Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 18-03-2012, 03:48
AlbatrosS AlbatrosS isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 14 Jul 2010
Mesajlar: 1.606
Standart Ben Piçim de Siz Nesiniz?

Ben piçim de, siz nesiniz?

17 Mart 2012, 10:03
Ümit Kıvanç


Evet, ben bir piçim, birçok arkadaşım da öyle. Memleketin akıl, fikir, vicdan sahibi insanlarından pek çoğu da. Tıpkı, Alman Neonazilerinin Türklere yönelik saldırılarına karşı Türklerin etrafında koruyucu bir çember oluşturup "Hepimiz Türk'üz!" diye haykıran Almanlar gibi piçiz. "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeni'yiz" diye bağırıyoruz.
Anamız babamız var ama, işte, sırf kötülük olsun diye piçliği seçtik.
İsterseniz önce, "Hepiniz Ermeni'siniz, hepiniz piçsiniz" diye bir pankartın taşınmasının gerisindeki psikolojiden başlayalım. Çünkü bizim memleketimizde siyasî sanılan sorunların çoğu aslında düpedüz psikolojiktir, en babası, toplumsal psikolojinin konusudur.
Bir insanı piç diye hakir görenler, en hafifinden, gerizekâlıdırlar. Çünkü suçladıkları konuda o insanın hiçbir kabahati yoktur. Suçlama konusu, bir insanı suçlamak için en ufak gerekçeyi vermeyen, abuk subuk bir şeydir. İkincisi, bu suçlama, tamamen, "sende olmayan şey bende var" böbürlenmesine, nispet yapmaya dayandığı için alçakçadır, vicdansızlıktır. "Benim anam babam belli, seninki değil" demek, düpedüz hastalık belirtisidir.
Üçüncü olarak, bir insanı, seçme şansının bulunmadığı bir konuda, şu millete, bu dine mensup bir aileden doğmuş olma konusunda ya da doğduktan sonra anası babası tarafından terk edilmiş olma ya da benzeri bir konuda suçlayanların, genellikle, aynı konuda bir komplekslerinin, zaaflarının, açıklarının olduğu çoğu defa kanıtlanmıştır. Bazı suçlamalar, sahiplerinin cibiliyetini ortaya koyar.
Diyelim binlerce yıllık şanlı Türk tarihi diye atılıp tutulan bir toplumun mensubusunuz, ama yüz hatlarınız, bugün "atalarımızın geldiği yer" dediğiniz yerlerde yaşayan insanlara hiç benzemiyor, buna karşılık her fırsatta hakaret ettiğiniz, dışlamak, aşağılamak için didindiğiniz insanlara pek benziyorsa, birilerine piç dediğinizde başkaları size müstehzi müstehzi bakar. Sizi de alır bir kendinizi kanıtlama kaygısı...
"Hepiniz Ermeni'siniz, hepiniz piçsiniz" diye bağırılan bir ortamda bulunmanın meşruiyeti konusuna geçelim. Orada bulunan ve buna itiraz etmeyen, o pankartların kaldırılmasını talep etmeyen herkes suç ortağıdır. İki kere iki dört.
Bir adım daha atalım. Böyle bir alenî ırkçılık gösterisinde bir ülkenin içişleri bakanı çıkıp konuşma yaparsa, ahlâk ve vicdan ölçülerinin az buçuk geçerli olduğu bir memlekette neler olur? En basiti, o bakan, hakkında derhal soruşturma açılmasa bile, görevinden alınır. Özür dilemek zorunda bırakılır. Hele bu gösteri, günlerce öncesinden, belediyenin tahsis ettiği billboard'lar yoluyla duyurulmuş, hazırlıkları örtülü bir resmî destek görmüşse, o ülkeyi yönetenlerin bu ırkçı seferberliğe katkısı olduğuna hükmedilir. Ayrıca o ülke, bu gösteride en galiz hakaretlere uğrayan toplum kesiminin geçmişte kitlesel olarak katledildiği, sürüldüğü ve bütün bunların inkâr edildiği bir yerse, orada yönetimin ve toplumun en azından bir kesiminin açıkça ırkçı olduğu sonucuna varılır. Zulüm ve fenalık yapma tutkusundan kendini alamadığı bile düşünülür de, o kadar sosyal-psikoloji çalışması beni aşar.
