Tekil Mesaj gösterimi
  #138  
Alt 29-09-2014, 17:04
bayraktaro1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
bayraktaro1 bayraktaro1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Jun 2007
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 639
Standart

En son okuduğum kitap; Victor Hugo'nun "Bir İdam Mahkumunun Son Günü" adlı eseri; Oliric90 nickli üye de aynı eseri okumuş.. Beni en çok etkileyen kısım ise; idamın son anlarını yaşayan bir kişinin kaygılar karşısında; yaşamla kendisi arasında nevrotik duvarlar ördüğü (mahkeme salonuna giderken, sanki sis perdesinden izliyormuşum gibi geliyor ortam), ölümden sonraki hayat kavramının anlamsızlığını anlatan - giyotinle idamda acısız ve ani olduğunu anlatıyorlar. Sanki kendileri yaşamış gibi, hiç gördüler mi giyotinle kafası kopup gelen birisinin "Hiç acımadı, çok kolay bir ölüm" dediğini - gibi ifadeleri çok güzeldir, gerçekten tavsiye ederim. Dahası; yaşamda başarıların sadece bireye ait olmadığını, yaşadığın toplumun da büyük etken olduğunu anlatan bir eserdir.

Benim için izi kalan kitaplardan biri de; 2003'de okuduğum Montaigne'nin "Denemeler" eseridir. Eski basım bulmaya çalışın ve sağlam yayın evi olsun. Babannemin vefat ettiği gece (bizim evde vefat etmişti). Herkes kurana sarılırken, ben teselliyi Montaigne'de bulmuştum. Panik halinde odama çekildim ve eserde ölümle ilgili kısmı okumuştum. "Ölüm benim için önemsizdir. Ben varken ölüm yok. Ben yokken, ölüm var." Ciddi olarak yazılı Muhammed eleştirisini orada görmüştüm. Muhammed'in "Çevresindeki insanlara, cennet vaatleri ile, güzel hurilerle, var olmayan mülklerle, sonsuz hayatla" insanları kandırdığını anlatmaktadır.
-------------------------------------------------------------------------
Kitaplarda beni üzen konu ise "Yanlızlığımdır". Kitapların dünyasına daldıkça, insanlardan uzaklaşıyorum. Yanlızlaşıyorum. Anlaşamıyorum insanlarla. Konuşacak bir kelime dahi bulamıyorum neredeyse.. Montaigne'den, Victor Hugo'dan, Turan Dursun'dan, Muazzez İlmiye'den, Tolstoy'dan, Dostoyevski'den bir sürü örnekler vermeme rağmen; bana sadece tren görmüş gibi bakıyorlar. Yoruluyorum sonra, konuşmamayı tercih ediyorum. Bu bahsettiğim insanlar, her gün beraber olduğum çoğunluğu Üniversite Mezunu olan sözde entellektüel insanlar. Maç muhabbetlerini, karı-kız muhabbetlerini, şirket dedikodularını, bel altı muhabbetlerini, bende tren görmüş gibi bakıyorum onlara.

Çevremdeki herkese de dediğim gibi; OKUYUN. Tek Özgürlük Kitaplarda Çünkü...
Alıntı ile Cevapla