Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Anket Sonucuna Bak: Müslümanlar en çok hangi savunmayı yapar?
Bu ayetler zamanaşımına uğradı yani bugün geçersiz! 24 15,48%
Bu ayetleri her okuyan anlayamaz yani yanlış anlaşılmaya müsait! 119 76,77%
Bu ayetler çağdışı yani İslam'da reform yapılması lazım! 15 9,68%
Bu ayetlere inanmak mümkün değil ama yine de müslümanım! 14 9,03%
Birden fazla seçeneğe oy verilebilir. Katılımcı sayısı: 155. Sizin bu Ankette oy kullanma yetkiniz bulunmuyor

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #421  
Alt 17-02-2015, 00:25
Dialectics - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Dialectics Dialectics isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Jul 2014
Mesajlar: 1.765
Standart

Nana Buluku´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın Vefik Sami

Kesinlikle saygısızlık etmediniz. Önceki mesajımın altına isteyen cevap verebilir yazdım.

Kuran'daki tehditleri, saçma sapan hikayeleri görebiliyorum. Bunlarda hemfikiriz.

Tevbe suresinin 5. ayetinden bahsediyorsunuz sanırım. O ayetle ilgili görüşümü belirteyim.

Ayette ''el muşrikîne'' deniyor. Arapçada ''el'' takısı İngilizcedeki ''the'' ya karşılık gelir. Yani ''el'' takısı bir şeyi belirginleştirmek için kullanılır. Ayetteki müşriklerin belli bir özelliği var. Ayette bahsedilen müşrikler din konusunda Müslümanlarla savaşan müşriklerdir.

Ben diğer ayetlerle çelişen bir şey göremiyorum. Savaş döneminde düşmanı gördüğünüzde selam verip geçmezsiniz herhalde. Ayetlere bir bütün olarak bakmak gerekiyor.

Ben bu açıklamaya dinsizlerin düzgün bir cevap verdiğini görmedim. Belki bana denk gelmemiştir. Bu açıklamada bir yanlış varsa isteyen göstersin.


Ben kendim araştırıyorum zaten. Tüm iddiaları değerlendiriyorum. Hangisi mantıklı gelirse onu seçiyorum. Daha iyi bir açıklama yapan olursa onu kabul ederim.
Sayın Nana Bulunku,

Öncelikle tam olarak hangi mesajı vermeye çalıştığınızı tam anlamadığımı belirteyim. Yani amacınız, İslâmın barışçıl ve insancıl bir din olduğu izlenimi mi vermek yoksa IŞİD'in İslâm ile alakasız, muhtemelen dış güçler tarafından örgütlendirilmiş, ortadoğuyu karıştırmak misyonuna sahip bir proje olduğu gibi mi bir mesaj vermek?

Eğer amacınız ilk dediğim ise bu iddianızı IŞİD'in uyguladığı yöntemler üzerinden değil, Kuran'ın genelindeki yaklaşımlar baz alınarak tartışmak gerekir. Örneğin böyle bir tartışmada da "senin dine sana benim dinim bana" ayetinin henüz Muhammed'in çok taraftar toplayamadığı, kendine inandırmak istediklerine daha sempatik görünmeye çalıştığı bir dönemde inmiş bir ayet olduğunu, ancak İslam yayıldıktan ve müslümanlar güçlendikten sonra ise "din Allahın oluncuya kadar onlarla savaşın" gibi bir ayet geldiğinden bahsedebiliriz.

Yok eğer ikincisini savunuyorsanız da; "İşte gerçek Kur'an budur, IŞİD'in uyguladığının ta kendisidir, işte görün nasıl bir vahşet dini İslam" gibi bir tez sanırım burada hemen herkesin kabul edeceği üzere fazla zorlama bir tezdir. Hatırlarsanız dün mezheplerden bahsetmiştik, İslâm dininde de pek çok mezhep vardır. Kur'an da bildiğiniz üzere yoruma açık pek çok ayet vardır, sayın Vefik Sami'nin de değindiği gibi duruma ve koşula göre aynı görüşün zıttını savunan, ya da karar değiştiren Tanrı izlenimi veren, birbirini ortadan kaldıran ya da düzelten ayetler vardır.

