Turan Dursun Sitesi Forumları

Turan Dursun Sitesi Forumları (https://turandursun.com/forumlar/index__1.php)
-   Politika (https://turandursun.com/forumlar/forumdisplay.php?f=21)
-   -   Gizli hedef yolunda lastik mi patladı ? (https://turandursun.com/forumlar/showthread.php?t=32018)

Şüpheci Dinsiz 06-06-2013 10:55

Gizli hedef yolunda lastik mi patladı ?
 
Sevgili arkadaşlar,

Yıllardır malum dış istihbaratların eliyle kollanan Fethullahçı hareket Türkiye'de örgütlendi.

Eğitim kurumlarına yerleşti, eğitim kurumları açtı, yurtlar açtı, derhaneler açtı. Emniyete sızdı, örgütlendi. Askeriyeye sızdı, örgütlendi. Yargıya sızdı, örgütlendi. Medyaya sızdı, örgütlendi. Diyanette örgütlendi. İktidar ayırt etmeksizin milletvekili, bakanlar yerleştirdi. Bunlar eliyle tüm kamu kurumlarına sızdı, örgütlendi.

Zaman içinde gücü arttı, iktidarlara güç-destek veren, desteğini çektiğinde ise düşüren bir konuma kadar güçlendi. Artık iktidarları kendi yolunu açmak için yönlendirmeye-kullanmaya başladı. Kendi örgütlenmesinin önündeki engelleri bir bir kaldırttı, yaptığı yasa dışı sayılan faaliyetleri yasal hale getirdi, özellikle yargıyı ele geçirdikten sonra kirli geçmişinin izlerini de örttürdü. Çeşitli yolsuzluk davalarını düşürttü, çeşitli dinci faşist eylemlerin faaliyetlerinden doğan davaları zaman aşımına uğrattı. Tüm kurumlardaki örgütlenmelerde, engel teşkil edebilecek kişiler, kanunlar, kurallar tasfiye edildi.

Bu süreçte şu üç örgütlenme çok dikkat çekicidir : Emniyet, askeriye ve yargı ! Neden ?

Bu örgütlenmeler neden gerekliydi ? Çünkü Fethullah'ın gizli bir hedefi vardı, bu hedefe ulaşma günündeki tepkileri, olayları, direnişi kırmak için kolluk güçlerinin yardımına gereksinim olacaktır.

Mevcut iktidar sadece malum kişinin malum gizli hedefinin yüksek egolu askeridir, subayıdır, emir eridir. Başbakanın son ABD gezisinde bir gazetecinin "Fethullah Gülen'i ziyaret edecek misiniz ?" sorusuna " "Programımızda yok. Gökten ne yağar ki yer kabul etmez, bu ayrı konu" yanıtını vermiş. Muhtemelen Reyhanlı Katliamı gizli hedef sürecinde öngörülen bir olay değildi ve hatta asla istenmeyen bir olaydı, ne var ki yüksek egonun, bilgisizliğin, öngörüsüzlüğün ve aceleciliğin böyle bir sonucu oldu. Tıpkı kürtaj, alkol yasakları, kanunlarda yapılan diğer din menşeili kısıtlamalar gibi.

Şimdi ise Gezi Parkı olayları gizli hedef sürecinde alınmış onca yolu bir anda heba etme noktasına getirdi. Muhtemelen ABD dış istihbaratı ve Fethullah saçını başını yoluyordur, ve muhtemelen iktidarın ipini çekeceklerdir. Çünkü tecrübesiz ve trafik canavarı bir şoför gizli hedefin engebeli yollarında lastik patlatmıştır. Belki de arabayı pert etmiştir.

Bundan sonra ne olacaktır ? Yalnız kalan ego şampiyonu iktidar, imamın ordusunu halka karşı daha da sertleştirecektir.

Umarım ve çok isterim ki ben yanılıyorumdur ve böyle olmaz.

