Konu: Kulleteyn
Tekil Mesaj gösterimi
  #22  
Alt 30-09-2012, 04:53
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

âlimleri bile geçmek için "azimli" olduğunu da söyledi.
- Maşallah ...'lara
- İnşallah ...'1ar eklendi.
Hoca, bir "suâl" \'e cevabmı daha okuyup bırakmak üzere kitaba
yöneldi:
"...Hak Taalâ'nm yaratmış olduğu gökler...
Birinci kal gök: Buhardan yaratılmıştır. Adı, Berkiya'dır.
Müvckkel, (görevli) tsraril'dir. Buradaki meleklerin cn ulusudur.
Yağmura müvckkeldir. Onun izni olmadan hiçbir yere yağmur
yağmaz.
İkinci kal gök:
Has gümüştendir. Adı Kayyum. Baş müvekkcl meleğinin adı:
Mikâil...
Üçüncü kat gök:
Kızıl yakuttandır. Adı: Maun. Baş müvekkcl meleğinin adı:
Scdâil...
Dördüncü kat gök:
Kızıl altındandır. Adı: Hakuvra. Baş mü%'ekkcl meleğinin adı:
Arka! un...
Beşinci kal gök:
Ak incidendir. Adı: Naun. Baş müvokkoimcloğiain adı: E.slail...
Akıncı kat gök:
Sarı yakulıaııdır. Adı: Rakka. Baş müvekkcl meleğinin adı:
Melkâil...
Yedinci kat gök:
'Nûr'dandır. Adı: Uryaba. Baş müvekkcl meleğinin adı:
Refail'dir..."
Burada kesti hoca. Kitabı kapatıp kılıfına koydu. Kaldırıp asülar.
-Gidenler, niye gelmediler daha'.'Nerede kaldılar? '
- Hcrhâl arirlcr.
- Hele biraz daha durah, gelirler.
Genellikle herkes yorgun ve .saat de epeyce ilerlemiş olduğu halde
131
kimse kalkıp gitmek ister görünmüyordu.
İlgiler yine küçük konuğun üzerinde toplandı. Derviş kılıklı biri
SOTdu:
- Şeyh Şaban hazretlerini de tanir misin?
-.Tanirim.
- Kerameti zahirdir.
- Mübareğin üzünden de hep nur damlir. , •
Bir başkası dayanamayıp auldı:
- Bırah Allah'ını seversen. Kürdün "kerameti mi olur. Hem ne
"nur"u nc mübareği?! "Kürticn evliya koyma havluya" diye boşa mı
demişler bre herif?
- Senin dinin imanın yoh. Evliyayı ne bilirsin, kerameti ne
bilirsin!
Hoca tartışmayı kapatu:
- Hele durun canım, kavğayı-dövüşü bırahm da güzel güzel
konuşiüı!
Belki dc tanışman m önünü iyice almak ve konuyu değiştirmek
için "kulleıcyn"dcn .söz açu küçük konuğa yönelerek:
- Kullcıcyndcn sen de abdest alir misin?
- Yoh. Ben Hanefi'yim. ı
-Gene aynı ele pi.stir'?'
- Hcc. Çoh pis. Fırtıhh.
- Dediğin gibidir oğul. Şafii köylerinin çoğu ele. Mezhepleri
cevaz verir. Bizimki vcrmir.
- Bizim mezhep, "aşrun fi aşrin"i şart koşir.
Hanefi mezhebine göre, bir durağan suyun, havuzun, pislik içine
atılsa bile pis olmaması için, "aşrun fi aşrun" boyutlarında olması,
yani havuzun her kenarının 10 arşın bulunması "şart"tır. Bunu
söylemek istiyordu. Ama oradakilerden bunu anlayan pek yoktu. Belki
hoca da anlamıyordu bunu. Ama çocuğun dediğini anlamış göründü.
Tam o sırada da atlı arabayla gidenler içeri girdiler.
132
- Ne oldu ola, geiirdiz mi herifi?
-Yoh.
-Ola niye?