Kur'anda sıkça karşılaştığımız başka bir şey aynı hikayenin kitabın birden fazla kısmında tekrar anlatılmasıdır ama dikkat çekici olan da bu hikayelerin birebir birbirleri ile aynı olmamasıdır. Örneğin insanın yaratılışında Şeytan ile Allah arasındaki diyalog iki farklı yerde iki farklı şekilde verilmektedir.

Ki daha indiği dönemde bu gibi çelişkilerinin Muhammed'e inanmayanlar tarafından farkedilmesi ve senin Tanrın neden bu kadar karar değiştiriyor denmesi üzerine şu "Kuranda herkesin anlayamayacağı, sadece anlamını Allahın bildiği gizli ayetler vardır" ayeti inmiştir. Ki öncesinde de halbuki "apaçık" bir kitap olduğu ifade edilmiş olmasına rağmen...

Neyse demem o ki sizin burada mutlak doğrularmış gibi sunmaya çalıştığınız ayetler, mezhebin yaklaşımına ve yorumuna göre değişkenlik gösterebilme ihtimalindedir. Ama bu elbette IŞİD'in gerçek İslâmı uyguladığı tezini doğru yapmaz. Size daha önce de dediğim gibi asıl sıkıntı İslâm kavramının içinden bugün -Kuranı doğru ya da yanlış uygularlar- IŞİD ya da diğer radikal islam örgütü denilen oluşumların doğabilmesindedir. Böyle sağlıksız oluşumlara hayat verebildiğine göre köklerde bir yerlerde bir sıkıntı var demektir... Zaten daha önce dediğim gibi IŞİD'den alınacak diyalektik mesajda İslamın kendi içinde bir reform yapması gerektiği mesajıdır.

Bir diğer husus ise şu savaş ayetlerini savunanlar tarafından sıklıkla ifade edilen, sizin de değindiğiniz "e savaşta armut mu toplayacaklardı" diye bir savunmadır. Savaşta kendini öldürmeye gelen bir düşmana karşı kişinin kendini savunması için Allah'ın emri mi gerekiyordu sizce? Allah onları bulduğunuz yerde öldürün demese idi, bu savaşta canlarını savunanlar müşrikleri ya da kafirleri yaralamak ile mi yetineceklerdi? Benim takıldığım bir diğer nokta da bu gibi ayetleri anlamak için neden o savaştan sağ kurtulmuş bir tarihçiye ihtiyacımız olduğudur...

Son olarak da buradaki arkadaşların objektiflikten uzak olduğu, kin ve nefretle hareket ettiklerine dair çıkarımınız. Elbetteki herkes her zaman objektif olmayı beceremeyebilir, tartışmalar esnasında kutuplaşmaların etkisiyle biraz daha uçlara kaymalar zaman zaman söz konusu olabilir ancak emin olun ki bu forumda gerçekten tartışma kabiliyeti yüksek üyeler bulunmaktadır ve objektifliğin dışına çıkanların tezleri de mutlaka birileri tarafından çürütülür.

Objektiflik konusundaki tespitinizi test etmek için sadece "IŞİD gerçek İslâmı uyguluyor" tezinden hareket almak yerine, İslâm forumdaki diğer tartışmaları da süzgeçten geçirerek bir karara varmanızın daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim...

Bizler dünyanın şarkı söyleyip dans eden çöpleriyiz.

Konu Dialectics tarafından (17-02-2015 Saat 00:37 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #422  
Alt 17-02-2015, 00:37
Nana Buluku Nana Buluku isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Oct 2014
Mesajlar: 1.030
Standart

Vefik Sami´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tevbe suresi ilk ayette, "Müşriklerden ahid aldığınız kimselere" hitâbı var. Yani Muhammed ile andlaşma yapmış tüm müşrikler kasdedilerek "Yeryüzünde dört ay daha dolaşın" şeklinde süre verilmekte, bu sürenin bitmesi neticesinde "Bulundukları yerde öldürülmeleri" emredilmektedir.
Burada ahd alma anladığım kadarıyla haram aylarda savaşmamakla ilgili. Bu ayet( Tevbe 1)
tüm müşrikleri kapsıyor. Bu dört aylık sürede iki tarafta birbirine saldıramıyor. Dört aylık ateşkes oluyor bu sanırım.