Sevgiler

errata 06-06-2013 11:47

Bu bir komplo teorisi bile değil Deist_tr

Gülen ve Erdoğan arasında böylesine derin bir bağ -kukla-kuklacı ilişkisi- yok. Gülen'in çok köklü bağlantıları olabilir. Ki ABD, Afrika'dan kaçan küçük dini kabile liderlerine bile elçi muamelesi çeken, sineğin bacağındaki yağın terminolojisini yapan paranoyak ve hegemonik bir ülke. Türkiye'den göçmek zorunda kalmış böylesine güçlü bir liderle dirsek teması kurmaması mümkün değil.

AKP ise bariz ezici bir biçimde seçimle işbaşına gelmiş, siz farketmeseniz de gayet iyi icraatlara imza atmış bir parti.

Çok karmaşık ve kaotik düşünüp abartılı sonuçlara varmak yerine basit düşünün derim.

Ulusalcı, kemalist eski istihbaratçıların, siyasetçi, asker ve "akademisyen"lerin uydurduğu bir takım zırvaların toplumun büyük kesimi tarafından gerçek sanılması korkutucu. Neyseki bunu sahiplenmeyen ve yalnızca özgürlük ve demokrasi isteyen bir kitlenin de var olduğunu son on günde görebildik.

İnsanların beyni AKP önderliğindeki muhafazakar yobazlıkla iğdiş edilmeye çalışılırken bir de bu postalcıların yarattığı dezenformasyon girişimleri ürkütücü. Anti demokratik istekler ve tehditler içeren darbeci komplo teorileri üretmenin devam eden hiç bir sürece faydası olacağını sanmam.

Neva 06-06-2013 19:43

Evet oyle oldu bir miktar sevgili Deist-tr.

Biliyorsun lastik var, lastik var envayi cesit.. 4 mevsim olani var, her mevsime ayri var, disleri farkli olanlar var, marka, model farki var.


http://www.hurriyet.com.tr/gezihaberleri/23446001.asp


KABAHAT HER ŞEYİ HAFİFE ALAN DA MI
Bakış zaviyemizi bir kere daha gözden geçirmemiz lazım. Acaba kabahat bu meselelere karşı umursamazlık içinde bakan, her şeyi hafife alan, "şuydu, buydu" deyip geçiştirende mi? Yoksa sokakları bir yönüyle harp meydanlarına çeviren insanlarda mı? Ya da bütün bunların kabahati, sistemde mi? Bizim iyi nesiller yetiştiremeyişimizde mi? Onlara yürekten sahip çıkamayışımızda mı? O zaman sistemin gözden geçirilmesi lazım. Bizim, düşüncelerimizi bir daha gözden geçirmemiz lazım. Biz ettiysek bunları, bence, kendimize dönerek, kendimizle yüzleşerek, burada kendimizle hesaplaşarak, daha büyük hesaplarla karşı karşıya kalmamızdan sıyrılmamız lazım. Şimdi kendimizle yüzleşmezsek şayet, kendimizle hesaplaşmazsak, altından kalkamayacağımız hesaplarla karşı karşıya kalırız, hafizanallah. BİZ ASLINDA BİZE ETTİK... SİSTEMİ GÖZDEN GEÇİREMEDİK
Bizim bize bakmamız lazım. Biz aslında bize ettik yani. Sistemi gözden geçiremedik; "Nasıl yaparsak bu nesiller ciddi nefis muhasebesi içinde, bir nefis muhasebesi yapan nesil olarak yetişir, insan olarak yetişir; tahribatları tahribatla karşılamak değil de, tahribatları tamiratla gidermeye çalışan bir nesil yetişir?"
http://www.hurriyet.com.tr/_np/4798/20394798.jpgDüşünmedik bunları.

Şüpheci Dinsiz 06-06-2013 23:42

Alıntı:

Shibumi´isimli üyeden Alıntı (Mesaj 484282)
Bu bir komplo teorisi bile değil Deist_tr

Gülen ve Erdoğan arasında böylesine derin bir bağ -kukla-kuklacı ilişkisi- yok. Gülen'in çok köklü bağlantıları olabilir. Ki ABD, Afrika'dan kaçan küçük dini kabile liderlerine bile elçi muamelesi çeken, sineğin bacağındaki yağın terminolojisini yapan paranoyak ve hegemonik bir ülke. Türkiye'den göçmek zorunda kalmış böylesine güçlü bir liderle dirsek teması kurmaması mümkün değil.

