Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam > Kadın & İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 12-07-2009, 04:21
toli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
toli toli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jun 2009
Mesajlar: 198
Standart

''Arkadasim, Peygamberimiz kadin düskünü degildi, evlendigi kadinlarin cogunu da himayesine almak icin evlendi, cünkü o bahsettigin kadinlar ona es olmak istiyordu zaten. Zaten cogu dul, kimsesiz ve güzel olmayan kadinlardan olusuyordu. Ayrica bashsettiginiz hanimlarin hepsiyle ayni anda evlilik yasamamistir.''

Hepsiyle aynı anda evlenip evlenmemesi sorun değil, sorun bu kadar kadın ile evli olması; bunların içlerinde çocuk yaşta kızların da olması.. Bir peygamber olarak gelecek yıllara örnek olması gerekmiyor mu.. Muhammed' in hayatı çok eşliliğin, koruma amacıyla yapılan çocuk evliliklerinin esas dayanağı..

Bahsedilen kadınların ona eş olmak istediğini, güzel olmadığını nereden biliyorsun? Ve bu kadınlar kime göre güzel ya da güzel değil? Gerdekte cildinde rahatsızlığı olan karısını boşayan Muhammed' in güzellik anlayışı nedir? 9 yaşındaki çocuk bir adama nasıl eş olmak isteyebilir? O, belki kendine bir oyun arkadaşı arar.. Ayrıca Muhammed bu kişileri korumak istiyorsa onları kızları olarak da himayesine alabilirdi; bu daha adil bir yaklaşım olurdu.. Eş olarak birini korumaya çalışmak çok başka bir durum.. 'eş' olma durumu..

Bahsettiğin hikayenin sorularla bir alakası yok; hadislerden konuşmayı bırakmıştık; asıl muhatabımız Kuran' dı sanırsam..

''Bir şahinin nasıl eğitildiğini bilir misin? Gözleri dikilir; geçici olarak körleştirilmiş bir halde "tanrı"sının gereksiz emirlerine sabırla boyun eğer, ta ki kendi iradesi bastırılana ve itaat etmeyi öğrenene kadar..''
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 12-07-2009, 04:42
barudi barudi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jun 2009
Mesajlar: 1.459
Standart

toliveistodie´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
''Arkadasim, Peygamberimiz kadin düskünü degildi, evlendigi kadinlarin cogunu da himayesine almak icin evlendi, cünkü o bahsettigin kadinlar ona es olmak istiyordu zaten. Zaten cogu dul, kimsesiz ve güzel olmayan kadinlardan olusuyordu. Ayrica bashsettiginiz hanimlarin hepsiyle ayni anda evlilik yasamamistir.''

Hepsiyle aynı anda evlenip evlenmemesi sorun değil, sorun bu kadar kadın ile evli olması; bunların içlerinde çocuk yaşta kızların da olması.. Bir peygamber olarak gelecek yıllara örnek olması gerekmiyor mu.. Muhammed' in hayatı çok eşliliğin, koruma amacıyla yapılan çocuk evliliklerinin esas dayanağı..

Bahsedilen kadınların ona eş olmak istediğini, güzel olmadığını nereden biliyorsun? Ve bu kadınlar kime göre güzel ya da güzel değil? Gerdekte cildinde rahatsızlığı olan karısını boşayan Muhammed' in güzellik anlayışı nedir? 9 yaşındaki çocuk bir adama nasıl eş olmak isteyebilir? O, belki kendine bir oyun arkadaşı arar.. Ayrıca Muhammed bu kişileri korumak istiyorsa onları kızları olarak da himayesine alabilirdi; bu daha adil bir yaklaşım olurdu.. Eş olarak birini korumaya çalışmak çok başka bir durum.. 'eş' olma durumu..

