Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Multimedya

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 22-08-2020, 20:51
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Sn.upuaut;müslümanlara bu konularda ASLA güvenmem,güvenemeyiz..
Bu siteyi hazırlayanlar BİZ MÜSLÜMANLARIZ diye,adeta bağırıyorlar
Bilimsel bir şey yapmaya çalışmışlar ama nafile..Bu işleri,tamamen TARAFSIZ birileri yapmak zorundadır..

Yazıtlara baktım biraz,arapça biliyorum,okumaya çalıştım..Mesela yazıtın birinde K harfi ile başlıyan bir kelime gözüküyor..K'den sonra 3 tane kıvrım var..Bu kelimeye keyfi olarak harekeleri iliştirerek,''Ketebet'' diye ortaya koymuşlar..
https://www.islamic-awareness.org/hi...kuficsaud.html
Bu kelimenin ''ketebet'' olduğunu nereden anladılar acaba?
Bir yerlerinden uyduruyorlar..
Ben bu konularda Luxenberg yanlısıyım..Adam mesela diyor ki,''iki yüzyıl sonra ortaya çıkarılan arapça dil kurallarıyla(gramerle),tutup Kuran'ın ne dediğini anlayamazsınız..''
Bu siteyi hazırlayanlar,karşılarındaki nebatice/aramice/süryanice metinlerin üzerine,sonradan ortaya çıkan arapça dilinin kurallarını ekleyerek,bu metinleri okuduklarını sanıyorlar..Aptalca değil mi bu?

Müslümanlara güvenemeyeceğinizi Kuran'dan bir örnekle göstereyim..Hucurat 14'ü diyanet şöyle çeviriyor;
Bedeviler: "İnandık" dediler, de ki: "İnanmadınız ama İslam olduk deyin; inanç henüz gönüllerinize yerleşmedi;
Bu ayette İSLAM kelimesi İMAN kelimesinin tam karşısında..İSLAM kelimesini teslim olmak,ya da islam olmak gibi bir şekilde tercüme edemeyiz..Çünkü İMAN kelimesinin zıddı,İMANSIZLIKTIR..İMAN kelimesinin zıddı,İslam olmak ya da teslim olmak diye çevirilemez..Yani,nereden bakarsanız bakın,bu ayette geçen islam kelimesini,imansızlıkla bağdaştırmak zorundasınız..İslam kelimesinin özünde terk etmek,ihanet etmek anlamına geldiğini söyleyen Erol Sever üzerinden ayeti yorumlamaya çalışırsak,daha doğru bir tercüme yapmış oluruz..
Şöyle;''Araplar iman ettik dediler..De ki,inanmadınız ama ihanet ettiniz..Kalplerinize henüz iman girmedi..''
1 tane müslüman,hucurat 14'ü benim gibi tercüme edebilir mi?Edemez..
Bu bakımdan müslümanların ya da müslümanların ortaya koyduğu internet sitelerinin ne dediğini ciddiye alamam..
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 23-08-2020, 03:31
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sn.upuaut;müslümanlara bu konularda ASLA güvenmem,güvenemeyiz..
Bu siteyi hazırlayanlar BİZ MÜSLÜMANLARIZ diye,adeta bağırıyorlar
Bilimsel bir şey yapmaya çalışmışlar ama nafile..Bu işleri,tamamen TARAFSIZ birileri yapmak zorundadır..

Yazıtlara baktım biraz,arapça biliyorum,okumaya çalıştım..Mesela yazıtın birinde K harfi ile başlıyan bir kelime gözüküyor..K'den sonra 3 tane kıvrım var..Bu kelimeye keyfi olarak harekeleri iliştirerek,''Ketebet'' diye ortaya koymuşlar..
https://www.islamic-awareness.org/hi...kuficsaud.html
Bu kelimenin ''ketebet'' olduğunu nereden anladılar acaba?
Bir yerlerinden uyduruyorlar..
Ben bu konularda Luxenberg yanlısıyım..Adam mesela diyor ki,''iki yüzyıl sonra ortaya çıkarılan arapça dil kurallarıyla(gramerle),tutup Kuran'ın ne dediğini anlayamazsınız..''
Bu siteyi hazırlayanlar,karşılarındaki nebatice/aramice/süryanice metinlerin üzerine,sonradan ortaya çıkan arapça dilinin kurallarını ekleyerek,bu metinleri okuduklarını sanıyorlar..Aptalca değil mi bu?

