06-10-2014, 02:27
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
|
|
Kuran'daki "cariye" kim?
İslam inancı içerisinde "cariyelik" önemli bir konu. Cariye, yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın anlamına gelmekte. İslamiyet öncesi Araplarda yaygın olan cariyelik sistemi Arapların İslamiyet'le tanışmalarından sonra da devam etmiş, Kur'an cariyelerin hak ve hukuku ile ilgili bazı durumları düzenlemiştir. Bu sistem İslam Devleti ve Osmanlı Devleti'nde 19. yüzyıl ortalarına kadar varlığını devam ettirmiştir.
Kuran'ın cariyelerin haklarına ilişkin düzenlemeler içerdiği her ne kadar söylensede bu düzenlemelerin bahsedildiği ayetlerde "cariye" kavramı aslında geçmemektedir. Bu ayetlerde geçen ifade "meleket eymanuhum (sağ elin sahip oldukları" ifadesidir. Bu yüzden "cariyeler" konusunda İslama yöneltilen eleştiriler çoğu zaman "bu kelime Kuran'da geçmiyor" lafıyla söze başlanılarak savuşturulmaya çalışılmaktadır.
Kuran'da geçmediği iddia edilen bir kavram nasıl olmuştu da acaba yüzlerce yıl sonrasına kadar adını koruyabilmişti,,,, acaba gerçekten de Kuran'da "cariye" kelimesi hiç geçmiyor muydu?
Bence "cariye" kelimesi Kuran'da geçiyor. Aşağıdaki linkten Diyanet İslam Ansiklopedisi'ndeki "cariye" kavramına baktığımızda bu kelimenin Arapça şu şekilde yazılmış olduğunu görüyoruz: الجارية
http://www.diyanetislamansiklopedisi.com/cariye/
bu kelimeyi işaretsiz aynen alıp Kuran'da arattığımızda Hakka Suresi'nin 11. ayetinde geçtiğini görüyoruz:
إِنَّا لَمَّا طَغَى الْمَاء حَمَلْنَاكُمْ فِي الْجَارِيَةِ
"Şüphesiz, su bastığı vakit sizi gemide biz taşıdık"
arattığımız "cariye" kelimesinin aynısı olarak karşımıza çıkan kelime ayetteki "cariyeti" kelimesi olup "akıp giden, gemi" anlamında çevrilmektedir. Her iki kelime de Arapça aynı kökten, c-r-y kökünden geliyor. Ayrıca ayette "taşımak" anlamında geçen (hamelna (ha-mim-lam)) kelimesinin "hamile" kelimesi anlamında geçtiğini de belirtmek lazım.
Bu durum karşısında şöyle bir soru yöneltmemiz gerekiyor;
Eğer aynı kök ve yazım benzerliğini dikkate alırsak Kuran'ı yazdırtan (!) Allah neden Nuh'un "ağaçtan" gemisini diğer ayetlerde olduğu gibi "fulke (gemi)" gibi bir kelimeyle anmak yerine "cariye (sex kölesi)" gibi bir kelimeyle anmıştı, Nuh'un "ağaçtan" gemisinden neden bir "kadınmış" gibi bahsetmişti?
bunun bir sebebi olmalı....
Konu cenkvarol tarafından (06-10-2014 Saat 02:39 ) değiştirilmiştir.
|
12-11-2014, 16:59
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
|
|
ilk mesajımda İslam literatüründe yer edinen ancak Kuran'da geçmediği ifade edilen "cariye" kelimesinin aslında Kuran'da "akıp giden, gemi" anlamında "cariyeti" kelimesi olarak geçtiğini ifade etmiştim.
Kuran'da geçen "cariyeti (akıp giden, gemi)" kelimesinin diğer ayetlerdeki kullanımına bakalım:
Gaşiye -12:
Orada devamlı akan bir pınar vardır.
