Bunkonuyu yıllar önce burada muhammed kısırmıydı diye yazmıştım. Sitede arayıp bulabilirsiniz.
Bu işler hiç anlatıldığı gibi değildir. Muhammed gerçekten kısırdır. Kevser suresine bakınız. Fatmada kızı değildir köle zeyd in kızıdır.
HolyOne´isimli üyeden Alıntı
Merhaba AliBey
Muhammed ve Hatice'den olma, Ümmü Gülsüm, Kasım, Rukiye, Zeynep, Fatıma ve Abdullah isimlerinde çocuklarının olduğu bahsedilir.
Bu hikayeye devam kısmında Zeyd'ten intikam alma sebebi olan çocuk hangisi. Ve bu çocukların doğum yıllarını araştırdınız mı? Şayet araştırmışsanız bu tarihleri yazar mısınız?
Asıl kafama takılan şey 1400 yıldır; Fatıma anamız yalan mı oldu
Maalesef öyle Fatıma anamız köle zeyd in kızı.
olayı sıralarsak
1. Hatice en yakınına kaça mal olursa olsun bana genç kültürlü bilirini satın talimatı vermiştir. Özel olarak satın aldırmıştır. Kendisi için.
2. Zeyd den hamile kalınca ayıp olacağı kaygısıyla yine akrabaları ile damat arayışına girmiştir. Bu günde böyledir zengin bir kız kaçak hamile kalırsa acil olarak damat aranır ve damat iş güveysi olarak alınır. Hatice'de temiz saf görünen Muhammed i gözüne kestirmiş ve iş güveyliğine evine almıştır. Muhammed de önceden Halasının kızı Zeynep'i istemiş halası fakir ve kimsesiz olduğu için buna razı olmuştur. 40 yaşındaki Hatice ye fit olmuştur.
3. Güya Hatice'den 40 dan sonra 5*6 çocuğu olmuştur. Fatıma'dan gayrısı ölmüştür. Burada bir hata yapılmaktadır. Fatıma'dan gayrı çocuklar Hatice'nin ilk eşinden olanlardır. Bunlar Muhammedîn üvey kızlarıdır. Hatta bunlarsan ikisini amcası Ebu Lehep in oğullarına vermiştir. Bu çocukları arızalı olduklarından boşamıştır. Zaten onlarda genç yaşta ölmüşlerdir. Bunun hikayesi için Tebbet suresine bakınız. Muhammet Amcasına kızgısından Ellerin Kurusun Lehep demiş ce Lehep i cehennemlik ilan etmiştir. Lehep Muhammed'e sahtekar demiştir. Yalancı ilan etmiştir.
3. Bu arada Muhammed Hatice'nin kervanında yöneticilik sahiplik yapmış Arabistan Suriye'de kervan yönetmiş gittiği yerlerden aylaca gelmemiştir.. Amma Zeyd her zaman Hatice'nin yanında hazır ve nazırdır. . .
4. Muhammed 40 yaşına gelince bana Allahtan Vahiy geldi ben peygamber oldum dedi. Koyu bir Hristiyan olan Hatice'de ticarete kafası çalıştığından bu işte ekmek var diye oda doğrudur sokağa çıkmıştır. Yani evlendikten sonra 15 yıl kervanlarda çalışmış çok ülkeye gitmiş uzun yolculuklarda pek eskilere ait menkıbeleri dinlemiş başka dinden insanlarla tanışmış ufkunu genişletince peygamberim diye ortaya çıkmıştır.
5. Haiticenin esas adı Tahire dir. Kureyş kabilesindendir . 619 yılında 64 yaşında iken ölmüştür. 64-40 yani 24 yıl beraber yaşamışlardır Şimdi Muhammet 25 ninde evlendiğine göre 25+24 49 yaşında dır hatice öldüğünde.
