Turan Dursun Sitesi Forumları

Turan Dursun Sitesi Forumları (https://turandursun.com/forumlar/index__1.php)
-   İslam (https://turandursun.com/forumlar/forumdisplay.php?f=9)
-   -   Ebabil Kuşları ve Fil Olayı (https://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=30604)

istatistik 29-11-2012 22:30

Ebabil Kuşları ve Fil Olayı
 
Kutsal kitaplar incelendiğinde, anlatılan pek çok hikayenin ve sözde mucizenin gerçek dünyanın kuralları (ki bunlara fizik kuralları da diyebiliriz) ile çeliştiğini görürüz. Kızıl Denizin ikiye ayrılması, İsa'nın suyun üzerinde yürümesi ya da ölümden dönmesi bunlardan ilk akla gelenleridir. Bu tür iddialar herhangi bir kişi tarafından sorgulandığında ise doğaüstü bir gücün, kendi koyduğu doğa kanunlarını çiğnediği yönlü bir cevap verilir. Olaylara mantıksal bir açıdan bakamayan kişileri her ne kadar tatmin etse de gerçekte tatmin ediciliği bir yana aslında cevap bile sayılmazlar.

Bunun yanında, fizik kurallarının çiğnenmesi ile kolayca açıklanamayacak çok daha iddialı mucize iddiaları da bulunmaktadır. Nuh'un gemisi hikayesi gibi yazının konusu olan "Fil Suresi" de bunlardan biridir. Konuyu şöyle bir hatırlamak için ayetlere bakacak olursak:


FÎL 105/1. Fil sahiplerine Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
FÎL 105/2. Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı?
FÎL 105/3-4. Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi.
FÎL 105/3-4. Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi.
FÎL 105/5. Sonunda onları, yenilmiş ekin gibi yaptı.


Pek çok İslami kaynak incelendiğinde, bahsi geçen kuşların "Ebabil Kuşu" olduğu iddia edilmektedir. Ancak, yukarıda alıntılanmış olan Diyanet İşleri kaynaklarına göre ise asıl anlatılan, ayette geçen "sürülerle" ifadesidir. Buna göre, "Tayran Ebabil" ile art arda, sürü halinde uçan kuşlardan bahsedilmektedir. Bu anlaşmazlığı da hesaba katarak, ayetlerde geçen mucize iddiasını iki bakımdan ele alacağım:
1) Bahsi geçen kuş "Ebabil" midir?
2) Kuşların attığı taşlar savaşa katılan askerleri ve filleri yenilmiş ekine çevirir mi?
İlk iddiayı incelemek için "Ebabil" kuşunu incelemek yeterli olacaktır. Öncelikle bahsi geçen Ebabil (Apus apus), sağangiller ailesinden, 16 – 17 cm uzunluğundaki bir kuştur. Kırlangıca olan benzerliği nedeniyle sıklıkla bu kuş ile karıştırılır. Sürüler halinde gezen bir kuş olması nedeniyle ayetteki kuş olma ihtimali doğsa da yaşadığı coğrafya incelendiğinde bunun mümkün olmadığı anlaşılacaktır.

Ancak, buna geçmeden önce, Fil Vakasının geçtiği toprakları incelemekte fayda var. Hikayeye göre, Ebrehe ordusu, Kabe'yi yıkmak üzere harekete geçer. Mekke'ye çok yaklaştıkları bir yerde, sürüler halindeki kuşlarca üstlerine atılan taşlar nedeniyle ordu helak olur ve Kabe kurtulur. Harita üzerinde Mekke ve Ebrehe topraklarını incelersek, Arap Yarımadasının güney batısına denk gelen bir noktada olduklarını görebiliriz.