Aynı ülkede, bir azınlığın ve onların haklarını savunanların, yine galiz hakaretler eşliğinde açıkça suçlandığı, hakir görüldüğü bir kitap, bir kaymakam tarafından, ülkenin millî eğitim örgütü aracılığıyla okullara dağıtılabiliyor ve o kaymakam da hâlâ elindeki bütün yetkilerle o kamu görevini sürdürüyorsa, ırkçılığın resmî politika ve yönetim tarzının aslî parçası olduğu yolunda her türlü kanıta sahibiz demektir.
Bugün artık demokrasiye, reforma, bu memleketin insanlarını insanca bir hayata kavuşturma özlemlerine sırt çevirmiş hükümet, Sivas Katliamı davasının zamanaşımına uğramasından sonra başbakanın ettiği sözlerle, Cumhuriyet tarihi boyunca toplumsal hayatımıza yön vermiş ana damarın içinde yüzmeye kararlı olduğunu ortaya koydu. Hayırlı olsun.
Bu vesileyle, AKP'ye başından beri, yılların Kemalist tatavalarını sorgulamayı bir an bile akıllarından geçirmeyip, "dinci", "şeriatçı" falan diye muhalefet yapmaya kalkanların da nasıl bir defa daha ters köşeye yattığına işaret etmek isterim. Karşımızdaki, dindarlık falan değil, düpedüz, aynı ırkçı milliyetçiliktir. Bu düzlemde sahici faşistlerimizle faşistimsilerimiz, Kemalistlerle sağcı İslâmcılar arasında pek az fark vardır. Bu memleketin gerçek sorunları, Kemalist-İslâmcı ayrımına yolaçan konular değildir. Tam da ikisinin birleştiği, toplum çoğunluğumuzun onyıllardır, aslında benimsemediği, sevmediği bir devlete dört elle sarılmasına yolaçan şeylerdir. Korkulardır. Komplekslerdir. Yalanla örülmüş tarihimizin yalan dozunun zirveye çıktığı mevzulardır.
Ermenilerden özür girişimine öncülük eden vicdanlı insanlar için "küçükken iğfal edilmişler" diyen, Ermenilerin "mağara devrinden kalmış", "şerefsiz" "yılanlar" olduğunu söyleyen yazarın kitabını okullara "İslâmcılar" mı dağıttı? Yoksa bu, kim gelirse gelsin süren resmî çizginin devamı mıdır? Daha doğru soru şu: Bu kitabı dağıtanlar, bunu "İslâmcılıklarından" ötürü mü dağıttılar? Yoksa hepsi aynı ırkçılık ve milliyetçilik kanını taşıyan ve asla piç olmayan elemanlar mı?
Türkiye, "bizim milliyetçiliğimiz ırkçı değildir" yalanından, "ırkçıysak ırkçıyız lan!" aşamasına geçiyor. Bu da hayırlı olsun.
Benim yine de kendime bir türlü izah edemediğim husus, Allah mefhumuna sahip olduğunu iddia eden, dindar olduğunu ileri süren insanların nasıl olup da bunlara ayak uydurabildiği. Yoksa bir tür iktidar aracı olalı beri adalet idealinden uzaklaşan din artık tek tek insanların vicdanında da mı herhangi bir titreşim yaratmıyor? Sadece –güçlü ve kalabalık! – bir topluluğa mensubiyet ve aidiyet yoluyla bir çeşit toplumsal iktidara yamanmaya mı yarıyor?
AKP önderliği, başında bulunduğu hareketi oluşturan birçok unsurdan, sağcılığı ve "devlet yönetimi"nin aslî çizgilerinden ayrılmamayı seçti. Sivas davası sonrasında yaptığı açıklamayla, Başbakan Erdoğan, yeni bir Demirel olma niyetini ortaya koydu. Siyasîler, aslî faaliyetlerini birtakım çıkarların temsili olarak gördüklerinden, nasıl ederlerse daha kolay yöneteceklerine dair çıkarcı hesaplarından ötürü şu da bu yola saparlar; bu çok hayatî bir konu değil; siyasîler gelir gider. Ama toplum çoğunluğunu oluşturan insanların saldırgan ırkçılığı bu kadar kolay sindirebilmesi, onunla en azından bu kadar rahat yanyana yaşayabilmesi, hayatî bir sorun.
Samimi olarak soruyorum: Nasıl sindirebiliyorsunuz bu kadarını içinize?
http://www.demokrathaber.net/ben-pic...kale,4409.html

