bir kısmı bu anlayışı terkederek ancak leninist tarzda bireysel terörü kabul etmişler fakat asla reddetmemişlerdir. Örnegin 78 senesinde Ecevit'in başbakanlıgı sırasındaki suni yokluklar sırasında sermaye malları stokluyor, piyasaya çıkarmıyordu. Bu dönem zarfında pek çok gıda kamyonuna el konmuş ve gecekondu mahallesindeki yoksul halka dagıtılmıştır. Gene 70 li yıllarada kamu toplu taşıma araçlarına el konup güzergahlarının eylem olan yerlere, mezarlıklara vs lere çevrilmesi son derece yaygın uygulama idi.

Kaldı ki Mahir Çayan'ın izinden giden siyasi hareketlerinin tamamının savundugu öncü savaş staratejisi, bir gerilla staratejisinden başka bir şey degildi. Şehir gerillacılıgı deniyordu. Nitekim Dev-Yol ana örgütlenmesinden kopan acilcile, mlspb gibi örgütlerin temel eleştirisi öncü savaşa başlanmamsı idi. Kurtuluş grubu ise Kürt meselesi yüzünden kopmuştu. Onlar Kürlerin sömürge ulus olduklarını söylüyorlardı.

Apo da zaten çıkışlarının 68 silahlı direnişinin bir devamı oldugunu söylemektedir. Yaptıklarının da Denizler ve Mahirlern yaptıklarını izlemek ve geliştirmek oldugunu söylemektedir. Bunlar elbette tartışılır ama 80 li yıllarda yenilen solun Pkk çıkışına büyük bir sempati besledigini de daha önce yazmıştım.

Fatsa ve Terzi Fikri olayı bir kurtarılmış bölge denemesiydi, başarılı da oldu. Ama bugün bunlar unutturulma isteniyor.

Vgm şayet hatırlıyorsa eger, o zaman dev-yol çizgisinin silahlı devrim birlikleri ve her mahalleyi silahla savunma staratejisi vardı. Gene 1975 senesinde devlet tankı ile topu ile antepte 2 devrimcinin kaldıgı evi basmış ve tanklı saldırı sonucunda direnen devrimcileri ölü olarak ele geçirmişti.

Tkp-ML, partizan hareketi Tunceli kırsalında küçük çapta gerilla birlikleri kurmuştu ve zaman zaman buralarda eylem yapardı. Gene o dönemde her devrimci siyasi hareket kadro ve ileri sempatizanlarına askeri egitim verirdi.

Dev-Sol hareketi İstanbul'da tüm mafyadan bagış adı altında haraç alırdı. Bir keresinde tahtakalede hamal mafyasına karşı eylem bile düzenlemiş ve onları da haraca baglamıştı.

Aydoe iyi hatırlayacaktır. Ankara Hamamönünde bir kuyumcu vardı, herkes onu soymayı hayal ederdi. Sonunda da 80 öncesinde birileri o kuyumcuyu soydu ama sonra yakalandılar, soyanlardan biri de itirafçoı olarak TV lere çıktı. Bu örnek yüzlerce örnekten biridir sadece.

Ben bunları nereden hatırlıyorum acaba, hayal mi görüyorum, bunadım mı ne:D.

saygılarımla

pante
30-10-2008, 20:36
ÖDP'nin Ufuk Uras'tan kurtulmasının vakti gelmiş geçmiştir bile.
Suyu ısınmıştır, çok yakında solun yakasından düşecektir.
Ne solculuğu kalmıştır artık ne devrimciliği.
Hatta şu son yazısına kadar AKP savunuculuğu yapan, A. Dilipak'la cumhuriyete karşı kolkola yürüyerek, gerici faşistlerle birlikte laikliğe karşı tavır alarak ilericiliğini de kaybetmiş durumda. Son yazısındaki AKP eleştirisi ise son günlerdeki saldırganlık talimatıyla hareketlenen PKK ve DTP'yle eylem birliğinden kaynaklanıyor.

Yazık. Koltuk için liberalleşmek, solun dünden bugüne kazandığı değerlere sırtını dönmek, terörü eleştirmeyip terörü destekleyenlerle omuz omuza vermek onursuzluğuna düşmemeliydi. Kazandığını zannetse de kaybeden o olmuştur.

80 öncesi ve sonrası Devrimci yol'un ise silahlı eylemlerle, terörle hiçbir bağlantısı olmamış, bunların içinde yer almamıştır. Dev-Sol'un ayrılması, ayrıştırılması da bu nedenle olmuştur. Ayrılmazdan önceki şiddet eylemlerinin sahibi de Dev-Sol olarak ayrılanlardır.
Ayrıca Devrimci yol, öncü savaşını bir devrim stratejisi olarak görmez.

dilaver
30-10-2008, 21:00
Sevgili Pante,

Starateji kelimesini yanlış kullanmışım. Taktik demek daha dogru. Ayrıca :

Devrimci Hareketimizin ülkemizdeki devrimin uzun süreli bir silahlı mücadele yolundan başarıya ulaşacağı, bu mücadelenin de Çin ve Vietnam gibi ülkelerdekinden farklı ara aşamalardan geçeceği, bunun ilk aşamasının ise öncü savaşı aşaması olarak ortaya çıkacağı şeklindeki tespitleri, bütün oportünistlerin çarpıtma temelindeki saldırılarına karşılık, çürütülememiştir.

Ülkemizde devrim uzun dönemli bir silahlı savaş yolundan, ülkemize özgü bir halk savaşından geçerek zafere ulaşacaktır. Öncü savaşı, ülkemizde halk savaşının geçmek zorunda olduğu; halk savaşının ilk evresinde geçilecek olan bir "ara aşama" veya "taktik evre"dir.

http://www.devrimciyol.org/Devrimci%20Yol/kitaplar/kitap1_a51.htm

Dev-yol cu olmadıgım için eleştirdigim şekliyle degerlendirmem normal. Ama konu dev yol tartışması olmadıgı için elbette bunu sürdürecek degiliz.

Şunu anlatmak istiyorum. 80 öncesi hareketi bir piknik hareketi gibi gösterme egilimi var. Aynen Denizleri Kemalist barışseverler olarak göstermek istedikleri gibi.

80 öncesi devrim hareketlerinin tamamı silahlı mücadeleyi temel alan hareketlerdir. Silahlanmışlardır ve Türkiyenin her tarafında da silah yıgınagı yapmışlardır. Bu silahlar ava gitmek için stoklanmıyordu. 80 öncesi mücadele starateji olarak silahı ve silahlı mücadeleyi temel alan bir mücadele idi. Bu süreç içerisinde de gereken her tür eylem yapılmıştır. Soygun da yapılmıştır, haraç da alınmıştır (mafyadan), zor da kullanılmıştır, suikast da düzenlenmiştir. Şimdi bunları oturup tek tek yazacak halim yok. Kaldı ki bellek unuttu bile, oturup o dönemi tekrar inceleyip hatırlamak lazım.

Ancak 78 hareketinin bir silahlı kalkışma temelini örtmek isteyenlere de izin veremeyiz. Çünkü o dönemi yaşadık. Ne için ve hangi yöntemlerle, kime karşı mücadele ettigimizi de unutacak kadar daha yaşlanmadık.

saygılarımla

qw19
30-10-2008, 21:17
Bunamamışsın da demagoji yapıyorsun. Bir de kendini çok gaza getirmişsin, bireysel terör gibi, dilaver şaşırdın mı sen neler söylüyorsun, ama sol bu değildir diye anlatmaya çalıştıklarıma ışık tutman ayrıca hoş olmuş.

Bireysel terörü sol söylem kabul edeceksin!!! Hiç bakmam solculuğunu tartışırım.:) Hocam bir daha düşün, nerde yazıyor bunlar, sen belgesiz konuşmazsın, hangi sol literatür bireysel terör lafını kullanır ve destekler. Bir eylem bir kişi tarafından yapılıyorsa bireyseldir gibi değerlendiriyorsun galiba, bir eylem şiddet içeriyorsa terördür gibi saçmalığa da kaptırmış olabilirsin. Beni güldürdün Allah da seni güldürsün.

Silahlı devrim birlikleri gibi bir terim yok sevgili dilaver. Bahsetmeye çalıştığının adı direniş komiteleridir. O teori ademi merkeziyetçilik temelinde konmuş bir olgudur. Aslında Türkiye'nin bir çok probleminin çözümünde model olarak kullanılabilir. Yönetimin yerellere devredilmesine ve merkeziyetçiliğin azaltılmasına dayanır.

Acil, Tikko, Dev-Sol sansasyonel eylemler peşinde koşan, kitleselleşemeyen,hareketlerdir. Bunların varlığını yalnızca eylem yaptıkları zaman bilirdiniz. Politika üretmek, demokratik talepleri seslendirmek, kitleselleşmek, örgütlenmek gibi dertleri olmamıştır. Ayrı kategoriler bunlar dilaver. Bunları bilmezmiş gibi yapma lütfen. Kaldı ki bunların o dönem için etkileri yoktur desem yalan olmaz.

Ne o Aydoe'yu şahit tutmaya çalışıyorsun, moda oldu galiba gruplaşmak. Aydoe'cum bırak şu komunisti, utanmasa PKK ile aynı mücadele tarzındalar diyecek. Aydoe nun nasırıdır PKK bir kere. Damardan da gireyim.

Dış güçlerle iş birliği mi vardı dilaver. Ayrım gözetmeksizin terör mü yapıyorlardı, verdiğin uç örnekleri bile buna dahil edebilirsin. Haracı bile mafyadan almış adam, savunmuyorum ama, kulağa çok da itici gelmiyor. Dönercilerden haraç toplayanlar varken. Yav Dev-Sol'u bile kıyaslayamazsın PKK ile.

Çok sıkıştın çok. Kısaca dilaver verdiğin en uç örnekler dahi 80 solu ile PKK'nın aynı kefede değerlendirilmesine yeterli gelmiyor. Bu çok açık niye direniyorsun ki, teslim ol.

Arkadaşlar solun %99'u PKK tarzında bir mücadele vermemiştir ve bu tür eylemleri de lanetler, benim son sözüm bu. Hasbel kader solcuydum bende.

Ki Lenin bu tür eylemlere çok kızardı.:)

Selamlar.

dilaver
30-10-2008, 21:40
vgm, beni hiç anlamadın ya da dediklerimi bilinçli olarak çarpıttın.

İlk olarak bireysel terörün tanımın Lenin'de bulabilirsin. 1905 sonrasında da Stalin ve Koba'nın uygulamalarında pratik örneklerini bulabilirsin.

Bireysel terör ismi üstünde bireyler tarafından yapılan şiddet eylemidir. Bombalama, soygun, suikast vs gibi. Devrimci hareket bunlara ancak kitle mücadelesine baglı olarak başvurur. Örnegin bir yerde kitle eylemliligi çok yüksektir ama bir vali ciddi bir şiddet ve terör uygulamaktadır. Devrimci hareket de gider bu valiyi imha eder. Bu bireysel terördür. Bir örnegi de Milli mücadeledeki İstanbul daki MİM grubudur. Bunların eylemleri de bireysel teröre girer.

Elbette uyuşturucu işi, kaçakçılık işi vs nin lafı bile edilemez. Ama soygun ya da kamulaştırma, bombalama suikast ancak gerektigi zaman ve kitle mücadelesine baglı olarak yapılan eylemlerdir.

Bir kere devrim devlete karşı yapılır, var olan siyasi erki şiddet ile degiştirmek, almak demektir. Yani devlete karşı yapılacak devrim, orduya yönelir her şeyden evvel. Tüm silahlı devlet güçlerine yönelir. Bunun için de gerektigi zaman kullanılmak üzere silahlanılır.

Ben Pkk ile 78 hareketini aynı kefede degerlendirmiyorum. Hiç bir yazımda da bunu göremezsin. İtirazım 78 hareketini bir barış hareketi olarak lanse edilmesinedir. 78 hareketi tamamen silahlı mücadele temeline dayanan bir hareketti. Ancak daha bir devrim durumunun olmadıgı için kalkışmanın erken olacagı düşünülüyordu. Sana şu kadarını da söyleyeyim. 80 yenilgisinden sonra acaba 12 eylül sabahı aynı pkk tarzı bir gerilla örgütlenmesine mi gitmek gerektigi de ciddi ciddi tartışılmıştır. Yani Türkiyenin her yerinde gafil avlanılacak askeri birimleri, silahtan tecrit edip topyekün bir silahlı mücadeleye girişilse ne olurdu diye tartışılmıştır.

Aydoe yu şahit falan da göstermiyorum. Sadece onun da iyi bilebilecegi düşüncesiyle ona yönelik bir örnek verdim.

Şimdi tekrar yazıyorum ki konuyu başından sona okumayanlar karıştırmasınlar diye. Benim Pkk ile devlet arasında bir tercihim yok. İkisi de bir elmanın görünen ve görünmeyen yüzleri. Bunlar arasında taraf olup da devlet destekçiligi yapmak diye bir lüksüm de yok. Ben yalnız ve yalnız emek ten yanayım. Bakış açım emek eksenlidir. Siz emegin özgürlügü konusundaki en büyük engel olan devlet örgütlenmesine karşı pkk yı bahane ederek taraf olabilirsiniz ama ben degilim ve ikisi arasında bir tercih yapmak zorunda da degilim.

Üçüncü yol her iki tarafta da yer almadan emekçilerin inisiyatifinde bir barış kitleselligidir. Kürt ve Türk, çeşitli milliyetlerden tüm Türkiye halkını kapsayabilecek böyle bir cephe gerçek çözüme götürebilir bizi ancak. Bu cephe hem kürt şovenizmini, hem de devlet terörünü engelleyebilir ve halkların kardeşligini gerçekleştirebilir.

saygılarımla

dilaver
30-10-2008, 21:51
Bir iki söz de direniş komiteleri hakkında yazalım. Kafadan yazınca direniş komiteleri ile silahlı devrim birlikleri gibi karıştırmalara maruz kalıyorum. Elbette her isim net hatırlanmıyor. Ancak direniş komitelerinin silahlı olması gerektigi tüm literatürde görülür.

Ülkemiz devrimi uzun bir silahlı savaş yolundan geçerek zafere ulaşacaktır.

Silahlı mücadeleyi böyle bir anlayışla başarıya ulaştırabilecek bir öncü-savaşçı partinin inşası sürecinin (partileşme sürecinin), böyle bir örgütlenme ve mücadele anlayışının filizlerini, çekirdeklerini barındırması, bu anlayışın gerektirdiği bir zorunluluk olarak görülmelidir. Bir başka ifadeyle, savaşı zafere ulaştıracak bir yapılanışa sahip olan; öncü savaşını, bütün emekçi halkın silahlı savaşına dönüştürülebilecek niteliklere; öncünün eylemini, yığınların eylemine doğru geliştirilebilecek bağlantı kayışlarına sahip bir savaşçı partinin yaratılabilmesi, partileşme süreci boyunca böyle bir çalışma ve örgütlenme anlayışına uygun bir mücadele pratiği içinde olmakla mümkün olabilir. İşte bu çerçeve içinde ele aldığımızda, direniş komitelerinin, kapsamı içine giren birimlerdeki tüm anti-faşist halk kesimlerini içerecek bir kapsamda kavranması; devrimci eylemin, geniş halk yığınları ile bağların kurulabileceği bir zemin üzerinde yükselmesi gereğinin (ve bu anlayışa uygun bir parti yapılanmasının) gerekli kıldığı platformların yaratılması mücadelesi olarak görülmelidir.

http://www.devrimciyol.org/Devrimci%20Yol/kitaplar/kitap1_a45.htm

saygılarımla

qw19
30-10-2008, 22:13
Ben Pkk ile 78 hareketini aynı kefede degerlendirmiyorum. Hiç bir yazımda da bunu göremezsin.

Bunu ben biliyordum zaten sevgili dilaver, söylemlerim sana yönelik değildi, burada biraz çarpıttım.

Bireysel terörizm konusunda bilerek çarpıtmadım, daha doğrusu çarpıtmadım, bireysel terörizm terminoloji de desteklenen bir olgu olarak gerçekten yok, tam tersi yadsınan, red edilendir.

Kabaca bir tanımla nihai amaca hizmet etmeyen, stratejik amaç taşımayan, günü kurtarmaya yönelik eylemler bireysel telakki edilir. Bireysel terörizmde sansasyon amaçlı, siyasi kimlikten ve hedeften yoksun eylemlere denir.

Burada öncü savaşı mücadelesindeki propanda ve ajitasyona yönelik (suni dengeyi kırmak için) eylemlerle, bireysel terörizm karıştırılır ve hatta DY ye bu goşizm eleştirisi olarak yöneltilir. En çok da siz yapardınız, ne çabuk unuttun.

Selamlar.

dilaver
30-10-2008, 22:24
Yahu eleştirmek ayrı, 78 degerlendirmesi ayrı. Şimdi benim başıma iş açtın. Neyse şu bireysel terörle ilgili Lenin alıntılarını bulmam gerekiyor. Çok iyi hatırladıgım bir tartışmadır o. 78-79 yıllarında Dev-yol un ya da Mahir'in öncü savaşı tez ile ilgili bayagı kapsamlı bir eleştirimiz vardı oradan aklımda çok net kaldı.

Neyse biz gene Kürt meselesine dönelim, ben de ufak ufak aramaya başlayayım. Şİmdi teorik olarak 1908-1912 aralıgına bakmak lazım. Yahu Stalin'in altınları çalıp da valinin evine sakladıgı tarihi hatırlayanınız var mı.:o
Şimdi Bolşevik partisi Stalin eylemlerine karşı çıkıyor. Stalin ise kamulaştırıyor . Lenin ise onu destekliyor. Biraz da partiden habersiz yapıyorlar. :)

Aslında karşı çıkanlar menşevikler. Neyse bulunca yazarım. Şimdi konuyu pek dagıtmayalım. Gerçi yazdıklarımız genç nesil için bir tarihi tanıklık belgesi niteliginde ama bu kadar belge de yeter.

saygılarımla

dilaver
30-10-2008, 23:01
Sevgili vgm

En iyi bilgi düşmandan temin edilir düşüncesiyle Isaac Deutscher'in Stalin adlı kitabındaki notlarıma bir göz gezdireyim dedi. Ünlü bir Troçkist olan yazarın kitabından kısaca bilgileri aktarıyorum, sonra gene Lenin'in bu konuya teorik yaklaşımına bakarız.

1907-1908 yıllarında 1905 devriminin yenilgisiyle parti saflarında çözülmeler olur ve partinin gelirleri çok azalır. Lenin'e para lazımdır ve savaş birlikleri kurulur. Ancak Lenin bu savaş birliklerinin çok iyi denetlenmesini şart koşar. Savaş birlikleri esas olarak hazine paralarına el koymakta ve buna da mülksüzleştirme adını vermektedirler. 1905-1908 arasında Kafkasya'da 1150 tedhiş olayı tespit edilmiş. Bu mülsüzleştirmelerin en ünlüsü 23 Haziran 1907 tarihinde Tiflis'in en büyük meydanlarından birinde cereyan ediyor. Tiflis bankasında 250 bin ruble mülksüzleştiriliyor ve ustalıkla bolşevik kasasına aktarılıyor.

Yalnız bu paralar büyük banknot halinde oldugu için bankalarda degiştirmek çok zor oluyor. Paraların menşei hakkında çarlık Avrupa'ya bilgi veriyor. Aralarında daha sonra dışişleri bakanı olacak olan Litvinov'un da dahil oldugu pek çok bolşevik batı Avrupa'da tevkif ediliyorlar. Olay Avrupa'da günün konusu haline geliyor, menşevikleri ise bu olayı bir fırsat olarak görerek Lenin'i yargılanmak üzere bir parti jürisi önüne çıkarıyorlar. Troçki bu olay ve savaş birlikleri üzerine Lenin'e fena halde yükleniyor.

Sonunda parti kongresinde menşeviklerin de baskısıyla savaş birlikleri yasaklanıyor, Lenin ise bu oylamaya müspet oy vermiyor. Bu kongrede Lenin'e karşı her çeşit mülksüzleştirme faaliyeti yasaklanıyor.

Tüm bu mülsüzleştirme faaliyetlerinin başındaki isim o zamanki adıyla Koba, yani Stalin. Ayrıca iki de yardımcısı var. Biri Kote Tsintsadze öbürü de Ter Petrosyan, yani efsanevi Kamo. Bu Kamo nun hayatı başlı başına bir film konusudur. Devrim yapacak yer bulamayınca adam ölüyor. :)

Sonuç olarak parti kararına ragmen Lenin ve Stalin'in mülksüzleştirmeden vaz geçmediklerini anlamak için kahin olmaya gerek de yok herhalde.:cool:

saygılarımla

evrensel-insan
31-10-2008, 00:02
Saygideger arkadaslar;

Tum, silah kokenli ve olan duzene silah ve "zorbalik" yoluyla-ki bu halk desteginden yoksun, oncu ve ust yapi hareketidir-karsi cikan hareketlere-ki bunlar, anarsizm, teorizm, gerilla hareketleri, leninizm-1900'lerde, nihilizmin temel olarak alindigi soyleniyor. Tabi bu bir bakis acisi.

Yalniz, surasi bir gercekki; bugun, lenin'in teorisini, amerikan idealizmi "demokrasi getirme adina" uyguluyor. Ayrica, herhangibir teror hareketinin veya gerilla hareketinin yasayabilmesi ve silahlanabilmesi icin; ya bir dis maddi guc, ya da yasa disi yollardan ekonomik gelir saglamasi gerekiyor.

Ayrica, her devlet ve iktidar gucunun, kendi ulkesi disindaki; herhangibir silahli orgutlenmeyi, kendi cikarina paralel olarak desteklemesi gayet dogaldir.

Unutmamak gerekirki; tum bu hareketler; milliyetci cikislarla ulkelerini "bagimsiz" kilan devlet yapilarindan sonra, yani 1900'lerde tarih sahnesine cikmistir.

Ayrica, bir ulkeyi karmasada tutmak, kutuplu kilmak ve milliyet, din gibi ayrimci temellerle ideolojik olarak beslemek icin;cikarci gucler tarafindan desteklenmekte, yonlendirilmekte ve hatta yonetilip, pratige uygulanmaktadir.

Bugun artik, bu tip nihilist kokenli hareketler, iktidarlarin amaclari icin kullandiklari birer arac haline donusmustur.21. yuzyildan itibaren de, butun bu hareketler, terorizm basligi altinda toplanarak; iktidarin birer kullanim araci haline gelmistir.Ustelik, terore sanki karsi cikiyor gorunerek onunla "mucadele eder" susu temelinde, hem halkinin "guvenini" sagliyor, hem de halkina korku saliyor.

Tarih, iktidarlara, halklarini susturmak icin, bundan daha mukemmel bir arac veremezdi. Iktidar ve cikarci cevrelerle-teror isbirligini kavramak ve algilamak; bence, her vatandasin bir bilinclenme gorevidir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

aydoe
31-10-2008, 00:38
Dilaver arkadaşımızın söyledikleri doğrudur.
Devrimci şiddetin kullanımı tüm ML sol örgütlenmelerde geçerlidir.(Demokrati mücadeleyi savunan legal partiler kuran ve ,sosyal faşist olarak nitelenen TİP,TSİP Sovyet yanlısı partiler dışında)
Ama devrim stratejileri farklıdır.
Thkp-c öncü savaşı savunmaktayken daha sonra Devgenç ve devamı olan Devyolun öncü savaşından uzaklaşması neticesi Acilciler ,devsol ve devsolun içinden MLSPB gibi örgütler ayrılmıştır.
http://www.devrimciyol.org/Devrimci%20Yol/kitaplar/kitap1_a52.htm

http://www.kurtuluscephesi.com/eris/kc39dy3.html

http://tr.wikipedia.org/wiki/Dev-Sol

Halkın Kurtuluşu hareketi(TDKP) öncü savaşı savumamasına rağmen devrimci şiddeti kullanmıştır.
Devrim stratejilerinde ki farklılık THPK-C kökenli örgütlenmelerde öncü savaşı yaklaşımında ki farklılıktan olsada ,öncü savaşını savunmayan THKO kökenli ve diğer ML örgütlenmeler de devrimci şiddete de ve silahlı mücadelede de bulunmuşlardır.
Öncü savaşı savunmayan örgütlenmelerde finansaman için banka da soymuş,halk düşmanı gördüğü kişileri ve devrimin önündeki engelleri şiddet yoluyla ortadan kaldırma eylemlerinde bulunmuşlardır.Devlet güçleri ile silahlı mücadeleye de girmişlerdir.

kandahar
31-10-2008, 01:06
Halka rağmen devrim adına şiddete başvurmanın adının dünyanın her yerinde "terör" sayıldığını da ben ekleyeyim, çorbada bizim de tuzumuz olsun.:D

qw19
31-10-2008, 01:12
Sevgili ei hocam neredeyse Amerika'nın devrim ihraç ettiğini söyleyeceksin.:)

Amerikan idealist devrimi.

Aydoe DY nerede öncü savaşından uzaklaşmış, nerede yazıyor bu, verdiğin linki okudunmu sevgili arkadaşım.

Selamlar.

qw19
31-10-2008, 01:20
Tekrar konuya dönersek; benim amacım Türkiye'deki solun sosyalist, anti empeyalist ve anti faşist bir çizgide olduğunu göstermekle beraber PKK ile ne söylem, ne de eylem olarak uzaktan yakından ilgisinin olamayacağını, olmadığını savunmak ve göstermekti.

Sol PKK'yı destekliyor iddialarına cevaptı.

PKK sosyalist değildir.
PKK anti emperyalist değildir.
PKK anti faşist değildir.

Bırakalım eylemi söylemi en temel ilkelerde karşıtlık vardır.

selamlar.

aydoe
31-10-2008, 01:27
Aydoe DY nerede öncü savaşından uzaklaşmış, nerede yazıyor bu, verdiğin linki okudunmu sevgili arkadaşım.

Ben verdiğim linkleri genelde okumam,linkleri sizler okuyasınız diye veririm:)

DY öncü savaşından nerede uzaklaşmış?

Pratikte uzaklaşmış

Acilciler olsun,DK cılar olsun Mlspb ciler olsun DY yi oprtünistle suçlayarak daha etkin silahlı propaganda faaliyetleri geliştirmişlerdir.

evrensel-insan
31-10-2008, 01:32
Saygideger vgm;

Soyle, yasamimizdaki, kisa tarihe bir bakarsak; amerikan idealizmi eliyle olan "devrimler", pek te idealist degil; aslinda cokta gercekci.

Hangisini sayayim. SSCB'nin parcalanisini mi?, Yugoslavya'nin parcalanisini mi?, Kore'nin parcalanisini mi?, iran-irak savasini mi?, afganistani mi?, Iraki mi?, ya da gelecekte planlanan projeleri mi?, EL-Kaide terorunu mu?, PKK'yi mi?, Irayi mi?, Eokayi mi?, unuttugum mi' larida sen tamamla istersen. Isin daha da ilginci; mafya tipi orgutlenme de, nihilizmin bir urunudur. Istersen, buna Mit tipi orgutlenmeleri ve "derin devlet" leri de katabilirsin.

Hepsinin ortak amaci; iktidar, guc ve erk cikari.

Istersen, seni daha da sasirtip; tum bu ideolojilerinin kokeninin din mentalitesine-ki bu ayrima milli koken de dahil- dayandigini da soyleyeyim. Yani, senin anlayacagin; hersey, "tanri adaleti ve hakki" temelinde yapiliyor.

Hakkidir, hakka tapan milletimin istiklal. Bilmem, anlatabildim mi?

Saygilarimla;
evrensel-insan

qw19
31-10-2008, 01:41
Halka rağmen devrim adına şiddete başvurmanın adının dünyanın her yerinde "terör" sayıldığını da ben ekleyeyim, çorbada bizim de tuzumuz olsun.:D

İyotlumu.

Halka rağmen olmuyor kandahar. Halktan kopuk hareketler zaten terörist damgasını hemen yerler, olmasa bile.

Şiddetin kullanılması son derece ciddi koşullara bağlıdır, öyle durduk yerde şiddet kullanılmamıştır. O dönemde tüm şehirleri (K.Maraş, Çorum)alt üst eden katliamlar ve girişimleri oluyordu. Miting alanları(1 Mayıs mitingi) bombalı saldırılara uğruyor, okullar, kahvehaneler(Balgat katliamı), pastaneler taranıyor, silahsız insanlar(Bahçelievler katliamı) öldürülüyordu.

Aydınlar, demokratlar, hatta CHPliler bile suikastlere uğruyordu. 141, 142 ile insanlar çok ağır hapis cezalarına çarptırılıyordu. İşkenceler artık sıradan vakaydı.

Aydoe açıklamamış yazısında, illegal mücadele zorunluluktu, sosyalistsen illegaldin kafadan.

Yani durduk yerde kimse silahlı, külahlı işlere bulaşmadı.

Selamlar.

dilaver
31-10-2008, 02:34
Yani durduk yerde kimse silahlı, külahlı işlere bulaşmadı. vgm

Dogru bir tespit. Yasal mücadele zeminleri varken kimse yasadışına kaymaz.

Şimdi bu tespitten yola çıkarak konuya dönelim. 12 Eylül den sonra Kürtler hangi yasal zeminlerde kültürel kimliklerini savunabilirler ve kültürel haklar talep edebilirlerdi. Bugün bu hakların oldugundan bahsediliyor.

Ya da Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtler hangi yasal zeminde bu haklarını telaffuz edebilmişlerdir. Telaffuz edenlere ise nasıl muamele edilmiştir.

saygılarımla

qw19
31-10-2008, 13:50
Yani durduk yerde kimse silahlı, külahlı işlere bulaşmadı. vgm

Dogru bir tespit. Yasal mücadele zeminleri varken kimse yasadışına kaymaz.

Şimdi bu tespitten yola çıkarak konuya dönelim. 12 Eylül den sonra Kürtler hangi yasal zeminlerde kültürel kimliklerini savunabilirler ve kültürel haklar talep edebilirlerdi. Bugün bu hakların oldugundan bahsediliyor.

Ya da Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtler hangi yasal zeminde bu haklarını telaffuz edebilmişlerdir. Telaffuz edenlere ise nasıl muamele edilmiştir.

saygılarımla

Kürt meselesi diyerek ele almaya çalıştığımız Türkiye'nin sorunlarıdır, böyle bir ayrıma gitmek en baştan yanlıştır zaten, burada mücadelenin şu yada, bu şekilde olması gerektiğini söylemem de bu yanlışı baştan kabul etmem demek olur. Bunlar demokrasi, insan hakları sorunudur ve bizim ortak sorunlarımızdır.

Ama Kürtlerin mücadelesi ne demokratik haklar ne de insan hakları mücadelesidir. Demokrasi ve insan haklarından çok da bir şey anladıklarını ve beklediklerini de söyleyemem. Çünkü içinde yaşadıkları feodal sistem, TC'nin anti-demokratik yönetiminden çok daha berbattır. Samimiyetsizlik de buradadır zaten.

Elbetteki benim de sol olarak milliyetçi, şoven ve tek amacı toprak koparmak olan kalkışmanın yöntemlerinin ne olması gerektiği konusunda bir şeyler söylemem aptalca olur. Ama somut olarak, başlangıcı yanlış olanın yöntemleri de yanlış zaten. Kısaca ne çıkışı itibari ile nede yöntemleri ile hak verebileceğim bir yanı yok.

Eninde yada sonunda Türk solu gelişecektir ve Kürtlerin gerçekten aydın, şovenist olmayan insanları ile bir araya geleceklerdir, o zaman da işin gerçek rengi ortaya çıkacak, PKK tasfiye edilecektir. Çünkü bu oluşum PKK'nın çözülmesini sağlayacaktır.

Olması gereken bu, elbetteki temenni bu söylediklerim. Ama bunun dışında bir çözüm yok, diğer çözüm arayışları herkesi sıkıntıya sokacak çözümsüzlüklerdir.

Selamlar.

mutluluk35
31-10-2008, 19:01
Özellikle dtp'nin meclise girmesinden sonra kullandığı argümanlar devletin elini güçlendirmiştir.'Demek ki kürtler kendilerine yasal zeminde söz hakkı tanındığı zaman da bunu bölünme temelinde bir araç olarak kullanıyorlar' imajını güçlendirmiştir.Dtp li vekiller her fırsatta Apo'ya selam göndereceklerine,kürt halkının kültürel ve ekonomik gelişimini savunabilir,Pkkyı lanetliyoruz anadilde eğitim hakkı istiyoruz,Pkkyı lanetliyoruz şu ya da bu hakkımız istiyoruz diyebilirlerdi..Amaçlarının üzüm yemek değil bağcı dövmek olduğunu bir kez daha açığa çıkardılar.Hatta gerçekçi politika açısından düşündüğümüzde,bölünmek istiyorlarsa dahi bu kazanımlarım özerkliğe giden yolda siyasi evrimsel basamaklar olduğunu görmeleri gerekir.Kim ne kadar desteklerse desteklesin,hukuksal temelde terör örgütü olan bir yapılanmanın devletleşmeye gidemeyeceğini bilmeleri gerekir.

