Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Dinlerden Özgürlük > Özgür Düşünce Platformu > Dinsel İnançlardan Nasıl Kurtuldum?

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #31  
Alt 12-05-2011, 14:59
OffSpring OffSpring isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2011
Mesajlar: 178
Standart

paslıçivi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
sevgili vartor..
insanoğlu sadece "tanrı ve dini" mi yaratıp kul köle olmuştur..

para, mal, mülk, iktidar, milliyet, siyaset, politika, vatan, toprak, ahlak, namus, güç, otorite, izm, deizm, ateizm vs..

bunları "kim" yaratıp kul köle olmuştur?
Hop! Orada dur.
Ateizm insanların oluşturduğu birşey değil. Ateizm bizim normal halimiz. Bizim ateizm den kastımız herangi birşey yaratıp ona kul köle olmamaktır.

Siz birşeylere kul köle olunca bizede doğal olarak kul köle olmayanlar gerçegi bilenler akıllılar anlamında ateist dendi. Anladın mı
Alıntı ile Cevapla
  #32  
Alt 13-05-2011, 07:24
paslıçivi paslıçivi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Feb 2009
Mesajlar: 3.080
Standart

sevgili OffSpring..

Bizim ateizm den kastımız herangi birşey yaratıp ona kul köle olmamaktır
ateizmin evrensel kabul görmüş tanımı şöyledir.

theos; latince tanrı demektir, bu kelimenin başına -a olumsuzluk/karşıtlık öneki getirelerek

a-theos
tanrı karşıtı,
tanrıcı olmayan,
tanrı inancı olmayan

olarak biliyoruz biz..

günümüze baktığımızda "tanrısal zihin hapsinde" yaşayan batı dünyası insanoğlunun tanrıyla dini özdeşleştirip "tanrıcı" olduğu halde bir dini inancı olmayan "deizm, panteizm, panenteizm, agnostisizm" gibi felsefeleri de nonteizm felsefe içine almıştır..

oysa theos, "tanrı" demektir "din" değil..

o yüzden nonteizm; aslında sadece ateizmi içermelidir, deizmin, panteizmin, agnostisizmin nonteizm içinde yer alması kelime anlamı itibariyle yanlıştır..

non-teizm, "tanrısızlık" anlamına gelir, "dinsizlik" anlamına değil..

ama dediğim gibi batı dünyası insanı dini sadece tanrıyla beraber tanıyıp bu zihin hapsinde yaşadığı için tanrı ve dini özdeşleştirmiştir..

oysa doğu dünyasında tanrısız bir din vardır, budizm..

budistlerde bir "tanrı inancı" yoktur ama "tanrı karşıtı" da değildirler, çünkü budistlerin zihninde tanrı kavramı olmadığı için bir anlamı yoktur, algıyamazlar, duydukları zaman önemsemezler, batıl hurafe bir inanç olarak görürler..

ama budizm 2500 yıldır varolan ve milyarca insanı peşinden sürüklemiş bir "dindir"

yani batı dünyasının sandığı gibi din ve tanrı özdeş değildir, pekala tanrısız bir din de olabilir ve nitekim vardır da..

şimdi gelelim sizin kişisel ateizm tanımınıza

Bizim ateizm den kastımız herangi birşey yaratıp ona kul köle olmamaktır
anladığım kadarıyla sizin ateizmden kastınız;

insanoğlunun dünyaya geldiği andaki saf/masum haliyle kalmasıdır..

yani birlikte yaşadığı toplumun

*dini inanç
*milli/etnik kimlik, hemşehrilik
*siyasi/politik görüş
*ahlaki yapı
*mal, mülk, para
*vatan, bayrak, toprak, namus
*takım taraftarlığı
*güç, iktidar vs

gibi insanoğlunun "kendi yaratıp kendi kul köle olduğu" ve bu yüzden insani olmayan bir yaşam biçiminden ve bu kavramlardan uzak durması anlamına mı geliyor?

ben yukarıdaki tanımınızdan bunu çıkardım, şayet yanlış anlamışsam lütfen "ateizmdeki kastınızı" daha açık bir şekilde ifade edebilir misiniz?

akıllılar, anlamında ateist dendi. Anladın mı
anladım

akıl konusunda bir iki atasözü/özdeyiş dile getireyim..

*dünyadaki tüm "akıl"lar pazara çıkarılıp satılsaydı, yine herkes kendi aklını satın alırdı..

*bu dünyada en adil dağıtılan şey "akıl"dır, çünkü insanlar sahip oldukları şeylerin tamamından şikayetçi iken bir tek "akıl"larından şikayetçi değildirler..

gerçegi bilenler akıllılar anlamında ateist dendi
sevgili OffSpring..

şu dünya insanlığının binlerce yıldır bir azabı var, gerçeğe ulaşmaya, gerçeği bulmaya uğraşıyor.. bilmek istiyorlar..

siz gerçeği bildiğinizi söylüyorsunuz..

şu gerçeği

peki bu evren/varlık hakkında insanoğlunun elinde "bilgi/kanun/yasa" düzeyinde ne vardır?

sadece 5 duyumuza/bilincimize yansıyan yani bilimin sundukları vardır..

işte insanoğlu buna "epistemoloji, epistemolojik gerçeklik" demiştir..

bu epistemeolojik gerçekliğin özelliği nedir?

*gözlemlenebilir
*sınanabilinir
*tekrarlanabilinir
*yani tüm dünya insanlığının hemfikir olduğu "evrensel onay"ı olan verilerdir..

işte bu evrensel onay almış verileri öğrenmiş insan "bilen"dir, bu eylemin adı "bilmek"tir..
şu azab içindeki insanoğluna aktarın da tüm sıkıntılar/dertler bitsin..

bilimi de felsefeyi de emekliye ayırıp kurtulalım şu illetten ve keyfimize bakalım..

hem siz de anti-tanrıcı(ateist) olmak zorunda kalmazsınız, çünkü siz "bildiğiniz gerçeği" gösterince ortalıkta tanrıcı da kalmayacaktır..


