Turan Dursun Sitesi Forumları

Turan Dursun Sitesi Forumları (https://turandursun.com/forumlar/index__1.php)
-   Konu-dışı (https://turandursun.com/forumlar/forumdisplay.php?f=12)
-   -   babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?? (https://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=4286)

ahuramazda 28-06-2007 19:21

Re: babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?
 
Heptelehübü'nün tarih içindeki gelişimi....

Hepat ; *biliyorsunuz ki, Arinna kentinin güneş tanrıçası olarak geçer. Arinna kentindeki Kaşka savaşları ciddi bir katliamla sonuçlanır. Göklerin fırtına tanrısı Haiti bu savaşta Hepat a yardım etmez ve ve hepat yalnızlığa mahkum edilir.

Fakat Teşup la Hepat'ın oğlu olan Telipini bu durumda annesini yalnız bırakmaz ve her zaman onun yanında olur. Bu yüzden halk Hepa'ın adını andığı yerde Telipini nin de adını anar.

Sonra halklar hepat ile telipinin den bahsederken bu ismi ağızlarda değişime uğratarak
Hepattelipini diyemeyerek "biz adaklarımızı heptele adıyoruz" diye başlayarak bu isimde bir değişikliğe yol açarlar.

200 yıl sonra bu deyim Hebtele olarak değişim yaşar. Sonrasında bu tanrıların İran tarafına gittiğini görüyoruz. Doğası gereği güzel olan tanrıçaya persler de güzel anlamına gelen HUBU *demeyi eksik etmezler.

Dil değişim evrimi içinde Hebtele'ye hubu yu da ekleyerek bugüne kadar gelen zaman içinde hebtelehübü olmuştur.

Aynı *yakın coğrafyalarda Ahuıramazda ile (az bir mesafe var halbu ki) yaşamalarına karşın Hebtelehübü ahuramazdayı tanımamakta diretir.
Ben de bu yüzden diretiyorum... :P

spartacus 28-06-2007 20:00

Re: babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?
 
:)

dolfen 28-06-2007 20:44

Re: babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?
 
ahuramazda araştırman için teşekkürler...

bizleri aydınlattın...

hebelehübü'nün selamı üzerine olsun...

hiramusta 29-06-2007 09:01

Re: babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?
 
Spartacus,ben 2 tane İbrani kral var demedim. 2 Tane İbrani kral peygamber var dedim,dikkatini çekerim.Süleymanın oğlu sadece kraldır,peygamber değildir.İbrani peygamberler Kur'an'da zikredilmiştir.Onların içerisinde de ancak 2 tanesi bir devlet otoritesinin başına geçebilmiş yani kendi deyimleriyle kral olabilmişlerdir.Kur'an tevrattan doğru adına ne kalmışsa hepsini tasdik eder.Tasdik ettiği bölümleri de kendi bünyesine almıştır.Bu yüzden muharref tevrattaki yüzlerce peygamber varlığı bir safsata,bir masaldan ibarettir (700 cariye meselesi de).Onların peygamberleri,bizimde evliyalarımız bitmez arkadaş.(hay aksi,Allah neden Kur'ana son Peygamber ayetini koyduki yav?Bizim de ne güzel yüzlerce Peygamberlerimiz olacaktı. :) )

dilaver 29-06-2007 14:18

Re: babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?
 
var var bir tane var. Hz. Kültigin var. Ama küstürüyorsunuz adamı biz de nurundan faydalanamıyoruz. *:lol:


saygılarımla

spartacus 29-06-2007 15:22

Re: babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?
 
Sevgili Hiramusta
Zekeriya Peygamber değildir diyorsun yani bumudur? :)

hiramusta 29-06-2007 16:16

Re: babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?
 
Zekeriyya peygamber olmasına peygamber de...kral değil.Üstelik O'nun peygamber olduğuna Ferisiler ve Sadukilerin hahamları da inanmamaktadır.Aynı şekilde Yahya ve İsa'nın da peygamber olduklarına inanmamaktadırlar.

spartacus 29-06-2007 17:00

Re: babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?
 
Haklısın Hiramusta Her zamanki gibi Tevrat yine yalan söylüyor.... Sen'den daaa iyisini mi bilcek bu yalan Tevrat..

Tevrat
Zekeriya`nın krallığı dönemindeki öteki olaylar İsrail krallarının tarihinde yazılıdır.
2. Krallar 15:11

Gelelim Krallık vs, illa krallık denmesine gerek yok, Kral köken olarak yönetim olgusunda açığa çıkarki aslen MÖ 3000 lerde Büyük Adam anlamına gelir... Tanrı buyrukları ile hükmetmek Kral olmaktan daha yüksek bir mertebe olsa gerek, hangisi diğerinin referansıdır bu ayrı bir mesele, çünkü bu durumuda koşullar belirliyor... Sonuçta peygamber dediklerimizde, Kral dediklerimizde aynı Kutsal soydan gelmekteler ve bu soy'un özelliği her dönem egemen, elit kesimden olmalarıdır. Kısaca ilahi, yüce, üstün, hükmeden, sömüren, egemen olan SOY. Tanrı mı dediniz, işte O'da bu soy için bir referans, bir garanti, bir meşruiyet, gerisi işin raconu, başka bir şey değil.. Hatta Tanrı'nın mülkiyeti dahi bu soya aittir, O Soy'un Tanrısıdır Tanrı ve diğer Soy Tanrıları ile çatışır.....

Hitit'in Kralları ne kadar Tanrı oğlu ise, yine Mısır'ın ve yine binbir Kralın böyle ise, Diğerlerininde Kutsal bir soydan gelmeleri, ve Soylarına hitap eden bir Tanrı varlığı (Mesala Davud'un soyundan olmaları şartı) şaşılacak bir şey değildir, işin RACONU budur, peygamberlikde bu raconun bir parçası....

Muhammed döneminde POLİTİK olarak Muhammed'den daha üstün kim var??? Bu soruyu yanıtlarsanız o zaman Krallık-Peygamberlik meselesi öyle hanya ile Konya kadar abartılacak bir fark, nüans bile oluşturmuyor...

hiramusta 02-07-2007 09:25

Re: babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?
 
Evet,herzamanki gibi haklıyım Spartacus.Muharref kitaplar üzerinden tarihi değiller getirilemez.Daha önce de söylemiştim,Kur'an önceki kitaplardaki doğru bilgileri almış ve o kitapları nesh etmiştir.Şimdi senin örnek getirdiğin kitaplara bakıyoruz.Aynı Zekeriya hakkında farklı bilgiler var.Tevratın bir yerinde Zekeriya Yarovam'ın oğluyken,birbaşka yerinde İddo'nun oğlu oluyor.Üstelik Zekeriya'nın zamanda kral olarak Darius'un ismi geçiyor.Senin örneğini verdiğin bölümlerde de kral olarak Zekeriyanın ismi geçiyor.Bu kadar çelişkili bilgiler bulunan kitaplardan tarihi deliller getirmek pek mantıklı bişey olmasa gerek. İncil'de de Berekya'nın oğlu oluyor.Bi de İncil'de kral olarak anılmıyor.Kral Hipodes zamanında yaşamış olan bir kahinken daha sonra Peygamber olduğu bilgisi veriliyor.Son anekdot olarak Kur'anın Zekeriya konusunda daha çok İncil'in verdiği bilgileri tasdik ettiği belirtiyorum.

spartacus 02-07-2007 11:05

Re: babası, dedesi ve büyük dedesi peygamber olan kimdir...?
 
Sevgili Hiramusta yine haklı değilsin. Çünkü referansın senin haklı yada haksız olduğunu ifade etmeni sağlamaya yeterli değil, hatta yeterlilik aranamaz bile.

Konu tarih olunca ele alınacak en son kitap Kur'an'dır, çünkü Kur'an'da yöntem anlatım değildir, tarihselde değildir, Kur'an hitap üzerine kurulu bir kitaptır ve daha çok bireylerin ikna noktalarına hitap eder, bireysel ve bireyci bir yöntemi vardır. İkna etmek üzerine kurulu olan yapısında, insanlara tarihsel yada güncel yada bilinç yönünde bilgi verme kaygısına sahip değildir. İsa hakkında dahi(Ki Kur'an'dan çok uzak bir dönem değil) tarihsel bir bilgiye sahip olamazsınız.

Evvelkilerin eksiği yada yetersizliği yada tahrifatı dediğiniz noktada sorumluluğu almışsınız demektir, o halde Tahrif edilenleri geçersiz kılan sonraki, bu tahrif edilenlerin yerine neyi koymuştur, HİÇ. O halde demek ki bu şekilde kendinizi haklı görmeniz ve kritiğinizi genel götürü ile yapmanız şahsi değil kesinlikle, ama ifade ettiğiniz sözler karşısında sorumsuzluktur, bu tarzla menfi olduğu kuşkusuz, apaçık, şüphesiz belli olan bu sözü referans almak komiktir.

Bir şey tahrif edilmiş ise ve ondan sonra gelen onun yerine geçiyor ise, değindiği konulardan ele aldığı tarihsel gerçek yada süreçlere kadar yerine tahrif edilmeyen yenisini koyması gerekir. Peki böyle bir şey yapılmış mı? Sorumuzun yanıtı hayır mümkün değildir çünkü tahrif edilmiştir deyip kitap kapatmak, helede tarihsel bir dönem için etik değildir. Tahrif dediğiniz İncil ile Kur'an arasında 1400 yıl yoktur mesala, o halde Kur'an Tahrif edilmiştir dersem artık O'da size referans olamaz, işte bu sözün temeli bu menfii yaklaşımdır...


Gelelim Krallar vs ile ilgili ifadelerinize, Kur'an bize arkeolojikde olsa belgeli, bulgulu bulduğumuz hiç bir geçmiş tarihsel dönem için bir bilgi vermemektedir, isimler telaffuz edildiğinde ise sadece ikna ve nasihat yolu kullanılmıştır, hikayeleştirme bir anlatımdır, ama tarihsel yer, zaman ve isim yoktur.

Kısada olsa döneme ait bir kaç şeyi ifade ettim, İbraniler dediğiniz ve daha sonra İsrail oğullaır dediğimiz bölgede, her daim merkezi bir otorite ve krallık var olmamıştır. Yöneticiler daha çok aile(evet bir ailenin toplum üzerinde egemenliği) egemenliğinin fertleri olmuşlardır ve küçük bir alanda çok sayıda yönetici ortaya çıkmıştır, bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi sürekli başka uygarlıkların egemenliği yada işgali altında yaşamış olmaktır. Bağımsızlık kazanıldığı ve merkezileşmenin az çok kazanıldığı dönemler ise garipki Davud, Süleyman dönemleridir, buda uzun sürmemiştir.... Demek ki ortada sürekli merkezi bir iktidar yok, tutarlı bir süreç yaşanmıyor... Bir avuç coğrafyada bir sürü krallık var, dağınık, ama kutsal ailelerce yönetilen, bir egemenlik söz konusu.... Bu gün bizim kral yada peygamber yada lider dediklerimiz ise garip o dönemin kutsal aile liderleri, istisnalar dışında tablo başka bir şey söylemiyor...

Tevrat Zekeriya'ya kral demiş ama aynı anda başkasınada kral demiş diyorsun, o halde zaman, yer, isim.... buna göre bir elekten geçirmek gerekir, acaba kimin ne zaman hangi krallığı sorusuna göre...

Yine dediğim gibi, Muhammed Kralmıydı değilse o dönemde Muhammed'in üstünde kim vardı? Varmıydı daha üst bir mertebe, demek ki adına Kral demek yetmiyor, illa kral denmesi gerekmiyor, Peygamber kelimeside tamamen kurumsal, politik bir kelimedir, Halifelik kurumunun varlığı da bunu somutlar, o kadar....

Kısaca Peygamber denilenlerin istisnaları hariç çoğu Köleci Toplum yapısına göre Kutsal sayılan ve egemen olan elitin çocuklarıdırlar, o soydandırlar ve hali hazırda yönetici kesimi oluştururlar... İşte bu nedenledir ki Allah Tevrat'da yalnızca Davud soyuna yönetim hakkı verdiğini söyler, siz istediğiniz kadar değişti, tahrif diye kaça durun, kazın ayağı böyledir, Kur'an'da Muhammed'e, yalnızca sana Mahsus olmak üzere, Amcanın, dayılarının, halalarının vs... kızlarını sana helal kıldık demesi gibi...


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:09 .