Burada konuyu kadın-erkek meselesi yapmak istemiyorum ama her zaman her koşulda kadın itilmiş. aşağılanmış, alınmış_ satılmış, ganimet olarak verilmiş , savaşlarda ve barış zamanıda bile tecavuze uğramış; tevcavuzlerden hamile kalmış çocuğunu doğurmuş emzirmiş ve bağrına basmıştır.Dinlerle yada din dışı baskılarla her zaman kadının dayanılmaz hafifliğine dayanmak zorunda bırakılmıştır...
Kadın doğurduğu, yetiştirdiği canı gibi sevdiği erkek yani ikinci yarısı tarafından bunlara layık görülmüş yerden yere vurulmuştur.. Nefes alması dünyayı görmesi bile engellenmek istenmiş cennet vaadiyle cehennem korkusuyla örtünmeye bürünmeye zorlanmıştır...
kuran ve peygamberi ne cariyeliğe nede köleliğe kesin bir dille karşı çıkmıyor maalesef...
kölelik ve cariyelik insanlığın ayıbıdır bence .. şimdile
de şekil değiştirip ad değiştirmelerine rağmen ben kölelik ve cariyelik sisteminin devam ettiğine inanıyorum..
umarım bir gun kapitalizimin de tüm ayıpları biter insana insan gibi değer verilen bir dünyada yaşarız..
saygılar..
parmis güneşin_kızı
Sevgili Nehir,
onlar da haklı aslında.
Dün bu ayeti ararken nikah şartı varmış gibi intiba bırakan başka ayetlere de rastladım.
İki türlüsü de varken ben de haklıyım, onlar da...
Zaten alıştık Allah'ın bir öyle bir böyle dediği ayetlere.
Beni pek az şey şaşırtıyor yıllardır. Şaşırdıklarım arasında birbiriyle çelişen ayetler yok.
Alemlere rahmet Muhammet'in kendi köleleri ve cariyeleri vardı. Bu kölelerden birisi muhammed'e, ibrahim adındaki çocuğunu doğuran köle Mariye. Muhammet Mariye ile asla evlenmemiştir. İbrahim'i doğurduğunda nihahları yoktu Mariye ile Muhammet'in. Mısır hükümdarı Mukavkıs, Muhammet'e, Mariye ve Sirin adlarında iki kız kardeşi, köle - cariye olarak hediye göndermiştir. Mukavkıs islamı kabul etmemiştir ama Muhammet'i sıcak tutmuştur. Mariye'nin babası Şemun adında Mısır'lı kıpti bir adamdı ve annesi Rum asıllı hristiyan bir kadındı. Muhammet'e esir köleler arasından cariye seçilen çokca kadının olduğu biliniyor. Beni Mustalik kabilesinden esir alınıp köle - cariye yapılan Cüveyriye var örneğin. Bunlar tarihsel anektod.
Hayber savaşında kocasını ve kardeşini öldüren Muhammet'e cariye yapılan Huyey'in kızı Safiye var ki, bilinen en acıklı köle - cariye - zevce öyküsü onundur. Safiye, kocasının ve kardeşinin katili Muhammet'e cariye veriliyor. Tecavüzcüsüyle evlendirilen kadın gibi. Safiyye binti Huyey'in asıl adı Zeynep'tir. O dönemde Arabistan reislerine düşen ganimet hissesine Safiyye denildiği için Safiyye koyulan adını, ganimet hissesi olmasından ötürü almıştır. Yani muhammet öncesi arapların içinde yiğit ve erdemli insanlar da vardı elbette ama geneli, şimdiki araplar neyse, 610 yılındaki araplar da öyle idiler.
islamın yıkıma uğraması karşısında müslümanların, el-lah'ı ayakta tutundurabilmek için yalanlar söylemeleri kaçınılmazdır. hohol : aesir
Nedir bu cariye?
Ne olduğunu söylemeyeceğim..Sadece az bir şey yazacağım..Ne olduğunu,yazdıklarımı anlayan anlar artık..
Abbasiler zamanında saf/katıksız Arap kanı,çok kadınla evlilik ve cariye hayatı ile bozulmuş,zamanla soy olarak iranlılar ve türkler,arapların önüne geçmişlerdir..Bundan şikayetçi olan bir arap şairi şöyle demiş;
''Aramızda cariye çocuklarının sayısı ne kadar çoğaldı,
Ya rabbi beni içinde p.iç.lerin dolaşmadığı bir ülkeye gönder..''
Yaklaşık 40 abbasi halifesinden,sadece 3 tanesinin annesi hürdür..Diğerleri hep cariye çocuğudur..
Muhammed ve sahabenin de cariye ile alakası malumdur..Osmanlıların da..
Abbasiler zamanında saf/katıksız Arap kanı,çok kadınla evlilik ve cariye hayatı ile bozulmuş,zamanla soy olarak iranlılar ve türkler,arapların önüne geçmişlerdir..
cariyeliğin bir faydasını daha öğrendik : ırkcılığı önlemek
''senin derdin ne biliyor musun cevap yetiştirmenin seni büyük adam yaptığını sanıyorsun''
Kuran eğer kişinin evlenmeye gücü yoksa cariyeleriyle yetinmesi gerektiğini buyurur.
Bu da cariyelerin istenildiği gibi kullanılan köleler olduğunu gösteriyor .