6. Hatice ölünce köle zeyd Muhammed'e kalır. Zeyd in babası Zeyd in izini bulur ve Muhammedîn yanına geilr . Paparasını ödeyip oğlunu alıp gitmek ister. Bunun üzerine Muhammed zeyd i kölelikten Azad eder ve evlat edinir. Derki :Benim malım senin senin malın benim olsun der. Çünkü Zeyd çok sayıda dil bilmekte Muhammedin dış işleri bakanlığını yapmaktadır. İtibarı çok çok iyidir. . Dış devletlerle muhaberatı ürütmektedir. Bu durumu zeyd de sorarlar oda babası yerine Muhammedîn yayanında kalmaya razı olur.
7. Zeyd Muhammedin oğlu olunca halk Muhammed in oğlu Zeyd demeye başlar. Ve bu arada Muhammed kendisine verilmeyen halasının kızını Zeyd e verir. Aman yanında tut buna iyi bak der.
İşte bu ayet Ahzap 37 . Dananın kuyruğunun koptuğu yer.
Diyanet Meali :
33.37 - Hani sen Allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah'tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir
Yani kısaca hani azat ettiğin iyilik yaptığın Zeyd de eşini yayanında tut hiç boşama diyordun.
Buraya anlaşılan o ki Zeynep'i Ona Muhammet vermiş. Yani oğlunu evermiş
8. Muhammet'te bu arada işi azıtmış eş üzer
ne eş alamaya başlamış. İlk önce günlük işleri görsün diye yaşlı sevde yi almış. Yani cinsellik için değil diye anlasınlar diye tabii Ayıp olmasın da var işin ucunda. . Sonra kırkında sonra azanlar gibi kendisine genç kızları toplama ya başlamış. Hepsi genç ve güzel kızlar. Ama hiç birinden çocuk olmamış. sadece Ayşe 9 yaşında kız oğlan kız gerisi hep dul ve önceki eşlerinden çokları var ve kısır değiller.
9. Evliliklerinin Zaman Çizelgesi
Uzun olunca ikiye böldüm kusura bakmayın. Yukarda aldığı kadınlar var bunlara cariyeler dahil değil.
10. 630 yılında Muhammed'e iki Kıpti kadın gelir. Mariye el Kıbtiyye yi kendine alır diğerini de bir yakınına verir. Mariyeye nikah kıydıktan sonra hemen bir çocuğu olr. Erkektir adını ibrahim koyar . Çok sevinir . Ve hemen Kevser suresi gelir. Allah müjde eder güya. İşte sana erkek evlat soy kevseri verdim. Esas sana dölsüz soyu kesik giyenler kısırdır. Soyu kesiktir. demektedir.
Hadi bu ayetide vereyim . bilmeyenlere.
Bu ayetin ana konusu:
Peygamberimizin nesli kesik olmakla suçlanması. Hepsi üç adettir.
Diyanet Meali :
108.1 - Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.
Ali Fikri Yavuz Meali :
108.2 - O halde, (buna şükür olarak) namaz kıl ve kurban kesiver.
Hasan Basri Çantay Meali :
108.3 - Sana buğzeden (yok mu? İşte asıl) zürriyetsiz olan şübhesiz Odur.
Ali Bulaç Meali :
108.3 - Doğrusu, asıl ebter (soyu kesik) olan sana kin duyandır.
Celal Yıldırım Meali :
108.3 - Asıl soyu kesilen, ismi unutulan, sana kin besleyip düşmanlık eden kimsedir.
Neticede diyor ki. Esas soyu kesik zürriyetsiz olanlar onlardır. Demek ki halk ne demiş Muhammet zürriyetsizdir
Halk arasında dedi kodu başlamış . Bu Mariye den olan çocukta Muhammet'ten değildir diye. Buna Muhammed hemen damadı aliyi olayı tahkikle görevlendirir. Fakat Muhammedin karnına kurt düşer acaba doğrumu diye.