Harfi harfine katıldığım yine enfes bir yazı. Yine Ümit Kıvanç'tan.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 19-03-2012, 02:36
Jolly Jocker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Jolly Jocker Jolly Jocker isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 24 Aug 2008
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 1.323
Standart

Evet, güzel bir yazı. Milliyetçilik gibi başlıklarda AKP'nin kemalistlerden farksızlaştığını belirtmesi de güzel.

Ama AKP ile kemalizm arasındaki benzerlik daha da fazla. Mesela;
İkisi de burjuva sınıfının iktidarını temel alıyor.
İkisi de emperyalizm işbirlikçisi.
İkisi de milliyetçi.
İkisi de din konusunda tutucu tepki verip azınlıklara hoşgörüsüz yaklaşıyor.
İkisi de Alevilerin katledilmesinin normal olduğunu düşünüyor.
İkisi de Kürt inkarcısı.
İkisi de önce mama gösterip sonra nah! yapıyor.(Açılımlar ve 1921 Anayasası gibi)
İkisi de komünizm düşmanı.
İkisi de NATO'cu.
İkisi de eşcinsellere uyuz oluyor.
İkisi de bölgede kendi hegemonyasını kurma peşinde.
İkisi de ataerkil ve maçist.
İkisi de ...

Aslında arada farktan çok süreklilik var.
Aynı cephede bunlar.
Tek dertleri sen mi yiyeceksin ben mi?

M.Kemal'in ''kurtuluş savaşında'' tek derdinin, emperyalistlerin sultanı değil de artık kendisini muhatap alması olması gibi, Erdoğan da bunun aksini istemek dışında birşey yapmıyor.

AKP ve islamcılık, bildiğimiz kemalizmin dindar versiyonundan başka birşey değil.

Hatta daha da beter. Zira devlet baskısı ve milliyetçiliğin yanına dini de ekliyor.

Demokrat söylemi de çoğunluk olmasından ibaret. Çoğunluk olmasa, seçimlerle tek başına iktidara gelebilecek olmasa demokrasinin d'sini bile ağızlarına almazlardı, eminim.

Konu Jolly Jocker tarafından (19-03-2012 Saat 02:43 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 19-03-2012, 02:53
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart

http://www.demokrathaber.net/guncel/...ldi-h7691.html

Newroz yine yasaklı! Serbest olsa, insanlar kültürlerini dilediği gibi, ama baskı alında yaşatmak zorunda kalmasa, bir çok olay, saldırı, direnç de yaşanmayacak.

