Ölümden sonra ne oluyor?

[YasasinBilim]

marcos´isimli üyeden Alıntı

...
Bakara-28 Siz cansız iken sizi dirilten Allah’ı nasıl inkâr ediyorsunuz? Sonra sizleri öldürecek, sonra yine diriltecektir. En sonunda O’na döndürüleceksiniz.

ayrıca örnek olarak verdiğiniz Bakara-28'den, "doğmadan önce nerdeysek, öldükten sonra oraya gideceğiz" tezini destekleyen bir sonuç çıkaramayız.

<<Cansız iken sizi dirilten>> kelimeleri yerine <<cansız iken size can veren>> deseydi belki olurdu. Bakara'nın kastettiği ölü bir bedenin dirilmesidir.

neyse...
ricamı tekrarlıyorum, bu başlık altında ayet -hadis duymak istemiyoruz. konuya bir katkısı olmadığı gibi polemiklere de sebep olabiliyor.

saygılar...

[marcos]

YasasinBilim´isimli üyeden Alıntı

bu konu müslüman üyeleri aşar. söylecekleri Kur-an ve hadislerin dışında olamaz. Kur-an ve hadislerin ne dediğini çok iyi biliyoruz. tekrarlamaya gerek yok.

müslüman üyelerden ricam, bu başlık altında mesaj yazmamalarıdır.

Ayet ve hadisleri kendinize saklayın, öteki tarafta lazım olur.

saygılar...

Müslüman üyeler bu başlık altında ayet yazmasınlar.

[Termo]

Yazan oldumu bilmiyorum ama başlığı görünce şu replik geldi aklıma;
-Çok korkuyorum Eşkıya!
-Korkma! Sadece toprağa gideceksin; sonra toprak olacaksın, sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin, oradan özüne ulaşacaksın, çiçeğin özüne bir arı konacak. Belki, belki o arı ben olacağım.

Neden olmasın?

[flipper]

Çevrene saygılı ve faydalı bir insansan, iyi olarak anılıyorsun ölünce. Başka birşey olmuyor. Ateş, yanma, yakılma, huri, şarap ve köşk falan yok.

[YasasinBilim]

Akla en yatkın teori (ki ben de bunu destekleyen mesajlar yazdım) öldükten sonra çevreye karışacağımızdır. Tıpkı sirke sineği örneğinde olduğu gibi.

Fakat bazı metafizik olaylar var ki, bunları da kurcalamamız lazım.
Baştan söyleyeyim, bu olayların dinlerle alakası yok. İlkel afrika kabilelerinde ve her türlü inanca sahip toplumlarda gözlemlenebiliyor.

1) Ruh çağırma seansları. Çok ikna edici vakalar biliyorum.

2) Bazı ölümlerde, hastanın burun deliklerinden beyaz bir duman çıkması ve kapıya-pencereye yönelerek uzaklaşması. Bunu gözlemleyen çok sayıda doktor var. Çevrenizdeki doktorlarla konuşup teyid edebilirsiniz.

3) Anne-babalarını kaybedenlerin, ölümden sonra 1-2 gün içerisinde onların siluetlerini görmeleri (bunu çok dikkate almayabiliriz. beynin bir oyunu olabilir).

4) Toplu halde hayalet görme. 1 kişi görse, beynin oyunu denilip geçilebilir, fakat birden fazla kişiden oluşan toplulukların aynı insan silüetini görmeleri ve tarif etmeleri.

Eminim ki bunların da birer bilimsel açıklaması olmalıdır. Geçmişte insanları şaşırtan pek çok vakanın (içine şeytan girme vs.) bilimsel açıklaması yapılmış, pek çoğunun hastalıklarla ilgili olduğu ortaya çıkmıştır.
Bugün telapi bile öğrenilebilir/öğretilebilir bir olgu haline gelmiştir.

bu konuda da biraz kafa yorarsak belki bir model ortaya çıkar.

saygılar...

[marcos]

QUOTE=YasasinBilim;377867]Akla en yatkın teori (ki ben de bunu destekleyen mesajlar yazdım) öldükten sonra çevreye karışacağımızdır. Tıpkı sirke sineği örneğinde olduğu gibi.

