Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #101  
Alt 16-01-2015, 13:03
Hasan Akçay Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
Standart

SaRaZeN´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
iffetçe koruma altina girdiginde anlamı verdiğinizde evlenmeden önceki durumunu iffet noktasında şüpheye düşürdünüz demektir. Bir durumdan diğerine hareket etmiş oluyor. Tıpkı muhsanat gibi olsaydı durum değiştirmesine gerek kalmazdı.
...iffet noktasında şüpheye düşürdünüz demektir.

Iffetten
ne anlasildigina
bakar bu.

Örnegin
müslüman bir kadinin kendisine namahrem bi erkekle öpüsmesi
"nüşûz"dur, iffete aykiridir.


Bu müslüman kiz tam ceza alirlar.


Oysa gayrimüslimler
hos görüyor bunu.




Bunu yapan Hillari Clinton
Islam toplumunda
bir inanirin "mâ meleket eymân"i olsaydi
ve islama geçip islamin korumasi altina girmis olsaydi
o müslüman kizin yari cezasina çarpilirlardi.

Nisâ 25'teki
"koruma altina girdiklerinde- izâ uhsinne ifadesi
bunu dile getiriyor.

Yeminlerin malik oldugu kimseler
yeni ortamin sartlarina uyum saglayincaya kadar
yani geçici bi süre
cezayi hafifleten bir neden bu; arti ayrimcilik.

Konu Hasan Akçay tarafından (16-01-2015 Saat 13:14 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #102  
Alt 16-01-2015, 13:48
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

Sn. Hasan AKÇAY;

son mesajım sanırım gözünüzden kaçtı veya da umursamadınız.

bu mesajımda sormuş olduğum sorunun cevabını kısaca vereyim, "sağ elin sahibi" ifadesinde geçen "malakat" kelimesinin aynı kalıpla Kuran'daki diğer kullanımlarına baktığınızda şunu görmüş oluyorsunuz; bu "malakat'ı" sahipliği yapabilen iki kişi var; birisi Allah diğeri ise Saba Melikesi yani bir "kadın".

"malakat" kelimesini bu yönüyle ele aldığımızda karşımıza bir kadının, Süleyman ile olan ilişkisi itibariyle "savaş esiri", "siyah tenli" bir kadının çıkması tesadüf mü sizce?

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #103  
Alt 16-01-2015, 18:09
searcher searcher isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2008
Mesajlar: 413
Standart

Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
...iffet noktasında şüpheye düşürdünüz demektir.

Iffetten
ne anlasildigina
bakar bu.

Örnegin
müslüman bir kadinin kendisine namahrem bi erkekle öpüsmesi
"nüşûz"dur, iffete aykiridir.


Bu müslüman kiz tam ceza alirlar.


Oysa gayrimüslimler
hos görüyor bunu.




Bunu yapan Hillari Clinton
Islam toplumunda
bir inanirin "mâ meleket eymân"i olsaydi
ve islama geçip islamin korumasi altina girmis olsaydi
o müslüman kizin yari cezasina çarpilirlardi.

Nisâ 25'teki
"koruma altina girdiklerinde- izâ uhsinne ifadesi
bunu dile getiriyor.

Yeminlerin malik oldugu kimseler
yeni ortamin sartlarina uyum saglayincaya kadar
yani geçici bi süre
cezayi hafifleten bir neden bu; arti ayrimcilik.

Yani diyorsun ki, sonradan müslüman olan kişi tam müslüman sayılmaz, yarım müslüman sayılır, onlara tam müslümana verilen cezanın yarısı uygulanır. Bu nasıl çarpık bir mantık?
Alıntı ile Cevapla
  #104  
Alt 16-01-2015, 18:48
sertanyaril sertanyaril isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Nov 2013
Mesajlar: 146
Standart

searcher´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Yani diyorsun ki, sonradan müslüman olan kişi tam müslüman sayılmaz, yarım müslüman sayılır, onlara tam müslümana verilen cezanın yarısı uygulanır. Bu nasıl çarpık bir mantık?
Hasan Akçay da mantık bulamazsın. Adam İslam ı aklamak adına bilerek veya bilmeyerek sürekli yalan yanlış şeyler söylüyor.

İşin komiği de İslamı aklamaya çalıştığı yer ateist forumu. Gidip İslami sitelerde İslamı aklamaya çalışmıyor, binlerce yıl yanlış bilindiğini iddia ettiği şeyleri orada açıklayamıyor, zira burada yazdıklarını söylerse kovulacağını veya küfür yiyeceğini biliyor da ondan herhalde burada takılıyor.
Alıntı ile Cevapla
  #105  
Alt 17-01-2015, 04:01
Hasan Akçay Hasan Akçay isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
Standart

Kisisel takilanlar bence cevabi hak etmiyor. Ama İslamî sitelerde yazamadigim iddiasi tekrar tekrar öne sürüldügü için cevaplanmak zorunda.

