Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 18-01-2011, 16:04
Jolly Jocker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Jolly Jocker Jolly Jocker isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
Standart Muhammed 'Devrimci' Miydi?

Pek çok marksist analizde islam peygamberi Muhammed başta olmak üzere, günümüz toplumunda saygıyla karşılanan ama sosyalizmle ilgisi olmayan liderler kendi dönemlerinin devrimcileri ve ilericileri olarak değerlendirilerek övgü ve saygı sunulur. Tarihsel kişilikleri kendi tarihselliklerinden koparmadan değerlendirmek gerektiği, marksistler arasında genel kabul gören bir doğrudur. Evet, buna itirazım yok. Ama Spartacus'lerin yaşadığı, o kadar ileri ve göz kamaştırıcı talepler uğruna dövüştüğü zamanlarda Muhammed'in de devrimci sayılıp saygı gösterilmesi bana biraz 'ters' görünüyor. Özgürlükçü sosyalizmden ve marksizmin ortodoks kavranışının yanlışlığından dem vurup duruyoruz ama sonra tarihi irdelerken en ortodoks bakış açısıyla hareket ediyoruz. Bir sıralamamız var; 'ilkel' komünal toplum, köleci toplum, feodal toplum, kapitalist, sosyalist ve nihayet komünist toplum. Tarihi değiştirilemez bir nihai sona, bir cennete doğru ilerleyen aşamalar zinciri gibi kavrıyoruz. Ve içimizden düşünüyoruz, ''Muhammed köleci toplumu feodal topluma geçirtmiş, kabileleri birleştirmiştir. Daha gelişmiş bir üretim sistemine geçişin yolunu açmıştır. O halde dönemine göre ilericidir, tarihsel vazifesini yerine getirmiştir ve devrimcidir.''

Benim bu bakış açısına itirazım var. Ta o zamanlardan kendi pratikleriyle bu aşamacılığa itiraz eden Spartaküslerin ''hayalperestler'' olarak görülmesini de sindiremiyorum yüreğime. Daha 'gelişkin' üretim biçimlerinin üretim ilişkilerinde ve genel toplumsal yaşamda çok daha baskıcı dönüşümlere yol açabildiğini biliyoruz hepimiz. Onca gelişmişliğine rağmen kapitalist ABD toplumu yerine, özgür Zapatistaları destekliyorsak, üretici güçlerin gelişimini fetişleştirmeden tarihe bakmamız gerekmiyor mu? Ekonomist-indirgemeci ve erekselci/aşamacı bir marksizm kavrayışından sıyrılıp insan ilişkilerindeki özgürleşmeyi temel aldığımızda göreceğiz ki Muhammed devrimci olmak şöyle dursun, tarihin gördüğü en büyük zorbalardan biridir. ''Cahiliye'' devrinde olan pek çok hak onun döneminde ortadan kalkmıştır. Eskinin özgürlüğü onun döneminin merkezi devletleşme çabalarında yok olup gitmiştir. Tek amacı iktidarı elinde toplamak ve haremindeki kadın sayısını artırmak olan, kendi dönemindeki değişimleri yapabilmek için bir daha hiçbir değişimin olmasına izin vermeyen bir yığın dogmayı icat eden bir adamın nesi övülmeye değerdir?

Tarihe sosyalistçe bakma görüntüsü altında, sola eğilimli bazı dindarların gönlünü okşayıp gözlerine hoş görünmeye çabalayarak hiçbir yere varamayız. Hep tekrarlanan sözlerdir Marks'ın şu ''Din halkın afyonudur'' sözleri. Oysa o cümlenin ardından gelenler daha da önemlidir. ''Halkın aldatıcı mutluluğu olarak dinin yok edilmesini istemek, halkın gerçek mutluluğunu istemektir'' diyordu Marks. Kitleleri aydınlatma işini devrim sonrasının bürokratik baskı mekanizmasına bırakan Stalinci devrimciler olsaydık, 'köprüyü geçene kadar' dinle iyi geçinen bir politika izlememizin bir mantığı olduğu düşünülebilirdi. Ama üretenlerin yönettiği, özgürlükçü, bugünden temelleri atılan bir sosyalizm için mücadele ediyorsak, o halde kitlelerdeki aydınlanmayı da ertelememek durumundayız. Geleceğin toplumunu afyonkeşlerle kuramayacağımız açıktır. Halkı afyondan, afyonun peygamberi Muhammed'i överek ya da saygılar sunduğumuzun altını çizerek kurtaramayacağımız ise daha da açık olsa gerek. Meydana çıkıp adama sövelim demiyorum. Ama övmenin de gereği yok. İlla birini öveceksek Bedrettin neyimize yetmiyor? Sosyalistler olarak neden bu topraklarda solla hep içli dışlı olagelmiş inançlarla değil de hep ilgisiz ve düşman durmuş inançlarla bağ kurmaya çalışırız anlamam. Muhammed'in bize ne faydası olur ''allah aşkına''? Ama onu eleştirmenin, taraftarlarının da onun yanlışlarını görmelerini sağlamanın, onun etkisinden kurtulmalarına vesile olmanın sosyalist mücadeleye büyük yararları olabilir. O halde, ''Hazreti Muhammed'e Övgü'' bizim işimiz değildir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 19-01-2011, 01:56
frodo - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
frodo frodo isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Aug 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 5.877