Kaynaklarda bu hikatte aşağıdaki gibi anlatıyor.
alıntı:
Mâriye (r.anha) dolayısıyla Mısırlılar'ı kendine hısım kabul eden Rasûl-i Ekrem, ileride Mısır fethedildiği zaman halkına iyi davranılmasını tavsiye etmiş ve bu tavsiyesi yerine getirilmiştir.
Hâtıb b. Ebû Beltea'nın Medine'ye dönerken yanındakilere İslamiyet'i anlattığı, Mâriye ve Sîrîn'in Müslüman olduğu, Me'bûr'un ise daha sonra Rasûl-i Ekrem hayattayken İslamiyet'i kabul ettiği veya Mâriye ve Sîrîn'in Medine'de Hz. Peygamber'in tebliği üzerine İslam'a girdiği zikredilmektedir (İbn Sa'd, I, 134; Zübeyr b. Bekkâr, s. 56). Rasûlullah (sav) Mâriye'yi kendine cariye olarak aldı, Sîrîn'i de şair Hassan b. Sâbit'e hediye etti. Mâriye bir müddet Ümmü Süleym bint Milhân'ın (bazı kaynaklara göre Hârise b. Nu'mân) evinde misafir edildi, ardından Medine'nin Avâlî (Âliye) semtindeki Kuf bölgesinde bulunan bir eve yerleştirildi.
Bazı kötü niyetli kimselerin Mâriye (r.anha) ile onun hizmetinde bulunan Kibtî veya Mısır'dan birlikte geldikleri hadım köle hakkında dedikodu çıkarması üzerine Rasûlullah (sav) bu iddiayı araştırmak için Hz. Ali (ra)'yi görevlendirdi; Kibtî'nin de hadım olduğu ortaya çıkınca dedikodu kapandı. Hz. Hatice dışında hiçbir hanımından çocuğu olmayan Rasûl-i Ekrem'in 8 yılının Zilhicce ayında (Nisan 630) Mâriye (r.anha)'den bir erkek çocuğu dünyaya gelince Mâriye "ümmüveled" statüsüne geçerek hürriyetine kavuştu.
Damat ali nin görevlendirdiği anlatılıyor. Ali de hadım demiş üstünden atmış Nerden o çağda hadım olduğunu bildin organını mı muayene ettin. Laboratuvarda sperm inimi saydın. .
11. Muhammed kısır olduğunu anlamıştır. Hatice'nin en yakınandaki Zeyd den şüphelenmiş Evlatlık filan ne demek diye ayetler uydurmuştur.
Diyanet Meali :
33.4 - Allah, hiçbir adamın içine iki kalp koymamıştır. Kendilerine zıhâr yaptığınız eşlerinizi de anneleriniz yapmamıştır. Yine evlatlıklarınızı da öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır. Bu, sizin ağızlarınızla söylediğiniz (fakat gerçekliği olmayan) sözünüzdür. Allah ise gerçeği söyler ve doğru yola iletir.
Diyanet Meali :
33.5 - Onları babalarına nispet ederek çağırın. Bu, Allah katında daha (doğru ve) adaletlidir. Eğer babalarını bilmiyorsanız, onlar sizin din kardeşleriniz ve dostlarınızdır. Hata ile yaptığınız bir işte size hiçbir günah yoktur. Fakat kasten yaptığınız şeylerde size günah vardır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir
Diyanet Meali :
33.40 -Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir. Fakat o, Allah'ın Resûlü ve nebîlerin sonuncusudur. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.
İşte bu ayetle Zeyd i evlatlıktan sildi ve karısına yani gelinine yani halasının kızına Yukardaki Ahzap 37 anlatıldığı gibi el koydu. Ahzap.37 yukarda var.
