Sn. hocam,
Yazınıza katılmamak mümkün değil.
SiyasetDin denkleminin sağ tarafındakileri görmemek için kör, mazlumları duymamak için sağır olmak lazım.
Daha dün iktidar partisinin, ilçe belediye başkan yardımcıları ile tartıştık. Milyarlarca lira harcayıp binlerce kişiye iftar organizasyon vereceğinize bu ödeneklerle kimsesizler bakım evi açılsın diye. Çalıştığımız yer 24 saat umuma açık bir yer olduğundan gece kalacak yeri bulunmayan bu kişileri sıkça görmekteyiz. Kimisi yaşlı, kimisi çocuk. Daha geçen hafta iki genç kanepelerde uyumuş. Bizim pürtelaş sorumlu amirimiz de güvenliği çağırıp GÜVENLİK sağlamış. Sabah bize anlatırken üzüldüm, bir o kadar da kızdım. Önce ona sonra çözüm bulamayanlara.
İtirazımız bu denklemin bozukluğuna değildir.
Kişiye de değildir.
Tayyiban zihniyetin tüm ağırlığını sadece muhalefettekiler hissetmiyor emin olun.
İtirazımız; ortaya konan tezin nedenselliğinedir.
Politikaların değişmesi ile kişinin değişmesi bence çok farklı kavramlar.
|
Bilakis, politikaları insanlar üretir. İnsan değişir ise politikası da değişir, tersi de doğrudur.
Değişime uğramayan insanların dar görüşlülüğü ve saplantılarını sizler yermektesiniz. Bizler de katılmakta.
Tüm anlattıklarınızın cevabı ilk mesajda girilen video değil.
Tüm çarpıklıkların nedeni Değişim hiç değil.
Bu kadar olumlu bir fiili, bu tezin gösterdiği rezilane ve olumsuz nedenselliğine heba etmektir esas itirazımız.
Hepsi bu...
Ve tekrarlıyoruz.
"Özgürlükleri bağlayan her türlü zincir kırılmalı, en başta da kafalardaki "iman zinciri". İman zincirine bağlı düşünce sabittir, değişmezdir. Bu ise doğanın değişken yapısına terstir. Zincirli zihin gelişme gösteremez; değişmelere, gelişmelere ayak uyduramaz. Dünyamızdaki her türlü olumlu gelişme, dinin ve imanınki başta olmak üzere, tabuların zincirinden kurtulabildiği, yol bulabildiği ölçüde gerçekleşebilmiştir. İnsan aklı, bilim, teknoloji, insan hakları alanında ulaşılan noktalar, bu yoldaki adımların ürünleridir."