Anarşizm başlığındaki tartışmalar

[spartacus]

Alvin´isimli üyeden Alıntı

Cevapladigin icin tesekkur ederim. Linklerden birini suana kadar okudum. Digerini daha sonra okuyacagim. Aslinda fikrini almak istedigim bir baska soru daha var. Turkiye'de bin bir cesit isimde sol-legal orgut yada olusum var. Neden bu kadar fazla? Neden bir araya gelip ortak bir sey kurmuyorlar? Mesela evrensel gazetesi kimlere yakin? (Genis aci diye bir programlari var bazen izliyorum. o yuzden bu ornegi verdim ama mesela, sol parti var, tkp var, tip var, yani bir suru isimde "ayni ideal" icin savasim veren olusumlar degil mi? Niye bolunuyorlar? Millet hangisine katilacak? Yani, disaridan, bu konulara yabanci biri olarak bakinca, karisik gorunuyor bu isimler. Fakat ayni da gorunuyor. Niye boyle?

Önceki yazımda cevaplamıştım aslında, zamanla -süreçle- arınma yaşanır, bir de teorik bilinç ağır bastığı-tartışmalı süreçler yaşanacak-, soğuk savaş dönemi baskılar, yenilgiler, deformasyonlar... Bu bir süreç ve bu koşullarda önü alınamaz, yaşanacaksa, yaşanacaktır...

Evrensel EMEP'e ait, ilk çıkardıkları gazete ismi aslında EMEK idi, haftalık GERÇEK dergisi vardı, günlük gezeteye çevirdiler, kapatıldı(devlet tarafından). O zaman ismi Emek Partisi idi, 1 yıl sonra kapatıldı(devlet tarafından), şu an Emeğin Partisi ve Evrensel gazetesi var. Hayat Televizyonları vardı, o da kapatıldı... Birgün gazetesi ise ÖDP çıkışlıdır...

Karl Marx, Engels kitaplarını okumalı diye düşünüyorum... Liberallerin kitaplarını okurken de kesinlikle mantık hataları, çürük, paslı, kirli olanın, olguların üzerini boya-cila ile kapatma dürtüleri de gözden kaçırılmamalı... Yeni Dünya Düzeni liberallerinin de 10 söyleminin, 9'u yalan olacaktır(günümüz neo-liberalizmi, kendilerini liberal gibi sunarlar, ama değildirler)

Liberalizm misyonunu tamamladı, 100-200 yıl önce üstelik. Aslında feodalizm koşullarına karşı doğmuştur, özgürlük, kardeşlik, eşit yurttaşlık, seçme-seçilme hakkı(yönetim açısından), saraya ve saray rejimine, o dünyanın koşullarına karşı varolmuştur özünde. O zamanlar sosyal-devlet anlayışına değin vardıkları gözlemlenebilir. Şimdi tüm bu talepleri istedikleri biçimde, kapitalist biçimle(yüzeysel, paran varsa var, yoksa paran olana, sermayedara kölelik edeceksin, bu zincirlemedir, öyleki parası olanın bile, yani en küçük sermayedardan, en üsttekilere değin, kölelik) gerçekleşti zaten. Günümüzde ise tekel iktidarını savunmayı, sosyal karşıtlığı, sosyal demokrasi karşıtlığını, parası olana yaşam, olmayana kölelik, yani otokratik sermaye iktidarını, güçlü olanın, piyasayı kendi çıakrları doğrultusunda belirleme hakkını -özgürlüğünü?- savunan ve kendilerine liberal diyen, yer, yer neo-faşizmle yanyana gelebildiği görülen, neo-liberalizm var, yani misyon da farklı, köken de, temel de. Aslen liberal değiller, ama öyleymiş gibi görünürler. Modern köleliği kabul edilebilir bir seviyede ve işlevsel göstermek veya kabul noktaları, dayanak, kalıcılık-süreğenlik oluşturmak gibi bir temel misyonları var, tüm söylemleri bu temel misyona bağlıdır, ona göre detaylandırılır.

Güncel konular için şu linke bakılabilir...

http://ozguruniversite.org/