Müslümanlara güvenemeyeceğinizi Kuran'dan bir örnekle göstereyim..Hucurat 14'ü diyanet şöyle çeviriyor;

Bu ayette İSLAM kelimesi İMAN kelimesinin tam karşısında..İSLAM kelimesini teslim olmak,ya da islam olmak gibi bir şekilde tercüme edemeyiz..Çünkü İMAN kelimesinin zıddı,İMANSIZLIKTIR..İMAN kelimesinin zıddı,İslam olmak ya da teslim olmak diye çevirilemez..Yani,nereden bakarsanız bakın,bu ayette geçen islam kelimesini,imansızlıkla bağdaştırmak zorundasınız..İslam kelimesinin özünde terk etmek,ihanet etmek anlamına geldiğini söyleyen Erol Sever üzerinden ayeti yorumlamaya çalışırsak,daha doğru bir tercüme yapmış oluruz..
Şöyle;''Araplar iman ettik dediler..De ki,inanmadınız ama ihanet ettiniz..Kalplerinize henüz iman girmedi..''
1 tane müslüman,hucurat 14'ü benim gibi tercüme edebilir mi?Edemez..
Bu bakımdan müslümanların ya da müslümanların ortaya koyduğu internet sitelerinin ne dediğini ciddiye alamam..
Sen beni onlarla karıştırıyorsun galiba. Ben, sadece eski Arapça yazıtlardan birkaç örnek verdim, o kadar.

Peki sorun ne?

Bizans İmparatoru Heraklius'un Sasaniler'e karşı 622'de zafer kazanması ve aynı yıl Müslümanların Mekke'den (Bekke: Petra) Medine'ye Hicret etmesi ve bu tarihi milat etmesidir.

Bu çakışmayı hangi tarihçiye sorarsanız sorun size garip bir gözle bakar. Çünkü bu olaylar birbirine bağlıdır ve o zaman birilerinin parsayı toplamaya çalıştığını anlarsınız. Çünkü bir kere Bizans İmparatorluğu 622'de Sasanileri bugünkü Türkiye haritasına göre Anadolu'nun tamamından silmiş ve Suriye, İsrail ve Petra, İskenderiye kadar her yeri işgal etmiş. O zaman Müslümanlar nasıl oluyor da Mekke'den Hicret etmiş olabilir? Çünkü Bekke de (Petra) Bizans İmparatorluğu'nun işgal ettiği yerlerden biriydi. Orada Kureyşliler nasıl barınabilirdiler ki Müslümanlar oradan Medine'ye Hicret etmiş olsunlar? Tabii ki absürd bir durum. Anlaşılan o ki, Müslümanlar yine Roma İmparatorluğu'nun Petra'yı M.S. 105'teki işgalinden sonra yine bir milat seçmiş: 622. İşte o karmaşıklık içinde Müslümanlar, bölgedeki Araplar'ın zayıf kalmasından hareketle parsayı toplamaya çalışmış ama bu sefer de baltayı kayaya vurmuştur. Çünkü 622'nin hiç de övülecek bir tarafı yok. Onlar Doğu Roma'nın vassalıdır ve bunu da Kuran'da bildirmişlerdir (Bkz. "Rumlar yakın bir yerde mağlub oldular. Ama bu yenilgilerinden sonra galip gelecekler. Birkaç yıl içinde. Çünkü işleri karara bağlama yetkisi, başında da sonunda da Allah'a aittir. O gün, müminler de, Allah'ın verdiği zafer sayesinde sevinecekler. Allah dilediğini muzaffer kılar. Zira O, azîzdir, rahîmdir (mutlak galiptir, sınırsız merhamet ve ihsan sahibidir. Bu, Allah'ın vâdidir. Allah verdiği sözden caymaz, fakat insanların ekserisi bunu bilmezler." (Rum, 30/2-5)).

Peki 105'te ne olmuştu?