Vefik Sami´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tevbe: 4'te isitsnâ edilenler yani andlaşmalarına sâdık kalanlar için de "andlaşma süresi bitinceye kadar" ziyâdesi vardır. Bundan sonrasının ne olacağı sarih değildir.
Bu ayette de haram aylar bittikten sonra anlaşmaya uyan müşriklerin( din konusunda müslümanlarla savaşmayanlar ) durumu anlatılıyor. Bu müşrikler aynı zamanda anlaşmaya devam etmek isteyenler.

Süre bitince ne olacağı bellidir.

Bu müşrikler isterlerse anlaşmanın süresini uzatmak için talepte bulunurlar. Bu durumda iki tarafta birbirine saldırmaz.

İsterlerse diğer müşriklerin yanında savaşa katılırlar.


Vefik Sami´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bunlara hiç bir zaman dokunulmayacağına dâir bir garanti yoktur. Nitekim Tevbe: 28 ile de Muhammed ile yaptıkları andlaşmaya uysun-uymasın her müşrik'e Hac yasaklanmıştır.
Garintisi Kuran'da açıkça belirtilmiş.Mümtehine 8
Yukarıda da belirttiğim gibi ateşkes anlaşmları uzatılabilir. Ateşkes uzatılmasa bile müşrikler saldırmadıkça Mümtehine 8 e göre Müslümanlar saldırı yapmazlar.

Tekrar belirtelim Tevbe 1 de tüm müşriklere hitap ediliyor. Tevbe 4 de anlaşmaya uyan müşriklere hitap ediliyor.

Peki anlaşmayı uzatmak istemeyen ve savaşmak isteyen müşriklerin durumu ne olacak ?

Tabii ki de onların durumu Tevbe 5 de anlatılıyor.

Bu üç ayete bakarakta ayette bahsedilen müşriklerin savaşmak isteyenler olduğu açıkça belli oluyor.
Alıntı ile Cevapla
  #423  
Alt 17-02-2015, 01:02
Nana Buluku Nana Buluku isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Oct 2014
Mesajlar: 1.030
Standart

Sayın Dialectics

Detaya girmeden Kuran'ın savaş hukuku hakkındaki görüşümü ve Işid'le ilgili olan görüşümü bir kaç cümleyle anlatayım.

Kuran'da savaşın nasıl olacağını daha çok düşman belirliyor bana göre. Yani düşman saldırı yaparsa, düşmana en şiddetli şekilde karşı koyulması söyleniyor. Düşmanı tamamen yok edene kadar saldırmaktan felan bahsediliyor. Hatta savaşta düşmanı nasıl kesecekleri bile anlatılmış. Kafa, kol kesin diyor. Bana göre bunlar söylenmemeliydi. Düşmana karşılık ver ve bunda size günah yoktur denilmesi yeterdi.
Kısaca çok barbarca bir savaş anlayışı olmamakla bebaber bazı ayetleri abartı olarak görüyorum. Bazı ayetler söylenmese çok daha iyi olurmuş.

Ben Işid'in Kuran'la birebir uyan uygulamalarını görmedim.

Ben ayetleri mutlak doğru olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta insan ürünü şeyler.

Ben o ayetlerin savunma amaçlı gönderildiğini söylemedim. Bir müşrik grubu gördüğünde gidip öldüreceksin. Bazı ayetlerde bu anlatılıyor zaten. Gördüğünüzü öldürün bu anlama geliyor. Ancak o müşriklerin savaşmak isteyenler ve anlaşmayı iptal edenler olması gerekiyor.

Siz ise bu ayetlerde savaşan, savaşmayan, kadın, çocuk, genç, yaşlı demeden öldürün emri olduğunu söylemenize karşı çıkıyorum.

Ayetlerde öldürün dediği çok açık ancak kimin öldürüleceği bellidir.
Alıntı ile Cevapla
  #424  
Alt 17-02-2015, 01:51
vartor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
vartor vartor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 15 Mar 2006
Bulunduğu yer: Toronto
Mesajlar: 8.615