1. fî-hâ : orada vardır
2. aynun : pınar
3. câriyetun : cereyan eden, devamlı akan
"cennetten" bahseden bu ayetteki "cariyetun" kelimesinden önce geçen kelime "aynun (pınar)" kelimesi.
aynun = pınar =عَيْنٌ
bu kelimeye yakından baktığımızda aynı kelimenin harekesiz, işaretsiz olarak başka ayetlerde cennetteki hurilerin "gözleri" anlamında geçtiğini görüyoruz. Örneğin:
Vakia -22:
Ve harika güzel gözlü huriler (vardır).
1. ve : ve
2. hûrun : huriler
3. înun : harika güzel gözler, ahu gözler
inun = güzel göz =عِينٌ = (huri)
aynun = pınar =عَيْنٌ = (cariyetun)
görüldüğü gibi "akıp giden, gemi" anlamında verilen "cariyetun" kelimesi aslında hurilerin "gözlerini" tarif eden bir kelime ile birlikte geçiyor. Bu durum (huriler cennetteki "cariyeler" olduğu için) "cariyetun" kelimesinin "akıp giden, gemi" anlamında değil de "cariye/kadın" anlamında olabileceği iddiasını desteklemektedir.
hurilerin "gözlerini" kast eden bir kelimenin aynı yazımla "cariyeleri" kast ettiği düşünülen bir kelimenin yanında geçiyor olması tesadüf olmasa gerek.
|
12-11-2014, 17:27
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 06 Nov 2014
Mesajlar: 208
|
|
"Cariye" kelimesini geçirmek için zorlamaya gerek yok bence
Evet "cariye" kelimesi geçmiyor diye savunma yapılabilir, reddedilebilir.Ama aslında bu savunmanın kendisi bile büyük bir handikaptır.
Çünkü cariye kelimesi "cariyelik sistemini yasaklıyorum" diye geçmeliydi ki böylece yüzyıllar boyunca savaşta esir edilen genç kızlar nikahsız bir biçimde birilerinin malı ve oyuncağı olmamalıydı.
|
12-11-2014, 17:51
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
|
|
sn. haliluo;
birşey zorladığım yok, çünkü kelimeler ortada, anlatmak istediğim kelimelerin verilen anlamlarının dışında başka anlamlarının olabileceğiyle ilgili. bir kelimenin "gemi" anlamına geldiğine inanmakla o kelimenin "cariye" anlamına gelebileceğini de düşünmek "öyle de olur böyle de olur" denecek kadar basit bir mevzu değil. İslam'da yaşayan ancak kitaptan silinmek istenen, üstü örtülmek istenen bir "cariylelik" var. mesele neden kitaptan bunun yok sayılmak istendiği,,, bunun sebebi tahminimce kökü "tanrıça" tapınımına dayalı önceden kutsanan ama sonradan kötülenen, yok sayılmak istenen bir "cariyelik" anlayışının olmasından kaynaklanıyor.
|
12-11-2014, 21:51
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 27 Oct 2014
Mesajlar: 16
|
|
cariye özetle, "karı" dışında müslo erkeğin cinsel ihtiyacı da dahil her türlü işini gören dişi köledir.
|
13-11-2014, 00:43
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 06 Nov 2014
Mesajlar: 208
|
|
Sayin cenkvarol soyledigimi yanlis anlamayin yaptiginiz calismayi onemsizlestirmek adina degil de baska bir noktaya dikkat cekmeye calistim.
|
27-11-2014, 23:58
|
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 03 Nov 2009
Bulunduğu yer: Yafo-Tel_aviv-Israil
Mesajlar: 180
|
|
Ahzab 50
Süleyman Ateş : Ey peygamber, biz, ücretlerini (mehirlerini) verdiğin eşlerini; Allâh'ın sana ganimet olarak verdiğ(i savaş esir)lerinden elinin altında bulunan (câriye)leri; amcanın, halalarının, dayının ve teyzelerinin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kaldık. Bir de kendisini (mehirsiz olarak) peygambere hibe eden ve peygamberin de kendisini almak dilediği inanmış kadını, diğer mü'minlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). Biz, eşleri ve ellerinin altında bulunan (câriye)leri hakkında mü'minlere yapmalarını gerekli kıldığımız şeyi bil(dir)dik. (Onların bu hususta ne yapması lâzım geldiğini de daha önce açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın, (sen bir sıkıntıya, güç bir duruma düşmeyesin). Allâh çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Cariye kelimesinin Kuranda gecip gecmedigini tartismaya gerek yok.Yukaridaki orneginde oldugu gibi defalarca tanimlanmis.Ganimet-elinin altinda ve diledigi gibi kullanabilecegi.Islam hukukunda oldurulmesinde bile cok komik cezalar olan bir zumre.
