Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #11  
Alt 30-10-2022, 15:09
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

Dertlendirdin beni be.
Harbiden Bi zamanlar spartacus ve pyrhoon vardı.

Hani şu pilot kalemle tanrı ispatlama şeysi vardı ya. Yani yeni yetme bi şakirt buraya gelip burada bize pilot kalemle tanrı ispat etmeye kalkabilir.
Düşünsene ne komik olur.
Stoayı epikürü dün duydun bugün burada dillendiriyosun.
Yirmi sene önce bıraktım aksiyolojik zırvaları.

Bak sana bişey daha söyleyeyim.
Uzun zamandır ben yaptığım düşünsel etkinliğe "felsefe" demiyorum.
Çünkü felsefenin kendi tarihi, terminolojisi ve literatürü var.
Şimdi hegel okumak için kant, kant okumak için spinoza ve dekart okumak falan lazım.
Benlik değil yani.

Benim yaşam felsefesi arayışım da hiç olmadı.

İnsan nasıl konuşmaya başladı. İlk ne konuştu.
Nasıl ve neden soyutlama yaptı. Kelimelerin kavramların soykütüğü nedir. Gerçek nedir.
Bunlar ilgimi çekti.
Ve bunlar felsefe değil benziyor ama değil.

Multidisipliner takılıyorum yani.

Epiktetosun neye güvenebileceği kendi sorunudur.
Benim sorunum ise "mutlak" derken...

Sekse mi kafayı takıyorsun.
Takma.
Hayırdır bilader ya.
Alıntı ile Cevapla
  #12  
Alt 30-10-2022, 17:12
Velhelebe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Velhelebe Velhelebe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2018
Mesajlar: 804
Standart

Benim ilgi alanım soyut felsefeden somuta kaydı. Sen soyut konuları seviyorsun soyutlama nicelik, nitelik, sıçrama, diyalektik vs. Şindi bu somut felsefe kişisel gelişim ve psikoloji ile çok alakalı. Hatta bilişsel davranışçı terapi dediğimiz günümüzde en yaygın ve tercih edilen terapinin öncüsü Epiktetos diyebiliriz. İnsanları rahatsız eden şeyler değil, onlar hakkındaki görüşleridir demiş. Bu ilke üzerine kurulu zaten terapi. Psikanaliz, BDT, yaşam felsefeleri falan tartışmak isterdim ama sende o ışık yok, ilgi alanın değil. Spartacus bu işi senden daha iyi biliyordur. O çevreciydi çevre çevre deyip dururdu. Doğuştan gelen bi davranış ya da düşünce olmadığını düşünüyor gibi. Full çevre şekillendirir kafasında ki bu davranışçılığa benziyor. Davranışçılık belki bilirsin pavlov falan. Bütün davranışlarımızın aslında bir tür şartlanmadan ileri geldiğini, doğuştan bişe gelmediğini söyler bu görüş. Tabi genetiği ekleyenler de oldu bu görüşte. Neyse neden anlatıyorum ki Bu konular seni açmadıysa soyutlama falan tartışırız.
Alıntı ile Cevapla
  #13  
Alt 30-10-2022, 17:26
Velhelebe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Velhelebe Velhelebe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2018
Mesajlar: 804
Standart

Başlığın amacı dışına çıkıyoruz ama bi kaç örnek verelim. Bazı insanlar neden daha sinirli? Bazıları neden daha kırılgan? Bazıları aşırı yemeye neden daha yatkın vs gibi soruları çoğaltabiliriz. Doğuştan gelen genetik, hormonlar kimyasallar falan hiç bunlara etki ediyor mu yoksa full sonradan çevreden dolayı mı bu farklar oluşmuş. Bu soru da önemli bence.
Alıntı ile Cevapla
  #14  
Alt 30-10-2022, 17:51
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

Muhabbet ediyoruz.
Konunun dışına çıkarız sonra geri döneriz, sorun değil.

Diyalektiğin en basit tanımından devam edelim.
"şeylerin, karşılıklı ilişkileri içinde dinamik olarak ele alınmasının yöntemi".

Bu tanıma göre, gen ve çevre arasında birini seçip diğerini dışlamayın gerektiren Bi durum yok.
Tam tersine ikisinin karşılıklı ilişkisi var.
Gen dediğin farklı çevrelerde farklı karakter ortaya koyma potansiyeli içerdiği gibi, çevre de farklı genotiplere göre birden çok potansiyel koşullama anlamına gelir.
Yani ne o ne bu
İkisi de

Daha anlaşılır ifade edeyim.

Snle aynı genotipteki birisi farklı zaman ve mekanlarda (çevrede) farklı karakterler ortaya koyardınız.
Tamamen farklı genotipteki bir kişi bir başka koşulda senle aynı karakteri de ortaya koyabilir.

