Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika > Tarih

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 04-12-2013, 16:05
Erdem Alaca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Erdem Alaca Erdem Alaca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Jun 2013
Bulunduğu yer: Anadolu
Mesajlar: 1.496
Standart Amerikan Çıkarlarına Uygun Tarih Yazımı

...

Çünkü tarih derslerinde 1938'den sonrası anlatılmazdı. 1938'de Atatürk ölmüş, zaman durmuş, tarih bitmiş gibiydi bizim için! Tarihimizin en yakın dönemleri adeta "karanlık çağ" gibiydi. 1071'de neler olduğunu bilirdik de, 1950'de neler olduğunu bilmezdik. 500 yıl önce yaşamış Fatih'i az çok tanırdık da, 60 yıl önce yaşamış Menderes'i tanımazdık. Sanki birileri 1938'den sonrasını öğrenmemizi istemiyor gibiydi.

...

Aslında bu işin temeli 1949 yılına kadar gidiyor. Çünkü tarih dersleri başta olmak üzere Türkiye'de, okullarda hangi derslerin, hangi kitapların, ne şekilde okutulacağına kadar eğitimle ilgili temel politikalara karar vericiler arasında 1949'dan bugüne ABD'nin çok önemli bir yeri vardır. "Nasıl yani?" dediğinizi duyar gibiyim!

Şöyle ki:

27 Aralık 1949 tarihinde "Türkiye ve ABD hükümetleri Arasında Eğitim Komisyonu Kurulması Hakkında Antlaşma" imzalanmıştır.

Antlaşmanın 1. maddesine göre Türkiye'de "Birleşik Devletler Eğitim Komisyonu" adıyla bir eğitim komisyonu kurulacaktır. Komisyonun giderleri Türkiye'nin ABD'ye olan borcundan karşılanacaktır. Komisyonun amacı, "Eğitim programının idaresini kolaylaştırmaktır."

Komisyon, dördü Türk, dördü Amerikalı sekiz üyeden oluşacak, başkanı da ABD büyükelçisi olacaktır. ABD'li üyeleri ABD dışişleri bakanı atayacaktır. Komisyon doğrudan doğruya ABD dışişleri bakanlığına bağlı ve onun denetiminde olacaktır. Komisyonun veznedarını bile ABD dışişleri bakanı onaylayacaktır.

Komisyon, yabancıların verecekleri burslar için hoca, araştırmacı ve öğrenci önerecek, eğitim programları düzenleyecek ve Amerikalıların Türk eğitim sistemi içinde nerede ve nasıl görev yapacaklarını belirleyecektir.

...

Bu eğitim anlaşmasının TBMM'de onanması için hazırlanan yasanın gerekçesinde şöyle denilmiştir:

"Amerika hükümeti, harpten sonra ordusunun elinde kalan fazla malzemenin satışı için müteaddit devletlerle anlaşmalar yapmış ve gerek bu devletleri mezkur satışların hasılatını dolar olarak ödemek külfetinden kurtarmak, gerekse bu vesile ile Amerikan kültürünü yaymak gayesiyle anlaşmalarla tahassul eden alacakların bu memleketlerde kültürel gayelere sarfını temin edecek kültür anlaşmaları imzalamıştır."

Bu 1949 tarihli eğitim anlaşması girişimini ABD senato üyelerinden Fulbright başlattığından bu tür anlaşmalara "Fulbright Anlaşmaları" denilmiştir.

Türk eğitim sistemini her yönüyle Amerikalı uzmanların ve ABD dışişleri bakanlığının kontrolüne bırakan bu 1949 tarihli eğitim anlaşması Türkiye'nin herşeyden önce "tam bağımsızlığını" kaybettiğini göstermektedir.

"Amerikan kültürünü yaymak gayesiyle" imzalandığı açık seçik şekilde ifade edilen bu anlaşmadan sonra Atatürk'ün, Türk Tarihini, Türk Dilini, Türk Kültürünü açığa çıkarıp yaymak için geliştirdiği Türk Tarih ve Dil Tezleri yok edilmeye başlanmıştır.
__________________________________

Sinan Meydan, El-Cevap, İstanbul 2013, İnkılap Kitabevi, s:25-26

1930'lar: Uçak ihraç ediyoruz, 2010'lar: Saman ithal ediyoruz...