MS 105/6 yılında Roma İmparatoru Trajan döneminde, Nebatî Krallığı'nın son kralı Rabbel II Soter (M.S. 70-106) öldü. Bu, Nabatea'nın Roma İmparatorluğu'na resmi olarak ilhakı olurdu, ancak resmi nedenleri ve dahil edildiği kesin durum bilinmemektedir. Bazı epigrafik kanıtlar, Suriye valisi Cornelius Palma tarafından yönetilen bir askeri harekat olduğunu gösteriyor. Roma güçleri Suriye'den ve ayrıca Mısır'dan gelmiş gibi görünüyor. Mısır'da bulunan bir papirüsün gösterdiği gibi, MS 107'de Roma lejyonlarının Petra ve Busra bölgesinde konuşlandırıldığı açıktır. Krallık, Arabistan eyaleti Petraea olmak üzere krallık tarafından ilhak edildi. Nebatiler'in ticarette azalmamış yetenekleri sayesinde ticaret büyük ölçüde devam etmiş görünüyor. Hadrian zamanında, Nebati Arap bölgesinin çoğunu görmezden geldi ve Aila'dan (modern Akabe) Akabe Körfezi'nin başına kadar aktı. Bir asır sonra, Alexander Severus döneminde, yerel para basımı sorunu sona erdi. Görünüşe göre, Sasaniler döneminde Neo-Pers iktidarının istilası gibi siyasi seçeneklerdeki ani bir değişiklik nedeniyle artık muhteşem mezarlar inşa edilmiyordu.

Bir dönem sermayeden kopan Palmira İmparatorluğu'nun başkenti olan Palmira kentinin önemi büyüdü ve Arap ticaretini Petra'dan uzaklaştırdı.

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 23-08-2020, 13:57
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Sn.upuaut;Heraklius'un 622 yılında Sasanilere olan saldırısı dolayısıyla,Heraklius tarafından ilk defa KUTSAL SAVAŞ kavramının icat edildiği söyleniyor..''Din için insan öldürmenin mazur görülebileceği ve bu uğurda ölenlerin de göğe yükseleceği söylemleri bu tarihte resmileştirilmiştir'' deniyor..Bunun nedeni de Sasanilerin kutsal Kudüs'ü yağmalamalarıdır..Hatta Heraklius'un Sasanilere karşı bu karşı saldırısı,ilk haçlı seferi diye de niteleniyor..

İslam mitolojisini yazanların bu tarihi baz almaları,bundan dolayı gibi gözüküyor..İslam mitolojisine göre kutsal savaş,Muhammed'in 622'de Medine'ye gitmesi ile başlıyor..622 yılında kafir zerdüştlere saldıran Heraklius'tan ilham alan Abbasi yazıcıları(kuttab),aynı yıl putperestlere karşı hicret ederek,karşı saldırı başlatan islam peygamberini yaratmışlar..

Rum suresinde bahsedilen mevzu,Heraklius zamanıyla alakalı da olabilir ama bunu bilemeyiz..Çünkü ne tarih var,ne isim var..Burada dikkat edilmesi gereken nokta,müminlerin Rumların galip gelmesine sevinecek olması..Bu söylem üzerinden akıl yürütürsek,müminlerin hristiyan olduklarını rahatlıkla anlayabiliriz..
Bence Kuran'daki Rum suresindeki söylemlerin kaynağı,şuralarda aranmalı;
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bar_Ko...yasaklad%C4%B1.
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 24-08-2020, 08:54
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sn.upuaut;Heraklius'un 622 yılında Sasanilere olan saldırısı dolayısıyla,Heraklius tarafından ilk defa KUTSAL SAVAŞ kavramının icat edildiği söyleniyor..''Din için insan öldürmenin mazur görülebileceği ve bu uğurda ölenlerin de göğe yükseleceği söylemleri bu tarihte resmileştirilmiştir'' deniyor..Bunun nedeni de Sasanilerin kutsal Kudüs'ü yağmalamalarıdır..Hatta Heraklius'un Sasanilere karşı bu karşı saldırısı,ilk haçlı seferi diye de niteleniyor..

İslam mitolojisini yazanların bu tarihi baz almaları,bundan dolayı gibi gözüküyor..İslam mitolojisine göre kutsal savaş,Muhammed'in 622'de Medine'ye gitmesi ile başlıyor..622 yılında kafir zerdüştlere saldıran Heraklius'tan ilham alan Abbasi yazıcıları(kuttab),aynı yıl putperestlere karşı hicret ederek,karşı saldırı başlatan islam peygamberini yaratmışlar..

