Şeyh uçmaz; mürit uçurur!

[soro]

aldostu dostumuz,

bilirsin ve anlamışsındır,fazla edebiyat parçalayamam,yalakalık ve yağcılık da yapamam ve yapmam,yazılarımda pekçok dostunda görmeye alışık olduğun latif unsurları bulamazsın.
ben de böyleyim işte.
kendimce ters gelen bir konuda,müdahale *hususunda kendimi zaptedemiyorum.bu siteye ilk üye olduğum günden beridir ki yazılarımda da görürsün hiç tavrımda değişiklik yoktur.hiç bir zaman hatır gönül dinlemem,hatta kendi hatrımı bile...

"Soro
benim inancımı "Kendinden menkul." değerlendirir. "



aldostu dostumuz,

çoğumuz başkalarının inancını kendimizden menkul değerlendiririz.sen de dahil...


belki iyi *ifade edememiş olabilirim ama,benn senin inancını değil,ifade ediş tarzını eleştirmişimdir.

burda ben dine ,Allaha laf edenlere ifadelerini düzeltmelerini rica ederken,sen
"Allah gelsin ayakkabılarımı boyasın" *dedin.
Cemal de,"Allah mallah yok" dedi.

bu tarz kelamlarınız,sizleri çözmemi zorlaştırıyor.
Cemal, müslümanım diyor kendi ifadesiyle,şimdi hangi çeşit müslüman olursa olsun,yukarıdaki ifadeyi kullanamaz.kullandığı zaman da ben muallakta kalıyorum.nasıl hitap edeceğimi kestiremiyorum.kimsenin kendi inancı beni ilgilendirmez,ama *dedikleri ile yaptıkları birbirini tutmayan kişileri anlamakta zorlanıyorum.

sen,inancın senin bir sıfatındır ve bunun gibi onlarca sıfatın olabilir.beni ilgilendirmez,genel olarak dostum denebilecek bir ortalama tutturabiliyor sıfatların,yani iyi sıfatların çok.
ama dostumsun diye,bence kötü sıfatlarını kabul edemem.
inancının pante ile aynı olduğunu söylesen de,ben panteden senin ki kadar bizi üzen bir kelam duymadım.belki söylemiştir ama ben görmedim.sanmıyorum.

senin bir inancın olabilir,hakkındır.hayrını gör.
ama bizim Allah'ımıza ayakkabı boyatamazsın.

ben de *senin inandığın eğer bir değerler silsilesi varsa bu şekilde aşağılasam hoşuna gider mi?bana yakıştırmazsın di mi?ben de sana yakıştıramadım.

bu konuda daha önce yazmadım.tadını bozmayım diye.
dost acı söyler,bizi! veya beni üzdün yukarıda yazdığım iki cümle ile.
sonra da deme ki,soro kendinden menkul değerlendiriyor.
o halde sen doğrusunu değerlendir.

senin inancın veya inancsızlığın hangisidir.
Cemalin inancı veya inancsızlığı nedir?

herkesin inanmama veya benden değişik inanma hakkı vardır .bunu kabul ediyorum.
cuma namazına gittim deyip sonrada "Allah mallah yok" diyebilen inanc veya ekol hangisi ben de öğreneyim de kurtulayım bu düşüncelerden.


dediğim gibi edebiyattan ve yalakalıktan anlamam,dostumsun ama çözemedim seni..
ve cemali...

[aldostu]

Sevgili Soro,
benim insanlarda inançlarından önce çok değer verdiğim özellikleri;
terbiyeleri,kültürleri ve zekalarıdır.
Atatürk'ümüzün sporcular için söylediği;
"Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklısını severim." lafındaki *gibi;
insanı vasıfları ile değerlendirmede
zeka benim için epey önemlidir.

Siz de benim;
inanış sistemi farklı,
ama zeki bellediğim insanlardansınız.
O sebepten;
" senin *bir *inancın *olabilir,hakkındır.hayrını *gör.
ama *bizim *Allah'ımıza *ayakkabı *boyatamazsın. "
saplantınız beni sukut-u hayale uğrattı.

Bu cümlenin geçtiği satırların önünü, arkasını
ve önceki cevapların metnini iyi okur ve anlarsanız;
taşın nereye yollandığını görürsünüz..

İçerisinde Allah sevgisi
dinli/dinsiz bir çok insandan ileri olan bir insandan;
sizin vehmettiğiniz cümle veya yargıların çıkması mümkün mü?

Siz muhakkakki herhangi bir sağlık sorununuzun olduğu veya,
aklınızın başka bir konuya takıldığı bir anda o yazıyı okudunuz
ve yanlış yorumunuz aklınızda kaldı.
Sizin zeki insan olduğunuza dair kanaatimde değişen bir şey yok.

İnsanlık hali;
herşey olabilir.

Cemal'in Cuma kılışı ve "Allah mallah yok" deyişinin açıklamasını da
bana değil Cemal'e sorun.