*

Açiklamalarimi "İslami Siteler"de de yaptim.
Örnegin (bazi yazim düzeltmeleriyle alinti):

Ma meleket eyman ukum, "yeminle sahip çıktığınız kimseler"dir; yani bir bakıma bizim kültürümüzdeki BESLEMELER. Koruyucu aileye örneğin evlenme izni bakımından bağlıdırlar (4:25) ama hür insanlardir, köle değil.

Koruyucu aile olarak siz biliyorsanız ki izin isteyen beslemeleriniz hayırlıdır -in alimtüm fîhim hayra- onlara izin verirsiniz. MUKATEBE budur; yani insanlara bir hakkı ya da bir görevi yazmak. Tıpkı müminlerin üzerine namazın yazılması gibi:

Namaz müminlerin üzerine vakitli olarak yazılmıştır -inne's salâte kânet ale'l müminîne kitaben mevkûta (4:103).

Mukatebe
"ma meleket eyman"nınızdan asla para almanız değil
onların hayırlı olduğunu bilmeniz koşuluyla
teslim ettiginiz bi haktir.

"Allah'ın dini"nde insanlar parayla alınıp satılmaz. "Mevdudilerin dini"nde yapılır o sapık iş.

*

Tepki?
Buyurun:

"Allah'ın dini"de insanlar parayla alınıp satılmaz. "Mevdudilerin dini"nde yapılır o sapık iş.

Konu Hasan Akçay tarafından (17-01-2015 Saat 04:11 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #106  
Alt 17-01-2015, 04:49
searcher searcher isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2008
Mesajlar: 413
Standart

Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Kisisel takilanlar bence cevabi hak etmiyor. Ama İslamî sitelerde yazamadigim iddiasi tekrar tekrar öne sürüldügü için cevaplanmak zorunda.

*

Açiklamalarimi "İslami Siteler"de de yaptim.
Örnegin (bazi yazim düzeltmeleriyle alinti):

Ma meleket eyman ukum, "yeminle sahip çıktığınız kimseler"dir; yani bir bakıma bizim kültürümüzdeki BESLEMELER. Koruyucu aileye örneğin evlenme izni bakımından bağlıdırlar (4:25) ama hür insanlardir, köle değil.

Koruyucu aile olarak siz biliyorsanız ki izin isteyen beslemeleriniz hayırlıdır -in alimtüm fîhim hayra- onlara izin verirsiniz. MUKATEBE budur; yani insanlara bir hakkı ya da bir görevi yazmak. Tıpkı müminlerin üzerine namazın yazılması gibi:

Namaz müminlerin üzerine vakitli olarak yazılmıştır -inne's salâte kânet ale'l müminîne kitaben mevkûta (4:103).

Mukatebe
"ma meleket eyman"nınızdan asla para almanız değil
onların hayırlı olduğunu bilmeniz koşuluyla
teslim ettiginiz bi haktir.

"Allah'ın dini"nde insanlar parayla alınıp satılmaz. "Mevdudilerin dini"nde yapılır o sapık iş.

*

Tepki?
Buyurun:

"Allah'ın dini"de insanlar parayla alınıp satılmaz. "Mevdudilerin dini"nde yapılır o sapık iş.
Ateist düşünce sayesinde dinciler mecburen insan gibi davranmak zorunda kalıyorlar, çünkü onlar da biliyorlar dinlerini olduğu gibi savunamayacaklarını.

Bu çağda mesela köleliği, 9 yaşındaki çocuklarla evlenmeyi hemen hemen kimse savunamaz.

İster kabul edin, isterseniz inkar edin, sizleri insanlığa yaklaştıran ateist düşüncedir, arabın, yahudinin dini değil.

Çok değil 100 yıl önce herhangi bir İslam ülkesinde doğmuş olsaydın köleleliği de savunacaktın, 9 yaşındaki kız çocukları ile evlenmeyi de ve diğer insanlık dışı eylemleri de.

Kehf/74-80. Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Mûsâ, "Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!" dedi. "Çocuğa gelince, anası babası mü'min insanlardı. Onları azgınlığa ve küfre sürüklemesinden korktuk."

İşte senin inandığın dinin verdiği mesaj bu, eğer bir insanın ilerde ana babasını kafir yapabilieceğinde korkuluyorsa masum bir çocuk bile olsa öldürülmesi gerektiğidir.
Alıntı ile Cevapla
  #107  
Alt 17-01-2015, 12:25
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

Sn Hasan AKÇAY;

cevabı hak etmiyor demenizi nasıl yorumlayalım, mesela bu konuda verebilecek cevabım yok diyerek mi?

yapmanız gereken şu; Kuran'daki kelimelerle ilgili 1400 yıl sonraki mantıkla soyut anlamlar türetip işi kılıfına uydurmak değil kelimelerle ilgili en güvenilir kaynak olan yine Kuran'ın kendisine bakmaktır.