İşte bir ileri demokrasi örneği daha...

newrozu yasaklayan, kutlayana gaz bombası atan, kitleleri irrite edici davranışlar sergileyen, Sivas katliamını protesto edeni acımasızca coplayan, biber gazına maruz bırakan, yumurta attı, demokratik, bilimsel eğitim istedi diye öğrencilere 2-5-17 yıl ceza kesmeyi, okuldan attırmayı zafer gören bir iktidar, değil ileri geri demokrat dahi olamaz.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 19-03-2012, 08:28
Mutezile - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mutezile Mutezile isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 May 2005
Mesajlar: 2.806
Standart

JOLLY'DEN:


Ama AKP ile kemalizm arasındaki benzerlik daha da fazla. Mesela;
İkisi de burjuva sınıfının iktidarını temel alıyor.
İkisi de emperyalizm işbirlikçisi.
İkisi de milliyetçi.
İkisi de din konusunda tutucu tepki verip azınlıklara hoşgörüsüz yaklaşıyor.
İkisi de Alevilerin katledilmesinin normal olduğunu düşünüyor.
İkisi de Kürt inkarcısı.
İkisi de önce mama gösterip sonra nah! yapıyor.(Açılımlar ve 1921 Anayasası gibi)
İkisi de komünizm düşmanı.
İkisi de NATO'cu.
İkisi de eşcinsellere uyuz oluyor.
İkisi de bölgede kendi hegemonyasını kurma peşinde.
İkisi de ataerkil ve maçist.
İkisi de ...

* Liste uzun görünürse, senin de uzun uzun tefekkür ettiğin;
Bu işlere gerçekten kafa yorduğun, racon kesebilecek ehliyette olduğun; izlenimi yaratıyorsun....


* Liste uzun görünürse kolay kolay karşı çıkılmayacağı (Upuzun liste, biri yanlışsa ikisi doğrudur mantığı ile) noktasındasın

* Liste uzun görünürse İKNA edici olacağını sanıyorsun

* Liste uzun görünürse, hele sonuna üç nokta konursa...teeeeyt. ''Daha neler eklerdim, üşendim, insafa geldim vre'' izlenimini yaratmaktan hoşlanıyorsun anlaşılan.



Evet, liste uzunca bir zırvalama abidesi olmuş.

Daha önceki bazı iletilerinde de rastlamıştım.

Birbirinize sürekli sevgi sözcükleri ile seslendiğiniz albatrosda da aynı harikuladelik söz konusu:

İkinizinin de saçmalamak, ortaya karışık temelsiz bir laf salatası koymak için hiç özel bir çaba harcamanıza gerek yok;

Doğal haliniz kafi geliyor.

Diğer taraftan; sitedeki en faal üyelerdensiniz.. Bunu da teslim etmek lazım.

‘Barışı sabote etmek için Türklerle savaştık. Öldük ve öldürdük… Sevr Antlaşması ve ‘büyük Ermenistan’ hayali gözlerimizi kör etti. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık… Tehcir doğruydu ve gerekliydi…’

''Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. ''
Ovanes Kaçaznuni (Ermenistan'ın 1. Başbakanı)
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 19-03-2012, 08:36
Mutezile - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mutezile Mutezile isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 May 2005
Mesajlar: 2.806
Standart

Albatros'dan

Diyelim binlerce yıllık şanlı Türk tarihi diye atılıp tutulan bir toplumun mensubusunuz, ama yüz hatlarınız, bugün “atalarımızın geldiği yer” dediğiniz yerlerde yaşayan insanlara hiç benzemiyor, buna karşılık her fırsatta hakaret ettiğiniz, dışlamak, aşağılamak için didindiğiniz insanlara pek benziyorsa, birilerine piç dediğinizde başkaları size müstehzi müstehzi bakar. Sizi de alır bir kendinizi kanıtlama kaygısı...
Bayıldığın Ü. Kıvançın tartışma seviyesi ve IQ'su anca bu kabız ''çıkarımlara'' yetiyorsa?!
Siyasîler, aslî faaliyetlerini birtakım çıkarların temsili olarak gördüklerinden, nasıl ederlerse daha kolay yöneteceklerine dair çıkarcı hesaplarından ötürü şu da bu yola saparlar; bu çok hayatî bir konu değil; siyasîler gelir gider.
Siyasiler gelir - gider sığlığı ile bakıyorsa?!
Ne demeli acaba?