Başta bizim, siteye getirdiğimiz;
şifrelerini aldığımız ve,
etraftan sataşanların gönderebilecekleri özel mesajlarda
gereksiz hırçınlıklar göstermesin diye;
onu da rızası ile ,
şifresi ile girip özel mesajlarını da kontrol ettiğimiz Cemal yok artık.

Cemal kendini isbat etmiş ve vesayetimizden çıkmıştır.
Bu gün fırsatım olup onunla konuşamadım,
bahsettiğiniz cümlenin geçtiği topiği de bir iki uğraşıma rağmen bulamadım.
Ama eminim ki Cemal'de de bende olduğu gibi yanılmışsınızdır.
Cemal'i iyi tanırım;
söylediğini zannettiğiniz cümleleri sarfedecek inançta değil Cemal;
muhakkak bir yeri taşlamak için,
muhatabının ağızından yazmıştır o kinayeyi.
Ama genede son cevap hakkı Cemal'in,
ben kanaaten yazdım.

Beni lufedip okurken;
daha dikkatli ve yürekten anlamaya çalışırsanız sevinirim.

Değer verip vermemek;
lutfedip dost kriterlerinize uydurmanız veya uydurmamanız;
tabiiki şahsınıza ait değerlendirmelerdir.

Sevgilerimle.

[ozgur_beyin]

sevgili aldostu'm, sizin kalibrenizdeki bir insanın .beni,ne inacı ne şusu nede busu ilgilendiriyor.
sadece ''insani'' kaliteniz benim nezdimde çok önemli.
''insan'' kokan yazılarınızı severek ilgiyle ve iyice anlayarak okumaya çalışıyorum.
sanalda olsa bu siteyi sizinle *paylaşmaktan onur duyuyorum.

(not bu yazı sadece bir duygu ifadesidir. ikinci veya üçüncü şahısları kapsamamaktadır)

[vartor]

Bizim de dusuncelerini paylastigimizi soylememize izin verirsin herhalde ozgur-beyin.

[soro]

sayın aldostu,

şikayetimi mucip kelamlarınız,
"Allah isterse" ve "bugün Allah için ne yaptın" isimli topiklerde mevcut.sizin her yazınız gibi onları da okumuştum ve yine okudum.neyse..


sezenişimin sebebi,sizin kelamlarınızın muhtevası değil,zira beni ilgilendirmez inanç durumunuz,fakat inanc durumunuzun tarafımdan "kendimden menkul" bir tarzda değerlendirildiğinin tarafınızca beyanı üzerine,"ettiğiniz kelamlar bunlar,varın siz kendinizi benden gayr olarak değerlendirin" demekti.

daha önce bahsettiğim gibi,inanmamak veya benden değişik inanmak herkesin hakkıdır.ayrıca şikayet sebebimi oluşturan konu sayısız sıfatlarınızdan sadece bir sıfat olduğunu ve bir insanı sadece bir tek beğenmediğimiz sıfatı nedeniyle dostluğumuzdan azad edemeyeceğimizi de belirttim.

şahsınızın inanc durumunu ortaya döken sizsiniz.mevzuyu açan sizsiniz.
ve benimle ilişkilendirdiniz.ben de buyrun siz anlatın dedim.yazım yukarıdadır.

birşeyler anlatmışsınız,konu beni ilgilendirmediği için daha fazla detaya gerek görmüyorum.benim kendimden menkul değerlendirmelerimin ise tabii ki arkasındayım ama bu da kimseyi ilgilendirmez.

bakınız,bu sitede en yalnız kaldığım anlarda siz bana destek verdiniz bunu unutmadım,minnettarım.
binaenaleyh lafı burada kesiyorum.


iyiliklerle kalınız.

[aldostu]

İyi kötü bir sürü yazı yazdık.
Öyle böyle bir şeyler anladığımızı zannettik;
anlayabildiklerimizden bazılarını da
iddiasız/inatsız bir üslup ile size nakletmeye çalıştık.

Tabiidir ki,
bazılarınız anladı, bazılarınız anlamadı;
bazılarınız tasdik etti,
bazılarınız reddetti..

Başka bir sonuç zaten beklemiyordum.

Ama şimdi esas yargımı;
tam görüşümü/sorgumu arz ediyorum:

Gerçek nerede?
Gerçek hangisinde..

Ben bulamadım;
gösterecek var mı?

Elimden tutacak;
yansız/yönlendirmesiz bana yol gösterecek var mı?

Gönülle bir yerlere varıyorum;
orada bilimi arıyorum..
Bilime takılıp kalırsam;
gönülden ve ana gerçekten uzaklaştığımı hissediyorum.

Hurafede yokum.
kalıplaşmış inançlarda yokum.
Nefesim yetmiyor ama,
gönülden derinlere inmek istiyorum.

Tamam "gerçek bu" diye;
ne maddede varım,
ne Havva'da,
ne Adem'de...
Ne cennet peşindeyim,
ne cehennem korkusunun esaretinde.

Güzellikte varım,
estetikde varım,
şevkatde varım,
yardımda varım,
acıları paylaşmada varım.
Derde deva olmada varım;
gülde varım, bülbülde varım, aşkda varım,
gerçeği görmemde yardımcı olduğu kadarı ile
merdivende/bilimde varım.
Ama,
merdiven gerçeğe yaklaştıran
araç olduğu müddetçe merdivende varım.