http://img717.imageshack.us/img717/1149/33328444.jpg

Haritada gösterilen bölgeleri, Ebabil kuşunun yaşadığı bölgeler ile karşılaştığımızda, birbirinden tamamen alakasız iki farklı coğrafya olduklarını görürüz. Bu bakımdan, ayette geçen kuşların Ebabil kuşları olması mümkün değildir. Bu yönde iddialarını sürdürenlerin, Allah'ın nereye ne yolladığını bilmediğini iddia ettiklerini de peşinen kabul etmeleri gerekir. Aşağıdaki haritada, koyu mavi ve kırmızı ile işaretli bölgeler, Ebabil Kuşlarının yaşam alanlarını göstermektedir.

http://img585.imageshack.us/img585/6639/15290717.jpg

İddianın, ikinci yönüne gelirsek, kuşlar tarafından atılan taşların insanlar üzerinde bırakacakları etkileri incelememiz gerekecektir. Bunu yaparken, birkaç fizik teoreminden yararlanmamız gerekecek. Bu nedenle biraz teknik bir konu olabilir. Ancak, elimden geldiğince basite indirgemeye çalışacağım.

Kuşlar tarafından bırakılan taşlar, gökyüzünden serbest düşme hareketi ile inişe geçeceklerdir. Yani, aşağı yönlü hareketlerinde herhangi bir başlangıç hızı bulunmayacaktır. Bu sebeple de başlangıç hızarının sıfır alınması yanlış olamayacaktır. Bu harekete maruz kalan bir taşın, indiği yerde bırakacağı etki, uygulayacağı kuvvete bağlıdır. Bu kuvveti hesaplamak için ise bazı değişkenlerin bilinmesi gerekir. Öncelikle, serbest düşmenin başladığı yüksekliği bilmek gerekir. Bunun için ise kuşların uçuş yüksekliği bilinmelidir.

Zamanda geriye gidemeyeceğimize göre, günümüz şartlarına göre bir kıyaslama yaparak, bir kestirimde bulunmamız gerekecek. Stanford Üniversitesinden Paul R. Ehrlich, David S. Dobkin ve Darryl Wheye tarafından yapılan bir çalışmaya göre kuşların uçuş yüksekliği ortalama olarak 500 feet'in (yaklaşık olarak 152,4 metre) altındadır. Göç zamanlarında ise göreceli olarak çok daha yüksek seviyelerde uçarlar. Bunun ortalaması ile 10.000 feet (yaklaşık 3048 metre) civarındadır.

Serbest düşüşün başladığı yüksekliği yaklaşık olarak (152 – 3048 metre arası) bildiğimize göre, kuşlar tarafından atıldığı iddia edilen taşları karşılaştırmamız gereken bir referans bulmamız gerekir. Bu referans ise doğada sıklıkla karşımıza çıkan bir yağış türü olan doludur. Buna göre, büyüklüğü 5 – 200 milimetre (üst sınır 20 cm gibi görünüyor) arasında değişen dolu, 3700 metreye varan bir yükseklikten düşmeye başlar. Bu yükseklik, kuşların nadiren kullandığı (göç ederken) yükseklik olan 3048 metreden daha fazladır.

Tarihteki gözlemlenebilen ve ölümle sonuçlanan en büyük dolu faciası, 1982 yılında Bangladeş'te gerçekleşmiş ve 92 insanın ölümü ile sonuçlanmıştır. Burada ölçülen dolunun ağırlığı ise 2.2 pound (yaklaşık 900 gram)'dur. Fil vakasında bahsi geçen kuşların taşları pençelerinde ve gagalarında taşıdıkları düşünülürse, ölümcül doluların ağırlığının yarısının (hatta üçte birinin) bile kuşların taşıyabileceğinden daha fazla olduğu görülecektir(15 cm ebadındaki bir dolunun 1.1 pound [yaklaşık 450 gr] olduğu ölçülmüştür).