Kuran'da "malakat" kelimesinin alternatif (aynı kök ve kalıpla) kullanımına baktığınızda Kuran size şunu söylüyor, hattta bağırıyor; bir tarafta melik Allah diğer tarafta Saba Melikesi, Saba Melikesi, Saba Melikesi.

kimdir Saba Melikesi, bir kadındır, nasıl bir kadın, siyah tenli bir savaş esiri yani bir cariye. Şimdi "cariye" anlamıyla ilişkilendirdiğimiz bir kelimede Kuran'ın karşımıza bir cariyeyi çıkarmış olması boşuna mı, değil, "sağ elin malakatı" ifadesine neden cariye anlamı yüklendiğini işte buradan yakalayacaksınız.

gelelim "mukabat, kitap (el kitaba)" yapma konusuna; başka bir başlığımda kimlerle yapılıyor dedik bu "el kitaba" Nur 33'te "sağ elin malakatı" olanlarla, peki Süleyman'ın Saba Melikesine gönderdiği nedir?

Neml 29:

(Sebe Melikesi): "Ey ileri gelenler! Gerçekten bana kerim bir "kitabun" bırakıldı." dedi.


Kuran'da "sağ elin malakatı" ile Saba melikesi'ne gönderilen "kitap" kelimeleri Allah'a ait olan "kitap" kelimelerinin alternatif kullanımlarıdır.

kitap = Allah (tanrıça) / Saba Melikesi (cariye) / Sağ elin malakatı (cariye)

"sağ elin malakatı" ile yapılan "el kitabu" kelimesi de sizi tıpkı "malakat" da olduğu gibi aynı kadına, Saba Melikesi'ne, yani bir cariyeye götürdü mü, götürdü.

sonuç siz istediğiniz kadar 1400 yıl sonraki düşünce kabiliyetinizle soyut sınırlar içerisinde gezinip durun, Kuran'ın kendisi seçilen kelimelerle gerçeği anlatıyor zaten. Bağlantılar ve alternatif kelime kullanımları bu kadar açık ve somut olunca tabi işin içinden "tesadüf" deyip ıyrılmanız da o kadar zor oluyor. Geriye bir tek cevapsız kalmak veya farklı kelimelerl yazılmış bir Kuran bulmak kalıyor.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/

Konu cenkvarol tarafından (17-01-2015 Saat 12:31 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #108  
Alt 17-01-2015, 12:59
SaRaZeN SaRaZeN isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Jun 2012
Mesajlar: 43
Standart

Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Arapçada
eril ifadeler kadinlari da
kapsar.

İkinci husus; madem bunlar besleme gibi bir şey ise onlara apış arası açmak mü'mine helal mi şimdi?

Hayir.
Degil.

Karisitiriyorsunuz.

Evlat konumunda olan baska.
eş baska.

Yemin edilerek

bakimi üstlenilenler baska,
eş alinanlar baska.

Apisaranizi yalnizca eşinize açabilirsiniz.

Hasan Akçay inanın ayet kevgire döndü. Görüşünüze uydurmak için her deliği kapatmaya çalışıyorsunuz ama iki eliniz yetmiyor. Mesleğinizi ya da uzmanlığınızı bilmiyorum. Ancak bir şey biliyorum tarihî metinler böyle ele alınmaz.

Binbir Gece Masalları gibi tarihî kökeni olan edebi bir metne bile aynı yöntemle bakarsanız ortaya nasıl saçmalıklar çıkacağını düşünün.

Ayette erkeği kapsadığı o kadar açık ki. İslam'ın ilk zamanları zaten kadının bahis konusu bile olmadığı. Sümeyyelerin öldürüldüğü bir ortam. Hangisi iffet konusu oluyor söyler misiniz?

Önce Medenî bir ayete Mekkî bir ayeti hüküm açısından nasıl delil kıldınız onu açıklayın. Gramer oyunlarıyla yorumun dibine vurmayın.

Karıştıran ben değilim. Ayet ifadesi bu:

İllâ alâ ezvâcihim ev mâ meleket eymânuhum iki statü bir noktaya bağlanmış.

Başka deyip karıştıran sizsiniz bence.
Alıntı ile Cevapla
  #109  
Alt 17-01-2015, 13:33
SaRaZeN SaRaZeN isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Jun 2012
Mesajlar: 43
Standart

Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
...iffet noktasında şüpheye düşürdünüz demektir.

Iffetten
ne anlasildigina
bakar bu.

Örnegin
müslüman bir kadinin kendisine namahrem bi erkekle öpüsmesi
"nüşûz"dur, iffete aykiridir.


Bu müslüman kiz tam ceza alirlar.


