Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #51  
Alt 23-03-2013, 18:14
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

Cosmic Perspective
"laik cumhuriyetin prensipleri gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmamalıdır" demesi açıkça dinsiz olduğunu göstermiyor mu?
Dinsiz olan birinin..... Din yapilanmasini devlet icinde bir kurum olarak yerlestirmesini nasil acikliyabiliriz???

Irkci ve Milliyetciligi; Din inancindan once tutmasinin en guzel aciklamasidir.... Yani Irkci ve Milliyetciligi ile unlu olmasinin diger Irkci ve milliyetcilere ornek ve onder konumuna girmesinin en guzel acikalamasidir....

Saygi ve Insani Sevgilerimle.

Konu Baskoylu tarafından (23-03-2013 Saat 18:29 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #52  
Alt 23-03-2013, 18:47
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

"Sonra Kuran'ın tercüme ettirilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçeye tercüme ediliyor. Hz. Muhammed'in hayatına ait bir kitabın tercüme edilmesi için de emir verdim." (Atatürk'ün Temel Görüşleri, Fethi Naci, s.55)

"Camilerin mukaddes mimberleri halkın ruhi, ahlaki gıdalarına en yüksek, en verimli kaynaklardır. Minberlerden halkın anlayabileceği dille ruh ve beyne hitap edilmekle Müslümanların vücudu canlanır, beyni temizlenir, imanı kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 1, s. 225)

"Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93)

"Bizim dinimiz en makul ve en doğal bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin doğal olması için akla, tekniğe, ilme ve mantığa uygun olması gerekir. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. ... İslam'ın sosyal hayatı içinde hiç kimsenin, bir özel sınıf halinde varlığını sürdürme hakkı yoktur. Kendilerinde böyle bir hak görenler dini kurallara uygun harekette bulunmuş olmazlar. Bizde ruhbanlık yoktur, hepimiz eşitiz ve dinimizin kurallarını eşit olarak öğrenmeye mecburuz" (Atatürk"ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s. 90)

"Düşmanlarımız, bizi dinin etkisi altında kalmış olmakla itham ediyor, duraklamamızı ve çöküşümüzü buna bağlıyorlar; bu bir hatadır. Bizim dinimiz hiç bir vakit kadınların, erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah'ın emrettiği şey, Müslüman erkekle, Müslüman kadının beraberce din öğrenerek eğitilmesidir. Kadın ve erkek bu ilim ve eğitimi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak zorundadır. İslam ve Türk tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi bin türlü kuralla bağlanmış zannettiğimiz şey yoktur. Türk sosyal yaşantısında kadınlar bilimsel yönden eğitim ve öğretim görmekte ve diğer konularda erkeklerden katiyen geri kalmamışlardır. Belki daha ileri gitmişlerdir." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, 1959, c.2, s.86)

Cumhuriyet'in ilk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi, Atatürk'ün kendisine duyduğu saygı ve hürmeti şöyle anlatmıştır:
"Ata'nın huzuruna girdiğimde beni ayakta karşılardı. Utanır, ezilir, büzülür, "Paşam beni mahcup ediyorsunuz" dediğim zaman "Din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın icaplarındandır." buyururlardı. Atatürk, şahsi çıkarları için kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarını sevmezdi." (Atatürk ve Din Eğitimi - Ahmet Gürtaş - Diyanet İşleri Bakanları Yayınları s.12)

Atatürk Kuran okutulmasına da son derece önem vermiştir. Hafız Zeki Çağlarman Atatürk'ün bu yönünü şöyle anlatmıştır:
"Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Hanım'la uzun yıllar komşuluk yaptık. Her yıl Ramazan ayı yaklaşınca Atatürk kız kardeşine; "Makbule, Ramazan geliyor, annemize hatim okutmayı ihmal etme"der ve hatim okuyacak hafıza hediye edilmek üzere bir zarf içerisinde para verirdi." (Din Toplum ve Kemal Atatürk, Ercüment Demirer, s.10)
Alıntı ile Cevapla
  #53  
Alt 23-03-2013, 19:43
mustafakemallerolmez mustafakemallerolmez isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 05 Aug 2012
Mesajlar: 100
Standart

1930 yılına kadar ülkede şeriat naraları sürerken yapılan o açıklamalar hiçbirşeyi açıklamaz kanıtlamaz, eğer 1930 lu yıllarda din lehine herhangi bir açıklaması varsa onu yaz sn baskoylu.