Siyasiler gelir-gidere özellikle takıldım.

2001 Türkiyesinden 2012'ye ne kaldı..? Siyasiler gelir gider ha. Vay zavallı vay.

‘Barışı sabote etmek için Türklerle savaştık. Öldük ve öldürdük… Sevr Antlaşması ve ‘büyük Ermenistan’ hayali gözlerimizi kör etti. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık… Tehcir doğruydu ve gerekliydi…’

''Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. ''
Ovanes Kaçaznuni (Ermenistan'ın 1. Başbakanı)
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 19-03-2012, 13:17
AlbatrosS AlbatrosS isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 14 Jul 2010
Mesajlar: 1.606
Standart

Mutezile´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Albatros'dan



Bayıldığın Ü. Kıvançın tartışma seviyesi ve IQ'su anca bu kabız ''çıkarımlara'' yetiyorsa?!


Siyasiler gelir - gider sığlığı ile bakıyorsa?!
Ne demeli acaba?

Siyasiler gelir-gidere özellikle takıldım.

2001 Türkiyesinden 2012'ye ne kaldı..? Siyasiler gelir gider ha. Vay zavallı vay.
Hamdolsun ''hepimiz Ermeniyiz'' sözünün ifade ettiği sembolik manayı ve dayanışma kültürünü anlamayacak kadar ''gerizekalı bir moron'' değiliz. Ümit de bunu ısrarla malzeme yapıp üstelik ''hepiniz piçsiniz'' diyerek komplekslerini ortaya koyan ciğersizlere gereken cevabı vermiştir.

İyi ama siz niye üstünüze alındınız? Sahi siz hani ırkçı değildiniz?
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 19-03-2012, 17:28
Mutezile - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Mutezile Mutezile isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 19 May 2005
Mesajlar: 2.806
Standart

Üstüme bir şey alındığım yok.

Senin bayıldığını söylediğin yazıyı okuma gafletinde bulundum sadece.

İhmal; ihmal de tamamen bana aittir.

‘Barışı sabote etmek için Türklerle savaştık. Öldük ve öldürdük… Sevr Antlaşması ve ‘büyük Ermenistan’ hayali gözlerimizi kör etti. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık… Tehcir doğruydu ve gerekliydi…’

''Askerî operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık. Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların sebebi biziz. Türklerin millî mücadelesi haklıydı. Barışı reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. ''
Ovanes Kaçaznuni (Ermenistan'ın 1. Başbakanı)
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 24-04-2012, 12:43
G Milat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
G Milat G Milat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 06 Jun 2011
Bulunduğu yer: Los Angeles
Mesajlar: 178
Standart

Bu 24 Nisan'da da p......ç olmaya devam edeceğiz.

Kapitalizm, yerel ölçekleri aşan evrensel bir sosyo-ekonomik sistem olmasının meşruiyetini, doğal ayrıcalık sayan ideolojik birikime dayanıyor. Bunlardan en aşina olduğumuz yakın tarihimizin minik emperyalistleri Kemalistler'dir..

Bu adamların pankartlarına rağmen, 24 Nisan unutulmayacak..

Herkes kendisinin milatıdır!
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 26-04-2012, 22:29
Natan Natan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 18 Sep 2006
Bulunduğu yer: usa
Mesajlar: 4.841
Standart

İkisi de Kürt inkarcısı
AKPnin yada Atatürkçülerin Kürt inkarcısı olduğunu düşünmüyorum. Hatta Kürtlerle Türklerin arasında aşırı bir ayrımın olmadığını düşünüyorum. Bir Türk, çerkez bilmem ne, ne olabiliyor, nasıl yaşıyor, nasıl sesini yükseltiyorsa, kürtler de farklı değildir.

AKP kürtlere karşıysa partisinden kürt vekilleri tasfiye etmesi gerekir. Kabadayı'nın en yakınları, yalaka tayfası Kürtler. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da bir AKP, bir BDP çıkıyor.