Fakat bazı metafizik olaylar var ki, bunları da kurcalamamız lazım.
Baştan söyleyeyim, bu olayların dinlerle alakası yok. İlkel afrika kabilelerinde ve her türlü inanca sahip toplumlarda gözlemlenebiliyor.

1) Ruh çağırma seansları. Çok ikna edici vakalar biliyorum.

2) Bazı ölümlerde, hastanın burun deliklerinden beyaz bir duman çıkması ve kapıya-pencereye yönelerek uzaklaşması. Bunu gözlemleyen çok sayıda doktor var. Çevrenizdeki doktorlarla konuşup teyid edebilirsiniz.

3) Anne-babalarını kaybedenlerin, ölümden sonra 1-2 gün içerisinde onların siluetlerini görmeleri (bunu çok dikkate almayabiliriz. beynin bir oyunu olabilir).

4) Toplu halde hayalet görme. 1 kişi görse, beynin oyunu denilip geçilebilir, fakat birden fazla kişiden oluşan toplulukların aynı insan silüetini görmeleri ve tarif etmeleri.

Eminim ki bunların da birer bilimsel açıklaması olmalıdır. Geçmişte insanları şaşırtan pek çok vakanın (içine şeytan girme vs.) bilimsel açıklaması yapılmış, pek çoğunun hastalıklarla ilgili olduğu ortaya çıkmıştır.
Bugün telapi bile öğrenilebilir/öğretilebilir bir olgu haline gelmiştir.

bu konuda da biraz kafa yorarsak belki bir model ortaya çıkar.

saygılar...[/QUOTE]

Arkadaş ayetleri örnek vermeyin diyorsun sonra daha beterini yapıyorsun.Din sözcüğünden ne anlıyorsun bilmiyorum ama şahsen Muhammed'in ayetleri ile ilkel kabile inanışlarının hepsinin din bilimine (teoloji) konu olduğunu biliyorum.Kuran'da yazılanları vahiy kaynaklı görüyorsun da Tanrıyı karşına almışsın gibi bir izlenim oluştu üzerimizde.Ruh çağırma, kabile inanışlarındaki yeniden dirilme, Kuran anlatımları vs. bilimsel açıdan birbirinden farkı yoktur.Bilim hepsini aynı çatı altına alır ve aynı metotlarla inceler.

Ölüm ile başlayan süreçte bedenin ne olacağını materyalist yöntemle açıklayabiliriz.Fakat bilincin ne olacağını materyalist yöntemle açıklayamayız.Tabi bu tamamen metafizik yöntemlerle açıklanabilir demek değildir.Materyalizm ve Metafizik kavramalarının dışında da ölüm sonrasını açıklayan kavramlar mevcuttur.Gerçeğe en yakın açıklamalarda bulunan kozmos felsefesidir.Aslen bir tür enerji olan bilincin bedensel bütünlük ortadan kalkıp parçacıklara geri dönüldüğünde aynı konumda var olamayacağını kolaylıkla söyleyebiliriz.Aynı zamanda bedensel konum ortadan kalkınca bilincin ortadan kalk(a)mayacağını da söyleyebiliriz.Çünkü bedensel bütünlüğün ortadan kalkmasıyla yok olan bir şey bulunmamaktadır.Sadece beden başka bir forma (pek çok forma) dönüşmektedir.O zaman bilincinde ortadan kalkmayıp başka bir forma dönüşmesi gayet mümkündür.Bilince ne olmaktadır.Ölüm anında ortaya çıkan 18 gramlık kayıp acaba bilinç dediğimiz enerjinin bedeni terketmesimidir.Bu olayı açıklamak için kuantum mekaniğini metot olarak elde bulundurmak atom altı parçacıkların dünyasına göz atmak gerekir.Atom altı parçacıkların yapısına bakıldığında hayatta kalma mücadelesinin orada başladığını görürüz.Bu da bize yaşamın kaynağında bilinç (şuur) olduğunu cansız madde kategorisine aldığımız parçacıkların aslında canlılık özünü taşıdığını gösterir.Parçacıkların bilinci acaba parçacıkların oluşturduğu atomun bilincinden farklımıdır.Yada atomların bilinci oluşturdukları elementin bilicinden farklımıdır.Bu durumu bedenimize uyarladığımızda karacağiremizi oluşturan hücrenin bilinci ile akciğerimizi oluşturan hücrenin bilincinin birbirinden farklı olduğunuz söyleyebiliriz.Aynı zamanda hücrelerin bilinci ile bütünün (biz) bilinci de birbirinden farklıdır.Ve hücrelerin bilinci ile bütünün bilinci arasında etkileşim mevcuttur.Atom altı parçacıklardan sonsuzluğa doğru bilinç etkileşimi mevcuttur.Mikrodan makro ya- makro dan mikroya bilinçler iç içe geçmiş bir halde birbirlerini tamamlarlar.Aynı evrenler gibi.