AKP ise bariz ezici bir biçimde seçimle işbaşına gelmiş, siz farketmeseniz de gayet iyi icraatlara imza atmış bir parti.

Çok karmaşık ve kaotik düşünüp abartılı sonuçlara varmak yerine basit düşünün derim.

Ulusalcı, kemalist eski istihbaratçıların, siyasetçi, asker ve "akademisyen"lerin uydurduğu bir takım zırvaların toplumun büyük kesimi tarafından gerçek sanılması korkutucu. Neyseki bunu sahiplenmeyen ve yalnızca özgürlük ve demokrasi isteyen bir kitlenin de var olduğunu son on günde görebildik.

İnsanların beyni AKP önderliğindeki muhafazakar yobazlıkla iğdiş edilmeye çalışılırken bir de bu postalcıların yarattığı dezenformasyon girişimleri ürkütücü. Anti demokratik istekler ve tehditler içeren darbeci komplo teorileri üretmenin devam eden hiç bir sürece faydası olacağını sanmam.

Dikkate ve cevap vermeye değer bulmadım.

murted 07-06-2013 00:06

Ben Fethullah Gülen Cemaati'nin iktidarın doğrudan iplerini elinde tuttuğunu düşünmüyorum. Çıkarları örtüştüğü sürece uyumlu çalışıyorlar. Düşman ortak ve teoride de aşağı yukarı aynı şeyleri savunuyorlar. Tabi çok yerde de iktidar-cemaat sınırı belirsizleşiyor.

Bence Cemaat desteğini çekse Akp tek başına iktidar olamaz, belki birinci parti bile olamaz. Hatta kıllık olsun diye Chp'yi tutsa Chp sandıktan birinci çıkar. :) Cemaat mensuplarının sayısı zaten çok fazla, bunun yanında ellerindeki medyayla Akp seçmemin kendileri dışındaki kısmının da ciddi bir kesimini manipüle edebilirler diye düşünüyorum. Cemaat Akp'yi zorlanmadan döver yani. :)

Tayyip'in kontrolden çıkmasına çok kızdıklarına katılıyorum. Tayyip'in fevri hareketleri ele geçirdikleri mevzilerin bir kısmını kaybetmelerine, ilerleyişlerinin yavaşlamasına sebep olabilir çünkü.

Nevandaar 07-06-2013 04:55

Fethullah Gülen cemaati Akp'ye ciddi bir zarar verebilecek güçte ancak Tayyip Erdoğan da çok önemli bir figür. Akp'nin yaptıkları, yapmadıkları, 28 Şubat vesaireyi geçtim, sadece Erdoğan'ın duruşu karizması için çok çok fazla insan oy veriyor. Tayyip Erdoğan, şu an Akp'den ayrılıp yeni bir parti kursa, sadece kendi ismi sayesinde %10 barajını geçer.
Şimdilik kavga dövüş bir şekilde devam edilir. Ta ki Tayyip Erdoğan'ın yerine yeni birisini buluncaya kadar.

rasa 07-06-2013 11:14

Cemaatın bu kadar ğelişip yayğınlaşmasının ana pirensibi önüne ğelen her kesimden kişileri,kurumları kendi çıkarı doğrultusunda kullanmaktır!. İşini ğördürdüğü ve artık ihtiyacı kalmadığında yan çizerler. Bu söz konusu ittifak çıkar ve menfeat ortaklığıdır sonuçda herkez bir birini kullanır bununda gayet farkındadırlar. Ğelişen olaylar cemaatin menfeatlarına ters düşmeye başladığında bir başka deyişle kendilerine bir tehdit alğıladıklarında emin olun yollarını ayırmakla kalmaz birden düşman kesilmekde teretdüt etmezler.

Neva 10-06-2013 21:57

Fethullah Gülen: 'Hükmetme, baskı yapma, diktatörlük tesis etme'

Fethullah Gülen kendine ait internet sitesinde yine Gezi Parkı olaylarına değindi.