Din, sıradan insanlar tarafından doğru, zeki insanlar tarafından sahte, liderler tarafından kullanışlı kabul edilir. – Seneca
Alıntı ile Cevapla
  #54  
Alt 23-03-2013, 20:47
barristor - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
barristor barristor isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 25 Jul 2011
Bulunduğu yer: cehennemin dibi
Mesajlar: 831
Standart

Insani acidan bakacak olursak, Saygili ve Seviyeli olmiyanlarin, Utanmasi Gerekmiyormu?
tartismalarimizi insanca bir yaklasim gosterip, insana yakisir sekilde tartisilmasi gerektigine inaniyorum, kisisel saldirilara bas vurarak kendinizi hakli cikaracaginizi saniyorsaniz yaniliyorsunuz.......
Olmus ve cevap veremiyecek bir liderin arkasindan ,ona ait olmayan icraatlari veya basta mecburiyetten yaptiysa bile pisman olup kapattigi yerleri ,milletin onune 'BAKIN ATATURK NASIL BIR MUSLUMANDI' diye koymak utanmazlik degilmidir?
Kusura bakmayin,konu M.Kemal olursa,ben tum utanmazliklari ortaya dokerim.

Dinsiz olan birinin..... Din yapilanmasini devlet icinde bir kurum olarak yerlestirmesini nasil acikliyabiliriz???
Ne yapacakti? %2 okuma yazma orani olan,cehaletin ve yobazligin kol gezdigi bir ortamda, bu vahsileri rapta zapta almak icin nasil bir yol izlemesi gerekiyordu?
Yobazlarin icine yerlestirecegi adamlari nerede yetistirmesini bekliyordun?

Elinden gelse ilk yikacagi yerin Anit Kabir oldugunu bildigimiz RTE nin,simdilik buraya gidip saygi durusunda bulunmasindan dolayi, onun Ataturkcu oldugunu mu anlatacaksin bize ha?

Allahin futbolcudan bozma ,Kasimpasa kulhanbeyi gozumuzun icine baka baka,bu politikayi yapacak ama benim deha Atam bu politikayi bilmeyecek ha?

Sen boyle bir dehanin kozalak oldugunu mu saniyorsun?

"Tarih bize öğretir ki, bütün dinler, milletlerinin cehaletinden faydalanarak, utanmaksızın Tanrı tarafından gönderildiklerini söyleyen adamlar tarafından tesis olunmuştur.", M.K. ATATÜRK
Alıntı ile Cevapla
  #55  
Alt 23-03-2013, 22:45
Neva - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Neva Neva isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 03 Aug 2010
Mesajlar: 14.706

Başarı Ödülü 

Standart

Sayin Baskoylu;

Canli tanik iddialarini, birlikte akil ve mantik cercevesinde tahlil edelim.
Surada ne demistiniz 1937 meclis konusmasina iliskin?

Baskoylu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Saygideger murted Dost.

gondermis oldugunuz Link`te Ataturk`un konusmasi en guzel orneklerden biridir, Ataturk`un soyledikleri elinde yazili not ile okudugu, bilincli bir sekilde kendi iradesi ile soylemedigi acik ve net olarak gorulmektedir.

Ataturk`un gun yuzune yeni yeni cikarilan resimleri bir bir ortaya cikarilirken, Kapali kapilar ardinda gizlenen yiginlarla deliller varken sadece ve sadece beyin yikama adi altinda yaptiklarini gizlemek ve onu surekli yukseklerde tutmaktan baska bir amac tasinmamaktadir....
Ataturk burada size gore bilincsizmis ve kendi iradesi disinda soylemis.

Pekala, yukarda koymus oldugunuz canli tanik ifadesini okuduk. Ve fakat canli tanik ifadesinde ne demis?"