AKHENATON
31-10-2008, 19:07
Özellikle dtp'nin meclise girmesinden sonra kullandığı argümanlar devletin elini güçlendirmiştir.'


sayın mutluluk bu sadece dtp ile ilgili bir söylemmidir yoksa Cumhuriyetin ilanı ile kürt aşiretlerinin TC'nin sevri tanıyarak kürdistanı tanıması yönünde telgrafları ilemi başlar.

Bence konuyu doğru değerlendiremiyoruz ve kasıtlı olarak benim yazılarım basılmıyor.

[QUOTE=mutluluk35;135346]

Demek ki kürtler kendilerine yasal zeminde söz hakkı tanındığı zaman da bunu bölünme temelinde bir araç olarak kullanıyorlar' imajını güçlendirmiştir.Dtp li vekiller her fırsatta Apo'ya selam göndereceklerine,kürt halkının kültürel ve ekonomik gelişimini savunabilir,Pkkyı lanetliyoruz anadilde eğitim hakkı istiyoruz,Pkkyı lanetliyoruz şu ya da bu hakkımız istiyoruz diyebilirlerdi..QUOTE]

Bu söyleminiz yanlış.
Zeten istedikleri ve sizin yazmış olduğunuz şeyler bölünme isteme demek.
Kısaca silahsız bir bölünmemi istemeliydiler, açık ve net yazmak lazım ,
tabi biz onu yapıyoruz, hep banlıyız.:)

KızıL
31-10-2008, 20:59
pkk çıkışı itibariyle sosyalistti ancak daha sonra bayrağını ve programını değiştirdi bakınız sosyalist döneminde sivil halka zarar vermemiştir bu sebebtende devlet eliyle bi çok iş yapılmış ve pkk ye atılmıştır..silahlı mücadele ülkelerin nesnel koşullarına göre hatta devrimin kırlardan mı kentlerden mi geleceğine göre değişir bu tespitlerden sonra başarıya ulaşan ülkeler olmakla beraber yerinde sayanlarda çoktur örneğin nepalde maocu gerillalar silahlı mücadeleyi kazanmışlardır krallık yıkılmıştır ve nepal ele geçirilmiştir. Ancak bu mücadele Türkiyede olanaksızdır silahlı mücadele şiddet biyere götürmemekte devrim mücadelesinde şiddet sadece nevsimüdefa olarak kullanılabilir devletin kolluk güçlerinin baskılarını kırmak yada anlık organizasyonlarda güvenliği sağlamak amacıyla bi derece kabul görebilir bunun dışında halkı siyasetten ve soldan uzaklaştırmaktadır.Lenin süikastinde bile lenine saldıranlar öldürülmemişti bir linç kültürü kabul edilmemiştir. yasal mücadele zemini daha fazla getiri sağlamakta ancak bu demek değildir ki devletin verdiği imkanlar verdiği izin dahilinde mücadele vermek! hayır bu tabi değil sadece devletin yada kapitalizmin silahlarını kendilerine karşı kullanmak.. mesela yasadışı örgüt üyesi olmak bile verdiği ceza itibariyle ağırdır ve mücadeleden koparır amacımız cezaevlerinde mücadele vermek değil çünkü ama yasal zeminde olduğun zaman bu sorunlar olmamaktadır.Ama şartların ve geleceğin ne getireceği bilinmez bazı durumlarda yeraltına çekiliş yaşanabilir..

mutluluk35
01-11-2008, 02:57
sayın akhenaton

Silahsız bir bölünmeden yana olamam,çünkü bölünmeden yana olamam,yazımı yanlış anlamışsınız..Kültürü geliştirme ve dilini konuşma da bölünme demek değildir..Sadece Türkiyedeki genel kanı,bu kavramların insan hakları evrensel beyannnamesinden değil de pkknın kuruluş bildirgesinden kaynaklanıyor zannedilmesidir.Halbuki bu haklar kayıtsız şartsız her halkın hakkı olmalıdır.Bu haklara Uygurların da,İran da asimilasyon sürecindeki Azeri Türklerin de ihtiyacı var...Terör ise kayıtsız şartsız insanın başına beladır..Hınçak ve Taşnak'ın ermenilerin başına açtığı bela ortadadır örneğin...

AKHENATON
01-11-2008, 03:40
sayın akhenaton

Silahsız bir bölünmeden yana olamam,çünkü bölünmeden yana olamam,yazımı yanlış anlamışsınız..Kültürü geliştirme ve dilini konuşma da bölünme demek değildir..Sadece Türkiyedeki genel kanı,bu kavramların insan hakları evrensel beyannnamesinden değil de pkknın kuruluş bildirgesinden kaynaklanıyor zannedilmesidir.Halbuki bu haklar kayıtsız şartsız her halkın hakkı olmalıdır.Bu haklara Uygurların da,İran da asimilasyon sürecindeki Azeri Türklerin de ihtiyacı var...Terör ise kayıtsız şartsız insanın başına beladır..Hınçak ve Taşnak'ın ermenilerin başına açtığı bela ortadadır örneğin...

Sayın mutluluk ;

öncelikle bu konuyu felsefi çizgide ele almak dünya gerçeği ile uyuşmaz, eğer böyle olsaydı almanyadaki Türklerin ana dilde eğitim hakkı isteme veya başka hakları olabilirdi , keza aynı şekilde cezayirlilerin veya ingilterede hintlilerin.
bu çografya sorunlu coğrafyadır , tarihsel jeo-politik konumu ve geçmişte yaşananları göz ardı ederek salk kültürel haklar , diller vb gibi emperyalizmin kalelerinden hümanizm ile ele alırsak bu ülke 1 günde dağılır ki bu ülkenin kimler tarafından ve nasıl kurulduğuda bellidir.

Şimdi siz kültürel hakları ve dilllerini özgürce yaşayabilmeli diyorsunuz ;

Peki bunların ne olduğunu niye kimse yazmıyor ,

kürtlerin özgün bir kültürü ve dili yokki, ya suriye araplarından ya farisilerden yada Türkmenlerden geçme kültür sentezi var.

Kaldı ki , bu sentezlenen kültürlerin doğrusunu yaşan 3 farklı devlet var. İran,Suriye ve Türkiye.

Burda asıl amaç kültür erozyonu yaratarak ırağın ve dünyanın bir çok ülkesine gelenin Türk devletinin başına getirilmek istenmesimi ?

eğer ki bunu düşünüyorsanız , tarihi ve dünyayı hala anlayamadığınızı düşürüm.

yucemanitu
01-11-2008, 05:13
öncelikle kim bu ezilenler ;

amerikancı kürtler +akp + barzani : kürt burjuvasizi yaratmaya çalışan küreselcilermi ?

yoksa

imralı + avrupa topluluğu + dtp , kanadı ile amerikancı politikalara karşı ülkede suçsuz insanları sözde dil ve kültürel haklar masallarıyla katledenlermi ?

TKP bile artık bu söylemlerden vazgeçti.

biraz ayağınız yere bassın artık.

Haydi yazının sadece bir kısmını alıntılamanı ve böyle olunca anlattıklarımın tam anlaşılmamasını bırakalım da sana göre Kürt halkının %100'ü bu yazdıklarından ibaret mi Akhenaton? Kardeşim düşünün büyük şehirde trafikte mendil satan arabaların camlarını silen çocukların ne günahı var? Köyü yakılıp şehire kişkişlenmiş yığınla vatandaşın çoğunun PKK ile ilgisi bile yok. Köyde iki üç davarı bir karış toprağı başını sokacak bir damı vardı bunların. Şehre gelince sudan çıkmış balığa dönüyorlar. İş aş yok. Hem güvenlik güçlerinin hiçbir terör olayına karışmamış insanlara bile çok sevecen davrandığını iddia edemeyiz herhalde. 90'larda bir ara sık sık kimlik kontrolü yapılıyordu doğum yeri Diyarbakır, Urfa vs. olanlar "şüpheli" bahanesi ile karakola götürülüp bir güzel dayak atılıyordu. Yaşayan kişi biliyorum. Nasıl ki Batı Trakya'da bir Türkler'in, Balkanlar'da Boşnakların, Çin'de Uygurların yaşadığı şeylere karşıyım burnumuzun dibinde yaşanan tatsızlıklar da beni en az onlar kadar huzursuz eder.

AKHENATON
01-11-2008, 05:18
Haydi yazının sadece bir kısmını alıntılamanı ve böyle olunca anlattıklarımın tam anlaşılmamasını bırakalım da sana göre Kürt halkının %100'ü bu yazdıklarından ibaret mi Akhenaton? Kardeşim düşünün büyük şehirde trafikte mendil satan arabaların camlarını silen çocukların ne günahı var? Köyü yakılıp şehire kişkişlenmiş yığınla vatandaşın çoğunun PKK ile ilgisi bile yok. Köyde iki üç davarı bir karış toprağı başını sokacak bir damı vardı bunların. Şehre gelince sudan çıkmış balığa dönüyorlar. İş aş yok. Hem güvenlik güçlerinin hiçbir terör olayına karışmamış insanlara bile çok sevecen davrandığını iddia edemeyiz herhalde. 90'larda bir ara sık sık kimlik kontrolü yapılıyordu doğum yeri Diyarbakır, Urfa vs. olanlar "şüpheli" bahanesi ile karakola götürülüp bir güzel dayak atılıyordu. Yaşayan kişi biliyorum. Nasıl ki Batı Trakya'da bir Türkler'in, Balkanlar'da Boşnakların, Çin'de Uygurların yaşadığı şeylere karşıyım burnumuzun dibinde yaşanan tatsızlıklar da beni en az onlar kadar huzursuz eder.

olayı münferit boyuta indirgeyemeyiz.
nihayetinde ezilen sadece kürtler değil, hoş çalışmayı devletin sırtından geçinmeyi çok severler o ayrı konuda,
o senin köyde davar güden elemanlar değilmi Türk askerine kursun sıkan veya dtp ye oy atan.
kimseyi ayırt edemeyiz.
ayort etmek demek bize kurşun olarak dönmesi demektir.
eğer ki bir sorun varsa kürtler kendileri karşı koymalıdır pkk ve dtp ye.
yani çocukça yaklaşımları bırakalım.
ayaklar yere bassın ,
sene 2009 oldu.

niveru
01-11-2008, 21:04
sen artik iyice insanlikdan ciktin, ne yapmayi oneriyorsun , kurdleri toplama kampinda sabun mu yapalim!! , hayir yari alim , karacahilden daha tehlike derler , dogruymus !, iki bucuk tarih bilginle burda atip tutuyorsun,

lozan baris anlasmasi sirasinda , meclisdeki kurd milletvekilleri , kurd asiretleri turkiyeden yana taraf olmasaydi , lozana taraf devletlere telgraf yagmuru gondermeseydi , bugun batida yarim bir toprakda kurd devleti ile komsu olacaktin,
Tutturmussun istgidiyorsun , yok sevr anlasmasini eyen kurdler diye ,bir avuc kurd aydininin ,osmanli kurd subayinin , faliyetlerini butun ulusa mal ederek , tarihi kafana gore carpitiyorsun,

Siz kafaniza gore takilin , bu dusunce moduyla geleceginiz tek yer ic savasdir , ayriliktir , ki bana sorarsan sizin gibi fasitlerle birarada yasiyacaklarsa ,kurdler kendi kaderlerini ve yollarini cizsinler cok daha iyidir.

AKHENATON
01-11-2008, 21:23
sen artik iyice insanlikdan ciktin, ne yapmayi oneriyorsun , kurdleri toplama kampinda sabun mu yapalim!! , hayir yari alim , karacahilden daha tehlike derler , dogruymus !, iki bucuk tarih bilginle burda atip tutuyorsun,

lozan baris anlasmasi sirasinda , meclisdeki kurd milletvekilleri , kurd asiretleri turkiyeden yana taraf olmasaydi , lozana taraf devletlere telgraf yagmuru gondermeseydi , bugun batida yarim bir toprakda kurd devleti ile komsu olacaktin,
Tutturmussun istgidiyorsun , yok sevr anlasmasini eyen kurdler diye ,bir avuc kurd aydininin ,osmanli kurd subayinin , faliyetlerini butun ulusa mal ederek , tarihi kafana gore carpitiyorsun,

Siz kafaniza gore takilin , bu dusunce moduyla geleceginiz tek yer ic savasdir , ayriliktir , ki bana sorarsan sizin gibi fasitlerle birarada yasiyacaklarsa ,kurdler kendi kaderlerini ve yollarini cizsinler cok daha iyidir.

öncelikle provakasyon hareketlerine son vereceksin.

sonrada ben sana tarihi öğreticem.

öncelikle şurdan başlayalım ki sen dezenformasyona kalkışma.

Kurtuluş savaşında kürtlerin durumu nedir ?

evet bekliyorum.

dilaver
01-11-2008, 23:02
Dtp nin 29 Ekim'de dagıttıgı bir belge var. Basında bu federasyon istiyorlar diye çıktı ve medyada böyle lanse edildi. TBMM çatısı dahilinde dagıtıldıgı için bana okumak nasip olmadı, biraz araştırdım ve ayrılıkçılıgı savuna kürtler tarafından yazılmış şöyle bir eleştiri gözüme çarptı. Bu yazıyı Nasname den aldım, alıntılıyorum :

Şimdi DTP’nin (daha doğrusu bağlı olduğu iradenin) Türkiye Kürd’leri için önerdiği Demokratik Özerklik formülüne göz atalım:
1-Salt toprak temelli, etnik temelli özerklik anlayışı yerine Kültürel farklılıkların özgürce ifade edildiği bölgesel ve yerel bir yapılanmayı savunur.
2-Bayrak ve Resmi dil ‘tüm TÜRKİYE ULUSU’ için geçerli olmalıdır. Her bölge ve özerk birimin kendi renkleri ve sembolleriyle demokratik özyönetimi oluşturmasını savunur.
3- Sorunların çözümünü sadece devlet sistemini değiştirmede aramaz, toplumun öz yeterliliğini esas alır.
İdari yapılanma şöyle olacaktır; a) Türkiye’yi 20-25 bölgeye ayıracak bir idari model oluşacaktır. Bunun işleyiş biçimi de uzun uzun anlatılmaktadır. Halk meclisi, bölge meclisi, vali vs.vs… ‘Demokratik Özerklik özünde; az devlet-çok toplum, başka bir ifade ile az yasak- çok özgürlük anlayışının sistematize edilmiş modelidir.
b) Türkiye’de kurulacak 20-25 bölge meclisleri, TBMM ile iller arasında işleri kolaylaştırıcı, halkın yönetime daha fazla katılımını sağlayan çağdaş, demokratik siyasi ve idari bir yapılanma olacaktır. Böylece Cumhuriyetin ilk yıllarında gerçekleşmeyen ‘demokratikleşme hayata geçecektir.
c)Demokratik Özerklik projesiyle Ortak vatanımız Türkiye’de barış, demokrasi ve halkların kardeşliğinin kalıcı bir şekilde oluşacağına olan inancımz daha da güçlenmiş olacaktır.
DTP nin projesi incelendiğinde, eyaletlere bölünmüş tek ulus modeli ortaya çıkıyor. Amerika benzeri bir model ileri sürülmektedir. Bu modelde Kürd’lük adına bir şey olmayacaktır. Zaten DTP nin amacı da yukarıda belirtildiği gibi yeni bir Türkiye ulusu inşa etmeye çalışmaktır. Eğer federatif yapı coğrafi temelde olmazsa, kültürel, dinsel v.s. gibi bir şekilde dizayn edilirse uzun vadede Kürd’lerin kaybedeceği demektir. Tek uluslu federasyonlar ulusal homojenlik doğrultusunda; iç ulusal (belki etnik, belki de dini) farklılıkları uzun erimli bir siyasi çekim merkezi olmaktan çıkarmaya çabalar. Ulusal federasyonların amacı ulus yaratmaktır. Bunun en güzel örneği Amerika Birleşik Devletleridir, 50 civarında eyaleti var, ama tek ulus mevcuttur. O da Amerikan ulusudur. Şimdi DTP ve iradesi de Türkiye’yi 20-25 eyalete bölüp tek bir ulus yaratacaklar. O da Türkiye (Türk) ulusu olacaktır.


Ne düşünürsünüz. Ayrılıçı Kürt milliyetçileri DTP açılımını eleştiriyor ve onu Kemalist olarak suçluyor. Kemalistler de DTP yi ayrılıkçı olarak suçluyor. Bunu tartışalım ama slogansız ve fikirlerimizle.

saygılarımla

hz.cudi
01-11-2008, 23:27
size Kürtlerin bir millet(Tarihi,kültürü ,bayragi ve dili olan bir toplum) oldugunu kanitlamak üzere şu bilimsel tezi aciklıyorum;

http://www.jiyanboard.net/dirok-tarih/3396-kurdistan-tarihikurdistan-ortadogu8217da-550000-kilometrekare-yuzolcumune-sahip-1639-a.html

saygılar

sayın hz cudi, önce düşünce paylaşımı, paylaşım yoksa link yeterli.

saygılarımla dilaver

qw19
02-11-2008, 02:30
Federasyon ne sağlayacak, madem yazıyı astın dilaver önce açıklamasını yap, ben anlamadım açıkcası, sen tartışmak istediğine göre anlamışsındır diye sana soruyorum. Yoksa yazı senin değil farkındayım.

25, 50'ye eyaletlere bölmek ne demek, eyalet belirleme kriterleri neler?
Şimdi Türkiye ulusu yok mu? Demek ki yok diyorlar ki ondan soruyorum. Olmama sebebi nedir?

Somuta inelim bildirge de atılan başlıkların altı doldurulmamış. Nereye çeksen oraya gider. Sloganvari bir yazı. Orada atılan başlıkların her birine kitap yazılır. Net değil. Sana zahmet o başlıkların açılımını kendin yorumlamak yerine, DTP ne diyorla ortaya koyarsan, tartışalabilecek hale gelir. Bu haliyle gerçekten tartışma olsa olsa larla yürür.

Selamlar.

yucemanitu
02-11-2008, 02:46
olayı münferit boyuta indirgeyemeyiz.
nihayetinde ezilen sadece kürtler değil, hoş çalışmayı devletin sırtından geçinmeyi çok severler o ayrı konuda,
o senin köyde davar güden elemanlar değilmi Türk askerine kursun sıkan veya dtp ye oy atan.
kimseyi ayırt edemeyiz.
ayort etmek demek bize kurşun olarak dönmesi demektir.
eğer ki bir sorun varsa kürtler kendileri karşı koymalıdır pkk ve dtp ye.
yani çocukça yaklaşımları bırakalım.
ayaklar yere bassın ,
sene 2009 oldu.

Yav güzel kardeşim köyde davar güdenler Türk askerine kurşun sıkmıyor ki. Trafikte mendil satan bebeler de askere kurşun sıkmıyor. Askere kurşun sıkan terör örgütü. Ayırt edemeyiz ne demek ya???? Sen resmen soykırım yapılsın istiyorsun! Evet sene 2009 olmuş ama sen bak neler diyorsun. Eğer gücün yetiyorsa git bütün Kürtleri yakıp sabun yap da görelim. Sen şu an PKK'ya hizmet ettiğinin farkında bile değilsin.

kandahar
02-11-2008, 03:59
Somuta inelim bildirge de atılan başlıkların altı doldurulmamış. Nereye çeksen oraya gider. Sloganvari bir yazı. Orada atılan başlıkların her birine kitap yazılır. Net değil. Sana zahmet o başlıkların açılımını kendin yorumlamak yerine, DTP ne diyorla ortaya koyarsan, tartışalabilecek hale gelir. Bu haliyle gerçekten tartışma olsa olsa larla yürür.

Abi neden bahsettiklerini kendileri biliyor mu Allah'ını seversen? Birileri bunlara söyletiyor onlar da söylüyor işte. Çıktı televizyonlara bu DTP'li vekiller, cahillikleri o kadar belli oluyor ki Kürtler bunları adam belliyorsa yazık, karga gibi "gak gak ağzıma bak"tan başka bir şey bildikleri yok. Atalarımız "kılavuzu karga olanın burnu boktan çıkmaz" demişler, bunların kılavuzları her zaman böyleyse bu saatten sonra ben de "bize bok yedirdiler" demelerine inanırım vallahi.

qw19
02-11-2008, 04:57
İşin aslı dilaver'in o sorduklarımla ilgili bir şeyler getirip buraya asabileceğini ben de sanmıyorum kandahar. Dilaver'in derdi DTP ye bakın ne güzel birleştirici laflar ediyor, Kürt ayrılıkçıların bile eleştirdiğine siz terörist ayrılıkçı nasıl dersiniz demeye getiriyor. Gene de bekleyelim sırf laf olsun diye bir şeyler mi asılacak, yoksa varmı gerçekten bir çalışma.

İşin özüne ilişkin bir takım çalışmaları olsa şurdan burdan haberimiz olurdu. Oprtünistçe yaklaşım bunlar, önce slogan atalım sonra yazarız bir şeyler mantığı.

Bir kere şunun izah edilmesi gerekli DTP, PKK meselesinin ne tarafında duruyor. Görünen ilişkileri tamamen organik. Bence DTP, PKK dururken ciddiye alınacak görüş bildirmez, bildiremez.

Selamlar.

dilaver
02-11-2008, 14:14
Sevgili vgm

Dtp nin ne dedigini, dagıttıkları metin elime geçmedigi için net olarak bilmedigimi zaten söylemiştim. Dtp ye yönelik iki taraftan da eleştirileri dile getirdim sadece. Bir taraf diyor ki Dtp federasyon istiyor, diger taraf ise Dtp nin federasyon istemeyip kemalist tezlere kılıf hazırladıgını söylüyor. Yani kemalistler Dtp yi ayrılıkçılıkla, ayrılıkçılar da kemalist olmakla suçluyorlar. Şimdi burada gerçek hangisi.

Oktay Ekş'nin de dahil oldugu geniş bir gazeteci güruhu ise Dtp nin bölgelere yönelik tezlerini açmasını ve şayet düşündükleri demokrasi temelinde ise bu tezlerin sonuna kadar desteklenebilecegini yazıyorlar. Ben de böyle düşünüyorum.

Dtp nin tezlerini her ne kadar dagıtılan kitapçıgı okumamış olsam da Oktay Ekşi gibi yorumluyorum, yorumlamaya çalışıyorum. Bu tezler ya da bölgeler önerisi demokrasi temelli midir, yoksa etnik temelli midir, buna bakmak lazım.

Türkiye'de yönetimi merkezi degil de tabana yaymak demokrasinin ilerlemesini getirir. Bu hangi ülkede olursa olsun böyledir. Tabanın ya da halkın en alt birimlerde karar mekanizmasına katılması kendi kendini yönetmenin ön şartıdır. Demokrasi merkezi güce ve militer anlayışa karşı micadele ile gerçekleşir.

Dtp nin vurgulamalarında benim de katıldıgım bu anlayışa atıf yapıldıgını düşünüyorum. Açalım biraz daha.

Türkiyenin her köyünün, mahallesinin, ilçesinin, ilinin öncelikle kararlarını en alt birimlerde alarak merkezileşmesi gerektigini düşünüyorum. Ana hükümet yalnızca tüm ulusu ilgilendiren dış işleri, milli savunma, maliye gibi politikalarda belirleyici olmalı bunun dışında adli hizmetler dahil pek çok uygulama esas olarak yerel yönetimlere ve seçilmişlere bırakılmalıdır. Bu seçilmişler ise tabandan tavana dogru fakat esas agırlık taban olmak kaydıyla piramitleşmelidir.

Bu yönetim hangi etnisite nerede yaşarsa yaşasın insan hakları temelinde demokratik bir tarz taşımalıdır. Taban her birimde etkin ve söz sahibi olmalıdır. Bu yönetimde etnik kimlikler degil demokrasi anlayışı belirleyici olmalı ve temel nokta insan olmalıdır. Yalnızca insan.

Ben Dtp nin açılımını bu şekilde degerlendiriyorum. Sizce bu anlayış bölücü müdür. Bunu lütfen şu bu söylüyor diye degerlendirmeyelim ve teorik olarak tartışalım öncelikle.

saygılarımla

AKHENATON
02-11-2008, 16:39
Sevgili vgm

Yani kemalistler Dtp yi ayrılıkçılıkla, ayrılıkçılar da kemalist olmakla suçluyorlar. Şimdi burada gerçek hangisi.


sayın dilaver bu konuyu bu kadar basit görmüyorum, nihayetinde dtp avrupa topluluğunun taşeronluğunu yapan bir parti, amacı ne federasyon nede başka bir şey , tek amacı amerika karşısında enerji kaynaklarında pkk+bebek katili vasıtasıyla hak sahibi olmak.karşı tarafta ise barzani+akp+amerika var.

kadı ki , federasyondu kıldı tüydü bunların hepsi masal hikaye.kim Türk devletinden federasyon koparabilir.Varmı böyle bir tarih.Varsa bende bileyim.



Oktay Ekş'nin de dahil oldugu geniş bir gazeteci güruhu ise Dtp nin bölgelere yönelik tezlerini açmasını ve şayet düşündükleri demokrasi temelinde ise bu tezlerin sonuna kadar desteklenebilecegini yazıyorlar. Ben de böyle düşünüyorum.


oktay eşki maaşlı bir gazeteci, sadece gazeteci.Türk milleti adına bir vasıf taşımaz.Bu topraklar kanla çizilmiştir, dış kaynakla beslenen gazete köşelerinde kurulmamıştır.Demokrasi dediğiniz şey sadece bir maskedir ve her yüze uyar.


Dtp nin tezlerini her ne kadar dagıtılan kitapçıgı okumamış olsam da Oktay Ekşi gibi yorumluyorum, yorumlamaya çalışıyorum. Bu tezler ya da bölgeler önerisi demokrasi temelli midir, yoksa etnik temelli midir, buna bakmak lazım.


Türke üçbeş çapulcumu demokrasi dersi verecek, önce aşiretleri ve feodalitesiyle uğraşsın.iğrenç aksanlarını duydukça kan beynime sıçrıyor.



Türkiye'de yönetimi merkezi degil de tabana yaymak demokrasinin ilerlemesini getirir. Bu hangi ülkede olursa olsun böyledir. Tabanın ya da halkın en alt birimlerde karar mekanizmasına katılması kendi kendini yönetmenin ön şartıdır. Demokrasi merkezi güce ve militer anlayışa karşı micadele ile gerçekleşir.


işte tarihin en çocuksu yorumu.
öncelikle ülke coğrafyasının jeo-politik tarihini bilmeniz lazım bu söylemi yapmanız için.Her ne kadar yazılarımı basmasınızda benden bir şeyler okumuşsunuzdur.Sene 2008 olmuş hala bu söylemleri yapabilmenizde ayrı bir çocuksuluk tabi.



Dtp nin vurgulamalarında benim de katıldıgım bu anlayışa atıf yapıldıgını düşünüyorum. Açalım biraz daha.


Açıkcası hiç haz etmediğim ve milliyetçiliğin önünü kestiğini düşündüğüm Mhp yi komünistler karşısında kullanmanın şart olduğunu düşünüyorum, kaldı ki şeriatçı yobazlardan zerre farkları yok.




Bu yönetim hangi etnisite nerede yaşarsa yaşasın insan hakları temelinde demokratik bir tarz taşımalıdır. Taban her birimde etkin ve söz sahibi olmalıdır. Bu yönetimde etnik kimlikler degil demokrasi anlayışı belirleyici olmalı ve temel nokta insan olmalıdır. Yalnızca insan.


burası etnisite develeti değil Türk devleti, hala kavrayamadığınız nokta bu, ya Türk devletinin kurallatıyla yaşayacaksınız yada basıp gideceksiniz.


Ben Dtp nin açılımını bu şekilde degerlendiriyorum. Sizce bu anlayış bölücü müdür. Bunu lütfen şu bu söylüyor diye degerlendirmeyelim ve teorik olarak tartışalım öncelikle.

saygılarımla

Bu toprakların kuruluşunda yer almamış bir unsur hiç bir şekilde özel haklar verilemez, siz her ne kadar mod olup görüşleriniz burda rahat rahat yazıp anti tezi basmasanızda bu söylem ve icraat düşünceleriniz sadece sanal forumlarda kalır.Bu işler o kadar kolay işler değil.

Öncelikle neyi teorik tartışacaksınız bildirin ona göre başlayalım;

Cumhuriyetin ilanındanmı yoksa daha eskiyemi gidelim.Siz şeyh saitten başlayın bizde okuyalım.İsterseniz ben Hainlikte sınır tanımayan vatandaşların kronolojisinden başlayıp.Sizde hümaniscilik oynayın.

dilaver
02-11-2008, 18:35
Öcalan avukatları ile görüşme notlarında şunları söylüyor :

'Cumhuriyet'in 85. yılı vesilesiyle benim de söyleyeceklerim var. Bu sorunun çözümü konusunda dünyada birçok örnek var. Bu işler dünyanın her yanında aynı şekilde oluyor. Güney Afrika da böyle olmadı mı? İspanya, İrlanda da böyle olmadı mı? Burada birbirimize girmeyelim, buna gerek yok. İmralı'ya getirildiğimde, benimle görüşmeye gelen askeri yetkili bana şunu söylemişti; 'Amerika, Japonya'ya atom bombası attı ancak sonra barıştılar, görüşüyorlar. Bizim aramızda tarihte de böyle büyük çatışma da olmadı. Neden bir araya gelip konuşmayalım ki'. Tamam, aramızda büyük çatışma yok ama diyalog da yok. Türkiye'nin ağır sorunları var. Fehmi Koru gelip görüşmek istiyormuş. Benimle gelip burada görüşmek elbette ki uç bir fikir değildir. Kimse benim diyaloga kapalı olduğumu söyleyemez. Mutlaka gelip benimle görüşsünler de demiyorum. Bu konuda akil adamlarla, aydınlarla, DTP (http://www.gundem-online.com/search/DTP) ile görüşme yapılabilir, benim katılmam doğrudan olmayabilir, dolaylı olarak da devreye girebilirim. Türkiye'nin çok ağır sorunları var, dil sorunu gibi, yoksulluk gibi ama çözümü imkânsız değil, çözebiliriz. Halk da bizi işaret ediyor, eğer ben bu sorunları çözemezsem o zaman beni asabilirler, ne yaparlarsa yapabilirler. Bizim çözümümüzde bölme parçalama yok, sınırlara dokunma yok, aksine birleştirici, bütünleştirici, demokratik değiştirici bir gücüz.'

Demek ki Pkk nın görüşü de bu dogrultuda. Şimdi gerçekçi davranmak lazım. Kanı durdurmak istiyor muyuz, istemiyor muyuz. Her gün ölen çok sayıda gence yaşam hakkı saglayabilecek miyiz saglayamayacak mıyız. Mesele budur.

TC başbakanı Dogu ve Güneydoguya giremiyor. Girdigi anda halk ayaklanıp sokaga dökülüyor. Bunları TV lerde seyrediyoruz. Polis ancak silah kullanarak başa çıkabiliyor. Şimdi bunun saklanacak bir tarafı yok. O bölgelerde artık şiddete yönelik bir çözüm mümkün görülmüyor. Akp nin din şemsiyesi de çare olmaktan çıktı ve Kürtler Akp nin gerçek yüzünü artık gördüler. Yerel seçimlerden galip olarak çıkan Dtp daha ciddi kitlesel eylemleri getirecektir.

Genelkurmayda da bu dogrultuda planlar oldugu basına sızıyor. Her ne kadar savaş deseler de barışa yönelik çalışmaları oldugu da bilinen bir gerçek. Sondan bir evvelki kart oynanıyor gibime geliyor, o da bir kabile reisi olarak tanımladıkları Barzani ile mülakat ve işbirligi. Barzani'ye ne kadar güvenilir, Barzani Kürtlere karşı olabilir mi. Bunları ve getirdigi gelişmeleri izleyip görecegiz.

saygılarımla

niveru
02-11-2008, 20:30
herseyden once DTP nin cozum onerileri pek o kadar yeni degildir, Bunu ilk dile getiren ise belki sasiracaksini ama Mustafa Kemaldir (o zamanlar Ataturk degildi) , lozan baris anlasmasi oncesi ciktigi yurt gezisinde basinla yaptigi toplantida bunu dillendirmisti,
" Kürt sorunu bizim yani Türklerin çıkarına olarak da kesinlikle söz konusu olamaz. Çünkü bildiğiniz gibi bizim milli sınırımız içinde var olan Kürt unsurlar o şekilde yerleşmişlerdir ki pek az yerlerde yoğundur. Fakat yoğunluklarını kaybede kaybede ve Türk unsurunun içine gire gire öyle bir sınır doğmuştur ki, Kürtlük adına bir sınır çizmek istersek türlüğü ve Türkiye’yi mahvetmek gerekir. Sözgelimi, Erzurum’a kadar giden Erzincan’a, Sivas’a kadar giden Harput’a kadar giden bir sınır aramak gerekir. Ve hatta Konya çöllerindeki Kürt aşiretlerini de gözden uzak tutmamak gerekir. Dolayısıyla başlı başına bir Kürtlük düşünmektense, bizim Teşkilat-ı Esasiye Kanunu gereğince zaten bir tür yerel özerklikle oluşacaktır. O halde hangi livanın halkı Kürt ise, o­nlar kendi kendilerini özerk olarak idare edeceklerdir. Bundan başka Türkiye’nin halkı söz konusu olurken o­nları da beraber ifade etmek gerekir. İfade olunmadıkları zaman bundan kendilerine ait sorun yaratmaları daima mümkündür. Şimdi Türkiye Büyük Millet Meclisi, hem Kürtlerin hem de Türklerin yetki sahibi vekillerinden oluşmuştur ve bu iki unsur, bütün çıkarlarını ve kaderlerini birleştirmişlerdir. Yani o­nlar bilirler ki, bu ortak bir şeydir. Ayrı bir sınır çizmeye kalkışmak doğru olmaz.”

