Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Turan Dursun > Turan Dursun

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 15-06-2008, 15:37
strategic_choice strategic_choice isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Jun 2008
Mesajlar: 43
Standart TURAN DURSUNUN yanlış saptaması :''çamurdan yaratılış''

TURAN DURSUN Yüce kitabımız KURAN-I KERİM DE ayetlerle geçen, insanoğlunun ''çamurdan yaratıldığı'' gerçeğini, diğer efsane ve tarihi medeniyetlerde ki dinsel ''çamurdan yaratılış'' felsefesiyle bağdaştırmış , bu hakikatin gerçek olmadığını ima etmiştir...

Vermiş olduğu çeşitli örnekler kısaca şöyleydi...

1)Gılgamış Destanı: "Ellerimi yıkadım. Bir parça çamur koparıp yazıya attım. Ve bu yazıda ,kahraman Engidu'yu yarattım."
2)Sümer'lilerin Enuma-eliş Destanı: "Bunun üzerine ben de Ea'nın yardımını istedim. Toprağı, Kingu'nun kanıyla yoğurdum. İlk
insanı meydana getirdim."
3)Çin Efsanelerinden: "Bunun üzerine Tanrıça Ngüho yengeç elleriyle gökyüzünü yukarıya kaldırdı, denizleri yeniden sınırlarına
itti. Ve çamurdan yeni bir insan türü yarattı."
4)Mısır'da Luxor Tapınağı'nda bulunan kabartma bir resim: "Kral Amonhotap III olarak betimlenen Tanrı Khnemu çömlekçi
çarkında erkek ve dişi iki insanı yaratıyor."
5)Hesiodos Destanı. "Namlı, şanlı Hephaisdos'u çağırdım hemen. 'Bir parça topral al, suyla karıştır' dedim. 'İçine insan sesi koy,
insan gücü koy."
6)Yunan Efsaneleri'nden: "Gözyaşlarımla toprağı çamur haline getirdim ve yoğurdum (Prometheus anlatıyor.) Bir insan heykeli
yaptım. Sonra bu heykele ruh verdim. İlk ölümlü yaratıklar oluştu böylece.)
7)Tevrat'tan: "Ve Rab Allah yerin toprağından Adam'ı yaptı ve onun burnuna hayat nefesini üfledi ve adam yaşayan can oldu."
Kur'an, Mü'minün 12-16: "And olsun ki Biz insanı süzme çamurdan yarattık."
9) Kur'an, Es-Safaat 11: "Hakikat Biz onları cıvık bir çamurdan yarattık."
10)Kur'an, Sad 71-76: "Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. Artık onu tamamlayıp içerisine de ruhumdan üfürdüğüm zaman kendisi için derhal ona secdeye kapanın."

Vermiş olduğu örneklerle ilgili düşünce ve belgeler sunmadan önce K.C üyeli arkadaş dışında ki tüm muhalif düşünce içinde ki arkadaşların bana yada islam ile ilgili kutsal değerlere hakaretvari söylemler yaptıklarını belirtmek ister,bu durumu tekrarlamamalarını yazıma başlamadan RİCA EDERİM....

Bazı tarihi gerçekliklerden yola çıkarak yazar TURAN DURSUN kendine göre bazı mantıksal bağıntılar kurarak bazı sonuçlara varmıştır ki ben de aynı metodla bağıntılar kuracak ve gerçeği kendimce sizlere sunmaya çalışacağım...

tarihte kendine ait özel bir yeri olan bilinen medeniyetlerin kalıntılardan elde edilen bilgilerden bir derleme yapmış, bu derlemelerinde de bir gerçek bulmuş ki her medeniyet kendi inancını etrafında şekillendirdiği ilah veya ilahları adına yaratılış gerçeğini yorumlamıştır... Bu yorumlardan sonuç olarak her medeniyet yaratılışın topraktan olduğunu kabul etmiştir, diyerek bunların hepsi birbirinden iktibas ederek inançlarını şekillendirmişlerdir tezini ortaya sürmüştür... Denklem bu...
madem tüm medeniyetler toprağı yaratılışın hammaddesi olarak almış, o halde bu medeniyetlerin hepsi bu hikayeyi birbirinden aşırmış, kopyalamış... bu anlatılan şeyler bu şekilde bir anlayışı destekler mi, acaba?

Allahu Teala Kitab-ı Hakiminde şöyle buyurur: “Andolsun biz her kavme Allaha itaat edin ve Tağuta kulluktan sakının diye bir peygamber göndermişizdir” Dikkat edilirse ayet her kavme bir nebi rasul ve elçinin geldiğini ifade eder... - Yazar bu ayeti neden gözlerden uzak tutar acaba :..!? -

Bu ayet sizce medeniyetler arasında ki kopyacılığın bir sebebi olamaz mı_?
Turan Dursun’un metninde geçen olayları başka şekilde yorumlamak mümkün değil midir?
Sadece kurulacak mantık örgüsü, bu şekilde mi tezahür eder, başka ihtimal hesaplarına mahal yok denilebilir mi?
Bilimsellik görüşü sadece bu görüşte mi ortaya çıkmıştır?
tabi ki hayır...