Konu Erdem Alaca tarafından (04-12-2013 Saat 16:06 ) değiştirilmiştir. Sebep: Kaynak belirtilmesi unutulmuştu, giderildi.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 25-01-2014, 22:53
Erdem Alaca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Erdem Alaca Erdem Alaca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Jun 2013
Bulunduğu yer: Anadolu
Mesajlar: 1.496
Standart

Atatürk'ün, "Batı merkezli tarihe" başkaldıran tarih kitaplarının, onun ölümünden sonra emperyalizm tarafından müfredattan kaldırılması konusu. Sinan Meydan anlatıyor...


1930'lar: Uçak ihraç ediyoruz, 2010'lar: Saman ithal ediyoruz...
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 28-01-2014, 21:21
Erdem Alaca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Erdem Alaca Erdem Alaca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Jun 2013
Bulunduğu yer: Anadolu
Mesajlar: 1.496
Standart

"AY'DA PETROL VAR" OYUNU:

Ayda petrol bulunduğuna dair bir haber okursanız, bunun derhal yalan olduğunu düşünebilirsiniz ki doğru düşünüyorsunuz demektir. Çünkü petrolün oluşması için bitkilerin fosilleşmesi gerekir. Ayda ise bitki yoktur ve olmamıştır. Öyle ise ayda petrol olmaz. Bu çok açık bir gerçekten siz eğer insanların "ayda petrol olduğuna" inanmalarını sağlamak isterseniz, yine de bunu yapabilirsiniz. Bunun için gereken doğru teklifleri kullanmanız yeter.

Önce bazı uzmanlar; ay hakkında bildiklerimizin yeterli olmadığını, aydaki doğal kaynakların dünyadaki doğal kaynaklar sıkıntısı için bir çare olabileceği konusunda makaleler yazarlar. Bu makaleler gazetelerde haber yapılır. Sonra aydaki doğal kaynaklarla ilgili sempozyumlar düzenlenir ve böylece kamuoyunun kafasında ay-doğal kaynaklar ikilisi konusunda zihinsel hazırlık, bir aşamaya taşınmış olur. Bu döneme "ön propaganda dönemi" diyebiliriz.

Bu dönem gerçekleştirildikten sonra ikinci aşamaya geçilir ve ikinci aşamada; sanayideki gelişmenin dünyanın her yerine yayılması sonucunda petrol kaynaklarının küresel talebi karşılamadığı doğrultusunda yayınlar ve televizyon konuşmaları yapılır, makaleler yazılır, röportajlar yapılırken; ayda petrol bulunması ihtimali olduğu tartışmaları kamuoyuna yoğun bir şekilde taşınmaya başlanır. Bu süreçte özellikle "ayda petrol olamaz" diyen bilim adamları ve politikacıların görüşlerinin yetersiz, bilimsel değil ve ilerlemenin karşısında olduğu şeklinde kamuoyuna bir intiba verilmesi gerekir.

Aynı süreçte değişik basın, yayın organlarında "ay yüzeyinde petrol benzeri bir madde"nin bulunduğuna dair düzenli olarak da haberler yayınlanmasında fayda vardır. Kamuoyu bu süre içerisinde ayda petrol görüşüne daha fazla alışacaktır. Bu süreçte yine bazı bilim adamlarına aydaki petrolü araştırmaları için geniş mali kaynaklar oluşturulur. Bu bilim adamlarının yaptıkları ayda petrol olduğuna dair ihtiyatlı ve ihtiyatsız açıklamalar, basında abartılı şekilde yer almalıdır. Hatta "ayda petrolü sevenler derneği" diye bir dernek kurulabilir, t-shirt'ler yapılabilir, sevilen bazı markalar ile "ayda petrol var" görüşü bir araya getirilebilir.

"Ayda petrol olduğu" görüşünün ders kitaplarına konulması için de artık baskıların yapılmasına başlanılabilir. Bu arada "ayda petrol olduğu" görüşünü savunanlar basında birbirlerine atıfta bulunarak tezlerinin doğruluğunu kanıtlamaya başlarlar. Yani "ayda petrol var" görüşünü savunan mehmet, aynı görüşü savunan ahmet'i tezinin doğruluk kaynağı olarak gösterebilir ve ayda bulunan petrolün dünya ekonomisine yapacağı katkıların hayatı nasıl ucuzlatacağı, üretimin ucuzlamasıyla gelirlerin nasıl artacağı, küresel bir refah döneminin nasıl başlayacağına dair ekonomik araştırmalar artık yayınlanır ve televizyon programlarında tartışmaya açılır.

