Tekil Mesaj gösterimi
  #19  
Alt 13-04-2014, 21:15
ruhebesi ruhebesi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Apr 2014
Mesajlar: 26
Standart el cevap

Merhabalar…
Öncelikle bu oldukça uzun makaleyi okumayanlar ya da okuyup anlamayanlar kısaca özetlemek isterim.Yazı uzun tutularak ,bilimsel kavramlar kullanılarak ve kelime oyunları yapılarak bilimsel,inandırıcı ve ‘bu yazı her şeyi ortaya koyuyor buna itiraz edilemez' havası verilmiş.Zaten yapılan yorumların azlığına ve niteliksizliğine bakılırsa amacına da ulaşmış.
Şu anda tıp dünyasının hem fikir olduğu konularda nedense gidilip –eminim epey uğraş verilerek- bir aksi sesin makalesi verilmiş.Bu konularda çok daha büyük bilim adamlarının fikirleri ise nedense hiç önemsenmemiş yada görülmemiş.
Ve tabiî ki bu konularda yapılan en büyük hata yapılmış Arapça nın tartışıldığı bir konuda nedense Arapça bilen birilerinin görüşlerine yer verilmemiş.
Ve kişilerin hataları İslam a yüklenmiş.
Ve bir diğer hata bir ‘bütün' olan Kuran dan parçalar verilerek parçalar incelenmiş ve buradan sonuca ulaşılmış.Tekrar etmekte fayda var.Kuran bir bütündür.
Ve son olarak Kuran a o kadar laf edersiniz de kendi inancınızdan hiç bahsetmezsiniz.Neden biraz da tek bir bilimsel dayanağı olmayan ve hala bir teori olmaktan kurtulamayan Evrim teorisinden bahsetmiyorsunuz.Bahsedin birazda, görelim teori nasıl çürütülürmüş.
Ve madem bilimsel bir makaleyle inandırıcılık artıyor bende birkaç şey paylaşayım.
Saygılar…
Sperm Ve Yumurtanın Atımında Kur'ân Mûcizesi
Yazar : Yeni Ümit

Tarih : 9/27/2013
Kur'ân'da her şey vardır fakat, muhtelif derecelerde ve çeşitli hüviyetlerde içtimaî düsturlar ve içtimaî ve kevnî kanunlar halinde vardır. Çok şey de, insanların çalışmasına ve gayretine terettüb eden nüve, çekirdek ve tohumlar halinde bulunur.

İnsan bedeninde cereyan eden fiillerin büyük bir kısmı, irade ve şuurun dışında gerçekleştirilir. Hayatın devamlılığı için gerekli bu tür hâdiseler, tıp ilminde refleks olarak adlandırılır. Refleks merkezi, omurilik olup, vücuda dışarıdan ve içeriden gelen zararlı ve faydalı uyaranlara karşı mümkün olan hızda cevap üreterek, vücudu korumakla vazifelidir. Refleksler, doğuştan ve sonradan kazanılan olmak üzere ikiye ayrılır. Doğuştan programımıza konulan reflekslere, yabancı bir cismin batmasıyla elin ani çekilmesi, göze gelen bir cisme karşı göz kapaklarının hızla kapanması, diz kapağına vurulunca bacağın yukarı kalkması, aşırı ışıkta göz bebeğinin küçülmesi, gürültüde irkilmeyi örnek olarak verebiliriz. Limon görünce ağzın sulanması, bisiklet sürme, araba sürme ise sonradan kazanılan reflekslerdir.