AtatÜrk'Ün Çevresİnde Bulunanlardan MÜnİr Hayrİ Egelİ, BaŞindan GeÇen Bİr Olayi Ve O Zamankİ Havayi ŞÖyle Anlatir :
"atatÜrk İÇİn Dİnsİz Dİyenler Oldu. Bunu Bİr Moda İmİŞ Gİbİ Yayanlar Vardi. Onun Laİklİk AnlayiŞini Dİnsİzlİk Gİbİ GÖstermekte Fayda Bulanlar Oldu. Fakat GerÇek HİÇ De Öyle DeĞİldİ. AtatÜrk Laİktİ Ve Yobaz Aleytari İdİ. Sİze BaŞimdan GeÇen Bİr Olayi Naklederek BaŞlayayim :

Bİr GÜn Necİp Alİ Ona :
- Efendİm, MÜnİr Hayrİ Namaz Kilar Dedİ,

En Yakin Bİr Dostumun Benİ Bu Şekİlde Takdİmİnİ GÖren, Benİ Sevmeyenlerİn YÜreklerİ SevİnÇten AĞizlarina Geldİ. Şİmdİ KovulacaĞimi DÜŞÜnerek GÜlÜŞtÜler.

AtatÜrkle Aramizda Şu KonuŞma GeÇtİ :
- Sahİ Mİ ?
- Evet PaŞam
- NİÇİn Namaz Kiliyorsun
- HİÇ ! Sadece Namaz Kilinca İÇİmde Bİr Huzur Ve SÜkun Hİssederİm.

AtatÜrk Bİraz Önce GÜlenlere DÖndÜ :
- Bİr Gemİde Kalsaniz Ve Batmak Tehlİkesİnde Olsaniz, HİÇ Bİr Ümİdİnİz Kalmasa, Ne Dİye Haykirirsiniz ? Herhalde YetİŞ Gazİ Demezsİnİz Allah Dersİnİz. Bundan DoĞal Ne Olabİlİr.

Sonra Bana DÖndÜ :
- DÜnyadakİ İŞlerİne Zarar Getİrmemek Şartiyla Namazini Kil ! Heykel De Yap, Resİm De ...



1937 meclis konusmasinda eger sizin iddia ettiginiz gibi bilincsiz ve iradesi disinda konusuyorsa,

-1928'de "devletin dini islamdir" ibaresini nicin anayasa'dan kaldirmistir?

Simdi kendi elinizde koymus oldugunuz canli tanigin ifadesinde, alti cizili yerler dogrulanir boylece. Bu ibare kalkinca, insanlar kendisi icin dinsiz demis ve soylenti halinde yaymis olabilir. Bu mumkundur.

Tipki ornegin, biz ateistlere, dinsizlere, bir kisim dindarlarin, Allah'siz, ahlaksiz vs. bunlar diye soylemler urettikleri gibi.



Eh bu durumda diger bir ayrinti da Laik kelimesinin anayasaya girdigi tarihtir.
Sayin Baskoylu, Laik kelimesi anayasaya hangi tarihte girmistir?
Kaldi ki Medeni Bilgiler kitabindaki aciklamasi da mevcuttur. o halde 1937 Meclis konusmasini hangi gerekcelere dayanarak, bilincsiz ve iradesi disinda diye iddia etmektesiniz?


Simdi, bu yukarda koymus oldugunuz canli tanik ifadesi, yine Ataturk'u iddia ettiginiz cizgiye getirmez.

Konusma icerigi belli cunku;


Baskoylu´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
I

Ataturk neden Diyanet Baskanligini Meclise Yerlestirdi, sadece ve sadece Cami lerin ibadet yeri secilmesi, Muftu, Imam ve Cami Hocalarin devletin memuru imis gibi yasalastirmasina tepki gostermiyorum...

aksine yaptiklari ile sahip olmus oldugu kimligi aciklamaya calisiyorum. Kimine gore Ataturk Ateist, kimine gore Ataturk Devrimci, Kimine gore Ataturk Dinci, Kimine Gore Ataturk Irkci, Milliyetci, Gerici ve Fasist, Kimine gore Ataturk Laik ve Inkilapci, Kimine gore Ataturk Ulu Onder Basbug vs vs .

Sonuc olarak Ataturk`u kiliktan kiliga koymak yerine, belge ve kaynaklardan yola cikarak, tarihi gerceklerle yuzleserek, gercekler acida olsa tahlilerimizi dogru yapmak zorundayiz.


Bu konusmadan ve yaptiklarindan, gercek bir tahlil cikarmaniz mumkun degildir. Zira bu adam, bir lider pozisyonunda, en bastaki mesajimda da soylemistim, belli bir noktaya cekip, sabitlemek zorunda din'e iliskin anlayisi.


Mesela, meclis yeminlerine iliskin "Vallahi " kelimesi hangi tarihte kaldirildi?