ünlü düşünür Hegele göre Tarihte yaşamış milletler yaşarlar ve ölürler öldüklerinden genç medeniyetlere iyi yönlerini bırakıp tarih sahnesinden silinirler ve yeni genç medeniyet onlardan devraldığı iyilikler ve güzel yönlerle bunları daha da geliştirir.
sonuç olarak medeniyetlerin iktibası gerçektir. Ama bu TURAN DURSUNUN iddialarını kabul etmemizi de gerektirecek bir kabullenme değildir. Bilakis bu iktibas alenen Allahın elçilerinden yapılmış bir iktibastır. Çünkü Allah farklı zamanlarda farklı kavim ve gruplara elçilerini göndermiştir.
Nasıl Hz.Muhammed bize Nuhun Tufanını, Musa a.s. Kıssasını, Yusuf, Yakub, İbrahim, Adem, Hud, Salih ve Şuayb peygemberlerden bahsetti ise nasıl o bize yaratılıştan bahsetti ise o dönemde insanlığa müjdeci olarak gelen nebiler de bu kıssalardan hikayeler anlatmışlardır...
Gerçek sudur ki, Allah zaman zaman insanlara hatırlatıcı olarak elçilerini göndermiş ve onların bilinç altlarında yatan inanç küllenmelerini közlendirmiş ve alevlendirmeye çalışmışlardır... Nihayetinde her insan yaratılış gibi diğer Rahmani gerçeklere muhatab olmuş ve zaman dilimi içinde uzaklaşmışlar ve elbette bazı birikimler ve yaklaşım tarzlarını örf ve adetlerine geçirmişlerdir.
Böylece de haliyle destanlarında ve kendilerince tarihi tutanaklarında bu meselleri işlemişlerdir

************************************* ********
*********************************************
**********************************************
********************************************
Yaratılış safhalarını en orijinal ve günümüzde ki ilme uygun şekilde izah eden yegane eser ki dini kaynaklar bakımından Kur’an-ı Kerimdir...

TURAN DURSUN un vermiş olduğu bilgilerde '''düşüncesini çürütebileceğinden almaya korktuğu ayetler''' vardır.. Hatta vermiş olduğu ayeti kestirip atmış devamını ve eşsiz ifade tarzını, açıklayıcı görselliği gizlemiştir...

And olsun ki, biz insanı süzme çamurdan yarattık. Sonra da onu nutfe halinde sağlam bir yere yerleştirdik. Sonra nutfeyi bir kan pıhtısı haline getirdik, derken o kan pıhtısını bir çiğnemlik et yaptık, bir çiğnemlik etten kemikler yarattık, kemiklere de et giydirdik. Ve sonra onu başka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli olan Allah'ın şanı ne yücedir." (Mü'minün, 12-16 ayetler.)



GELELİM GÜNÜMÜZ BİLİMİNE..Asırlar öncesinden Kuran-ı kerim de verilen yaratılış mucizesi , yüzyıllar sonra bilimin tespitiyle aynı ortak noktada buluşmuşlardır...
Sağlam yere (ana rahmi nutfe için gerçekten en mükemmel şekilde tüm imkanlar ve ihtiyaçlara göre donatılmıştır bu sebebten de sağlam tabiri onun için sıfat olarak kullanılmıştır) yerleştirilen nutfe meselinden sonra gelen bir çiğnem et tanımlaması çocuğun ana karnındaki bir dönemdir ki doktorların elde ettikleri ultrasonik görüntülerden elde edilen fotoğraflarda sanki ısırılmış ta üzerinde diş izleri kalmış bir çiğnem et şekli hemen o fotoğraflarda göze çarpar…



Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulmaktadır:
“O halde insan neden yaratılmış olduğuna bir bakıversin. O (ana rahmine atılıp dökülen bir sudan yaratılmıştır. O, omurga ile göğüs kemikleri arasından çıkar. Şüphe yok ki O, onu döndürmeye elbette güç yetirendir. O günde gizlilikler açığa çıkartılır. (O günde) onun ne bir gücü olur; ne de bir yardımcısı”. (et-Tarık, 86/5-10)

Atılıp dökülen su, meninin vasfını anlatan bir ifadedir. Meni, su damlalarına benzeyen sıvı bir terkiptir. İçeriği dökülür, hızla hareket eder, canlıdır. Bu özellik, ayette kendi kendine hareket edebilmeye delalet eden ism-i fail sigası kullanılarak doğrulanmıştır. Suyun akıcı olarak nitelenmesi dışında, diğer bütün vasıflar insanla ilgilidir. Zira bu ayetlerde ele alınan konunun odak noktası insanın yaratılışıdır. İnsanın yaratılışı, öldükten sonra dirilmenin mümkün olduğuna delalet eder.

Şüphe yok ki O, onu döndürmeye elbette güç yetirendir ayetinde “onu döndürmeye” ifadesindeki zamirin de insan yerine kullanıldığını söylemek daha doğrudur. “Döndürmek” hesaba çekmek için yeniden yaratmaktır.

Çıkarma nitelemesi, insandan söz etme temeline bağlı bir açıklama mahiyetinde, müstakil bir ayette yer almaktadır. Zürriyetin ataların sırtlarından çıkarılmasından bahsedilerek, şaşırtıcı kudretin, takdirin üstünlüğünün ve yeniden dirilmenin mümkün oluşu açıklanmıştır. İnsanın dünyaya doğum yoluyla çıkarılması ile diri olarak yeniden döndürülmesi arasında bir ilişki bulunmaktadır. Oysa meninin çıkması ile insanın yeniden diriltilmesi arasında bir bağ bulunmamaktadır.

İnsanın zürriyetinin sırttan çıktığı şu ayetlerde de beyan edilmiştir:
Hani Rabbin Ademoğullarının sırtlarından zürriyetlerini çıkarıp almıştı.” (el-A’râf, 7/172)

Sizin sulbünüzden (sırtınızdan/soyunuzdan) olan oğullarınız” (en-Nisa, 4/23)

Kur’ân-ı Kerîm’de çıkarma fiili meni hakkında kullanılmamışken insan ile ilgili olarak çok yerde kullanılmış, böylelikle dünyaya doğarak geldiği ve hesaba çekilmek üzere diriltileceği açıklanmıştır.
Sırtta yeni nesiller var etme aşamaları ile yeni canlının sırtı terk ederek oradan çıkması arasındaki mükemmel incelik tüyler ürperticidir.

5–6 haftalık bir ceninin sırt bölgesinde, üreme bezlerinin oluşmasını gösteren enlemesine kesit.
Bu bezlerin hücrelerinin henüz ayrılıp belirginleşmeden önce, omurga ve kaburga kemiklerinin başlangıç yerlerinin arasından ortaya çıkışı.

