Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dinlerden Özgürlük > Özgür Düşünce Platformu > Dinsel İnançlardan Nasıl Kurtuldum?

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #31  
Alt 09-09-2012, 01:35
qlause - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
qlause qlause isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Aug 2012
Mesajlar: 1.085
Standart

1.
Ey özünün sırlarına akıl ermeyen;
Suçumuza, duamıza önem vermeyen;
Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık;
Umudumu rahmetine bağlamışım ben.

2.
Büyükse de isyanım, kötülüklerim,
Yüce Tanrı'dan umut kesmiş değilim;
Bugün sarhoş ve harap ölsem de yarın
Rahmete kavuşur elbet kemiklerim.

3.
Tanrım bir geçim kapısı açıver bana;
Kimseye minnetsiz yaşamak yeter bana;
Şarap içir, öyle kendimden geçir ki beni
Haberim olmasın gelen dertten başıma.

4.
Rahmetin var, günah işlemekten korkmam;
Azığım senden, yolda çaresiz kalmam;
Mahşerde lutfunla ak pak olursa yüzüm
Defterim kara yazılmış olsun, aldırmam.

5.
Derde gama yatkın yüreğime acı;
Bu tutsak cana, garip gönlüme acı;
Bağışla meyhaneye giden ayağımı,
Kızıl kadehi tutan elime acı.

6.
Akıl bu kadehi övdükçe över;
Alnından sevgiyle öptükçe öper;
Zaman Usta'ysa bu canım nesneyi
Hem yapar hem kırıp bin parça eder.

7.
Ey zaman, bilmez misin ettiğin kötülükleri?
Sana düşer azapların, tövbelerin beteri.
Alçakları besler, yoksulları ezer durursun:
Ya bunak bir ihtiyarsın, ya da eşeğin biri.

8.
Her sabah yeni bir gün doğarken,
Bir gün de eksilir ömürden;
Her şafak bir hırsız gibidir
Elinde bir fenerle gelen.

9.
Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim;
Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim;
Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler,
Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim.

10.
Yaşamanın sırlarını bileydin
Ölümün sırlarını da çözerdin;
Bugün aklın var, bir şey bildiğin yok:
Yarın, akılsız, neyi bileceksin?

11.
İçin temiz olmadıksan sonra
Hacı hoca olmuşsun, kaç para!
Hırka, tespih, post, seccade güzel;
Ama Tanrı kanar mı bunlara?

12.
Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.

13.
Felek ne cömert ne aşağılık insanlara!
Han hamam, dolap değirmen, hep onlara.
Kendini satmıyan adama ekmek yok:
Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya!

14.
Bilgenin yüreğinde her dilek,
Anka kuşu gibi gizli gerek.
Damla nasıl inci olur denizde:
Sedefler içinde gizlenerek.

15.
Ovada her kızıl lalenin teni
Bir padişahın kanıyla beslendi.
Yerden biten şu mor menekşe yok mu?
Bir güzelin yanağındaki bendi.

16.
Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler,
Bin bir derde düşer, canlarından bezerler.
Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür,
Onlar gibi olmayana adam demezler.

17.
Gül verme istersen, diken yeter bize.
Işık da vermezsen, ateş yeter bize.
Hırka, tekke, post most olasa da olur,
Kilise çanları bile yeter bize.

18.
Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
Ne yapacağımı da yazmışın önceden.
Demek günah işleten de sensin bana:
Öyleyse nedir o cennet cehennem?

19.
İnsan bastığı toprağı hor görmemeli:
Kim bilir hangi güzeldir, hangi sevgili.
duvara koyduğun kerpiç yok mu, kerpiç?
Ya bir Şah kafasıdır, ya bir vezir eli!

20.
Hak er geç cimrilerin hakkından gelir;
Cehennem ateşleri onlar içindir.
Ne der, dili inciler saçan Muhammet:
Cömert gavur cimri müslümandan yeğdir.