75. maddedeki; "hiç kimse mensup olduğu din, mezhep, tarikat ve felsefi inancından dolayı kınanamaz" cumlesindeki tarikat kelimesi hangi yilda cikarildi anasayadan?

Bunlarin tarihlerini dizip, basit tarihi ele alirsaniz, daha gercekci olmus olursunuz.

Hutbe tarihi 1923'tur zaten.
Alıntı ile Cevapla
  #56  
Alt 24-03-2013, 18:18
Audaz Audaz isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 25 Dec 2012
Mesajlar: 146
Standart

Baskoylu ,

Atatürkün Muhammedin kabrini yıktırmamak için Suudi Kralına mektup attığını paylaşmışsın.Böyle iddaları hiç araştırmıyormusun ? Klavuzun Atatürkü zorla müslüman göstermeye çalışan tatlı su müslimleri heralde ?

İslamcı bir sayfadan alıntı ;

Iddia şöyle:

"Hz. Muhammed'in mezarını yıkıp, yerini degiştirmek isteyen zamanın Suud kralına Atatürk'ün kendi el yazısı ve imzasıyla çektigi telgraf:

Not: Yazıya başlarken Krala sayın kelimesini kullanmıyor..

‘Suud kralının dikkatine !! Tarafımıza ulaşan haberlere göre Allah'ın sevgili ve özel kulu, elçisi peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa'nın kabrini yıkıp yerini degiştirecekmişsin. O mezarın tek taşına dokunursan Kurtuluş Savaşı'nı bırakır ordularımla aşağı inerim.'

26 Haziran 1919 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

(Cumhurbaşkanlığı Atatürk Özel Arşivi)"

***

Birde düştükleri "not"ta; Krala "sayın" kelimesi kullanmadığını belirtmişler… Ne kadar da gururlanıyorlardır kimbilir.

Gelelim cevabımıza…

1 – "Sözde" telgraf "el yazısıyla" çekilmiş… Faks mı bu mübarek, el yazısıyla çekilebilsin? Telgraf sisteminde mürekkepli kalem bir kağıt şerit üzerine nokta (.) veya çizgi (-) şeklinde şekiller çizer. Daha sonra ise Samuel Morse ve yardımcısı Vail bu sistemi geliştirdiler. "Nokta ve çizgilerden" oluşan bir kodlama sistemi ortaya çıkardılar. Bu kodlama sistemi, daha sonra tüm dünyada kabul gören Mors alfabesiydi.[1]

2 – "Sözde" telgraf; "Mustafa Kemal *Atatürk*" imzasını taşıyor. Halbuki "Atatürk" soyadı taa 24 Kasım 1934 tarih ve 2587 sayılı kanunla kendisine verilmiştir.[2]

3 – Dışişleri ile ilgili yazışmalar "Dışişleri Bakanlığı" arşivinde muhafaza edilir. Oysa bu "sözde" telgrafın kaynağı "Cumhurbaşkanlığı" arşividir. Üstelik "sözde" belgenin hangi dosya ve numarada olduğu hakkında bilgi de verilmemiş. Böyle kaynak olur mu? Zaten böyle bir belge olmadığı için numarası verilemiyor olsa gerek. Eğer böyle bir belge varsa çıkarın ortaya. Şayet bulamıyorsanız yok hükmündedir, olmayan bir belge nasıl delil olur?

4 – "Suud Kralına" çekildiği iddia edilen telgrafın tarihi "26 Haziran 1919′dur. Oysa Suudi Arabistan Krallığı taa 23 Eylül 1932 tarihinde kurulmuştur.[3]

Bazıları da telgrafın 1926 yılında çekildiğini iddia ederler… Ancak bu tarih "sözde" telgrafın içeriği ile çelişmektedir. Zira metinde:

"O mezarın tek taşına dokunursan **Kurtuluş Savaşı'nı** bırakır ordularımla aşağı inerim."

ifadeleri yer alıyor. 1926 yılında Kurtuluş Savaşı mı vardı? Kurtuluş Savaşı 11 Ekim 1922′de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen, 24 Temmuz 1923′te imzalanan Lozan Antlaşması ile resmen sona ermiştir.

Kısaca bu iddianın aslı yoktur, saçma bir iddiadır.