Erkeğin testislerinde ve kadının yumurtalıklarında bulunan hücreler, cenin aşamasında iken, ana babanın sırt bölgesinde bulunur. Daha sonra bunlar omurga kemikleri ile sırt kemiklerinin başlangıç yerleri arasından sırttan çıkarlar. Yumurtalıklar rahmin yanında pelvise doğra giderken testisler sıcaklığın daha az olduğu skrotuma (torbalara) ilerler. Aksi takdirde canlı sperm üretiminde başarısız olur ve yolculuğunu tamamlamazsa kansere dönüşmeye maruz kalır.

“O, omurga ile göğüs kemikleri arasından çıkar tabiri, neslin ortaya çıkış sürecini tarif etmek için yeterlidir. Takdir etme, güç yetirme, en güzel ve en sağlam biçimde yaratma şeklinde yaratılışa delalet eden tüm hadiseleri ihtiva eder. Öncelikle omurga ve göğüs kemiklerinin arasındaki bölgeden kesin olarak yerleşeceği bölgeye kadar zürriyetlerdeki başlangıçlarda yaratılıp karındaki iç organlardan ayrılıştan itibaren ana babanın doğumuna, erişkinlik çağına gelip evlenmelerine ve yeni bir nesil yaratılmasına değin her şey bu ifadede yer almaktadır. İnsan nesli terkibi bakımından henüz yok sayılabilecek spermden, meniden yaratılır. Ancak bu meni canlıdır, yumurta ile birleşmek için kendiliğinden fışkırır. Sperm ve yumurtanın birleşmesinden embriyo meydana gelir. Meydana gelen yeni canlıda da aynı işlev yani “çıkma fiili” devam eder. Böylelikle dünyaya gelip gelişmesi için yaratılmakta olan cenin aracılığıyla da nesil devam ettirilmiş olur. Ancak doğup gelişen insan kendisini yaratandan gafil olur. Her bir insanın serüveni olarak bu devamlı yenilenen yaratılış güzelliği Alîm ve Hakîm olan tarafından, tüm bu hadiseleri ihtiva eden “çıkma” ifadesi ile anlatılmıştır.
Çıkar”
Başka hangi güç ve kudret yaratılışı böyle ifade edebilir?

Sürekli yenilenip duran tüm bu haller, eşsiz ölçüler ve insanı hayrete düşüren bu güç karşısında akla sadece şu sezgi gelebiliyor:
Gerçekten yeniden diriltileceğim ve hesaba çekileceğiz!
İşte bu şekilde hitap bağlanıyor. İnsanı önce, var edilişindeki kudret sahnelerinden bir ışığa, ardından da aciz ve yardımcısız kalacağı son durağıyla yüzleşmek üzere kendisiyle baş başa kalma sahnesine taşıyor. Bu intikalin hızla olması, ilâhî takdîre, Allah’ın kudretinin tecellisine ve yaptığı işlerin hikmetine vurgu yapılmasından kaynaklanmaktadır.
Bu vurgu Şüphe yok ki O, onu döndürmeye elbette güç yetirendir ifadesi ile gerçekleşmektedir.
Müfessir el-Kelbî, Şüphe yok ki O ifadesindeki zamir ile Allah’ın, “Onu döndürmeye” ifadesinde yer alan zamir ile de insanın kastedildiğini belirtmektedir.
El-Merâğî ise, O halde insan neden yaratılmış olduğuna bir bakıversin ayetini, “İnsan, aklını kullanarak yaratılışının başlangıcını düşünsün ki kendisini yaratanın gücünü ve onu yeniden yaratmaya kadir olduğunu anlayabilsin” anlamında tefsir etmiştir.
O (ana rahmine atılıp dökülen bir sudan yaratılmıştır. O, omurga ile göğüs kemikleri arasından çıkar.”
İşte, bilimin on üç asır sonra farkına varıp keşfettiği ve ispatladığı ilmî gerçekler…
Bu ayetlerin açıkladığına göre, insan nesli, omurga ve sırt kemiklerinde yer almaktadır.
Embriyoloji, erkeğin sperm ve kadının yumurta hücrelerinin menşei ile ilgili bu ayetleri açıklarcasına insanı hayrete düşüren açıklamalar yapmaktadır.
Yumurta ve sperm hücrelerinin her biri başlangıçta omurga ve sırt kemikleri arasına denk gelecek şekilde böbreklere yakın bir yerde bulunmaktadır. Burası, yaklaşık olarak omurga kemiklerinin ortası ile göğüs kemiklerinin alt kısmıdır. Yumurta ve sperm hücreleri ilk ortaya çıktıklarında, atardamarda çoğaldıklarında ve sinirlere bağlandıklarında daima bedende omurga ve sırt kemikleri arasında bulunurlar.
Bu durum Kur’ân-ı Kerîm’de söylenenleri ve âlemlerin Rabbi’nin gönderdiklerini tasdik etmektedir.
Bilim bu gerçeği çok yakın bir zamanda, Kur’ân nazil olduktan on üç asır sonra keşfedebilmiştir. Sperm ve yumurta hücrelerinin her biri gelişimini tamamladıktan sonra bildiğimiz yerlere iner. Sperm, skrotumda (torbalarda) yerini alıncaya kadar inerken yumurtalıklar rahmin yakınında pelvise doğru ilerler.
Zaman zaman bu inme işlemi tamamlanamaz, sperm yolda durur ve torbalara inmez. İşte bu durumda cerrahi müdahale gerekir. İnsanın yaratılışı ile ilgili olarak tüm bu bilgiler doğru bir düşünceye sevk edecek olursa, ilahi ahkâmda belirtildiği üzere, ahiret gününde yeniden dirilmeyi tasdik etmek kolaylaşacaktır.
Şüphe yok ki O, onu döndürmeye elbette güç yetirendir
Yani, insanı başlangıçta yaratmaya güç yetirenin, onu ölümünden sonra yeniden diriltmeye de gücü yeter.
Ayetlerdeki tüm ifadelerde Yaratıcının gücü çok bariz bir biçimde ortaya konulmaktadır. İnsan ile ilgili sahnelenenler aktarıldıkça, insanı tekebbürden arındıracak pırıltılar ile insan hakkında ğaybî bilgiler verildikçe, insan, özü ile karşı karşıya gelir, hayatı sona erdiğinde akıbetinin ne olacağını bilir, aslı itibari ile bir hiç olduğunu anlar. İnsanın açıkça gurura kapılıp büyüklenmesi sahnesi karşısında ise “o halde” diye söze başlanarak delil getirilmektedir.
O halde” edatı, hazfedilmiş (cümle içinde belirtilmeyip atlanmış) bir ifadeden sonra kullanılır. Burada da insanın içinde gizlenen düşünceyi açığa çıkarmaktadır:
O halde insan neden yaratılmış olduğuna bir bakıversin.”
Bu sanki kınayarak haykıran bir çığlık:
Vicdanın sana söylemiyor mu?
Bu muhakemede, deliller apaçık ortaya konulunca, zan ve şüphe içindeki insanın yenilmekten başka seçeneği kalmıyor. Cenabı Allah adeta şöyle buyuruyor:
Bunları yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?” (el-Kıyame, 75/ 40)
Sırları açığa çıkaran bu en küçük sahne, kıyamet günü sahnesine benzemektedir:
O günde gizlilikler açığa çıkartılır” (et-Tarık, 86/9)