Oysa gayrimüslimler
hos görüyor bunu.




Bunu yapan Hillari Clinton
Islam toplumunda
bir inanirin "mâ meleket eymân"i olsaydi
ve islama geçip islamin korumasi altina girmis olsaydi
o müslüman kizin yari cezasina çarpilirlardi.

Nisâ 25'teki
"koruma altina girdiklerinde- izâ uhsinne ifadesi
bunu dile getiriyor.

Yeminlerin malik oldugu kimseler
yeni ortamin sartlarina uyum saglayincaya kadar
yani geçici bi süre
cezayi hafifleten bir neden bu; arti ayrimcilik.
Resim koyunca açıklığa kavuşmuyor Hasan Akçay yazmanız yeterli.

Ma meleket eymanukum ifadesini cariye olarak ele alalım:

- Cariyeler cinsel açıdan serbest olduklarından evlendiklerinde nefsani arzularının alışkanlığı hemen yitip gitmeyebilir. Bu doğal bir şeydir. Statü değişikliğine adapte olmak zor olabilir. Bu yüzden sizin de yukarıda bağladığınız gibi yarım ceza alması uygundur.


- Ayette fe inkihûhunne ibaresinden fe izâ uhsinne ibaresine bir tırmanma söz konusudur. nikahtan sonra olduğundan dolayı evlendikten sonra fuhuş yapan cariyelerin cezası olarak bu durum bahis konusudur.

- Sahiplerinin izni konusu ise Medine döneminde özellikle muhacirlerin bir çoğunun evlenmeye müsait durumda olmaması ve ensarın ya da gayri müslimlerin cariyeleri ile evlenebilmelerinin yolunun açılmasıdır. Çünkü ayetlerin iniş tarihi Hicri 3 ile 8 arası yani Uhud Savaşı ve hemen sonrası dönemidir. Ekonomik açıdan sıkıntıda olanlar muhacirlerdir. Sahiplerinin izni ifadesi ensara subliminal bir mesaj olarak "kardeşlerinizin ihtiyacını giderin" olarak da algılanabilir.

Tarihî bağlamda her şey yerli yerine oturuyor.

Gelelim besleme manası verdiğimizde neler olduğuna;

- Ayetteki ifade beslemelerin evlendikten sonra fuhuş yapmalarına yarım ceza vermesini uygun gördüğünde ensar ile muhacir arasında da statü farkı koymuş demektir. Zira besleme sahibi olabilecek tek sınıf ensardır. Ensarın yanındaki beslemenin farkı ne ki kendi zina yapsa tam ceza daha önce beslemesi olan birisi yapsa yarım ceza gibi adaletsiz bir hüküm verilmiş?!! Ama ayet tüm müslümanlar için geçerlidir.

- Peki besleme kişi gayr-i müslim ise ne olur? Müslümanlığa geçtiği için muhsanat durumu onu da bağlar. Sonradan müslüman olanlara İslam'da farklı bir statü yoktur. Zaten ensarın tamamı müslüman olalı birkaç sene veya daha az bir süre olmuş. Yarım ceza, evlenince müslüman olan ufak bir besleme grubuna ayrıcalık tanımaktır. Halbuki bunlar ensar ile birlikte aynı durumda yaşıyorlar. Yeminle statü kurduklarında böyle çıkmaz bir yola girmiş oluyorlar.

Ayetleri tarihi bağlamından koparırsanız içinden çıkamazsınız Hasan Akçay. Kur'an'da bir kelime her yerde aynı manada değildir. İndiği ortamın o kelimeye verdiği anlam, değer ve oradaki insanların algılarını yansıtır. Buradan koparırsanız aynen 7 kat gökteki gibi atmosfer katmanları saymaya başlarsınız. Konuyu dağıtmak istemiyorum. Ama belli bir metodoloji ortaya koymuyorsunuz. Değirmenin dönmesi için 40 bin dereden su taşıyorsunuz.

Diğer bir husus ise; yeminle malik olunan bu beslemeler ile evlatlık arasındaki farkı nasıl açıklıyorsunuz? Hangisi daha kıymetidir? Üzerine yemin edilen mi? Yoksa bakımı üstlenilen mi?
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
allah, eşler, kadınlar, rıza


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Allah’s Verwünschungen (Kuran Tanrısının Bedduları) ALKA Tercüme Çalışmaları 13 08-01-2018 17:13
Kuran'ın Allah'ı SiriusBLACK İslam 7 14-09-2016 12:00
Allah, Kuran'ı ne demeye indirmiş? murted İslam 36 15-04-2013 14:36
Kuran Allah Sözü Olabilir mi? selanikli İslam 365 19-02-2012 10:27
Kuran'da Allah isa'yı öldürdüğünü söyler. allame İslam 108 20-03-2011 16:24

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 20:16 .