Yani Mustafa Kemal de kurtlerin yogun yasadigi yerlerde ozerk yonetim kurulmasini oneriyordu ,!)) ama sonra devlet bunun uzerine yatti , lozan sonrasi kurtlere vaat edilenler unutuldu ,sonrasi malum

Bugun PKK nin gundeminde ayri,bagimsiz bir kurd devleti yoktur, amaclari demokratik turkiyedir , komedi gibi ! , onca savas,onca olum , onca siddet ne icin ? demokratik turkiye icin!

Bu savasin artik bir matigi yok , iki taraf icinde surdurelebilmesi icin ideolojik temel de yok ,
Yapilacak ilk is , bagimsizlikdan , federasyona her turlu siyasi dusuncenin dillendirilebilecegi ortamin onunun acilmasi diye dusunuyorum! Ayrica etnik temelde siyaset bir suc degildir , siyaset meclis bu yuzden vardi , her turlu dusuncenin ortaya konulabilmesi lazim

evrensel-insan
02-11-2008, 20:46
Saygideger arkadaslar;

Kurt meselesine; getirilecek, en yerindeki, gercekci cozum; halkin referandumudur. Tarihi bir mirasa sahip, Anadolu halkinin yillardir gelen, cok seslilik birikimi, deneyimi ve bilinci; yine Anadoludaki; herhangibir, milli-dini kokensel cozumun karari olacaktir.

Bence, halkin referandumuna gidilip; ne istedigi-ki hic bir dusunce ve fikir ozgurlugunu kisitlamadan-Anadolu'nun gelecegi acisindan ortaya cikarilmalidir. Ne TC'nin ust yapisi, ne de Kuzey Irak ust yapisi, ne de PKK bu sorunu cozebilecek bilince ve birikime sahip degildir.

Cozseler, cozseler; onlarin cozumu; kendi cikarci yanasimlarinin temelinde ve ayrimci, kutuplastirici ve bolucu olur.Bu isi, ust yapi bilinci degil; ancak Anadolu halkinin, bilinc ve deneyimi cozer. Artik, Anadolu'da; halki "adam yerine koyma" zamani gelmistir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

qw19
02-11-2008, 22:09
Kusura bakma sevgili dilaver ben ne TC ile uzlaşırım nede DTP ile. Uzlaşmak oportünizmdir. Uzlaşmak haksızlığa evet demektir.

Nasreddin Hoca'nın dediğinin aksine, ikisine de haksızsın diyebilirim ancak. Türkiye demokratik açılımları gerçekleştirmediği, dış güdümlü, şovenist politikalar yürüttüğü için haksızdır, PKK terörist, şovenist, ilkesiz ve hain olduğu için haksızdır. Uzlaşının gemileri yakılmıştır, köprüler atılmıştır.

Demek ki tercihimiz ne biri, ne de diğeri olmalıdır. Hiç birinin eksenin de çözüm mümkün değildir. Hele hele ikisinin bir araya geldiği bir eksende çözüm değil, anca çözümsüzlük üretirsiniz. İki yanlış bir araya gelince, bir doğru çıkmaz. Bunu hayal etmek bile abes.

Apo'nun söylemleri hoş, ama boş sözler,. Eylemlerle desteklenmeyen boş laflar. Şu saatten sonra desteklese ne olacak. Akan kan geri mi gelecek.
Kan akmaya devam etsin, artık bir eksik bir fazla, çetele tutmayı herkes bıraktı, ki zaten öyle olacak.

Buna dur diyebilecek bir oluşumda ufukta gözükmüyor.

Hocamın dediği gibi ben de referandumdan yanayım, neyi seçerlerse seçsinler önemi yok aslında. Nasıl olsa doğru olanı seçemeyecekleri için. Hiç olmazsa kendim ettim, kendim buldum olur.

Selamlar.

dilaver
02-11-2008, 22:25
Kan akmaya devam etsin, artık bir eksik bir fazla, çetele tutmayı herkes bıraktı, ki zaten öyle olacak.

vgm bu dediklerinde samimi olmadıgını düşünüyorum. Bundan bir sene kadar önce zannedersem seninle ve aydoe ile Kürt meselesi üzerine bir sohbetimiz olmuştu. Ben kendi oglumu askere göndermeyecegimi sizlerin ne düşündügünüzü sormuştum. Aydoe ben de öndermem demişti, sen ise ben de göndermem ama kendim giderim demiştin, elbet aradan zaman geçti, şimdi düşünceler degişmiş olabilir.

Ama şiar kendine yapılmadıgını istemedigini başkalarına yapma olmalıdır. Aponun söylemleri aslında eylemlerle desteklendi. Ama hafızayı beşer nisyan ile malul imiş. Unutuldu bunlar. Gerçekte Pkk apo'nun yakalanmasından çok önceleri barış söylemlerine başlamıştı, belki de ondan yakalanıp teslim edildi, kim bilir.

Bir yerlerde birileri barışten bahsediyorlarsa o sese kulak vermek gerekiyor. Nefretin sonu yok. Kanın ise hiç yok. Bugün yüksekova ve Hakkariyi seyretmişsinizdir. Hakkari de ilk defa silah kullanıldı, eylemciler tarafından. Bu devam ederse sonuçları muazzam olur ve metropollerde bizler de rahat edemeyiz.

Diyelim ki hep hayal edilidigi ve arzulandıgı gibi topyekün bir Kürt imhasına gidildi. Şu anda Türkiye özel sektörünün 190 milyar açık pozisyonu var. Bu ekonominin sonu ve yeni bir duyunu umumiye olur. Türkiye'ye BM güçleri girer ve fiilen Türkiye bölünür. Son derece içiçe geçmiş bir yapımız oldugu için dd e bunun önü alınamaz.

Bakın Taksim'de kavga edenler çoluk çocuk, dogu şehirlerinde de çocuklar en önde. Bunların tamamı alternatif dag kadrosudur. Mesele bunları daga çıkarmamakta. Kürtleri katletmeye çalıştıgınız an bu ülkede TC nin hükümranlıgının sonu gelir, bu gerçegi görelim. Buna hiç bir insan izin vermez. Bir taraftan Nato girer, diger taraftan da Rusya ve hatta Çin.

Ayrıca Evrensel'in referandum önerisi son derece gerici bir öneridir. KJürtlerin Kürt Burjuvazisinin yönetimi altında bir devlet kurmalarına ön ayak olabilecek her öneri emperyalist çıkarlara hizmet eder bu yüzden de gericidir. Kürtler kendi kaderlerini kendileri tayin edebilirler ve etmelidirler ama ancak ve ancak emekçi bir iktidar altında.

saygılarımla

evrensel-insan
02-11-2008, 22:51
Saygideger dilaver;

Halkinin sagduyusuna guvenmeyen, ondan kopuk hareket eden; hem kendi cikari icin hareket eder, hem de kendi cikarina halki alet eder. Bir oncu, once halkina guvenmeli, ondan kopuk degil; onunla icice olmali ve onderlerini halkinin arasindan secmeli ve "burun buyuklugu" yapmamali. Yoksa; 1980 oncesi gerilla hareketini aynen yasariz. Akabinde de 1980' leri.

Saygilarimla;
evrensel-insan

pante
02-11-2008, 23:42
Halkinin sagduyusuna guvenmeyen, ondan kopuk hareket eden; hem kendi cikari icin hareket eder, hem de kendi cikarina halki alet eder. Bir oncu, once halkina guvenmeli, ondan kopuk degil; onunla icice olmali ve onderlerini halkinin arasindan secmeli ve "burun buyuklugu" yapmamali. Yoksa; 1980 oncesi gerilla hareketini aynen yasariz. Akabinde de 1980' leri.

Hangi sağduyu bu?
Yıllardır sağa verilen desteğin duyusu mu?
Halk karşıtlığı, halk düşmanlığı yapmayacaksın elbette.
Ama o halk kendi karşıtlarının, kendi düşmanlarının peşinden ayrılmıyor.

Madem halka güvenmeli, batıdaki de halk doğudaki de.
Bu referandum tüm Türkiye'de yapılsın.
Adı, bayrağı, marşı, resmi dili yeniden tespit edilsin.
Çoğunluğun görüşüne uyulsun.
Demokrasi buysa eğer, buyrun.

Yok eğer, "Kürtler kendi kaderlerine kendileri karar versin, Güneydoğu'da referandum yapılsın" diyorsanız, silahların gölgesinde, aşiretlerin boyunduruğunda referandum olmaz.
Kaderine karar verecek halkın özgür olması gerekir. Bu da ancak ulusal demokratik devrimin tamamlanmasından sonra mümkün olabilir.

dilaver
02-11-2008, 23:44
Sayın evrensel-insan

Son yazınızı yazmadan önce lütfedip evvelki sayfaları okumaya tenezzül etmiş olsaydınız orada 80 öncesi ile ilgili kısa bir tartışma oldugunu görebilirdiniz. 80 öncesinde gerilla hareketi yoktur, şiddet vardır ama ne yazık ki gerilla yoktur. Onun için bir başlıga müdahil olmadan başlıkgı okumak gerekir diye ısrar ederim, ama amaç sadece yazmak için yazmak ve de ben çok bilirimi iddia etmek olunca okumaya gerek olmuyor degil mi. ?

Her zamanki gibi gene hayal içindesiniz. Önce halk ın ne demek oldugunu bilmek lazım. Halis Toprak halk içinde degildir, Tüsiadçılar da öyle, Müsiadcılar da öyle. Bunların egemenligi altındaki bir yönetimde ise asla halkın iradesi gerçekleşmez. Önce halkın iradesini saglayacagız, ondan sonra da halka buyrun tercih edin diyecegiz. O zaman Kürt halkı yok biz ayrılacagız diyorsa o zaman eyvallah diyecegiz. Zoraki birlik olmaz.

Ama şu anda dilini bile konuşamayan bir halkın/ ulusun iradesinden bahsedilemez. Onun burjuvazisinin iradesinden bahsedilebilir. Kürt emekçileri de Kürt ya da Türk burjuvazisi tarafından sömürülmek için bir tercih içerinde olamazlar. Bu alenen gericiliktir. Kürtlere siz Türk burjuvazi mi , Türk burjuvazisi mi tarafından sömürülmeyi tercih ediyorsunuz demek için Kürt ve Türk gerçegi dışında olmak gerekiyor. Türkiye gerçegi dışında olmak gerekiyor.

Sizin konumunuz bunun için uygundur, bir şey demiyorum. Bekara karı boşamak kolaydır. Denizaşırı diyarlardan da, Türkiye de yaşamadan akıl vermek kolaydır.

saygılarımla

qw19
02-11-2008, 23:57
Kan akmaya devam etsin, artık bir eksik bir fazla, çetele tutmayı herkes bıraktı, ki zaten öyle olacak.

vgm bu dediklerinde samimi olmadıgını düşünüyorum. Bundan bir sene kadar önce zannedersem seninle ve aydoe ile Kürt meselesi üzerine bir sohbetimiz olmuştu. Ben kendi oglumu askere göndermeyecegimi sizlerin ne düşündügünüzü sormuştum. Aydoe ben de öndermem demişti, sen ise ben de göndermem ama kendim giderim demiştin, elbet aradan zaman geçti, şimdi düşünceler degişmiş olabilir.


Dilaver ben çelişki göremedim, hiç göremedim, o lafım da çok açık bir laf ki, çocuk, çoluk 50, 60 yaşlarındaki teröristlerin karşısında ne şansı olabilir. Veya 5, 10 sene dağda çatışmanın her türünü yaşamışlara karşı.

Elbette kendim giderim. Nisyan falan yok burda. En başından beri karşıyım sıradan askerlerin o çatışmalara sürülmesine, kayıpları artıran en önemli neden bu.

Bende Filistin'in intifada hareketinde nefret ve tiksinti uyandıran şey, çocukların öne sürülmesiydi.

Biz iyi kötü yaşadık bir şeyler, ölsek de olur, ama çocuklarımıza bunu yapmaya hakkımız yok.

Ben Kürt olsam hatta PKK lı olsam çocuğumu dağa göndermezdim. Gider bulurdum. Kürtlere düşen de bu görev aslında. Terör o zaman biter.

Nato, Çin, Rusya vs. bunlar hikaye, bunu göremiyor olman manidar.

Dilaver yazımın özünden de çok uzaklaşmışsın, hem de yanlış yönde.

Selamlar.

dilaver
03-11-2008, 00:20
Sevgili vgm

Anlamamış ve uzaklaşmış olabilirim. Farkındaysan böyle bir başlık ve böyle bir konu 110 sayfayı geçti ve hala hır gür yok. Elbette hır gür çıkaracaklara göz açtırmadıgımız için yok. Demek ki tartışılabiliyormuş. Ben ise biraz da günceli takip ederk biraz da sesli düşünmeye çalışıyorum ve öyle yapmaya da devam edecegim.

Türkiye gündemi o kadar dolu ki ve bizler de düşünmek ve üretmek zorundayız. Medeni bir içimde tartışabilmek zorundayız. Kaçırdıgım ve atladıgım bir yer varsa hatırlat, oradan devam edelim.

saygılarımla

qw19
03-11-2008, 00:41
Kusura bakma sevgili dilaver ben ne TC ile uzlaşırım nede DTP ile. Uzlaşmak oportünizmdir. Uzlaşmak haksızlığa evet demektir.

Nasreddin Hoca'nın dediğinin aksine, ikisine de haksızsın diyebilirim ancak. Türkiye demokratik açılımları gerçekleştirmediği, dış güdümlü, şovenist politikalar yürüttüğü için haksızdır, PKK terörist, şovenist, ilkesiz ve hain olduğu için haksızdır. Uzlaşının gemileri yakılmıştır, köprüler atılmıştır.

Demek ki tercihimiz ne biri, ne de diğeri olmalıdır. Hiç birinin eksenin de çözüm mümkün değildir. Hele hele ikisinin bir araya geldiği bir eksende çözüm değil, anca çözümsüzlük üretirsiniz. İki yanlış bir araya gelince, bir doğru çıkmaz. Bunu hayal etmek bile abes.

Apo'nun söylemleri hoş, ama boş sözler,. Eylemlerle desteklenmeyen boş laflar. Şu saatten sonra desteklese ne olacak. Akan kan geri mi gelecek.
Kan akmaya devam etsin, artık bir eksik bir fazla, çetele tutmayı herkes bıraktı, ki zaten öyle olacak.

Buna dur diyebilecek bir oluşumda ufukta gözükmüyor.

Selamlar.

Alıntıladığın cümlem yazımda çok daha farklı bir anlamda duruyor.

evrensel-insan
03-11-2008, 01:13
Saygideger dilaver;

Baskalarinin, neyi neden yazdigini spekule etme acisindan ustune yok. Bazan da; kendi yazdigin yazilari spekule etsen, hic fena olmayacak. En azindan, yazdiklarini neye dayanarak yazdigini senin dilinden dinlemis oluruz.

Baskalarinin ise; neyi neden yazdigini ogrenmek istiyorsan; basitce sorabilirsin. yazilarin arkasinda, buzagi aramak yerine.

Saygilarimla;
evrensel-insan

dilaver
03-11-2008, 01:31
evrensel insan; genellikle benim yazılarım kaynaklıdır, hayali degildir. Bu sizinle olan tartışmalarımız için de ziyadesiyle geçerlidir. Çünkü benim felsefe ile hayal ile pek de işi yoktur. Genelde kaynak göstermeyen hayal kuran siz oluyorsunuz.

Bu başlıgın ilk 8-9 sayfalarında olayın açılımı vardır. Şimdi ise günceli degerlendirip yorumlar yapıp tartışıyoruz. Ama 110 sayfayı geçen bu başlıkta her yazan insandan, şimdiye kadar yazmış olanlara saygı istemek de hakkımızdır.

Lütfen en azından bu başlıgı sabote etmeyin, görüşünüz varsa yazın, tartışın ancak tartışmaya saygı açısından eski yazılanları okuyun.

Referandum önerdiginize göre Kürt meselesinden hiç haberiniz yok. Önce haberdar olun. 1976 senesinde bizim bir referandum broşürümüz vardı, 6 aya kalmadan özeleştiri yaptık. Onun için bu çok eski bir artışmadır artık gündeme getirme yürekliligini gösteren kalmadı. Olsa olsa bihaberler yapabilir.

saygılarımla

evrensel-insan
03-11-2008, 01:38
Saygideger dilaver;

Butun kaynaklar, yazanlarin yorumu ve bakis acisidir. Ustelik subjektiftir. 1980 ONCESI HAREKETIN; NASIL BIR HAREKET OLDUGUNUN BELIRTILMESI; KAYNAKLA DEGIL; OLAN OLAYLARA BAKIS ACISININ DILE GELMESIYLE IFADE EDILIR. Bence, yapilmak istenen, G. Amerika'daki gerilla hareketini tekrarlamak istemek olmustur. Bu, ne kadar basari kazanmistir. Bu da ayri bir yorumdur.

Saygilarimla;
evrensel-insan

dilaver
03-11-2008, 01:44
1980 ONCESI HAREKETIN; NASIL BIR HAREKET OLDUGUNUN BELIRTILMESI; KAYNAKLA DEGIL; OLAN OLAYLARA BAKIS ACISININ DILE GELMESIYLE IFADE EDILIR

sana bravo diyorum evrensel insan,

Yaşayanların ne dedikleri seni ilgilendirmiyor, ama bir tek senin ne düşündügün seni ve herkesi ilgilendiriyor. Gerçekten bravo.

Yaşayan yok böyle bir şey diyor, biz bunu amaçlamadık diyor ama yooook. Evrensel insan , yaşamayan insan bunu böyle deyince böyle oluyor.

Evrensel insan senin 80 öncesi sempati duydugun siyasi hareketin böyle bir iddiası var mıydı. Buradan başla istersen.

saygılarımla

not : bu konuyu tartışıp bitirdik, Kürt Meselesine yogunlaşalım.

evrensel-insan
03-11-2008, 02:09
Saygideger dilaver;

1980 ONCESI HAREKETIN; NASIL BIR HAREKET OLDUGUNUN BELIRTILMESI; KAYNAKLA DEGIL; OLAN OLAYLARA BAKIS ACISININ DILE GELMESIYLE IFADE EDILIR-e.i.

Bu, alintimdan; yukarida yazdiklarini algiladin ya! helal olsun sana, bakalim baska okurlarda; aynisinimi algilayacaklar?

not : bu konuyu tartışıp bitirdik, Kürt Meselesine yogunlaşalım.-dilaver

Saygilarimla;
evrensel-insan

evrensel-insan
03-11-2008, 05:15
Saygideger pante;

Madem halka güvenmeli, batıdaki de halk doğudaki de.
Bu referandum tüm Türkiye'de yapılsın.
Adı, bayrağı, marşı, resmi dili yeniden tespit edilsin.
Çoğunluğun görüşüne uyulsun.
Demokrasi buysa eğer, buyrun.-pante.

Demokrasi, halk idaresiyse; o zaman, buna halkin karar vermesi gerekmezmi? Yoksa, hala oncu gucler, halkin adina ve kendi cikarlari dogrultusundami, karar versinler? Ulke, kimin, halkinmi? yoksa, sirf kendi cikar ideolojisiyle yonetecek olanlarin mi?

Kaderine karar verecek halkın özgür olması gerekir. Bu da ancak ulusal demokratik devrimin tamamlanmasından sonra mümkün olabilir.-pante

Halk nasil ozgur olacak? Soylermisin? Yoksa, demokratik devrimin tamamlanmasini mi bekleyecegiz? Kim, tamamlayacak, bu demokratik devrimi?Feodal temele oturmus, kir burjuvazisi mi? Isci oldugunu bile soylemeye cekinen, isci bilincini almamis emekci sinifi mi? Eger, halkin duzeyine bir numara buyuk gelen, bir sistem olusursa; o zaman, bizlerin; amerikanin, Irak'a tasidigi "ithal demokrasi" anlayisindan, ne farkimiz kalir? Turkiye'de halki dusunen; hangi kurum, kurulus, orgut veya ideoloji var? Yoksa, hala halkin alt yapisina uyum saglamayan, bir ust yapimi oneriyoruz? Yoksa; "bu halk ancak diktatorlukten anlar" dusuncesini mi, uygulamaliyiz? Turkiye'nin gelecegine kim karar verecektir? Sizce, demokrasi nedir? Yoksa, bir zumrenin; baska bir zumre uzerindeki diktatorlugu mu?

Ben, bunu beklemek yerine; Halkin, bireylestirilmesinin ve birey bilinci almasi saglanmasinin olmasini oneririm. Cunku, hak ve ozgurlukler; ancak, birey olma bilincini almis toplumlarda mumkundur. Oralarda, devlet bireyi icin vardir. Vatandas, devleti icin degil.

Saygilarimla;
evrensel-insan

pante
03-11-2008, 20:20
Tayyip Erdoğan: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Buna karşı çıktılar. Karşı çıkanlar istediği yere gitsin.

http://www.nethaber.com/Politika/79335/Tayyip-Erdogan-Tek-millet-tek-bayrak-tek

pante
03-11-2008, 20:38
Demokrasi, halk idaresiyse; o zaman, buna halkin karar vermesi gerekmezmi? Yoksa, hala oncu gucler, halkin adina ve kendi cikarlari dogrultusundami, karar versinler? Ulke, kimin, halkinmi? yoksa, sirf kendi cikar ideolojisiyle yonetecek olanlarin mi?

Halkın elbette.
Ben de aynı fikirdeyim.
Yapılsın referandum.
Hatta hem tüm ülkede yapılsın, ayrıca da Güneydoğuda yapılsın.
Türkiye kapsamında yapılacak referandumda "Güneydoğuda bir referandum yapılsın mı?" diye de sorulsun.
Bakalım ne çıkacak? Gerçi sonucu tahmin edebiliyorum. :)

Halk nasil ozgur olacak? Soylermisin? Yoksa, demokratik devrimin tamamlanmasini mi bekleyecegiz? Kim, tamamlayacak, bu demokratik devrimi?Feodal temele oturmus, kir burjuvazisi mi? Isci oldugunu bile soylemeye cekinen, isci bilincini almamis emekci sinifi mi? Eger, halkin duzeyine bir numara buyuk gelen, bir sistem olusursa; o zaman, bizlerin; amerikanin, Irak'a tasidigi "ithal demokrasi" anlayisindan, ne farkimiz kalir? Turkiye'de halki dusunen; hangi kurum, kurulus, orgut veya ideoloji var? Yoksa, hala halkin alt yapisina uyum saglamayan, bir ust yapimi oneriyoruz? Yoksa; "bu halk ancak diktatorlukten anlar" dusuncesini mi, uygulamaliyiz? Turkiye'nin gelecegine kim karar verecektir? Sizce, demokrasi nedir? Yoksa, bir zumrenin; baska bir zumre uzerindeki diktatorlugu mu?

Ben, bunu beklemek yerine; Halkin, bireylestirilmesinin ve birey bilinci almasi saglanmasinin olmasini oneririm. Cunku, hak ve ozgurlukler; ancak, birey olma bilincini almis toplumlarda mumkundur. Oralarda, devlet bireyi icin vardir. Vatandas, devleti icin degil.


Bir referandum yapılacak olsa çıkacak sonuç şimdiden bellidir.
En az %70'le reddedilir ayrılma-bölünme seçeneği.

Sonra ne olacak?
5 yılda bir referandum mu yapılacak?
Her 5 yılda bir acaba sonuç ne çıkacak kaygısı mı yaşanacak?
Ne ülkenin kaderi ne de halkların kaderi oyuncağa dönüştürülemez.
Referandumu yaptın mı bir daha tekrarlamayacaksın.

Bir referandumu en başta reddedecek olan DTP'dir, PKK'dır.
Çünkü "Şartlar olgunlaşmadı, henüz ulusal bilinç veremedik, Kürtler referanduma hazır değildir." diyeceklerdir.

evrensel-insan
03-11-2008, 20:45
Saygideger pante;

Yani, nedir senin onerin? Ben, en azindan bireysel toplum olusturma onerisini getiriyorum.Bununla ilgili, orgutlenmeleri ve sivil kuruluslari.

Saygilarimla;
evrensel-insan

qw19
03-11-2008, 22:11
Saygideger pante;

Yani, nedir senin onerin? Ben, en azindan bireysel toplum olusturma onerisini getiriyorum.Bununla ilgili, orgutlenmeleri ve sivil kuruluslari.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Sevgili ei;
bizim poziyonumuzu ve tercihlermizi İngiltere gibi her konuda gelişmiş ülkelerle mukayese ederseniz çok yanılırsınız, nitekim yanılıyorsunuzda.

Bize lütfen yalnız kendi anlayabileceğiniz veya sayfalarca anlatmak zorunda kalacağınız terminoloji ile yazı yazmayın. Örneğin bireysel toplum diye bir kavramla ben henüz karşılaşmadım. Size sormuyorumda ne anlama geldiğini.

Hocam referandum cezalandırmadır, ana dilde eğitim hakkı cezalandırmadır, iki toplumu birbirinden ayırmak gene cezalandırmadır, bunların hepsi Kürtleri cezalandırmaya yöneliktir.

Bu kadar geri kalmış bir toplumda, bir çok karar böylesi toplumlara bıraklamayacak kadar ciddi bir iştir.

Ayrılmak kararı verilirse Kürtler bunun üstesinden gelebilecekmidir, hayır. Ana dilde eğitim hakkı verdiğiniz zaman bunun alt yapısını yaratabilecekmisiniz, hayır.

Üfürmek kolay, her evde piyano olsun, aya araç gönderelim bunların bile çözümü sizin önerilerinizin yanında çok daha gerçekçidir ve olabilirliği vardır.

Meseleye toplum mühendisleri gibi masa başından bakmayın, halkın yapısını, eğilimlerini, örf, adetlerini, kısaca sosyo-ekonomik koşullarını bilmeden yapılan öneriler yere basmaz, sadece kağıt üstünde fena durmaz, anlamayanlar için.

Selamlar.

aydoe
03-11-2008, 22:40
Özgür düşüncenin var olmadığı,cemaat tarikat ağa şeh şıh örgüt bağıyla feodal yapılanmanın hüküm sürdüğü bir toplumda referandum yapılsa ne olur seçim yapılsa ne olur.
Birey olamamışlardan nasıl bireysel toplum oluşturacaksın?
Bu iş maalesef eğitim eğitim ve eğitimle olacaktır,ne yazık ki bu da şu an itibarı ile yapılamamaktadır.
Akil insanların kuracağı bir demokratik toplum ve top yekün değişim ve eğitim seferberliği gerekir.
Pante'nin dediği gibi demokratik devrim ama bu devrimi yapacakları birleştirecek ve bu devrimin önderliğini yapacak bir oluşum görülmemekte.
DTP keşke demokratik olabilse,adadan yönetilen uzaktan kumandalı bir partinin yapacağı bölücülüğe hizmetten başka birşey değildir.
Uzlaştırıcı ve ayrılıkları değil birliktelikleri sağlayacak demokratik yeni bir sol yaklaşım gereklidir.

evrensel-insan
03-11-2008, 23:07
Saygideger vgm ve aydoe;

Yazdiklarinizi okudum. Yalniz, benim anlamadigim birsey var. Herkes, her konuda sayfalarca, neler oldugunu anlatiyorda; kimse, cozum onerisi yapmiyor. Madem, Turkiye'nin durumu ortada, benim onerim de size gercekci gelmiyor. Sayfalar, dolusu, tartisilacagina; neden kimse somut cozum ve oneriler getirmiyor? Mesela vgm; senin somut onerilerin nedir? ve bu onerilerin nasil gerceklesecektir?

Aydoe, sen somut oneride bulunmussun, ama onunda su an itibariyle yapilamadigindan bahsediyorsun. Peki; sizlere acikca soruyorum. Gerceklesebilecek cozum onerileriniz nedir? ve nasil gerceklesir? Yoksa, durumu sikayet etmek ve ah vahlar, yeterli mi oluyor?

Saygilarimla;
evrensel-insan

niveru
03-11-2008, 23:37
"Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet dedik. Buna karşı çıktılar. Karşı çıkanlar istediği yere gitsin. "..... kimi kimin topragindan kovuyor tayip bey ! ,,

devlet kutsal bir olusum degildir, uniter devlet ise allah buyrugu hic degildir , devlet dedigin insanlarin refah ve huzurlu bir yasam surmeleri icin olusturulan bir ARACTIR! , devletin sekli, semali isleyisi ve rejimi ise siyasidir . Siyaseten konusulur , tartisilir gerekirse halka gidilir . sizin ulkenizde ise federasyon yada baska bir sekli biri dile getirdimi mahkemeler ,savcilar hemen pesine duser, kenan evren bile tirsmisti, kendi yarattigi bu sistemden , Bunun adi otoriter rejimdir , Siz boyle bir rejimin uyesi olmakdan mutlumusunuz ?, oteriter rejimi savunmak nasil bir duygu?
evrensel insan bence son derece mantiklik bir oneri dile getirmektedir, soz konusu referendumu turkiye geneline yaymak ise cozumu sulandirmaktir, bu egemen topluma , somurgenizden vazgecermisiniz demek gibi bir sey , sorunlu bolge guneydogudur , problemi yasayanlar ise kurdlerdir,
Bence kurdlerin bir kez daha turklerle beraber yasama iradesini tazeleme ortaya koyma ihtiyaci vardir , eger kurd halki turklerle beraber yasama iradesini gosterirse oturulur yeni devletin rejimi sekli tartisilir ,
sizin soylediginiz cahil halk , kandirilacak halk gibi seyler , oteriter rejimin argumanlaridir , kemalizmin dayandigi soylemdir.Bu halk sizin sandiginizdan daha cok neyin ne oldugunun farkinda , yillardir bu tur argumanlara dayanarak elit kesim halkin gercek manada soz sahibi olmasini engellemistir,bugunku sorunlarin kaynagida budur bu anlayistir.
Birde tutturmussunuz yok feodeal yasam , birelsellesmemis halk .. nedir bu !! buna gore pkk saflarinda savasmamiz gerekiyor bizim oyle ya , asiret reisleri bir yandan devlete korucu verirken obur yandan pkk ya maasli gerilla mi kiraliyor , pkk da asiretlere ve feo'ya karsi savasim veriyor !)
Aslinda olay basit ya bu oteriter zihniyete devam edip halki egitmeye!)) calisacaksiniz ve bes on yil sonra cok kanli bir sekilde boluneceksiniz yada halkin cehaletine bakmadan demokratik rejime gecerek , belki ayri evlerde ama ayni apartmanda huzurlu biur sekilde yasamaya devam edeceksiniz..

qw19
04-11-2008, 02:41
bu egemen topluma , somurgenizden vazgecermisiniz demek gibi bir sey , sorunlu bolge guneydogudur , problemi yasayanlar ise kurdlerdir,

Egemen toplum Kürtlerin neyini sömürüyor, emeğinimi, madenlerinimi, bilgisinimi? Yoksa tam tersi bir durum mu var. Neyi sömürdüğünü yazmadan slogan atmak olur bu.


pkk da asiretlere ve feo'ya karsi savasim veriyor !)


Bu yazdığınızda da gerçek değil, bunu destekleyecek hiç bir şey yok.


Aslinda olay basit ya bu oteriter zihniyete devam edip halki egitmeye!)) calisacaksiniz ve bes on yil sonra cok kanli bir sekilde boluneceksiniz yada halkin cehaletine bakmadan demokratik rejime gecerek , belki ayri evlerde ama ayni apartmanda huzurlu biur sekilde yasamaya devam edeceksiniz..

Siz nerede yaşıyorsunuz? PKK nın bulunduğu ortamda demokrasi olur diyorsanız, dünyadan özellikle de Türkiye'den haberiniz yok.