Vahiy eseri olduğu ileri sürülen hiçbir kitabın sahip olamadığı düzeyde kapsamlı, orijinal ve akıllara durgunluk verici bir üslup!

Ayetlerin nazil olduğu zamanda herhangi bir insanın idrak etmesi mümkün olmayan bu bilimsel açıklamalar, bu gün davetçilerin elinde, son peygamberliğin delillerinden biri olmaktadır.
**********************************
***********************************
***********************************
TURAN DURSUN ''çamurdan yaratılış'' diyerek diğer medeniyetlerden örnekler vermiş fakat ADEM VE HAVVA nın TÜM MEDENİYETLERDEN önce var olduğunu, ve kuran-ı keriminde ADEM iN ÇAMURDAN YARATILDIĞI düşüncesini kaale almamış... 1400 yıl önce diğer medeniyetlerden esinlenilip kopyalandığını söylemiş... bunları söylerken örnekler verdiği medeniyetlerin HİÇBİRİNDE kuran-ı kerimde ki YARATILIŞ ayetlerinin içeriği kadar açıklayıcı bir örnek verememiştir...

SAYGILAR

Kendine yardım etmesini bilmeyene hiç kimse yardım edemez

Konu strategic_choice tarafından (15-06-2008 Saat 15:49 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 15-06-2008, 15:54
aydoe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aydoe aydoe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Oct 2007
Mesajlar: 3.982
Standart

“O, omurga ile göğüs kemikleri arasından çıkar

Göğüs kemikleri diagrafma denilen bir tabaka ile kesinlikle karın içi organlardan ayrılmıştır.
Uterus(rahim),Overler(Kadın yumurtalıkları) ve testislerin yani kadın ve erkek üreme organlarının göğüs kemikleriyle ne komşuluğu ne de alakası vardır.

Yukarı alıntıladığım cümle kesinlikle yanlıştır.

''asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek,aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur''
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 15-06-2008, 15:55
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart

Erkeğin testislerinde ve kadının yumurtalıklarında bulunan hücreler, cenin aşamasında iken, ana babanın sırt bölgesinde bulunur. Daha sonra bunlar omurga kemikleri ile sırt kemiklerinin başlangıç yerleri arasından sırttan çıkarlar. Yumurtalıklar rahmin yanında pelvise doğra giderken testisler sıcaklığın daha az olduğu skrotuma (torbalara) ilerler. Aksi takdirde canlı sperm üretiminde başarısız olur ve yolculuğunu tamamlamazsa kansere dönüşmeye maruz kalır.

“O, omurga ile göğüs kemikleri arasından çıkar” tabiri, neslin ortaya çıkış sürecini tarif etmek için yeterlidir. Takdir etme, güç yetirme, en güzel ve en sağlam biçimde yaratma şeklinde yaratılışa delalet eden tüm hadiseleri ihtiva eder. Öncelikle omurga ve göğüs kemiklerinin arasındaki bölgeden kesin olarak yerleşeceği bölgeye kadar zürriyetlerdeki başlangıçlarda yaratılıp karındaki iç organlardan ayrılıştan itibaren ana babanın doğumuna, erişkinlik çağına gelip evlenmelerine ve yeni bir nesil yaratılmasına değin her şey bu ifadede yer almaktadır. İnsan nesli terkibi bakımından henüz yok sayılabilecek spermden, meniden yaratılır. Ancak bu meni canlıdır, yumurta ile birleşmek için kendiliğinden fışkırır. Sperm ve yumurtanın birleşmesinden embriyo meydana gelir. Meydana gelen yeni canlıda da aynı işlev yani “çıkma fiili” devam eder. Böylelikle dünyaya gelip gelişmesi için yaratılmakta olan cenin aracılığıyla da nesil devam ettirilmiş olur. Ancak doğup gelişen insan kendisini yaratandan gafil olur. Her bir insanın serüveni olarak bu devamlı yenilenen yaratılış güzelliği Alîm ve Hakîm olan tarafından, tüm bu hadiseleri ihtiva eden “çıkma” ifadesi ile anlatılmıştır.
“Çıkar”
Başka hangi güç ve kudret yaratılışı böyle ifade edebilir?
Kur'an'daki en büyük bilimdışı çelişkilerden biri.
Bu yazdıklarının bilimsel bir kanıtı var mı strategic_choice.
Çelişkileri mucize olarak yazmak adet oldu galiba.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 15-06-2008, 16:02
ozgur_beyin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
ozgur_beyin ozgur_beyin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 07 Sep 2006
Mesajlar: 5.929
Standart

sevgili stratejik, mübarek pazar günü yine çöpleri karıştırmışsın.
bulduğun hurdaları yin foruma yığmışsın.