Onur Üyeliği 

Standart

Kuran'da savaşın nasıl olacağını daha çok düşman belirliyor bana göre. Yani düşman saldırı yaparsa, düşmana en şiddetli şekilde karşı koyulması söyleniyor. Düşmanı tamamen yok edene kadar saldırmaktan felan bahsediliyor. Hatta savaşta düşmanı nasıl kesecekleri bile anlatılmış. Kafa, kol kesin diyor. Bana göre bunlar söylenmemeliydi. Düşmana karşılık ver ve bunda size günah yoktur denilmesi yeterdi.
Kısaca çok barbarca bir savaş anlayışı olmamakla bebaber bazı ayetleri abartı olarak görüyorum. Bazı ayetler söylenmese çok daha iyi olurmuş.
Bu sozlerinizden, kuranin tanri vasitasiyla yazilmis bir sacmalik olamiyacagini soylemek istediginizi anliyorum, ki bizler de zaten bunu iddia ediyor, muhammedin bir peygamber degil, bir lider oldugunu savunuyoruz.
Ben ayetleri mutlak doğru olduğunu düşünmüyorum. Sonuçta insan ürünü şeyler
Bu dogru cumleyi kurup, ardindan da kuranin savunmasina gecmenize ise hic mana veremiyorum. Bizlerden ogrenmek istediginizi kendiniz aciklamissiniz zaten, dahasi ne anlayamiyorum.

Iman, ask gibidir,gozleri koreltir,beyni muhurler.
Alıntı ile Cevapla
  #425  
Alt 17-02-2015, 02:45
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

Nana Buluku´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın sertanyaril

Mümtehine suresinin 8 ve 9. ayetleri çok açıktır. Eğer din konusunda size savaş açan olursa onlara saldırmada yasak yoktur. Ancak sizinle din konusunda savaşmamış kimselere saldırma hakkı yoktur.

Kafirun suresinin 6. ayetinde sizin dininiz size benim dinim banadır der.

Bakara suresinin 256. ayetinde dinde zorlama yoktur der.

Şimdi bana şunun cevabını verin.

Işid'e kim din konusunda savaş açtı ?

Bakın beni ikna edecek şeyler söylerseniz size katılırım. Ben yanlış olabilirim. Nisa suresi 34. ayetle ilgili girdiğim bir tartışmada ikna oldum ve fikrimi değiştirdim. Ben dogmatik biri değilim.

Yukarıdaki soruya cevap verin daha sonra devam ederiz.

Soruya cevap vermek isteyen herkes verebilir.
Muhammed'e kim din konusunda savas acti?

Sen istersen once buna yanit ver ki, kendi yanitini da burden bulabilirsin?

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #426  
Alt 17-02-2015, 09:56
sertanyaril sertanyaril isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Nov 2013
Mesajlar: 146
Standart

Nana Buluku´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın sertanyaril

Mümtehine suresinin 8 ve 9. ayetleri çok açıktır. Eğer din konusunda size savaş açan olursa onlara saldırmada yasak yoktur. Ancak sizinle din konusunda savaşmamış kimselere saldırma hakkı yoktur.

Kafirun suresinin 6. ayetinde sizin dininiz size benim dinim banadır der.

Bakara suresinin 256. ayetinde dinde zorlama yoktur der.

Şimdi bana şunun cevabını verin.

Işid'e kim din konusunda savaş açtı ?

Bakın beni ikna edecek şeyler söylerseniz size katılırım. Ben yanlış olabilirim. Nisa suresi 34. ayetle ilgili girdiğim bir tartışmada ikna oldum ve fikrimi değiştirdim. Ben dogmatik biri değilim.

Yukarıdaki soruya cevap verin daha sonra devam ederiz.

Soruya cevap vermek isteyen herkes verebilir.
Aynı zamanda iki defa da Tek din Allahın oluncaya kadar savaşın der. Bunu niye unutuyorsunuz? İşinize mi gelmiyor? Bakın Kuran sizin gibilere yanıtını vermiş:

Tevbe24

De ki: 'Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resûlü'nden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez.

Eğer sadece savaşta öldürmeyi emrettiğini sanıyorsanız neden tevbe 5 ayeti var? Nerede bulursanız öldürün diyor. Ayrıca başka bir yerde Hicret etmeyenleri nerede bulursanız öldürün diyor. Hani bu müslümanlar müşrikler yüzünden yerinden yurdundan göç etmek zorunda kalmıştı ya? Hicret etmeyenleri neden öldürüyorlar? Adamların keyfi yerindeymiş.

Gelelim İşid'e,

İşid ne diyerek işe başladı. Biz islam devletiyiz diye. İslam devletinde fitne çıkarmak mesela namaz kılmamak, peygambere inanmamak, cihad yapmamaktır. Yani kimseye sataşma, oturduğun yerde ben peygambere inanmıyorum dersen fitne çıkarmış, Allah ve Resulüne karşı savaş açmış oluyorsun. Fitne ölümden daha beterdir der Kuran.