Bazı Müslüman geçinen gavatların buna karşı savunmalarına bakınız. Bunlar Mengene mezhepliler.
alıntı:
c. Hz. Muhammed (a.s.m)'in Hz. Zeyneb'le evlenmesi -bize göre- başlı başına bir mucizedir. Arapların soyluluğa çok önem verdiği, kölelere hiç değer vermediği bilinmektedir. Hz. Peygamber (a.s.m)'in çok yakın akrabası; halasının kızı olan Hz. Zeynep kendisi istemediği halde, sırf Hz. Peygamber (a.s.m)'i kıramadığı için, onun azatlı kölesi Zeyd'le evlenmiştir. Eğer Hz. Muhammed (a.s.m) isteseydi, Zeynep dünden razıydı. Azatlı kölesi olan Zeyd'in boşamasından sonra kendisinin onunla evlenmesi, özellikle "evlatlık alınan kimsenin, evlatlık alanın çocuğu olarak telakki edildiği" bir bölgede bunu yapması, başlı başına bir mucizedir.
Yalanlar. boşanma yalan kadının çocuğu var zeyd den. Zeyd artık köle değil bir dış işleri bakanı . utanılacak biri değil. Kendi köyünün asillerinden. örnek olsun muş evlatlığın karısını almakta zorluk olmasın. Vay deyyuslar var.
İnsanlar kimsesiz kalmış çocukları İslamiyet'ten çok öncede evlatlık edinirlerdi . Ne kötülük var ki bunda . Kimsesiz kalmışı korumak nesi kötü Kimsenin babası değilim diyor. İtiraf ediyor. Fatıma'nın da bası olmadığını
Muhammed, sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir
Biraz daha dinlenelim. Hayırlı geceler.
HolyOne´isimli üyeden Alıntı
Alibey keşke zahmet edip tekrar geçmeseydiniz, ki ben en başından hepsini okudum. Ama özet geçmeniz konuyu sonradan takip edenler için faydalı olabilir.
Şu sorum tarih bilgileri ışığında ispatlanabiliyor mu?
" Fatıma'dan önceki çocukların doğum yılları Hatice'nin 40 yaşından önceki tarihlere denk gelir mi ? "
Bunu yazarken bir araştırayım dedim ve şu sonuçlar ortaya çıktı:
Doğum 606 (Sünni inanışına göre), 614 (ŞîÊ¿a'ya göre) Mekke
Kaynak:
http://tr.wikipedia.org/wiki/Fat%C4%B1ma
ve
Sünni alimlere göre Hz Fatıma, Bi'set'ten beş yıl önce doğmuştur. Taberi "Zehairul-Ukba" adlı eserinde şöyle rivayet ediyor;
" Fatıma, Kureyş'in Kabe evini yapmakla meşgul oldukları yılda dünyaya geldi ve o vakit Resulüllah (S.a.v) 35 yaşındaydı.
Her halükarda evlilikleri üzerinden bu tarih bilgileri ışığında 10 sene geçmiştir.
Uyarın için teşekkür ederim.
Evvela doğumumdan debilde ölümünden başlayalım Fatıma nın .
Muhammet adamlarını toplar bir gece yarısı Bu gün işid in kullandığı siyah bayrağı çekerler .. Bu bayrağın Ayşe nin donu olduğu da söylenir. Gidelen yer Hayber kalesidir. Kale önünde toplanırlar kaleyi muhasaraya alırlar. Kaledeki Yahudiler durumu görünce teslim olurlar . Şİa Bunu ali kahramanlıklarına çok hikâyeler düzmüştür. . kapıyı tek başına sökmesi filan. Neticede burada yakalan 400 erkek bizzat Damat Ali tarafında boğazlanarak öldürülür. Muhammet ölümü seyreder.