Esref,yerine vekil birakarak Izmir'e gidiyor.Morali biraz bozuk.Yol arkadasi ise biraz geri zekâli,Eşref'e aptalca sorular soruyor. Bir ara:
" Tanri,Adem'i yaratirken çamuruna asman koydu mu, koymadı mı?" Eşref biraz düşündükten sonra:
Ey bana tiynet-î Adem'de saman var mı diyen,
Bir daha etme bana gel bu sual-î hami
Balçığında saman olsaydı eğer insanoğlunun
Çatlayıp da yarık olmazdı ananın .mı

sorun cahil olman değil , kendini alim sanman
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 15-06-2008, 16:07
kucles kucles isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 27 May 2007
Mesajlar: 53
Standart

arkadaşım destanlara bir daha bak. hiç birisinde allahtan bahsedilmiyor. kral amonhotap, Hephaisdos, Tanrıça Ngüho v.s. bunları açıkla madem. allah elçilerine insanları çamurdan yarattığını söylemiş ama kendinden bahsetmemiş başka tanrılara tapılmasına müsaade etmiş ha?

bu arada turan dursun, adem havvanın varlığını reddetmiş oluyor zaten islamın çakma olduğunun farkına varınca. ee o zaman niye bu ilk insan uydurmasını referans olarak alsın ki?
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 15-06-2008, 16:19
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart

Çamurdan insan nasıl oluyor?
Şu konu üzerinde biraz kafa yorsak diyorum.
Çeşitli bölgelerin topraklarından toplayıp süzme çamur yapmışlar.
Malzeme hazır. Projede hazır.
Neresinden başlamışlardır vücudun?
Kemiklerden mi?
İçine ilik de koymak lazım. Bunun için çaktırmadan araklama yapıp örneğin bir dananın kemik iliklerini kullanmış olabilirler.
Peki ama iliği kullanan, dananın kemiğini de kullanır.
Neyse kemikler tamam diyelim.
Geldik kafaya.
Beyin, gözler, kulaklar, ağız ve dişler. Bunları şekillendirmek biraz zor.
Damarlar var, sinirler var, kaslar var, bezler var.
Herhalde her biri için çeşitli çamur alaşımı kullanmışlardır.
Kan?
Kan için de çeşitli hayvanlardan alınan kan örneklerinden bir karışım yapmış olabilirler.
Bu iş gerçekten zor.

Allah neden evrim teorisini uygulamamış da böyle saçma sapan bir yol seçmiş anlamak mümkün değil..
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 15-06-2008, 16:49
strategic_choice strategic_choice isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Jun 2008
Mesajlar: 43
Standart ....

İşiniz gücünüz sabit fikirli olmak.. Vay bee yorumlarınız O KADAR İNANDIRICI Kİ insanın dinden çıkası geliyor)) Yorumdan başka birşey bilmeyen, TURAN DURSUNUN ARKASINA SAKLANMIŞ, ondan ALINTILAR yaparak kendince BİLİMADAMLIĞINA soyunmuş, modern gençlik olan sizler bana KENDİ YARATTIĞINIZ bilimsel bir ARAŞTIRMANIZI gösterir misiniz_???? Bu sözü kimlere söylediğimi onlar çok iyi biliyor...
Aşağıda ki ayetleri bana tek tek açıklayın bay bilimadamları.. 1400 yıl önce söylenmiş bu sözler size uydurma gibi geliyorsa,sorun ayetlerde değil SORUN SİZLERDEDİR..
Aklı selim her BİLİM ADAMI bu ayetlerdeki içeriğin MUCİZE olduğunu kabul eder...
Çünkü modern tıp bu ayetlerdeki anlatılanları bizlere ispatlamakta ve ispatlayacaktır....