Alıntı ile Cevapla
  #33  
Alt 13-05-2011, 07:46
paslıçivi paslıçivi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Feb 2009
Mesajlar: 3.080
Standart

paslıçivi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
peki bu yukarda saydığım özellikleri taşımayan yani

*gözlemlene-me-yen
*sınana-ma-yan
*tekrarlana-ma-yan
*tüm dünya insanlığının hemfikir ol-ma-dığı yani "evrensel onaysız" verileri

öğrenmiş ve deklare eden insan nedir/kimdir?

"inanan"dır, bu eylemin adı da "inanmak"tır..
OffSpring´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
gerçegi bilenler akıllılar anlamında ateist dendi.
sevgili OffSpring..

bize açıklayacağın "bildiğin gerçek" aslında dünyada her insanın kendi gerçeği olan "inancı" olduğunu kavrayacaksın..

evet şimdi "bildiğin gerçeği" açıkla bakalım..

*biliyor musun,

*yoksa sen de dünyadaki tüm insanoğlu gibi "bildiğini zannetme yanılgısı/inanç" içinde mi yaşıyorsun..


Alıntı ile Cevapla
  #34  
Alt 13-05-2011, 14:07
Düşüngen Düşüngen isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2010
Mesajlar: 271
Standart

paslıçivi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
varoluş kimsenin gözünün yaşına bakmamıştır ve bakmaz da, hiç bir varlığın diğer bir varlığa üstünlüğü yoktur.. varoluşun iç dinamiklerine uyum sağlarsan yaşamda kalır ve soyunu devam ettirisin, aksi halde tarihin tozlu sayfalarında "soyu/nesli tükenmiş" bir canlı türü olarak kalmaya mahkum olursun..
Sayın sevgili paslıçivi,

Daha önce "Varoluşta korkmamızı gerektirecek bir şey yoktur, evrende insanı korkutacak bir şey yoktur" gibi şeyler söylemiştin yanlış hatırlamıyorsam.

Alıntı yaptığım bölümde ise varoluşu pek kötümser pek olumsuz bir şey olarak göstermeye çalışmışsın gibi hissettim.

Varoluşu bu şekilde öcü gibi gösterirsek benim gibi evham kişiler ve çocuklar korkabilir anladın mı .

Varoluşu gözümüzün yaşına bakmayan ve gözünün yaşına bakılmayan diye ikiye ayırırsak yabancılaşma olur ve sıkıntı doğar.

Gözümüzün yaşına bakmayanında ve gözünün yaşına bakılmayanında bir bütünlük olduğunun farkındasın. Zaten gözümüzün yaşı tabiride duygu durumumuzun edebiyatlaştırılmasıdır.

Bu öcü içerikli ifadenize bir açıklık getirir misiniz?

Birde sevgili Offspring arkadaşımız gerçekleri açıkladığı zaman sısı sıkıya tutunduğunuz bilinmeyen oyuncağınızı da kaybetmiş olacaksınız bakalım o zaman neye tutunacaksınız .
Alıntı ile Cevapla
  #35  
Alt 13-05-2011, 14:36
OffSpring OffSpring isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2011
Mesajlar: 178
Standart

Mesajını geç gördüm. Ondan cevap veremedim.


paslıçivi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
sevgili OffSpring..
ateizmin evrensel kabul görmüş tanımı şöyledir.

theos; latince tanrı demektir, bu kelimenin başına -a olumsuzluk/karşıtlık öneki getirelerek

a-theos


a-theos
tanrı karşıtı,
tanrıcı olmayan,
tanrı inancı olmayan

olarak biliyoruz biz..

günümüze baktığımızda "tanrısal zihin hapsinde" yaşayan batı dünyası insanoğlunun tanrıyla dini özdeşleştirip "tanrıcı" olduğu halde bir dini inancı olmayan "deizm, panteizm, panenteizm, agnostisizm" gibi felsefeleri de nonteizm felsefe içine almıştır..

oysa theos, "tanrı" demektir "din" değil..

o yüzden nonteizm; aslında sadece ateizmi içermelidir, deizmin, panteizmin, agnostisizmin nonteizm içinde yer alması kelime anlamı itibariyle yanlıştır..

non-teizm, "tanrısızlık" anlamına gelir, "dinsizlik" anlamına değil..

ama dediğim gibi batı dünyası insanı dini sadece tanrıyla beraber tanıyıp bu zihin hapsinde yaşadığı için tanrı ve dini özdeşleştirmiştir..

oysa doğu dünyasında tanrısız bir din vardır, budizm..

budistlerde bir "tanrı inancı" yoktur ama "tanrı karşıtı" da değildirler, çünkü budistlerin zihninde tanrı kavramı olmadığı için bir anlamı yoktur, algıyamazlar, duydukları zaman önemsemezler, batıl hurafe bir inanç olarak görürler..

ama budizm 2500 yıldır varolan ve milyarca insanı peşinden sürüklemiş bir "dindir"

yani batı dünyasının sandığı gibi din ve tanrı özdeş değildir, pekala tanrısız bir din de olabilir ve nitekim vardır da..

şimdi gelelim sizin kişisel ateizm tanımınıza
Tanımı meydana getiren kimlerdir ve neden ve nasıl çıkmıştır ?

Kimsenin pul koleksiyonu yapmadığını düşün.
Birden dünyanın % 90 ı pul koleksiyonu yapıyor.
Doğal olarak pul koleksiyonu yapmayanlara "Pul koleksiyonu yapmayanlar" diyorlar.

Ateizm yani ; Tanrının var olmadığını bilmek konusu yanlış isimlendirilmiştir buradaki ateizmi oluşturan tanım teistlerin bakış açısındandır.
Mutlak ateizmin olduğu bir dünya düşün.
İşte bir grup tanrıyı oluşturuyor ve bunu oluşturmayanlara zeki densin.
Tanrıyı oluşturanlara azeki denicegine bu yapılmamış.
Çoğunluk tanrıya tapınca tapmayanlara a- teist denmiştir.