Korku, heyecan gibi durumlarda sempatik sinir sisteminin (refleks sinirleri) uyarılması neticesinde kan basıncı artar, kalb hızlanır ve sindirim yavaşlar, sık sık soluk alıp verme hâdisesi baş gösterir ki âdeta bir hava açlığı olur. Çünkü solunum yolları genişlemiştir. Diğer organlardan göz bebekleri genişler, deri terler, mideye kramplar girer. İnce ve kalın bağırsak, içinde baskı yapan herhangi bir cismi atmaya çalışır.
Refleks merkezi, salgı bezleri, kalb kasları ve iç organların düz kaslarının kontrolünde vazifelidir. Refleksler devreye girdiğinde, kandaki şeker seviyesi artar, sindirim sistemindeki ve idrar yollarındaki sfinkterler kapanır. Sürekli olarak kan damarlarına "kasıl" mesajı gönderilir. Kan, deri ve sindirim sisteminden iskelet kaslarına doğru yönlendirilir.

Refleksler sempatik sinir sisteminin uyarılmasıyla meydana gelir. Reflekslerin merkezi omurgadaki deliklerden çıkarak iç organlara ulaşan sinirlerin omurilikteki dallanma noktalarıdır. Omurga, insanda 33-34 adet omurdan yaratılmıştır. Bu omurlar, 7 boyun omuru, 12 sırt omuru (T1'de başlar L1'de sonlanır ) ve 5 bel omuru olmak üzere üç gruba ayrılır. Vücudumuzdaki kasları ve salgı bezlerini uyaran bütün refleksler, sempatik sinirler vasıtasıyla gerçekleşir. Bu sinirler, göğüs ve sırt kemikleri arasından çıkan omurilik uzantılarıdır. Dolayısıyla reflekslerin çıkış merkezi beyin değil omuriliktir. Göğüs bölgesindeki refleks sinirleri, sırt omurları ile göğüs kemiklerinin birleşme yeri olan eklemlerin (omurlararası disk) hemen altındaki deliklerden çıkar(Şekil-1). Ani hareket ve güç gerektiren meni ve yumurtanın atılmasında, bu refleks sinirlerine kritik rol verilmiştir. Refleks sinirleri vasıtasıyla kasların ani ve hızlı kasılması rolüne Kur'ân-ı Kerîm'de işaret edilmiştir.

Târık sûresindeki فَلْيَنْظُرِ الْإِنْسَانُ مِمَّ خُلِقَ خُلِقَ مِنْ مَاءٍ دَافِقٍ يَخْرُجُ مِنْ بَيْنِ الصُّلْبِ وَالتَّرَائِبِ "Onun için insan bir düşünsün neden yaratıldığını!. Bir atılgan sudan yaratıldı. Ki, arka kemiği ile göğüs kemikleri arasından çıkar" âyetleri (5-7), bu refleks merkezlerine işaret eder (Şekil-1).

Âyette geçen kelimeler ve manaları şöyledir: Dâfık: Atmak, dökmek, atılmış, atılmış su. Yahrucu: Çıkar, çıkarır. Sulb: Omurga (sırt kemiği), boynun arkasından kuyruk sokumuna kadar olan kemik. Terâib: Göğüs kemikleri, kaburgalar, göğüs kafesi.

Erkekte meninin atılması refleks sinirleri vasıtasıyla olur. Erkekte ve dişide üreme organlarını uyarma görevini yapan sempatik refleks merkezinde bulunan (T1-L2) segmantal sinirlerdir. En yoğun lifler, sırt kemikleri ile göğüs kemikleri arasındaki (T10-L1) deliklerden çıkar.

Erkekte cinsel heyecanın doruğunda, beyin ve cinsel organlardan gelen sinir uyarıları, omuriliğin arka boynuzuna oradan da sempatik refleks merkezine (T1-L2) iletilir. Refleks merkezinde değerlendirildikten sonra, buradan çıkan sinir uyarıları, post ganglionik sinir lifleri vasıtasıyla pleksus hypogastricus inferior'a (yoğun sinir ağı) kadar gelir. Bu refleks uyarılarıyla erkek üreme organlarında atımdan önce sürüm başlar. Meniyi oluşturacak sıvılar, birinci depodan (vazo defferens), ikinci depodan (vesicula seminularis) ve prostattan alınarak kasların kasılmasıyla ilerler ve üretra arkasındaki depoda birikir. Buradaki basıncı arttıran bu birikme, tekrar refleks merkezine bildirilir. Üretranın atım bölgesinde sıkışan sıvı, sempatik refleks merkezinden gelen (T1-L2) ani emirle kasılmaya başlayan buradaki kasların (m.bulbospongiosus) ritmik hareketleriyle dışarı atılır.