Bahsettiğin hikayenin sorularla bir alakası yok; hadislerden konuşmayı bırakmıştık; asıl muhatabımız Kuran' dı sanırsam..
1- Sen güzel olduklarini nerden biliyorsun?
2- Sana göre cocuk yasta evlenmistir, bize göre cocuk degildi.
3- Kuran'da sende delil bulamayacagina göre iftiralarini kendine saklayabilirsin..
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 12-07-2009, 19:12
toli - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
toli toli isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 26 Jun 2009
Mesajlar: 198
Standart

Sayın barudi;

Ben güzel olduklarını bilmiyorum; güzel olup olmadıkları da önemli değil zaten; bana çok güzel gelen başkasına çirkin gelebilir.. Önemli olan sayıları ve gençlikleri..Size göre kaç yaş çocukluktan çıkmış oluyor? Ya da ergenliğe girmiş biri mi çocukluktan çıkmış oluyor?

Ayrıca bana şu ayetleri açıklar mısınız;

Ahzap-28: Ey Peygamber! Hanımlarına de ki, "Eğer dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size mut'a vereyim ve sizi güzelce bırakayım."

Mut nikahı: Erkeğin, rızası olan bir kadınla belirli bir ücret karşılığında anlaşarak, belirli bir süreliğine evlenmesi.

Hemen sonrasında
Ahzap-29: "Eğer Allah'ı, Resülünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, bilin ki Allah içinizden iyilik yapanlara büyük bir mükafat hazırlamıştır."

Yani peygamberle müt' a nikahı yap ki Allah' ın mükafatını kazan..

Sonra
Ahzap-30: ''Ey Peygamber'in hanımları! İçinizden kim apaçık bir çirkinlik yaparsa onun cezası iki kat verilir. Bu Allah'a göre kolaydır. ''

Müt' a nikahı yapmazsan Allah seni cezalandırır!

Ahzap-40:''Ey iman edenler! Mü'min kadınları nikahlayıp, sonra onlara dokunmadan (cinsel ilişkide bulunmadan) kendilerini boşadığınızda, onlar üzerinde sizin sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Bu durumda onlara mut'a verin ve kendilerini güzel bir şekilde bırakın.''

Bu Ahzap suresi baştan sona Muhammed' in sipariş ettiği kadınlarla ilgili..

Hazır yeri gelmişken;
Bakara-223; ''Kadınlarınız sizin ekinliğinizdir. Ekinliğinize dilediğiniz biçimde varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak) güzel davranışlar takdim edin. Allah'a karşı gelmekten sakının ve her hâlde onun huzuruna varacağınızı bilin. (Ey Muhammed!) Mü'minler'i müjdele.''

İslamiyetin ve Muhammed' in kadınları ne olarak gördüğü belli..

''Bir şahinin nasıl eğitildiğini bilir misin? Gözleri dikilir; geçici olarak körleştirilmiş bir halde "tanrı"sının gereksiz emirlerine sabırla boyun eğer, ta ki kendi iradesi bastırılana ve itaat etmeyi öğrenene kadar..''
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 13-07-2009, 07:32
barudi barudi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jun 2009
Mesajlar: 1.459
Standart

toliveistodie´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın barudi;

Ayrıca bana şu ayetleri açıklar mısınız;

Ahzap-28: Ey Peygamber! Hanımlarına de ki, "Eğer dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size mut'a vereyim ve sizi güzelce bırakayım."

