Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 30-09-2013, 18:37
AbdullahAbdal AbdullahAbdal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Sep 2013
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 118
Standart Kuran'da ki Peygamber Muhammed değildir

Kuran da sanıldığı kadar eski değildir.

Çok eski dönemlerde Ortado
ğu da yaşayan insanlar, Tevrat'ın sonra insan tarafından yazıldığını biliyorlardı. Çünkü Musa'nın 10 emir yazan bir taşla dağdan indiği kimseden saklanmamıştı. İncili İsa'nın havarilerinin yazdığı çocuklar tarafından bile bilinir. Bunlar saklanmadığı için, Tanrı ile alakalı olmadığını biliyorlardı.
İlk zamanlarda Yahudi ve Hıristiyanlar için geçerli olanlar İslam için de geçerliymiş. Kabe'de bulunan Allah'ın tek put olduğu düşünülüyor ve kabilesinin olması ile elçiliği doğal olarak Ona (Övünen?) kalacaktı. Dedesinin ve babasının bakıcılık yapmakla yetindiği Allah ile kendisinin iletişim içinde olduğunu iddia etmiş olabilir. Bunu kanıtlaması gerekecekti. Ona (Övünen?) elçilik iddiasında bulunduğu fakat hiç kimseyi inandıramadığı görülmektedir. Kurandan anlaşıldığı kadarıyla yaşadığı dönemde kendisine herhangi bir ayet gelmemiştir. Kuranda ki ipuçları Muhammedin kurandan haberi bile olmadığı yönündedir. İlerleyen yıllar veya yüzyıllar içinde bu durumu gündeme getirip kullanmak isteyenler olduğu anlaşılmaktadır.

Kuran daha sonraki yıllarda geçmişi anlatır şekildedir. Anlatılan olayların çoğu İslam'ın başladığını iddia ettikleri tarihten çok önceleridir. Kuran oluşturulurken bir tür Arap Anayasası olarak oluşturulmuştur. Bunun kanıtları "Övünen"? le kabilesinin diyaloglarıdır. Bu diyaloglar geçmişte Kuranın Tanrıyla ilgilidir diye bir iddiada da bulunulmadığını göstermektedir. O dönemde İslamcılar kuran Allah sözü iddiasında değillerdir.

Çünkü kuran diye bir kitaptan o dönemde iz bile olmadığı apaçık ortadadır. Bu deliller karartılmaya çalışılsa da dikkat edildiğinde, gerekli kanıtlar ayetlerde bulunmaktadır. Kuranın tümünü anlayabildiğinizde, Kuranda geçmiş yüzyıllarda olan olayların anlatmaya çalışğı görülebilmektedir. Bunlar yapılmaya çalışılırken Tevrat a ihtiyaç duyduğu da ortadadır.

Peygamberlik iddiasında bulunandan insanların istediği ve beklediği sadece bir tanrı sözüdür. Ayetlerde böyle ilahi bir söz istendiği ve getirememenin sıkıntısını yaşadığını görüyoruz. Çeşitli zamanlarda Tanrıya ait olabilecek bir söz yani ayet istemişler fakat bu ayet bir türlü getirilememiştir.
Kuranda peygamber olanın kim olduğu da belli değildir. Çünkü isimle değil peygamber diye hitap edilir. Kuran da Musa, İsa, Hud, Nuh, Yahya, Zekeriya isimleri geçer. Hatta Meryem ismi bile geçer ancak kuranda Kuranın indiği söylenen kişinin adı geçmez. Sadece bir yerde Azhab 40 ayetinde " çok övülen" kelimesi geçer. Bu isim üzerinde durulmasının bir başka nedeni de, İncil de övülen kelimesinin geçmesidir. Bu kelimenin geçmesiyle peygamber adı Muhammed olur. İncil de övülen kelimesi geçtiği için Peygamberin bir başka adı Ahmed (övülen) olur.

Kuran Ona gelse, en çok onun isminin geçmesi gerekmez mi?

İslamiyetten önce Araplarda çocuklara düşmana karşı sert olsunlar diye, Mukatil (savaşcı), Esed (Arslan), Leys (Yiğit), Hacer (taş), Sahr (Kaya) gibi isimler verilirmiş. Yani kimsenin çocuğuna "çok övünen " diye bir isim koyacağını sanmıyorum.