Tüm bu veriler bir araya getirildiğinde, mucize iddiasında incelenen 2 konunun da ayetlerde ve yorumlamalarda aktarıldığı gibi olamayacağı aççıktır. Çünkü; 1) Ebabil kuşları adı geçen bölgelerde yaşamamıştır, 2) Kuşlar, ölümcül olarak nitelenebilecek büyüklükte ve ağırlıkta taşları taşıyamayacaklardır. Atılan taşların kuşlar tarafından bırakıldığı açıkça belirtildiğine göre, konuyu daha mucizevi bir yöne çekmek de mümkün görünmemektedir. Bu bakımdan, fil suresinde anlatılan hikaye her açıdan mantıksız ve uydurmadır.

Yaltrack 30-11-2012 03:50

Sayın İstatistik;
Konu zaten mistik olması dolayısıyla pek fazla dallandırıp budaklandırmayacağım.. Ama bende şunları düşünmeme sevk etmedi de değil..
Öncelikle ebail kuşları hakkındaki bilgilendirme için teşekkürler sizin bize verdiğini bilgiler ışığında ebabil kuşlarının ki bu kuşlara dağ kırlangıçlarıda denirmiş.. Yaşam alanlarını resmetmişsiniz.Yaşam alanları arasında arap yarım adası yok keşke göç yollarınıda verseymişsiniz.. Belkide yukarıdaki haritaya göre güney afrikadan norveçe yada tam tersi göç esnasında bu olay gerçekleşmiş olabilir.. Dolayısıyla göç esnasında daha yüksekten uçuyorsa bu kşlar sizin verdiğiniz bilgiye göre(3048 m) ozaman yüksekliğe bağlı olarak hızda artacak dolayısıyla etkiside fazlalaşacaktır Bir de arap yarım adasında yaşamayan bir kuşun ayete konu olması muhammedin elini güçlenmiş olur kanımca.. Uçan devede olabilirdi konu :))

ALKA 30-11-2012 04:22

Alıntı:

Yaltrack´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 468687)
Yaşam alanlarını resmetmişsiniz.Yaşam alanları arasında arap yarım adası yok keşke göç yollarınıda verseymişsiniz.. Belkide yukarıdaki haritaya göre güney afrikadan norveçe yada tam tersi göç esnasında bu olay gerçekleşmiş olabilir..

Ebabil kuşlarının göç yolları :)

http://www.wildlifeextra.com/resourc...g_bto@body.jpg

Kaynak:
http://www.wildlifeextra.com/go/news...acking.html#cr

Başka bir görsel daha

http://www.bto.org/sites/default/fil...wift%20map.jpg

Kaynak:
http://www.bto.org/science/migration...studies/swifts

ALKA 30-11-2012 04:27

Bu da Doğu Avrupa'daki ebabil kuşu popülasyonların Akdeniz üzerinden Afrika'ya olan göç yolları (İtalya üzerinden):

http://wildlifenews.co.uk/wp-content...-migration.jpg

Kaynak:
http://wildlifenews.co.uk/2012/secre...-be-unraveled/

Jingo 30-11-2012 04:44

Sayın "istatistik" araştırmanız için teşekkürler.

Ne yazık ki pek etkili olacağını sanmıyorum.

Nedeni ise gayet açık.

Müslümanlara göre Allah'ın mucizesinin ŞEKLİ yoktur.

Yani Ebabil kuşları, kağıt parçası bile atsa, hatta fillerin üzerine PİSLESE bile onları öldürebilir.

Bu yüzden "taşın büyüklüğü" ile ilgili eleştirinizi kabul etmeyeceklerdir...

* * *

"Ebabil" konusuna gelince...

İlginçtir ki, meallerde "Ebabil kuşları" dememiş çoğu...