Sizin dile getirdiğiniz ayetler Tatlı Su Müslümanlarının sevdiği ayetlerdir ancak Nesh edilmişlerdir zira o ayetler Peygamber henüz Mekke'den Medine'ye göç etmeden önce, kendisi güçsüzken söylediği şeylerdir. Müşrikler arasında kendisine yandaş toplamaya çalışırken şu söylediğim diğer ayetleri yaysaydı da görseydim ben onu.

Ayrıca bizim müslümanlar peygambere Mekkede müşriklerin zulm ettiklerini söylerler. Adam gelmiş sizin inancınız yanlış diyor. Yanlış ilahlara tapıyorsunuz diyor. Öldürmediklerine şükretsinler. Bunu git bugün Fatih te yap bakalım, canlı çıkabiliyor musun? Mekkeliler hoşgörülüymüş yani.
Alıntı ile Cevapla
  #427  
Alt 17-02-2015, 10:05
sertanyaril sertanyaril isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Nov 2013
Mesajlar: 146
Standart

Ayrıca Taberi'nin kitaplarını okursanız fitne nedir? Öğrenebilirsiniz. İslam devletinde müslüman olmak mafyaya üye olmakla aynı durumdur. Mafyaya girdin mi çıkamazsın, yoksa öldürürler. İslam da da öyledir. Mürted öldürülür. 4 Mezhep imamının 3 ü öldürülmesini emreder. Yani o da aslında namaz kılmadığı için.

Mafyaya benzerliklere dönelim: Mesela mafya kendinden olmayandan haraç keser, haracını vermeyeni öldürür, deşer. İslam da aynısını yapar. Kitap ehli ile cizye alıncaya kadar savaşın der.

Mafya kendisinden olmayanla dost olmaz, İslam da öyledir. Yahudilerden ve hristiyanlardan dost edinmeyin der.

Aslında bunu bir başlık açıp paylaşmak lazım. İslam'ın mafya ile benzerlikleri diye...
Alıntı ile Cevapla
  #428  
Alt 17-02-2015, 11:47
sertanyaril sertanyaril isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 21 Nov 2013
Mesajlar: 146
Standart

Bu arada bir yerde hatalı yazmışım. Fitne ölümden beterdir demez Kuran.

Fitne adam öldürmekten daha beterdir der. Yani kısacası peygambere ve Allah'a inanmayan, namaz kılmayan adamı öldürsen daha iyidir anlamına gelir. Adamı öldürsen fitneden iyidir.
Alıntı ile Cevapla
  #429  
Alt 17-02-2015, 15:16
Vefik Sami Vefik Sami isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 15 Aug 2013
Mesajlar: 2.836
Standart

Nana Buluku´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Burada ahd alma anladığım kadarıyla haram aylarda savaşmamakla ilgili. Bu ayet( Tevbe 1)
tüm müşrikleri kapsıyor. Bu dört aylık sürede iki tarafta birbirine saldıramıyor. Dört aylık ateşkes oluyor bu sanırım.

Bu ayette de haram aylar bittikten sonra anlaşmaya uyan müşriklerin( din konusunda müslümanlarla savaşmayanlar ) durumu anlatılıyor. Bu müşrikler aynı zamanda anlaşmaya devam etmek isteyenler.

Süre bitince ne olacağı bellidir.

Bu müşrikler isterlerse anlaşmanın süresini uzatmak için talepte bulunurlar. Bu durumda iki tarafta birbirine saldırmaz.

İsterlerse diğer müşriklerin yanında savaşa katılırlar.

Garintisi Kuran'da açıkça belirtilmiş.Mümtehine 8
Yukarıda da belirttiğim gibi ateşkes anlaşmları uzatılabilir. Ateşkes uzatılmasa bile müşrikler saldırmadıkça Mümtehine 8 e göre Müslümanlar saldırı yapmazlar.

Tekrar belirtelim Tevbe 1 de tüm müşriklere hitap ediliyor. Tevbe 4 de anlaşmaya uyan müşriklere hitap ediliyor.
Neye göre "sanıyor" veya "anlıyor"sunuz ?
Tevbe: 7'yi dikkate alırsanız; Mescid-i Haram yakınlarında anlaşma yapılanlar istisnâ edilmiş. Fakat bu İstisnâ da Tevbe: 4'te belirtildiği gibi "süre bitinceye kadar" Daha sonra andlaşmaya devam etmek Muhammed'in insâfına kalmıştır. Andlaşma olmayan müşriklere saldırmak için bir engel yok zâten Kur'an'a göre.