Buradaki yazdığın herşey benim düşüncelerimi desteklemektedir aslında.

anladığım kadarıyla sizin ateizmden kastınız;

insanoğlunun dünyaya geldiği andaki saf/masum haliyle kalmasıdır..

yani birlikte yaşadığı toplumun

*dini inanç
*milli/etnik kimlik, hemşehrilik
*siyasi/politik görüş
*ahlaki yapı
*mal, mülk, para
*vatan, bayrak, toprak, namus
*takım taraftarlığı
*güç, iktidar vs

gibi insanoğlunun "kendi yaratıp kendi kul köle olduğu" ve bu yüzden insani olmayan bir yaşam biçiminden ve bu kavramlardan uzak durması anlamına mı geliyor?

ben yukarıdaki tanımınızdan bunu çıkardım, şayet yanlış anlamışsam lütfen "ateizmdeki kastınızı" daha açık bir şekilde ifade edebilir misiniz?
Yanlış anlaşılmışım.

Yukarıdaki cümlede insanların ateizmi yarattığından bahsetmişsin.
Bende ona atıfta bulundum tüm cümlelerimde.

Ateizmi biz yaratmadık çünkü bir zamanlar herkes doğal olarak ve mutlak olarak ateistti.
Dediğim gibi bizim doğal halimiz ateizm.
Biz 0 ken ateisttik zaten. Ama bir grup çıkıp biz şöyle düşünüyoruz diyince bizde mecburen öyle düşünmeyenler olduk.

Basittir. Ben çay içiyorsam ve sen çay içmiyorsan çay içmeyensindir gözümde. Ve çay içmeme durumunu sen bilincli olarak oluşturmamışındır benim çay içmem bu durumu oluşturdu.

anladım

akıl konusunda bir iki atasözü/özdeyiş dile getireyim..

*dünyadaki tüm "akıl"lar pazara çıkarılıp satılsaydı, yine herkes kendi aklını satın alırdı..

*bu dünyada en adil dağıtılan şey "akıl"dır, çünkü insanlar sahip oldukları şeylerin tamamından şikayetçi iken bir tek "akıl"larından şikayetçi değildirler..
Bende bir tane yazayım.
Akıl akıldan üstündür.
Akıldan kastım , anlayış, bilgi ve düşünme gücü. Bu her insanda bir değildir.

Ben eğer tanrının var olmadığını anlamış kavramışsam ve bunuda kendim düşünerek bulmuşsam tabiki bunu bulmayandan üstün tutacağım aklımı.

Aynı şekilde einsteinde görelilik kuramını kendi aklıyla bulmuş ise onun aklıda benim aklımdan üstündür.

Bunlar tahminime dayalı yorumlar değil gün yüzü gibi gerçek.

sevgili OffSpring..

şu dünya insanlığının binlerce yıldır bir azabı var, gerçeğe ulaşmaya, gerçeği bulmaya uğraşıyor.. bilmek istiyorlar..

siz gerçeği bildiğinizi söylüyorsunuz..

şu gerçeği şu azab içindeki insanoğluna aktarın da tüm sıkıntılar/dertler bitsin..

bilimi de felsefeyi de emekliye ayırıp kurtulalım şu illetten ve keyfimize bakalım..

hem siz de anti-tanrıcı(ateist) olmak zorunda kalmazsınız, çünkü siz "bildiğiniz gerçeği" gösterince ortalıkta tanrıcı da kalmayacaktır..
Şöyle söyleyebilirim.
Absürdizmi bilirmisin ?
Budur şuanki bilinç düzeyim.
Bana göre tanrı yok ve hayat absürd birşey.
Buntan ötesi için blim ve felsefe yardımcımız olacaktır.

Zihnimiz bir tabula rasadır. Aklımız önderliğinde başlıyoruz zamana. Öyleyse bilime ve felsefeye her zaman ihtiyaç vardır.

Tanrının olmamasını bilmek bu ihtiyacı dahada artırır.

Burada matrix felsefesi tarzı septik düşüncelere girmiyorum.

Açıkcası ne sordugunuzu tam olarak anlamadım.Sormadığınız birşeye cevap vermiş olabilirim.

sevgili OffSpring..

bize açıklayacağın "bildiğin gerçek" aslında dünyada her insanın kendi gerçeği olan "inancı" olduğunu kavrayacaksın..

evet şimdi "bildiğin gerçeği" açıkla bakalım..

*biliyor musun,

*yoksa sen de dünyadaki tüm insanoğlu gibi "bildiğini zannetme yanılgısı/inanç" içinde mi yaşıyorsun..
Temel olarak inanç ile hareket etmiyorum.
Benim bilgilerimi yargılamanın tek bir yolu var , oda bilimi yargılamaktır.
Ütopik fikirler ile ortaya çıkıp ; "Yaşamıyor olabiliriz"
"Bunlar hayallerimiz olabilir"
Demektir , fakat zihnimizden bağımsız bir dünya olduğunu anladığınız anda bilim ve akıl önderliginde bilmek mümkündür.

Felsefe yaparken gerçeklerimi karıştırıcaz yoksa gerçeklerimi bulacağız karar verin bence. Bu aşamayı geçtikten sonrası su gibi geliyor zaten.
Alıntı ile Cevapla
  #36  
Alt 14-05-2011, 06:36
paslıçivi paslıçivi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Feb 2009
Mesajlar: 3.080
Standart

Düşüngen´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Varoluşu gözümüzün yaşına bakmayan ve gözünün yaşına bakılmayan diye ikiye ayırırsak yabancılaşma olur ve sıkıntı doğar.

Gözümüzün yaşına bakmayanında ve gözünün yaşına bakılmayanında bir bütünlük olduğunun farkındasın.
tırsık ve fırlama veledim..

söylediklerine katılıyorum da bazı şeylerin önemini vurgulamak için bir bütün olan varoluşu parçalara ayırıyormuş gibi yapmam gerekiyor bazen..

yoksa dediğin dediğin gibi; hepsi bir bütünlük içinde ayrılmaz vazgeçilmez parçacık ve olguların süreci sadece..

sevgili "evrensel insan"ın kulaklarını çınlatım biraz.. hani onun bir ifade ediş şekli vardı..