İmam İskender Ali Mihr : Ve onların üzerine ebabil kuşlarını gönderdi (veya uçan ebabilleri gönderdi).
Diyanet İşleri : Üzerlerine balçıktan pişirilmiş taşlar atan sürü sürü kuşlar gönderdi.
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve onlara, çeşitli yerlerden bölük bölük, birbiri ardınca kuşlar göndermedi mi?
Adem Uğur : Onların üstüne ebâbil kuşlarını gönderdi.
Ahmed Hulusi : İrsâl etti üzerlerine tayrân ebabil'i (Ebabil kuşları).
Ahmet Tekin : Kalabalık sürüler halinde taş taşıyarak, üzerlerinde uçuşan görevli kuşlar gönderdi.
Ahmet Varol : Üzerlerine sürü sürü kuşları gönderdi.
Ali Bulaç : Onların üzerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi.
Ali Fikri Yavuz : Üzerlerine sürü sürü kuşlar salıverdi,
Bekir Sadak : (3-4) Onlarin uzerine, sert taslar atan surulerle kuslar gonderdi.
Celal Yıldırım : Üzerlerine balçıktan yapılan sert taşlar atan Ebabil kuşlarını gönderdi de,
Diyanet İşleri (eski) : (3-4) Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi.
Diyanet Vakfi : Onların üstüne sürü sürü kuşlar gönderdi.
Edip Yüksel : Onların üstüne kuş sürüleri gönderdi.
Elmalılı Hamdi Yazır : Saldı da üzerlerine sürü sürü kuşlar (Ebâbil)
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Üzerlerine sürü sürü kuşlar saldı.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi.
Fizilal-il Kuran : Onların üzerine sürülerle kuşlar gönderdi.
Gültekin Onan : Onların üzerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi.
Hasan Basri Çantay : O, bunların üzerine sürü sürü kuş (lar) gönderdi,
Hayrat Neşriyat : Hem üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi.
İbni Kesir : O; bunların üzerine sürülerle kuşlar gönderdi.
Muhammed Esed : Üzerlerine kalabalık sürüler halinde uçan varlıklar saldı,
Ömer Nasuhi Bilmen : Ve onların üzerlerine bölük bölük kuşlar gönderdi.
Ömer Öngüt : Üzerlerine sürü sürü Ebabil kuşları gönderdi.
Şaban Piriş : (3-4) Onların üzerine damgalanmış taşlar atan ebâbil kuşlarını gönderdi.
Suat Yıldırım : Üzerlerine ebabili, sürü sürü kuşları salıverdi.
Süleyman Ateş : Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi,
Tefhim-ul Kuran : Onların üzerine ebabil (sürü sürü) kuşlarını gönderdi.
Ümit Şimşek : Üzerlerine bölük bölük kuşlar gönderdi.
Yaşar Nuri Öztürk : Gönderdi üzerlerine sürüler halinde kuş,

Acaba buradaki "Ebabil" özel isim mi, yoksa Arapça bir kelime mi?

Yaltrack 30-11-2012 04:51

Sayın Alka;

Anladığım kadarı ile verdiğiniz linklerde göç yollarından çok azalan sayıları sebebiyle yılın belirli günlerinde İNgiltereden takibini anlatıyor. Tam bir göç yolu değil. Bildiğim kadarıyla göç yolları haritası denen birşeyler vardı yanlış hatırlamıyorsam.

Hoş çok ta ilgimide çekmedi ebabiller:))

Gerçi 2. Harita göç yolu gibi duruyor onu görmedim .. Ee ozman ebabilleri biyerden duymuştur.. Ayete konu olmuş... Yada hikmet işte hikmetinden sual olur mu:))

Neva 30-11-2012 09:35

Istatistik cok guzel bir calisma olmus, tesekkurler.

Alıntı:

ALKA´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 468691)
Ebabil kuşlarının göç yolları :)



Kaynak:
http://www.wildlifeextra.com/go/news...acking.html#cr

Başka bir görsel daha



Kaynak:
http://www.bto.org/science/migration...studies/swifts

ALKA, kedi dedi ki; kus kovalayamadan olup gidecegim, bari sunu da ekleyelim fazla bilgi goz cikarmazmis.

http://taxondiversity.fieldofscience...odiformes.html

http://www.natuurinformatie.nl/nnm.d...l/i005205.html


Eocene'e kadar yolu var.