Nevzat Yalçıntaş, bunu M. Kemal Atatürk'ü müslüman göstermek için uydurduklarını Kadir Mısıroğlu'na itiraf etmiş ve Kadir Mısıroğlu'da bunu televizyonda açıklamıştır. Nevzat Yalçıntaş'ın Kadir Mısıroğlu'nu yalanladığını da duymadık.

Söz konusu videoyu izlemek için şu linke tıklayınız:

Alıntı ile Cevapla
  #57  
Alt 25-03-2013, 04:49
Baskoylu Baskoylu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Sep 2012
Mesajlar: 1.151
Standart

Saygideger Audaz Dost

Ataturk donemine ait bir cok belge yok edilmis bir cogu ise hala devlet arsivlerinde gizli olarak kalmaktadir....

Devlet arsivlerinden yavas yavas cikan belgelerle yola cikip dogru olanlari insana ve insanliga yakisir bir yaklasimla taraf tutmadan, tutucu bir yaklasim gostermeden, yine bizlere yakisir sekilde tartismak zorunda oldugumuzu dusunuyorum.

Yapti yapmadi, soyledi soylemedi gibi iddalar ne yapilanlari nede soylenen gercekleri yok edemez.. ayni zamanda soylenmiyen ve yapilmiyanlari da aksine gostermek yine dogru bir yaklasim degildir.

TC nin kurulusundan beri DIYANET BASKANLIGI varmidir? Yokmudur? Diyanet Baskanligi Ataturk tarafindan remsi olarak Meclise alinmismidir? Alinmamismidir?
daha once verdigim Islam uzerine soyledigi bizzat Ataturk`un kendi soylemleri dogrumudur? Degilmidir? tarihte var olan gercekleri degistirebilirmiyiz? bazilarina gore degistirilebilir, ulu onde basbug ve kurtarici olarak gostermek adina her turlu yola bas vurulabilir gibi yaklasimlarla nereye kadar gidebiliriz, dogru ve gercekleri karanliklarda ne kadar gizliyebilir ve sakliyabiliriz?

gunumuzde Laik`ligin bile ne oldugunu bilmiyenler cogunlukta oldugunu goz onunde bulundurursak, Din ile Devletin ayri kurum olarak tutmanin verdigi yaklasim, Din olgusunu devletin yan kolu olup, devlete bagli bir kurum haline getirmesinin, Devlet olarak dini tamamen kabul etmemesi anlamina gelmediginin bile farkinda olmiyan bir topluma sahibiz....
Sadece ve sadece Turk Irkciligi ve Milliyetciligini one cikarma adi altinda atilan bu adimlarin, neye ve kime hizmet ettigini gormemek icin kor olmak gerekir.........

Benim yorumlarimin disinda yine TC nin yorumcularin Laiklik uzerine yaptigi yaziya bir goz atalim... daha sonra Aklin yolu ve Vicdanimizla degerlendirelim......


