Ruslaşmadığım için mutluyum. ama bu Rusları aşağılama anlamına gelmiyor. sibirya steplerinde yaşayacağıma Cennet Anadolu'da yaşıyorum. 20 dolarla geçineceğime çok şükür bir rus'tan daha iyi koşullardayım ve dinimi ve milletimi seviyorum. Bundan dolayı...Ama önce müslümanım
|
O zaman olayı neden kimlik meselesine çekiyorsunuz sayın galip. Dediğim gibi açık olun. Aynı bu ifadenizdeki gibi. Diyin ki benim çıkarlarıma Türk olmak Rus olmaktan daha uygundur diyin. Aynen böyle...
Türkler'in katledilmesine gelince,
Şah İsmail'in öldürüp kafatasından şarap içtiği Özbek Beyi 'de Türktür. ( bkz. Ahmet Uğur, Yavuz Sultan Selim'in siyasi ve Askeri Faaliyetleri; MEB Yay. Ank.)
Ve bakınız İsmail Hakkı Uzunçarşılı ne yazmış:
Akkoyunlu Devleti'ni ortadan kaldırarak Azerbaycan Irak-ı Arab, ırak-ı Acem ve İran'ı ele geçirerek Ceyhun nehrine kadar hududunu genişleten şah İsmail 1510'da doğuda Özbeklere galebe çaldıktan sonra.......... s.258 Osmanlı Tarihi II, TTK: Yay. Ankara 1998.
Ya Akkoyunlu Türk değil mi sn. imotep, has be has Oğuzlar, Oğuzların Bayındır boyundanlar. Ya Özbekler, Ya Azerbaycan..... bunlar da Türk değil mi acaba.
Fakat ben Şah İsmail yağmacıdır demiyorum. O büyük bir Türk imparatorudur. ve Safeviler Cumhurbaşkanlığı forsunda temsil edilmelidirler.( Erhan Afyoncu'ya katılıyorum.)
|
Ben de merakla seyrediyorum programlarını.
Erhan Afyoncu da benzer bir hataya düşüyor siz de.
Şimdi... Ortaçağda ulus-devlet yoktur. Yukarıdaki ifadeleriniz de bunu kanıtlıyor zaten. O dönemde esas olan din, mezheptir. Siyasi yapılanmalar ona göre şekillenir.
Ben Türk katliamlarından bahsederken, din-millet birlikteliğinin ne kadar sakat olduğunu vurguladım.
Milliyetçilik yoktur ortaçağda.
Bunun en güzel kanıtı da Avrupa'daki krallıkların, hanedan seçerken hiç kendi kavminden hanedan aramamalarıdır. Bakalım Avrupa'daki krallıklara; her kavmin tepesine bir başka kavimden hanedan oturmuştur. Bu durum Ortadoğu için de söz konusudur. Hazır konu safevilerden açıldı, örnek olarak da verelim. Hep şaşırılagelir Safeviler Türk olmasına rağmen nasıl İranlılara hükmettiler diye. Halbuki onlar asil bir soydur ve asil oldukları için şahlığı ele geçirebilmişlerdir. O zaman da milli bilinç olmadığı için, kimse "benim başıma yabancı bir soy geçti" diye düşünmemiştir. Bir asil soydur, tabii geçer!
Bir başka örnek; Mısır'da Kölemen Devleti!
Çerkez Kölemen gelmiş, Mısır halkı ile üstteki yönetici hanedan arasında bir etnik bağ yok. Niye Çerkezler geçiyor Mısır'ın başına? Veya niye Moğollar akıyor 13. yüzyılda Çin hanedanını ele geçiriyorlar? O deniz gibi Han milliyetinin başına bir Moğol hanedanı geçiyor. Yine bir Türk hanedanı Tabgaçlar yönetmiştir Çin'i. Son Çin hanedanı ise Mançu idi.
Ortadoğu'da olsun, Avrupa'da veya Uzak Asya'da olsun, feodal dönemde toplulukların bir milliyetçilik ideolojisine, bir milli bağa sahip olmadıklarını görüyoruz. Bu, o ülkenin yöneticileri ile halkı arasındaki ilişkilerde de ortaya çıkıyor. Kimse "tepemde yabancılar var" diye düşünmüyor. "Bunlar beni yönetir, çünkü bunlar asil soydan gelmiştir, soyludur" diye düşünüyor.
Neyse tarihe daldık bu sefer de...
Onu geçin de biz esas konumuza geri dönelim. Özgür kulluk kavramını bana açıklayın. Bir gün adaletin tecellisine inanmakla kul olmak arasında nasıl bir alaka var?
Saygılar