Mut nikahı: Erkeğin, rızası olan bir kadınla belirli bir ücret karşılığında anlaşarak, belirli bir süreliğine evlenmesi.
33-Ahzab28- "Ey Peygamber! Eşlerine söyle: "Eğer dünya hayatını ve süslerini istiyorsanız gelin size boşanma bedelinizi vereyim ve güzellikle salıvereyim."
29- "Eğer Allah'ın Peygamberini ve ahiret yurdunu istiyorsanız bilin ki, Allah içinizden iyi davrananlara büyük mükâfat hazırlamıştır."
Peygamber efendimiz hem kendisi hem de ailesi için sade bir hayat seçmişti. Kuşkusuz bu sadelik dünya nimetlerinden yararlanamamaktan kaynaklanmıyordu. Nitekim Peygamber efendimiz henüz hayattayken geniş araziler fethedilmiş, çok sayıda ganimet ve bol zenginlik kaynakları elde edilmişti. Bu sayede daha önce malı ve serveti bulunmayan birçok kişi zengin olmuştu. Buna rağmen bir ay boyunca Peygamberimizin evlerinde ateşin yanmadığı olurdu. Bununla birlikte sadaka vermede, bağışta bulunma ve hediye etmede son derece eli açıktı. Ancak bu tavır dünya hayatının nimetlerinin üstüne çıkma ve içtenlikle yüce Allah'ın katındaki nimetleri arzulama duygusundan kaynaklanıyordu. Mal mülk elde etme imkanına sahip bulunduğu halde sakınan, yeryüzünün nimetlerini geride bırakan, Allah katındaki sonsuz ve kalıcı nimetleri seçen birinin arzusuydu bu. Peygamber efendimiz inancı ve inancının öngördüğü şeriatı açısından hem kendisine hemde aile fertlerine böyle bir hayat yaşatmakla yükümlü değildi. Çünkü onun inancına ve şeriatına göre güzel ve temiz şeyler haram değildi. Nitekim peşlerine düşmeden, arzuyla kavrulmadan, tamamen içine dalmadan, onlarla uğraşmadan, zorlanmaksızın kendisine sunulan şeyi, beklenmedik bir şekilde tesadüfen eline geçen şeyi kendisine haram kılmazdı. Ayrıca kendisi için seçtiği bu sade hayatı yaşamaya da ümmetini zorlamazdı. Ancak dileyen bunu seçebilirdi. Dünya zevklerini ve nimetlerini aşmak, onların ağırlıklarından kurtulmak, nefsin istek ve eğilimlerinden bağımsız tam bir özgürlük elde etmek isteyenler bu yolu seçebilirdi.
Ancak, Peygamberimizin eşleri de kadındılar, insandılar. Her insanda bulunan duygulara onlar da sahipti. Üstünlüklerine, saygınlıklarına ve yüce Peygamberlik kaynağına olan yakınlıklarına rağmen dünya nimetlerine yönelik doğal arzu içlerinde canlılığını korurdu. Yüce Allah'ın Peygamberine ve mü'minlere bol nimetler bahşettiğini görünce; kendilerine verilen nafakanın arttırılması konusunda Peygamber efendimize başvurdular. Ne varki Peygamberimiz bu başvuruyu memnunlukla karşılamadı. Tam tersine üzüldü ve hoşnutsuzluğunu belirtti. Çünkü O, kendisi için tercih ettiği hayat biçimi ile serbest, yüce ve hoşnutluk içinde yaşamak istiyordu. Dünya nimetlerinden yararlanmak gibi bir mesele ile en alt düzeyde ilgilenmek, hem kendi hayatının hemde yakınlarının hayatının, dünyanın her türlü gölgesinden ve lekesinden arı, yüce ve aydınlık ufuklara yükselmesini istiyordu. Peygamber efendimiz bu olaya helal ve haram açısından yaklaşmıyordu. -Çünkü helal ve haram olan şeyler açıklanmıştır- Basit yeryüzünün baştan çıkarıcı cazibesine kapılmadan, özgür, serbest ve bağımsız bir hayat sürdürme meselesidir bu.