Laik toplum ve devlet yapısına verdiği önemle Ziya Gökalp, Fuat Köprülü, Atatürkçü düşünceyi başarı ile edebiyat alanına kazandıran Falih Rıfkı Atay, Türk Hümanizmi eseri ile Suat Sinanoğlu, Atatürk döneminin efsane Milli Eğitim Bakanı olan ve Dünya Klasikleri' nin Türk diline kazandırılmasını sağlayan Hasan Ali Yücel, Tonguç Baba olarak anılan ve Köy Enstitüleri alanındaki üstün çalışmaları ile bilinen İsmail Hakkı Tonguç, Cumhuriyetin 50. Yılına armağan ettiği Türkiye’de Çağdaşlaşma isimli kitabı Türkiye Cumhuriyeti tarihinin 75 adetlik ender kitapları arasında gösterilen Niyazi Berkes daha gerilere gidilecek olursa Yunus Emre gibi tarihi kişilikler Türkiye'de Hümanist değer yargısının gelişmesine rehberlik eden saygın düşünürler oldular. Türk Hümanizmi adlı eserinde Suat Sinanoğlu, Atatürk Devrim ve reformlarının getirdiği kurum ve kuruluşların hümanist ruhu taşıdıklarını ve bu ruhun TBMM, Medeni Kanun gibi eserleri taşıdığını belirtti. Bir İnsani Değerler Sistemi olarak tanımlanan Hümanizm; Cinsiyet, inanış veya başka bir fark gözetmeyen ulusçu ve eşitlikçi yapısı ile LaikCumhuriyet' in temel felsefesi olduğu biçiminde yorumlandı.
3 Mart1924' te kabul edilen bir yasayla Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde bütün öğretim ve eğitim kurumları Maarif Vekâleti'ne (Eğitim Bakanlığı) bağlandı. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'yla (Öğretimin Birleştirilmesi Yasası) dinî eğitim ya da dinsel temellere göre eğitim yapan okullar kapatıldı. Şeriye ve Evkaf Vekâleti (Din İşleri ve Vakıflar Bakanlığı) kaldırılarak din işleriyle ilgili olarak Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu. Böylece Türkiye'de din hizmetleri, devlet kontrolü dışında değil, devletin denetimiyle yürütülecekti. 1924' te halifeliğin kaldırılması, 1925' te tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması, Türkiye Cumhuriyeti'nin laikleşme yolunda attığı öteki adımlardır. Gene 1926' da yürürlüğe giren Medeni Kanun ile hukuk alanında da laiklik ilkesi geçerli kılındı. Lise ders programlarından Arapça ve Farsça dersleri kaldırıldı. 1928' de çıkarılan yeni bir yasayla anayasanının ikinci maddesinde yer alan "Türk Devleti'nin dini, İslam dinidir" cümlesi çıkarıldı. Laiklik, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin tek partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi' nin programında altı okla simgelenen ilkelerden biri olarak 1931' de yer aldı.
Bu dönemde zorunlu din derslerinin kabul edilmeyişi 14 Mayıs1931 tarihli CHP Kongresinde parti programına ilave olunan ek maddede, Din telakkisi vicdan işi olduğundan fırka din fikirlerini devlet ve dünya işlerinden ve siyasetten ayrı tutmayı milletimizin muassır telakkisinde başlıca muvaffakiyet olarak görür. biçiminde ifade olundu ve din dersleri 1933' de okul programlarından çıkarıldı. 1949' da ilköğretim, 1956' da ortaöğretim programlarına "seçmeli ders" olarak yeniden konuldu. Din dersleri 1982 Anayasasının 24. Maddesi ile ilk ve ortaöğrenim kurumlarında zorunlu dersler arasına girdi.
İslamiyetten önce Türkler göçebeydi.[kaynak belirtilmeli] Toplayıcı, avcı, göçebe topluluklar, düzenli ordu, töre ve yurt özellikleriyle pagan, politikon, teokratik ve barbarik değildiler. 10. yüzyılda Türkler, İslamiyeti benimsedikten ve ümmet kültürüne girdikten sonra, devlet ve din ilişkileri İslam dini ile bağlantılı olmuştur. Tanzimata kadar Osmanlı devleti teokrasiye yakın olmasına rağmen, bütün dinlere karşı inanç ve vicdan özgürlüğünü sağlamıştı. Tanzimat ile başlatılan yenileşme, çağdaşlaşma ve gerilemenin önlenmesi çalışmaları aynı zamanda yeni kurulacak Türkiye Cumhuriyeti' nin temel felsefelerinden olan Laikdevlet ve toplum yapısının oluşmasındaki dinamiğin başlangıcı olma özelliğini de taşıdı.
Türkiye'de laikliğin başlangıcı Tanzimat Dönemi' ne kadar uzanır.18. yüzyılda başlayan yenileşme hareketleriyle birlikte toplumsal yaşayışın ve devlet düzeninin işleyişinde ikili bir durum ortaya çıktı. Bir yanda İslam dininin gereklerine göre uygulamalar yapılıyor, öte yanda çağdaşlaşma amacıyla batılı anlayışa göre işler yürütülüyordu.[kaynak belirtilmeli]

Özellikle 19. yüzyılda bu ikilik daha da belirgenleşti. İslam dininin gereklerine göre öğretim yapan medreselerin yanında çağdaş eğitim anlayışına göre kurulmuş okullar açıldı. Hukuk alanında da hem İslam hukukuna göre yargılamalar yapılıyor, hem çağdaş hukuk anlayışına göre kurulmuş mahkemeler görev yapıyordu. Padişah ise hem bütün Müslümanlar' ın halifesi, hem de Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan başka dinlerden olan yurttaşların hükümdarı durumundaydı. Bu ikili durum Kurtuluş Savaşı'nin sonuna kadar sürdü.