Bu konu ile ilgili Kuranı incelemeye başlarsak;

Kur'an'da mucize sözcüğü geçmez. Kur'an'da "ayet (alamet/gösterge)" sözcüğü yer alır.İslamcılar gizleme Kurnazlığı yapmışlar, Peygamberden istenen mucizeymiş gibi anlamamızı sağlamışlardır. Yanlış anlamamızı sağlamak için "ayet" yerine" mucize" kelimesi kullanılmıştır. Kuran ayetlerinin Muhammed e gelen vahiy olduğu iddiasından sonra "bize bir ayet getir sana inanalım " yazan ayetler anlamsızlaşğı için mucize kelimesi kullanılarak gerçek saklanmaya çalışılmıştır. Bu durum diğer yandan kuranın oluşturulma tarihi konusunda da işe yaramış, Kuranın oluşturulma tarihi çok eskiymiş gibi gösterilmiştir.

Kuranda istenen neymiş ayet dedikleri şeylerden anlamaya çalışalım.

Ankebut-50 Benden ayet beklemeyin!
Ankebut Suresi -50.Dediler ki: "Ona Rabbinden ayetler indirilseydi ya!"
De ki: "ayetler Allah katındadır. Bana gelince, ben açıkça uyaran biriyim.

Enam-37 Bilmiyorsunuz istese Allah ayet gönderebilir!
Enam Suresi -37. Dediler ki: "Ona Rabbinden bir ayet indirilseydi ya!"
De ki: "Kuşkusuz, Allah bir ayet indirmeye Kaadir'dir. Fakat çok ları bilmiyorlar."

Kuran İncili ve Tevratı Allah indirdi iddiasında bulununca, Onlarda bulunan ayetlerde bu konu açıklanmış olur.

Bakara-118. Bilgiden yoksun olanlar dedi ki: "Allah bizimle konuşsaydı yahut bize bir ayet gelseydi ya! ...
" Onlardan öncekiler de aynen onların dediği gibi demişti. Kalpleri birbirine benzemiştir.
Biz ayetleri, gerçeği apaçık bilmek isteyenler için iyiden iyiye açıklamışızdır.

Madem öncekilerin Allahtan geldiğini iddia ediyorsun, öyleyse öncekilerdeki gibi bir ayet alalım demişler.

Enbiya Suresi- 5. Şöyle de dediler: "Saçma sapan rüyalar bunlar! Belki de uydurduğu bir yalandır. Belki de bir şairdir o. Hadi bir ayet getirsin bize, öncekilere gönderildiği gibi..."

Enbiya 5 ten anladığımız kadarıyla söyledikleri ayete benzetilmiyor. Ayet olarak kabul görmüyor. Tanrısal bir laf bekliyorlar. İşte bu lafı Tanrı etmiştir dedirtecek bir tek laf.

Kuranı öve öve bitiremeyen cahillerin ilahi bulduğu sözler, O günün insanı için bir anlam ifade etmiyor. Günümüz insanının içler acısı durumunu, o günden geri olduğunu anlamak açısından ayet çok önemlidir.

ŞUARA SURESİ-154 "Sen ancak bir beşersin. Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi bize bir ayet getir."


Ayetin getirilemediğini İsra-59 ayetinde itiraf etmişlerdir. Nedeni resmen beyan edilmiştir. Muhammedin bu kadar kutsal olduğunu söyledikleri kitabı neden dağlara taşlara yazdırmadığı ortadadır. Çünkü Muhammedin yazdıracağı ortada bir şey yoktur. Ayet gelmemiş ve Muhammed zamanında o nedenle kuran yazılı değilmiş. Kuranı sonrakiler derlemişler.

O dönemde ayet gelmediğinin bir başka delili olarak, bunu Kuranın söylemesini ve bir "Neden" ortaya koymuş olmasını gösterebiliriz.

İSRA SURESİ- 59 AYET" Bizi ayet göndermekten alıkoyan, ancak, öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır"

Bu konuda en ilginci ise, Allahın peygamber iddiasında olan kişiye nerede olduğunu söylememiş olmasıdır.
Ayeti gidip kendinin alması gerektiği söylenmiş olsa da, Ayetin alınacağı Tanrının yerin altında mı? yok sa gök kubbede mi? olduğu net olarak ona söylenmemiştir.