Mümtehine:8'i sâdece cümledeki lafaza bakarak ve çağdaş algının zorlamasıyla kafanıza göre eğip-bükemezsiniz. Muhammed'e savaş açmamış olanlar kimler olabilir ? Evvelâ bunu açığa çıkarmak gerek.

Muhammed Mekkede iken kendisine inanmayan ve fakat herhangi bir kötülükte/saldırıda bulunmayan kimselerdir. Bunlar sayıca az ve münferit unsurlar olarak görülmelidir. Bunlar ordu değil ki savaşılsın. İkincisi ise Muhammed ile andlaşma yapan ve bu andlaşmaya sâdık kalan Huza kabilesi olmalı. Yine ilgili aayetteki matık şudur:

"Onlar andlaşmaya uyduğu sürece müslümanlar da uyacak."

Peki süre ?

Bakın Tevbe: 29 da Allah'a ve Muhammed'e inanmayan, yani kendi dinlerini terk edip müslüman olmayan müşriklerle savaşma emri var. Üstelik ayetin içindeki mantığa bakıldığında ehl-i kitap için genel hüküm verilmiş. Seçenekleri de şunlar:

- Müslüman olacaklar.
- Cizye verecekler.
- Ölecekler.

Niye bu örneği verdim ?

Âl-i İmran: 61 Necran Hristiyanları ile ilgilidir. Necran Hristiyanları hiç bir zaman Muhammed'e cephe almamış, düşmanlarına yardım etmemiştir. Fakat Muhammed yine de onları cizye ödemeye mecbur bırakır. Bir tür haraç alır. Mümtehine: 8'deki "Allah adâlet ile davrananları sever" hükümü de havada kalır.

Siz belki hadislere "rivâyet" gözüyle bakıp dikkate almayacaksınız. Fakat ben, konuyla olan bağlamı nedeniyle bunu vermek durumundayım.

“Yahudilerle hristiyanları Arap yarımadasından mutlaka çıkaracağım; Öyle ki (orada) Müslümandan başka kimseyi bırakmayacağım.”

Müslim, H. No: 1767, K. Cihad ve siyer, babı

Muhammed ile yaptıkları andlaşmalara harfiyyen uyan Necran Hristiyanları işte bu rivayet nedeniyle II. Halife Ömer döneminde - Bu hadis gerekçe yapılmak sûretiyle - zorla yurtlarından çıkarıldılar. Bu günki Irak topraklarında bir bölgeye sürüldüler. Bu bilgi "rivâyet" değildir. Tarihsel veridir/gerçektir.

"Kur'anda bir yığın saçma hikâye" olduğunu kabul ve iddia ederken, bu noktada nasıl olup da "mantık" aramaya çabalıyorsunuz; anlaşılır iş değil doğrusu. Bizimle "zihin jimnastiği" yapmıyorsunuzdur umarım.

Aşağıda Mümtehine: 8'in tefsirini veriyorum.
Okumanızı tavsiye ederim.

"Sizinle, din hususunda savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış olanlara, iyilik yapıp; onlara adaletle muamele etmekten Allah sizi menetmez. Çünkü Allah, adalet yapanları sever. Allah sizi ancak, size karşı din savaşı yapmış ve sizi yurtlarınızdan çıkarmış, çıkarılmanıza arka çıkmış olanlara dostluk etmenizi meneder. Kim onları dost edinirse, işte bunlar zalimlerin tâ kendileridir" (Mümtehıne, 6-9).[30]

Nüzul Sebebi

Alimler, buradaki "savaşmamış olanlar" ifâdesi ile kimlerin kastedildiği hususunda ihtilaf etmişlerdir. Ekserî alimler bunların, Hz. Peygamber (s.a.s) ile, savaşmama, onun düşmanlarına destek olmama hususunda anlaşan kimseler olduğu görüşündedirler. Bunlar, Hz. Peygamber (s.a.s) ile, ona karşı savaşmamaya söz verip anlaşan Huza'a kabilesidir. Böylece Allah, Hz. Peygamber (s.a.s)'e, bu anlaşmanın zamanı doluncaya kadar, onlara iyi davranmayı, bu anlaşmaya vefa gösterilmesini emretmiştir ki bu, Ibn Abbas, Mukâtil ve Kelbî'nin görüşüdür. Mücâhid ise, ayette bahsedilenlerin, Mekke'de iman edip de, hicret etmeyen kimseler olduğunu söylemiştir. Bunların, küffann kadınları ve çocukları olduğu da söylenmiştir.