21.
Varlığın sırları saklı, benden;
Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben.
Bizimki perde arkasında dedi-kodu:
Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben.

22.
Bir geldi mi derin ölüm uykusu,
Biter bu dünyanın dedi-kodusu.
Ölenden bir haber bekler insanlar:
Ne söylesin? Bilmez ki ne olduğunu!

23.
Yel eser, umutlar savrulur gider;
Sensiz, bensiz kalır bağlar bahçeler;
Altın gümüş nen varsa harcamaya bak!
Ölür gidersin, düşmanın gelir yer.

24.
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz:
İki başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar dönersem döneyim çevrende:
Er geç baş başa verecek değil miyiz?

25.
Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alsın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!

26.
Ferman sende, ama güzel yaşamak bizde:
Senden ayığız bu sarhoş halimizde.
Sen insan kanı içersin, biz üzüm kanı:
İnsaf be sultanım, kötülük hangimizde?

27.
Bu dünyadan başka bir dünya yok, arama;
Senden benden başka düşünen yok, arama!
Vaz geç ötelerden, yorma kendini:
O var sandığın şey yok mu, o yok arama!

28.
Şu serviyle süsen neden dillere destan?
Neden hep onlara benzetilir hür insan?
Birinin on dili var, boşboğazlık etmez,
Ötekinin yüz eli var el açmaz, ondan!

29.
Benim halimden haber sorarsan,
Bir çift sözüm var sana, yürekten:
Sevginle gireceğim toprağa,
Sevginle çıkacağım topraktan.

30.
Şu dünyada üç beş günlük ömrün var,
Nedir bu dükkânlar, bu konaklar?
Ev mi dayanır, bu sel yatağına?
Bu rüzgârlı yerde mum mu yanar?

31.
Dün geldi: Nedir aradığın? dedi bana:
Bensem, ne bakarsın o yana bu yana?
Kendine gel de düşün, içine iyi bak:
Ben senim, sen ben; aranıp durma boşuna!

32.
Sabah doldu göklere mavi mavi;
Doldur, ışık döker gibi, kaseyi!
Acı olmasına acıdır şarap:
Ama gerçek acıdır demezler mi?

33.
Adam olduysan hesap ver kendine:
Getirdiğin ne? Götüreceğin ne?
Şarap içersem ölürüm diyorsun:
İçsen de öleceksin, içmesen de!

34.
Camiye gittim, ama Allah bilir niye:
Ne namaz kılmaya, ne dua etmeye.
Eskiden bir kilim aşırmıştım camiden:
O eskidi gittim yenisini yürütmeye.

35.
Kimi dinde imanda buldu yolu
Kimi akıl, bilim yolunu tuttu.
Derken ses geldi karanlıklardan:
Gafiller! Doğru yol ne odur, ne bu!

36.
Her gece aklım dalar gider engine.
Ağlarım, inciler dolar eteğime.
Sevdalıyım, şarap dayanmıyor bana:
Kafam baş aşağı çevrik bir tas mı ne!

37.
Dünya ne verdi sana? Hep dert, hep dert!
Güzel canın da bir gün elbet.
Toprağında yeşillikler bitmeden
Uzan yeşilliğe, gününü gün et.

38.
Şarap sen benim günüm güneşimsin!
Öyle bir dolsun ki seninle içim.
Bir bildik görünce beni sokakta:
Ne o şarap nereye böyle? desin.

39.
Ben ne camiye yararım, ne hayvana!
Bir başka hamur benimki, başka maya.
Yoksul gavur, çirkin ****** gibiyim:
Ne din umrumda, ne cennet, ne dünya!

40.
Bir kuş gördüm yüce Tus kalesinde,
Keykavus'un kafa tası pençesinde.
Sorup duruyor kafaya: Hani? Nerde?
Adamların, davun dümbeleğin nerde?



41.
Şu testi de benim gibi biriydi;
O da bir güzele vurgun, dertliydi.
Kim bilir, belki boynundaki kulp da
Bir sevgilinin bembeyaz eliydi.