Peygamber efendimiz eşlerinin kendisinden nafaka istemelerinden dolayı o kadar üzülmüştü ki, arkadaşları ile görüşmek istememişti. Hz. Peygamberin onlarla görüşmek istememesi ashabın ağırına gidiyordu. Hiçbir mesele bu kadar önemli değildi onlara göre. Yanına gitmek istiyorlardı ama izin verilmiyordu. İmam Ahmed, Cabir r.a.'den şöyle rivayet eder: Ebubekir kalkıp Resulullah'ın yanına gitmek için izin istedi. -O sırada sahabeler Peygamberimizin kapısında oturuyorlardı. Peygamberimiz de içerde oturuyordu- Ama Ebu Bekir'e girmek için izin verilmedi. Sonra Ömer geldi izin istedi, ona da izin verilmedi. Ardından Ebubekir ve Ömer'e -Allah onlardan razı olsun- birlikte izin verildi. Onlar da içeri girdiler. Peygamberimiz sessizce oturmuş, eşleri de çevresinde toplanmışlardı. Hz. Ömer: "Ben, Peygamber efendimize bir şey söyleyeyim de belki onu güldürebilirim" dedi. Sonra şunları söyledi: "Ya Resulallah, eğer Zeyd'in kızı -Ömer'in karısı biraz önce benden nafaka istemiş olsaydı, kesinlikle boynunu koparırdım." Bunun üzerine Peygamber efendimiz azı dişleri görünecek kadar güldü. Ve şöyle dedi: "Şu etrafımdakiler de benden nafaka istiyorlar." Hz. Ebubekir r.a. Hz. Aişe'yi dövmek için Hz. Ömer r.a. de Hz. Hafsa'yı dövmek için kalkıp şöyle dediler: "Yanında olmayan bir şeyi mi Hz. Peygamberden istiyorsunuz?" Peygamber efendimiz onların kızlarını dövmelerine engel oldu. Sonra Peygamberimizin eşleri: "Allah'a andolsun ki, bundan sonra, sahip olmadığı bir şeyi Resulullah'tan istemeyeceğiz" dediler. Bunun üzerine yüce Allah eşlerini dünya nimetleri ile kendisi arasında dilediklerini seçmekte serbest bırakmasını emrettiği ayetleri indirdi. Peygamber efendimiz önce Hz. Aişe r.a.'den başladı: "Sana bir şey söyleyeceğim, ama anne ve babana danışmadan acele ile karar vermeni istemiyorum" dedi. Hz. Aişe: "Ne söyleyeceksin?" dedi. Peygamber efendimiz: "Ey Peygamber! Eşlerine söyle.." ayetini okudu. Hz. Aişe: "Senin hakkında anne ve babama mı danışacağım, kesinlikle, Allah'ı ve Peygamberini tercih ediyorum. Bir de benim hangisini tercih ettiğimi diğer eşlerine söylememeni istiyorum" dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz: "Allah beni güçlük çıkarmam için göndermedi. Beni bir öğretici, kolaylaştırıcı olarak gönderdi. Onlardan biri senin hangisini seçtiğini sorarsa söyleyeceğim" dedi. (Müslim, Zekeriyya bin İshak'tan aktarmıştır)
Buhari doğrudan Ebu Seleme b. Abdurrahman'dan şu hadisi aktarır. Ebu Seleme der ki: "Peygamber efendimizin eşi Hz. Aişe r.a. şöyle dedi: Yüce Allah Peygamberimize eşlerini serbest bırakmasını emredince, Peygamberimiz önce benden başladı ve şöyle dedi: Sana bir şey söyleyeceğim, anne-babana danışmak için acele karar vermemende bir sakınca yok. -Kuşkusuz Peygamberimiz anne babamın kendisinden ayrılmanı istemeyeceklerini biliyordu- Sonra, Peygamber efendimiz yüce Allah'ın "Ey Peygamber! Eşlerine söyle..." diye başlayan iki ayeti indirdiğini söyledi. Ben de "Bunlardan hangisi için ana-babama danışacağım? Ben Allah'ı, Peygamberini ve ahiret yurdunu istiyorum" dedim.