Abdullah b. Zübeyr den bu ayetin, Hz. Ebû Bekir (r.a)'in kızı Esma hakkında nazil olduğu rivayet edilmiştir. Buna göre, Esmâ'ntn müşrik olan annesi Kuteyle, bir takım hediyeler getirdi, ama o, annesini kabul etmedi ve girmesine müsaade etmedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s), Esma (r.a)'ya, annesini içeri almasını ve onu kabul edip, iyi davranmasını, ihsanda bulunmasını emretti.

İbn Abbas (r,a)'dan, ayette bahsedilenlerin, Haşimoğuilarından bir gurub kimsenin olduğu, babası Abbas'ın bunlardan olduğu ve Bedir günü, diğer müşriklerce zorla savaşa çıkarılmış kimseler olduğu rivayet edilmiştir.

Hasan el-Basrî'den de şu rivayet edilmiştir: Müslümanlar, Hz. Peygamber (s.a.s)'den, müşrik akrabalarını ziyaret etmek, sıla-i rahimde bulunmak için müsaade istediler de bunun üzerine, Allah Teâlâ işte bu ayeti indirdi. Ayetin bütün müşrikler hakkında nazil olduğu da söylenmiştir. Katâde, bu ayeti, kıtal ayetinin neshettiğini söylemiştir.

Ayetteki, kısmı kısmından bedeldir. Aynen bunun gibi, ifâdesi de ifâdesinden bedeldir. Buna göre mana, "Allah sizi, bunlara iyilik etmekten değil, onları dost edinmekten nehyetmiştir" şeklinde olur ki düşmanlıkla çok ileri oldukları gözönünde bulundurulursa bunun, onlar hakkında bir rahmet olduğu anlaşılır.

Müfessirler: "Bu ayet, müşriklerle müslümanlar arasında, her nekadar birbirlerine dost edinmeleri yasaklanmış ise de, birbirlerine karşı iyi davranabileceklerine delâlet eder" demişlerdir.

Ayetteki, "Onlara adaletle muamele etmeniz..." ifadesi hakkında, İbn Abbas (r.a), "Cenâb-ı Hakk bununla, sıla-i rahmi ve benzeri şeyleri kasdetmiştir. "Çünkü Allah muksitleri (adalet yapanları) sever" ifadesi ile de, "İşte böyle yapanları kastetmiştir" demiştir. Mukâtil ise, bu ayete, "Onlarla yaptığınız anlaşmalara vefa gösteriniz ve âdil olunuz" manasını vermiştir.

Daha sonra Hak Teâlâ, mü'minleri, kendileriyle ilgi kurmalarını yasakladığı kimselerden de bahsederek, "Allah sizi ancak, size karşı din savaşı yapmış ve sizi yurtlarınızdan çıkarmış, çıkarılmanıza arka çıkmış olanlarla dostluk etmenizden meneder" buyurmuştur. Burada bir incelik vardır. Bu da, bu ifadenin, daha önce geçen, "Sizinle, din hususunda savaşmamış olanlardan... menetmez" ifadesini te'kid etmesidir.

Fahruddin Er-Râzi, Tefsir-i Kebir Mefâtihu’l-Gayb, Akçağ Yayınları: 21/441-442

Konu Vefik Sami tarafından (17-02-2015 Saat 15:24 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #430  
Alt 17-02-2015, 19:29
Nana Buluku Nana Buluku isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 21 Oct 2014
Mesajlar: 1.030
Standart

sertanyaril´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Aynı zamanda iki defa da Tek din Allahın oluncaya kadar savaşın der. Bunu niye unutuyorsunuz? İşinize mi gelmiyor? Bakın Kuran sizin gibilere yanıtını vermiş:
Lütfen iftira atmayın. Verdiğim ayetler sorduğum soruyla ilgili olduğu için onları verdim. Soruya cevap verin ki diğer ayetlere de geçelim.