Bazen Mevlana'dayım,
bazen Yunusta..
Bazen Musa'dayım;
Bazen İsa'da; bazen Muhammet'de.
Bazen Budha'da,
bazen gizli bir mahzende,
bazen karlı bir dağın tepesinde..

Bilmiyorum ki ben nerdeyim,
bilmiyorum ki ben ney'deyim..

Belki de ney'deyim..
bir derin nefesteyim..

Elimden tutacak biri var mı?

[dilaver]

sevgili aldostu

* gerçek ellerimizin ucundadır ama korkarım ki onu tanımlayamıyoruz. Meselenin özü üretimde de tüketimde de aynı oranda ve eşit nispetlerde var olabilmektir. Aksi fazla alan az alana hakkını öbür dünyada almayı vaaz edecektir. Az olanın ise iki seçenegi vardır ; ya hakkını bu dünyada almak ya da alacagını öbür tarafta tahsil etmek.

* *İkincisi tevekkülü ve dini dogurur. İsayı, Musayı, Muhammedi, Mevlanayı dogurur. Birincisi ise Spartacusu dogurur. Yunus ise ikinciye yakın birinciden etkilenmiş bir yerde yer alır.

* * Ben ise tek bir yerdeyim. O yer üretenlerin yanı. Üretenlerin ve ürettiklerine yabancılaşanların yenı. Ürettikleri üzerinde hiç bir inisiyatifleri olmayanların yanı. Buna insanlık diyoruz biz. İnsanın insanal özüne dönmesi diyoruz. Orada yer almamızın da bir tek nedeni var: gerçek kurtuluş ancak ve ancak üreticilerin ellerinde olabilir. Onlar ürünlerinin gerçek kullanımlarına sahip olabilirlerse kendileri ile birlikte bizleri de kurtarabilirler.

* * Tercih sizin , tercihi siz yapacaksınız. Bu tercihinizi elbette bu dünyada hangi tarafa yakın oldugunuz belirleyecek.

* * saygılarımla

[aydoe]

Buradayım,gel

[vartor]

Degerli dostum,
Gercek insandir. Aklimiz olmasa boyle birsey dahi aramaya calismazdik. Hislerinizi gayet iyi anliyorum, iyisiyle, kotusuyle, vicdanlisi vicdansiziyla, bencilligiyle, gaddarligiyla, sevecen ve hosgorululuguyle nereye donseniz insan. Bir fakire veya muhtaca yardim elinizi uzatmissaniz eger bu da insan oldugunuz icin. Yere dusene bir tekme de siz atmissaniz yine insan.
* Hicbirimiz birbirinin ayni degiliz, yalniz gorunus degil dusunce sekillerimiz de kendimize ozgudur. Dusunus sekilleri siniflandirilsa dahi, kimsa digerinin ayni dusunemez.
*Benim icin gercek olan su ki: Dogdum ve bu dunyada yasiyorum. Kainat olculerine gore bir an sayilabilecek hayatimiz boyunca, hep birlikte birbirimizi kollayarak huzur icinde yasamak, beraber aglayip beraber gulmek, gelecek nesillere daha guzel yarinlar hazirlamak, hepimizin yapmasi gereken, insanligimizin, yani aklimizin emrettigi bir vazife olmalidir. Asli ispatlanamayacak olan dogmatik goruslerden siyrilip, insanlara esit yasama sansi tanimak hem kendimizi hem de digerlerini memnun edecektir. Irkina, rengine, diline, dinine bakmaksizin herkesi esit kabul edebilmenin ise gunun birinde varabilecegimiz bir gercek olduguna inaniyorum.(bakin benim de inancim var, ben de insanim)

Sevgili ağabey ;

"Gerçek" "İnsan"ın kendi "İçindedir",ve gerçeği ortaya serebilmek te yine "Kendisinin" ellerinde.

Beden dağında bir maden var hani
En büyük "Tılsım" olan insan bedeninde.
Bu madende "Bilim" de dahil,adalet,merhamet,insaf,cömertlik,affedicilik, hoşgörü vb vb daha nice "Mücevher"ler var.
Ne yazıkki en büyük "Tılsım" olan "İnsan"
elverişsiz "Terbiye" (Eskiden Eğitim'in mi adıydı ?)
yüzünden
"Öz"ündeki bu madenleri çıkaracak
"Ekipman" edinmek konusunda eksiklik yaşamakta.
Üstelik te bizzat kendi ellerinin "Tahdid"leri yüzünden.
Oysa "İlim tek bir nokta imiş"
Biz "İnsanlar" onu çoğaltmışız,
işin garibi de yine biz "İnsanlar" ona
"Yabancılaşınca"
etrafında dönen herşeye,
ki acı olan
"Kendimize" yabancılaşmışız.
Uzaklık "Vadi"sinin "Gaflet" çöllerinde
dolaşıp,
Yakınlık "Vaha"sı sanrılarındayız
ne yazık ki *:cry: