Sevgili Pardon Yani;bizim bu konulardan haberdar olmamız,inanan insanların da bu konulardan haberdar olacağı anlamını doğurmaz..Bu forumda yazılanları,sıradan bir dindar okuyup/anlayamaz bile..Benim şu imzamdaki konuları,dinler tarihinde yüksek lisans yapan biri bile zor anlar..
Yahudiler de böyledir,müslümanlar da..Bu insanlar sadece çevrelerine uyum sağlıyorlar,hepsi bu..Bu bahsettiğiniz cennet/cehennem konuları,bizlerin bileceği konular..Dindar insanlar cennet için veya cehennemden korktuğu için değil,''el âlem ne der?'' veya ''yalnız başıma ne yaparım?'' korkusundan dolayı,içinde bulunduğu topluma ayak uydurmaya çalışırlar.. Ben cehennemden korktuğum için sabah namazına koştura koştura gitmiyordum,kendimi iyi hissettiğim için gidiyordum..Niye iyi hissediyordum?Biz sosyal bir hayvanız..Yalnızlık bizim doğamıza aykırı..Haliyle birileriyle aynı safta yer almak,sizi mutlu kılar..Hepsi bu.. Ayrıca Yahudiler içinde öteki Dünya inancı olanlar da var,müslümanlar içinde öteki Dünya inancı olmayan da..Tek tip dindar diye bir şey de olamaz..Genel olarak Yahudiler öteki Dünya'ya inanmazlar ama..Bu Dünya'ya,ticarete,dürüstlüğe,iyi bir insan olmaya,yakınlarını kollamaya filan inanırlar..Geçmişten gelen bir mağdurluk konusu yüzünden..Müslümanların da geneli öteki Dünya'ya inanır ama öteki Dünya ne diye sorsanız,100 kişiden birkaçı size cevap verebilir..Bir Müslümanı çevirip ''öteki Dünya'da huri s.keceksin,şarap içeceksin'' dediğiniz de size ciddi tepki verecektir..Çünkü bilmez bu konuları..O,çevresi onu nasıl kodladıysa,öyle hareket ediyor..Bir robot gibi..Ne öteki Dünya'yı bilir,ne kelime i şehadeti..Hiç bir şeyi bilmezler..Örnek; |
Alıntı:
tam bir yalnızlığa itilmekten korkuyor, bu korkusu nedeniyle de «düşünülmemesi gerekli olan şeyleri» düşünmek yürekliliğini gösteremiyor. Ama insan bir yandan da kendi içinde varlığım sürdüren vicdanının simgelediği insanlığından da uzaklaştırılmak istemiyor. Bütün bütün insanlığından soyutlanmak da gerçekten ürkütücü bir şey. Gerçi tarihsel kanıtlar gene de toplumun dışına sürülmekten daha az ürkütücü olduğunu ortaya koyuyor. Yeter ki tüm toplum insanlık dışı davranış ilkelerini benimsemiş olsun. Bir toplum insancı yaşam ilkelerine yaklaştıkça toplumdan ya da insanlıktan uzaklaşmak durumlarından ya biri ya ötekiyle karşılaşmak gibi çelişkiler azalmış olur. O toplumun amaçlarıyla insancı amaçlar arasındaki karşıtlık çoğaldıkça iki çekinceli kutup arasında yalnızlığa itilmek korkusu içinde insan kendini paralar durur. Söylemeye bile gerek olmayan bir nokta da şu; bir kimse aydın olma ve ruhsal gelişme durumuyla insanlıkla bir bütünleşme sağlayabildiği oranda toplum dışına itilmeye daha kolay katlanma gücü gösterebilir. Bunun tersine, insanlıkla bütünleşmeyi sağlayamayanlar, toplum dışına itilmeye katlanamazlar. -- Konuya biçimsel açıdan bakınca bilinçli olan ve bilinçdışı olan şeyler (bireysel ve aile koşullamalarıyla ve insancı vicdanın etkileriyle birlikte) toplumun yapısına ve o toplumun örneklediği düşünce ve duygulanma kalıplarına göre şekil almış oluyor. -- Erich Fromm - Psikanaliz ve Zen Budizm Sayfa 56 / 57 |
Alıntı:
Reisten örnek vereyim size:) Reis ülkeyi yönetiyor ya,herkes dindar kesildi başımıza..Bu süreçte mesela cemaatler güçlendi veya başı açık kadınlar kapanmaya başladı..Niye?Çünkü reis dindar bir Müslüman ya.. Roma imparatoru Constantinus,hristiyanlığı resmi din ilan edince ne oldu?Ne olacak,herkes hristiyan olmaya başladı..Bu işler böyle olur..Çoban nereye giderse,sürü de oraya gider.. İnsanlar içinde bulundukları sürüye uyuyorlar..Oryantasyon işte..Hepsi bu.. |
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 22:29 . |