Söylediğiniz ayetin sonunda düşmanlık yalnız zalimlere karşıdır da deniyor.

sertanyaril´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Tevbe24

De ki: 'Eğer babalarınız, çocuklarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşiretiniz, kazandığınız mallar, az kâr getireceğinden korktuğunuz ticaret ve hoşunuza giden evler, sizlere Allah'tan, O'nun Resûlü'nden ve O'nun yolunda cihad etmekten daha sevimli ise, artık Allah'ın emri gelinceye kadar bekleyedurun. Allah, fasıklar topluluğuna hidayet vermez.

Eğer sadece savaşta öldürmeyi emrettiğini sanıyorsanız neden tevbe 5 ayeti var? Nerede bulursanız öldürün diyor. Ayrıca başka bir yerde Hicret etmeyenleri nerede bulursanız öldürün diyor. Hani bu müslümanlar müşrikler yüzünden yerinden yurdundan göç etmek zorunda kalmıştı ya? Hicret etmeyenleri neden öldürüyorlar? Adamların keyfi yerindeymiş.
Ben sadece savaşta öldürme emri var demedim. Ben sadece Müslümanlara düşman olanları bulduğunuz yerde öldürün dendiğini düşünüyorum. Müslümanlara düşman olmayanları öldürmek yasak.

sertanyaril´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Gelelim İşid'e,

İşid ne diyerek işe başladı. Biz islam devletiyiz diye. İslam devletinde fitne çıkarmak mesela namaz kılmamak, peygambere inanmamak, cihad yapmamaktır. Yani kimseye sataşma, oturduğun yerde ben peygambere inanmıyorum dersen fitne çıkarmış, Allah ve Resulüne karşı savaş açmış oluyorsun. Fitne ölümden daha beterdir der Kuran.

Sizin dile getirdiğiniz ayetler Tatlı Su Müslümanlarının sevdiği ayetlerdir ancak Nesh edilmişlerdir zira o ayetler Peygamber henüz Mekke'den Medine'ye göç etmeden önce, kendisi güçsüzken söylediği şeylerdir. Müşrikler arasında kendisine yandaş toplamaya çalışırken şu söylediğim diğer ayetleri yaysaydı da görseydim ben onu.

Ayrıca bizim müslümanlar peygambere Mekkede müşriklerin zulm ettiklerini söylerler. Adam gelmiş sizin inancınız yanlış diyor. Yanlış ilahlara tapıyorsunuz diyor. Öldürmediklerine şükretsinler. Bunu git bugün Fatih te yap bakalım, canlı çıkabiliyor musun? Mekkeliler hoşgörülüymüş yani.
Işid'e Devlet diyemeyiz. Devlet olmak için toprak şarttır. Başlangıçta Işid'in hiç toprağı yoktu. Şuan ele geçirdiği topraklar eskiden Irak ve Suriye'nin idi. Işid terör örgütüdür. Işid haksız yere o toprakları ele geçirdi.


Burada Işid'e kimin savaş açtığı yazmıyor. O kadar yazmışsınız ama soruya cevap vermemişsiniz.

Kuran'da haksız yere toprak ele geçirmek ve insan öldürmeyi emreden ayet varsa verinde bu soruyu geçelim. Yada Işid'in binlerce insanı haksız yere öldürdüğünü şehirleri bombalarken yüzlerce çocuğu öldürdüğü, siz katılıyor musunuz bilmiyorum ama Sayın Evrensel İnsan Işid'e göre öldürdüklerinin Müslüman olmadığı söyledi. Işid bugüne kadar onlarca şehir bombaladı acaba o bombalamalar sırasında gerçekten Müslüman olan birileri yok muydu? İllaki vardır. En azından Işid'in bu konuda Kuran'la çeliştiğini söyleyebilirsiniz herhalde.

Konu Nana Buluku tarafından (17-02-2015 Saat 19:40 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Bu ayetler Allahtan mı? phantom İslam 15 29-04-2017 19:20
Hükümsüz Ayetler pante Önerdiğimiz Başlıklar 75 03-08-2015 02:54
Şükürler olsun Müslümanlıktan Kurtuldum Taklamakan Yeni Üyeler 139 05-07-2015 08:44
Müslümanlıktan Niçin Çıktım phantom Konu-dışı 37 06-08-2009 19:23

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 01:50 .