Anlatabildiysem ne mutlu.

[murted]

1) Ruh çağırma seansları. Çok ikna edici vakalar biliyorum.

2) Bazı ölümlerde, hastanın burun deliklerinden beyaz bir duman çıkması ve kapıya-pencereye yönelerek uzaklaşması. Bunu gözlemleyen çok sayıda doktor var. Çevrenizdeki doktorlarla konuşup teyid edebilirsiniz.

3) Anne-babalarını kaybedenlerin, ölümden sonra 1-2 gün içerisinde onların siluetlerini görmeleri (bunu çok dikkate almayabiliriz. beynin bir oyunu olabilir).

4) Toplu halde hayalet görme. 1 kişi görse, beynin oyunu denilip geçilebilir, fakat birden fazla kişiden oluşan toplulukların aynı insan silüetini görmeleri ve tarif etmeleri.

Bunların dini masallardan farkı ne?
Birilerinin ''-mış, -miş''lı anlatımlarından öte nesnel bir delil var mı?

Aynı anda tonla kişi aynı şeyi görmüşler, aynı şeyi tarif etmişler. İyi de bu kişilerin aynı anda aynı şeyi gördüklerine ve sonrasında da aynı şeyi tarif ettiklerine dair delilimiz ne? Bunlar da hep başkalarının anlatımı sonuçta.

[cin]

Ölümden sonra ne oluyor,

Basit ve anlaşılır bi şekilde yazacağım ki kafalarda soru işareti kalmasın arkadaşlar

Aşama 1: Toprak olup çürüyorsun,

Aşama 2: Hiç ümitlenme artık sen diye bişi yok, yok oldun

Tanrı/Tanrılar nasıl bazı insanların günlük siyasi ihtiyaçlarını karşılamak için kurgulanmışsa,

Ruh olgusuda insanoğlunun, ölümden sonrası için Temenni ve Dileklerinin bir karşılığıdır sadece,

Tanrı gibi Ruh'ta ıspatlanamaz,

Ancak

Temenni edilir,

Ümit Edilir,

Olması Gereklidir,

Tamamen yok olmak hiç çekici değildir,,

Çünkü yaşam içgüdüsü olan hiç bir varlık, YOK OLMAYI Kabul etmez/edemez bu ona KORKU verir,,,

İşte bu Korku Tanrıları , Ruhları YARATIR. Ancak Gerçeği Değiştiremez,

Saygılarımla

[Khaos]

yazmıycaam diyorum ama,
siz adamı çileden çıkartırsınız ya.

birisi burnundan beyaz bişi çıktı diyo,ordan da cama yönelmiş.
niyekine duvardan geçememiş mi de cam aramış kendine.

öbürü cosmosdan bahsediyo.
bedenden ayrı bi tane bilinç sanki gözlemlenebilmiş gibi fantazilerini anlatıp duruyor.
nerdeydi o bilinç doğmadan önce.
neden doğduğunda bilincin o derece eksikti de, yaşadıkça gelişti diye adama sorarlar kardeş.

kalple düşünüldüğü martavalını kastıran müslümanların ateyist versiyonlarını da gördük ya,
ne mutlu bize.

pamuk pamuk.
bu kadar imam hatip niye açıldı zannediyorsunuz.
pamuk tıkıyolar öldükten sonra.
işte bu oluyo.

[uyar]

anne babanın birleşmesinden önce neysen öldükten sonra da o oluyorsun

yani : "HİÇ BİR ŞEY"

o nedenle hayatın her anı her saniyesi çok ama çok değerli... ziyan etmemek lazım