"insanoğlu türü ve biri" diye

varoluş birdir ve bütündür, dünya adlı gezegende yaşayan insanoğlu dediğimiz canlı türünün diğer varlıklardan bir farkı vardır, bu fark ona bir şans/üstünlük vermiştir..

diğer varlıklardan daha uzun süre soyunu/neslini devam ettirebilme şansı..

"insanoğlu biri" için korkulacak, endişe edilecek bir durum yoktur, o doğacak yaşayacak ve ölecektir

ama "insanoğlu türü" için çok ciddi bir endişe sözkonusudur.. varoluşun kendi içdinamiklerinin sunduğundan daha önce/kısa soyunun/neslinin tükenmesi..

bir canlı türünün nesli, 10 zaman birimi devam edecekse, bu 10 birimde tamamlanır..

ama insanoğlu bunu 10 birimin üzerine çıkarma donanımına ve şansına sahip iken 10 birimin altına indirmek için elinden geleni yapıyor..

hiç bir canlı türü kendi ürettiği ve yaptığı şeyler için kendi neslini sona erdirmemiştir şimdiye kadar..

ama insanoğlu türü bu gidişle bu konuda bir ilk olabilecek potansiyeli taşıyor..

bunlardan en önemli 2 tanesi; nükleer silahlanma ve küresel ısınma..

bunun sebebi de insanoğlunun halihazırda sahtebenlik/egoda yaşamasıdır..

varoluşta tüm canlılardaki kurgu "yaşamda kal ve soyunu devam ettir" şeklindedir..

ilkelbenlik/nefs; sadece "ben" hayatta kalayım ve soyum devam etsin der..(hayvanlar)

sahtebenlik/ego; sadece "ben ve benim gibiler(biz)" hayatta kalalım ve devam etsin der..(günümüz insanoğlu)

özbenlik; "benim türüm ve dolayısıyla tüm canlı/cansız varlıklar" hayatta kalsın ve nesli devam etsin der..


insanoğlu bu özbenlik düzeyi bilince ulaşabilirse varolan tüm bilinç donanımı enerjisini, kaynaklarını, yaşadığı gezegeni yokedip kendi türünü yoketmek için değil,

tam aksine yaşadığı gezegeni ve türünü canlı tutup korumaya yönelik bir tutum ve davranış içine girecektir.. insanoğlu bu bilince bir 200 yıl önce ulaşsaydı şimdiye kadar dünya dışında başka gezegenlerde yaşam becerisini kazanabilirdi..

bugün sahtebenlik/ego bilinç düzeyinde yaşayan insanoğlu çıkabilecek bir nükleer savaş ve gezegeni kötüye kullanımdan dolayı küresel ısınmanın sonuçları yüzünden kendi soyunu çok ciddi bir tehdit altına sokmuştur..

Birde sevgili Offspring arkadaşımız gerçekleri açıkladığı zaman sısı sıkıya tutunduğunuz bilinmeyen oyuncağınızı da kaybetmiş olacaksınız bakalım o zaman neye tutunacaksınız
bak burda çok önemli bir noktayı ıskalamışsın

benim tutunduğum oyuncak "bilinemezlik" değil "insan/insanlaşma"dır..

bilinemezlik; bilincime yansıyan varlığa bir "anlam verme bazlı" (bilgiye ulaşma, teizm ve nonteizm bilinçaçıklığı) ulaştığım ve terkettiğim son aşamadır..

zaten bu aşamadan sonra otomatikman "insan bazlı" ( farkındalık/aydınlanma/tam uyanıklık/insanlaşma) bilince ulaşırsın..

bu bir insan için kurtuluştur, bilincin adeta quantal bir sıçrayışıdır.. şu 43 yıllık yaşamımda şimdiye kadar bir tek sevgili evrensel insan da gördüm bu bilinci.. sen de bu yolda iyi gidiyorsun


Alıntı ile Cevapla
  #37  
Alt 14-05-2011, 07:43
paslıçivi paslıçivi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Feb 2009
Mesajlar: 3.080
Standart

OffSpring´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Mesajını geç gördüm. Ondan cevap veremedim.
hiç sorun değil sevgili OffSpring, bu site ve felsefe işlerinden ne kadar arınıp ölüm gelmeden önce yaşamını gönlünce/insanca yaşarsan o kadar kazançlısındır.. benim bu siteye ve felsefeye ayırabildiğim vakit bu sabahın erken saatleri ve 1-2 saatlik zaman dilimi.. diğer zamanlarda yegane sahip olduğum hayatımı gönlümce/insanca yaşamaya çalışıyorum..

Ben eğer tanrının var olmadığını anlamış kavramışsam ve bunuda kendim düşünerek bulmuşsam tabiki bunu bulmayandan üstün tutacağım aklımı.
sevgili OffSpring..

burda meselenin özü "tanrının varolması veya yokolmasının" kavranması değil..

bu dünyada hiç bir insanoğlu evladı yoktur ki; evrene/varlığa baktığında verdiği anlam ve içerik dolayısıyla aklını az/düşük tutup kendini "üstün olmayan" bir durumda görsün.. buna bir ateist olarak sen de dahilsin, ben de, bir müslüman da, bir deist de, bir panteist de, bir budist de, bir musevi de, bir hindu da ya da eski çağlarda yaşamış bir insan evladı da..

bak şimdi sana nasıl bir zihin hapsinde(egoda) yaşadığını göstermeye çalışayım..