"ben" dediğin şey genotip ve çevrenin karşılıklılığıdır.
Alıntı ile Cevapla
  #15  
Alt 31-10-2022, 12:22
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

Konuyu daha fazla dağılmadan toplayalım.

İlgili olduğu iddiasıyla başlık açan birisinin epiktetos ve epikür'ü karıştırmayacak kadar bilgili olması da gerekir.

Etik (yun) ve ahlak (ar) kavramları farklı kültürlere ait ve her ikisi de ikili anlamı olan kavramlar.

Öncelikle türün ve türe ait bireyin karakteri anlamına gelirler.
Ayrıca moral değerler anlamını da içerirler.

İnsan sosyal/toplumsal bit tür. Düşünsene prematüre doğuyor. Bi yılan yumurtadan çıkıp besin zincirindeki yerine göre hayatına devam eder. İnsan sosyal Bi hayvan olmasa zekası evrilemezfi soyu devam edemez hayatsa kalamazdı.

Sosyal olabilmek için ortak değerler yaratılmalıydı.
Kurtların şempanzelerin bonoboların ahlakları ortak değerleri olduğu gibi.

Bireylerarası menfaat çatışmasını çözümünü sunan ortak değerlere ve diğer yandan bireylerin karakterlerine etik/moral/ahlak diyoruz.
Balık sürüsünün ahlakı ile insanınki farklı.

Mülkiyet hakkı bir burjuva değeridir mesala.
Felsefenin etiğinin altında hukuk altbaşlığında oluşturulmuş bir değer.
Hak diyoruz Di mi.

Sen kendine yaşam felsefesi yine kur. Antik filozofların güzel söylevlerinden de ilham alabilirsin.

Ama neden evrimsel biyolojiye atıf yaptığımı multidisipliner olmakdan bahs açtığımı da Bi daha düşün.

Kavramın kökeni kavramın evrimi hangi konvansiyonel süreçlerin ürünü olduğunu da düşünmek gerekiyor.

Köleci çağın filozoflarının yarı mistik söylevleri iyi ve kötünün doğasını anlamanı sağlamak için yeterli olmayabilir.
Etik, biraz karışık gelebilir tarihin erken döneminde takılı kalıp multi disipliner olmayı Red edenlere.

Bu arada bugünün insanının etik diye savunacağız değerlerin somutda hangi menfaati içerdiğinin farkında olmak gerekir. Burjuva ideolojisine ahlak diyor olmayasın.
Alıntı ile Cevapla
  #16  
Alt 09-11-2022, 10:53
LEVH - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
LEVH LEVH isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 20 Jul 2011
Bulunduğu yer: Ying Evreninin Tek Yang Bilgini
Mesajlar: 659
Standart

İyi ve kötü göreceli kavramlardır ve birbirinin varlık nedenidir.

Aslında konuyu iyi ve kötü gibi lokal bir açıdan irdelemek yerine daha geniş bir pespektiften bakmak lazım. Bu perspektif, birbirinin zıddı olan her şeyi içerir. Şairin dediği gibi, her şey sıfır'dan ayrılan ve birbirini tamamlayan iki tam sayı.

İyi olmazsa kötü de olmaz ve kötü olmazsa iyi de olmaz. Üstelik bunlar görecelidir. Birine göre iyi olan, bir başkasına göre kötü olabilir, ve genelde böyledir. Örneklerle açıklayalım:

Şimdi ben bugün piyangodan 1 katrilyon kazanmış olayım. Bu iyi bir şey. Ama bu benim açımdan iyi bir şey, diğerleri için, kötü bir şey. Onlardan birisi kazansaydı onun açısından iyi ve geri kalanlar açısından kötü olacaktı.

Şimdi Yunanistan'la savaşmış ve kazanmış olalım, bu iyi bir şey, ama Yunanlılar açısından? Kötü.

Birisi öldü diyelim, herkes üzüldü, bu kötü bir şey, ama yer altında aç bekleyen solucanlar için, bu kıtlıkta can simidi. Bunun gibi. İyi varsa kötü de vardır, ve tersi de doğrudur.

Ayık kafayla da forumda yazılmaz ki.

Yasal Uyarı: İçki zararlıdır.

Günde beş sefer hakarete uğruyorum, hiç kimseye hakaret davası açmıyorum.

Hay yaa len salak,
Hay yaa len veled.