Selamlar.

kandahar
04-11-2008, 08:54
Bir duyuru yapmak istiyorum. Safari'ye hazırlandım. Programım şöyle;

1. Antilop ve ceylan avı.
2. Aslan avı.
3. Kabile şefleriyle görüşmeler ve yerlilerin hayat tarzı üzerine gözlemler.
4. Saf yerli halkın elindeki kıymetli madenlerin Avrupa'nın ucuz mamulatıyla değişimi, mesela ışıklı yoyolar verip yerlilerin elindeki altın ve elmasları almak.
5. Yerli halkın değer vermediği antik eserleri yağmalamak.
6. Yerli halktan birkaç genç kızı parasını verip kullanmak.
7. Asi yerlileri gelişmiş silahlarımızla avlayıp kafataslarından şarap içmek.

Ve daha pek çok serüven, siz de Güneydoğu turuma katılmak isterseniz özel mesaj atın yeter. Hahahah ne kadar inanılmaz ultra-mega kötüyüz ya biz emperyalistler!

karadenizli
04-11-2008, 13:16
PKK dinsiz bir örgüttür din diyanet tanımaz marksist leninist bir örgürttür

HASAN SABBAH tan beri bunlar böyleler içlerinde hep bir ateş vardır özgürlük insani değerler diyerek milyonlarca insanı katlederler pkk da öyle demiyormu zaten


APO dan birşey aktarıyım size ''allah ile olan savaşımdan galip olarak çıktım allaha İNANMIYORUM''
(kürdistanda halk kahramanlığı kitabından )

meaculpa
04-11-2008, 16:40
PKK dinsiz bir örgüttür din diyanet tanımaz marksist leninist bir örgürttür

HASAN SABBAH tan beri bunlar böyleler içlerinde hep bir ateş vardır özgürlük insani değerler diyerek milyonlarca insanı katlederler pkk da öyle demiyormu zaten


APO dan birşey aktarıyım size ''allah ile olan savaşımdan galip olarak çıktım allaha İNANMIYORUM''
(kürdistanda halk kahramanlığı kitabından )

Hayır anlamıyorum ki ben gören de Allahınaskerleri sitesinde yazıyor sizi sanacak. Bilmem farkındamısınız ki pek umudum yok, ama ben yine de belirteyim belki ayıkırsınız. Burası zaten dinsizlik ve de diyanetsizlik temelleri üzerine kurulmuş bir site. Ve aramızda bir çok komünist var. Analayacağınız hem dinsiz, hem de komünist cehenenemine düştünüz. Şimdi bu saydıklarımın hepsi Pkk ile aynı kefede oldu öylemi...Zorlayın kendinizi, tefekkür etmek sevaptır! Ama kaynağınız Adnan Oktar olunca ne yazık ki işiniz zor. Yanlız bişeyi merak ediyorum aslında fikirleri ile saldırıa bulunduğu asıl isim olan Darwin ve düşüncelerini en önemli ifrit gören Oktar, destekleri ile ayakta durduğu Vatikan ve kilisenin Darwin e karşı olan son tutumundan sonra nasıl bir çark düşünecektir. Yada nasıl bu işi hala kendi ve müridleri tarafına yontacaktır. Sabredenlerden olalım bakalım, neler çıkacak daha.

Hasan Sabbah dan da dem vurmuşsunuz tee ondan peyda oluvermiş nifak tohumları... Bilmem bilirmisiniz ama dinsizlik de diyanetsizlikte, komün felsefeler de sizin dininizden daha eskiler. Batini olan bu hareketler de acaba niye peyda olmuş? Sakın sizin sunni-hanefi dayatmalarınızın yüksek şiddetli akımlarının neticesinde cereyan etmesin !

Apo nun Tanrı ile olan savaşından eğer apo galip çıktıysa O zaman bende o Tanrıya inanmıyorum... Buyrun burdan yakın....

dilaver
04-11-2008, 19:46
İçerigine tamamen katıldıgım bir yazı.

BİA Haber Merkezi - İstanbul
3 Kasım 2008, Pazartesi

Tolga Tören (http://www.bianet.org/yazarlar/2748/tolga-toren)

Büyük basınımız, koca koca fotoğraflar eşiliğinde diline bir laf dolamış durumda: “Yine çocukları öne sürdüler.”
Peki, bir de o çocukları dinlemek gerekmez mi? Sahi senin okulda, ama bir otomobil ya da marangoz atölyesinde çırak olarak, yani “iş”te değil, okulda ya da bir oyun alanında olman gerekirken neden taş atıyorsun, ne istiyorsun diye. Radikal akıl edip mikrofon uzatmış çocuklara. Bir de onların ağzından dinleyelim, o çocuklar polise neden taş atıyor:

MD (14): “Ağabeyim geldiği için ben de geldim. Ağabeyim liseyi bitirdi, şimdi oto tamircisinin yanında çalışıyor. ‘Ben okudum da ne oldu’ diyor.’”
ZD (13): (“Attığın taşlar polise gelirse” denilince) “Onlarda bize bomba atıyor. Filmlerdeki, bilgisayar oyunlarındaki gibi çok heyecanlı. Ama bazen korkuyorum da.”
A.Ç. (15): “Ablam şimdi hapiste. Onun kötü birisi olduğunu düşünmüyorum. Neden hapiste olduğunu da anlamıyorum. Daha önce de taş attım. Bir defasında beni yakaladılar, çok dövdüler. Anama, bacıma küfrettiler. Ben onlara niye acıyayım.”
SY (14): ”Benim babam yok. Anamın da geldiğinden haberim yok, duysa çok kızar. Bana oku da adam ol diyor. Ama ben okusam da para kazanamayacağımı biliyorum. Bizim oralarda okuyanlar var, ama onlar da işsiz. Bu yaz İstanbul’a gittim. Çok güzel şehir, hiç buraya benzemiyor. Devlet buraya hiçbir şey yapmıyor. Çünkü biz Kürdüz.”
M.(13): “Ağabeyim İstanbul’da üniversitede okuyordu. Dağa gitti. TC öldürdü onu. Şimdi ben bir tamircinin yanında çalışıyorum ama az para veriyorlar ve sürekli bağırıyorlar. Orada çalışmak istemiyorum ama babam işsiz. Adımı yazmayın, yoksa beni de abim gibi öldürürler.”

Bu çocukların söyledikleri, karakol dayağının, bombanın, hapse girmenin, gözaltında ya da dağda ölmenin, o yaşında anasını, babasını ya da yakınını kaybetmenin, Kürt olduğu için potansiyel tehlike olarak görülmenin ve dahi çocuk yaşında çocuk emeği olarak, ucuz işgücü olarak sömürülmenin ne demek olduğunu daha çocuk yaştayken bildiklerini göstermiyor mu yeterince?

Tüm bunları, önceki yıl “terörist” diye öldürülen, 13 yaşındaki Uğur Kaymaz’la; “Benim zamanımda ben de bir-iki kritik noktaya bomba attırdım... Batıdan gelen memurlar, hâkimler işin ciddiyetini anlamıyor… Hizaya gelsinler diye evlerine yakın iki yere attırdım” diyen (http://www.bianet.org/bianet/kategori/bianet/kategori/bianet/82857/general-de-olsan-bomba-patlatamazsin) general eskisi ile; “devlet için” işlediği “bin” cinayetin kıymetini bilmediğini söyleyen özel harekatçı eskisi ile yan yana düşündüğümüzde…
Devletin bir zamanlar resmi tezi olan “kart kurt” edebiyatı ile; bir zamanlar Kürt sözünün söylenmesinin bile yasak olmasıyla yan yana düşündüğümüzde… Daha da eskiye gidip, Cumhuriyet’in ilk kadın pilotunun “Dersim”e yağdırdığı bombalar ve sonrasında aldığı övgülerle, “vatandaş Türkçe konuş” kampanyalarıyla, 33 kurşun olayıyla yan yana düşündüğümüzde…

Ama hemen sonrasında, 1980’lerin-1990’ların “ölü olarak ele geçirilenler”iyle; 33 Kurşun olayının “kahramanı” Mustafa Muğlalı’nın Kışlası’yla; “okulda sorun yaşamasın diye çocuğa öğretmedik Kürtçeyi” diyen taksi şoförüyle; Kürt olduğu için marketi yağmalanan market sahibiyle; İstanbul’un göbeğinde hemen her gün yapılan kimlik kontrolünde, polisler için ilk “av”ın karakaşlı ve kara gözlülerin olmasıyla yan yana düşündüğümüzde...

Daha doğrusu, o haberleri yazanlar ve o haberlere ilham veren çözümsüzlük politikalarını uygulayanlar düşündüğünde… Anlamaya çalıştığında, seslerine kulak verdiğinde… O çocuklar da o taşları atmayacaklar belki… Analarının babalarının oy atıp TBMM’ye gönderdikleri, yaka paça meclisten atılmadığında da sonuç benzer olacak kuşkusuz.

Üstelik o fotoğraflara iyi bakmalı. Sadece çocuklar mı var o fotoğraflarda? Biraz daha dikkatle bakıldığında, o kalabalıkların arasında yaşlı - genç kadınların ve erkeklerin; başı kapalı ve açık kadınların; makyajlı ve makyajsız kadınların, pos bıyıklısı-sakallısı ile saçları jölelinin, küpelinin, kısacası, bir halkı oluşturabilecek toplamın tüm parçalarını görürsünüz o fotoğraflarda.

O fotoğraflardakinin her birine mikofon uzattığınızda, aldığınız cevapların, o çocukların verdiği ile aynı olduğunu da. Kısacası, çocukların öne sürüldüğü iddiası, laf-ı güzaftır, timsahın gözyaşıdır. Aslolan ise, kadını erkeği, yaşlısı genci ve çoluğu çocuğu ile bir halkın “edi bese” (artık yeter) demesidir.

saygılarımla

pante
04-11-2008, 19:58
Başbakan Erdoğan'ın "Ya sev ya terket" imalı konuşmasına Baykal'dan yanıt:
"Çekip gitmesi gereken AKP iktidarıdır."

Baykal şöyle konuştu: 'Önce bir defa 'çeksinler gitsinler' demeye başlamış. Bu memleket hepimizin. Bu memlekette herkes ile birlikte ırkımız, etnik kökenimiz, mezhebimiz, inancımız ne olursa olsun hep birlikte yaşayacağız. Kimsenin kimseye 'Çek git' demeye hakkı yoktur. Başbakan orada kendisine yönelik olumsuz davranış sergileyenlere kızıyor olabilir. Şiddete, silaha başvuranlara tepki duyuyor olabilir. Ama bu tepki karşısında kimseye Türkiye'den 'Çek git' diyemez. Hiçbir vatandaşımızın çekip gitmesine gerek yok. Çekip gitmesi gereken sensin AKP iktidarıdır.'

http://www.gundemonline.org/haber.asp?haberid=63639

bosnian
04-11-2008, 21:24
yav arkadaşlar sayfalarca tartışmışız,forumunuzdan uzun zamandan beri haberdardım ama bir kaç noktayı atlamayın lütfen;

bu ülkede kürtler her zaman vardı;nasıl mı vardı?

atatürk'ün millet meclisini 1920'de açtığı zaman yaptığı ilk söylevi bulun ve okuyun;orda bu meclis türk ve kürt halklarınındır diyor.inanmak istemeyenler bu kadar kötü gözlerle bakmamalı.bu konuşmayı milli mücadele tarihi kitaplarından bulabilirsiniz.asıl sorun şurda,bu ülkede sadece kürtçe bilip,türkçe konuşmayı bilmeyen onbinlerce kürt var?bunlara ne yapılacak?bunları senelerdir hiçe saydık,pkk denilen terörist bir yapı onları kullandı ve bize çok zarar verdi?beyler bunu onur meselesi yapıp,lanet olsun kürtlere diye devam etmeye karar verirsek,kandan ve acıdan başka hiçbir şey göremeyeceğiz.

şimdi benim burdan kastım kürtlerin türkler olmadan varolamayacağı konusundadır.geçmişte varolan bütün kürt isyanları gerici nitelikli olmakla beraber bu döngüyü devrimci doğu kültür ocakları kuruluşu yıktı.

üstelik bu görüşe sahip olanlardan bazıları kürtlerin haklarının tanınmasını ama tek bir ülke olması gerektiğini söylüyorlardı.peki pkk bunun neresindeydi?bugün pkk 1. kongre belgelerini incelerseniz tekoşin ve kawa örgütleriyle,doğu perinçek'in örgütlenmesine karşı çok ciddi bir tahrip etme güdüsünün olduğunu göreceksiniz.çünkü bu örgütler kürtlerin haklarını tanırken bir yandanda pkk gibi örgütlerin sadece kürt mücadelesine zarar verdiğini düşünüyorlardı.

sonrasında 12 eylül ve diyarbakır zindanında olanları biliyoruz.benim yaşım genç ama okuduğum ve dinlediğim kadarıyla orda bulunan işkenceler ülkeye düşman yetiştirdi tam anlamıyla.bu ülke için faşizmi yenmek varken,ülkenin halkına da düşman oldu nice genç.

sonuçta pkk atılımlar yaptı:şu pkk derin devlet midir sorusuna cevap vermek gerekirse,bu kadar ciddi bir gladyö gördünüz mü siz hiç?kesire yıldırım denilen kadın,apo'nun eski karısının babası mit görevlisi,pilot necati tam bir muamma.bunlara yardım edenlerin ismi ortada?çekiç güç olaylarını biliyoruz?

geriye ne kalıyor peki?pkk türkiye'yle bir olarak kürt sorununu çözemeyeceğini biliyor aslında;çünkü onlar kürt sorunu çözülürse büyük bir yenilgi alacaklar.bu ülkede barınmaları imkansız çünkü liderlerin hepsi adli suçlu.onlar ancak bağımsız ve kendi iktidarları altında bir kürdistan devletinde rahat ederler.hepsi uluslararası arenada insanlık suçu işlemiş birer terörist olarak görülüyorlar.

peki kürt sorunu kimle çözülür?kürt sorunu türk halkının her iki tarafada bakınca görebileceği bir netlikte çözülür.eğer bu sorun senelerce can yaktıysa,dtp denilen parti bu ülkede 15 milyon kürtten sadece 2 milyonunu temsil edip basbas bağırıyorsa buna engel olabilecek tek şey türklerle kürtlerin bunlara karşı direnişidir.peki sonuç ne olur?ve bütün bunlara rağmen şu bizim liberal liboşlar ve sözde kürt aydınları türk ve kürt halkının emeğini yasalarla sömüren,sosyal haklarını elinden alan avrupalılarla beraber kol kola gezerse bu sorunun çözülmesini çok beklerler.

inanın bana o millet meclisinde özerklik değil ama en azından kürtlerinde varlığını kabul eden bir yasa çıkarsa pkk ve dtp'nin bittiği gün olur.çünkü bu sayede propaganda ve savaş çemberleri gittikçe daralır.


şimdi lütfen şehitlerin kanı edebiyatı,vatan azizdir edebiyatını bırakalım ve düşünelim.çünkü bize oynanan oyunda bile en saf milli duygularımız birer piyon olmuş.iyi düşünün!

bosnian
04-11-2008, 21:27
he bu arada o dtp denilen örgüt ve pkk aşiret lideri olan ahmet türk'le ittifak içinde değil mi yav?vay be feodalizmle mücadele etmenin aşiret ağalarıyla anlaşmaktan geçtiğini de ilk defa duyuyorum.aman duymasın seni önderliğin,vallahi asar :)

kürtlerin sömürüsü mü?kürtler belki ucuz işgücünü oluşturuyor olabilir fakat aynı emek sermaye çelişkisi içinde türklerle?hepimiz sömürülürken bile kardeşiz?

yav bu arada;emperyalizme karşı mücadele eden pkk he?:):)

avrupalılarla görüşürken çok güzel emperyalizme karşı mücadele ediyordunuz değil mi?ya da ne bileyim çekiç güç'ün size verdiği m16 piyade tüfeğiyle çok güzel yolunuzu buldunuz değil mi?

pkk ne antiemperyalisttir ne de başka bir şeydir.kürt sorunu vardır sayın maymun öcalan sayesinde bu sorun ırkçılığa ve katliama doğru boyut atlamıştır.

şimdi pkk sempatizanları,sizi teorik bilgimle dövmeden beni daha fazla sinirlendirmeyin :)

ayrıca tekrar soruyorum;şu dtp kürtlerin sadece 2 milyonunu temsil ediyor.her sene türkiyede bulunan sermaye aktarımı sayesinde doğu illeri zaruri ihtiyaçlarını sürdürebiliyor.yav floyd aşkına şunu cevaplayın,referandum yaptık diyelim;kürtlerin çoğunluğu iç savaş ortamında bulunan barzaniyle mi birleşecek?kürtlerin sadece 2 milyonunu temsil eden dtp mi iktidara gelecek?kürtler türkiye'den referandumla ayrılınca doğal sermayesi çok düşük olduğu için afrika ülkesine dönmeyecek mi?

pkk bunu kabul eder mi?şimdi demokrasi ve halkın bilinçlenmesi,referandum olaylarını bir kenara bırakın ve düşünün.bizim hatamız neydi,ne yapmalıyız?

dilaver
04-11-2008, 21:59
Sayın bosnian

Öncelikle hoş geldiniz diyelim. Ne dediginiz tam da net degil, süreç içerisinde daha da anlaşılır olmanızı temenni edelim. Ama öncelikle iki saptama yapalım.

Evvela bu başlıkta ben herhangi bir yazarımızın pkk sempatizanı oldugunu müşahade etmedim. Kaldı ki olabilir de, ama digerlerini pkk sempatizanı olarak suçlamak, faşist olarak suçlamak tartışmanın seviyesini de düşürür. Bu tür nitelemelerden kaçınalım ve yalnızca düşüncelerimizi ifade edelim.

Saniyen şöyle demişsiniz : tekoşin ve kawa örgütleriyle

Bu örgütler ayrı örgütlenmeyi savunan örgütlerdi. Kürdistan'ın beş parça oldugunu ve Kürdistan devriminin ise bu beş parçayı kapsayan Kürtler'in ortak eylemi olacagını savunurlardı. Kürdistan sömürgedir tahlilini yaparlardı. Bu örgütlerle Pkk arasında Kürt meselesi ile ilgili bir ayrılık yoktur. Ancak Sovyetlere karşı duruş meselesinde farklılık vardı. Örnegin Kawa Sovyetleri Sosyal emperyalist olarak görürken Pkk sosyalist olarak görürdü. Tekoşin ise biraz daha orta yoldaydı.

saygılarımla

bosnian
04-11-2008, 22:12
öncelikle teşekkür ederim;sadece ben kürt sorunu hakkında karmaşadan ciddi anlamda bıkmış biriyim;

ithamlarım ağır olabilir ama ben pkk gibi bir örgütün yanlış tanıtılmasına karşıyım bu kadar basittir.

öncelikle şunu belirteyim;iki örgütte maoist'ti bilmektesiniz herhalde.feodalizm ve diğer konularda pkk ile aynı noktada birleşiyorlardı.dış dünya konjonktürüne karşı duruşları farklılık arz etsede iki örgütte kürdistan diye tabir ettikleri bölgenin ancak ve ancak türk ulusuyla beraber kurtuluşa gideceğini biliyorlardı.


üstelik bütün bu örgütlerin doğuş yeri olan ddko'nun tahlilide çok önemli.kısaca pkk'ye karşı onları desteklenseydi demiyorum,sadece bugüne kadar varolan ve devam eden kürt siyasal hareketlerinde yarattıkları farklılığı ve ideolojik değişimi ifade etmeye çalıştım.

sinirimin sebebi sadece kürt sorununda ikiyüzlü davrananlara karşı olan duruşumdan kaynaklanmaktadır.

tekrardan birilerini kırdıysam özür dilerim,saygılarımla.

sinner
04-11-2008, 22:39
Adana Valisi'nden ilginç sözler :


-POLİSE TAŞ ATAN ÇOCUKLAR
-ADANA VALİSİ ATIŞ: ''HAKKI OLMADIĞI HALDE YEŞİL KART ALAN MI VAR?
YEŞİL KARTI TERÖRİSTLER DE Mİ KULLANIYOR? BUNU TESPİT İÇİN
YARINDAN İTİBAREN İNCELEME BAŞLATILIYOR''
-''HER NE HİKMETSE KİMSE AİLELERİN BİR YIL HAPİS YATMASINA
ALDIRIŞ ETMEDİ. PARA CEZASINA ALDIRIŞ ETMEDİ. VELAYETİ ALINABİLİR,
ANALAR AĞLAR DİYE ALDIRIŞ ETMEDİ. AMA YEŞİL KARTA TAKTI. BİZ DE
ANLADIK Kİ YEŞİL KART ÇOK ÖNEMLİ. İPTAL EDECEĞİZ DEMEDİK, DÜŞÜNÜYORUZ
DEDİK. DÜŞÜNÜYORUZ DEMEMİZ KIYAMETİ KOPARDI''
-''TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDE YOKSULLUK DERSENİZ GİDİN KASTAMONU'NUN,
SAMSUN'UN, AFYON'UN, UŞAK'IN KÖYLERİNE BAKIN, YOKSULLUK NEDİR. ORTA
DİREK ÇOCUKLARIMIZ POLİSE JANDARMAYA TAŞ ATMIYOR. ATMIYORLAR ÇÜNKÜ
ONLAR KÖTÜ EMELLER İÇİN KULLANILAMIYOR''



Atış, ''Yeşil kart dosyalarını yeniden incelemeye alacağız. Hakkı olmadığı halde yeşil kart alan mı var? Yeşil kartı teröristler de mi kullanıyor? Bunu tespit için yarından itibaren inceleme başlatılıyor'' dedi.

Atış, Radyo ve Televizyon Yayıncıları Meslek Birliği (RATEM) tarafından Seyhan Oteli'nde düzenlenen ''Yerel Radyo ve Televizyonların Pazarlama İletişimindeki Yeri'' konulu panelin açılışında yaptığı konuşmada, ''son günlerde bir oyun oynandığını'' ve ''çocukların kullanıldığını'' belirtti.

Eylemlere katılan çocuklar hakkında Türk Ceza Kanunu'na (TCK) göre işlem yapılacağı açıklamasında bulunduğunu hatırlatan Atış, şöyle devam etti:

''Çocuklarına sahip çıkmayan aileler hakkında Türk Ceza Kanunu'na göre işlem yapacağımızı, yani bir yıla kadar hapis yatabileceklerini söyledik. Biz 100 YTL ceza verilmesi gerektiğini söyledik. Biz çocuklarının velayet hakkının alınabileceğini söyledik. Biz kömür dağıtımının engellenebileceğini söyledik ve yeşil kartın iptal edilebileceği ihtimalini belirttik. Ama her ne hikmetse kimse ailelerin bir yıl hapis yatmasına aldırış etmedi. 100 YTL para cezasına aldırış etmedi. Velayeti alınabilir, analar ağlar diye aldırış etmedi. Ama yeşil karta taktı. Biz de anladık ki yeşil kart çok önemli. İptal edeceğiz demedik, düşünüyoruz dedik. Düşünüyoruz dememiz kıyameti kopardı.

Yeşil kartı iptal etmeyeceğiz, ama yarından itibaren yeşil kart dosyalarını yeniden incelemeye alacağız. Neden acaba? Hakkı olmadığı halde yeşil kart alan mı var? Kiraya veren mi var? Yeşil kartı teröristler de mi kullanıyor? Bunu tespit için yarından itibaren inceleme başlatılıyor.

Evet ilimizde 514 bin yeşil kart var. 2007'de ödediğimiz para 293 milyon YTL, bu sene ise bugüne kadar 148 milyon YTL.''

TEDAVİ OLDUKLARI SAĞLIK OCAKLARINA GECE TAŞ ATTIRIYORLAR

Devletin vatandaşlarına karşı görevi olduğu gibi vatandaşın da devlete karşı görevi olduğunun altını çizen Atış, yeşil kartla tedavi olunan sağlık ocağını gece çocuklarına taşlattıran ailelere Adana Valiliği'nin göz yummayacağını ifade etti.

''Şer odaklarının Türkiye'nin sınırlarını değiştirmeye güçlerinin yetmeyeceğini'' vurgulayan Atış, ''Türkiye'nin en güzel okullarında en güzel öğretmenleriyle bedava kitap alarak, bedava ayakkabı, eşofman alarak eğitim görüp, okutulduğu okulların akşam camları kırılıyorsa Adana Valiliği buna göz yummayacaktır'' diye konuştu.

Adana'da işsizlik problemi yaşanmadığını ifade eden Atış, Türkiye İş Kurumu Adana Şubesi'ne 26 bin 900 başvuru bulunmasına karşın başka kentlerden tarlada çalışmak üzere gelenlerin sayısının ise 56 bin olduğunu bildirdi.

KALAŞNİKOF ALIRKEN YOKSUL DEĞİLSİNİZ

İşsizlikten dolayı çocuklarını polise, jandarmaya taşlatan ailelere seslenen Atış, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Gelsinler yarın kendilerini tarlada işe yerleştireyim. Ama mesele bu değil, mesele başka. Yoksulluk değil, iki-üç hanım alırken yoksul değilsiniz. Kalaşnikof alırken yoksul değilsiniz. Düğünlerde binlerce mermi atarken yoksul değilsiniz. Tabanca atarken yoksul değilsiniz. 15 tane çocuk doğururken yoksul değilsiniz. Ama polise, jandarmaya taş atmaya gelince 'yoksulluktan dolayı atıyoruz' diyeceksiniz ve destek göreceksiniz, ayıptır.

Türkiye Cumhuriyeti'nde yoksulluk derseniz gidin Kastamonu'nun köylerine, Samsun'un, Afyon'un, Uşak'ın köylerine gidin bakın yoksulluk nedir. Orta direk çocuklarımız polise jandarmaya taş atmıyor. Atmıyorlar çünkü onlar kötü emeller için kullanılamıyor. Kötü emeller için kullanılan çocuk sayısı azdır. Bütün bölgelerimizde taş atan çocuk sayısı azdır. Bu demektir ki bütün bölgelerde insanlar Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında hiç şüphem yoktur. Ama vatana ihanet planları yapan yüzde 4 insan da var. Bunu da göz ardı etmeyelim.

Öyle bir hale gelmiş ki etnik gruptan bahseden insanların sırtı sıvazlanıyor, gülünüyor. 'Türküm' diyene 'ırkçılık yapma, sus' deniyor. Türkiye'de herkes farklı kökeniyle övünebilir, istediğini söyler, ne mutlu benim diyebilir. Ama izin ver ben de 'ne mutlu Türküm' diyeyim.''

ANADOLU ERKEĞİ ÇOCUĞUNU, KARISINI POLİSİN KARŞISINA ÇIKARMAZ

Atış, Türkiye'de bölge ayrımı yapılmadığını vurgulayarak Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da doğu kökenli olmasına karşın iyi yerlere geldiği örneğini verdi.

Anadolu erkeğinin korkusuz olduğunu ifade eden Atış, ''Korkudan çocuklarını ve karılarını da polisin karşısına çıkarmaz. Mertçe gösteri yaparsın. Gösterin yasalsa biz de koruruz, yasa dışıysa gerekeni yapar yüce adliyeye göndeririz'' dedi.

Atış, çocukların şiddet ortamından uzak tutulması gerektiğin kaydederek bu konuda herkese görev düştüğünü belirtti.

http://www.samanyoluhaber.com/haber-124030.html

dilaver
04-11-2008, 22:46
sayın bosnian

gene düzeltmek durumundayım. Kawa için maoist denilebilir ama daha sonra Kawa içinden de Denge Kawa (AEP taraftarı) çıkmıştır dogru hatırlıyorsam. Gene yanlış hatırlamıyorsam Tekoşin Kurtuluş grubu içerisinde çıkmıştır ve Kürtuluş grubu da Dev-Yol dan kopmuştur. Kürdistan sömürge derlerdi fakat aynı örgütlenmeyi, birlikte örgütlenmeyi savunurlardı. Türkiye devrimci hareketinde sömürge ulus tahlili yapan tek hareket idi. Diger sömürge ulus tahlili yapanlar Kürt grupları idi ve ayrı örgütlenme savunurlardı. Tekoşin de hem sömürge diyecegiz hem de ortak hareket edecegiz diyen ve bunu anlamsız bulan Kürt Kurtuluşçularla oluşturuldu. Fazla da taraftarı oldugu iddia edilemez. O dönemlerde sömürge ulus tahlilinin ayrı örgütlenemeye varacagı düşünülürdü. Bu yüzden Türkiye Devrimci Hareketinde sömürge degil, ezilen ulus tahlilleri hakimdir.

DDKO konusunda bu başlık altında geniş kapsamlı bir yazım olması gerekiyor. Bakıp derinleştirmeniz dilegiyle.

saygılarımla

AKHENATON
04-11-2008, 22:50
demekki bu ülkede hala delikanlı adamlar var.

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Vali_ates_puskurdu___207129_1&Newsid=207129

bosnian
04-11-2008, 22:50
iyide bu tahlili yapan ilk kişiler ibrahim kaypakkaya değil miydi :S

yoksa ben mi yanlış hatırlıyorum neyse bu konuda yapılabilecek tek şeyin birlik mücadelesi olduğunu savunuyorum,boşverelim gerisini :)

qw19
05-11-2008, 00:28
Doğu ve Güneydoğu'da insan haklarından sözetmek mümkün değil zaten. Devletin yaptıkları anlamında söylemiyorum bu kez, sosyal yaşamda kadın hakları da yoktur, çocuk hakları da. Böyle bir yapıyı değiştirmek için en ufak çaba sarfetmeyenlerden çocukların öne sürülmesini haklı çıkarmaya çalışmasından başka ne beklenir.

Böylesi sahte bakış açılarına herkesin karnı tok. Avrupalı salak aman ne yazık çocuklar eylemlerde ön sıralarda duruyorlar diyorlar, yahu dilaver oradaki çocuk ve kadın haklarından haberin var mı, eğer ebeveynler öyle bir eyleme katılması çocuklarına izin verse anında sosyal hizmet görevlileri kapılarında biter ve çocukları ellerinden alırlar.

Eğer ben öyle bir eyleme oğlumu göndereceğim yada, kendim götüreceğim karım ya vurur, ya boşar. Doğu da bir kadın bunlardan hiçbirini yapamaz, yapabilse zaten Doğu bu halde olmaz.

Bir toplumun geri, ilkel davranışlar sergilemesinin alkışlandığınıda ilk defa görmedim, ama her karşılaştığımda hayret ediyorum. Bir de teşvik ediyorsunuz. Bu sol değil sağdır zaten. Aslında şu ana kadar da solu savunduğunuz çok az, ki bunu da sol adı altında savunmak sol bumudur diyenlerin gözünde hepimizi töhmet altında bırakıyor.

O zaman en açık hali ile bir kez daha söyleyelim;

1. Kürt meselesi denen bir mesele yoktur. PKK meselesi vardır.
2. PKK gerici, şoven ve terörist bir yapıdır.
3. Kürtlerin kültürel hakları konusunda problemleri vardır. Bunlar barışçı platformlarda çözülebilir.
4. Ayrılmak en çok Kürtlerin zararınadır. Pek olası değil gibi, yanılabilirim.
5. Sosyo-ekonomik problemler tüm halkın ortak meselesidir.
6. Ana dilde eğitim hakkı Kürtlere verilecek en büyük cezadır.
7. Eyalet sistemini tartışmak etnik ayrımcılığı tırmandırır ve ülkeyi iç savaşın eşiğine getirir.
8. Kürtlerin en önemli meselesi feodalizmin tasfiyesidir.
9. Kürtlerin en önemli meselesi kadın haklarıdır.
10. Kürtlerin en önemli meselesi çocuk haklarıdır.
11. Kürtlerin en önemli meselesi töre cinayetleridir.
12. Kürtlerin en önemli meselesi işsizliktir.
13. Kürtlerin en önemli meselesi eğitimdir.
14. Kürtlerin en önemli meselesi dindir.
15. Kürtlerin en önemli meselesi cehalettir.

Gidinde bunları çözün, ayranı yok içmeye tahtırevanla gider sıçmaya diye tam da buna denir.

Güya Kürtlerin haklarını savunuyorsunuz. Savunduğunuz terör, cehalet, ayrımcılık, insan hakları ihlalleri vs. vs. Sol ilericidir, sol moderndir kabile yaşantısını savunmaz.

Eğer sizin savunduklarınız hayata geçse Kürtlerin yaşadığı yerlerin Taliban Afganistan'ından farkı kalmayacak.

Selamlar.

dilaver
05-11-2008, 00:40
Vgm

Bilinçli olarak çarpıttıgını düşünüyorum. Çocuklar kendileri eyleme giriyorlar o kadar da politikleşmişler. Bu çok tehlikelidir. İstersen senin dedigin gibi olsun bu demektir ki oralarda aileler devletten kopmuştur. Öyle ya çocuklarının arkalarına saklanıyorlarsa pkk yı destekliyorlar ama korkuyorlar diyorsun.

Ne dersen de o bölgede bariz bir pkk destegi var, bunda anlaşabiliyor muyuz acaba. Bunda anlaşabiliyorsak meselede biraz ilerliyoruz demektir.

Yahu TC başbakanı o bölgeye ancak sokakları ıssızlaştırılarak girebiliyor. Daha söze gerek var mı. O da yetmiyor, o kadar polise ragmen asker devreye giriyor ve insanlar sokaklara dökülüyor.