Kuşkusuz Kur'an-ı Kerim, islamın hayat düşüncesinin temel değerlerini belirlemek için inmiştir. Bu değerlerin pratik ve canlı tercümelerinin Hz. Peygamberin evinde ve özel hayatında bulunması, en ince ve açık şekliyle bu evde gerçekleşmesi gerekir. Çünkü bu ev, islam ve müslümanlar için bir meşaledir ve yüce Allah içindeki her şeyle birlikte tüm yeryüzüne varis olana kadar öyle kalacaktır.
İki şıktan birini tercih etmeye ilişkin bu iki ayet izlenecek yolu belirliyor: ya dünya hayatı ve bu hayatın göz alıcı süsleri... Ya da Allah, Peygamberi ve ahiret yurdu. Ama bir kalp iki hayat görüşünü birden barındıramaz. Çünkü yüce Allah bir insanın göğüs boşluğunda iki kalp yaratmamıştır.




Bahsettiginiz Ahzap 28.ci ayetin inis sebebi budur..

Muta nikahini neye göre yorumladiniz bu ayete?
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 13-07-2009, 07:40
barudi barudi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jun 2009
Mesajlar: 1.459
Standart

toliveistodie´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hemen sonrasında
Ahzap-29: "Eğer Allah'ı, Resülünü ve ahiret yurdunu istiyorsanız, bilin ki Allah içinizden iyilik yapanlara büyük bir mükafat hazırlamıştır."

Yani peygamberle müt' a nikahı yap ki Allah' ın mükafatını kazan..

Sonra
Ahzap-30: ''Ey Peygamber'in hanımları! İçinizden kim apaçık bir çirkinlik yaparsa onun cezası iki kat verilir. Bu Allah'a göre kolaydır. ''

Müt' a nikahı yapmazsan Allah seni cezalandırır!
28.ci ayeti anlayamadiginizi varsayarak bunlari tekrar gözden gecirmenizi tavsiye ediyorum. Olay Muta Nikahi degildir...
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 13-07-2009, 07:44
barudi barudi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jun 2009
Mesajlar: 1.459
Standart

toliveistodie´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ahzap-40:''Ey iman edenler! Mü'min kadınları nikahlayıp, sonra onlara dokunmadan (cinsel ilişkide bulunmadan) kendilerini boşadığınızda, onlar üzerinde sizin sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur. Bu durumda onlara mut'a verin ve kendilerini güzel bir şekilde bırakın.''

Bu Ahzap suresi baştan sona Muhammed' in sipariş ettiği kadınlarla ilgili..
Tekrar kontrol edermisin Ahzap 40. ayet su yukarda yazdiginiz ayet meali ile yakindan uzaktan alakasi yok. Herhalde yanlis yere baktiniz..
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 13-07-2009, 07:50
barudi barudi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jun 2009
Mesajlar: 1.459
Standart

toliveistodie´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hazır yeri gelmişken;
Bakara-223; ''Kadınlarınız sizin ekinliğinizdir. Ekinliğinize dilediğiniz biçimde varın. Kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak) güzel davranışlar takdim edin. Allah'a karşı gelmekten sakının ve her hâlde onun huzuruna varacağınızı bilin. (Ey Muhammed!) Mü'minler'i müjdele.''

İslamiyetin ve Muhammed' in kadınları ne olarak gördüğü belli..
Ne ekersen onu bicersin, kadinina kötülük ekersen, ekininden kötülük cikar, yok iyilik ekersen, iyilik ve güzellik cikar.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 12-07-2009, 12:39
unbe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
unbe unbe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Super Moderator
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 10 Nov 2008
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 3.440

Başarı Ödülü 

Standart

yahu muhammedin bu kadar kadınla evlenmiş olmasının sebebi olarak herzaman islamcıların öne sürdüğü aynı şeydir
koruma için vs.
açıkçası bu bana hiçbirzaman inandırıcı gelmemiştir
bir insanın bu kadar kadınla evlenmesi kendi zevkini düşünmesinden başka birşey değildir
hem zaten gidipte çooooooook yaşlı kadınlarla evlendiğinide duymadık
her nedense bu koruma altına alınması gereken kadınlarda hep gencecik güzel kadınlardı
ilhan arselin kadın islam ve şeriat kitabını önericem naçizane
onda herbi şey ayrıntılı olarakk anlatılmakta.

"Varsan,çarp!!!"
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 12-07-2009, 13:49
barudi barudi isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 Jun 2009
Mesajlar: 1.459
Standart

biz fasiklara inanmayiz.. güvenilir kaynaklari tercih ederiz..
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 12-07-2009, 13:59
brakisefalp - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
brakisefalp brakisefalp isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Oct 2006
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 71
Standart

barudi´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
biz fasiklara inanmayiz.. güvenilir kaynaklari tercih ederiz..
Sahih-i Buhari, Sahih-i Müslim e güvenilir kaynak olarak mı, "fasık"(ne demekse) olarak mı bakıyorsunuz merak ediyorum.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 04:48 .