İlmiye Sınıfından olan bazı ulemaIII. Selim' e; Askere setre pantolon giydirip imanına halel getiren, önlerine muallim diye Frenkleri düşüren padişaha Allah tevfikatını çok görür, diye söylenmiş,[2] bu dönemde başlayan ve ileride de sürecek olan ıslahat çabalarında muhalif ve çeşitli isyanların kışkırtıcısı olmuşlar ise de zaman içinde değişime ayak uyduramadıklarından medreselerin tümüyle yok olmaları sonucu vaki olmuştur.
Alıntı kaynağı

Sonuc olarak Laiklik teorisi safsatadan oteye gitmemistir, sadece ve sadece direk degilde endirek soylemye calisilimis ve uygulamaya gecilmistir.
Laiklik teorisi ise Turkce bir deyim degildir, Ulkeyi batiya peskes cektirmesi ile Bati politkasina ayak udurma adi altinda kendisine gore yenilikler getirmistir...

Getirdigi butun yenilikler Halka yonelik degil, Irkci ve Milliyetci yapilanmaya hazirliklara yonelik bir yaklasimdir...

Saygi ve Insani Sevgilerimle

Konu idontneedagod tarafından (25-03-2013 Saat 13:02 ) değiştirilmiştir. Sebep: alıntı fontu küçültüldü, kaynak eklendi
Alıntı ile Cevapla
  #58  
Alt 14-04-2013, 02:28
garipbirmavi garipbirmavi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Aday Üye
 
Üyelik tarihi: 13 Sep 2012
Mesajlar: 8
Standart

murted´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Atatürk'ün Türkçesi iyidir; "düşünülemeyeceği" yerine "düşünülemiyeceği" demez. Fotoğraftaki yazıdan bahsediyorum. Sizin imlanız ya da benim imlam bozuk olabilir ama sahtekarlık yapanların inandırıcı olmak için hiç olmazsa bunlara dikkat etmeleri lazım. Dinsiz toplum düşünülememesi kesmemiş, din eğitimi vermeyen okulu da eklemişler. Hani madem birşey uyduruyorlar onu yazmayı bilseler bari, ellerine yüzlerine bulaştırmışlar.
Okulum nedeniyle eski Türkçe ile pek haşır neşirim. Çok uzak değil, 70'li yılların hukuk kitaplarında bu tür imla değişikliklerine rastladım. Kitabı hatırlamıyorum, ama o yıllarda olumsuzluk ekleri -me -ma değil -mı -mi olarak kullanılmış. O nedenle Atatürk'ün ağzından o sözlerin yazıya dökülmesi amacıyla o zamanın yazısı kullanılmış olabilir diye düşünüyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #59  
Alt 27-06-2015, 12:43
Barlas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Barlas Barlas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jun 2015
Mesajlar: 4.070
Standart ATATÜRK'ün İslam ve Dinler Hakkındaki Gerçek Görüşleri

Ulu önder ATATÜRK bir Müslüman değildi. Her ne kadar günlük siyaset gereği, Muhammed'i ve de İslam'ı över gözüken bir takım beyanatları olmuşsa da, asl'olan; zehir zemberek sözlerle yaptığı İslam ve dinler eleştirileridir. Zira Müslüman bir kişi Muhammed'i, Allah'ı ve de İslam'ı o şekilde eleştiremez, hiç eleştiremez daha doğrusu.

Uygunsa, bu başlıkta ATATÜRK'ün saklanmak istenen bu görüşlerini paylaşalım.
Alıntı ile Cevapla
  #60  
Alt 27-06-2015, 12:46
Barlas - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Barlas Barlas isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jun 2015
Mesajlar: 4.070
Standart "Çabuk bana yeni bir din bul"



Dipçe: Ağaç dikmek, Gök-Tanrı İnancı'nda "ibadet" kabul edilmektedir.
Sözkonusu PDF makale için Bkz: http://www.yangin.org/dosyalar/orman...ac_sevgisi.pdf
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
AKP Verdiği Sözleri Tuttu mu ? Aydınus Politika 8 25-06-2017 13:29
Evrimle teorisiyle ilgili kitap önerisi Meraklı33 Evrim 8 14-09-2011 22:29
Geleceğin Hayvanları-Evrimle ilgili Gelecek Tahminleri taylan Evrim 33 12-05-2011 02:45
Ünlülerin son sözleri.. asmara Konu-dışı 8 14-11-2007 11:29
Papa nın sözleri antimuhammed İslam 11 09-04-2007 18:45

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:33 .