42.
İnciyi isteyen dalgıç olacak;
Varı yoğu dosta verip dalacak.
Canı avucunda, nefesi göğsünde:
Ayağı baş olacak, başı ayak!

43.
Girme şu alçakların hizmetine:
Konma sinek gibi pislik üstüne.
İki günde bir somun ye, ne olur!
Yüreğinin kanını iç de boyun eğme.

44.
Bir taş bulamazsın ki Doğu ovalarında
Küfretmesin bana da, benim zamanıma da
Yüz adım yürü bak, bir dertli insan görürsün:
Bunalmış, otura kalmış yolun kenarında.

45.
Güneş attı göğe sabah kemendini:
Aydınlık padişahı atına bindi.
İçin! için! diye bağırdı dört yana
Canım sabah şarabının müezzini.

46.
Bu kadeh bir bedendir, cana gebe!
Bir yasemindir, erguvana gebe!
Hayır; yanlış; ne odur şarap ne bu:
Bir sudur, bir su ki yangına gebe!

47.
Gökte bir öküz varmış, adı Pervin;
Bir öküz de altındaymış yerin.
Sen asıl iki öküz arasında
Tepişmesine bak şu eşeklerin!

48.
Ne bilginler geldi, neler buldular!
Mumlar gibi dünyaya ışık saldılar.
Hangisi yarıp geçti bu karanlığı?
Birer masal söyleyip uyuya kaldılar.

49.
Bir sır daha var, çözdüklerimizden başka!
Bir ışık daha var, ışıklardan başka.
Hiç bir yaptığınla yetinme, geç öteye:
Bir şey daha var bütün yapıtlardan başka.

50.
Bir damla şarap ver Çin senin olsun;
Bir yudumu bütün dinlerden üstün.
Söyle, ne var dünyada şaraptan hoş?
O acıya tatlılar feda olsun.
Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 19-09-2012, 03:45
hatac hatac isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 30 Jul 2012
Mesajlar: 184
Standart

demirefe´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ben maddi durum nedeniyle de biraz da zorunlu şekilde cemaat ile "kontamine" oldum. Dinsel enfeksiyona maruz kaldım yani... Bu enfeksiyonun antibiyotiğini de bulmakta zorlanmadım.

Önce cemaatin okuttuğu kitapların çok saçma olduğunu söylemeye başladım. Bir sürü akıl dışı konular var bu kitaplarda ve bunu "kuranın hakiki tefsiri" diye sunuyorlardı.

"Ne yani şimdi kuranda bunlar mı anlatılıyor?" diye kuranı kendim okumak istediğimi söyledim. Üstad dedikleri adama güvenmeyişime çok içerlediler. O ne dediyse oymuş! Kendim anlayamazmışım.

Ben ısrarcı oldum ve bir grup kurdum. Oturup kuranı her türlü kaynağı kullanarak anlamaya çalışacaktık. Kısa sürede duyuldu ve "abiler" den sert tehditler aldık. Dizimizi kırıp risaleleri okumalıymışız, kendimiz kuranı anlamaya çalışırsak dinden çıkacak ve cehenneme gidecekmişiz.

Öbürleri tırstı ve yan çizecek oldular. "Siz beni yaya bıraksanız da ben devam edeceğim, içinde ne yazdığını bilmediğim bir kitaba inanmayı sürdüremem" dedim. Biraz ikna oldular ve bir süre birlikte çalıştık. Farklı anlam vermeleri elimine etmek için farklı kaynaklardan yararlanıyorduk. Arap harflerini bile öğrendim. Okuyup yazabilirim yani...

Sonuçta "abiler"in haklı olduğu görüldü. Bu kitaba inanmak ve müslüman kalmak olanaksızdı. "Ben dinden çıkıyorum arkadaşlar, ben bu kitaba inanmaya devam edemem" dediğimde cıngar koptu. Grup dağıldı.