"Doğrusu ALLAH katında İsâ'nın durumu Âdem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı. Sonra da ona "Ol"dedi. O da hemen oluverdi..." (Âl-i İmrân 3/59)
"Allah'a nasıl küfrediyorsunuz ki ölü iken sizleri diriltti. Sonra sizleri yine öldürecek, sonra sizleri yine diriltecek, sonra da döndürülüp O'na götürüleceksiniz." (Bakara 2/28)
"Rahîmlerde sizlere dilediği şekli veren O'dur. Başka ilâh yok, ancak O vardır. Güçlü O'dur, hikmet sahibi O'dur." (Âl-i İmrân 3/6)
"Ey bütün insan kümeleri, sizleri bir tek kişiden yaratan sonra ondan eşini yaratıp ikisinden bir çok erkekler ve kadınlar üreten RABB'inize karşı gelmekten sakının! O Allah'a karşı gelmekten korkun ki siz O'nun ve rahîmlerin (akrabalık) hürmetine birbirinizden isteklerde bulunursunuz. Şüphesiz ki ALLAH , üzerinizde gözcü bulunuyor." (Nisâ 4/1)
"O, öyle bir yaratıcıdır ki sizi çamurdan yarattı, sonra bir eceli (ölüm zamanını) takdir etti.Bir ecel de (kıyâmet günü) O'nun katında adlandırılmıştır. Sonra da siz hâlâ şüphe ediyorsunuz." (En'âm 6/2)
"O sizi bir tek nefsten (Âdem'den) yaratandır. (Sizin için) bir kalma yeri, bir de emânet olarak konulacağınız yer vardır. Anlayan bir toplum için âyetleri ayrıntılı bir şekilde açıkladık." (En'âm 6/98)
"Andolsun sizi yarattık, sonra size şekil verdik, sonra da meleklere, Âdem'e secde edin! diye emrettik. İblis'in dışındakiler secde ettiler. O secde edenlerden olmadı." (A'râf 7/11)
"Sizi bir tek candan (Âdem'den) yaratan, ondan da yanında huzur bulsun diye eşini (Havvayı) yaratan O dur. Eşi ile (birleşince) eşi hafif bir yük yüklendi (hâmile kaldı) . Onu bir müddet taşıdı. Hâmileliği ağırlaşınca RABB'leri ALLAH'a: "Andolsun bize kusursuz bir çocuk verirsen muhakkak şükredenlerden olacağız. diye dua ettiler." (A'râf 7/189)
"Andolsun biz insanı kuru bir çamurdan, şekillenmiş (biçimlendirilmiş) kara balçıktan yarattık." (Hicr 15/26)
"Ve düşün o vakti ki RABB'in meleklere "Ben kuru bir çamurdan biçimlendirilmiş bir balçıktan bir beşer yaratacağım." (Hicr 15/28)
"İnsanı bir damla sudan yarattı. Birde bakarsın ki o, açık bir düşman kesilmiş." (Nahl 16/4)
"Allah sizlere kendi cinsinizden eşler yarattı. Eşlerinizden oğullar ve torunlar verdi. Ve sizi hoş hoş ni'metlerle rızıklandırdı. Onlar, şimdi bâtıla inanıp da ALLAH'ın ni'metine nankörlük mü ediyorlar." (Nahl 16/72)
"Düşünmediler mi ki gökleri ve yeri yaratmış olan Allah , kendilerinin benzerini yaratmaya da kadîrdir! Allah, onlar için bir vâde takdir etti. Bunda şüphe yoktur. Ama zâlimler inkârcılıktan başkasını kabüllenmediler." (İsrâ 17/99)
"..... Daha önce sen hiçbir şey değilken seni de yaratmıştım, buyurdu..." (Meryem 19/9)
"İnsan düşünmez mi ki daha önce, o hiçbir şey olmadığı hâlde Biz kendisini yaratmışızdır." (Meryem 19/67)
"Sizi topraktan yarattık, yine ona döndüreceğiz ve yine sizi ondan bir kere daha çıkaracağız." (Tahâ 20/55)
"Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki biz sizi topraktan, sonra nutfeden (sperm), sonra alâkadan (aşılanmış yumurtadan) , sonra uzuvları (önce) belirsiz sonra (belirlenmiş) canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim.Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahîmlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız, sonra güçlü çağınıza uluşmanız için (sizi büyütürüz) içinizden kimi vefât eder; yine içinizden kimi de ömrünün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hâle gelsin. Sen yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir hâlde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde, o kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verilir. Çünkü Allah hakkın ta kendisidir. O, ölüleri diriltir yine O herşeye hakkıyla kadîrdir." (Hac 22/5-6)
".... İnkâr edenler, göklerle yer bitişik bir hâlde iken bizim, onları birbirinden kopardığımızı ve her canlıyı sudan yarattığımızı görüp düşünmediler mi? Yine de inanmazlar mı?" (Enbiyâ 21/30)
"Allah (celle celâluhu) her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üstünde sürünür., kimi iki ayağı üstünde yürür, kimi dört ayağı üstünde yürür. Allah (celle celâluhu) dilediğini yaratır; şüphesiz Allah (celle celâluhu) her şeye kadîrdir." (Nur 24/45)
"Andolsun biz insanı; çamurdan (süzülüp çıkarılmış) bir özden yarattık." (Mü'minun 23/12)
"Sonra nütfeyi alâka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden alâkayı bir parçacık et hâline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik, bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan hâline getirdik. Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir." (Mü'minun 23/14)
"Sizi yeryüzünde yaratıp yapan O'dur, hep O'nun huzurunda toplanacaksınız." (Mü'minun 23/79)
"Sudan bir insan yaratıp da ona bir soy ve hısımlık getiren O'dur. RABB'inin her şeye gücü yeter." (Furkân 25/54)
"O ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölü çıkarır ve toprağa ölümünden sonra hayat verir. Sizlerde işte öyle çıkarılacaksınız." (Rum 30/19)
"Yine O'nun sizi topraktan yaratması (yüce kudretine delâlet eden) âyetlerindendir ki , sonra da siz şimdi bir beşersiniz, yayılıp duruyorsunuz." (Rum 30/20)
"ALLAH her şeye gücü yeten ki , sizi bir güçsüzden yaratmakta, sonra güçsüzlüğün arkasından kuvvet vermekte; sonra da kuvvetin arkasından güçsüz ve ihtiyâr yapmaktadır. Dilediğini yaratıyor; O, öyle her şeyi bilen, herşeye gücü yetendir." (Rum 30/54)