"Niye"sini anlaıtıUu-:
Dereye, kurbagalı gözenin oraya vc larif edilen yere gilmişicr,
fenerlerle bakmışlar, ama bulamamışlar, Sö/.ü edilen çukurda yokmuş
başı kesik adam. Ama çevrede kokuyu duymuşlar. Ne ki koku her
yandan geliyormuş. Aramaya koyulmuşlar. Bir yerde bir kola, bir
başka yerde bacağa rasllamışlar. Gövdenin kimi kesimlerini dc parça
parça bulmuşlar. Kellesine gelince, o denli arayıp bakukian halde
bulamaımşlar bi Lürlii. Gecikmeleri bundanmış. Buldukları parçalan da
lcli.se doklunnuşlar, sonradan bulabilecekleri bir çukura gömmüşler.
Gelebilecek ilgililere gö.stcrmck için..
-Allah Allah! "
- Fe Subhanallah!
- Neûzü billah! .
- Kim parçalamış ccsaii?
- Kuri-kuşparçalamışur herhal.
- Kesik kelle nereye giuniş?
- Kimbilir?
Öğrcuncn. düşüncesini söyledi: »
- KalilİGrin ya kendileri, ya da adamları buradadır. Başı kesilen
adamın görüldüğünü de duyunca, davranıp gilmişicr, parçalayıp
aımşiardır sağa sola. Tanmmaması için.
- Hee, dorgu ögreimen bey. Dorgu sölirsin.
- Başım da bulunmasın diye kimbilir nereye gömmüşlerdir.
- Onu da parçalamışlardır, olmaz mı? '
- Olur, hepsi olabilir. .
Muhtar da öğretmenin görüşüne katıldığını söyledi. Ertesi gün,
karakola, savcılığa söyliyeccğini, işin peşini bırakmayacağını anlattı
kararlı kararlı.
Vc biraz daha konuşiukum sonra dağılıp gittiler.
Odada kalan vc oraya hizmet edenlerden olduğu anlaşılan biri,
1.33
yüklükten bir döşek indirip serdi. Ardından da yorganını, yastığını
koydu.
- Haydi buyur, sen de yat artıh.
Küçük konuğun yatağa geçmesiyle uyuması bir oldu.
* * *
Kulleteyn. Büyük, bir kalabalık var. Başta Molla Nâsır;
Abdurrahman, Seydo, Şehmus, Tâhâ, Osso, Kasım; Şeyh Şaban ve
ınürillcrî hep oradalar. Ayrıca küllük halkı, kadın, erkek, çoluk-çocuk.
Çevresinde bunlar; içinde de kurbağalar, tosbağalar, çöplerle, iiriıklarla
birlikte yüzmcktclcr. Yanlarda yılanlar,kurbağalara saldırmakıaku". Ve
işle kellesi kesik heril". Kellesini koltuğuna almış karşıda durmakla.
Herkes de ona bakmakta. Herif yürüyor, kalabalığın üstüne doğru
geliyor. Korkup panik içinde kaçıyorlar. Neden ki ölüden korkulur.
- Başı kesik! Böyle birinden korkulur mu?
- Olsun. Korkulur, daha çok korkulur. Değil mi ki ölüdür.
-Haydi çabuk kaçın, adam geliyor!
Safo da orada.
- Türko haydi sen dc kaç, kaçalım!
Birlikte koşuyorlar. Sidik dc bir yandan bastırıyor. Çok sıkıştı.
Sidiklemek için duruyor.
-Safo, dur bekle, sidikliyim..! \
Başlıyor sidiklemcye.
- Haydi çabuk ol, herif geliyor! Yakalıyacak!!!
Vc daha çişine yeni başlamışken yakalanıyor başı kesik herife.
Korkunç bir şey. "Kara kuru" (karabasan).
Uyandı ki Kasım Ağa'nm odasında. Yalakta. İşediği yer dc döşek.
"Eyvah! Döşeğe cuUamışım!"
Korkunç durumun bir düş olduğuna sevinmeliydi. Ya döşekteki!?
Cullaması da bir düş olsaydı sevinecekti. Ama bir gerçekti o.
Şimdi neolacak?
Sabahleyin görünce ne diyecekler?
134
Alıntı ile Cevapla