"tanrının" "olmadığını" anlamış, kavramış ve bunu kendin düşünerek bulduğunu ifade ediyorsun..

o zaman ben de sana diyorum ki,

bana; şu olmadığını anlayıp kavradığın tanrıyı bir anlatırmısın, tanımlarmısın, nasıl bir şeydir bu?

artık hangi tanrıdan bahsediyorsan(büyük olasılıkla batının semavi dinlerin özellikle de islamın ifade ettiği "allah" tan bahsediyorsun, yani hinduların tanrılarından, zeustan, deistlerin veya panteistlerin tanrısından değil sanırım)

bu tanrı,

gözlemlenebilir,
sınanabilinir,
tekrarlanabilinir
ve evrensel onayı olan bir şey midir?

değildir değil mi..

yani "bilmek" eyleminin içinde değildir..

bu bahsettiğin tanrı kavramı

gözlemlenemez
sınanamaz
tekrarlanamaz
ve evrensel onayı yoktur..

o yüzdendir ki tanrı kavramının hem kendisi hem varlığı/yokluğu "bilmek" değil "inanç/inanmak" eyleminin içindedir..

peki böyle bir tanrıyı varlamak için kendini yırtan, diğer insanlara dayatmaya çalışan musevi, hristiyan ve müslümanların yaptığı "insani olmayan" bu tutum davranışlarla,

bu tanrıyı yoklamaya çalışmak için kendini yırtmanın, diğer insanlara dayatmanın ve bu uğurda insani olmayan bir tutum ve davranış içinde olmanın

arasındaki bilinç farkını bana gösterebilir misin?

yukarıda saydığım ve epistemolojik gerçeklik kavramının özellikleri taşımayan bir tanrıyı varlamaya çalışmak ile yoklamaya çalışmanın bir sonu olmadığını, bunun bir kördöğüş, sadece insanoğlunun beş duyusuna/bilincine yani bilime yansımayan bir yorgan için kavga ettiğinizin farkında mısın?

mesela ben de hiç bir tanrıya ve dine inanmıyorum ama teistim ne budistim, ne deistim, ne ateistim, ne panteistim, ne de agnostiğim vs, anamdan doğduğumda neysem oyum(senin bahsettiğin tabula rasa)..

bu saydığım etiketi taşıyan insanlarla hiçbir kavgam yok, insanların varlığa/evrene verdikleri anlamların bir zorunluluk olduğunu ve onlar için ne kadar hayati önemi olduğunun farkındayım..

daha konuşacak çok şeyimiz var ama bugünlük pilim bitti, ileriki zamanlarda devam ederiz..


Alıntı ile Cevapla
  #38  
Alt 14-05-2011, 11:23
Düşüngen Düşüngen isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2010
Mesajlar: 271
Standart

paslıçivi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
ama "insanoğlu türü" için çok ciddi bir endişe sözkonusudur.. varoluşun kendi içdinamiklerinin sunduğundan daha önce/kısa soyunun/neslinin tükenmesi..
Sayınçivi;

Bizleri oluşturan varoluşun kendi içdinamikleridir değil mi? Sende bunu vurguluyorsun zaten. Peki soyumuzu başlatan varoluşun bu iç dinamikleri bu sefer de soyumuzun tükenmesini gerektirecek bir kulvara girmişse bunu kim durdurabilir?

Bu iç dinamikler bizi varederken önüne kimsenin geçemediği gibi süreç bizim soyumuzun tükenmesini gerektiriyorsa bunun önüne de kimse geçemez fikrindeyim.

İnsan formunun bir kırılma noktası vardır ve belkide bu noktaya dayandık artık. Bilmediğimiz bu süreç yine bilmediğimiz bir yöne doğru evrilmeye devam edecek.

"Varoluşun bize sunduğundan daha kısa bir sürede neslimizin sona ermesi" derken bu sürenin kısalığı veya uzunluğu görecelidir sana göre bana göre değişkenlik gösterir. Belki de bu süre çoktan doldu da çaktırmadan bedavadan yaşıyoruz, beleşciliğimizin sebebide bu olabilir.

Ve hatta bu süre çoktan kendini doldurmuş olmalı ki bir düğmeye basarak bir ülkeyi yerle bir edecek güce ulaştık yerle bir ettik de..

Zaten insanoğlunun bu gidişe toplu halde dur dememesi herkesin aynı yolun yolcusu olduğunu gösteriyor. Bu gidiş karşısında sadece bir avuç kardeşlik bilincine ulaşmış insan çırpınıyor hepsi bu.

Kimse türünün neslinin tükenmesini istemez lakin bazı zorunluluklar bunu gerektiriyorsa bu sorun yaratmamalı. Bilakis olanı kabul etmemek sorun yaratır.

Şimdi soruyorum, diyelim ki insan ya da bir başka canlı türünün neslinin tükenmesi zorunluluk haline gelmiş, o canlı türünün ortadan kalkması için bir basınç karşı konulamaz bir baskı var ve o canlı türü yok oluyor bu sence bir sorun mu teşkil ediyor?


------------------------hiç bir canlı türü kendi ürettiği ve yaptığı şeyler için kendi neslini sona erdirmemiştir şimdiye kadar..
[/QUOTE]

Evet haklısın, insan açısından kendi yaptığı , kendine ait olan şeyler diğer insan kardeşlerinden daha değerli ve önemli. Aslında insan kendine ait olan kendi yaptığı şeylerle özdeşleşir kendisini onların yerine koyar onlarıda kendi yerine, yani ona ait nesneler artık o olur.

Bu yüzdende kendisi olarak gördüğü nesneleri korumak adına diğer insan kardeşlerini yok edebilir. Aslında kendini koruyordur özdeşleştiği şeyi koruyarak.