"Muhakkak ALLAH; evet kıyâmete (dair) bilgi sedece O'nun yanındadır; yağmuru o yağdırır, rahîmlerde ne var O bilir. Hiçbir kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiçbir kimse hangi yerde öleceğini de bilemez. Şüphesiz ki ALLAH herşeyi bilir, herşeyden haberdârdır." (Lokman 31/34)
"O ki yarattığı herşeyi güzel yarattı ve insanı yaratmaya da bir çamurdan başladı" (Secde 32/7)
"Sonra onu düzenli bir şekle sokup, içine kendi ruhundan üfledi ve sizin için kulaklar, gözler, kalbler, yaratmıştır. Ne kadar az şükrediyorsunuz!" (Secde 32/9)
"ALLAH sizi (önce) topraktan, sonra meniden yarattı. Sonra sizi çiftler (erkek-dişi) kıldı. O'nun bilgisi olmadan hiçbir dişi ne gebe kalır, ne de doğurur. Bir canlıya ömür verilmesi de, onun ömründen azaltılması da mutlaka bir kitabdadır. Şüphesiz bunlar, ALLAH'a kolaydır." (Fâtır 35/11)
"Yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mâhiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çftleri yaratan ALLAH'ı tesbih ve takdis ederim." (Yâsîn 36/36)
"İnsan görmez mi ki biz onu meniden yarattık. Birde bakıyorsun ki apaçık düşman kesilmiş!" (Yâsîn 36/37)
"Şimdi sor onlara! Yaratma bakımından onlar mı daha zor, yoksa bizim yarattığmız (insanlar) mı? Şüphesiz ki kendilerini yapışkan (cıvık) bir çamurdan yarattık." (Sâffat 37/11)
"RABB'in meleklere demişti ki Ben muhakkak çamurdan bir insan yaratacağım. Onu tamamlayıp içine de ruhumdan üfürdüğüm zaman derhâl ona secdeye kapanın! Bütün melekler toptan secde ettiler yalnız İblis secde etmedi. O büyüklük tasladı ve kâfirlerden oldu." (Sad 98/71-74)
"İblis, ben ondan hayırlıyım! Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın, dedi" (Sad 38/769)
"ALLAH sizi bir tek nefsten (Âdem'den) yarattı, sonra ondan da eşini yarattı. Sizin için hayvanlardan sekiz eş meydana getirdi. Sizi de annelerinizin karınlarında üç katlı karanlık çeşitli safhalardan geçirerek yaratıyor. İşte bu yaratıcı, RABB'iniz ALLAH'dır. Mülk O'nundur. O'ndan başka ilâh yoktur. Öyleyken nasıl oluyor da (O'na kulluktan) çevriliyorsunuz?" (Zümer 39/6)
"Yeri sizin için yerleşim alanı, göğü de bir bina kılan, size şekil verip de şeklinizi güzel yapan ve sizi temiz besinlerle rızıklandıran ALLAH'dır. İşte ALLAH sizin RABB'inizdir. Âlemlerin RABB'i ALLAH, yücelerden yücedir." (Mü'min 40/64)
"Sizi topraktan, sonra meniden, sonra alâkadan yaratan sonra bebek olarak çıkaran, sonra sizi güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlamanız ki içinizden daha önce vefât edenler de vardır. Ve belli bir vakte ulaşmanız için sizi yaşatan O'dur. Umulur ki düşünürsünüz." (Mü'min 40/67)
"De ki: Gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkâr edip ,O'na ortaklar mı koşuyorsunuz? O, âlemlerin RABB'idir." (Fussilet 41/9)
"Sizin yaratılışınızda ve (ALLAH'ın) yeryüzünde yaydığı canlılarda, kesin olarak inanan bir toplum için ibret verici işâretler vardır." (Casiye 50/16)
"Andolsun insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz ve biz ona şah damarından (habli'l-verid) daha yakınız." (Kaf 50/16)
"Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendilerimi yaratıcıdırlar?" (Tûr 52/35)
"Şurası muhakkak ki (rahîme) atıldığında nutfeden, erkek ve dişiden ibâret olan iki çifti O yarattı." (Necm 53/45-46)
"Biz, herşeyi bir ölçüye göre yarattık." (Kamer 54/49)
"Rahmân Kur'ân-ı öğretti. İnsanı yarattı. Ona açıklamayı öğretti." (Rahmân 66/1-4)
"Allah insanı pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı" (Rahmân 55/14)
"Onları yeniden, yepyeniden yarattık." (Vâkıa 56/35)
"Sizi biz yarattık. Tasdik etmeniz gerekmez mi? Söyleyin öyleyse (rahîmlere) döktüğünüz meni nedir? Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan Biz miyiz?" (Vâkıa 56/57-59)
"Sizi yaratan O'dur. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mü'mindir.ALLAH yaptıklarınızı görendir." (Tegâbûn 64/2)
"Oysa, sizi türlü merhalelerden geçirerek O yaratmıştır." (Nûh 71/14)
"Ve Allah, yerden ot bitirir gibi sizi yetiştirdi. Sonradan sizi onda geri çevirecek ve sizi bir çıkarış daha çıkaracaktır." (Nûh 71/17-18)
"O (döl yatağına) akıtılan meninin içinden nutfe (sperm) değil miydi? Sonra bu, alâka (aşılı yumurta) olmuş, derken ALLAH (celle celâluhu) onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti (tesviye etti) . Ondan da iki eşi yaptı; Erkek ve dişi !..." (Kıyâmet 75/37-39)
"İnsan üzerinden, henüz kendisinin anılan bir şey olmadığı uzun bir süre geçmedi mi? Gerçek şu ki biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden) yarattık; onu imtihan edelim diye kendisini işitir ve görür kıldık." (İnsan 76/1-2)
"(Ey insanlar!) Biz sizi dayanaksız bir sudan yaratmadık mı? İşte o suyu, belli bir süreye kadar sağlam bir yere yerleştirdik." (Mürselât 77/20-22)
"Sizi yaratmak mı daha güç yoksa gökyüzünü yaratmak mı, ki onu ALLAH (celle celâluhu) bina etti, onu yükseltip düzene koydu. Gecesini kararttı, gündüzünü ağarttı." (Nazi'ât 79/27-29)
"Allah onu neden yarattı? Bir nutfeden (sperm) yarattı da ona şekil verdi. Sonra ona yolu kolaylaştırdı." (Abese 80/18-20)
"İnsan neden yaratıldığına bir baksın! Atılan bir sudan yaratıldı. (o su) sırt ile göğüs kafesi arasından çıkar, işte ALLAH (başlangıçta bu şekilde yarattığı) insanı tekrar yaratmaya da kadîrdir." (Târık 86/5-8)
"Andolsun ki biz insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar (sıkıntı) içinde yarattık." (Beled 90/4)
"İncire, zeytine, Sinâ Dağı'na ve şu emin beldeye yemin ederim ki biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik." (Tîn 95/1-2)
"Yaratan RABB'inin adıyla oku! O insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı" (Alâk 96/1-2)

