"TSK'NIN ASKERİ, ATATÜRK'TEN SONRA GELİŞMİŞ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN MEHMETÇİKLERİYİZ, PEYGAMBER'İN MEHMETÇİĞİ DEĞİL" (Emekli Tümgeneral Rıza Küçükoğlu, Emekli subaylar dereği başkanı)
Paşanın bu sözü basında yer alınca ne yalan söyleyeyim zoruma gitmişti. Yüzlerce yıldır İslamiyet'in bayraktarlığını yapmış, İlay-ı Kelimetullah için serhatten serhate koşan bir neslin evladı olmak her ne kadar hamasetten haz etmeyen ham ruhlar için klasik bir kabadayılık sayılsa da koltuklarımızı kabarttığı vakidir. Bu millet Müslümandır, kimse bu gerçeği yadsıyamaz. Bu millet vatanı için seve seve canını feda eder, bunu da kimse yadsıyamaz. Ancak İttihat ve Terakki (İT) zihniyetinin iktidar olmasından bu yana ordu ve devlet kademelerinde dinî hassasiyetin arka plana atıldığı da malumdur. Bu durum, bu çelişki dinî ve millî hamiyete sahip vatandaşlarımızı elbetteki rahatsız eder ve ediyor. Bunu da kimse yadsıyamaz.
Bugün dağıtım izimin ilk günü. Balıkesir Ordu Donatma İkmal Er Eğitim Bölüğünde aşağı yukarı 1 aydır bu vaifeyi ifa ettik ve bugün andımızı içip asker olduk. 1 aylık sürede anladığım şu: Bu ordunun onbaşısından teğmenine, uzman çavuşundan yarbayına, albayından tümgeneraline kadar ezici çoğunluğunun genlerinden İslamî hassasiyet bütün çabalara rağmen silinmemiş.
Kurban bayramını kışlada geçirdim. Bayram namazında teğmenle aynı saftaydık, teğmen öndeki bölük çavuşunun ayağını koyduğu yere secde ediyordu, Namazın kusursuz eşitleyiciliği... Kurban kesimi dualarla tekbirlerle ifa edildi, Tümen komutanı Tümgeneral Saffet Kaya konuşmasında "Şehitlik, gazilik, Peygamber Ocağı, Mehmetçik" gibi kavramları (Ki istisnasız hepsi Dinî kavramlardır ve milliyetimizle ayrılmazcasına bütünleşmiştir) sıkça kullandı. Dinî kavramları o kadar çok kullandı ve açıklamaya çalıştı ki üniformasını çıkarıp sarıkla cübbe giyse Eyüp Sultan'ın vaizi zannedebilirdiniz. Rıza Küçükoğlu'na cevap verir gibiydi. Gerçekten sevindirici bir durum.
Dağıtıma çıkmadan önceki helalleşmeler. Helalleşmek de malumunuz Dinî bir olgu. Ahiret kaygısı güden her Müslümanın "Hak" ve "Helallik" durumlarını gözetmesinin bir sonucu. Onbaşılar, istisnasız bütün çavuşlar, teğmen, bölük komutanımız, "Allah'a emanet olun hakkınızı helal edin bizden yana helal olsun" sözleriyle uğurladılar.
Bunlar çoğunluğa belki abartılmış romantizm görüntüsü verebilir. Ama bir işin doğasıyla ilgili gerçeklikler her zaman için o işin faaliyet anında belli olur. Askerliğin doğasında da Savaş vardır ki "Allah Allah" nidaları halen söylenir ve temel düşünce "Ölürsem Şehidim kalırsam Gazi" şeklindedir.
emekli tümgenera Küçükoğlu'nun biraz da eskimiş açıklamaları hamiyet sahiplerini gerçekten rencide etmişti. İnanıyorum ki ordunun genel kanaati asla bu şekilde değildir.
Bir örnek daha verecem. Atatürk döneminde basılan ve yıllarca askeri okullarda okutulmuş "Askere Din Kitabı" isimli bir kitap var. Ayrıca 1925 yılında Diyanet'in ikinci defa bastığı bi kitap daha. A.Hamdi Akseki Hoca yazmış. Kitaplarda Peygamber Efendimiz'in ve Atatürk'ün askerliğine ilişkin hatıralara yer veriliyor. Eserde, “Peygamberimiz en büyük askerdi. Hak, adalet ve hürriyet uğrunda yirmi üç sene savaştı.” ifadeleri yer alıyor. Peygamber’imizin katıldığı savaşların anlatıldığı kitapta, Uhud Savaşı'nın askerlerin emre itaatsizlikleri nedeniyle kaybedildiği belirtiliyor ve “Zafer tacı giymenin yolu, kumandanın emirlerini tamamı tamamına yerine getirmek ve düşman karşısında sebat edip direnmektir. Aziz Türk askeri, sen de bunu hiçbir zaman hatırından çıkarma.” deniyor. Kitapta, ‘Mehmetçik' isminin Peygamber Efendimiz'den geldiğine vurgu yapılarak şu bilgiler veriliyor: “Hazreti Muhammed'in adı, biz Türkler ve Müslümanlar için çok önemli bir addır. Bundan dolayıdır ki din yolunda, vatan ve millet yolunda, canını ve kanını seve seve feda eden kahraman askerlerimizi Mehmetçik adıyla yüceltiyoruz.”
Evet durum böyle. Emekli tümgeneral Rıza Küçükoğlu daha sonra "Yanlış Anlaşıldığını" ifade etmiş. Paşa ile Samanyolu TV'nin muhabirleri bi telefon görüşmesi yapmışlar. Telefon görüşmesini dinlemek isteyenler
http://www.samanyoluhaber.com/tr/Yaz...ad/a.1105.html
linkine müracaat edebilir. Ben şu an dinleyemedim.
NETİCE: Asker Ocağı Peygamber Ocağıdır, bu anlayışı hiç kimse hiçbir zaman hiçbir şekilde bu milletin bağrından söküp atamaz.
Ordumuzu kendi malları gibi görüp ısrarla Din karşıtı olarak göstermeye çalışanlara ithaf olunur.