NOT= Bu arada her zamanki gibi başlığın dışına çıktığımız gibi içine de ettik. Önce içine ettik sonra dışına çıktık

Konu Düşüngen tarafından (14-05-2011 Saat 11:31 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #39  
Alt 14-05-2011, 14:14
OffSpring OffSpring isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2011
Mesajlar: 178
Standart

paslıçivi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
hiç sorun değil sevgili OffSpring, bu site ve felsefe işlerinden ne kadar arınıp ölüm gelmeden önce yaşamını gönlünce/insanca yaşarsan o kadar kazançlısındır.. benim bu siteye ve felsefeye ayırabildiğim vakit bu sabahın erken saatleri ve 1-2 saatlik zaman dilimi.. diğer zamanlarda yegane sahip olduğum hayatımı gönlümce/insanca yaşamaya çalışıyorum..
Sokrates: "Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmaya değer değildir." der.
Doğru bulurum bunu.
O yüzden felsefeyi severim. Felsefe ile ilgilendigim vakitler gönlümce geçirdigim vakitler kapsamında.
Bundan dolayıdırki felsefe ile ilgilenirken harcadıgım vakti bir vakit kaybı olarak değil dolu dolu geçen zaman olarak görüyorum.
burda meselenin özü "tanrının varolması veya yokolmasının" kavranması değil..
OffSpring´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Siz birşeylere kul köle olunca bizede doğal olarak kul köle olmayanlar gerçegi bilenler akıllılar anlamında ateist dendi. Anladın mı
Meselenin özü buydu bence..

bu dünyada hiç bir insanoğlu evladı yoktur ki; evrene/varlığa baktığında verdiği anlam ve içerik dolayısıyla aklını az/düşük tutup kendini "üstün olmayan" bir durumda görsün.. buna bir ateist olarak sen de dahilsin, ben de, bir müslüman da, bir deist de, bir panteist de, bir budist de, bir musevi de, bir hindu da ya da eski çağlarda yaşamış bir insan evladı da..
Dediğini doğru farzedelim.
O zaman değişim olmazdı.
Eğer ben müslümanken ateist olmuşsam bu ateistlerin benim görüşlerimden daha dogru oldugunu anladığım içindir.Ve birşeyi geride bırakmışımdır , islamı , hep dahada ileriye dahada ileriye gittim.
Bir bebek doğdugunda ateist olarak doğuyor ve o savunmasız haliyele aklı ve mantıki melekeleri tam olarak gelişmemişken herangi bir teistik inanca sokuluyorsa ve bu çocuk zaman içersinde doğruya ulaşamıyorsa ben ondan -akıl olarak- üstünüm demektir.
Bunu zerre kadar tartışmaya gerek yok.
Bu günyüzü gibi gerçek.

bak şimdi sana nasıl bir zihin hapsinde(egoda) yaşadığını göstermeye çalışayım..
Olması gereken kadar egom var.
Ama bunun hapisinde değilim.
Marjinal fayda diye birşey var.
Benim egom marjinal faydayı geçmedi daha.

"tanrının" "olmadığını" anlamış, kavramış ve bunu kendin düşünerek bulduğunu ifade ediyorsun..

o zaman ben de sana diyorum ki,

bana; şu olmadığını anlayıp kavradığın tanrıyı bir anlatırmısın, tanımlarmısın, nasıl bir şeydir bu?

artık hangi tanrıdan bahsediyorsan(büyük olasılıkla batının semavi dinlerin özellikle de islamın ifade ettiği "allah" tan bahsediyorsun, yani hinduların tanrılarından, zeustan, deistlerin veya panteistlerin tanrısından değil sanırım)
Tekrarlıyacağım:
OffSpring´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hop! Orada dur.
Ateizm insanların oluşturduğu birşey değil. Ateizm bizim normal halimiz. Bizim ateizm den kastımız herangi birşey yaratıp ona kul köle olmamaktır.
Ben herangi bir tanrı iddiasında bulunmadım.
Ben normal olarak 0 dım.
Birileri çıktı şöyle bir tanrı var böyle bir tanrı var dedi.
Bende öyle bir tanrı yok dedim.

gözlemlenebilir,
sınanabilinir,
tekrarlanabilinir
ve evrensel onayı olan bir şey midir?

değildir değil mi..

yani "bilmek" eyleminin içinde değildir..

bu bahsettiğin tanrı kavramı

gözlemlenemez
sınanamaz
tekrarlanamaz
ve evrensel onayı yoktur..

o yüzdendir ki tanrı kavramının hem kendisi hem varlığı/yokluğu "bilmek" değil "inanç/inanmak" eyleminin içindedir..
Bak şimdi; bu ortaya attığın idda resmen teistik argüman.
Herangi birşeyin var olmadıgını tüm evreni aramadan bilemeyiz zımbırtısı.
Sen aslında bunları söylerken teistik bir yaklaşımla aklı mantıgıda red ediyorsun.
Her ne kadar bilgi felsefesi bunun hakkında böyle diyor desende
Teistik bir düşünce yapısı ile tanrıyı görünmez yapıyorsun.
Bu ilk dinlerin insanımsı tanrısının daha sonra göremeyiz bilemeyiz ve o kendini bize ispat etmek zorunda degil şeklineki tanrısını destekleyen görüş.
Ben aklımla mantığım ile olayları algılıyorsam ve olaylara kendimden birşey katmıyorsam böylelikle tanrının var olmadıgını bilebilirim.
Ve sen bilemeyecegimi buna inanabilecegimi savunuyorsun.
Öyleyse şuanda benim aklım senin aklından üstün.
Benim aklımı senin düşünce yapına düşürmemi bekleme lütfen sen benim bulundugum konuma çık.
Teistlerin düşünce kalıplarının felsefeyi etkilemesine izin verme.
Dünya yuvarlaktır diyenlerden ol.

Sana tanrının var olmadığının nasıl bilineceğini anlatmaya çalışim.