http://www.turandursun.com/forumlar/...p/t-33878.html
|
28-11-2014, 04:29
|
Kıdemli Üye
|
|
Üyelik tarihi: 03 Feb 2011
Mesajlar: 2.369
|
|
Bu, Süleyman Ates'in hükmü. Onu baglar. Ben baskalarinin hükmünü oldugu gibi almak ve hazira konmak yerine neyin dogru oldugunu kendim belirlemek isterim.
Örnegin
mâ efâallâhu aleyk
Allâh'ın sana ganimet olarak verdiğ(i savaş esir)leri
midir sahiden?
Yo. Türkçemize ifa diye geçmis olan efa neden ganimet olsun? Ne yani biz "Filanca, vermesi gerekeni verdi" anlaminda "ifa etti" dedigimizde "ganimet verdi" mi demis oluyoruz?
Allah'in
eklemesiz çikarmasiz kisacasi müdahalesiz
söyledigi şudur:
innâ ahlelnâ leke
ezvâcekelletî âteyte ucûrehunne
ve mâ meleket yemînuke mim
mâ efâallâhu aleyk
Sana helal kildik
baslik paralarini verdigin eşlerini
ve şu anda yemininin malik oldugu
Allah'in sana verdiklerini
Allah'in sözlerinde
ganimet yok, cariye yok.
|
28-11-2014, 10:37
|
Üye
|
|
Üyelik tarihi: 21 Nov 2013
Mesajlar: 146
|
|
Hasan Akçay´isimli üyeden Alıntı
Bu, Süleyman Ates'in hükmü. Onu baglar. Ben baskalarinin hükmünü oldugu gibi almak ve hazira konmak yerine neyin dogru oldugunu kendim belirlemek isterim.
Örnegin
mâ efâallâhu aleyk
Allâh'ın sana ganimet olarak verdiğ(i savaş esir)leri
midir sahiden?
Yo. Türkçemize ifa diye geçmis olan efa neden ganimet olsun? Ne yani biz "Filanca, vermesi gerekeni verdi" anlaminda "ifa etti" dedigimizde "ganimet verdi" mi demis oluyoruz?
Allah'in
eklemesiz çikarmasiz kisacasi müdahalesiz
söyledigi şudur:
innâ ahlelnâ leke
ezvâcekelletî âteyte ucûrehunne
ve mâ meleket yemînuke mim
mâ efâallâhu aleyk
Sana helal kildik
baslik paralarini verdigin eşlerini
ve şu anda yemininin malik oldugu
Allah'in sana verdiklerini
Allah'in sözlerinde
ganimet yok, cariye yok.
|
Hasan Akçay size daha önce de söyledim. Burada bin yıldır anlamları belli olan kelimeleri tartışacağınıza gidin bunları müslümanlara anlatın, müslüman değil de sizin gibi insan olsunlar.
Peygamberinizin hayatını ballandıra ballandıra anlatan kutsal hadis kitaplarında peygamberinizin öldürdüğü adamların karılarına kızlarına el koyduğu yazıyor. Kızın gözünün önünde babasının kellesini uçuruyor, aynı akşam ırzına geçtiği yazıyor. Bilmem kaç tane kölesi ve cariyesi olduğu yazıyor. Bunları yapan diğer cihatçı sapıklara da izin vermeyi bırak onları bu tecavüzlere teşvik ediyor.
Siz önce peygamberinize ballandıra ballandıra atfedilen bu insanlık suçlarını ortadan kaldırmaya çalışın.
|
Yetkileriniz
|
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.
HTML-KodlarıKapalı
|
|
|
Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 18:05 .
|