Enam 35 i söyleyen Allah'ın " ayeti ben vereyim" demeyip, başka yerlere yada yerde veya gökte olduğu belli olmayan birisine göndermesi başka ilginç bir mucizedir.

ENAM-35.Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse; bir delik açıp yerin dibine inerek, yahut bir merdiven kurup göğe çıkarak onlara bir ayet getirmeye gücün yetiyorsa durma, yap!

Bu ayette müşriklerin yemin ettiği Allah ise, inanmadıkları Allah olamaz değil mi? Bu kabe de İslamdan önce Allah'ın olduğunu kanıtlıyor. Peygamberin Ayet istediği bu Allah olabilir mi? Buradaki peygamber iddiasında bulunanın günümüzde düşünülen Allahın elçisiyim iddiasında olmadığı gayet açık ortadadır.
Puta tapanların tapıp yemin ettikleri ile peygamberim iddiasında bulunanın Allah'ı aynı Allah tır.

En'am Suresi-109. Tüm yeminleriyle Allah'a yemin ettiler ki, eğer kendilerine bir ayet gelirse ona mutlaka inanacaklar. Söyle onlara: "ayetler ancak Allah'ın katındadır." ayet geldiğinde de iman etmeyeceklerini anlamıyor musunuz?


En'am Suresi 158 Neyi bekliyorlar? Kendilerine meleklerin gelmesini mi, Rabbinin gelmesini mi, yoksa Rabbinin ayetlerinin gelmesini mi? Rabbinin bazı ayetleri geldiği gün, daha önce iman etmemiş yahut imanında bir hayır sahibi olamamış kişiye imanı hiçbir yarar sağlamayacaktır. De ki: "Bekleyin! Doğrusu biz de bekliyoruz."

Bu ayette çok ilginçtir.

1-Kendilerine meleklerin gelmesini mi?
2-Rabbinin gelmesini mi?
3-Yoksa rabbinin ayetlerinin gelmesini mi?
4-Bekleyin doğrusu bizde bekliyoruz.

Burada bu ayeti söyleyen kimdir?
Bire göre melek(Cebrail) değil, ikiye göre Rab değil
"Bekleyin "denilen belli de "bizde bekleriz diyen " puta tapanların inandıkları, taptıkları Allah olabilir mi?

ARAF-146. Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları ayetlerimden uzak tutacağım: Onlar hangi ayeti görseler ona inanmazlar. Doğruya varan yolu görseler, onu yol edinmezler. Ama azgınlık yolunu görseler onu yol edinirler. Bu böyledir. Çünkü onlar ayetlerimizi yalanladılar ve onlara karşı kayıtsız kaldılar.

Ayet göndermemek için bu kadar kıvırmak size de fazla gelmedi mi?
Bu Kuranın karmakarışık yapıldığının hatta birçok eksiklikler ve fazlalıklar olabileceğinin kanıtıdır.
Yukarda ayet gönderilmeyeceğine dâir kesin ve net beyânına rağmen; 'Ayet' üretme çabaları, acaba hangi aklın ürünüdür ?


Tevratta ve incilde yazan ayetleri aktardığı için, peygamber olsa ona da ayetler gelmesi gerekirdi demişler.
Peygamberim diyen kişi kendine neden ayet gelmediğini anlatmış ki bunları kurana ayet gibi yazmışlar. Tevrat ve incilden aktarılanlar hariç diğer kısımlar, Arap toplum kurallarıdır.



Konu hakkında fikri olanların saçma sapan yazıları kopyalamak yerine kendilerinin fikir üretmesini bekliyorum. İtirazı olan, yada katkı koymak isteyen buyursun.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 01-10-2013, 18:42
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Beyyine, delil, somut delil vs. yerine, yuce ulemanin(!) "mucize" kelimesini takinti haline getirmesi aciktir.

Muhtemelen gecmiste ayni isimde biri yasamis(bir ihtimal) olabilir, sonradan kitap ona dair. atif yapilarak insa edilmis olabilir.

Kitapta zaten en ilgi cekici ayetlerden bir tanesi, emanetin goklere, yere ve daglara vb. unsurlara teklif edilmesine ragmen kabul etmemeleri ve ihalenin insana kalisidir.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 01-10-2013, 20:39
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Abdullahabdal, verdiğin ayet örnekleriyle bir şeyin altının çok iyi çizilmiş olduğu gerçeğiyle karşı karşıyayız: Kuran'ın "Muhammed" adındaki bir kişiye ithaf edilirken (ki bu, İslam doktrini nedeniyle olması gerekiyordu), Kuran'da topu topuna sadece 4 ayette geçmiş olması, Kuran'ın "Muhammed" adlı kişinin ölümünden çok sonra (75-80 yıl sonra) yazılmış olduğunu gösterir.