Sabah uyanıyorsun elini yüzünü yıkıyorsun oturuyorsun sandalyene dışarıdaki temiz havayı içine çekerken kahveni yudumluyorsun. Tertemiz bilincin ile
Dışarıdan birisi içeriye giriyor ve diyorki "uçan insan var"
Duruyorsun ve düşünüyorsun. Yer çekimini uçmak için gerekli olan kanat ayak yapısı vucut yapısı gibi materyalleri. Diyorsun ki adama hayır uçan insan olamaz.
Adam güvercini sana göstererek diyorki şu yerdeki ufak mavi kanatları olan şey uçan bir insan göremiyormusun ? Nasıl göremezsin ?
Yerdeki şeye bakıyorsun ve bu senin insanı insan yapan şey kriterinden geçemiyor. Ona diyorsunki bu uçuyor evet ama bu insan degil. Uçan insan olamaz diyorsun.
Daha sonra içeriye başka birisi geliyor ve diyorki benim dedemin 2. dünya savaşındaki silah arkadaşı pala bıyıklı lüle saçlı bir amcaydı. inanıyormusun bana ?
Düşünüyorsun ve diyorsunki evet böyle bir insan olabilir.
Peki diyorsun bana delil sunabilirmisin?
Oda sana fotoğraflar vs delil getirirse diyorsun ki evet ben bunun böyle oldugunu biliyorum.
Eğer getiremezse akla mantıga uygun ama bunun böyle oldugunu "bilemem"
Bundan sonra inanç kavramı ortaya çıkıyor.
Bakıyorsun arkadaşına ve düşünüyorsun bu benim 30 senelik arkadaşım güvenilir birisi bana hiç yalan söylemedi ve şuanda söyledigi şey akla mantıga uygun dolayısı ile inanıyorum diyorsun.Buradaki inanma sebebin onun dogru oldugu degil iddada bulunanın "kendince" dogru söyleyecegi.Bilimsel değeri 0.Fakat senin gözünde öyledir.

Ateizm ise senin gözünü katmamaktır olaya.Öyle olmasını diledigin için hareket etmezsin. Yorumunu katmazsın olaya.Herşey nettir ya 1 ya 0.

Anlatmak istedigimi anlatabildim mi ?
Ben boş bir zihin ile otururken teistler/agnostikler/panteistler/pananteistler/çok tanrıcılar/tek tanrıcılar/kendi oluşturdugu tanrısı olanlar.
Geldi ve bir iddada bulundu.
Ben bunu yargıladım.
Mevcut bir tanrı olmadıgını anladım.
Başkalarıda gelebilir ve bu böyle sonsuza kadar sürebilir sonsuz tanrıyı yargılaman gerekebilir diyeceksin.
Ama ben tanrı diye ifade edilen şeylerin elenmesi için tanrıyı tanrı yapan kurallar koydum.
Yaratamaz , bilinci olamaz şu olamaz bu olamaz.
Gerisinde bir grup kaldı örnek veriyorum birisi ekmege tanrı dedi ekmege bakıp bu tanrı degil ekmek dedim. Hayır yanlış biliyorsun ekmek degil tanrı dedi. Düşündüm ve dedimki ekmek 8 bin yıl önce ortaya çıktı. Yapılışıda şöyle şöyledir. Şimdi neden tanrı olsun ?
Herkes bana bakın ben ekmegin tarihçesini açıkladım. Sizde bana tanrının tarihçesini açıklayın. X mesela sen niye kafandan bir tanrı üretiyorsun veya muhammed sen niye kafandan tanrı üretiyorsun ? Sizin kafanızdan ürettiginiz hastalıklı fikirler neden doğru olsun ? Bir kere oluşturan sizsiniz.
Bizim dogal halimiz ateizm siz hem birşey oluşturup hemde nasıl bunu dogru kabul etmemi istiyorsunuz ? Adı üstünde fikri oluşturan sizsiniz.
Bana gelip herkes birşeyler söylüyor bu fikri oluşturduk çünkü sen mükemmelsin diyorlar örnegin. Bakıyorum ben mükemmel degilim başım agrıyor diyorum.Mükemmeli mükemmel yapan bilinememesi diyorum. Farklı fikirler söylüyorlar ama bunların hiçbirisi tanrıyla alakalı degil benimle çevremle gördüklerim ile alakalı. Bende sıkılıyorum insanların oluşturdugu şeylerin var olmadıgını anlatmaya. Ama haklı oldugumda % 100 doğru.Bir yanılma payım yok. Yanılanlar ise birşeyler oluşturup bu doğru diye bana ispat etmeye çalışan hastalar.

Bilimin ve aklın açıkladıgı şeyleri bilinmeyenler ile açıklamaya çalışan hastalara neden kulak asayım ki.


bu tanrıyı yoklamaya çalışmak için kendini yırtmanın, diğer insanlara dayatmanın ve bu uğurda insani olmayan bir tutum ve davranış içinde olmanın
"OffSpring yazana cevap yazmıyor"
"Yazılana yani içerikteki düşünceye, bilgiye cevap yazıyor ve düşünce bildiriyor."
"Her yazdığım gerçektir ve doğrudur" diyor
ama
"Her yazdığımı gerçek olarak kabul edeceksin ve doğru olarak alacaksın" demiyor."

"OffSpring yazılan düşünceyi kendine malzeme olarak alıyor, yazanı değil."


yukarıda saydığım ve epistemolojik gerçeklik kavramının özellikleri taşımayan bir tanrıyı varlamaya çalışmak ile yoklamaya çalışmanın bir sonu olmadığını, bunun bir kördöğüş, sadece insanoğlunun beş duyusuna/bilincine yani bilime yansımayan bir yorgan için kavga ettiğinizin farkında mısın?
Bu bir kör dövüş değil; Bu benim haklı oldugum ve bir gün bütün insanların bunu kabul edebilecegi bir gerçek.
Herkes bir gün doğru yolu bulacak ve kıçından birşeyler uydurmayı bırakacak.
Bu aydınlanma yorumlar ile değil neyin ne oldugunu ortaya açık seçik koyarak olacak.
Bir gün kafasından tanrı oluşturan tüm hastalar ortaya hiçbirşey koyamadıklarını anlayacaklar.
Senin değimin ile epistomolojik gerçeklige ulaşacaklar.
Ben değil onlar birşey koyuyor ortaya ve onlar yanıldıgını anlayacak.

mesela ben de hiç bir tanrıya ve dine inanmıyorum ama teistim ne budistim, ne deistim, ne ateistim, ne panteistim, ne de agnostiğim vs, anamdan doğduğumda neysem oyum(senin bahsettiğin tabula rasa)..
O zaman seni düşünmüyorsun. Ve ortaya bir fikir koymuyorsun.
Ya siyahsındır ya beyaz.
Bunun grisi yoktur.
Ya tanrı vardır yada tanrı yoktur.
Sen ikisinden birini söylemiyorsan ya kararsızsındır yada düşünmüyorsundur bunu.
İkiside teizmin müspet etkilerinden kurtulamadıgını açıkca gösterir.

bu saydığım etiketi taşıyan insanlarla hiçbir kavgam yok, insanların varlığa/evrene verdikleri anlamların bir zorunluluk olduğunu ve onlar için ne kadar hayati önemi olduğunun farkındayım..
O zaman ortada tek taraflı bir savaş var.
Örnegin islama göre sen aşağılık bir insansın.
Sen sadece savaşa misilleme yapmayan birisin.

daha konuşacak çok şeyimiz var ama bugünlük pilim bitti, ileriki zamanlarda devam ederiz..
Devam ederiz tabi

Benim pilim bitmez.