Bu çocuklar alternatif dag kadrosudur, bundan haberin var mı. İstersen Kürt sitelerini bir gezin. Onlar bugün bilmemne Kürt kampından 32 dag gerillası mezunu verdigini yazıyorlar ve pratik alanlarına gittiklerini yazıyorlar. Yemin merasimlerini vermişler.

Bu işin bu şekilde sonu gelmez ve gelemez. Kan ve ölümden başka sonu yok bu işin. 25 senedir gelmedi, gene de gelmeyecek.

Ayrıca bir kadının gerillaya katılımı feodalizmin çözülüşüdür. Bunu da ilave edeyim.

saygılarımla

kandahar
05-11-2008, 01:46
Kürtler'in çoğu terörü destekliyor mu diyorsun Dilaver amca?

michaud
05-11-2008, 01:51
Yazıların hepsini okumadım ama bir kısmına baktım, zaten bilgisayar karşısında 116 sayfa bir konu hakkında değişik fikirleri okumak pek akıl karı iş değil. Ama gördüğüm kadarıyla sitede kürt sorunu na değişik açılardan bakan bir çok insan var. Site içerisinde bazı aktif katılımcıların bu soruna bu kadar şovenist bir biçimde yaklaşması beni şaşırtmadı değil. En azından bu formu takip eden kişilerden daha mantıksal bir yaklaşım beklerdim. Kürtler yoktur, kürt sorunu yoktur, bunlar tamamen dış mihrakların kışkırtmasıdır gibisinden yaklaşımlar tamamen deli saçmasıdır. Bu gibi idalara bazı eski kafalı faşistler dışında hala inanan varmı bilmiyorum. Kürtlerin dağlarda yaşıyan Türkmenler olduğunu hatta bu adamların dağda yaşarken çıkardıkları seslerden dolayı Kürt ismini aldığını gibisinden iddalar bile atılmıştı. Belli şeyleri kabullenmeyerek onu görmezden gelerek hiç bir soruna çözüm getiremeyiz. Ve sorunu sadece dışarıda arayarakta bu soruna çözüm getiremeyiz. Devletin Kürt sorununa getirdiği ilk çözüm inkar et kurtuldu. Ama belli süreden sonra inkar edemez oldu. Sonra dağdakileri vur kurtul oldu, yıllardır birileri birilerini vuruyor ama hala ortada çözülmüş bir sorun yok. Belki ülkede yeterli sermaye birikimi oluşursa asimilasyon hızlanır böylece sorun çözülür umudunda olanlarda bence yanılıyor. Ülkede koskoca bir sorun var: sorun etnik bir sorundur, sorun kültürel bir sorundur, sorun bölgesel bir sorundur, sorun ekonomik bir sorundur, vs vs. Sorunu nasıl tarif edersen et hatta istersen direk güneydoğu sorunu var de ama o bölgede kanayan bir sorun var. Ve çözüm vur kurtul, inkar et kurtul, asimele etmeye çalış kurtul değil. Çözüm ülke bütünlüğünü koruyarak nasıl sağlanır bilmiyorum, hoş gerçi kürtler ayrı bir devlet kursada bölgedeki sorunların çözüleceğine inanmıyorum hatta durumun dahada kötü olacağı kanasindeyim. Ama çözüm bulmak bence o kadarda kolay değil.

dilaver
05-11-2008, 01:54
Ben terör diye bir kelime kullandıgımı hatırlamıyorum. Olayın da terör diye anılmasına karşı çıktıgım zaten bu başlıgın temel önermesidir. Olay terör degil Kürt meselesidir. Yaşananlar bunu kanıtlıyor bize.

Olayı terör diye adlandırırsanız bu olay terörün boyutunu aşar. Bir iç savaş olur. Keyfiyet sizlerin. Olay terör boyutunun çok ve çok üstündedir.

saygılarımla

kandahar
05-11-2008, 02:02
Bariz bir PKK desteği var dedin. PKK terörist değil mi?

AKHENATON
05-11-2008, 02:03
Güya Kürtlerin haklarını savunuyorsunuz. Savunduğunuz terör, cehalet, ayrımcılık, insan hakları ihlalleri vs. vs. Sol ilericidir, sol moderndir kabile yaşantısını savunmaz.

Eğer sizin savunduklarınız hayata geçse Kürtlerin yaşadığı yerlerin Taliban Afganistan'ından farkı kalmayacak.

Selamlar.

Yahu sayın vgm , böyle yazmaya devam edeersen sözde solcu , Türkiyeyi solculuktan nefret ettirenler tarafından Faşist ilan edileceksin , söylemedin deme bak.:):)

AKHENATON
05-11-2008, 02:17
Ben terör diye bir kelime kullandıgımı hatırlamıyorum. Olayın da terör diye anılmasına karşı çıktıgım zaten bu başlıgın temel önermesidir. Olay terör degil Kürt meselesidir. Yaşananlar bunu kanıtlıyor bize.

Olayı terör diye adlandırırsanız bu olay terörün boyutunu aşar. Bir iç savaş olur. Keyfiyet sizlerin. Olay terör boyutunun çok ve çok üstündedir.

saygılarımla

terör değilse nedir ;

sağ sola mayın döşemek pusu kurmak terör değilmidir.
olayın kürt meselesi falanlada ilgiisi yoktur, olay yankinin petrol mevzusu ve gürcistan üzerinden gelecek enerji hattındaki amerika - avrupa savaşıdır.

yurdum M-L cileri, ne zaman gerçeği görecek bende merak ediyorum.

qw19
05-11-2008, 03:53
"Ve şeytan sizi Allah'ın adıyla kandıracak, camiler dolup taşacak fakat onların namazları kabul olunmayacak."

Bu iş hep böyle olmuştur, ihanet, terör, her zaman kendini barışla, haksızlığa uğramışlıkla maskeler. Geri kalmışlıktan hep başkaları suçludur, kendileri daima haklıdır, çünkü isyanlar, bastırılmış işbirlikçileri yurttan kovulmuştur.

Bu film sürekli tekrar edilmiştir, kim bilir kaç isyan, onların torunları gene iş başında ve Kürtlerin, Türkiye'nin başına yeni çorap örmekle meşgullar.

Selamlar.

AKHENATON
05-11-2008, 04:05
Bu iş hep böyle olmuştur, ihanet, terör, her zaman kendini barışla, haksızlığa uğramışlıkla maskeler. Geri kalmışlıktan hep başkaları suçludur, kendileri daima haklıdır, çünkü isyanlar, bastırılmış işbirlikçileri yurttan kovulmuştur.

Bu film sürekli tekrar edilmiştir, kim bilir kaç isyan, onların torunları gene iş başında ve Kürtlerin, Türkiye'nin başına yeni çorap örmekle meşgullar.

Selamlar.

Sayın vgm ; bundan daha güzel bir açıklama olabilirmi.

Sosyalistler(M-L'ciler) , anarşistler, nihilistler varlıklarını başka birini suçlayabilecekleri bir şeyde buldukları nispette , Hristiyanlığa yakındırlar. Zira, Hristiyan da kendi hastalığından, marazlı bünyesinden birini sorumlu tutarak buna daha iyi tahammül edeceğine inanır. İntikam ve kin içgüdüsü her iki durumda da tahammül vesilesi, varlığı koruma içgüdüsü olarak görünüyor.

Nietzsche.

BASKALTURK
05-11-2008, 04:36
size Kürtlerin bir millet(Tarihi,kültürü ,bayragi ve dili olan bir toplum) oldugunu kanitlamak üzere şu bilimsel tezi aciklıyorum;

http://www.jiyanboard.net/dirok-tarih/3396-kurdistan-tarihikurdistan-ortadogu8217da-550000-kilometrekare-yuzolcumune-sahip-1639-a.html

saygılar

sayın hz cudi, önce düşünce paylaşımı, paylaşım yoksa link yeterli.

saygılarımla dilaver



MILLET????Tarihte ne devlet ne bayrak sahibi olmayan bir topluluktan millet diye soz edilir mi?

Verdiginiz link yalanlarla dolu ve pkk nin acik reklamini yapmakta vede anasyasal suc islemektedir.Ayrica konuyu yazan sahsin avatarinda imrali maymununun resmi varken kim inanir buna???Bilimsel tezmis! Bu tez said-i nursi nin deli sacmaliklarinin gunumuz versiyonundan baskasi degildir.Nede olsa ikiside k.rd.

Sizi bu yaptiginiz tatlisu kurnazligindan dolayi esefle kiniyor,milletsizlere millet arayanlara ise lanet okuyorum.

ASIL TARIHINIZ ALTTADIR ALTTA!
http://www.bayrakturk.com/b-64407-bayrak.jpg

BASKALTURK
05-11-2008, 04:43
Ben terör diye bir kelime kullandıgımı hatırlamıyorum. Olayın da terör diye anılmasına karşı çıktıgım zaten bu başlıgın temel önermesidir. Olay terör degil Kürt meselesidir. Yaşananlar bunu kanıtlıyor bize.

Olayı terör diye adlandırırsanız bu olay terörün boyutunu aşar. Bir iç savaş olur. Keyfiyet sizlerin. Olay terör boyutunun çok ve çok üstündedir.

saygılarımla

Ya nedir sn.dilaver? Ic savasa yeltenecek arsizlar varsa once tarihlerinde dis savas yapmislar mi ona baksinlar,lakin dis savas yapsalardi su an kendilerine ait devletleri ,bayraklari olur yani millet olurlardi.Colu cocugu polisin karsisina diken zavalli topluluk!O kadar!

bosnian
05-11-2008, 06:22
öncelikle kürtlerin devleti oldu arkadaşlar;1946 senesinde iran'ın batısında bulunan tüm kürt bölgesinde kuruldu;ismi mahabad kürt cumhuriyetidir;bayrağı da bugün ki kuzey ırak kürt federasyonunun bayrağıdır.

bugün kürtçe bir dildir ve edebi,kültürel olarak eserleride vardır.

iç savaş olur arkadaşlar;nasıl mı olur?

bu ülkede bilmem gündemi takip ettiniz mi ama geçen 3 sene önce abdullah öcalan'ı siyasi iradem olarak kabul ediyorum diye imza toplandı;rakamlar 1 milyonu gösterdi!şimdi siz bu 1 milyon kişiyi pkk ve apo katilinin kıskacından kurtarıp kürt sorununu barışçıl mı çözeceksiniz yoksa bu 1 milyon kişiyi yok sayıp onların pkk taraftarı olmasına izin mi vereceksiniz?hergün bu sorunu inkar ederek dtp'ye daha çok taraftar pkk'ye ise daha çok kadro mu verecek bu ülke?pkk meselesi demiş bazı arkadaşlar;peki o zaman şunu soruyorum;bu ülkede kürtlerin haklarını savunan başka siyasi görüşte kürt partileride var?onlarda kürt meselesini savunuyorlar?kürdistan sosyalist partisi var mesela?


siz her şeyi terör diye tanımlayabilirsiniz ama hangi terör örgütü doğuda ilçeleri 24 saat boyunca işgal altında tutuyor?bunu yapan pkk'dir ve iş ciddi bir hal almıştır.yaptıkları terör olsada giderek bölgede halkın desteğini kazanmaktadır ve unutmayın ki bugün pek çok siyasi lidere eskiden terörist yakıştırması yapılmıştır.dünya konjonktürü kürt sorununda pkk'yi tanımaya başlarsa hiç kusura bakmayın;iş büyür ve kaldırılamayacak kadar ağırlaşır;gerçek iç savaşı o zaman görürüz.kürt sorununu tanımayıp,buna çözüm getirmezsek avrupa ve abd emperyalizminin rotasında bir kürt hareketinin ayrılıkçı sözlerine ve terör olaylarına destek çıkmaktan başka bir şey yapmayız!

eğer o 1 milyon kişiyi apo'nun kucağına teslim etmek istiyorsanız;buyrun edin!bu görüşte varacağınız son nokta naziler gibi muhaliflerinizi yakmak olacaktır!unutmayın onlar elinde silahı olmayan insanlar;terörist değiller,onların tek sorunu düşüncelerinde!

eğer kürt sorununu inkara devam ederseniz;her gün ölecek yeni insanlara buyur ölebilirsin demiş olacaksınız?bundan kar edecek olanlar ise pkk ve diğerlerinden başka kimse değil!

ben demiyorum ki pkk'ye karşı operasyon olmasın?ben demiyorum ki dtp şiddeti çağrıştıran söylemlerinden dolayı uyarılmasın?ben diyorum ki;kürt sorununu bunların eline bırakmayalım..

he en son olarak solu gayet iyi biliyoruz;ulusal sorunlar üzerine lenin'in yazdığı bir sürü kitap var;sanırsam marksizmi ve solu lenin'den daha iyi bildiğini iddia edebilecek olanlar yok aramızda?kürt sorununu tanımak sağ değil aksine sol bir duruştur.

saygılarımla...

BASKALTURK
05-11-2008, 07:00
Sn.bosnian,bu ulkede yasayan herhangi bir toplulukta sorun varsa ki oyle oldugu gorunuyor bu sorunu bariscil yollarla demokratik irade ile halletmek gerekir.Su anda imza veren 1 milyon insan 1984 eruh baskini ve onu takip eden tam 34 olayda pkk nin sadece kurd asilli insanlari katlettigini hatirlamazlar mi?
Bebek buyuk demeden sirf devletleri ile barisik olduklari icin katledilen binlerce sivil kurd vatandasimizi hatirlamazlarmi?
(bakiniz: http://www.pkkgercegi.net/unutulanfotograflar/bolum1/default.htm (http://www.pkkgercegi.net/unutulanfotograflar/bolum1/default.htm)

Kimse pkk ve dtp nin eline degil bir milyon tek bir vatandasimizi dahi vermek istemiyor,ama bunca olandan sonra eger hala pkk ve dtp nin kurd haklarini savunduklarini dusunup onlara destek oluyorlarsa ,bu terore destek anlamina gelir ki degil 2. yugoslavya vakasi isterse 10 nazi vakasi olsun cikacak olaylardan kurdler cok ama cok buyuk zararlar gorur.esenlikler

kandahar
05-11-2008, 11:59
öncelikle kürtlerin devleti oldu arkadaşlar;1946 senesinde iran'ın batısında bulunan tüm kürt bölgesinde kuruldu;ismi mahabad kürt cumhuriyetidir;bayrağı da bugün ki kuzey ırak kürt federasyonunun bayrağıdır.

bugün kürtçe bir dildir ve edebi,kültürel olarak eserleride vardır.


Mahabad Kürt "Cumhuriyet"ine devlet diyorsan devletin ne olduğunu bilmiyorsun demektir Bosnalı dostum. Kürtler'in devleti olmamıştır, dolayısıyla doğal olarak devlet gelenekleri de olmamıştır. Varlığı bir yıl bile sürmeyen, devlet teşkilatı olmamış, şapkadan çıkarılan "cumhuriyet" Mahabad da devlet değildir.

Kürtçe'nin bir Kürtler'in konuştuğu bir dil olmadığını söyleyen zaten olmadı, fakat bu Kürtçe'nin özgün bir dil olduğu (yani Farsça'nın geri bir lehçesi olmadığı) anlamına da gelmez kaldı her insan grubu konuşur fakat Bushmenler'in diliyle de 5000 yıllık Çince kıyaslanamaz mesela. Ayrıca kasarsan, hele hele emperyalizmin de siyasi desteği varsa 500 kelimelik bir dilde bile edebi eserler yazılır. Fakat eserler verilmesi o dilin gelişmiş bir dil ve gelişmiş bir edebiyatı olduğu anlamına da gelmez. Kaldı ki bu başlığın konusu bu değildir, buradan yola çıkıp da Kürtçe eğitim konusuna falan gideceksen hiç gitme çünkü Kürtçe eğitim meselesi Kürt dilinde edebi eserler olup olmadığıyla alakalı değildir.

qw19
05-11-2008, 13:51
Tarihte sol (Marxist, Leninist) hiç bir zaman etnik ayrımcılığı desteklememiştir. Bu her zaman sağdan, milliyetçi ve şovenist kesimlerden rağbet ve teşvik görmüştür.
SSCB'nin tarihine bakın. Çine bakın. Kalkıp müslümanlar gibi, onlar gerçek sosyalist değildir dersiniz şimdi.

Sosyalizm üretimin konsantrasyonu ve sosyalizasyonudur; bölük, pörçüklük bu yapıyı zedeler. Temeli de budur. Sosyalizm ideolojik netlik ve birlik demektir. Mozaik demek değildir. Sosyalizmde kültürel mozaik safsataları yer almaz ve aksine düşmandır mozaiğe. Sosyalist ahlak ve kültür egemen kılınır, bu proleterya diktatörlüğü eliyle yapılır. Yani şiddet hakim unsurdur. Sosyalizm tekel demektir, devlet tekeli diyelimde anlaşılsın. Sen kalk mozaikten bahset.

Sosyalizm üzerine sınıflar çatışması, anti emperyalizm sloganları dışında bir şeyler bilinse iş kavranacak.

Siz yeni sosyalizmler icad ettiyseniz bizim haberimiz yok. Neyi savunduğunuzun farkında değilsiniz arkadaşlar.

Fransa da en muhafazakar kesim komunistlerdir.

Akhenaton sen de farkında olmadan sosyalizmi savunuyor olmada.

Selamlar.

AKHENATON
05-11-2008, 14:49
Akhenaton sen de farkında olmadan sosyalizmi savunuyor olmada.

.

Savunduğum düşünce M-L değildir, çünkü M-L alt yapısı olmayan belirli düşüncenin felsefi platforma oturtulmuş şekli olup , ata-erkil yapılıdır.Bu konuyu kardeşlik / masonluk bölümünde marksın tarihsel hatalarını yazacaktım fakat konuyla ilgisi olmayan bir dünya zırvalıklar girdi gerek görmedim.Dünya üzerinde emperyalizme karşı durmanın tek yolu milliyetçi bir duruştur, ve günümüz dünyasının ne sağla nede solla işi vardır.Emperyalizme karşı günümüz şartlarında duruş sergilemem dünyayı anlayamayan bıyık solcuları tarafından ırkçılık olarak görüldü bende o çizgide devam ediyorum.:):)

bosnian
05-11-2008, 18:01
kusura bakmayın arkadaşlar alıntı yapınca sayfa birbirine giriyor;pekala kürtler zararlı çıksın;tarihinde bizi aklamasını bekleyelim?ama arkadaşlar işte o 1 milyon kişi bu katliamların kürt mücadelesine ihanet etmiş,asimile olmuş kürt asıllılara yapıldığını düşünüyor.

karşımızda öyle adamlar var ki;devrimci şiddet kavramıyla masum insanlara karşı terörü kullanmanın farkını kavrayamamış adamlar?yani cehalet diyoruz ya;adamlar 100 tane siyasi kitap devirse bu şiddet tutkusunu örselemek istemeyecekler.yapılacak şey otokontrol yöntemiyle devletin kürtlerle daha çok ilgilenmesi ve bunlara yeni eleman kazandırılmasını önlemek?

kürt dili ve edebiyatına gelince madem öyle düşünüyorsunuz;ben etolog değilim?ama bildiğim kadarıyla kürtçe'de bir dildir.

ve son olarak ulusal mücadeleler konusuna dönelim;galiba sovyetlerin federasyon yapısınıda bilmiyoruz?sovyetler dağılırken bugün ortaya çıkan bütün cumhuriyetler aslında birleşmiş birer cumhuriyettiler?

ermenistan'ın kendi komünist partisi vardı;azerbaycan'ın kendi komünist partisi vardı.hatta haydar aliyev bu komünist partinin sovyet meclisinde ki temsilcisi idi.

ulusal mücadelelerde birlik derken bende aynı şeyi kast ediyorum;ama siz herhalde birlik mücadelesini hiç bir kültürün tanınması olarak algıladınız?hayır sovyetlerde devletin resmi diller hanesinde ilk olarak rusça yazardı fakat diğer dillerde tanınırdı.yukarda dediğim gibi bu ülkelerin sınırları belirlenmiş birer cumhuriyetleri vardı fakat sovyetlere göbekten bağlıydılar.

şimdi kesin bir adem-i merkeziyetçilik vurgusunu sovyet deneyimine uygulayamacağınız gibi size tarihten bir kaç örnek vereyim;

çin kuzey kore'yi ilhak etmedi;çünkü farklı bir ülkenin farklı diline karşı yabancılık hissi vermek istemedi.sosyal emperyalizm karşıtlığıydı yani.

küba nikaragua iç savaşında ortega'yı destekledi ama asla işgal etmedi kontralar ciddi bir saldırı başlattığında.çünkü işgal ederse greneda'ya haksız yere saldıran abd'den farkı olmayacağını biliyordu.

kısacası arkadaşlar komünist birlik sandığımızdan çok daha farklı bir kavram.bir kültürün diğerini ezmesi veya hiçe sayması değil.

sizin sosyalizm anlayışınız harun yahya'nın sosyalizm anlayışına çok uyuyor açıkçası;komünist terör filan.bence tarif ettiğiniz sosyalizm değildir çünkü bu açıkça faşizmdir.

bizim sosyalizmimizi tanımak isterseniz bol bol lenin okuyun...

saygılarımla

(bu arada biz etnik ayrımcılığı değil birlik mücadelesini savunuyoruz ama diğer bir halkın tanınmasını istiyoruz,tek farkımız bu.)

qw19
05-11-2008, 20:23
Çin Tibet'e ne yaptı. SSCB Türki Cumhuriyet'lere ne yaptı. SSCB Çekoslavakya'ya, Polonya'ya ne yaptı. Afganistan işgali nedir. Gözünüzü seveyim uydurmayın. Sosyalizmin çatlak sese tahammülü yoktur.

SSCB zamanında Türki Cumhuriyetlerden bol bol sanatçı çıktı.

Hala bugün Türkmenistan'da Rus mühendisler hakim. Neden Türklerden mühendis, doktor yok bunlara baktığınız zaman tablo çok açık.

Hala anlamıyorsunuz, üretim ilişkileri üst yapıyı belirler, sosyalizm tekelcidir, merkeziyetçidir. Bundan mozaik çıkmaz, tam tersi çıkar. Adı üstünde Kültür Devrimi niye yapılır.

Çok yarım yamalak bakıyorsunuz, ya sosyalizmi temel alıp öyle bakın, yada işe sosyalizmi vırtı zırtı karıştırmadan bakın.

Eğer Kürt meselesi sosyalist bir Türkiye'de çıksaydı, karşı devrimi engellemek adına Diyarbakır'a tanklar girmişti, herkes zorunlu eğitim çalışmasına tabi tutuluyordu.

PKK'lılar da halk mahkemelerinde idama mahkum ediliyorlardı.

Sosyalizm dedinmi iki dakka dur düşün, öyle şakaya falan gelmez. Adı üstünde proleterya diktatörlüğü, burjuva demokrasisini mumla ararsın.

Neymiş bilmeden sallamayacakmışız.

Selamlar.

kandahar
05-11-2008, 20:46
Helal olsun VGM amca. İlk defa Sosyalizm'i bilen fakat aynı zamanda mantıklı da olan bir Sosyalistle karşılaştım artık gam yemem.:D

bosnian
05-11-2008, 21:01
vay be ne çok şey biliyorsunuz siz?galiba anlatamadım ben size;ben sosyalist ideolojiyi savunuyorum tarihinde ki yanlışları değil;siz bardağın boş tarafına bakın ben dolu tarafına?

türk mühendisler niye hakim değil gibi turancı ve ırkçı düşünceleriniz gerçekten güzel;hani böyle bir nihal atsız kokusu almadım değil;yani rusların iş alanında bulunan hakimiyetine karşı türk mühendisler :) vay be hakkaten çok sosyalizmi bilirmişsiniz.

bu arada sosyalist hükümetin ne yapıp ne yapamayacağınada siz karar veriyorsunuz yoksa türkiye'de devrim mi oldu da sosyalist bir hükümet bunu yaptı :D

neyse diyeceğim şudur;merkeziyetçilik ve diğer türevi şeyleri yukarda çatır çatır çürütmeme rağmen hala sallıyorsunuz,yakışmıyor.sovyetlerin diğer kültürlere bağımsızlık açısından değil tanımak ve söz vermek açısından,çok uluslu mozaik yaratma açısından baktığını hala kabullenemiyorsunuz.

sovyetlerin çekoslavakya ve afganistan işgallerine tarihsel açıdan bakınca karşı biriydim ben.ama görüyorum ki şu tibet'li dalai lama'nın aşçısının cia ajanı olduğunu öğrendiğinizde çok şaşırmış olmalısınız.ya da ne biliyim,şu budizme özgürlük konusunda kendisini yerden yere atan bohem gençlerden misiniz?

ya da ne bileyim polonya'da papa'nın emriyle ve cia işbirliğiyle hareket eden sivil toplum kuruluşlarına karşı mı komünistleri sertlikle suçluyorsunuz?

sosyalizm ekonomik olarak son derece merkeziyetçidir fakat bir konuyu atlıyorsunuz her zaman;sovyetler diğer kültürleride tanımıştır ve onlara üniversitelerde araştırma enstitüsü kurmuştur.bugün cengiz aytmatov sovyetlerin eğitim sisteminin eseridir!

dediğim gibi siz boş tarafına bakın ben dolu tarafına;necip hablemitoğlu ve atsız kitaplarıyla burayı işgal edin ve saçmalayın,olmuyor öyle desteksiz sallamak.

sonra dersiniz kırım türkleri katledildi;acaba nazilerle işbirliği yaptıkları için sürülmüş olmasın onlar yav :D

ikinci olarak kültür devrimi çin milliyetçiliği olarak değil çin'in emperyal etkilerden çıkıp kendine has bir sosyalist gelişim ve sosyal özgürlük alanlarında atılım yapması için uygulanmıştır.mao'nun kızıl kitaplarında bunu işlerken görürsünüz.

şimdi size soruyorum;gerçeği sadece alttan mı anlamaya çalışacaksınız yoksa düz mü bakacaksınız?kürtler içinde aynısını düşünüyorsunuz;komünistler içinde.ufak bir hatırlatma maalesef sizin iktidarınız 1945'te reichstag binasının tepesinde sovyet bayrağı dalgalanırken sona erdi...

şimdi masallarınıza devam edebilirsiniz,harun amca çok güzel destek verir size...

qw19
05-11-2008, 22:50
Peki Kürtlerde, Ermenilerle, Amerikayla, Yunanistanla, İtalyayla işbirliği yaptıkları için katledilsinler mi?

Selamlar.

bosnian
05-11-2008, 23:30
öncelikle gerçekten özür dilerim vgm'den ben sert bir giriş yaptım,ona karşı sinirlenip,umarım affeder.

şimdi benim dediğim bu değil işte;katletmek veya yok etmek değil.bizim amacımız kürtlerin birileri tarafından kullanılmasını önlemek.çünkü biz piyasayı bu adamlar bıraktıkça daha fazla terörist,daha fazla asker,daha fazla para gidiyor;ne için?

sadece iki yasayla düzeltilip geçilebilecek bir sorun için?bu kadar basit bir şey mi politika ya?bu kadar gözardı edebilme yetisi mi?

bugün dünyada sivil toplum kuruluşları sayesinde acayip oyunlar dönüyor ve bu oyunlar ilk olarak sosyalist ülkelerde denendi;şimdi ulus devletlerde oynanıyor ama haklı olan bir yönü tamamiyle kendi çıkarlarına uygun hale getirmek için.

tekrarlıyorum ben işbirliği yapanların katledilmesini değil aksine bilinçlendirmeyle gerçeği görmelerinin sağlanmsını istiyorum.bakın diğer yazıma,orda 1 milyon kişiyi kurşuna mı dizelim diye haykırmıştım?

he diyebilirsiniz ki sovyetler hepsini toptan ortadan kaldırmıştı?haklısınız onların yaptığı şey sistemin örselenmesini engellemekti,orda bugün bizim tabir ettiğimiz düşünce özgürlüğünden söz edilemez.çünkü nazilerle işbirliği yapanlara karşı çok büyük bir kin beslediler,cezalarını abartarak verdiler.burda ne kırım türkleri ne de başka bir türki halk özel olarak ırkçı bir kast yürütülerek bu işleme tabi tutulmadı ama çoğu da nazilerle işbirliği yaptığı için böyle bir uygulamaya maruz kaldı.bugün tıpkı kurtuluş savaşında bulunan istiklal mahkemesi gibi hareket etti sovyet ceza mahkemeleri ve sibirya'ya sürdü istediklerini.böyle bir şey böyle modernizmle süslenmiş bir zaman için önerme yapmak çılgınlıktır ki dünya komünist partileri 2001 senesinde idam cezasına ve işkenceye karşı durmak için ortak karar almışlardır.bu deklarasyonu imzalayanlar arasında türkiye'den sosyalist iktidar partiside vardı.yani zaman değişiyor ve cezalar farklılaşıyor.

tekrarlıyorum;birlik mücadelesini ancak ve ancak kürtleri anlayarak yapabiliriz.muhattabımız kürtlerin kendisidir,pkk,dtp gibi ne olduğu belirli yerler değil.

qw19
06-11-2008, 00:02
Benim açımdan özür dilenecek hiç bir şey olmadı.

Sovyetlerin işgaline karşı olmak, olmamak bence önemli değil, önemli olan empati yapabilmek. Teoride ki sosyalizm ile yaşanan sosyalizm çok farklıdır.
SSCB'nin Afganistan işgali, Afganistan'ı ilhak değildi, gericilere karşı savaştır ve doğrudur. İran işgal edilse ve Humeyni rejimi devrilse idi fena mı olur du, yüzbinlerce aydının demokratın hayatı kurtulurdu. Bizim içimize saldığı gerici Savamak ajanlarının suikastleride önlenmiş olurdu .

Yugoslavya'ya düzenlenen BM harekatı soykırımı önlememişmidir.

Çin Tien En Man meydanında gençleri tanklarla ezmiştir. Sovyetlerde KGB en ufak rejim aleytarlığında insanları ya ortadan kaldırmış yada Sibirya'daki toplama kamplarına göndermiştir.

Bak işte tam da ben onu diyorum Türkiye'de devrimi yapmadan, iktidarı almadan Kürtlere özerklik tanınıyor, federasyonlar kuruluyor. İktidarda bunları değerlendirmek başka, ergenken değerlendirmek başka.

Selamlar.

bosnian
06-11-2008, 00:14
zamanlamaysa sorun haklı olabilirsin;benimki sadece ve sadece daha fazla kan dökülmesine karşı bir düşünceydi.

dilaver
06-11-2008, 00:25
Vgm nin yukarıdaki iletisine son paragrafı haricinde tamamen katılıyorum. Onu da tam anlayamadıgımdan katılamıyorum.

Bizler burada düşüncelerimizi ifade etmek için varız. Neden belli şablonlara uymamız gerekiyor ki. Asla böyle bir şey olamaz. Ben böyle düşünüyorumdur, dünya üzerinde herhangi bir ülkede örnegi olup olmaması da zerre kadar da umurumda degildir.

Bu şablonları aşalım ve birbirimizi itham etmeden tartışmaya çalışalım.

Ben komünistim, ama benim idealimdeki yaşantı ve eylem hali hazırda yaşanmadı. Paris Komünü, SSCB nin ilk yılları, Türkiye Dveriminin 75-80 arası yılları belki bir tecrübe birikimi olabilir. Ama olmadıysa da bu yanlış demek degildir.

Bir idealim var. Sınıfsız ve sömürüsüz bir yaşantı. Bunu gerçekleştirmek istiyorum. Tüm mihenk noktam da bu. Bu ütopyada sömürüye, milliyetlere, cinsiyet ayrımına, velhasıl hiç bir konuda ayrım ve farklılıga yer yok.

İnsanız biz. Ne Türk, ne Kürt ne de başka bir etnisite oldugumuz için daha ileri degiliz. Biz sadece ve sadece insanız. Bu yüzden Türklük, ya da Kürtlük ya da Rumluk ya da aklınıza ne gelirse o temelde degil yalnız ve yalnızca emekçi insan temelinde birleşmemizi öneriyorum. Üretmek temelinde birleşmemiz gerektigini düşünüyorum.

Bu o kadar zor mu.

saygılarımla

kandahar
06-11-2008, 00:59
Her şeyin iyi olmasını herkes ister. Fakat bu dünyevi gerçekleri göz ardı etmemizi gerektirmez. Bazı milletler bazı yönleriyle diğerlerinden daha ileri olabilir, tıpkı bir insanın diğerlerinden daha zeki ya da güçlü olması gibi. Kaldı ki bu "idealiniz" zaten kendi içinde çelişik. Hem "hepimiz insanız fark yok" diyorsun hem de "emekçi" diye "burjuva" diye bölüyorsun. Sen sınıflara bölünce oluyor da başkası milletlere bölünce neden olamıyor? Ayrıca bu masumane Komünizm hayallerini kuran birinin insanlar arasında birliği savunması beklenir, birliğin olması için de ortak noktaların artması gerekir, şu halde Kürt ayrılıkçılığını desteklemenin Komünizm'e göre de hiç bir temeli olamaz.