Oysa Eski ve Yeni Ahitler'de peygamberlerin adları sık sık geçer.

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 03-10-2013, 13:46
AbdullahAbdal AbdullahAbdal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Sep 2013
Bulunduğu yer: Trabzon
Mesajlar: 118
Standart

Eleştri ve katkı çok önemli..

Muhammed palavrasının geriye dönük olarak Müslümanların okuma yazma öğrendikleri devirde uydurulduğu kesindir.

İsa
Musa
Muhammed
Ömer
Ebu bekir
Osman
Ali
Bunların tarihi kaynaklarda hiç izlerinin olmayışının nedeni budur..

Daha eskiye gidebilmek için Muaviye gibi tarihte olan fakat islam olmayan bir kişiye bile ihtiyaç duymuşlardır.

Yani insanların 1000 yılından önce bir kuranı Arkeolojik olarak bulmaları mümkün değildir.

İslamda o kadar bilginin uydurulduğunu gördükten sonra herşeyin uydurulma ihtimalide çok yüksektir..

Yok kuranı Osman yazdırmış bence bu palavradır..

İslamda 4 karı serbest deyip herkesin kafasını ona taktırdılar ve sınırladılar..

iki şer üçer alın demek bile 4 den büyük ederken..
ikişer üçer dörder alın lafını 4 sabitlettirmişlerdir..Bu istediğin kadar anlamını taşır..

Fakat Atesiler bile 4 eş kelimesini kullanır..
Benim buradaki amacım bizim bildiğimiz bilgilere bile güvenmeyelim..tartışalım..
halının altına o kadar pislik süpürmüşler ki ben bulup yazmaya yetişemiyorum..

Kelimeler bile dikkat istiyor..size tuhaf gelen herşeyi tartışın..
işte yetim kız meselesi..zavallı cariyelerin babasının kim olduğu belli olmayan kızları..
düşünerek bulabiliyoruz..

Osmanlı zamanında kurana girmiş ayetlerde olabilir..Fil suresinin Timur zamanında girdiğini bile düşünüyorum..

hepimiz halının altına süpürülmüş yeni pisliklere bakalım..
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 03-10-2013, 16:46
vartor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vartor vartor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Mar 2006
Bulunduğu yer: Toronto
Mesajlar: 8.615

Onur Üyeliği 

Standart

En iyisi, haliyi, altindaki pisliklerle birlikta cope atmak.
Daha gunumuzde bile, seyhinin uctugunu goren muridler oldugu muddetce, ne desek zaten dinlemezler. Onlar kalp gozuyle gorur, iman kulagiyla dinler. E gitim bile bas edemedi bu korelmis imanlilarla; Rusya'da 75 yillik ateism, ve halkin cogunlugunun yuksek tahsil ve sanat egitimine ragmen, glastnozla birlikte, ilk yaptiklari sey, eski ibatedhaneleri acmak, papazlari ortaya cikarmak oldu. Demek egitim de ise yaramiyor, insanlar masallari gercege tercih ediyor.
Muhammed'i allahin elcisi olarak goren bu zihniyet, bu adamin cinsel hayatini bile duzenleyen bir tanri imaji yaratarak, sacmalikta Zeus inanirlarini bile geride biraktiklari bir ters asamaya ulasmislardir. Bu inanci sokup atabilmek bence mumkun degildir, hatta modernelstirlmesi bile imkansizdir.

Kusura bakmayin, bugun umitsizligim ustumde, konuyu dagitmak degildi maksadim.

Iman, ask gibidir,gozleri koreltir,beyni muhurler.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 03-10-2013, 19:49
murted - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
murted murted isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 26 Sep 2008
Mesajlar: 2.848
Standart

AbdullahAbdal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Osmanlı zamanında kurana girmiş ayetlerde olabilir..Fil suresinin Timur zamanında girdiğini bile düşünüyorum..

hepimiz halının altına süpürülmüş yeni pisliklere bakalım..
O kadar uzun boylu değil. Ondan önceki tarihlere ait el yazmalarında da bu sure vardır, o dönemden önceki tefsirlerde bu sürenin tefsiri vardır. Onu geçelim Kuran'ın el yazma kopyaları o dönemde her yerde var. Osmanlı elindekini değiştirdi diyelim. Geri kalan coğrafyalardakini nasıl değiştirecek?