Konu OffSpring tarafından (14-05-2011 Saat 14:25 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #40  
Alt 15-05-2011, 06:53
paslıçivi paslıçivi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Feb 2009
Mesajlar: 3.080
Standart

Düşüngen´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayınçivi;

Bizleri oluşturan varoluşun kendi içdinamikleridir değil mi? Sende bunu vurguluyorsun zaten. Peki soyumuzu başlatan varoluşun bu iç dinamikleri bu sefer de soyumuzun tükenmesini gerektirecek bir kulvara girmişse bunu kim durdurabilir?

Bu iç dinamikler bizi varederken önüne kimsenin geçemediği gibi süreç bizim soyumuzun tükenmesini gerektiriyorsa bunun önüne de kimse geçemez fikrindeyim.

İnsan formunun bir kırılma noktası vardır ve belkide bu noktaya dayandık artık. Bilmediğimiz bu süreç yine bilmediğimiz bir yöne doğru evrilmeye devam edecek.

"Varoluşun bize sunduğundan daha kısa bir sürede neslimizin sona ermesi" derken bu sürenin kısalığı veya uzunluğu görecelidir sana göre bana göre değişkenlik gösterir. Belki de bu süre çoktan doldu da çaktırmadan bedavadan yaşıyoruz, beleşciliğimizin sebebide bu olabilir.

Ve hatta bu süre çoktan kendini doldurmuş olmalı ki bir düğmeye basarak bir ülkeyi yerle bir edecek güce ulaştık yerle bir ettik de..

Zaten insanoğlunun bu gidişe toplu halde dur dememesi herkesin aynı yolun yolcusu olduğunu gösteriyor. Bu gidiş karşısında sadece bir avuç kardeşlik bilincine ulaşmış insan çırpınıyor hepsi bu.

Kimse türünün neslinin tükenmesini istemez lakin bazı zorunluluklar bunu gerektiriyorsa bu sorun yaratmamalı. Bilakis olanı kabul etmemek sorun yaratır.

Şimdi soruyorum, diyelim ki insan ya da bir başka canlı türünün neslinin tükenmesi zorunluluk haline gelmiş, o canlı türünün ortadan kalkması için bir basınç karşı konulamaz bir baskı var ve o canlı türü yok oluyor bu sence bir sorun mu teşkil ediyor?


------------------------hiç bir canlı türü kendi ürettiği ve yaptığı şeyler için kendi neslini sona erdirmemiştir şimdiye kadar..
Evet haklısın, insan açısından kendi yaptığı , kendine ait olan şeyler diğer insan kardeşlerinden daha değerli ve önemli. Aslında insan kendine ait olan kendi yaptığı şeylerle özdeşleşir kendisini onların yerine koyar onlarıda kendi yerine, yani ona ait nesneler artık o olur.

Bu yüzdende kendisi olarak gördüğü nesneleri korumak adına diğer insan kardeşlerini yok edebilir. Aslında kendini koruyordur özdeşleştiği şeyi koruyarak.

NOT= Bu arada her zamanki gibi başlığın dışına çıktığımız gibi içine de ettik. Önce içine ettik sonra dışına çıktık [/QUOTE]

sevgili dostum..

söylediklerinle birebir hemfikirim aslında ama..

işte o zaman geçenlerde bahsettiğim Fuzuli'nin lafına geliyor iş..

söylesem tesiri yok, sussam gönlüm razı değil

dediğin gibi kardeşlik/insanlık bilincine ulaşabilmiş bir avuç insan aslında boşuna kürek çekiyor..

zaten benim tezimi de biliyorsun, bu bir bilinçyetmezliği sendromudur ve kişinin beyin nörokimyası/konektomu buna uygun yapılanma içine girmeye uygun olmadığı sürece, bu kardeşlik/insanlık bilincini diğer insanlara konuşarak, anlatarak aktarmak imkansız..

insanoğlu türünün başlığı; hala "bilgiye ulaşma ve ulaştığı bilgiyi gerçeklik zannetme"

sevgili evrensel insan binlerce yazı yazdı, ben 2bin kusur yazı yazdım, sen çok kısıtlı katkıda bulunuyorsun, sonuçta ne değişti. yazılarımızı bir çok insan okudu..

kaç kişiyi bu bilince taşıyabildik, başlangıçta elde 0(sıfır) vardı, hala elimizde sıfır var..

aslında dediğin gibi insanoğlu türü olarak başlangıcımız nasıl bizim kontrolümüzde değilse sonumuz da bizim kontrolümüzde olmayacak sanırım..

"söylesem tesiri yok" kısmı daha ağır basmaya başladı şimdi bak..

sadece konunun/topiğin içine etmedin, 3 kuruşluk hevesimin ve umudumun da içine ettin


Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Müslüman Oldum cyctec3 İslam 217 31-10-2014 23:01
Hizbullah katliamcısı: İslam’da pişman olunmaz Firestorm İslam 27 21-01-2011 12:42
ateist oldum insan oldum merhaba selim31gizemli Yeni Üyeler 33 10-11-2009 02:09
Yarattığıma pişman oldum tewderi Hristiyanlık 60 14-05-2009 01:15
Müslüman oldum jayjay Konu-dışı 13 10-08-2006 08:57

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 15:16 .