Rum suresinde bahsedilen mevzu,Heraklius zamanıyla alakalı da olabilir ama bunu bilemeyiz..Çünkü ne tarih var,ne isim var..Burada dikkat edilmesi gereken nokta,müminlerin Rumların galip gelmesine sevinecek olması..Bu söylem üzerinden akıl yürütürsek,müminlerin hristiyan olduklarını rahatlıkla anlayabiliriz..
Bence Kuran'daki Rum suresindeki söylemlerin kaynağı,şuralarda aranmalı;
https://tr.wikipedia.org/wiki/Bar_Ko...yasaklad%C4%B1.
Sayın Ahlaksız, size hak veriyorum. Çünkü Kuran Eski Ahit gibi detaylar vermez. Bu yüzden Kuran'da anlatılan tarihi olaylar masal formundadır. Bir tarihi olayı Yer+Zaman+Mekan+Kişiler belirler. Bunlar Kuran'da var mı? Yok. Eski Ahit'te bir nebze olsun var, ama onda da bazı tarihi olaylar tam olarak açıklanmaz. Örneğin Kızıldeniz'in ikiye yarılması olayındaki Firavun kimdir? Hollywood filmlerine göre II. Ramses. Eski Ahit'te ise sadece Firavun adı geçer. Aynı şekilde, Kuran'da Haman ismi geçer. Haman'ın zamanındaki Firavun kimdi?

Şimdi, biriken metin ve araştırmalar bize İslam tarihi hakkında daha derin bir bakış açısı sağladı:

1. Kuran'daki kıble ayetlerinin Abbasi döneminde ortaya çıktığını öğrendik. Buna göre 7. yy.'da (ki önce olması daha büyük bir olasılık) bir ilk metin ve Abdullah İbni Zübeyr'in elinden bu ilk metni alan Emevi Hanedanlığı bir ikinci metin yazıyor. Doruk noktası ise Abbasi döneminde oluyor. Çünkü onlar da bu metne son şekli veren bir üçüncü metin ortaya çıkarıyorlar.

2. Mekke'nin gerçekte Bekke ve onun da Petra olduğunu öğrendik.

Sırf bu 2 bulgu bile, bizim Kuran hakkındaki esas muhatabımızın Abbasiler olduğunu gösterir. Yani Kuran hakkındaki sorularımızı onlara sormamız gerekiyor. Örneğin Gılgamış Destanı'nın orijinali neydi diye kalkıp Sümerlilere soru sormamız ne kadar mantıksız ise Kuran'daki durum da budur. Bu nedenle Kuran araştırmaları arkeolojiye ve tarihçilere terkedilmiştir!

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 24-08-2020, 15:47
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart İmzama bak!

Sayın Ahlaksız, bir önceki mesajımda fırsatım olmadığı için konuyu açamadım. Ama konuyu açsaydım aşağıdaki imzamdan daha ötesine gidemezdim. Bu, tabii ki hacmi hatırı sayılır bir kitap olurdu.

İmzamdaki o alıntıyı Eski Ahit'ten aldım ama bunun için Ölü Deniz Parşömenleri'nde (orijinallerinde) tüm yönleriyle araştırmamı yaptım. Yani orada kafadan atılmış bir şey yok. Tam tersine, ben Yusuf ile ilgili o ayetleri ete kemiğe büründürmeye çalıştım.

Peki bunu neden yaptım?

Çünkü Eski Ahit'te Firavunlar ile ilgili kıssalarda isimler geçmez. Çok merak ettim, Mısır dilindeki Firavunların isimleri İbranice'de yazılmaya yetersiz miydi ki yazılmamış idi? Ölü Deniz Parşömenleri'nin orijinallerinde özellikle bunları araştırdım ama bulamadım. Peki Kutsal Kitaplar Firavunlar ile ilgili kıssalarda neden olayın gerçekliği adına isimleri (ki son dönemdeki 3 Firavun hariç) ve daha ötesine gidersek, bir tarihi olayda Yer+Zaman+Mekan+Kişiler'e yer vermezler?

Kuran'da ise bir tarihi olayda bırakın Yer+Zaman+Mekan+Kişiler'i, isim bile bulamazsınız. Yani bu çok daha vahimdir.

İşte bunu çözdüğünüzde kafanızda her şey berraklaşır!