Yani Dilaver amca buraya kadarki 116 sayfada daha önce yazdıkların olmasa sözlerin belki inandırıcı olabilirdi ama bir öyle deyip bir böyle deyince yutmuyor Anadolu çocuğu.

dilaver
06-11-2008, 01:07
Kandahar

Uslubunu ve seviyeni düzeltmeye başlamışsın, bu iyi. En azından bu başlık sana bunu kazandırmış. O halde sorularının muhatabuı olurum. Sen saygı duyarsan benden on katı saygı görürsün.

Öncelikle ne yazdıysam arkasındayım . Çelişen yerleri bana sen göster.

Sonra sınıf olayı bir gerçektir ama etnik temelin hiç bir bilimsel tarafı yoktur. Senin inancına göre soralım Allah Adem' e mülk mü verdi. Ya da Nuh tufanından sonra mülkler mi dagıtıldı.

Sınıflar bir yanılsamadır, mülkiyet bir yanılsamadır. Akhenatın niye bar bar bagırıyor zannediyorsun; mülküne tecavüz ediliyor. O da her mülk sahibi gibi mülkünü korumaya çalışıyor. Bunun için de en anlaşılmaz şeyleri savunuyor.

İnanansan sana mülk Allahındır önermesini tavsiye ederim. Bu konuda Muhammedin epey lafzı var. Mülkü kaldır ortadan kavga kalır mı. İki temel sınıf vardır. Mülke sahip olanlar ve mülksüzleştirilenler.

Daha da açarız.

saygılarımla

-InVi-
06-11-2008, 01:51
Ben komünistim, ama benimidealimdeki yaşantı ve eylem hali hazırda yaşanmadı. Paris Komünü, SSCB nin ilk yılları, Türkiye Dveriminin 75-80 arası yılları belki bir tecrübe birikimi olabilir. Ama olmadıysa da bu yanlış demek degildir.@dilaver....

gerekce araniyorsa , bulunur tabi......
denemesini yapalim.....
ben müslümanin, ama benim idealimdeki yasanti ve eylem hali hazirda yasanmadi....suudi arabistan ve iranin ilk yillari, ve bas parti cikislari bir tercübe birikimi olabilir....ama olmadiysa da bu yanlis demek degildir......

AKHENATON
06-11-2008, 02:13
gerekce araniyorsa , bulunur tabi......
denemesini yapalim.....
ben müslümanin, ama benim idealimdeki yasanti ve eylem hali hazirda yasanmadi....suudi arabistan ve iranin ilk yillari, ve bas parti cikislari bir tercübe birikimi olabilir....ama olmadiysa da bu yanlis demek degildir......


Sosyalistler, anarşistler, nihilistler varlıklarını başka birini suçlayabilecekleri bir şeyde buldukları nispette , Hristiyanlığa yakındırlar. Zira, Hristiyan da kendi hastalığından, marazlı bünyesinden birini sorumlu tutarak buna daha iyi tahammül edeceğine inanır. İntikam ve kin içgüdüsü her iki durumda da tahammül vesilesi, varlığı koruma içgüdüsü olarak görünüyor.

Nietzsche.

BASKALTURK
06-11-2008, 02:27
Sn.Arnavut(albanian)Neden nihal atsiz beg'den bahsederken sanki bir virusmus gibi bahsettiniz?

Arkadaslar bakiniz,bu ulke istesekde istemesekde,begensekde begenmesekde bizim dogdugumuz ve vatadasi oldugumuz bir ulke.Bu ulkenin cikarina olan hersey bizim ve dolayisi ile cocuklarimizin cikarinadir(bunu ezilen ve ezilmis bir bektasi olarak soyluyorum).Sitede gordugum ve beni husrana ugratan iki konuya deginmeden gecemiyecegim.

1.KIBRIS ISGALE UGRAYAN BIR ADA

2.PKK VE KURDCULER ASLINDA HAKLI IMAJI

BU IKISIDE DOGRU OLSA DAHI KI BENCE KESINLIKLE YANLISTIR,NE KAZANACAGIZ?TURAN DURSUN DUSUNCELERINI BOYLE HAIN EMELLER ILE MI HATIRLATACAKSINIZ?HATIRLATACAGIZ?
Cocuklarimiza,torunlarimiza bu konular ne kazandiracak?Yapmayin lutfen yapmayin,hepimiz insaniz turkluk,bilmemne soyle kalsin diyorsaniz dahi yapmayin..Hepimiz insaniz fakat bu ulke bizim gelecegimiz...Buyuk ve ulu onder ATATURK'un izinde olalim..

ECDADINDA MUSTAFA KEMAL ATATURK VARKEN, YABANCI LIDER KIM NEYLEYE?esenlikler

kandahar
06-11-2008, 13:01
Uslubunu ve seviyeni düzeltmeye başlamışsın, bu iyi. En azından bu başlık sana bunu kazandırmış. O halde sorularının muhatabuı olurum. Sen saygı duyarsan benden on katı saygı görürsün.


Benim seviyem aynı, üslubum da. Birileri çıkıp da apaçık yalanları gerçek gibi yazmadığı müddetçe de terslemem, ister Komünist olsun ister Faşist, fakat kalkıp tarihi bir hakikatı saptıran olursa kim olursa olsun cevabını veririm.

Öncelikle ne yazdıysam arkasındayım . Çelişen yerleri bana sen göster.

Sonra sınıf olayı bir gerçektir ama etnik temelin hiç bir bilimsel tarafı yoktur. Senin inancına göre soralım Allah Adem' e mülk mü verdi. Ya da Nuh tufanından sonra mülkler mi dagıtıldı.

Sınıflar bir yanılsamadır, mülkiyet bir yanılsamadır.

Gösteriyorum işte.

Sınıf olayı gerçektir diyorsun sonra millet değildir. Hemen arkasından sınıfları da yanılsama yapıyorsun. Hem yanılsama hem bilimsel aynı anda olmaz. Ha, bilimselden kastın gerçeklik temelinde toplumsal sınıflar ise, evet olabilir fakat gerçeklik temelinden hareket edilirse sınıflar ne kadar bilimselse milletler de o kadar bilimseldir. Sınıflar nasıl tarihi süreçle ortaya çıktıysa milletler de öyle çıkmıştır. Mülk kavgası yahut etnik kavgalar çoğunlukla boş sebeplere dayanıyor olabilir fakat bu da onların var olduğu gerçeğini değiştirmez. Yani bir insan aynı zamanda hem savaşın anlamsızlığına inanabilir fakat bu demek değildir ki var olan bir savaş yokmuş gibi davranmak icab etsin.

Tekrar edeyim; sınıflar nasıl gerçekten varsa, milletler de öyle vardır. Beğenip beğenmemek, inanıp inanmamak bu türden gerçeklikleri reddetmeyi gerektirmez. Ben Kürt yoktur diyor muyum? Demiyorum. Çünkü vardır. Fakat birileri ısrarla "PKK terör örgütü değildir", "DTP barışçıdır" türünden şeyler söylerse bunları da kabul etmem çünkü gerçekle uzaktan yakından alakası yoktur, bir insan ısrarla bunları tekrarlıyorsa o zaman zaten kendi etnik milliyetçiliği yüzünden bunu yapıyordur yahut ağzından çıkan lafın ne olduğu hakkında fikri bile yoktur, böyle birine de ne söylenmesi gerekiyorsa onu söylemek icab eder.

Ayrıca Invi'nin önermesi de haklı bir önerme.

Mülkün nasıl ortaya çıktığı konusuna ilahi bir anlam katmayacağım. Fakat gereksinmeler dışındaki mülkiyet tutkusunun insanın korkuları ve hırslarından çıktığı açık. İslam dinine gelince mülkiyet kabul edilir fakat sınırlandırılır. Temeli de bireysel ahlaka dayalıdır. İnsan düzelmeden mülkiyete dayalı sorunların düzeleceğine hiç inanmıyorum. Bu bakımdan Komünizme de inanmak mümkün değil çünkü insan böyle bir sistemde daha iyi olmaz daha kötü olur gerekirse bunu açabilirim.

AKHENATON
06-11-2008, 17:37
Sonra sınıf olayı bir gerçektir ama etnik temelin hiç bir bilimsel tarafı yoktur. Senin inancına göre soralım Allah Adem' e mülk mü verdi. Ya da Nuh tufanından sonra mülkler mi dagıtıldı.

Sınıflar bir yanılsamadır, mülkiyet bir yanılsamadır. Akhenaton niye bar bar bagırıyor zannediyorsun; mülküne tecavüz ediliyor. O da her mülk sahibi gibi mülkünü korumaya çalışıyor. Bunun için de en anlaşılmaz şeyleri savunuyor.



Öncelikle Türkler Tufandan öncede vardır , Tufandan sonrada, sonsuza kadar Türk olarak kalacaklarıdır.Kimseyi Türk yapma , kendini Türk hissetmeyenleri Türkleştirme gibi bir sorunumuz yok.Zaten Türk soylusu olmayana Türkte demiyoruz.

Komunizm ve dinler arasında en küçük bir ayrıcalık yoktur.tek farkları başlangıç problemi olmakla beraber, komünizmin (M_L komünizmi) tüm çıkış noktası Tevrattır, tüm komünist ideologlarının yahudi olmaması şaşırtıcı olmamalıdır. Bugün evren üzerinde çökmiş bir sistemin hala TC devletinde adının geçmesi, felsefe tarihinin yudum topraklarında Marksın ötesine henüz geçemediğinin ve marksın hala anlaşılamadığının en tipik göstergesidir.

Biz topraklarımızı sonsuza kadar koruyacaz.Eğer ki siz , Rus tarihi yerine birazda Türk tarihi okusaydınız bunu görürdünüz.En basit örnek Atatürkün kendine baz aldığı Mete Han dır.

evrensel-insan
06-11-2008, 17:51
Saygideger arkadaslar;

Kurt meselesini, kim cozecek? Kurt halkimi, turk halkimi, yoksa anadolu toplumumu?, iktidar mi? muhalefet mi? birbirleriyle, bir turlu ortak bir nokta bile bulamiyan; aydinlar mi?, herhangibir ideolojik yanasim mi? Tarihin akisimi? Ust yapinin devrimle veya reformla yenilenisi mi? Evrimci surec mi? Ayrilma mi?, yoksa, uniter ve butunluk yapisi mi?

EGER, EGITIM ISE; NE TUR BIR EGITIM? Bu egitimi saglayacak olanlar kimler? Kendileri egitimli mi? Bu egitim, kime verilecek? Egitimin icerigi ne olacak? simdilik aklima gelen sorular, bunlar.

Saygilarimla;
evrensel-insan

qw19
06-11-2008, 18:20
Saygideger arkadaslar;

Kurt meselesini, kim cozecek? Kurt halkimi, turk halkimi, yoksa anadolu toplumumu?, iktidar mi? muhalefet mi? birbirleriyle, bir turlu ortak bir nokta bile bulamiyan; aydinlar mi?, herhangibir ideolojik yanasim mi? Tarihin akisimi? Ust yapinin devrimle veya reformla yenilenisi mi? Evrimci surec mi? Ayrilma mi?, yoksa, uniter ve butunluk yapisi mi?

EGER, EGITIM ISE; NE TUR BIR EGITIM? Bu egitimi saglayacak olanlar kimler? Kendileri egitimli mi? Bu egitim, kime verilecek? Egitimin icerigi ne olacak? simdilik aklima gelen sorular, bunlar.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Hocam tüm sorularınızın yanıtı aşağıdaki linkte var.

http://69.64.92.150/forumlar/showthread.php?t=4353

Selamlar.

evrensel-insan
06-11-2008, 18:49
Saygideger vgm;

Ben, verdigin linkte; duygusalliktan baska bir sey bulamadim. Sordugum sorulara da; cevap alabildigimi soyliyemem.

Peki, seni bu verdigin linkteki, yazi ve yazilar tatmin etti ve kurt meselesine bir cozum buldurttu mu?. Eger, oyle ise; dusuncelerini duymak isterim.

Saygilarimla;
evrensel-insan

aydoe
06-11-2008, 19:02
Cumhuriyet 06.11.2008
ALİ SİRMEN
DTP’li Siyasal Çözümün İflası
Bu yazının başlığı bir temenni değil, maalesef bir gözlemin sonucudur. Kürt sorununun, yalnızca polisiye önlemlerle çözülmeyeceğini, (bu saptama, onların tümden gereksiz olduğu gibi bir budala hükme varmamıza yol açmıyor tabii ki) bilen herkes eninde sonunda sorunun silahla çözülmeyeceğini görüyordu.
Kürt sorunu da sosyal, etnik, siyasal yönleri olan bir sorun.
Sorunu, Kürtler arasında egemen olan feodal aşiret ilişkilerinden soyutlayarak gerçek bir çözüme ulaştıramazsınız.
Kürtler adına konuştuğunu ileri sürenlerin tamamına yakın çoğunluğu bu yanlışı yaptıkları için, toplumsal içeriğinden soyunmuş, dımdızlak bir şovenizm kaldı ortada.
Bu konuda DTP’nin de öncekilerden bir farkı yoktur. Çünkü o parti de aynı ilişkilerin (illaki şıh, ağa, mir olmak da şart değil, mütegallibe de bu ilişkiler içinde ele alınabilir) ürünü kişilerin hegemonyasındadır. O yüzdendir ki, DTP kimi işkence olaylarına karşı aslanlar gibi kükrerken töre cinayetleri karşısında kedi gibi pısmaktadır. DTP bölgenin azgelişmişliği karşısında, devletten yani tüm vatan sathına yayılmış her bir yurttaştan özveri isterken Kürt zenginlerinin doğdukları toprak yerine Batı’da yatırım yapmaları karşısında sessiz kalmaktadır.
Bu durumdaki bir partinin hangi düzeni değiştirme peşinde olduğunu takdirlerinize bırakırım.
Bu durumdaki bir partinin 21. yüzyılda artık demokrat sıfatını hak edip etmediğini de yine sizlerin takdirlerine sunarım.
***
Ama kâmil bir demokrasi üretmeyen topraklarda boy vermeye çalışan bir partinin içinde bulunduğu durumdan dolayı salt onun içinde politika yapanları kınamak da haksızlıktır.
Onun için, biz DTP’den kâmil bir demokrasi beklemiyoruz. Ama hiç değilse sorunların şiddet yerine diyaloglu çözülmesini önerecek kadar, yani asgari ölçüde demokrat olmalarını talep etme hakkımız da olmalı değil mi? Nitekim biz de onu yaptık ve o yöndeki çözümleri destekledik. Erdal İnönü, sosyal demokratlarla birlikte Kürt politikacıları, parlamentoya taşırken onu canı gönülden destekledik. Onun gibi bizim de kabahatimiz, demokrasi platformuna taşınanların olgunlaşmamış olduklarını görememekti. Bu “ham meyveyi kopardılar dalından ” operasyonunun sorumlularının kim olduğunu, kendilerine sormayan Kürt politikacılar Kürt siyasetini bir kısır döngünün içine attılar.
Şu anda 2009 Mart yerel seçimlerine yönelik olarak bölgede büyük bir çekişme var.
Aslında, tartışılan konu, Apo düşüncesini egemen kılan bir çözüm mü, yoksa Şeyh Sait formülünü egemen kılan bir çözüm mü, konusudur. Bunlardan birincisini DTP, ikincisini AKP temsil edip savunmaktadırlar.
Bu durumda, bizim gibilerin, her iki görüşten herhangi birine daha yakın durmalarının söz konusu olmadığını görmek kolaydır.
***
DTP gibi AKP’nin de bölgeye tüm ilke ve kurumlarıyla toplumsal barış ve demokrasiyi getireceğine de inanmıyorum. Her iki partinin zihniyetinin de, üst yöneticilerinin de, aynı sınıf ve katmanlardan gelmeleri de, aralarında neden bir fark olamayacağını açıklamaya yeter.
Ama, bu noktada şöyle bir durup bakmak da gerekli. İçinde bulunduğumuz durumda demokrasi, kaba güç yerine görüşme, diyalog, hatta sandık hesaplaşması kime daha çok yarar sağlar?
İlk bakışta DTP gibi görünüyor, ne var ki kışkırttığı eylemlere bakılırsa DTP olayı hiç de öyle algılamıyor. O daha ziyade gerginlikten, çatışmadan medet umar bir hava içinde ağırlığı güneydoğu olmak üzere bütün yurt düzeyinde genel bir ayrışma görüntüsü yaratacak, gösterileri kışkırtıyor.
Amacı bardağı taşırmaksa başarılı olmadığı da söylenemez.
Ama DTP bardağı taşırarak ne elde edeceğini umuyor? Kürt kökenlileri yurdun büyük bir bölümünden dışlayarak, onları yalnızca Kürt coğrafyası içine hapsetmek bir zafer midir? Şimdi “Çok şükür ki, o noktada değiliz” diyebilirsiniz. Ama görmemiz gerekir ki, o noktaya gelmemiş bile olsak, artık mırıldanarak bile olsa, o noktanın tartışması başlamıştır. Bunu görmezden gelmek, sorunu çözmez daha da ağırlaştırır.
Bu nokta aynı zamanda DTP’li siyasal çözüm hayalinin iflasıdır da.
DTP’nin iflasının, vatandaşa, adeta ayrılıkçı göstericilere karşı silaha sarılma çağrısında bulunan Erdoğan’ın iflasıyla aynı ana rastlaması ülkenin talihsizliğidir.

qw19
06-11-2008, 20:07
Hocam ortada mesele yoksa çözüm bulabilirmisiniz. İşte sizin de tespit ettiğiniz gibi çözüm yok, çünkü doğru tanımlanmış problem yok.

Mesele problemsizlik. Ama ortada nedensizce cereyan eden olaylar, eylemler var.

Şöyle örnek vereyim; programcılıkta en sıkıntılı iş rastgele oluşan "bug" hataları temizlemektir.

Elbetteki program yazılırken hata yapılmıştır, fakat "outputlar" çıktılar bazen doğru, bazen yanlış çıkmaktadır işte bu hatayı tesbit etmek ve çözüm üretmek çok sıkıntılı bir süreçtir.

Program çok fazla koddan oluşmuşsa ve yukarıdan aşağı analiz yapıp "top-down analysis", "sub routine" alt yordamlara bölünmediyse hele yandığınızın resmidir.

Satır satır "trace" sağlamasını yapmanız gerekir.

Bazen sil baştan programı yeniden yazmayı yeğleyebilirsiniz.

Selamlar.

evrensel-insan
06-11-2008, 21:21
Saygideger vgm;

çünkü doğru tanımlanmış problem yok.-vgm

Iste, benim dusundurten dusuncenin ozu. PROBLEM TESBITI. Her seyden, once; problem veya sorun algilayanlar icin vardir. Bunu algilayamayana, anlatmaniz ve izah etmeniz mumkun degildir. Peki, sence; kurt halki icin, veya kurt-koken savunuculugu yapanlar icin; -ki bu halk mi?- boyle bir problem algisi var mi? Yoksa, zaten, onlar icin cozum de yok demektir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

qw19
06-11-2008, 21:59
Ben DTP ve PKK tarafında samimiyetsizlik görüyorum, çözüm arayışında değiller. PKK en başından beri yanlıştı, DTP'de niyetlerini gizleyerek sanki PKK'dan ayrı bir partiymiş gibi yaparak hepimizi yanılttı. Burada Türk milliyetçileri bu oyuna gelmedi, ama benim gibi kendini sol, demokrat tanımlayanların çoğu kandırıldı en ezından ben kendimi kandırılmış hissediyorum, şık olmadı. Bundan nasıl bir fayda umdular bilemiyorum.

Dikkat ederseniz mevcut durumda Kürtlerin ana dilde eğitim hakkı dışında bir talepleri yoktu, niyetleri başka o ayrı. Ama dilaverin astığı yazıda eyalet sistemi, anayasanın yeniden yazılması gibi talepler ortaya çıkardılar.

Bu taleplerinde karşılanmaya başladığı gün özerklik, federasyon istekleri ortaya çıkacaktır. Onlarda karşılansa bu kez tamamen ayrı bir devlet kurmayı talep edecekler.

Bu nedenle çözüm çok uzak hocam.

Şu olabilir herkesi(Türkleride, Kürtleride) kucaklayan bir siyasi oluşum DTP ve PKK'nın çözülmesini sağlarsa çatışmalar biter. Veya çok azalır.

Kısaca tam ve kapsamlı çözüm yok, terörle yaşamaya alışacağız gibi görünüyor.

Selamlar.

evrensel-insan
06-11-2008, 22:15
Saygideger vgm;

Ilettigin, dusuncelerin icin; tesekkurler.

Saygilarimla;
evrensel-insan

Squall
07-11-2008, 20:18
Sol kesmin dtp ve pkk ya verdiği destek ; her milliyetçi oluşuma karşı gösterdiği önyargılı, tuhaf ve saldırgan tutumun bi yansıması bence..aynı şekilde çoğu komünist; yobaz ve gericilerle biliçli bi şekilde işbirliği içinde olup 80 olaylarının intikamını alma derdine düşmüş gibi gözüküyo..ama unutmamalıdırlar ki 80 darbesinde solcuların kökünü kazıyanlar, komünistlerin bu gün işbirliği içinde oldukları aynı gerici yobaz oluşumlardır ...Nedense bu iğrenç birliktelikten hiç utanç duymaz sözde solcularımız...İşte bu gibi sebeplerden Türk milleti soldan nefret etme noktasına gelmiş bulunuyor..

Farkında olmadıkları gerçek; yarın öbür gün kürtler -hadi farzedelim olurya-bağımsız bi devlet kurduklarında popolarına ilk tekmeyi yiyecekler gene komünist ve solcu geçinen pos bıyıklı dostlarımız olucakltır..

Çünkü bahsettiğim konular tarihte örnekleri yaşanmış gerçeklerdir..hatırlayınız İran islam cumhuriyeti kurulurken yobazlar en büyük desteği komünistlerden almışlardır...

qw19
07-11-2008, 21:07
Squall'ım niye kızıyorsun sola bu kadar, sağcılar nur mu. Onlar sürekli Amerika yanlısı politikalar izlemediler mi? İşte birinden biri olacaktık, kafası çalışanlar, Amerikan uşağı olmak zoruna gidenler solcu oldu, öbürleri de sağcı.

Hiç olmazsa sol bağımsız Türkiye diye bağırmadı mı? Daha fazla demokrasi istemedi mi?

Sol dediğin 70-80 arasında, solcular 16-24 yaşalarındaydı çok genç hareketti. Buna rağmen kötü işler yapmadılar. Tecrübesiz, ana baba eline bakan gençlerdi. Baba adamları 30 yaşındaydı. Bunları göz önüne alırsan başarılı bile bulabilirsin.

Selamlar.

Squall
07-11-2008, 21:58
Dtp gibi faşist,bölücü bi partinin sol bir ideolojiye sahip olduğuna inandığıza göre demekki o kadar da kafası çalışan bireyler değillermiş solcular!!!

Sadece atılan sloganları baz alıp sola karşı tanımlamalarda bulunmak ne derece doğru???

Bilirsiniz insanlık değerleri konusu açıldı mı kitaplarındaki alıntılarıyla mangalda kül bırakmaz dinciler...O halde sizin slogan mantığınızdan yola çıkarak müslümanlar hepinizden daha hümanist ve de demokratlardır diyebiliriz demekki...bu yüzden de sağ ve sol arasında sanıldığının aksine çokta fark olmamış oluyor..

qw19
07-11-2008, 22:33
Kurnaz demedim kafası çalışan dedim.
Selamlar.

yucemanitu
08-11-2008, 03:50
Ne güzel genellemeler ve öfke nöbetleri. Squall bence sen halkın nefretini değil kendi bireysel nefretini dile getirmişsin. DTP'yi kapatarak tüm Kürtleri PKK'nın kucağına teslim etmeye kalkan zihniyet "kafası çalışmak" tabirini kulllanmasa daha iyi olur.

Squall
08-11-2008, 04:35
Dtp nin kapatılmasıyla ilgili bi cümle kurduğumu hatırlamıyorum..cümleleri çarpıtıp anlam karmaşı yaratma gibi bi yeteneğiniz var sanırım..

Ayrıca Kürtler kendilerine pkkdan başka üstüne oturabilecekleri çok sayıda kucak zaten bulabiliyorlar...Amerika,yobaz kesim, komünistler vs... o yüzden hiçte masum bi halk değildir sizin zavallı kürtleriniz!!!

BASKALTURK
08-11-2008, 11:32
Dtp nin kapatılmasıyla ilgili bi cümle kurduğumu hatırlamıyorum..cümleleri çarpıtıp anlam karmaşı yaratma gibi bi yeteneğiniz var sanırım..

Ayrıca Kürtler kendilerine pkkdan başka üstüne oturabilecekleri çok sayıda kucak zaten bulabiliyorlar...Amerika,yobaz kesim, komünistler vs... o yüzden hiçte masum bi halk değildir sizin zavallı kürtleriniz!!!


Aci olan emperyalizmin sinsi oyununa burada ki insanlarin dahi inanmis olmasidir.Kurdculuk yapiliyor yazik zavalli kurdler siyasetine devam.Komunizm,sosyalizm,marxizm gibi kavramlar hepmi terorun aleti olacak?Hadi onlar oldular yahu birakin bari ustun TURAN DURSUN a haksizlik edip ismini bu zavallilarla andirmayin.

Sitenin yonetiminde ki bazi arkadaslar dahi dtp ve pkk yi mucadelesinde hakli gorurken,kibris i isgal edilmis gorurken emperyalizme ne haceeeet?dusmana ne hacet?

Kanimca hic zaman kaybedilmeden 2. ISTIKLAL MAHKEMELERI KURULMALIDIR!

yucemanitu
08-11-2008, 17:46
Eğer DTP'nin kapatılmasını istemiyorsan, sevindim Squall. Yanlış anlama için kusura bakma. Başka pek çok kucak bulabiliyorlarsa biz de onları bu kucaklardan uzak tutmak için bir şey yapalım benim demek istediğim bu. Solun içinde PKK'ya destek verenler olabilir ama genelleme yapılamaz. Nasıl tüm Kürtler PKKlı değil bütün solcular da sempatizan değil. Bütün Kürtleri imha edemeyiz, zaten bu mümkün olsa bile karşı çıkarım akıl almaz bir vahşeti sen savunmasan da bugün savunanlar var. Bununla beraber eğer katılım olmasaydı PKK çoktan biterdi. PKK'ya katılım neden oluyor dostum? İnsanlar aç ve cahil diye mi, iş olanağı yok diye mi, feodal düzen halen çok kuvvetli diye mi, kendilerini bu ülkenin bir parçası olarak göremiyorlar diye mi, geçmişte bazı hatalar yapılmış diye mi? Bunları telafi edelim diyorum toprak verelim ayrılalım demiyorum iş verelim, aş verelim, sağlık ulaşım okul her vatandaşımızın hakkı. Artık şunu gördük ki iş sadece ve sadece askeri müdahalelerle bitmiyor. Ha askeri müdahale yapılmasın demiyorum tek başına yeterli olmaz diyorum. Türkiye'nin PKK'yı bitirmesinin tek yolu örgüte katılımı engellemek bunun da yolu Kürt halkını kazanmak. Onlara açılan kucaklara engel olalım yanımıza çekelim ve kucaklaşalım diyorum. Bunun zor olduğunu biliyorum ama başka çıkar yol da göremiyorum.

qw19
09-11-2008, 00:34
Hay komunistler kadar başınıza taş düşsün, sanki Türkiye'nin bu halde olmasının sebebi komunistler. Yav herşeyi komunizme, ateizme bağlamaktan vazgeçin artık, hasbel kader türk doğmuşsunuz Türk milliyetçisi olmuşsunuz, Kürt doğsanızda Kürt milliyetçisi olurdu sizlerden.

Buna rağmen hala eleştiriyorsunuz.

PKK'dan çok farkınız olduğunuzu falan mı sanıyorsunuz, PKK'nın söylemlerinde ki Kürt sözü yerine Türk yazın, alın size söyledikleriniz.

Selmlar.

yucemanitu
09-11-2008, 01:04
Hay komunistler kadar başınıza taş düşsün, sanki Türkiye'nin bu halde olmasının sebebi komunistler. Yav herşeyi komunizme, ateizme bağlamaktan vazgeçin artık, hasbel kader türk doğmuşsunuz Türk milliyetçisi olmuşsunuz, Kürt doğsanızda Kürt milliyetçisi olurdu sizlerden.

Buna rağmen hala eleştiriyorsunuz.

PKK'dan çok farkınız olduğunuzu falan mı sanıyorsunuz, PKK'nın söylemlerinde ki Kürt sözü yerine Türk yazın, alın size söyledikleriniz.

Selmlar.

Benim de duygularıma tercüman olduğun için teşekkürler vgm.

-InVi-
09-11-2008, 05:58
Buyurun Hep Beraber Buradan Yakalim

http://video.milliyet.com.tr/default.asp?prm=0,7055475&kanal=1&id=22287&tarih=2008/11/08&get=09.11.2008

bu insanlar bize bugüne kadar TECE'nin neeee kaaaadar emperializme hizmet ettigi hakkinda okumadigimiz kalmadi.....simdi gönüllü olarak biyat etmisler, türk solu'na da biyik altindan gülsün.....

BASKALTURK
09-11-2008, 11:04
Hay komunistler kadar başınıza taş düşsün, sanki Türkiye'nin bu halde olmasının sebebi komunistler. Yav herşeyi komunizme, ateizme bağlamaktan vazgeçin artık, hasbel kader türk doğmuşsunuz Türk milliyetçisi olmuşsunuz, Kürt doğsanızda Kürt milliyetçisi olurdu sizlerden.

Buna rağmen hala eleştiriyorsunuz.

PKK'dan çok farkınız olduğunuzu falan mı sanıyorsunuz, PKK'nın söylemlerinde ki Kürt sözü yerine Türk yazın, alın size söyledikleriniz.

Selmlar.

Sn.vgm iletinizden once ki iletimi okursaniz,komunizmi suclar tarzda degil o dusunceye haksizlik yapildigini ima eden yazim vardir.Bu dusunceleri savunanlarin o dusunce yerine teroru hakliymis gibi gosterme egilimlerine elestiri yapmistim sadece.Milliyetcilik milletin degerlerine saygili olmayi gerektirir,dolayisi ile ben kesinlikle milliyetci degilim ki milletimin %90 lik bolumunun degerlerine saygim yoktur.esenlikler

qw19
09-11-2008, 21:10
Baskalturk size değildi hitabım. Aslında herkes biraz üstüne alınsın istedim çünkü bugün ülke kötü durumdaysa en son suçlanacak komünistler, ateistler olmalıdır. Hem sayıca, hem maddi olarak kıytırık bir tarikatın gücüne dahi sahip değiller, bu yapılan aslında gerçek suçluların bulunmasını engellemek için yapılan dezenformasyondur.

Yav ortalık komünistten geçilse bu sefer suçlamaya güçleri yetmez, ne biliyim tutup Bahailere saldırırlar.

Türkiye'de bırakın komünistlerin iktidarda bulunmasını sosyal demokratlar, kaç kere iktidar olmuşlardır.

Dezenformasyona ve hedef saptırmaya örnek verecek olursak; her komünistin PKK'yı desteklediğini yaymak ki bu hiç doğru değil, kaldı ki desteklese Türkiye'de ne kadarlık kıymeti harbiyesi vardır.

Dünya tarihine bakıldığı zaman özellikle II. Dünya Savaşı'na; Fransa, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Polonya'da ülkelerini Nazi Almanya'sına karşı savunan, ilk karşı saldırıyı başlatan komünist partizan paramiliter gruplardır.

Ve ülkelerini Nazi'lere peşkeş çekenler, milliyetçiler ve kapitalistlerdir. Bunları göre, göre Komünistlere laf etmek tamamen komünist ve sosyalist ideolojinin gelişmesine engel olmak amacı taşır.

Selamlar.

kandahar
10-11-2008, 00:21
Ve ülkelerini Nazi'lere peşkeş çekenler, milliyetçiler ve kapitalistlerdir. Bunları göre, göre Komünistlere laf etmek tamamen komünist ve sosyalist ideolojinin gelişmesine engel olmak amacı taşır.

Milliyetçi olmadığımı daha önce de söyledim. Fakat söylediğiniz gibi bir şey yok. Bilakis Fransız ordusunun perişan olmasının sebepleri arasında sokaklarda askerlere tükürttüren Fransız Komünistlerinin yıkıcı faaliyetleri vardır. Fransa'yı kurtaran birisi de varsa milliyetçi De Gaulle'dir (tabii asıl kurtaranlar müttefik kuvvetleridir). Kaldı ki paramiliter grupların savaşın kazanılmasında tesiri yok gibidir.