frodo 30-11-2012 14:13

Sevgili istatistik ebabil kuşlarının fiziksel zarar vermeleri verdiğin bilgilere göre mümkün değil. Ancak bu "olayda" ebrehe'nin ordusunu yenilmiş ekin gibi yapanların kimlikleri şüphelidir. (!) (kafileler halinde gelen kuş sürüleri hatta içlerinde anka kuşu bile varmış v.b)

Muhtemelen, dağ kırlangıçlarına ebabil adının verilmesi daha sonraları gerçekleşen bir yakıştırmadır. Kaldı ki doğru bile olsa asyada yaşayan dağ kırlangıçlarının göç yolları da diğer göçmen kuşlar gibi arabistan yarımadasından geçer. Geçmese bile allah küçük bir müdahale ile göç yollarını biraz daha güneye alabilir.

Bu mucizede benim asıl ilgimi çeken (dokuz veya on adet)filler. Yemen'den mekke'ye en iyi ihtimalle kuş uçuşu 550-600 km yol var ve günlük su tüketimi 200 litre olan bu hayvanlar için lojistik desteğin nasıl sağlandığını fena halde merak etmekteyim.

Bir de içinde 300 putun olduğu bir dönemde allah kozmik planlarında küçük bir değişiklik yapıp kabeyi korurken gözbebeği Muhammed Mustafa'nın hak dini yerleştirdiği ve onu kirlerden arındırdığı sonraki dönemlerde örneğin Karmati'lere (*) karşı neden çaresiz bıraktığıdır.

(*)Adını Kufe’li Hamdan Karmat'tan alan, Bahreyn'nin başkenti Hajr ile Doğu Arabistan'ın Lahsa kentlerinin 899 yılında fethini gerçekleştiren ve aslen İran Buşehr Eyaleti Ganaveh şehristanından olan Ebû-Saʿid Hasan bin Behrâm Cennâbî tarafından
İsmailî öğretileriyle birlikte Zerdüştçülük ve İran milliyetçiliğinini harmanlayarak önceleri Ubeydullah Mehdi Billah’ın Fatımiler Devleti’ne karşı bir tepki olarak kurulan, daha sonra ise 930'da Cennâbî'nin oğlu Ebû Tâhir Süleyman el-Cennâbî’in devlet başkanlığı döneminde Mekke'yi yağmaladıktan sonra Hacerü'l-Esved’i çalan,ve ardından da bir yıl geçtikten sonra 931'de Ebû’l-Fadl el-İsfahanî adlı genç bir mahkûmu Mehdi ilân ederek kurdukları Ütopya Cumhuriyetin başına seksen gün süresince geçirerek yüzyıl boyunca devam edecek olan bir terörizm döneminin kıvılcımını ateşleyenlerin ortaya çıkarmış oldukları hareket.(vikipediden alıntı)

upuaut 30-11-2012 19:32

Yemen-Kabe arası 1123.95 KM'dir. İnanmayan ölçer!
 
Alıntı:

frodo´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 468721)
Bu mucizede benim asıl ilgimi çeken (dokuz veya on adet)filler. Yemen'den mekke'ye en iyi ihtimalle kuş uçuşu 550-600 km yol var ve günlük su tüketimi 200 litre olan bu hayvanlar için lojistik desteğin nasıl sağlandığını fena halde merak etmekteyim.

Bu konuda "Kıble Yıldızı: Süheyl" adlı makalemin 15. sayfasında "4. Muhammed peygamber ne zaman doğdu?" sorusunu irdelerken Hasan Akçay'ın Güney Arabistan'daki bir kuyunun yanındaki bir kayanın üstünde 10 satırlık "EBREHE KİTABESİ" keşfi hakkındaki,

"Bir Kabe seferi söz konusu olsaydı dahi o sefere hiçbir fil katılamazdı. Çünkü filler sulak, ağaçlık alanlarda yaşar. Ebrehe'nin (kurgulanan) fili Yemen'den ta Mekke'ye varmak için uçsuz bucaksız çöller aşacak. Ayakları kızgın kuma dayanır mı? Deve değil ki o.