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 25-08-2020, 13:14
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Sn.upuaut;semavi dinleri çözümlemede,antik Mısır'ın önemli olduğunu biliyordum ama ben daha çok mezopotamya kavimlerinin,semavi dinlerin ortaya konmasında başrol oynadığını düşünüyordum..Şu kitap,bu düşüncemi biraz değiştirdi;
https://www.kitap365.com/kitap/hrist...ir-dini/287729
Konunun mitoloji kısmını bir kenara bırakırsak,bu araştırmacı Musa,İsa ya da Yusuf gibi isimlerin nasıl yaratıldığını antik Mısır'a dayandırmış..Bilgisi şahane ve kurduğu mantık,bana rasyonel geldi..Yazar,Akhenaton'un Musa'ya dönüştürüldüğünü,Tutankamon'un da İsa'ya dönüştürüldüğünü söylüyor..

İslam dini de,buradan kes/yapıştır yöntemiyle yaratılmış gibi..Mesela Kuran'da sürekli deniz ve gemi kelimeleri kullanılır..Mekke'de ya da Medine'de ne deniz var,ne de gemi..Kuran'daki bu deniz/gemi söylemlerinin,Ahmed Osman'ın bu kitabını okuduktan sonra,NİL ile alakalı olduğunu düşünüyorum..
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 25-08-2020, 14:06
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart İyi Uykular!!!

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sn.upuaut;semavi dinleri çözümlemede,antik Mısır'ın önemli olduğunu biliyordum ama ben daha çok mezopotamya kavimlerinin,semavi dinlerin ortaya konmasında başrol oynadığını düşünüyordum..Şu kitap,bu düşüncemi biraz değiştirdi;
https://www.kitap365.com/kitap/hrist...ir-dini/287729
Konunun mitoloji kısmını bir kenara bırakırsak,bu araştırmacı Musa,İsa ya da Yusuf gibi isimlerin nasıl yaratıldığını antik Mısır'a dayandırmış..Bilgisi şahane ve kurduğu mantık,bana rasyonel geldi..Yazar,Akhenaton'un Musa'ya dönüştürüldüğünü,Tutankamon'un da İsa'ya dönüştürüldüğünü söylüyor..

İslam dini de,buradan kes/yapıştır yöntemiyle yaratılmış gibi..Mesela Kuran'da sürekli deniz ve gemi kelimeleri kullanılır..Mekke'de ya da Medine'de ne deniz var,ne de gemi..Kuran'daki bu deniz/gemi söylemlerinin,Ahmed Osman'ın bu kitabını okuduktan sonra,NİL ile alakalı olduğunu düşünüyorum..
Verdiğin linkteki kitaba baktım. Ama orada Hristiyanlığın Antik Mısır kökenli olduğuna vurgu yapılmış. O zaman sen nasıl Mezopotamya kavimlerinden bunu çıkarttın?

Şimdi, Antik Mısır döneminde Akhenaton'un tek tanrılı Aton dinini yarattığını ama oğlu Tuthankamon'un ise bunu tersine çevirdiğini biliyoruz. Yani Tuthankamon, tüm Mısır'ı tek tanrılı dinden yine eskisi gibi çok tanrılı dine geçirdi. Antik Mısır adeta göbek adım gibidir, dolayısıyla Mısır'daki her türlü çalışmayı takip ederim. Buna göre Ahmed Osman'ın, Akhenaton'u Musa'ya ve Tuthankamon'u İsa'ya dönüştürdüğüne ilişkin arkeolojik bulgularını merak etmedim değil. Yani bu dönüşümlere ilişkin tarihi kayıtlar olsaydı mutlaka bilirdim.

Antik Mısır: Sonsuzluğun Arayışında

Dikkat ettim de imzama alıcı gözle bakmamışsın. Orada özellikle kırmızı renkle vurguladığım Ramses bölgesinden bahsediliyor. Bu ne demek biliyor musun: Yusuf'un I. Ramses döneminde ya da ondan sonra yaşadığı sonucu çıkar. Bu ise Yusuf ile Musa'nın aynı kişi olduğunu gösterir. Çünkü Musa'ya atfedilen dönem, II. Ramses dönemi idi!

Bilindiği gibi YARATILIŞ 47:11'de anılan Ramses bölgesi, "Pi-Ramesses" olarak bilinen ve Eski Mısır dilinde "Per-Ramses (Ramses'in Evi)" demek olan Ramses'in kenti demektir. Per-Ramses'in eski adı Avaris'tir. Ve Avaris'in uğursuz olduğu söylenir. Çünkü daha önce Hiksoslar yani yabancılar orada yaşayıp halka zarar vermiştir. Yaşadığı dönemde II. Ramses'in bir tanrı olduğuna bazı insanlar inanırdı. Kraliçe Nefertari Per-Ramses'e Turkuaz Kent adını takmıştır ve bu isim bütün Mısır'da ünlü olmuştur.