O gruptan bazıları dindarlıkta devam etti ama asla eskisi gibi dindar olamadılar. Kimi hiç etliye sütlüye karışmayan ve dini konu oldu mu kaçmayı, hiç konuşmamayı tercih eder oldu.

Benden başka ateist olan ise olmadı. Ben net ve kesin tavır koymaktan hoşlanırım. Arada derede idare etmek bana kötü hissettiriyor.
Gerçekleri fark etmeni engellemeye çalışmaları da zaten insanları nasıl kandırdıklarının kanıtıdır.
Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 19-09-2012, 12:41
bakkalmahmud - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
bakkalmahmud bakkalmahmud isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 22 Nov 2010
Mesajlar: 1.625
Standart

demirefe´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Emperyalistler eskiden sömürge halklarının eline İncil tutuşturup her şeylerini alırlardı.

Şimdilerde incili pek ipleyen yok.

O yüzden emperyalistler incil yerine risalei nur kullanıyorlar. Papanın eli bu yüzden öpülüp Pensilvanyanın yolu tutuldu ve CİAnın kucağına bu yüzden oturuldu.

Nasıl olsa sömürülmek istenen yerler hep müslüman. O yüzden risale tam isabet, akıllı bu emperyalistler. Şıp diye stratejiyi görüp hemen kullanmaya başlıyorlar.

Hem de tepe tepe... Sineğin yağını çıkarırlar. İşi bitince de posasını ya denize atarlar, ya başka bir çukura...
Bu halki dört koldan afyonluyorlar,hemde legal.
Bunlari görüp birsey yapamamakda insani kahrediyor,koskoca bir ulus sanki büyülenmis,hic sesi cikmiyor,,yarin istesede sesi cikamayacak.
Adnan hocayi mercek altina alin,cok sinsi geliyor.

"Din sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidarlar içinse kullanışlıdır." - Lucius Annaeus Seneca
Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 20-09-2012, 23:46
demirefe demirefe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Yasaklandı
 
Üyelik tarihi: 30 May 2009
Mesajlar: 657
Standart

anti-ka´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
koskoca bir ulus sanki büyülenmis,hic sesi cikmiyor,,yarin istesede sesi cikamayacak.
Dostum bu cemaatin emperyalistlerle ortaklığa girişip yaptıklarının sonucunda bazı işlerin geri dönüşü maalesef olmayacak. Halkımız bunlara elini verdiğinde kolunu kaptırdığını anladığında ne yazık ki iş işten geçmiş olacak.

Bu işin sonunda ulus olarak şu an tahmin bile edemeyeceğimiz zararlara uğrayacağız. Sorumluların ise yakalarına yapışıp hesap soramayacağız, çünkü yapacaklarını yapıp çoktan soluğu Amerika'da almış olacaklar. Cepleri, banka kasaları bu halkın paraları ile dolu olacak ve rahat yaşayacaklar. Biz burda bıraktıkları pislikleri temizlerken çok zarara uğrayacağız.

Ama bir musibet bin nasihatten iyiyimiş. Belki de bu dinin afyon olduğunu anlamanın, bu ilkel Türk-İslam sentezi denen ırkçılık-dincilik karışımı ucubeden kurtulmanın başka bir yolu da yoktur.

Hatta bazen bunların bu halkın kafasına dank etmesi için emperyalistlerden sıkı bir darbe yemekten başka hiç bir yol olmadığını düşünüyorum. Hani islamda zalim allahın kılıcıdır diye bir anlayış var ya, aslında bir bakıma doğru. Bu "zulmediyorsak allahın düşmanlarına zulmediyoruz, haklı olarak zulmediyoruz" şeklinde akıl dışı bir zihniyete saplanan bu dini dogmatiklerin ve onlara prim veren halkın zulme, haksızlığa uğramak, talan edilmek, hukuksuzluğa mahkum edilmek neymiş anlamaları için başka yol yok gibi gözüküyor...
Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 25-10-2012, 10:49
emre90 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
emre90 emre90 isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Oct 2012
Mesajlar: 15
Standart