Kuran'ın nihahi halini inanılan tarihlerden çok sonra aldığı bence de kesin. Bir kere o tarihlerde Arap yazısı henüz emekliyor ve Arapça bir yazı dili değil. Ama bu iş belli ki ufak tefek okumadan kaynaklı nüansları saymazsak 10. yy'a falan gelmeden çoktan bitmiş. Aksi durumda tefsirlerde dahi ele alınınan metinlerde farklılıklar olması lazım ki bizim bundan da illa ki haberimiz olurdu.

Burada enteresan konu da şudur: Buhari ve Müslim gibi en sahih sayılan hadis kaynakları bile sahabe Kuranları'nın farklılıklarından bahseder. Kendilerinin bu nüshalara ulaşabilmesi, fakat eserlerinin bize ulaşırken ulaştıkları farklı nüshaların günümüze kalamaması ayrıca gariptir.

No Religion No Cry

Ateizmi Anlamak için tıkla!
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 03-10-2013, 21:00
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Soktum boruyu, sordum soruyu...

murted´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
O kadar uzun boylu değil. Ondan önceki tarihlere ait el yazmalarında da bu sure vardır, o dönemden önceki tefsirlerde bu sürenin tefsiri vardır. Onu geçelim Kuran'ın el yazma kopyaları o dönemde her yerde var. Osmanlı elindekini değiştirdi diyelim. Geri kalan coğrafyalardakini nasıl değiştirecek?

Kuran'ın nihahi halini inanılan tarihlerden çok sonra aldığı bence de kesin. Bir kere o tarihlerde Arap yazısı henüz emekliyor ve Arapça bir yazı dili değil. Ama bu iş belli ki ufak tefek okumadan kaynaklı nüansları saymazsak 10. yy'a falan gelmeden çoktan bitmiş. Aksi durumda tefsirlerde dahi ele alınınan metinlerde farklılıklar olması lazım ki bizim bundan da illa ki haberimiz olurdu.

Burada enteresan konu da şudur: Buhari ve Müslim gibi en sahih sayılan hadis kaynakları bile sahabe Kuranları'nın farklılıklarından bahseder. Kendilerinin bu nüshalara ulaşabilmesi, fakat eserlerinin bize ulaşırken ulaştıkları farklı nüshaların günümüze kalamaması ayrıca gariptir.
Büyük puntolarla yazdığım bilgi Luxenberg'in araştırmasından gelir.

Fakat Sevan Nişanyan bu bilgiyi,


videosunda gördüğünüz gibi biraz daha ileriye götürür ve Hadisler yoluyla bize aktarılan Muhammed peygamberin bir "Ümmi" olduğu bilgisinin, o günün Kutsal Kitaplar'ında kullanılan ortak yazı dili (Aramice-Süryanice)'ni bilmediği anlamında kullanılmış olduğunu söyler.

Demek ki Muhammed peygamber, Arapça henüz emekleme döneminde olsa ve konuşma dilinde Arapça'yı kullanmış olsa da, yazı dili olarak Aramice ve Süryanice'yi bilmiyormuş. Hristiyanlar bu durumda olan Araplar ile diğerlerine "Ümmi" diyorlarmış.

Soktum boruyu, sordum soruyu: Bana konuşma ve yazı dillerinde "Ümmi" olan birinin Kuran'ı nasıl söktüğünü nasıl anlatabilirsiniz ya da nasıl kandırabilirsiniz?

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 03-10-2013, 21:24
Hasan Akçay Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
Standart

o tarihlerde... Arapça bir yazı dili değil.



O tarihlere ait Arapça bir kaya yazisi:



Allah'in adiyla. Ben Zübeyr. Ömer öldügü yil yazdim, yil dört ve yirmi (644).
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 03-10-2013, 21:57
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Kuran'ın Muhammed peygamber zamanında yazılmadığına dair arkeolojik deliller

Evet, bir önceki mesajımda kaldığım yerden devam ediyorum.