Diğer birçok firavunun yapılarının tersine II. Ramses'in inşa ettirmiş olduğu birçok yapı ve tapınak günümüze kadar başarıyla korunmuştur. Bunlara örnek olarak Ebu Simbel tapınağı ve eski Per-Ramses şehrinde yer alan Ramesseum tapınağı örnek verilebilir.

İşte bu yüzden imzamın başında "AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması" dedim. Yani ortada dehşet verici bir skandal var ve Antik Mısır tarihini bilmeyen Yahudilerin YARATILIŞ 47:11'i kılçıksız yutacaklarına garanti veririm!

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 25-08-2020, 17:55
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.496
Standart

Sn.upuaut;İslam'ın Sümer ve sonrasındaki toplumlardan kaynaklanan bir din olduğu sürekli söylenmiştir..Bu konularda bir sürü kitap yazılmıştır..Mesela Muazzez İlmiye Çığ'ın KURAN,İNCİL VE TEVRAT'IN SÜMER'DEKİ KÖKENİ kitabı,bunlardan birisidir..
İslam dinindeki tufan,başörtüsü,kısas,kurban gibi konuların,binlerce yıl önce mezopotamyada bulunduğunu/işlendiğini biliyoruz..Haliyle İslam dinini mezopotamya ile örtüştürmek gayet doğaldır..Zaten İslam dini,Bağdat'ta(mezopotamya) 8.yüzyılda yaratılmaya başlanmıştır..!

Ahmed Osman'ın bu gösterdiğim kitabı,SON kitabı..Daha önce yazdığı kitaplarının adları şöyle;
-Kayıp Şehir & Mısır'dan Çıkış'ın Ardındaki Arkeolojik Kanıtlar
-Musa ve Akhenaton
-Krallar Vadisi'ndeki Yabancı
Firevun'un Veziri Yuya İbranilerin Atası Yusuf Peygamber'e Nasıl Dönüştü
Ben sadece son kitabı okuduğum ve Mısır'ı açıkcası bilmediğim için,net bir şey diyemem..Başka kaynaklardan,bu yazarın doğru söyleyip söylemediğini kontrol etmek lazım..Tam sizin okuyacağınız kitaplar bunlar..
Arkeolojik kanıt istiyorsanız,arkeolojik kanıtlar diye kitabının birinde belirtmiş zaten..
Adam kabaca diyor ki,18.hanedan,eski ahitteki MASALLARI anlamak için irdelenmeli..Adamın dediği bu..Yahudiler,18.hanedandan yararlanıp,bir MİT yaratmışlar..Tabi ki bu bir İDDİA..

Siz ''Yusuf'' diyorsunuz ya,Ahmed Osman bu Yusuf'un aslında YUYA olduğunu söylüyor..
Firavun Akhenaton'un anne tarafından dedesi olan Yuya, MÖ 1401-1391 yıllarında yöneticilik yapan Firavun IV. Tutmosis döneminde vezirlik görevinde bulunmuştu.
yuya.jpg
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 27-08-2020, 15:00
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart Ölü Deniz Parşömenleri'nde İmzamdaki Ayetlerin İncelenmesi

upuaut´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Verdiğin linkteki kitaba baktım. Ama orada Hristiyanlığın Antik Mısır kökenli olduğuna vurgu yapılmış. O zaman sen nasıl Mezopotamya kavimlerinden bunu çıkarttın?

Şimdi, Antik Mısır döneminde Akhenaton'un tek tanrılı Aton dinini yarattığını ama oğlu Tuthankamon'un ise bunu tersine çevirdiğini biliyoruz. Yani Tuthankamon, tüm Mısır'ı tek tanrılı dinden yine eskisi gibi çok tanrılı dine geçirdi. Antik Mısır adeta göbek adım gibidir, dolayısıyla Mısır'daki her türlü çalışmayı takip ederim. Buna göre Ahmed Osman'ın, Akhenaton'u Musa'ya ve Tuthankamon'u İsa'ya dönüştürdüğüne ilişkin arkeolojik bulgularını merak etmedim değil. Yani bu dönüşümlere ilişkin tarihi kayıtlar olsaydı mutlaka bilirdim.