Susuyorsak adamlığımızdan.
Alıntı ile Cevapla
  #17  
Alt 10-11-2022, 20:12
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

Velhelebe´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Khaos diğer adıyla Nihilist

Abi stoacılık hiç araştırmadınız mı yav? Diyalektik falan biliyonuz ama bu şeyleri araştırmamışınız. Boş iş değil bence. Felsefi olarak ahkam kesmeni beklerdim topu bilime atmışsın. Heralde gerileme var sende. Zaman konusunda falan Hawking'e ve bilime ayar veren sen değil miydin
Bu üslup olmamış. Khaos sana peygambervâri ayetler yazmış, her cümlesini 10 saniye düşünerek okuman lazım.

-''Diyalektik falan biliyonuz ama bu şeyleri araştırmamışınız.''
Anlamanın esas yolu araştırmak, okumak değildir ki. Doğru gözlem, doğru yorum aslolan.

-''Felsefi olarak ahkam kesmeni beklerdim topu bilime atmışsın.''
Topu bilime atmışsa felsefe yapıyordur zaten.
Alıntı ile Cevapla
  #18  
Alt 12-12-2022, 23:45
Velhelebe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Velhelebe Velhelebe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2018
Mesajlar: 804
Standart

Khaos'un ayetlerini biliyorum, çok okudum geçmişte. Şimdi son yazdıklarına da bakacağım. Ama bu adamın ciğerini biliyorum ben. Altyapı üstyapıyı belirler desem onun çok hoşuna gidecektir ve bişiler yazabilir. Ama üstte gen çevre etkileşimi demiş. Yav bu karşılıklı etkileşim olayını zaten biliyoruz diyalektiğe ne gerek var derim. Sanırım bu spartacus'a da sorulmuştu ne demişti hatırlamıyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #19  
Alt 12-12-2022, 23:58
Velhelebe - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Velhelebe Velhelebe isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Jan 2018
Mesajlar: 804
Standart

Değerli Nihilist

Epikür ile Epiktetos'u karıştırmıyorum kesinlikle. Farklı olduklarını biliyorum. Epikür'ü çok bilmem ama Epiktetos'u yalayıp yuttum, çok okudum kitabını. Sizlerin bu adamın fikirleri hakkında ne düşündüğünüzü bilmek için bu konuları açıyorum. Demek ki fikirlerinize değer veriyorum. Dediğinde haklısın Epiktetos köleci düzende yaşıyordu. O yüzden özgürlüğe çok vurgu yapar. Ama özgürlüğü siz marksistler gibi açıklaması bana ilginç geldi. Hatta spartacus'un özgürlük anlayışına çok yakın. Spartacus ne diyordu? Özgürlük kafanın istediğini yapmak değildir. Aynı cümleyi Epiktetos söylüyor. Diyor ki bir kelimeyi nasıl kafamın istediği gibi yazamıyorsam kafamın istediğini yapmak da özgürlük değil. Özgürlük istediğin gibi yaşamak ve isteklerinin gerçekleşmesi diyor. Arzularından kurtulunca her şey istediği gibi gerçekleşmiş oluyor ve özgür olmuş oluyor. Kaderciliğe ya da şükürcü dayılara da hayli benziyor. Epiktetos'un olayı şu. Başına ne gelirse gelsin onu kabul edip memnun olmak. Amacı bu. Bunun engellenemez bir irade olduğunu söylüyor. Yani bu sana ait, kimse seni engelleyemez.


Köleci dönemde yaşadığı için ve bir şeyleri değiştirmek zor olduğu için böyle aşırı kaderci olmuş olabilir. Tanrı ne isterse ya da doğa ne isterse yani ne gerçekleşirse ben de onu isterim diyor. Marksistler belki bu kaderciliği kabul etmeyebilir. Ama Marx'ın da determinist bir tarih anlayışı var. Belli zorunlu aşamalar var onlar aşılmadan mesela kapitalizm gelmiyor ya da kapitalizm aşılmıyor. Mesela SSCB erken doğumdu ve yıkıldı. Bu zorunluydu, zamanı değildi. Şu an kapitalizm bir zorunluluktur. Epiktetos'un kaderciliği ve özgürlük anlayışı ile Marks bence uzlaştırılabilir. Ama Epiktetos kimisine çok kaderci gelebilir. Çünkü adam her şeyi kabul ediyor, başına ne gelirse tanrının bir nimeti gibi görüyor. Sihirli değnekle her şeyi altına çevirmek gibi her durumu mutluluğa çevirebileceğini iddia ediyor. Ama kapitalizm ya da burjuva bu filozofları kendi lehine kullanabilir. İşlerine gelebilir. Ama bu Epiktetos kötü, yanlış ya da faydalanmayalım anlamına gelmez bence. Şükürcü dayı felsefesi gibi dedim ama hala tam aynı olmadığında ısrarcıyım.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
doğa, haz, iyi, kötü, stoacılık


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 11:06 .