Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

 
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
  #5  
Alt 14-03-2018, 17:04
Şüpheci Dinsiz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Şüpheci Dinsiz Şüpheci Dinsiz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Dec 2010
Bulunduğu yer: Istanbul
Mesajlar: 7.627
Standart

Geçen hafta hem PC, hem de notebook göçtü. Notebook'taki sorun meğer üretim hatasıymış, aynı marka-model bütün notebooklar tam da iki yıllık garanti bittikten sonra aşırı ısınma sonucu ekranda piksel kayıplarına, beklenmeyen kilitlenmelere ve kapanmalara sebep oluyormuş. Ben iyi kullanmışım herhalde, bu arızaya 4. yılında denk geldim.

Sebebi şuymuş:
Son 4-5 yıldır Sony-HP gibi gedikli markalar çevre duyarlılığı, insan sağlığı filan diyerek kurşunsuz lehim kullanmaya karar vermişler ve bunu da pazarlamada "tüketici duyarlılığı" adı altında bolca kullanmışlar. Ne var ki, kurşunsuz lehim ısınınca çabuk çürürmüş, çürüyünce de lehim noktalarında temassızlıklar meydana gelir, aletler bozulurmuş. Bunu aşmak için CPU-GPU gibi entegreler yerinden sökülür, çürük lehimler temizlenir, (kurşunlu versiyonuyla) yeniden lehimlenirmiş.

ABD'de özellikle Sony hakkında "küresel dolandırıcılık" yaptığı forumlarda açıkça dile getiriliyor. Tam garanti süresinin bitiminden sonra arızalanan binlerce notebook, PS3 yazısı okudum. Makinelerde gerçekte bozulan birşey yok, lehimleri yenileyince tekrar çalışmaya başlıyorlar.

Ben de lehimleri yenileyeceğim, bunun için sanayi tipi hava tabancası aldım. Bu hafta sonu benim HP notebook'a ve yeğenin PS3'üne bakacağım.

--/--

Asıl konuya geleyim. İki makinenin birden göçmesi epey telaş yarattı. 1100 küsur projenin ve aktif 2 büyük projenin kodlarını kurtardım, rahatladım. Kurtarırken hepsi bir bir gözümün önünden geçti. Elle tutulur (meslek dalı ve kod güncelliği açısından hala geçerliliğini koruyan) 10-15 tane proje seçip, bir blog sitesinde adım adım anlatarak kodlarını, mesleki inceliklerini, hızlı ve hatasız yazılım üretmenin yöntemlerini Anadolu gençliğine açmayı düşünüyorum.

Bundan başka, çok öğretici olacağına inandığım bir kaç elektronik proje var, Proteus ile yaptığım devre ve PCB çizimleri var. Bu devreler bilgisayarla konuşabiliyorlar, bilgisayardan yönetilebiliyorlar, kendi aralarında RS485 ağ kurup konuşabiliyorlar.

Yaptığım projelerin bir kısmı elektronik + yazılım bileşenlerinden oluşuyor. Daha çoğunu da yapabilirdim, talep yoktu. Kısır devletin kısır halkının kısır ihtiyaçlarını karşılayan kısır işverenlerinin kısır talepleriyle sınırlı kaldı.

Elektronik devreleri örneklemek problem değil. Yazılım iyi bir senaryo ile anlatılmazsa ezber yoluna gidiliyor ki bu öğrenilmiyor demek. Yazılım için kolay anlaşılabilir, kafada modellenebilir senaryolar üretmek gerek. Özellikle nesne tabanlı (OO -> object oriented) yazılımın kafada oturması önemli.

Yıllarımı alsa da açık kaynak bilgi verme işini yapacağım. Belki bir kaç çocuğa faydam dokunur, işte o zaman yaşadığıma değer.

--/--

Bir sonraki iletimde veri sıkıştırma ve veri şifreleme hakkında ön bilgiler vereceğim. Önce, mevcut devletin ne kadar kısır olduğunu, ve bu sebeple eğitimin ne kadar kısır olduğunu ortaya serelim ki, bu kafayla devam etmenin imkansız olduğu kafalara dank etsin, artık gerçekten çalışmak çabalamak gerektiği kabul edilsin.

Devam edeceğim.

* Bir ben vardır bende, benden içeri. (Yunus Emre)
* Gören bizi sanır deli, usludan yeğdir delimiz. (Muhy-i)
* Kadınlar insan, biz insanoğlu. (Neşet Ertaş)
* Bu otobüs de benim Maserati'm, halkımla birlikte kullanıyoruz. (Tuncel Kurtiz)
* Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümü mü göze alayım? (Turan Dursun)
* Beneath this mask there is more than flesh, beneath this mask there is an idea Mr Creedy, and ideas are bullet-proof. (V for vendetta)
* O iyi insanlar, o güzel atlara binip çekip gittiler. Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık. (Yaşar Kemal)
* Sen yanmazsan, ben yanmazsam, biz yanmazsak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa. (Nazım Hikmet Ran)
* Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar her milli bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var. Dostlar ki; bir kere bile selamlaşmadık, aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz..
(Nazım Hikmet Ran)
Alıntı ile Cevapla
 

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 03:39 .