Kuracağımız psikolojik baskı ile "ayda petrol olduğu"na inanmayanları dahi bu görüşlerini açıklamaktan korkar hale getirmeliyiz. Hatta bir kısmı "tamam ayda petrol var, ancak arayacak isek de bunu onurumuzla arayalım" demeli, bu noktaya gelmelidirler. Artık zafer bizimdir, çünkü doğru dürüst karşımızda kimse kalmamıştır. Enerji sektöründen emekli olan ve ayda petrol olduğunu savunanların desteğinin alınması önemlidir. Ancak ayda petrol olduğuna inanmayanların, bu görüşlerini kamuoyu ile paylaşmaları rahatsızlık vericidir. Onların mümkün olduğu kadar az bu görüşlerini dile getirmeleri sağlanmalı. "yazık işte böyleleri de var. Ne yapalım? Onlarda sonunda gerçeği görecekler" şekilde onlara acıyarak bakılmalı ve bunların "ayda petrol bulunmamasından çıkarı olan çevrelere" mensup olduğu sürekli ve sürekli tekrarlanmalıdır.

Halkın ayda petrol olup olmadığı konusunda ne düşündüğüyle ilgili olarak kamuoyu araştırmaları yapılmalı, bu araştırmalarda deneklere "ayda petrol bulunursa iyi olur mu?" sorusu sorulmalı, "evet, olurdu" diyenlerin "ayda petrol bulunduğuna" inandıkları tekrar ve tekrar basında açıklanmalıdır. Üniversitelere verilecek fonlarla üniversite öğrencilerinin bu konuda yazacakları makalelerle ilgili yarışmalar düzenlenmelidir. "ayda petrol olduğunu" ileri sürenler mali olarak ödüllendirilmelidir. Onlar, bu görüşlerinde samimi olmasalar dahi, bir süre sonra bu görüşe inanmak ve hatta ayda petrol olduğunun kesin savunucuları olmak zorunda kalacaklardır. Aksi halde vicdanları kendilerini rahatsız eder. Böylece tezimizin en güçlü savunucularının da zaman içerisinde ortaya çıktığını göreceğiz.

Aslında halkın çoğunluğu bütün çabamıza rağmen bize inanmayacaktır. Ama kimse bize karşı örgütlü bir direnci temsil edemeyecektir. Aydınların büyük bir kısmı ayda petrol olduğuna inanmayacaktır ama toplum içinde yaptıkları açıklamalarda "ayda petrol bulunursa çok iyi olur" diyeceklerdir. Artık sonuca vardığımızı söyleyebiliriz.
"Ayda Petrol Var" oyununu ben yazmadım. CIA'in bir ders kitabından aldım, internet'ten..."

Prof. Dr. Ümit Özdağ
Kaynak
http://www.bilim.org/forum/viewtopic.php?t=2545

1930'lar: Uçak ihraç ediyoruz, 2010'lar: Saman ithal ediyoruz...
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 29-01-2014, 15:16
Erdem Alaca - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Erdem Alaca Erdem Alaca isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 29 Jun 2013
Bulunduğu yer: Anadolu
Mesajlar: 1.496
Standart

AJAN-YAZAR'LARA BİR ÖRNEK:

Adı: William L. Laurence.

The New York Times yazarıydı. Bilimsel konularda makale yazıyordu.
Dünyanın en önemli gazetecilik ödülü Pulitzer'i kazandı.
Ödül kazanmasına sebep olan makale 12 Eylül 1945'te yayınlandı.

ABD; 6 Ağustos 1945'te Pazartesi sabahı saat 08.15'te "küçük oğlan" adını verdiği atom bombasını Hiroşima'ya; ve üç gün sonra "şişko adam" dediği atom bombasını Nagasaki'ye attı.

Dünya atom bombasının etkisini öğrendikçe şoke oldu. Böylesine bir nükleer silahı kullanan Amerikalılara herkes ateş püskürdü. 200 bin kişi ölmüştü. Fakat radyoaktif serpintiler yüzünden ölümler uzun yıllar yaşanmaya devam edecekti.

