Sevgili Mitch,
Öncelikle Sad suresi 44. ayette geçen konunun bildiğim kadarı ile evveliyatı anlatmak isterim.
Kur an-ı Kerim deki surelerde ve bunlara bağlı ayetlerde anlatılanların *hemen tümü ya evvelce yaşandığı *söylenen menkıbelere *yada inzal dönemi içerisinde yaşanan olaylara dayanmaktadır.
Sizce sorun olarak ortaya konulmuş olan bu olayda Hz. Eyüp peygamber ile ilgili olduğu söylenen *bir olay vardır.
Rivayete göre Hz.Eyüp Allah'ı bilen ve ibadetini tam anlamıyla yerine getiren İslam bir kişi idi
Burda kafanıza şu soru takılabilir ve *Hz.Muhammed öncesi yaşamış olan bir kişi nasıl İslam idi diyebilirsiniz.Bunun cevabı da *mealen"Allah indinde tek din İslam'dır" ayetinde verilmekte).
Öte yandan şeytan Allah ile konuşurken !!!
--Tabiki sana ibadet eder bak onun herşeyi var malı mülkü vs ; demesi üzerine Allah Eyüp peygamberin malını mülkünü bir yangın ile elinden aldı.
Kısaca anlatacağım *çocuklarını aldı ve en son sağlığını aldı.Eyüp peygamberin her tarafı kurtlanmıştı yaraları cerahat içinde idi.Fakat o hiç isyan etmedi hatta ve hatta *yarasından yere düşen kurdu *yerden alıp yarasının üzerine koyuyor ve Allah onun kısmetini benden vermiş ise ben yanlızca sabır ve şükür ederim diyor du.
Hanımı parasız kalınca eve ekmek almak için saçlarını satarak fırından ekmek alıyor.Ancak hanımının saçlarını kesmesi (ve bu arada şeytanın en sonunda, tabiki sabır eder bak yinede yanında hanımı var fitnesi üzerine *Eyüp peygamberin bağlılığını göstermek için Allah hanımının hakkında şeytanın *Eyup peygamberin kalbine vesvese vermesine izin veriyor)ve Eyüp peygamberin kalbine gelen vesvese sonucu hanımından *kendisini aldattığı şüphesi ile soğumasına ve bu nedenle *allah adına şart olsun ki o eve geldiğinde ona 100 sopa vuracağım demesine karşın yinede sabır göstermesi üzerine şeytan pes ediyor ve Allah 'ta Eyüp peygambere rahmetini göstererek ayağını yere vyrmasını söylüyor,yerden çıkan su ile yıkanması sonucu tüm yaraları iyileşiyor ve nerdeyse gençleşiyor.öte yandan Allah hanımının kendisine ihanet etmediğini *saçlarını satarak ekmek aldığını gösteriyor.
Ancak peygamber ve gerçek İslam olması sebebi ile sözünden hiç bir şekilde cayamayacağı için yeminini tutması gerekiyor.Vahi geliyor ve Allah o2na bu durumu kolaylaştırıyor .Yüz buğday sapını bir demet yap ve hanımına bir kere vur diyor.
Menkıbe *bu.Şimdi gelelim sonuca..
Amaç gerekçe her ne olursa olsun *verilen sözün yerine getirilmesi gerekliliği ve içilen andın tutulması zorunluluğu..........
Evet bu yönü ile güzel ama benide üzen nokta *sözünü tutmak zorunluluğunda olan bir peygamber 100 sopayı vurma şiddeti *konusunda tavizkar olsa idide böyle bir hieye kaçılarak sözün tutulması yoluna gidilmese idi.
Bende arkadaşlardan olayın bu yönünü tartışmalarını ve *fakiri aydınlatmalarını istirham edeceğim...............
Saygılarımla,