FİL o hayvan. Dev gibi vücuduna göre su içecek, sırtına su fışkırtacak. Çölde su var mı? Yeşil ağaç yiyecek; çöl orman mıdır? Hayır. Ebrehe ta Yemen'den bir fil ile çöller aşıp gelerek Kabe'ye saldırdı diye bir şey yok.

Petra ve Mekke'ye gelince, ikisi de susuzluğuyla ünlü yerler. Oralarda hiçbir file hayat yok. Petra tapınağının sütun başlarındaki heykeller yerli fillerin değil Hindistan fillerinin heykelleri. Ticaret için oraya gidip filleri gören ve onlardan etkilenen Araplar yaptırmış."


bulguları dikkatimi çekmiş ve bunun üzerine Google Earth'te Kitabe'de adı geçen Yemen'i merkez almak suretiyle Mekke-Kabe arasındaki yolu lineer (Kuş Uçuşu) olarak ölçtüğümde, bu yolun 1123.95 KM olduğunu görmüştüm; 500-600 Km değil!

İşte bu sonuç tartışmanızı yönlendirmesi gereken önemli bir bulgu olmalıdır.

Saygılar, sevgiler, iyi tartışmalar dileğiyle. UPUAUT.

istatistik 01-12-2012 02:11

Alıntı:

frodo´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 468720)
Bir de içinde 300 putun olduğu bir dönemde allah kozmik planlarında küçük bir değişiklik yapıp kabeyi korurken gözbebeği Muhammed Mustafa'nın hak dini yerleştirdiği ve onu kirlerden arındırdığı sonraki dönemlerde örneğin Karmati'lere (*) karşı neden çaresiz bıraktığıdır.

(*)Adını Kufe'li Hamdan Karmat'tan alan, Bahreyn'nin başkenti Hajr ile Doğu Arabistan'ın Lahsa kentlerinin 899 yılında fethini gerçekleştiren ve aslen İran Buşehr Eyaleti Ganaveh şehristanından olan Ebû-Saʿid Hasan bin Behrâm Cennâbî tarafından
İsmailî öğretileriyle birlikte Zerdüştçülük ve İran milliyetçiliğinini harmanlayarak önceleri Ubeydullah Mehdi Billah'ın Fatımiler Devleti'ne karşı bir tepki olarak kurulan, daha sonra ise 930'da Cennâbî'nin oğlu Ebû Tâhir Süleyman el-Cennâbî'in devlet başkanlığı döneminde Mekke'yi yağmaladıktan sonra Hacerü'l-Esved'i çalan,ve ardından da bir yıl geçtikten sonra 931'de Ebû'l-Fadl el-İsfahanî adlı genç bir mahkûmu Mehdi ilân ederek kurdukları Ütopya Cumhuriyetin başına seksen gün süresince geçirerek yüzyıl boyunca devam edecek olan bir terörizm döneminin kıvılcımını ateşleyenlerin ortaya çıkarmış oldukları hareket.(vikipediden alıntı)

Aslında bu nokta benim de dikkatimi çekmişti. Zamanın koşullarını düşünürsek konu ile alakasız iki kabilenin Kabe üzerinden birbirlerine güç gösterisinde bulunmasına İslam Tanrısının müdahale etmesi oldukça mantıksız.

ALKA bir eksiği gidererek Kuzey - Güney istikametindeki göç yollarını paylaşmış. Benim değinmemem büyük bir eksiklik olmuş. Şimdi ekleyeyim o zaman.

Doğu - Batı istikametindeki göç yolu, Ebabil kuşunun yaşam alanı olarak sunulan "Kırmızı" alanın tamamıdır. Lejyonerlik faaliyetleri dışında arap yarımadasına uğramıyorlar sanırım :D


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:06 .