Kendine yardım etmesini bilmeyene hiç kimse yardım edemez
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 15-06-2008, 16:58
pante - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
pante pante isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 01 Nov 2005
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 8.936
Standart

strategic_choice, laf kalabalığıyla bir yere varman mümkün değil.
Kur'an'ı olduğu gibi c/p yapsaydın bari.
Bu kadar çok ayeti sıralamak yerine, tartışmak istediğin bir ayeti, konuyu koy ortaya, düzgünce tartışılsın.
Bu listelediğin ayetlerin okunduğunu sanıyorsan yanılırsın.
Okunan sadece ilk paragrafındaki kendi yazındır, ki bu üslubun kavgacı bir üslup, kavga için geldinse, uzun uzun c/p'ler yapıp didişmek niyetindeysen bu site yanlış adres senin için.
Amacın Kur'an'da çelişki olmadığını göstermekse, "Kutsal Kitaplardaki çelişkiler" başlığına beklerim. Gereksiz şişirme yazılarla değil, kısa ve öz yanıtlarla..
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 15-06-2008, 17:02
dilaver - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
dilaver dilaver isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Sep 2006
Bulunduğu yer: İstanbul
Mesajlar: 12.080

Onur Üyeliği Başarı Ödülü Başarı Ödülü 

Standart

De ki: Gerçekten siz, yeri iki günde yaratanı inkâr edip


Siz gerçekten bunları düşünerek mi yazıyorsunuz, yoksa iş olsun diye mi çiziktiriyorsunuz. Şimdi evrenin yaratılışı dünyaya kadar 9 milyar sene geçmesi gerekiyor bu kaç güne tekabül ediyor.

Onun gününü hesap ederken dünyaya gelelim. Dünyanın yaşı 4,5 milyar sene. Buradaki iki gün ile evrendeki gün sayılarını nasıl birbiriyle bagdaştırabilecegiz. Bir zahmet onu da hesaplayıverin.

Geldik insana o da son gün, iyi de insana varana kadar neredeyse 4,5 milyar sene geçti, demek ki bir gün bu kadar yani 4,5 milyar sene.

O zaman 4,5 x 6 = 27 milyar sene. Olmadı işte bu. . Bunu bir yere uyduramadık.

Evrenin bu kadar yaşı yok. Nereden tutarsan tut bu mucize elimizde kalıyor. Biraz daha çalışmanız gerekiyor. Haa inandırmak için bir yönteminiz var :

İncire, zeytine, Sinâ Dağı'na ve şu emin beldeye yemin ederim

Siz de Allahınız gibi ona buna yemin edin, mucize için başka seçeneginiz yok. İşte gerçek bilimsel kanıt bu ayet. Zeytine yemin edilince bilimsel olunuyor ve mucize oluyor. :eek:

Ne diyeyim Allah akıl fikir versin size. Tüm ayetleri tek tek ele almak var ama zamana yazık. Aslında bu başlık cafe yi hakediyor. Her halde bunları mizah amacıyla yazıyorsunuz.

saygılarımla

Çin'den İspanya'ya, Ümit Burnu'ndan Alaska'ya kadar
her mili bahride her kilometrede dostum ve düşmanım var
Dostlar, ki bir kere bile selamlaşmadık
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz...

Nazım Hikmet

www.dilaverkom.blogcu.com
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 15-06-2008, 17:04
strategic_choice strategic_choice isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 10 Jun 2008
Mesajlar: 43
Standart

TURAN DURSUNUN verdiği bikaç medeniyetin ÇAMURDAN yaratma örneklerinin onlarada (kavimleree) iletilmiş bilgili peygamberlerden gelebilme gerçeğini tartışalım isterseniz_?

TURAN DURSUN bir yandan karalama yapıyor fakat diyer yandaki KORKTUĞU gerçeklerle yüzleşmekten kaçıyor...
Bana objektif bir yorum ile açıklama ile gelseydi, tek taraflı düşünce kalıbı içinde kendini kandırmaya çalışmasaydı çok daha mantıklı olurdu yazıları...

Bir yandan bu , şu, bunlar, onlar, oda öyleydi, bunlarda vardı diyor..

diğer yandan bunların KURAN-I KERİMDE Ki her kavime peygamber gönderdik ayetinde ki içerikten yola çıkarak, demek ki ADEM ile HAVVA medeniyetlerden önce olduğuna göre gerçekten de TOPRAKTAN YARATILMIŞ VE gerçekten de her kavime peygamber gönderilmiş'''' DEMİYOR..
NEDEN ÇÜNKÜ inanmak istediğine, İNANDIRMAK İSTEDİĞİNE YÖNELTİYOR..
çocukça, bir kandırma yöntemi ve göz boyama tekniğinden başka bişey değildir...

Muhammed s.a.v peygamber efendimizin bir rivayetine göre 124,000 diger bir rivayetine göre 224.000 peygamber gönderilmiştir demesini var sayarsak hemen hemen bütün kavimler ki bu rakam az değildir doğudan batıya bütün kavimlere gönderilmiştir diyebilirz.

Tüm peygamberler insanoğlunun ADEM ile HAVVA dan geldiğini ve topraktan yaratıldığını kavimlere anlatmış ve bu bilden yola çıkan MEDENİYET SANATÇILARI figürlerinde ve kutsal saydıkları sözde tanrılarında bu konuyu işlemişlerdir....

Turan DURSUNUN sıraladığı maddeler içinde de tüm medeniyetlerin Adem in topraktan yaratılışı konusunu işlediğini söyleyemez miyiz_?? HADİ OBJEKTİF OLUN kardeşlerim_???

Kendine yardım etmesini bilmeyene hiç kimse yardım edemez
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:52 .