Öncelikle hepinize saygılarımı sunuyorum. İslami cemaatlerin ticari teşekkül gibi çalıştıkları ve bu teşekkülün hayatini sağlama adına dini argümanları kullanmaları kendileri olmayanları ötekileştirmeleri inananların da kabul etmedikleri tel'in ettikleri bir durumdur. Bu cemaatlerin dini yorumlama biçimlerine bakarak dinin bizzat kendisini suçlamak bence çok anlamsız. Burada suçlu bence dini kendine göre okuyan cemaatlerdir bu cemaatlere kızıp dini inançları reddetmek bana anlamsız geliyo. Tabi bence.
Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 26-10-2012, 02:10
sefaqwzx sefaqwzx isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2012
Mesajlar: 177
Standart

Herkese merhaba,
Cemaatleri, mezhepleri, bağnazlığı, kindarlık ve cehaleti dinden ayırdığınızda geriye gerçek saf din kalacaktır gibi bir argüman sağlıklı değil kanımca. "Olumsuzluklar dinin suçu değildir; onu yanlış yaşayanların suçudur." yargısı ilk anda doğru gibi gelir insana. Ancak işin aslı öyle değil. İslam alemi bölük pörçük gruplaşmalara cemaatlere farklı farklı mezheplere vs. olanaklı olduğuna göre, ki olanak tanımasaydı tüm bunlar oluşamazdı, sorun dinin bizzat kendindedir kanımca.
Çünkü ötekine yaşam hakkı vermeyen emirleri kesindir. Halkı gütmek isteyen yöneticiler elinde baskı ve cehalet aracı olarak kullanılabilmeye elverişli olduğunu 14 yüzyıllık geçmişinde sayısız örnekleriyle buluyoruz.
Hoşgörü, akıl, kolaylık ve şefkat dini oluşuysa güçsüz dönemlerine ait ayetlerdeki naif yaklaşımlardır.
Eline olanak geçtiğinde omuz üzerinde baş bırakmaz. Hatta kendi aralarında daha ilk yıllarında, örneğin bir Cemel olayı yaşamışlardır ki evlere şenlik.
Cihatcıdır, saldırgandır, tahammülsüzdür, despottur, sözünün üstüne söz söylenemez. Eleştiriye asla izin vermez, fazla soru da sordurmaz. Kerameti teşvik etmesinden ötürü keramet ehli evliyalar üretir, taraftar toplar ve kabul görür.
Biri inanmıyorum artık diyip dinden çıksa "katli helal" dir.
Özetle kanımca sorun dinin kendidir. Cemaatçiliği de mezhepçiliği de yaratmaya, besleyip palazlandırmaya uygun, öte yandan da aynı zamanda munis ve naiflikle birlikte baş kesmeyi de emreder; bu nedenlerle işte kanımca din aynı anda hepsidir.
Değilse 14 yüzyıldır bir medeniyet bir uygarlık oluşturmuş erdem ve barış ülkeri çoğaltmış olurdu. Yoksul, baskıcı, dış borcu üst limitlerde ve çoklukla egemen güçlerin güdümünde, özgürlüklerden uzak, kan gölü ülkelerin dini olarak anılmazdı.
Sağlıcakla kalınız.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Kuranı kaç kez ve nasıl okudunuz? ExEgoist İslam 76 12-12-2017 10:11
Kuranı Hz Muhammed yazdı diyenlere soru master İslam 26 03-08-2012 09:51
arapçadan okumak daha sevap ise? reis İslam 34 15-09-2010 22:41
Diğer Metafizik okumak istiyorum ensalzar Kitapkurdu 5 01-07-2010 01:13
Biyografi Biyografi okumak istiyorum earthling Kitapkurdu 2 24-06-2010 22:39

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:48 .