Bilimsel konular üzerinde makaleler yazan New York Times yazarı Laurence, 12 Eylül 1945'te şunu yazdı: "O şehirlerde kesinlikle herhangi bir radyoaktif madde yoktur. Bu bir kara propagandadır; Japonların yalanıdır."

İşte bu makalesiyle 1946'da Pulitzer ödülünü kazandı.

Korkunç gerçek sonra ortaya çıktı; Laurence yalancıydı.
Sadece çalıştığı gazeteden maaş almıyor; ayrıca Pentagon'dan da para alıyordu!

Ajandı...
Soner Yalçın, Sözcü Gazete, 29.Ocak.2014

1930'lar: Uçak ihraç ediyoruz, 2010'lar: Saman ithal ediyoruz...
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 08-02-2014, 23:29
Mutezile - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mutezile Mutezile isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 May 2005
Mesajlar: 2.806
Standart

Atatürk'ün, "Batı merkezli tarihe" başkaldıran tarih kitaplarının, onun ölümünden sonra emperyalizm tarafından müfredattan kaldırılması konusu. Sinan Meydan anlatıyor...
Aynı Sinan Meydan (Tüm kitaplarını severek okuduğum bir araştırmacıdır, aslında) facebook'ta binlerce takipçisine Atatürkün DİNDAR olduğunu kanıtlamaya çabaladığını gördüğümde, onunla 3-4 gün süren bir tartışmaya girdik. Takipçilerinden sürekliz azar ve hakaret işitmek durumunda kaldım

4. günün sonunda ortaya çıkan manzara Sinan Meydan; Atatürkün - Jean Meslier'in ''SAĞDUYU-Tanrısızlığın İlmihali'' kitabını satır satır VE altını çizerek okuduğundan tamamen bihaber idi. Kitap Kaynak yayınlarından çıktı.

Meslier'in değerli kitabından birkaç ara başlık:

S.76: Allahın Varlığını kanaat edinmek mümkün değildir.

S. 77: Allahın varlığı kanıtlanmamıştır.

S.6: Her din bir saçmalıktır.

S. 102: İnsanın varlığı hiç bir şekilde Allahın varlığını kanıtlamaz.

S.163: Bu dünyanın zulüm ve sefaletlerinin başka bir alemde (ahirette) onarılacağı boş bir inanç, abes bir varsayımdır

‘Barışı sabote etmek için Türklerle savaştık. Öldük ve öldürdük… Sevr Antlaşması ve ‘büyük Ermenistan’ hayali gözlerimizi kör etti. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık… Tehcir doğruydu ve gerekliydi…’

''Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. ''
Ovanes Kaçaznuni (Ermenistan'ın 1. Başbakanı)
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 14-07-2014, 16:46
Narkiz Mitoloji Narkiz Mitoloji isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 May 2014
Mesajlar: 32
Standart

Mutezile işi iyice kemalizme bağlamışsın
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 14-07-2014, 16:51
alpeerkara - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
alpeerkara alpeerkara isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 04 Feb 2014
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 360
Standart

Sinan Meydan çok uç. Mustafa Armağan ne kadar uç ise Sinan Meydan da o kadar uç benim için.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 14-07-2014, 23:21
Nova - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Nova Nova isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 05 Feb 2010
Bulunduğu yer: -.. ..- -. -.-- .-
Mesajlar: 2.391
Standart

Sizin için uç olması değil; Tarihsel olarak tarafsız gözle değerlendirin.

Sevsek de sevmesek de, her ikisini de.

İddia ediyorum ki ikimiz de "Tanrıtanımaz" larız. Sadece benim inandığım tanrı sayısı seninkinden bir eksik. Diğer olası tanrıları neden reddettiğini anladığın zaman, benim de seninkini neden reddetiğimi anlayacaksın.

Zihin paraşüt gibidir, sadece "açıkken" çalışır.

Benim manevi mirasın akıl ve bilimdir. Atatürk.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Türk - Amerikan savaşı Ahlaksız Politika 4 10-12-2013 01:44
Amerikan Baharı istatistik Politika 4 28-10-2011 23:09
Kuran yazımı sırasında aksan işaretleri var mıydı? upuaut İslam 2 22-10-2011 21:25
Amerikan Güreşi VraeL Konu-dışı 9 19-07-2009 22:57
Amerikan Tarihi Özne Tarih 8 29-05-2009 20:49

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:34 .