Neticede meninin sürüm ve atımı, erkeğin cinsel faaliyetinin doruk noktasında iken gerçekleşir. Cinsel uyarıların yoğunlaşması sonucu, omurilikteki refleks merkezlerinden sempatik uyarılar doğmaya başlar. Çoğunluğu T10-L1 düzeyinde omurilikten çıkan uyarılar, genital organlara ulaşır ve sürümü başlatır, atımı (3-5 mililitre meni) haber verir.

Yumurtanın atılması
Kadınlarda yumurtanın olgunlaşmasına hormonlar (FSH, LH, PROGESTERON, OSTROJEN) vesile olur. Yumurtanın hamileliğin gerçekleşeceği bölgeye atılması ise, genellikle âdet döneminin bitiminin 11-16. günleri arasında olur. Yumartalıkları, uterusu, döl yatağı kaslarını uyaran refleks sempatik sinirler, T10-L1 segmentlerinden gelir. Yumurtlama (ovulasyon) meydana gelmeden önce, sırt ve göğüs kemikleri arasındaki refleks merkezinin uyarmasıyla rahimde ve tüplerde kasılmalar başlar, bu durum patlamaya hazır yumurtalığın hareketine sebep olur. Sonuçta LH hormonunun da tesiriyle yumurta, 1-1.5 mililitre sıvıyla birlikte atılır. Kasılan tüplerin ucundaki saçaklar, yumurtayı tüp içine alarak karın boşluğuna düşmesine mâni olur. Yumurtlamadan önce başlayan rahim, tüp ve perine kasılmaları yumurta atıldıktan sonra da devam eder. Bu kasılmalar, fallop tüpü yoluyla yumurtanın rahme doğru itilmesine ve spermin yumurtayla buluşmasına vesile olur.

Erkekte ve kadında çeşitli kazalar sebebiyle, omurilik tahribatının seviyesine göre refleks kayıpları görülür. Omurilik hasarı, altıncı sırt kemiği (T6) seviyesinde ve daha yukarıdaysa karın reflekslerinin tamamı kaybolur. Onuncu sırt kemiği (T10) seviyesinde veya altındaysa alt ve orta karın refleksler elde edilir. Onikinci sırt kemiği (T12) altındaki hasarlarda da refleks kaybı olmaz. Bu demektir ki sırt kemikleri ile göğüs kemiklerinin bittiği yerden sonra uyarıcı reflekslerin merkezi yoktur. Kur'ân-ı Kerim sırt ve göğüs kemikleri derken refleks anatomisinin bittiği yeri de işaret etmektedir. Burası aynı zamanda omuriliğin sonlandığı yerdir.

Sırt kemikleri ile göğüs kemikleri seviyesindeki sempatik refleks merkezleri olmasaydı, neler olurdu?





Erkekte
1- İki ila üç gün kaldığı ilk depo (Epididimitt)dan sonra uzun süreli ikinci depoda (vazo deferens), meni kesesinde (seminal vezikül) ve prostatta meninin sürümü olmazdı.
2- Meni birikim torbasında (Posterior Üretrada) meni birikmezdi ve refleks merkezi uyarılmaz, sonuçta meninin atımı gerçekleşmezdi.
3- Sürüm sırasında spermi besleyen maddeler, enzimler, sitrik asit, kolesterol, asit oranını düşüren bazik prostat sıvısı, fibrinojen gibi maddeler etkili miktarda meni karışımına dahil edilemezdi.
4- Meni atılmazdı ve atılgan olmazdı. Dolayısıyla fonksiyonel bir meni çıkışı olmazdı.

