Karacahil kardeşim;
Bu forumda katılanların büyük çoğunluğu kutsal kitaplara, özellikle Kur'an'a ziyadesiyle aşinalar.
Kutsal kitaplardaki çelişkilerin, akla, mantığa, bilime olan aykırılıkların, Tanrıyı tanımlamadaki basitliğin, Tanrıya yapılan yakıştırmalardaki seviyesizliğin nedenleriyle de "kutsallık" sıfatına zıt düşmüş bir kısım arkadaşlarımız. Kimileri onlardaki mühür ve perdelerle açıklasalar da bu durumu, zıt düşmenin asıl kaynağının kutsal kitaplar olduğu gerçeğini örtemiyorlar.
Eğer Tanrı, insanları uyarmak, onlara doğru yolu göstermek, dünya yaşamının amacını bildirmek, kendisini tanıtmak vs. isteseydi;
Bunun için sözde 4 kutsal kitabından 3'ünü Yahudilere göndermezdi. İsmini öğrendiğimiz peygamberlerin tamamına yakını Yahudi olmazdı. Babadan oğula-toruna peygamberlik gelmezdi.
Abi-kardeş peygamber olmazdı.
Kutsal kitap, bir kabileye özel, bir peygamberin yaşamına özel konularla değil, tüm dünya insanlarına hitap eden, kendi varlığının ve niteliğinin ipuçlarını veren, evrenin ve dünyanın oluşumunu bilimle çelişmeyecek şekilde izah eden, yaşamın amacını ve insanlardan beklentilerini açıkça belirten, gerçekten evrensel doğrularla ve doğruluğu tartışılmayacak derecede mükemmel hükümlerle ve her daim geçerli yararlı bilgilerle dolu olmalıydı.
Miras hesabında matematik hatası olmamalı, kimi hitaplarında kendi ağzından, kimi hitaplarında sisteminin (Allah ve melekleri) ağzından, kimi hitaplarda ise peygamber ağzıyla konuşmamalı, sınav ve kader çelişkisi bulunmamalı, savaşı değil barışı, düşmanlığı değil sevgiyi işlemeli, insan-millet ayırımı yapmamalı.
Kutsal kitabın sorgulanması konusunda daha önce açtığım bir topic vardı: "Bir dinin, bir inancın doğruluğu nasıl anlaşılır"
http://www.turandursun.com/modules.p...light=ger%E7ek