Balkanlar'daki milis hareketleri ise o ülkelere özgüdür, tarihleriyle ilintilidir. 3. dünya milliyetçiliğiyle Komünist hareketleri karıştırmayın. Komita hareketleri 1850'lerde başlamıştı. Polonya ise Yahudi nüfusun bol bulunduğu bir yerdi, Yahudiler zaten çoğunlukla Komünist'ti, karşılarındaki güç özellikle Komünist avlayan Naziler olduğuna göre de bunların örgütlenmesi doğaldır.

Sözün özü, milliyetçiler ile komünistler arasında hangisi vatanı satmaya daha meyillidir kıyaslaması yapılacaksa ibre tartışmasız komünistlerden yanadır. Çünkü bir milliyetçi her hangi bir dış güce karşı gene kendi milletini savunur fakat bir komünist o dış güç komünistse komünist dış ülkeyi destekler, aksi halde zaten komünist değildir, zaten komünizmde vatan kavramı yoktur bu durumda birisi satacaksa bu herhalde komünistler olurdu.

qw19
10-11-2008, 02:13
Gerçektende öyle Kandahar bütün komünistler yersiz yurtsuz vatansız dolanıp duruyor, nasıl oldu da farkedemedim.

Bir tane örnek veremeden bu kadar boş lafı arka arkaya sıralaman da ayrı bir beceri, sana ülkeleri örnek veriyorum, olmuş, yaşanmış olaylardan, bahsediyorum sense gerçeğe ütopik kılıflar takmakla meşgulsun. Vatansızlık ne demektir onu öğrenmekle işe başlasan iyi olur, enternasyonalizmdir bahsetmeye çalıştığının adı, en azından terminolojiyi öğrenki birbirimiz anlayalım. Vatansızlıktan kastın enternasyonalizmdir ve doğrudur. Aslında senin algıladığınla da, enternasyonalizmin de ilgisi yoktur.

Bak bunu da tartışmak istersen seve seve.

Selamlar.

AKHENATON
10-11-2008, 11:42
Baskalturk size değildi hitabım. Aslında herkes biraz üstüne alınsın istedim çünkü bugün ülke kötü durumdaysa en son suçlanacak komünistler, ateistler olmalıdır. Hem sayıca, hem maddi olarak kıytırık bir tarikatın gücüne dahi sahip değiller, bu yapılan aslında gerçek suçluların bulunmasını engellemek için yapılan dezenformasyondur.


sayın vgm , ülkeyi amerikaya eski komünistler peşkeş çekmedimi/çekmiyormu, yıkamadığı sistemden yararlanan onlar değilmi, saymakla bitmez.



Yav ortalık komünistten geçilse bu sefer suçlamaya güçleri yetmez, ne biliyim tutup Bahailere saldırırlar.



komünistler emperyalizmin sadece bir ayağı, dinci ve liboş ayaklarını unutmamak lazım, en azından ben unutmuyorum.:)


Türkiye'de bırakın komünistlerin iktidarda bulunmasını sosyal demokratlar, kaç kere iktidar olmuşlardır.


işte teze anti-tez.ülkenin gelir dağılımının bozulmasının en byük suçluları yine sözde esitlik ve adaleti savunanlar değilmi.



Dünya tarihine bakıldığı zaman özellikle II. Dünya Savaşı'na; Fransa, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Polonya'da ülkelerini Nazi Almanya'sına karşı savunan, ilk karşı saldırıyı başlatan komünist partizan paramiliter gruplardır.


Bunu sam amca istedi çünkü silah satmaya , farklı kutup yaratmaya ihtiyacı vardı.Kaldı ki 2 dünya savası israil devletini kurmak için özenle planlanmış bir süreçtir.



Ve ülkelerini Nazi'lere peşkeş çekenler, milliyetçiler ve kapitalistlerdir. Bunları göre, göre Komünistlere laf etmek tamamen komünist ve sosyalist ideolojinin gelişmesine engel olmak amacı taşır.

Selamlar.

Sayın vgm , tarih sahnesinin hiç bir döneminde bahsini ettiğiniz , sosyalist ideoloji diye bir şey olmamıştır.Bu bir kandırmacadır.

qw19
10-11-2008, 17:40
sayın vgm , ülkeyi amerikaya eski komünistler peşkeş çekmedimi/çekmiyormu, yıkamadığı sistemden yararlanan onlar değilmi, saymakla bitmez.

Çekmedi Akhenaton, bunu destekleyecek bir tek örnek gösteremezsin.
Çünkü komünistler bunu yapabilecek güce hiç bir zaman sahip olmadılar. Bu da dezenformasyon, çünkü komünistlerin iktidara alternatifliğini bırakın, genel seçimlerde 550 milletvekilinin içinde belki bağımsız 1,2 milletvekili çıkarabilirler.

Kısaca komunistlerin gücü olduğundan 550 kat daha abartılıyor. Bir komünistlerin güçlü olmaması öne sürdüğünüz tezlerin tamamını çürütmeye yeter. Özetle komünistler yukarıda ki saydıklarınızı yapabilme erkine sahip değiller ve Türkiye tarihinin hiç bir döneminde bu erke sahip olmadılar.




komünistler emperyalizmin sadece bir ayağı, dinci ve liboş ayaklarını unutmamak lazım, en azından ben unutmuyorum.:)


Böyle bir iddiayı destekleyecek kanıtlar çok farklıdır. Bir kaç örnek vereyim. Kapitalizm her şeyi tehditten çok, fırsat olarak algılar bu anlamda iki kutuplu bir dünyayıda işine geldiği gibi kullanabilir ama buradan yola çıkarak sosyalizme emperyalizmin ayağı demek doğru olmaz sanırım.



işte teze anti-tez.ülkenin gelir dağılımının bozulmasının en byük suçluları yine sözde esitlik ve adaleti savunanlar değilmi.


Elbetteki değil, kapitalizm bundan yararlanacak diye eşitlik ve adalet savunulmasın demek, ne kadar tutarlı olur.

Örneğin kapitalizm Che Guvera'nın ölüsünden bile para kazanma yoluna gider. Tişörtlerini, anahtarlıklarını satar, müziğini satar, filmini satar.


Bunu sam amca istedi çünkü silah satmaya , farklı kutup yaratmaya ihtiyacı vardı.Kaldı ki 2 dünya savası israil devletini kurmak için özenle planlanmış bir süreçtir.


Bu kadar ince bir hesapla II. Dünya Savaşı açıklanamaz. Bu konuda en iyi tezler gene Marksist/Leninist tezlerdir. Emperyalizmin bunalım dönemi ile açıklar. Sırf İsrail devletini kurmak için Dünya savaşı komik bir iddia. O savaşta harcanan para ile 50 İsrail devleti kurulurdu.


Sayın vgm , tarih sahnesinin hiç bir döneminde bahsini ettiğiniz , sosyalist ideoloji diye bir şey olmamıştır.Bu bir kandırmacadır.


Bunu şöyle demek daha doğru bir yaklaşım olur; sosyalizm denemeleri olmuştur ve başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Öbür türlüsü sosyalizm hiç olmadı demek biraz müslümanvari olur, şöyle derler ya Dünya'da gerçek islamı yaşayan yok. Bu tarz kimi sosyalistlerinde tercih ettiği bir yaklaşımdır ve doğru bulmuyorum.

Selamlar.

AKHENATON
10-11-2008, 18:27
Çekmedi Akhenaton, bunu destekleyecek bir tek örnek gösteremezsin.
Çünkü komünistler bunu yapabilecek güce hiç bir zaman sahip olmadılar. Bu da dezenformasyon, çünkü komünistlerin iktidara alternatifliğini bırakın, genel seçimlerde 550 milletvekilinin içinde belki bağımsız 1,2 milletvekili çıkarabilirler.


Sayın vgm ;
elbetteki iktidara gelmediler gelme gibi bir endişe taşıdıklarını sanmıyorumda.
ben daha hegelistik düşünüyorum.
toplumları yönetmek için iktidara gelmeye gerek yok.
dünya insanı oluşturulan kamuoyları sayesinde kendisine düşünce üretmekte , durum böyleyken Tc'nin son 20 senesinde emperyalizme peşkeş çeken tüm kamuoyu düşünceleri eski komünistlerden çıkınca , iktidara getirilen kişilerde oluşturulan bu kamuoyu sayesinde olunca koministlerin doğrudan meclisteki ceylan derisi koltuklara oturmasına gerek olmuyor.:) aydın doğanın sağladığı odalarda yazılar yazmaları yeterli.nihayetinde meclistekiler çıkacak kanunu bile okumuyor.:)


Özetle komünistler yukarıda ki saydıklarınızı yapabilme erkine sahip değiller ve Türkiye tarihinin hiç bir döneminde bu erke sahip olmadılar.


en büyük güç kamuoyudur ki , tamamen eski komünistlerin kontrolündedir.
neler yaptıklarınıda yazmaya gerek yok artık.




Böyle bir iddiayı destekleyecek kanıtlar çok farklıdır. Bir kaç örnek vereyim. Kapitalizm her şeyi tehditten çok, fırsat olarak algılar bu anlamda iki kutuplu bir dünyayıda işine geldiği gibi kullanabilir ama buradan yola çıkarak sosyalizme emperyalizmin ayağı demek doğru olmaz sanırım.


bunu söylerken batı tipi sosyalizmin M-L olmasından dolayı söylüyorum.Batı Tipi Sosyalizm/Marsizm ekonomi politiği olmayan sadece sanayi devrimi ingilteresine bir bakıştır, engelsin doğu toplumlarına yapmış olduğu tüm araştırmalar batılı kalemlerin özeti olup büyük çogunluğu yanlış analizlerdir. Benim gözümde sosyalizm olarak öne sürülen M_L sosyalizm değil yahudi tuzağıdır.


Bu kadar ince bir hesapla II. Dünya Savaşı açıklanamaz. Bu konuda en iyi tezler gene Marksist/Leninist tezlerdir. Emperyalizmin bunalım dönemi ile açıklar. Sırf İsrail devletini kurmak için Dünya savaşı komik bir iddia. O savaşta harcanan para ile 50 İsrail devleti kurulurdu.



tabiki,
fakat en büyük amaç buydu, bunun yanında zenginleşmek ve dünyayı kontrol altında tutmakta önemli.israili kurmak yetmez birde geleceği olması lazım. Yahudi katliamı yapıldığını söyleyenler öncelikle Hitlerin yahudi olduğunu ve saf yahudileri katletmediğini bilmesi lazım.EXODUS gemisi ile taşınan yahudileri ben taşımadım nihayetinde.harcanan para ile kendilerinide güçlendirmişlerdir. Zavallı alman halkı Yahudi Hitlerin elinde piyon olmuştur.Aynı durum 1.Dünya savaşı ve amerikan tarihindeki tüm iç savaşlar için geçerlidir.


Bunu şöyle demek daha doğru bir yaklaşım olur; sosyalizm denemeleri olmuştur ve başarısızlıkla sonuçlanmıştır.


batıda evet fakat doğuda ki , komün düşüncesinin atası Türklerdir ve Tufan olgusuna kadar gayet başarılıdır.Toplumu M-L de kızıl burjuva yaratan parti yerinde KUT denen toplumun ileri gelenleri yönetmiştir.



Öbür türlüsü sosyalizm hiç olmadı demek biraz müslümanvari olur, şöyle derler ya Dünya'da gerçek islamı yaşayan yok. Bu tarz kimi sosyalistlerinde tercih ettiği bir yaklaşımdır ve doğru bulmuyorum.

Selamlar.

islam haric semavi dinlerin temelinde sosyalizm yatar zaten.tabi hristiyanlığın değişmemiş felsefesi anarşizmin devir taşlarından biri olsada batının eline geçen her değer yozlaşmıştır.

karadenizli
11-11-2008, 00:38
Öcalanı da iyi anlamak gerekir aslında öcalan öğrenciyken cumaya giden N.fazıl hayranı bir insandı tabiki o zamanlar terörist falan değildi.

''sosyalizmin alfabesi'' adlı kitap bütün hayatını değiştirdi Bütün dinleri allahı kitabı reddetti ve sözde ''davasına'' başladı. Bir kitabında öcalan bakın nasıl islamı karalıyor

''islam kadına hiç bir şey varmemiştir'' (tasfiyeciliğin tasfiyesi)

Birde insanın kanını donduran şu ifadeler ilk başına bakıp aldanmayın:

''Bebeklerin kafasına 5 kurşun sıkmak şerefsizliktir o kurşunların parasını kim veriyor.....1 kurşun sıkın yeter'' (KÜRDİSTANDA HALK KAHRAMANLIĞI)

Bebekleri değil kurşunları düşünen öcalan evet bu öcalan allahsız öcalandır unutmayın

kandahar
11-11-2008, 00:40
Gerçektende öyle Kandahar bütün komünistler yersiz yurtsuz vatansız dolanıp duruyor, nasıl oldu da farkedemedim.

Bir tane örnek veremeden bu kadar boş lafı arka arkaya sıralaman da ayrı bir beceri, sana ülkeleri örnek veriyorum, olmuş, yaşanmış olaylardan, bahsediyorum sense gerçeğe ütopik kılıflar takmakla meşgulsun. Vatansızlık ne demektir onu öğrenmekle işe başlasan iyi olur, enternasyonalizmdir bahsetmeye çalıştığının adı, en azından terminolojiyi öğrenki birbirimiz anlayalım. Vatansızlıktan kastın enternasyonalizmdir ve doğrudur. Aslında senin algıladığınla da, enternasyonalizmin de ilgisi yoktur.

Bak bunu da tartışmak istersen seve seve.

Selamlar.

Bütün Komünistler vatansızdır demedim fakat teoriden hareketle vatanını satacak birisi varsa bunun Komünistler'den çıkması ihtimalinin daha fazla olduğunu söyledim. Örneği de verdim, isterseniz tekrar vereyim Komünist bir ülke kapitalist bir ülkeye Komünizm'i getirme bahanesiyle girerse işgale uğrayan ülkenin Komünistler'i Kapitalist devletlerini mi desteklemelidir yoksa Komünist yoldaşlarını mı?

Üstünüze alınmanıza gerek yok ben teorilerden hareketle konuşuyorum. Yoksa Türkiye'de sol hareketlerin çoğunun vatansız olmadığından haberim var, tabii Komünist olmadıklarından da. Geri kalmış ülke milliyetçiliği ve anti-emperyal hareketleri klasik Komünizm'le karıştırmayın son tahlilde Küba ihtilalinden Afrika devrimlerine hepsi ulusalcı hareketlerdir. Siz hem de kendi standartlarınıza göre bir tür milliyetçisiniz. Bunda ayıplanacak bir şey yok, rasyonalizm, dünkü ve bugünkü dünya gerçekleri bunu zorunlu kılmıştır. Yoksa kimsenin kimseyi hainlikle suçladığı yok.

Sadece siz hainlikten dem vurdunuz, ben de teoriye ve kabullerimize göre bir Komünist'in hain olması ihtimalinin bir milliyetçinin hain olması ihtimalinden daha yüksek olduğunu söyledim. Dahası yukarıda verdiğim örnekteki Komünist'in davranışı Komünist ideolojisine göre hainlik de değildir.

Verdiğim diğer bilgiler de tarihi verilerdir. Gerçeğe ütopik kılıf takmak değil.

niveru
11-11-2008, 01:07
konun adi kurd meselesi ,ama onun disinda hersey tarsiliyor bakiyorum, zaten meselenin adi dahi konulmamis oldugundan ,bir mesele olmadigi fikrinede vardik ya , asil vahim meselede budur aslinda bana gore !

vatani sevmek ne demek ? ,topragi sevmek , sinirlari sevmek! birazda insani sevmeyi dusunseniz , vatani sevdiginiz kadar
Bunlar goreceli seylerdir, sizin ulkeniz bir diktator yada elit bir sinif tarafindan yonetiliyor ve ulkenin zenginlikleri bir avuc yonetici sinifina aktariliyorsa , siz hala bu vatani sevmeye devam edermisiniz , bu vatan icin baska devletlerle , halklarla savasirmisiniz? , yada sizi bu baskici yonetimden kurtarmaya gelen ordulara sirf vatan sevgisi yuzunden karsi koyarmisiniz ,,, ben koymam , oyle bir vatanida sevmem zaten .
bir komunist icin vatan butun dunyadir , dunya halklari ise kendi halkidir. Bir komunist yasam damarlarini yerelliginden gucunu ise evrenselliginden alir. Bir komunist icin burjuva sinifinin egemenligi altinda ki butun halklar ozgurluklerine kavusturulmasi gereken kardesleridir. bir komunistin vatan sevgisi halkinin ozgurlugudur. Bu anlamda komunist vatansizdir , sinirlar kapilist olusumda ulus devlet asamasinda suni olarak yaratilan kapitalist sinifin pazar paylarini korumak ve halki somurmek icin var ettikleri duvarlardir. bir komunist halkini sever , insanlari ve butun halklari .komunist icin halklari birbirinden ayiran suni sinirlarin bir anlami ve ifadesi yoktur..

dilaver
11-11-2008, 01:18
isterseniz tekrar vereyim Komünist bir ülke kapitalist bir ülkeye Komünizm'i getirme bahanesiyle girerse işgale uğrayan ülkenin Komünistler'i Kapitalist devletlerini mi desteklemelidir yoksa Komünist yoldaşlarını mı?

Çok net cevap vereyim kandahar.

Bir sosyalist ülke başka bir ülkeye sosyalizm ihraç edemez. Böyle bir şart oluşursa tüm dünyadaki komünistler ihraç eden sosyalizmi kınar ve onu eleştirirler. Başka bir ülkeye ihraç edilecek sosyalizm ML teoriye göre kabul edilemez. Çek örnegi, Afganistan örnegi akıllardadır. Bizler buna karşı çıktık. Hatta İsdemire bile karşı çıktık. Sosoyalist bir ülkenin sermaye ihracı söz konusu olamaz.

KOmünistler burjuvazi ile br tek koşulda işbirligi yaparlar ve de burjuvazinin ordusu ile. O da vatan işgal altında iken. Onda da komünistlerin yöntemi partizan savaşıdır. Ayrıca İspanya İç savaşındaki Türk tugayı gibi, Yunanİç savaşına katılan Mihri Belli gibi, Bolivya da savaşan Che gibi komünistler nerede olursa olsun faşizme karşı savaşmaktan geri durmazlar. Bunun ismi de enternasyonalizmdir.

Sermayenin vatanı olmadıgı gibi işçilerin de vatanı olmaz. İşçiler için patronlarının Türk, Kürt, Rum ya da Amerikalı olması önemli degildir. İşçiler için patronlarının patron olması önemlidir.

Dünya sınıf mücadelesi deneyiminde buna aykırı bir tek örnek gösteremezsin. Ama sınıf işbirligi önerenler de olmuştur. Kautsky gibi.

saygılarımla

-InVi-
11-11-2008, 01:41
tabi ya
zaten prag'a.....budapesteye.....warshaw'a tanklarla girenler zaten "davet" üzerine girmisler.... oradaki hükümetler tarafindan davet edildikleri icin ....yoksa kim demis...isgal misgal...zaten fiil'de isgal olsa bile onlar ne kadar biz bunu soyalizim, komunizim ve baris icin yapiyoruz deseler bile onlar asilnda "gercek komunist / sosyalist" felan olamazlar....cünkü gercek komunizim ve sosyalizim coook daha farkli seyler......

dilaver
11-11-2008, 02:08
cünkü gercek komunizim ve sosyalizim coook daha farkli seyler......

Kesinlikle öyle İnvi, kesinlikle. Çekoslovakyaya Rus emperyalizmi girdi, aynen Afganistan'a girdigi gibi. Bu net.

Sosyalizm çok ve de çok farklı birşeydir.

Dünyada 6 bin senedir sınıflar ve sınıf mücadelesi var. Böyle geçmişi olan bir mülkiyet sistemini, 100-150 senede yok etmemiz mümkün degil. Ama şu an şartlar gene Marksı dogruladı ve bugün için oldukça geniş bir tecrübemiz var. İsminin komünizm ya da bilmem ne olması hiç de önemli degil.

Dünyadaki tüm madde dünyada var. Bunu işleyen bizleriz. Nasıl paylaşacagız sorun bu. Bunun ismini ne koyman hiç de önemli degil. Nasıl paylaşacagız.

Ben diyorum ki ortak olarak paylaşmamız gerekir. Çünkü tanrı ya da herhangi bir güç kimseye tarla bagışlamadı. Brileri bunu gasp etti.

Sen ne diyorsun.

saygılarımla

-InVi-
11-11-2008, 05:16
dilaver
sorun ütopyalara saplanmaktan bugünün gerceklerini görememek.....
70 yillik zorba dikta rejimler sosyalizim degilse....neye göre degil....
onlar kendilerine göre en sosyalist ülkelerdi.....
senin bu yaklasim ile bizim elestirdigimiz tüm islami rejimler aklanmis olunur....
nihayetinde hic bir müslüman suudlari "islami" bir devlet formasyonu olarak kabul etmez....irandaki seriat anlayasini kolaylik ile sahiplenmeye bilir....bu konuda müslümanlardan farkli düsünmüyorsun aslinda.....


Ben diyorum ki ortak olarak paylaşmamız gerekir. Çünkü tanrı ya da herhangi bir güç kimseye tarla bagışlamadı. Brileri bunu gasp etti.@dilaver

bende var olani o topraklar üzerinde kendi kimlik ve kisilikleri ile insanca yasayabilen tüm insanlar ile paylasmaktan yanayim

dilaver
11-11-2008, 13:49
Hiç bir şey insanlara gökten zembille, ya da bir kutsal kitabın sayfaları arasında inmedi. İnsanlar 6000 senedir bir şeylerin mücadelesini vermekteler. Tüm büyük dinler de bu temelde şekillendiler . Dikkat edilirse hepsinin de temelinde şöyle ya da böyle bir ortaklaşmacılık vardır.

Dünyadaki ilk demokratik devrimler Yunanistan'da yapıldı ve ilk demokrasi de burada kuruldu. Neden diye düşünmemiz lazım degil mi. Bu demokratik devletler insanların eskiye olan özlemlerinden kaynaklandı. Eski ortaklaşmacılıgı hala hatırlıyorlardı ve demokrasiyi kurdular. Ancak eskiden bu yana köprülerin altından çok sular akmıştı ve kölelik kurumu ile artı deger ortaya çıkmıştı.

Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı, bu yüzden de bu demokrasi köleleri dışladı. İnsanlar sınıflarla birlikte bir yanılsamaya ugramışlardı. Sınıflarla birlikte doguştan kazanılan yaşama hakkı ve insan olma, ölümle elde edilen bir hak haline geldi.

Sonuçta tüm bunları da insanlar yaptılar, bundan sonrasını da yapacak olan insanlardır. Etrafınıza bir bakın, her şeyi doga bize vermektedir. Dogada olmayan bir tek nesneyi bile var edemiyoruz. Ancak emek ile bunu şekillendirebiliyoruz ve yarar hale getirebiliyoruz.

Demek ki iki bileşen var; biri hammadde ki dogada mevcut, digeri ise insan emegi. Yaşamak için, var olabilmek için başka da bir şeye gereksinmemiz yok.

O halde emek ile herşeyi yeni baştan yaratabiliriz. Ütopyalar olmadan yeni bir dünya yaratamayız. Geçmişte ne yanlış gitti, bunları tespit edip düzeltmek yalnız ve yalnızca bizlerin ellerinde.

Ayrıca başlıgın özüne gelelim, orada kalalım. Başlık Kürt Meselesi.

saygılarımla

kandahar
11-11-2008, 21:11
Bir sosyalist ülke başka bir ülkeye sosyalizm ihraç edemez. Böyle bir şart oluşursa tüm dünyadaki komünistler ihraç eden sosyalizmi kınar ve onu eleştirirler. Başka bir ülkeye ihraç edilecek sosyalizm ML teoriye göre kabul edilemez. Çek örnegi, Afganistan örnegi akıllardadır. Bizler buna karşı çıktık.

Troçkizm'de bu vardır ama sonuçta o da Komünist fraksiyonlardan. Kaldı ki sizin karşı çıkmanız bir şey ifade etmez önemli olan o ülkenin Komünistler'inin tavrıdır. Çekoslavakya işgalinde ülkenin Komünistler'i işgale destek vermişti, daha bir kaç sene önce hainlikten hüküm giydiler. Demek ki tüm dünyadaki Komünistler kınamamış. Ayrıca Marksist teoride dediğiniz şey yoktur çünkü temas edilmemiştir, fakat Manifesto'daki Komünist tanımına uyan davranış (bizim hainlik olarak nitelediğimiz) davranıştır.

Ayrıca İspanya İç savaşındaki Türk tugayı gibi

Tugayla ilgili bilgi verirseniz sevinirim. Katılan bir Türk'ün albay rütbesine kadar yükseldiğini biliyordum ama tugaydan haberim yoktu.

pante
11-11-2008, 22:19
Ayrıca İspanya İç savaşındaki Türk tugayı gibi, Yunanİç savaşına katılan Mihri Belli gibi,

Mihri Belli'nin Yunanistan iç savaşına katıldığı doğrudur.
İspanya iç savaşına uluslarası tugaylar katılmıştır. Bu Tugaylarda Türk devrimcilerin de olduğu gerçektir ama Türk tugayı denecek kadar çok değildirler.
Tugay içindeki bir birlikte gönüllü olarak görev almışlardır.

dilaver
11-11-2008, 22:26
Kaldı ki sizin karşı çıkmanız bir şey ifade etmez önemli olan o ülkenin Komünistler'inin tavrıdır.

Kandahar

Anlamadıgın şey tam da bu. Bizim elimizde hazır reçeteler, kutsal ya da ilahi kitaplar yoktur. Dolayısıyla bir yerde yanlış yapıldıysa, ya da sonuçları itibarıyla yanlış olduysa bizler bunu eleştirecegiz ve dogruya varmaya çabalayacagız.

ML lerin tabuları olmaz, olamaz. Şayet var ise o insanların Marksist düşünce ile bir alakası da olamaz. ML düşünce diyalektik bir düşüncedir. Beraberce en dogruyu bulmanın da yolu budur.

Daha önce de yazdım. Sorun insanlar en iyi biçimde sömürüsüz nasıl yaşayabileceklerdir. Benim gibi düşünenlerin tespiti şu. Doga her şeyi bize veriyor, vermiş. Bunu degerlendirmenin tek kıstası ise emek. Yani emek olmadan hiç bir şey olmuyor.

Bu yeryüzü tüm insanları besleyecek yiyecek üretimine elverişli mi. Evet. Tüm insanları giydirebilecek giyecxek üretimiebne elverişli mi. Evet. Tüm insanları barındırıp ısıtabilecek konut ve enerji üretimini saglayabilirmiyiz. Gene evet.

Peki o halde neden yapamıyoruz. Nasıl yapabiliriz.

Bence sen komünistlerin nerede ne yaptıgından ziyade bunlara kafayı çalıştır. Dogru ve dürüst isen bir yerlerde buluşabiliriz. Ben bunun ismine insanlık diyorum. Sen nasıl istersen öyle adlandır.

Şimdi ben sana Çek işgali sırasında, ya da bu tarz olaylarda intihar eden komünistleri yazsam diyeceksin ki bunlar münferit olaylardır, parti belirleyicidir. Çek işgali sırasında ne SSCBb sosyalist bir ülke idi, ne de dogu bloku sosyalist bir kamptı. Ne de partileri komünist partilerdi. Sınıfsal olarak bürokrat burjuva, biçim olarak bürokratik devlet kapitalizmi içerisinde idiler.

Türk tugayı ile ilgili bulursan eski Aydınlık dergilerini karıştır. Bulursam yazarım.

saygılarımla

kandahar
11-11-2008, 23:02
Anlamadıgın şey tam da bu. Bizim elimizde hazır reçeteler, kutsal ya da ilahi kitaplar yoktur. Dolayısıyla bir yerde yanlış yapıldıysa, ya da sonuçları itibarıyla yanlış olduysa bizler bunu eleştirecegiz ve dogruya varmaya çabalayacagız.

Ortada anlayıp anlamayacak bir şey yoktu. Konu VGM amcanın milliyetçiler haindir Komünistler değildir türünden yorumundan buraya geldi. Ben de ona açıklık getirmek için bazı örnekler getirdim. Bu kadar iletiden sonra ne demek istediğim anlaşılmıştır. Tekrar bir not olarak Türkiye'deki Komünist hareketlerin ezici çoğunluğunun Komünist olduğunu düşünmediğimi de ekleyeyim. Çünkü ülke gerçekler Komünizm'e elverişli değildi ve değildir. Hatta bırakın Komünistliği basbayağı romantik milliyetçiler. Her neyse bu konuyu daha fazla açmak istemiyorum; zaman geçmiş bitmiş devir kapanmıştır bunlar da arada kalan detaylardır. Meseleye önem verenler tahlilini önce kendileri yapsınlar.

Bence sen komünistlerin nerede ne yaptıgından ziyade bunlara kafayı çalıştır.

Düşünmediğimi nereden çıkardınız? Bunları uzun zamandır düşünüyorum. Bir takım neticelere de vardım. Komünizm ile yahut Kapitalizmle bu dediklerinizin olamayacağını biliyorum. Geri kalanları Allah nasip ederse devletin başına geçtiğimde uygularken görürsünüz.:)

dilaver
11-11-2008, 23:10
kandahar

Türk tugayı diye bir şeyler hatırlıyorum, ama yanılıyor da olabilirim. Onun için Pante'nin yaklaşımının şimdilik en dogru olarak kabul edelim. Bulursam gene de eklerim.

saygılarımla

yucemanitu
13-11-2008, 02:47
Bu başlığın adı yanlış "Komünist meselesi" yapalım adını da yazılarla başlık uyumlu olsun.

evrensel-insan
14-11-2008, 00:24
Saygideger dilaver;

Peki o halde neden yapamıyoruz. Nasıl yapabiliriz.-dilaver.

Insanoglunun, bencil, cikarci ve ayrimci; dusunup davrandigindan.

Insan oldugumuzun, bilincine ve vasiflarinin farkina vararak. Insan gibi dusunup, insan gibi davranarak. Bencil, cikarci ve ayrimciligin; evrensel kokenini ortaya koyarak.

Bunu, yapamamizin ve yapabilmemizin kaynagini; sadece insanoglunun dusunce ve davranisinda arayarak.

Saygilarimla;
evrensel-insan

qw19
15-11-2008, 01:57
Ben tek devlet, tek hukuk, tek dil, tek insan haklarından yanayım, bu anlamda enternasyonalistim ve enternasyonalizm de bu demektir.

Herhangi bir ülkede insan hakları ihlalleri, hukuksuzluk, adaletsizlik olduğu zamanda o ülkeye müdahaleden yanayım. Bu savaş olur, yaptırım olur her ne ise.

Ruanda'ya, Brundi'ye müdahale edilmelidir, Somali'ye müdahale edilmelidir bu ancak tüm dünya tek bir devlet olduğu zaman mümkündür. Bu tez ise sadece komunizmde vardır, tek dünya devleti.

Selamlar.

evrensel-insan
15-11-2008, 02:13
Saygideger vgm;

Iste, Turkiyede de; bu tekligi; saglayacak olan; kisinin dini-milli kokensel yapisinin farkliligi degil; hangi farka sahip olursa olsun; sadece tek butunlugu savunmasi esastir.

Bunu savunanin kokeni degil; dusunce ve davranisinin; birlestiriciligi, butunleyiciligi, tekleyeceligi v.s. belirler.

Bu da ancak; tum farklarin; her ayri fark tarafindan; savunulmasi ve korunmasi ile mumkundur. Kendi, farkinin ayrimiyla degil.

Sadece, kendi farkinin degil; tum farklarin farkina vararak ve farklarin farksiz ve ayrimsiz butunlugunu savunarak ve koruyarak.

Yalniz, uzulerek belirtmek zorundayim. Bugun, hangi ideoloji olursa olsun; ideolojinin tabiatindan dolayi; tum ideolojiler, bolucu, ayirici ve maalesef erk cikarlidir.

Saygilarimla;
evrensel-insan

qw19
15-11-2008, 02:19
Köy enstitülerin kapatılması Türkiye'ye ihanettir, komünistler mi kapattı.

Türkiye'nin Amerika'ya bu kadar bağımlı olması hıyanet değildir de nedir. Milliyetçiler ve sözde Atatürkçüler eli ile olmadı mı tüm bunlar.

Daha neye ihanet, hıyanet diyorsunuz anlamıyorum, Kore'ye komünistler mi asker gönderdi.

Bankaları komünistler mi soydu, sağcılar mı.

Kendi halkına milliyetçiler mi katliamlar düzenledi, komünistler mi. Etnik ayrımcılık milliyetçiler tarafından mı tırmandırıldı, komünistler mi.

Selamlar.

kandahar
15-11-2008, 02:41
Köy enstitülerin kapatılması Türkiye'ye ihanettir, komünistler mi kapattı.

Milliyetçiler mi kapattı? İlhan Darendelioğlu gibi koyu bir ülkücü bile kitabında enstitüler hakkında "aslında faydalı olabilecek okullarken Komünist propaganda yuvalarına çevrilmeleri yüzünden kapatıldılar" diyorsa iki kere düşünün derim.