Onur Üyeliği 

Standart

Doğrusu Hz.Muhammed'in yaşayıp yaşamadığı konusunda kafam karışık sevgili freddie.

Diyelim ki rivayetlerle günümüze ulaşan islam tarihi dolayısı ile Muhammed Mustafa'nın dinsel-politik figür olarak varlığı gerçek. Bu noktada bile "devrimcilik" misyonuna sahip oduğundan kuşkuluyum.

Örneğin yeni-platoncu bir felsefenin egemen olduğu çok tanrılı helen uygarlığını yok eden isevi düşünce ne kadar devrimciydi ? Sanırım H.Kıvılcımlı'dan başlayan bir değerlendirme ilk isevilerin komünal, dayanışmacı bir yaşam sürdükleri iddiası . Bu ise onları kadim tarihin devrimcileri yapıyor. Ama aynı isevilik tüm dünyanın 1000 yıllık bir karanlığından da birinci dereceden sorumlu.

İslam tarihçilerine göre Ümmül Kurra (mekke) ve çevresi islam öncesinde çok kültürlü bir tür kabile demokrasisinin olduğu ve kutsal sayılan bir bölge. Kervanlara saldırmanın ticari kaygılarla da olsa yasaklandığı göreli bir huzur bölgesi imiş. İslam egemenliğinden sonra çok kültürlü yapısı yok edilmiş egemenlik kavgası sırasında mezbul miktarda kan dökülen, babanın oğula, akabanın akrabaya düşman olduğu bir süreç yaşanmış.

Şimdi hangisi kutsanmalı ?

İnsani olan her şey kabûlüm.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 19-01-2011, 08:53
murted - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
murted murted isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Sep 2008
Mesajlar: 2.848
Standart

Katılıyorum Ferideciğim, Muhammed'in yaptıklarını ''devrim'' kapsamında değerlendirmek çok zorlama olur. İran'daki ''İslam devrimi''nden de (devrimin ileriye yönelik olma vasfını yok sayıp da köklü değişiklik kısmını öne çıkarırsak) aynı şekilde sözetmek gerekir aynı mantıkla.
Agnostik Müslüman abimiz bence bu kez saçmalamış.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 30-01-2011, 23:19
FECHAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
FECHAN FECHAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2007
Mesajlar: 102
Standart

Devrim toplumsal ilerlemeyi ifade eder.
Hz.Muhammed,Arap toplumunun belli bir gelişme evresinde,özellikle ticaretin,kervanların güvenliğini sağlayan bir sistem getirdi.
Arap toplumunu,ticareti ve pazarı birleştirdi.
Bu iktisadi alt yapının üstyapısal ideolojik aracı islam dini oldu.
Bu durum toplumbilimsel bağlamda ancak devrim olarak açıklanabilir.
Devrim konusunda kimilerinde görülen "devrim cimriliği"nin bilimsel temelleri yok.
Her toplumun ve halkın ilerlemesi sıçramalarla/devrimlerle oluyor.

Günümüzden Hz Muhammed'i değerlendirmek başka,600 yıllarındaki Hz Muhammed'in işlevini kavramak başka düzlemlerdir.

"Bilgimiz kadar merak ederiz."
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Muhammed el-emin miydi ? dilaver Önerdiğimiz Başlıklar 35 11-07-2017 01:07
Muhammed Peygamberliği Red Edebilir miydi ? Voltaire Darwin İslam 35 27-08-2010 23:02
Peygamberlikten Önce Muhammed Hanif miydi Putperest mi? yucemanitu İslam 38 16-07-2009 19:57
Devrimci Din - Dine Karşı Din emrekalkavan İslam 4 20-12-2008 19:16

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 23:35 .