"Kürt yoktur; onlar dağlarda gezen kart kurt sesleri çıkaran ve adları taaa buralardan gelen Türklerdir" gibi söylemleri bugün ne kimse kabul ediyor ne de gündeme getiriyor. Eskilerin yanlışını kaşıyıp kaşıyıp kendisine karşı arguman olarak kullanan ve bu çürümüş, bayat ifadelere sığınanlara şaşıyorum.

Atatürkçüler Kürtlere karşıymış..

AKP de ondan geri durmaz-mış..mış..mış..

Bunlar gerçeklerle örtüşmüyor. Eskiden güneydoğudan kürt partileri meclise de girecekti. Hiç bir problem yoktu. Ayrılıkçı katil pkk kurulana dek. AKP, niye karşı olsun Kürtlere! ? Kürtlerden oy alabilir miyim hesabıyla hareket ediyor bunlar. Nevroz kutlamaları farklı amaçlarla düzenlenirse Polis karşı çıkar. Çıkmalı mıdır, çıkmamalı mıdır tartışma odağımız değil. Günü geldi kutlandı. Sorun çıktı mı?

he spartacus?

İkisi de burjuva sınıfının iktidarını temel alıyor.
Sınıflı düzene karşı olduğunu söyleyen Komünizm yapar hep bu sınıf ayrımını. Gerçi bu, toplumun sınıflara bölünmediği anlamına gelmiyor. Komünizm olsa, sınıfların ortadan kalktığı gibi, insanlıkta ortadan kalkar herhalde. Kimse o sistemde yaşayamaz. Yalan bunlar.

İkisi de komünizm düşmanı
sayın Jolly;

İlk geldiğinde Ulpianla bir dialoga girmiştiniz hatırladınız mı?

'demokratları, sağcıları düşman olarak gördüğüm gibi liberalleri de düşmanım bilirim' çıkarımlarında bulunuyordunuz.

Komünizme düşman olmaya gerek yok diye düşünüyorum. Gerçekleşemeyecek kadar hayali bir düşünce bu. Katılıp katılmamak farklı, düşmanlık beslemek farklıdır bence.

İkisi de milliyetçi.
Milliyetçilik, kimi Kürtlerde de var, Türklerde de var. Siyasi partilerde vs.rede de var. Hatta sosyalistlerde de kimi zaman görülüyor ( tkp mesela)

İkisi de emperyalizm işbirlikçisi.
ABD'yi severim, pek çok dostum vardır

İkisi de eşcinsellere uyuz oluyor
Elimde değil, ben de uyuz olurum. Hem sosyalistlerin pek çoğu da uyuz olur onlara. Ancak saygı da duymak gerekir.

İkisi de bölgede kendi hegemonyasını kurma peşinde.
Sadece ikisi değil, hepsi öyle değil mi yahu

İkisi de önce mama gösterip sonra nah! yapıyor.(Açılımlar ve 1921 Anayasası gibi)
Kemal Kılıçtaroğluna gerçekten güveniyorum.
Daha demokratik bir yapıya gideceğimize inanıyorum.
Kemal'in seçim barajı önerilerine de katılmaktayım, sosyal alandaki projelerine de.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 26-04-2012, 23:46
G Milat - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
G Milat G Milat isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 06 Jun 2011
Bulunduğu yer: Los Angeles
Mesajlar: 178
Standart

"Kemal Kılıçtaroğluna gerçekten güveniyorum.
Daha demokratik bir yapıya gideceğimize inanıyorum.
Kemal'in seçim barajı önerilerine de katılmaktayım, sosyal alandaki projelerine de."

Keşke Kılıçtaroğlu da kendisine güvenebilseydi

Ütopya sevmekten zarar gelmez. Yarar gelmeyeceği gibi..

Herkes kendisinin milatıdır!
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 06:03 .