Türkiye'nin Amerika'ya bu kadar bağımlı olması hıyanet değildir de nedir. Milliyetçiler ve sözde Atatürkçüler eli ile olmadı mı tüm bunlar.

Yok öyle bir şey. Artık şu ucuz gri propagandayı yemeyin. Amerika bugün dünyanın süper gücüdür, doğal olarak diğer ülkeleri gücü yettiğince manipüle eder. Manipüle edilen ülkenin de genelde pek seçme şansı olmaz. Bugün Türkiye'de milliyetçi bir başkaldırma olsa tepetaklak olacak ekonomi ve toplum hayatı yüzünden ilk feveran edecek olanlar yine en çok "Türkiye'yi Amerika yönetiyor" iddiasını yapan tatlı su solcuları ve onların halay arkadaşı İslamcılar, liberaller ve diğerleri olacaktır. Ayrıca Türkiye tarihinde tek parti döneminin ardından hiç bir milliyetçi parti iktidar olmamıştır.

Daha neye ihanet, hıyanet diyorsunuz anlamıyorum, Kore'ye komünistler mi asker gönderdi.

Milliyetçiler mi gönderdi?

Bankaları komünistler mi soydu, sağcılar mı.

Her sağcı milliyetçi mi oluyor otomatikman?

Kendi halkına milliyetçiler mi katliamlar düzenledi, komünistler mi. Etnik ayrımcılık milliyetçiler tarafından mı tırmandırıldı, komünistler mi.

PKK hangi hareketin fraksiyonu olarak ortaya çıkmıştı?

Ve son soru; Atatürk milliyetçi miydi Komünist mi?

-InVi-
15-11-2008, 04:50
vel hasir.....
kürdlerin de diger tüm demokrasi eksikliginden magdur olanlarin var olan sorunlarini cözmek icin "solculuk" oynamaya gerek yok.....var olan sorunlari aslinda kendisini demokrat diye tabir eden tüm siyasi yapilanmalar gayet cözebilir.....
bu var olan sorunlari cözdükmü zaten, müslümanlar arasindan "Hilafet" devleti isteyecek olanlar, Kürdler arasinda "bagimsizlik" isteyecek olanlar marjinal bir konuma düsmüs olackatir ki, bu toplumun genelinin ne huzurunu bozabilir, nede toplumsal siyasete yön verebilecek bir konumda olabilir diye düsünyorum........

önemli olan ne istiyoruz ?
kürdler ne istiyor ?

kürdlerin sözcülügünü yapabilecek birileri olmali mi ?
olmali ise kimler olmali ?
Pkk terör örgütü ile gönül baglarini koparamamis kürdlerin konumu ne olmali ?

qw19
16-11-2008, 18:13
Milliyetçiler mi kapattı? İlhan Darendelioğlu gibi koyu bir ülkücü bile kitabında enstitüler hakkında "aslında faydalı olabilecek okullarken Komünist propaganda yuvalarına çevrilmeleri yüzünden kapatıldılar" diyorsa iki kere düşünün derim.

Komünist propaganda, siyaset yasaklanmalı mı? Yukarıda ki cümlenden fikir özgürlüğü olmamalı gibi bir sonuç çıkar kandahar. Buna sakın ıh mıh deme.
Ne demek komünist yuvası, çok mu zararlı komünizm.



Yok öyle bir şey. Artık şu ucuz gri propagandayı yemeyin. Amerika bugün dünyanın süper gücüdür, doğal olarak diğer ülkeleri gücü yettiğince manipüle eder. Manipüle edilen ülkenin de genelde pek seçme şansı olmaz. Bugün Türkiye'de milliyetçi bir başkaldırma olsa tepetaklak olacak ekonomi ve toplum hayatı yüzünden ilk feveran edecek olanlar yine en çok "Türkiye'yi Amerika yönetiyor" iddiasını yapan tatlı su solcuları ve onların halay arkadaşı İslamcılar, liberaller ve diğerleri olacaktır. Ayrıca Türkiye tarihinde tek parti döneminin ardından hiç bir milliyetçi parti iktidar olmamıştır.

Senin yaptığın ucuz ve basit propaganda, güçlü olan ananı bellesede sesini çıkarma diyorsun, ama lafa geldimi, iş Kürtlere geldimi asalım keselim.

Kandahar bu mantıkla işin içinden çıkamazsın, çok fazla çelişki barındırıyorsun çünkü.


Milliyetçiler mi gönderdi?

Milliyetçiler gönderdi, gönderenlerin milliyetçiliğini tartışmak da bana düşmez size düşer, milliyetçiyim diyenlere düşer, karar verin aranızda hanginiz milliyetçisiniz.


Her sağcı milliyetçi mi oluyor otomatikman?


Tam otomatik hem de.


PKK hangi hareketin fraksiyonu olarak ortaya çıkmıştı?

PKK sol olarak çıkmıştır. Ama sonrasında sol ile alakası kalmamıştır.

Mücadelesini milliyetçi ve şovenist çizgiye oturtunca, artık sağ ve milliyetçi hatta faşist olmuştur. PKK ideoloji, fikir, siyaset olarak sizdendir de, bizden değildir, hayrını görün.

Ve son soru; Atatürk milliyetçi miydi Komünist mi?

Atatürk ile göbeğim bir kesilmedi ne diyim şimdi, ama Atatürk komünist değildir, Atatürk'ün sosyalist olduğunu savunanlarda var, milliyetçi diyenlerde var, Atatürk bağımsızlık yanlısı biri idi bunu çok rahat söyleyebilirim, Amerika güçlü, İngiltere güçlü diye boyun eğmedi, yukarıda bağımsızlık politikalarına ucuz deyip, aşağıda Atatürk'ü gündeme getirmek ayıp oluyor.

Atatürk payitahtın ordusunda savaşırken belki de saltanat yanlısıydı hadi sen buna yanıt ver, Mustafa Kemal hadi bi Samsun'a çıkayımda ülkeyi kurtarayım demedi, o zaman ve mekan içerisinde politikalarını saptadı ve onları uyguladı. Nereye varmak istediğini biliyorum fakat, buradan oraya gidilmez.

Belli bir kurguda hareket etmiyorsunuz yazdıklarınız "o yana da dönder sar beni, bu yana da dönder sar beni", bunun adı liberalizmdir, pragmatizmdir, işinize geldimi bağımsızlık milliyetçilik, işinize geldimi manda, eyaletin oluyum yanki abi.


Selamlar.

kandahar
16-11-2008, 18:47
Komünist propaganda, siyaset yasaklanmalı mı? Yukarıda ki cümlenden fikir özgürlüğü olmamalı gibi bir sonuç çıkar kandahar. Buna sakın ıh mıh deme.
Ne demek komünist yuvası, çok mu zararlı komünizm.

"Komünist yuvası" ifadesi benim değildir. Ayrıca evet elbette yasak olmalı. Okullar propaganda yapılacak yerler midir? O okullarda Faşist propaganda yapılıp kara gömlekliler yetiştirilse de kapatılsa çok haklı bulurdunuz ama yahut Fetullah'ın okullarına gelince eleştirmekten geri durmuyorsunuz. Asıl pragmatizm bu mantıktır.

Senin yaptığın ucuz ve basit propaganda, güçlü olan ananı bellesede sesini çıkarma diyorsun, ama lafa geldimi, iş Kürtlere geldimi asalım keselim.

Kandahar bu mantıkla işin içinden çıkamazsın, çok fazla çelişki barındırıyorsun çünkü.

"Sesini çıkarma" demiyorum. Demem de. Ben lüksleri olan maddiyata önem veren biri değilim. Başımı sokacak yerim, yiyecek ekmeğim, okuyacak kitabım biraz da arkadaşım olsun bana yeter. Fakat insanların büyük çoğunluğu, özellikle de "Amerika Türkiye'yi yönetiyor" diyenlerin ciddi kesimi böyle değil. Şu halde hükümetlerin "sesini çıkarmaması" da doğaldır. Benim bir çelişkim yok. Söylediklerim açık.

Milliyetçiler gönderdi, gönderenlerin milliyetçiliğini tartışmak da bana düşmez size düşer, milliyetçiyim diyenlere düşer, karar verin aranızda hanginiz milliyetçisiniz.

Size göre her sağcı milliyetçi ise o zaman milliyetçiler göndermiştir. Fakat benim kıstaslarıma göre hiç bir milliyetçinin DP iktidarını yahut Atatürk'ten sonra gelen iktidarları benimsediğini görmedim. Kaldı ki ben milliyetçi de değilim.

PKK sol olarak çıkmıştır. Ama sonrasında sol ile alakası kalmamıştır.

Mücadelesini milliyetçi ve şovenist çizgiye oturtunca, artık sağ ve milliyetçi hatta faşist olmuştur. PKK ideoloji, fikir, siyaset olarak sizdendir de, bizden değildir, hayrını görün.

Buna verilecek bir cevap yok. Tamamen tutarsız ve gerçeklikten uzak. Solcu adam solu bırakıp da Faşist olur mu ya? Bugün bile hala Dilaver amca gibileri neredeyse PKK'yı haklı duruma getirir tutumlar içine girmiyorlar mı? ÖDP'nin tutumu nedir? Hali hazırda dünün sosyalistlerinin bir kesimi yine PKK'nın söylemlerini savunmuyorlar mı?

Kaldı ki ben burada Türk solcularına saldırmıyorum. Çünkü Türk solu da büyük oranda milliyetçi bir harekettir. Mantıklı her insanın dünün (ve bugünün) şartlarında savunacağı her türlü argüman zaten milliyetçi olmak zorundadır. Fakat siz hala bu gerçeği farkedememişsiniz VGM amca, ki hala milliyetçilere atıp tutuyorsunuz.

Atatürk ile göbeğim bir kesilmedi ne diyim şimdi, ama Atatürk komünist değildir, Atatürk'ün sosyalist olduğunu savunanlarda var, milliyetçi diyenlerde var, Atatürk bağımsızlık yanlısı biri idi bunu çok rahat söyleyebilirim, Amerika güçlü, İngiltere güçlü diye boyun eğmedi, yukarıda bağımsızlık politikalarına ucuz deyip, aşağıda Atatürk'ü gündeme getirmek ayıp oluyor.

Atatürk defalarca Türk milliyetçisi olduğunu söylemiştir. Uyguladığı politikalar da milliyetçi ve bağımsızlıkçıdır. O günün şartlarında zaten başka türlü olamazdı, o akım gelişmek zorundaydı. Eğer Türk milliyetçiliği ortaya çıkmasa Türkiye diye bir ülke olmazdı bugün. Ardından izleyen dönemde Türkiye köylü tüccar zihniyetiyle Batı ülkelerinin karşısında ezik bir duruma düşürüldü bu durumda buna karşı da milliyetçi bir tepkinin ortaya çıkması kaçınılmazdı nitekim çıktı da, çıktı ama özünde aynı şeyi savunan insanları birbirine sağ-sol diye düşürüp sonra da 80 darbesiyle hepsini süpürdüler (ki bu bölünmenin ortaya çıkmasına sebep olanların ciddi bir kısmı muhtemelen zaten ajandı), bu günkü şartlar böyle ortaya çıktı. Aradan 30 sene geçmiş bari şimdi milliyetçiler şöyle yaptı böyle yaptı diye suçlamayın. Bir kere kendiniz milliyetçisiniz ve sağın ciddi bir kesiminin de milliyetçilikle alkası yoktur.

mutluluk35
16-11-2008, 20:42
vgm ve kandahar

Tartışmalarınızdan anladığım kadarıyla aynı çizgide buluşmamanız için hiçbir neden yok.Bu benim için de geçerli..Bir ülkede halkın özgür olabilmesi için sosyalizm uygulanmalıdır görüşüyle bir devletin bağımsız olabilmesi için milliyetçi olması gerekir görüşü arasında bence bir çelişki yoktur..Biri iç politiktir diğeri dış politik..Hindistan ulusal kongresinin liderliğini yapıp İngilizlere karşı bağımsızlık mücadelesi veren Nehru da,halkı örgütleyip kurtuluş mücadelesi başlatan Atataürk de,emperyalist Staline gölge etme başka ihsan istemem diyen Tito da milliyetçidir,antiemperyalist anlamda milliyetçidir..Bu adamlar Çin ya da Sovyet yörüngesine girmiş olsalardı,bunun Nato'ya ya da Ab'ye girmekten hiçbir farkı kalmazdı.Ne yazık ki milliyetçilik kafatasçıların elinde oyuncak oldu,komünistlikse üç beş emperyalist kuklası vakfın maaş bağlayıp köşe yazısı,kitap yazdırttığı adamların elinde kaldı..Bence tartışmada kavram kargaşası var sadece o kadar..Köy enstitüleri komünist yuvası diyen adam aslında Rusları kastediyordur ve vgm'nin milliyetçi faşist dedikleri de,ya sev ya terketçilerdir,vatanseverler değil..

Squall
16-11-2008, 23:46
Her sağcının otomatik olarak milliyetçi de olduğu tezi tamamiyle kamera şakasından ibarettir.!!!!

Bizleri Amerika'nın köpeği yapan Menderesler mi milliyetçiydi??...tarihte en fazla imam hatip okullunu açmış olan Demirel ya da cemaat oyları için siyasi islam bokuna yönelen Türkeşler mi milliyetçiydi???

Gelelim sola; her yurt dışı gezisinde fettullahın okullarına metiyeler düzen Ecevit mi sol ideoloji sahibi birisiydi???

Örnekleri çoğaltmak mümkün..

evrensel-insan
17-11-2008, 00:06
Saygideger arkadaslar;

Turkiye toplumunun, ana sorunlarindan biride; teori-pratikteki ucurumdur. Toplum, genelde; teori ile ilgilenmez ve pratik olarak kendisini bir hareketin icinde bulur.

Bir, kisi de eger teorik bilgi veya aciklik yoksa; ondan pratikte, teoriye uygun hareket beklemek hayalcilik olur. Bugun, butun bu terimler, bizlere batidan ustelik "kulak dolgunluguyla" aktarilmis terimlerdir. Bu, terimlerin; anlamlari, ilkeleri, amaclari, neleri icerip icermedigi yani ideolojik tanimi; ulkemizde, hic bir zaman oturmamistir, oturamazda.

TURRKIYE, KAVRAM KARGASASININ KENDISINE EN GENIS ALAN BULDUGU BIR ULKEDIR.

Kavramlar; ne bilinir, ne de algilanir. Sadece, o kavramlarin pesinden, pratikte suruklenilir. Ayrica, kimin hangi hareketin, ne oldugu ve ne yaptigi; onu degerlendirenin algisi ve kavramdaki bilgi duzeyidir.

Bu, oyle bir celiskidir ki; senin sol dedigine baskasi sag; senin komunist dedigine baskasi fasist; senin burjuva demokrati dedigine, baskasi milliyetci senin antiemperyalist dedigine; baskasi sosyal fasist;v.s. gibi, bu ornekler cogaltilabilir.

Bilinen tek gercek; kimin ne oldugundan ziyade; ne yaptigi, neden yaptigi ve kimin icin yaptiginin nedenlenip-sorgulanmasidir. Bu, da bence-ki cok defalar hem yazdim, hemde yazildi-tarihin sayfalarinda gozukmektedir. Yeterki, tarafsiz bir gozle bakilabilsin ve ulkenin genel yarari adina, bu tarih degerlendirilebilsin.

Yoksa; "sen susun" "sen sunu yaptin" temelli elestiri ve suclamalarla, bir yere varilmaz. Bence, herkes ve her hareket, aslinda; sirf kendi ne yaptigini degerlendirebilse ve ozelestiri yapabilecek kadar bilincli olabilse; sorun kalmaz. Yoksa bu is" benim, k.c.m kara, seninki benden kara" deyimi temelinde uzar gider.

Saygilarimla;
evrensel-insan

aydoe
17-11-2008, 22:56
''Turkiye toplumunun, ana sorunlarindan biride; teori-pratikteki ucurumdur. Toplum, genelde; teori ile ilgilenmez ve pratik olarak kendisini bir hareketin icinde bulur. '' E.İ

Katılıyorum bu geçmiştede yaşandı inanç üzerine eyleme geçildi,doğru tahlil ,doğru siyaset geliştirilmeden eyleme geçilmektedir.
Bir aidiyet temelinde az çok kulaktan dolma bilgilerle bir ideolojiye ya da inanca bağlı olarak o yapılanmanın içinde değişik düzeylerde katılımcı olundu.

Türkiye'nin meseleleri doğru görülemediğinden doğru siyasetler geliştirilemediğinden ,Kürt meselesi gibi bir sorunumuz vardır.
Aslında Kürt meselesi yoktur Türkiye meselesi vardır.
T.C nin kuruluşundan itibaren doğu ve güneydoğu anadolu'da kürt nüfusun yoğun olarak yaşadığı bölgelerde yapılması gerekenler yapılmamıştır.
Kürt yok sayılmış ezilmiş ,bölgesel ayrımcılık yapılmış ordaki feodal düzen korunmuş ve insanlar şıh , şeyh ve ağa yönetiminde baskı ve yoksulluk içinde yaşamaya terk edilmiştir.
Devlet oradaki varlığını ağalara şıhlara havale etmiş .bölge ihmal edilmiş ve kürt yok sayılmıştır.
Kürtler var olmayı ve bugün kürt meselesinin çözümleme gereğini pkk sayesinde elde etmişlerdir.
Bu aşamada bu kazanımları sağlamış olan pkk ya da sempati duymaktadırlar.
Bölge insanı devleti polis asker olarak görmüş ve devleti baskı aracı olarak görmüş
ve de devlet terörü ile pkk terörü arasında kalmıştır.
Çözüm tatlı dil güler yüz ve silahların susmasıdır.
Demokratik cumhuriyetin geliştirilmesi ve dini ve de etnik ayrılımcılığın olmadığı eşit vatandaşlık temelinde bireysel ve toplumsal özgürlüğü kurabilmektir.

Bu mesele ve çözümü üzerinde çalışmalar yapıyorum,gözlemlediğim ve çalışmalarım sonucu edindiğim izlenim bu meselenin ancak nötr bakış açısı ile ve diyalogla çözümlenebileceğidir.
Bu diyalog ve toplumsal barışın sağlanması da ancak Türkiye 'nin demokratik bir yapılanmaya ve de gerekli ekonomik dönüşümü hep birlikte kurabilmesine bağlıdır.
Türk'le ,Kürt düşman değildir bölgesel ve gayri iradi dış güçlerin de içinde var olduğu bir iç savaş çözümsüzlüğün sürdürülmesi amaçlı yaşanmaktadır.
İnsanlık temelinde çözülmesi gereken ve bizim geliştiremediğiz çözüm sonucu onlarca etnik ve dini ayrımlar körüklenerek savaş sürdürülmektedir.
Herşeyin bedeli var biz geçmişte yapılan yanlışların ve siyasetsizliğin ve de sessizliğin bedelini ödemekteyiz.
Doğru önderlik ve doğru siyaset çözümdür,daha bir süre bekleyeceğiz çalışacağız ve bu sorunu aşacağız
saygılar

evrensel-insan
17-11-2008, 23:23
Saygideger aydoe;

Bireysel olarak; yapmis oldugun aciklamalara ve onerilerine aynen katiliyorum.

Once, sorunun; disaridan bakis acisi ve notr algilamayla ortaya konusu; ve tum, TC' ni kapsayan kalici ve halkin herturlu-milli-dini- sorunlarinin antiayrimci ve uniter temelli cozumu.

Saygilarimla;
evrensel-insan

dilaver
24-11-2008, 16:48
http://www.taraf.com.tr/makale/2803.htm

Özellikle Özal ve Diyarbakır Cezaevi ile ilgili tespit ve gözlemlere dikkat çekmek istiyorum.

saygılarımla

kandahar
25-11-2008, 06:41
cemaat oyları için siyasi islam bokuna yönelen Türkeşler mi milliyetçiydi???

Cemaat oylariyla alakasi yoktur bunun. Cemaatler kendi tuttuklari partiye oy verirler kendilerini tutana degil. Turkes bilmiyor muydu cemaatlerin ne olursa olsun MHP'ye oy vermeyecegini? Biliyordu. Amac darbe sonrasinda karsilarinda artik guclu bir sol kalmayan milliyetci genclik hareketinin yonunu degistirmekti -cunku milliyetci bir hareket tehlikelidir her an ulkeyi rayindan cikarip bagimsizlikciliga yoneltebilir- bunu da en iyi Islam sosuyla yapabilirlerdi. Nitekim yaptilar da. Bugun cogu eski Ulkucu Turkes'e sover. Ben cok gordum.

kandahar
25-11-2008, 06:59
http://www.taraf.com.tr/makale/2803.htm

Özellikle Özal ve Diyarbakır Cezaevi ile ilgili tespit ve gözlemlere dikkat çekmek istiyorum.

saygılarımla

Diyarbakir Cezaevi ile PKK arasindaki iliski talidir. Kaldi ki PKK 80 darbesinden once kurulmus ve egitimlerine baslamistir yani onceden planlanmis bir olusumdur. Kimin planladigini siz dusunun.

Ozal konusunda soylenenlerin bir kismina katiliyorum; K. Irak acilimi anlasilamamistir, anlayan bazi kisilerin ise isine gelmemistir. Fakat burada ordu yahut milli gucleri temel muhalefet gibi gostermek dogru degil. Bu acilim ordu yahut milli cepheden ziyade Avrupa, Amerika ve ozellikle Israil'in isine gelmezdi. Kac yuz kez soyledim, Israil politikasini anlamadan Kurt devleti olayini anlamak mumkun degildir diye. Kucuk kafalar, feodal ortamda buyumus insanlar her seyi kendi kucuk dunyalarindan goruyorlar her sey bu ulkenin icinde olup bitiyor onlara gore kurtulun artik bu zihniyetten Halep ordaysa arsin da burda, arsinin burda oldugunu biliyorsan Halep'in de orada oldugunu unutmayacaksin. Ozal, TSK, MIT vb. burada olabilir ama ote tarafta da CIA, MOSSAD, AB, ABD, Israil var...

Zaten ne cektiysek bu kucuk kafalarin devleti yonetmesinden cektik.

aydoe
25-11-2008, 12:12
http://www.taraf.com.tr/makale/2803.htm

“DTP, İmralı’nın sözcüsüdür.
Çok doğru bir itiraf

1980’den Abdullah Öcalan’ın yakalandığı 1999 yılına dek bu ülkede bağımsız bir Kürt devleti kurmak istediler.
Neden vazgeçtiler?Ya da vazmı geçtiler?

PKK’de de silahları bırakmayan, devamlı olarak savaşmayı arzu eden insanlar var.
Savaş onlar için varolmalarının amacı haline gelmiştir.

tek yetkili PKK’dir. Öcalan DTP’yi istediği zaman ortadan kaldırabilir. Yerel seçimlerde “DTP’li adaya oy vermeyin” dese, hiç biri kazanamaz.
Demek ki demokratik bir kitle partisi yok Apo'nun marabaları var

Kürtler azınlıktır. Herkes birbirini sevmeyebilir ama milli duygular, milliyetçilik yoğundur.
Kürt milliyetçisi olduklarını söylüyor

Fethullah Gülenciler. Güneydoğu’da beş-altı senedir çok yoğun bir faaliyet içindeler, çok güçlendiler. AK Parti’yi destekliyorlar. Bir de yoksullara yardım eden Hizbullahçılar var.

Evet zaten planlanan etnik ve dini kökende bölünmedir.Kürt islam sentezi BOP kapsamında uygulanmaktadır.

Kürtler, Diyarbakır’la Kuzey Irak’ı iki komşu Kürt mahallesi gibi görüyorlar. Güneydoğu’da Barzani sempatizanı çoktur. Mesela ben de onun bir sempatizanıyım. Barzani’ye ve Talabani’ye yapılan bir hakaretten bütün Kürtler etkileniyorlar.
Barzani bir aşiret reisi değilmi neden ona sempati duymaktalar acaba?Mahalleler ilerde birleşebilir düşüncesindelermidir?

Cevaplıyor
Hem DTP’li hem de Barzani taraftarı olabilirsiniz. Bugün Türkiye’de Barzani’ye son derece bağlı olan yüzlerce DTP’li yönetici var. Çelişki değil bu. Çünkü ikisi de Kürt hareketidir.

Aslolan Kürt olmakmış,gerisi teferrüatmış,ortak noktaları kürt milliyetçiliğiymiş.

Irak’ta Kürtlerin kendilerine gelebilme şansı yoktu. Talabani de, Barzani de Türkiye’nin himayesine muhtaçtı. Türkiye’nin desteği onlar için büyük nimetti. Ama İkinci Körfez harekâtıyla Saddam yok edildikten sonra K. Irak Amerika’nın bir numaralı müttefiki oldu. K. Irak’ta Kürtler şimdi bu konuma geldilerse Amerika’nın sayesinde geldiler.

Allah razı olsun ABD den Kürtleri çok sever nedense:D

Zaten K. Irak müstakil bir federasyon şu anda. Ama Türkiye, Irak gibi bir federasyon olabilir.
Neden canım birleşsinler büyük kürdistanı kursunlar

Özal çok cesur biriydi. HEP milletvekilleriyle özel olarak görüşüyordu.

Evet 80 öncesi tanımazdık Özal'ı Abd den geldi ve ülkemize takunya giyme özgürlüğünü getirdi ve anam Kürt diyebilecek kadar cesurdu.
Talabani ye Barzani ye kırmızı pasaport verdi özel uçak tahsis etti köşkte ağırladı,çok kahramandı rahmetli:D
Anayasa nedir diyebilecek kadar cesurdu ne de olsa arkasında ABD var.

80 ihtilaline nasıl gelindi ,80 ihtilali neden yapıldı ?
Ceza evlerinde uygulanan işkenceler ve insanlık dışı uygulamalar sonucu bir hareket daha güçlü olarak ortaya çıkacak olsaydı Türkiye'de sosyalistlerin yönetimde olmaları gerekirdi.
Nerde 1 Mayısta meydanları dolduran milyonlar?
Taraflı baktığınız sürece ya da bir aidiyetiniz varsa gerçekleri göremezsiniz.
Özal nasıl ülkenin başına geldi de çağ atladık ve şu an etnik ve dini temelde ülkemizin bölünmesi konumuna getirildik.
15-16 milyar dolar olan dış borcumuz nasıl 500 milyar dolara çıkarıldı?
İran -Irak savaşı neden yaşandı ve arkasından körfez harekatı ve çevik kuvvet.
Neden ABD Kuzey ırak'ı güvenlik bölgesi yaptı?
Fettullah Gülen Abd de ne yapar?
68 hareketinden beri ülkemiz üzerinde yaşananları ve yapılmak istenilenleri göremezseniz ,ortadoğu coğrafyasını ve üzerinde geliştirilen oyunu göremezseniz,ve de siyaset geliştiremezseniz sizlere verilmiş olan rolü oynamaya devam eder durursunuz.

Makalede bir tek ekonomik durumdan eşitlikten demokrasiden feodalizmin tasfiyesinden demokratik halk iktidarından falan bahseden bir kelime varmı?
Ne var?
Kürt milliyetçiliği,aç adam Kürtçe konuşsa ne olur Türkçe konuşsa ne olur ,isterse Arapça konuşsa ne olur.
Ülkemizde sol yok edildi neden?
Sosyalist komünist örgütlenmelerde ırkçılık ve dinsel ayrım yoktur çünkü.
Ama ülkemiz etnik ve dini temelde bölünmek istenmekte olduğundan 80 ihtilali ile sol tasfiye edilmiştir.

Binmişiz alamete gideriz kıyamete,bu alamete bizi kim bindirdi nereye gidiyoruz ,neden gidiyoruz diyemedikten sonra ,uygulanmakta olan psikolojik savaşı da göremezsiniz.
Abd den ithal kalemlerin yazdığı makaleleri okuyup haklı ya adamlar dersiniz.
Neler yaptık bu vatan için kimimiz öldü kimimiz şiir yazdı,gelinen noktada ne yapmalıyız diye düşünsek iyi olacak.
Dönülmez akşamın ufkundamıyız değilmiyiz?
Vakit çokmu geç?

dilaver
26-11-2008, 02:50
http://www.ekolay.net/haber/haber.asp?pid=64&haberid=577340

Bu yazıyı da yukarıda verdigim linkin ışıgında okursanız daha sonra kapsamlı bir degerlendirme yaparız.

sagılarımla

kandahar
26-11-2008, 03:11
Aydoe amcaya katiliyorum buyuk oranda. Adamin Kurt milliyetcisi oldugu kabak gibi ortada, bazilariniz Turk milliyetcisi olunca begenmiyorsunuz da Kurt milliyetcisi olunca neden seviyorsunuz anlamiyorum...

BASKALTURK
26-11-2008, 05:47
Aydoe amcaya katiliyorum buyuk oranda. Adamin Kurt milliyetcisi oldugu kabak gibi ortada, bazilariniz Turk milliyetcisi olunca begenmiyorsunuz da Kurt milliyetcisi olunca neden seviyorsunuz anlamiyorum...


Cunku milliyetci denince insanlarin aklina ulku ocaklarinda yetismis,elinde sigarasi ,gardas,ulkudasim,pis goministler,allah yar ve yardimciniz olsun diyen sig dusunceli sentez batagina batmis ulkucu mhp liler gelmektedir de ondan.

Acik soyleyeyim ,bizler mhp'nin ve meshur turkes efendinin kurdugu milliyetci kalibini yikip yerine ari TURKCULUK u getirmeliyiz.

Kurtlar vadileriyle buyuyen zavalli gencligimiz hayatinda tek bir kitap okuyamadan yetismeye ve buyumeye devam etmektedir.Ulkemi 10 yada 20 yil sonra dusunemiyorum.

Bu arada arkadasin biri barzani ve talabaniye hayran oldugunu ve onlara kotu soz soylenirse bozulacagini yazmis.Barzani ve talabani isimli abd ye satilmis - edit- mekani kizil tamu olsun.Simdi hirsindan catla istersen!

MARSYAS
26-11-2008, 15:34
Her türlü milliyetçiliğe karşıyım. Milliyetçilik de en az Tanrı kadar tehlikeli bir olgudur.

karadenizli
26-11-2008, 15:36
Başkaltürk milliyetçi bir insansın anladığım kadarıyla.

Ama mhp yi silerek bu ülkede milliyetçiliği değerlendiremessin.Bende milliyetçiyim ama kafatası milliyetçisi değil milletimi çok seviyorum islama yaptığı hizmetlerden dolayı türk olmaktan gurur duyuyorum bak bir şiir var benim miliyetçiliğimi tarif eden oku;

Ben bir Türküm dinim, cinsim uludur
Sinem, özüm ateş ile doludur
Türk evladı vatanın kuludur

Türk evladı evde durmaz giderim (Cenke giderken)

Muhammed`in (a.s.) kitabını kaldırtmam
Osmancık`ın bayrağını aldırtmam
Düşmanımı vatanıma saldırtmam

Ata evi viran olmaz giderim

Tanrım şahit duracağım sözümde
Milletimin sevgileri özünde
Vatanımdan başka şey yok gözümde

Bu dünyada kimse kalmaz giderim...(Mehmet emin yurdakul)

yucemanitu
26-11-2008, 16:06
Ben Barzani'yi de Talabani'yi de sevmem ikisi de kendi halkını da sömüren toprak ağalarıdır. ABD'ye kul oldukları da doğru (tıpkı bizim başımızdakiler gibi) ama PKK konusunda düşününce Barzani'yi suçlamak mantıklı değil arkadaşlar. Barzani PKK'yı yok edebilir mi? Türkiye'nin çok güçlü ordusu bile yıllarca uğraşıyor, (bilirsiniz ki TC ordusu NATO'nun en güçlü ordularından biri) PKK çok güçlü değil ama birkaç saatte yer değiştiriyor çadırları söküyor kalkıp kaçıyor. Tabii başka sebepler de var PKK tamamen bitse K. Irak'a müdahale bahanesi kalmayacak belki de hususi bitirilmiyor. Ya da başka bir güç izin vermiyor. Ama ben bu kadar güçlü bir ordunun PKK'yı bitiremeyeceğini sanmıyorum.
Barzani'nin elindeki ağır silahları olmayan üç beş peşmerge ne yapsın. Daha uçağı bile yok. Barzani en çok PKK kadar güçlü. Barzani istese de hiçbir şey yapamaz. Ha istemez diyebilirsiniz o ayrı tabii. Ama yapamayacağı bir şeyi istemek de çözüm getirmez. Barzani yapamam gücüm yetmez, diyemez ki. Bölgesel yönetimin başında biri bunu diyemez zaten. Sıkıştırılınca konuşur bir şeyler mecburen. İşte bu yüzden demeçleri saçma ve haddini bilmez geliyor.
Ek olarak PKK bahanesi ile bazı kısıtlamalar getirmek ancak PKK'ya hizmet etmek olabilir. İnsan ırkını seçemez ve kimse herhangi bir ırka mensup olduğu için hor görülemez. PKK'ya katılmak iradeyle olur ama bir ırka mensup doğmak irade dışıdır.