Kadında
1- Kadının tenasül uzvu, yumurta çatlaması öncesinde yeterli seviyede hazırlanamazdı (salgıların salınması)
2- Tuba uterinanın kas katmanlarındaki kasılmalar olmazsa yumurta atılamaz, vezikül hareket ettirilemez ve yumurta atımı için patlamazdı.
3- Rahim ağzı 0.5 cm açılmaz ve spermler tüplere gidemezdi.
4- Yumurtanın atımı için rahim ve tüpler kasılmazdı. Ayrıca silier tüycükler, yumurtalığı rahme doğru hareket ettiremezdi.
5- Rahim (uterus) kaslarını kasan ve spermleri kısa sürede tüplere iletecek oksitosin hormonu salınmazdı.

Târık sûresinin 5-7. âyetlerinde atımı anlatılan sıvının, kadın yumurtası ve erkek menisi olduğu kesindir. Âyette "erkekten atılan sudan" ibaresi yerine, "atılgan sudan yaratıldı" buyruluyor. Çünkü bu su sadece erkekten değil, aynı zamanda kadından da atılan sudur.

Buraya kadar anlatılanları özetleyecek olursak, sperm ve yumurtanın atımı için mutlaka refleks merkezi gereklidir. Fonksiyonel hâle gelmiş yumurta ve spermin atımı, üreme organları yanında refleks merkezinin de olmasını gerektirir. Erkek ve dişi genital organlarında bulunan kasların hareketinin, sırt ve göğüs kemikleri arasındaki sempatik sinirlerin (T1-LI) uyarılmasına bağlı olduğu bugün çok net olarak ortaya konmuştur. Kur'ân-ı Kerim'de meni ve yumurtanın atımının bu bölgeden başlatıldığının anlatılması da, Kur'ân'ın mucizevî oluşuna bir başka delildir.

Bugünkü tıp bilgileri ışığında Târık sûresi 5-7. âyetlere şöyle bir meal verilebilir: "Onun için insan bir düşünsün neden yaratıldığını! Bir atılgan sudan yaratıldı. Bu su arka kemiği ile göğüs kemikleri arasındaki refleks sinirleri vasıtasıyla çıkarılır" (veya "bu suyu arka kemiği ile göğüs kemikleri arasındaki refleks sinirleri çıkarır.")

*Dr. Arslan Mayda, İzmir Basmane Özel Şifa Hastanesi Ortapedi ve Travmatoloji Bölümü
arslan.mayda@yeniumit.com.tr

Kaynaklar
1- Ejekülasyon, Klinik Temel Anatomi, Richard S. Snell, Yüce yayın, Nobel kitabevi, 5. baskı, çeviri: Prof. Dr. Mehmet Yıldırım, 1997, sayfa: 361-363.
2- Korrelatif Nöro anatomi, Stephen G. Waxman, Çeviri: Prof. Dr. Mehmet Yıldırım, Nobel kitabevi, 2002.
3- Tıbbi Fizyoloji, Guyton Hall, Yüce Yayınları, Nobel tıp kitabevi, 11. baskı, 2006, Sayfa:1002-1003, 1023, 1024.
4- Sinir İnervasyonu, Ovulasyon Ağrısı: Sistemik Anatomi, Prof. Dr. Figen Govsa Gökmen, Güven Kitabevi, İzmir, 2OO3, sayfa:569.
5- İ. Gürcan Bebitoğlu Döllenme ve DÖLLENME Anomalilerinin Yardımıyla Üreme Tekniklerindeki Önemi, Uluslararası İnsan Bilimleri dergisi, 29.9.2004.
6- Prof. Dr. A. Emre Öge, Nöroloji, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nobel Kitapevi, 2004, s:75-79.
7- Spine Trauma Levine, Eismont, Garfin, Zigler, Toraco-lumbar injuries, Philadelphia, 1998, s.387-414.
Alıntı ile Cevapla