Antik Mısır: Sonsuzluğun Arayışında

Dikkat ettim de imzama alıcı gözle bakmamışsın. Orada özellikle kırmızı renkle vurguladığım Ramses bölgesinden bahsediliyor. Bu ne demek biliyor musun: Yusuf'un I. Ramses döneminde ya da ondan sonra yaşadığı sonucu çıkar. Bu ise Yusuf ile Musa'nın aynı kişi olduğunu gösterir. Çünkü Musa'ya atfedilen dönem, II. Ramses dönemi idi!

Bilindiği gibi YARATILIŞ 47:11'de anılan Ramses bölgesi, "Pi-Ramesses" olarak bilinen ve Eski Mısır dilinde "Per-Ramses (Ramses'in Evi)" demek olan Ramses'in kenti demektir. Per-Ramses'in eski adı Avaris'tir. Ve Avaris'in uğursuz olduğu söylenir. Çünkü daha önce Hiksoslar yani yabancılar orada yaşayıp halka zarar vermiştir. Yaşadığı dönemde II. Ramses'in bir tanrı olduğuna bazı insanlar inanırdı. Kraliçe Nefertari Per-Ramses'e Turkuaz Kent adını takmıştır ve bu isim bütün Mısır'da ünlü olmuştur.

Diğer birçok firavunun yapılarının tersine II. Ramses'in inşa ettirmiş olduğu birçok yapı ve tapınak günümüze kadar başarıyla korunmuştur. Bunlara örnek olarak Ebu Simbel tapınağı ve eski Per-Ramses şehrinde yer alan Ramesseum tapınağı örnek verilebilir.

İşte bu yüzden imzamın başında "AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması" dedim. Yani ortada dehşet verici bir skandal var ve Antik Mısır tarihini bilmeyen Yahudilerin YARATILIŞ 47:11'i kılçıksız yutacaklarına garanti veririm!
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki imzamdaki ayetlerin hiçbirisi Ölü Deniz Parşömenleri'nde geçmez. Orada sadece 13 ve 14. ayetler geçer (Bkz. Scroll 4Q1. Daha fazla bilgi için Chapter 47'ye bakabilirsiniz. Oradaki kırmızı renkli ayetler Ölü Deniz Parşömenleri'nde mevcut değildir; sadece siyah ayetler mevcuttur). Bu durum tabii ki bize Kuran'daki Bekke-Mekke için bir kapı aralar. Çünkü Kuran'daki Bekke'nin sonradan nasıl Mekke olduğu ancak böylelikle anlaşılmaktadır. Öyle, çünkü Yusuf zamanında Ramses bölgesinin (Per-Ramses) adı Avaris idi! Semitik uzmanların görüşü bu yöndedir, ama bu görüşe ilişkin şimdiye kadar herhangi bir kanıta ulaşılamadı!

Çok ilginçtir, Ölü Deniz Parşömenleri'nde mevcut olan Yaratılış 47:14;

14. Joseph gathered up all the money that was found in the land of Egypt, and in the land of Canaan, for the grain which they bought: and Joseph brought the money into Pharaoh's house.

14. And Joseph gathered up all the silver found in the land of Egypt and in the land of Canaan in return for the grain they were buying. And Joseph brought in the silver to the house of Pharaoh.

14. Yusuf sattığı buğdaya karşılık Mısır'daki ve Kenan'daki bütün paraları toplayıp Firavun'un sarayına götürdü.

ayetindeki "Firavunun Sarayı"nın Mısır dilindeki yazımı "Per-aa"dır. "Per" Ev ve "aa" da büyük ve bunların birleşiminden oluşan "Per-aa" ise Büyük Ev yani "Saray" demektir. İşte Kutsal Kitaplar'daki "Firavun" kelimesi buradan gelir. Örnekse Kuran'da "Firavni".

Şu çalışmamı da ekleyeyim ki tadından yenmesin: https://public.adobecc.com/files/1AW...P0B24BQXVWQFFF

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 29-08-2020, 01:46
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

Sevgili Upuaut;

daha önce dikkatimi çeken farklı bir konuya değineceğim, hep camilerin kıblesi Kabe mi değil mi diye tartışıldı, peki Kabe'nin kıblesi neresi, Avaris şehrinden bahsetmişsin, Kabe'nin kıblesi bu şehir olabilir mi?

bu konuda "google earth web" ne kadar doğru olur bilmiyorum ama sanki bu bölgeye işaret ediyor.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 17:03 .