Gülen, Gezi Parkı demeden son günlerde yaşananlara değindiği açıklamasında ''Yeni bir dünya... Hükmetme değil, baskı yapma değil, diktatörlükler tesis etme değil'' sözlerine yer verdi.

http://www.hurriyet.com.tr/p/spacer.gif
Gülen , açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
İfritten bir dönemde yaşıyoruz. Hadis kitaplarında "Kitabü'l-fiten ve'l-melâhim" başlığıyla bazı bölümler yer almakta; ileride gelecek olaylardan, özellikle âhir zamanda cereyan edecek olan dehşetli hadiselerden bahsedilmekte; bunlara karşı müslümanın nasıl tavır takınması gerektiği belirtilmektedir. Bir yönüyle, o hadislerde işaret edilen ifritten günlerin emarelerini görüyoruz.
Bazı fikirlerini beğenmesem de Türkçe'yi güzel kullanması açısından takdir ettiğim "Tarih-i İstikbal" müellifi Celâl Nuri, kendisine "Her tarafta kan seylapları ve kan gölleri var?!." denildiğinde, âdeta insanlığın tarihî sergüzeştini hülasâ etmiş ve "O seylaplar ne zaman durdu, o kan gölü hangi devirde kurudu ki? Beşer, birbirini öldürmekten ve birbirine zulmetmekten ne zaman vazgeçti ki!.." şeklinde mukâbelede bulunmuştur. Bu sözün, zulmün ve haksızlığın devamı bakımından bugün de geçerliliğini koruduğu âşikâr.
KÂTİL NİYE ÖLDÜRDÜĞÜNÜ, MAKTUL DE NEDEN ÖLDÜĞÜNÜ BİLEMEYECEK
Kitabu'l-fiten ve'l-melâhim'de Rasûl-ü Ekrem Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) buyuruyor ki; "Öyle bir zaman gelecek ki insanlar birbirini öldürecek de kâtil niye öldürdürdüğünü, maktul de neden öldüğünü bilemeyecek."
YİĞİT BELLİ DEĞİL MERT BELLİ DEĞİL
Âşık Ruhsati şöyle der:
"Bir vakte erdi ki bizim günümüz,
Yiğit belli değil mert belli değil;
Herkes yarasına derman arıyor,
Deva belli değil dert belli değil."
İşte her şeyin böylesine belirsizleştiği bir dönemde yaşıyoruz.
EN BÜYÜK HASTALIK NİFAK
Bu ifritten dönemin en büyük hastalıklarından birisi "nifak", iki yüzlülük ve takıyye marazıdır.
Küfür ve inkarını açıktan ortaya koyanlara karşı mücadele bir yönüyle kolaydır ve yapılması gerekenler bellidir. Belki onun yolu, Hazreti Üstad'ın iktibas edip değerlendirdiği, Hafız-ı Şirazî'nin şu sözünde gösterilmektedir:
"İki cihanın rahat ve selâmetini iki harf tefsir eder, kazandırır: Dostlarına karşı mürüvvetkârâne muaşeret ve düşmanlarına sulhkârâne muamele etmektir."



http://www.hurriyet.com.tr/gundem/23474460.asp

Şüpheci Dinsiz 10-06-2013 22:29

Sevgili arkadaşlar,

Fethullah'ın AKP'den kurtulmak için sadece desteğini çekmekle yetineceğini düşünmüyorum. Bunun çok etkili başka yolları da vardır.

Deniz Baykal'ın, Cübbeli'nin başına gelenleri örnek vermem yeterli olur.

Yani işlem tamamlandığında ne karizma kalır, ne mağduriyet edebiyatı, ne de başka bir şey.

Şimdilik Fethullah mesaj gönderiyor. Mesajları da hiç olmadığı kadar sıklaştı. Mesajlar yerini bulmazsa neler olacağını göreceğiz.

Sevgiler

Neva 10-06-2013 23:28

E herkesin anlayacagi bir dil vardir neticede.. Basbakan da boyle demiyor muydu?


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:08 .