Popüler Mısır bilimcisi Erich von Daniken söylerdi: Eski Mısırlılar dağa-taşa yazı yazarken neden Giza'daki 3 büyük piramitin içinde bırakın bir yazıtı, ne bir işaret, ne bir sembol, ne de en küçük bir imaya dair bir işaret var!

O, bu açıklamasıyla Giza Piramitleri'nin Mısırlılar tarafından yapılmamış olduğunu vurgulardı. Fakat bu piramitlerde birkaç yazıt bulundu ve bu yazıtlar piramit işçileri tarafından çalışma esnasında bırakılmışlardı. Ancak onun da belirttiği gibi bu piramitlerin görünür yerlerinde hiç yazıt bulunamadı.

Bismillahemenafuzza (Lat, Menat ve Uzza adına),

Aynı durum Kuran'ın yazımı için de geçerlidir. Yani Muhammed peygamberin yaşadığı zamanda Kuran'a ait en küçük bir parçayı hiçbir yerde göremeyiz. Örneğin, dünyaca ünlü bir İslami sitedeki "Yazıtlar (Inscriptions)"dan "B Yazıtı (Inscription B)" yazıtı Uhud dağında keşfedilmiştir. Bilim adamlarına göre, büyük bir kaya üzerine yazılmış bu yazıt M.S. 625 (Hicri 4)'teki Uhud Savaşı öncesinde Muhammed peygamberle birlikte yanındaki bir grup insanın adları baba adlarıyla birlikte yazılıdır.

Ali'nin Babası: Ebu Talip

Örneğin, bu yazıtın 15. satırında Ali'nin adı şöyle yazılıdır:

15. Ben, Ebu Talip'in oğlu Ali'yim (Ene Ali min Ebu Talip).

Ancak bu sırada Ebu Talip ölmüştü ve Ali yetim idi.

Bildiğiniz gibi, Ebu Talip veya Ebu Talip bin Abdülmuttalip (Arapça: أبو طالب بن عبد المطلب d. 549 ö. 619/23), Ali'nin babası ve Muhammed'in amcasıdır. Küçüklüğünde Muhammed'in bakımını üstlenmiştir. 619 ya da 623 yılında ölmüştür. Muhammed'i en iyi tanıyanlardan biridir. Muhtemelen Hicret'ten sonra oğlu Ali'nin de gitmesiyle kahrından öldü.

Fakat "B Yazıtı (Inscription B)"nın son 6 satırında Allah ile ilgili temennilerden başka, Kuran'dan hiçbir parça göremiyoruz. Bu durum sadece bu yazıtla sınırlı değil, Muhammed peygamber dönemine ait "Yazıtlar (Inscriptions)"da da geçerlidir.

Pekala, soruyoruz o zaman: Dağa-taşa yazı yazan bu Araplar, neden Muhammed peygamber döneminde Kuran'dan bir parça dahi yazı yaz(a)madılar?

Bu sorunun yanıtı sizi başlıktaki soruya götürür.

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.

Konu upuaut tarafından (03-10-2013 Saat 22:02 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 03-10-2013, 22:08
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
o tarihlerde... Arapça bir yazı dili değil.



O tarihlere ait Arapça bir kaya yazisi:



Allah'in adiyla. Ben Zübeyr. Ömer öldügü yil yazdim, yil dört ve yirmi (644).
Hasan kardeşim, bu yazıtın ne olduğunu iyi-kötü biliyoruz. Ama Muhammed peygamberin döneminde Arapça ile bir edebi eser, dolayısıyla Kuran yazmanın imkanı yoktu. Eğer öyle olsaydı, bir önceki mesajımda da gördüğün gibi bunun pek çok örneğini görüyor olacaktık.

Bismillahemenafuzza (Lat, Menat ve Uzza adına), ben, Kuran'ın Muhammed peygamber zamanında yazıldığına dair bir tane arkeolojik delil bile göremedim.

Ya sen?

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Muhammed'in peygamber olmadığının kanıtı Keep Away İslam 25 24-04-2016 13:12
Kuran’a göre Kur’an Evrensel Değildir ALKA İlhan Arsel & Arif Tekin Makaleleri 0 07-11-2012 04:25
Muhammed neden son Peygamber? Justice İslam 43 31-07-2006 02:55
MUHAMMED PEYGAMBER VE DÖRT HANİFELER...... haci İslam 16 09-12-2004 21:20

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 00:17 .