Tekil Mesaj gösterimi
  #16  
Alt 20-03-2024, 00:11
Refahi Refahi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Mar 2024
Mesajlar: 10
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Emeviler'in 685'e kadar, Hristiyan, 685 sonrası Abdulmelik dönemi ise Mecusiliğe yönelinmiş olduğu görülüyor, en azından bir dönem sikkelerde(Haç işaretinin yerini, mecusi ayin resmi almış) durum böyle görünüyor.
Paralarda geçen MHM ise, İsa'nın(övülen kişi, kurtarıcı anlamıyla) dirilişi, beklentisini sembolize ediyor olabilir, zira o dönemlerde toplumlar apokaliptik-kıyamet-edebiyatı- korku ile de elde tutulurdu...

Mecusi etkisi çok daha evvele dayanıyor tabi, Persler yüz yıllarca bölgenin hakimi olmuşlar ancak, 7. Yüzyılda, hakimiyet alanları sınırlı hale gelmiş, İran'a doğru çekilmeye başlamış.

Arkalarında Yahudi, Musevi toplumlarına, onlardan Müslümanlara miraslar bırakmışlar, 5 vakit namaz gibi...
Mecusilik hakkında ayrintili bilgilerim yok. Varolan bilgilerim ise oldukca yuzeysel. Mesela İslam teolojisinin olusum surecinde Mecusiligin etkileri ne olmustur tam olarak bilmiyorum.Bu konuda bilgilerinizi örneklerle paylasırsanız sevinirim.

Benim görüşüm İslam peygamberinin daha çok Hristiyan ve Yahudi dini akideleri üzerinden hareket ettiği ve kendi dinini olusturdugu yönünde.. Özellikle şeriat, namaz, Tek Tanrı inancı, Kıblenin bir dönem Kudüs olması ya da basit bir ayrıntı olsa bile domuz eti yemenin yasaklanması gibi.. Bunlar Yahudi inancının etkilerini gösteriyor. Zaten İslam peygamberide, Yahudi peygamberlerinin bir devamı olarak kendisini tanımlıyordu.

Bugün bize garip geliyor ama o dönemde Arap yarımadasında yoğun bir Yahudi nüfusu yaşamaktaydı. Özellikle Roma İmparatorlugunun 1. Yüzyılda Yahudi isyanini bastirmasi ve Kudus'de ki tapinagi yikmasi sonucu cogu Yahudi, Arap yarımadasina goc etmek zorunda kalmıştı. Bunların İslam dininin sekillenmesi noktasinda bir etkisi oldugu muhakkak. Ozellikle Medine'ye hicret sonrası. Zira Medine ve cevresi yogun bir Yahudilerin Arabistan'da en yogun yasadigi bölgeydi.

Emevilerin İslama etkisi ise teolojik olmaktan cok bir siyaset felsefesi olusturma ekseninde olmustur bence. Emeviler hem kendi cikarlari, hemde katı bir monarşinin hukum surdugu Pers ve Bizans yonetim bicimlerinden etkilenerek, saltanata dayalı bir yönetim anlayisi olusturdular. Ve bu anlayisi kendisinden sonra gelen Islam devletlerinede miras biraktilar. Oyle ki İslamdaki siyaset felsefesi anlayışı, hiç bir zaman monarşinin ötesine geçebilen bir yönetim anlayışı tasavvur edemedi.
Alıntı ile Cevapla