Neticede kadınlar cariye yapılır toplanıp bölüşülür. Kale komutanın güzel karısı nın adı değiştire safiye yapılar . ve dönüş yolunda zorla nikâhlanarak ırzına bizzat Muhammet tarafından geçilir. Bu arada bu Yahudi halkına ait Fedek adında Muazzam "o güne gere " bir hurmalığı vardır. Önada Muhammet bizzat kendi adına el koyar. Muhammet ölünce Fatma Bu hurmalığın babasından kendisine kaldığını söyleyerek ster. Muhammedin yerine geçen kayın pederi Ayşe'nin babası Ebu bekir Fedek i vermez. Ayşe zeden damat Ali den hoşlanmazdı . Neticede kavga çıkar . Araya ömer ve osman ı sokar mama netice alamaz . Ayşe üzüntüsünden ölür. Böylece Ali ve Ayşe tarafları hizipleşirler. Bu iş Fatıma'nın ölümü ile kalmaz Ayşe Mervan ile anlaşıp hep beraber ali yi ve oğulları Hasan Hüseyin'i de öldürürler. Böylece din bölünür Şia ve Sünnilik ortaya çıkar. Fatma'nın ölümü böyledir.
Gelelim doğumuna. Hatice 555 yılında doğmuş 619 yılında 64 yaşında ölmüştür. Muhammet'le 40 yaşında evlendiğine göre 555+40 yıl 595 yılına tekabül eder. zaten yukardaki evlikleri zaman çizelgesinde bunu göstermektedir. Yaklaşık olarak ilk çocuklarının olma ihtimal yolu 595 ten sonraki yıldır. yani 596 yılıdır. Genç delikanlı Zeyd in gelişi de bunan bir yıl kadar öncedir zaten. Ama ilk çocuk hangisidir belli değildir. Çünkü Hatice köleden hamiledir acilen bir eş bulunmalıdır. Ve köyün kimsesi garibi de Muhammet'tir Zaten oda Hatice'nin kervanında çakışmaktadır Hatice onu da iyi tanımaktadır. Yakınlarını görevlendirip Muhammedi içgüvey ligine razı ettirmiştir.
Fatıma'nın 624 evlendiği 632 de öldüğü yazılmaktadır. Doğumunun ise 614 veya 606 gibi zikredilmektedir. Muhammed'in evliği 595 olduğuna göre 614-595 Fatıma 19 yaşında evlenmiştir. diğer tarihe göre ise 606-595 11yaşında evlenmiştir. Benim okuduğum diğer kaynaklarda ise 11 yaşını doğrulamaktadır. O halde ilk çocukta Fatıma'dır. Diğer bahsedilenler Hatice'nin ilk eşinden olanlardır Onlar Muhammedin üvey çocuklarıdır. Onların iki kızını Amcacısı Lehep in oğullarına vermiştir. Lehep te bunları boşatmış ve onlarda hemen sonrasında ölmüşlerdir
Muhammet erkek çocuk delirmektedir. Onun için bu kadar çok kadınla evlenmiştir Dul akmıştır yanı kısır olmayanını seçmiştir. Kadınlar beraber yatmayı kanuna göre sıraya bindirmişlerdir. Muhammet bunun Erkek doğuracak kadın bulması için adam bile tutmuştur. Turan dursun yazılarında vardır. Hatta bu adam öldüğü gün bile birini getirmiştir. Tüm hayali iktidarı devam ettirecek bir erkek çocuktur.
Netice tekrar edersek.
Fatıma'nın evlenme yılı ya 614 yada 606 yılıdır
Muhammedin evlenme yılı 595 dir Hatice 40 Muhammet 25 yaşındadır.
şimdi:
614-595=19
606-595=11 Fatıma'nın evliğinin 11 yaşında olduğunu hadislerde okumuştum.
Bu durumda ve diğer durumlarda o kadar kısır OLMAYAN kadınla yatmış ama bir çocuk olmamıştır. Bu durumda Muhammet kısırdır. Fatıma Tokmakçı köle zeyd den dir.
Bu diyaramda Muhammet ile evlenen kadınların durumu anlatılmaktadır.
Buna göre Evlenen kadınlar içinde Kız oğlan kız olan sadece Ayşedir. Gerisi hep dul daha önce evlennmiş ve eşine çocuk vermiş kadınşlar. Muhammedin bunlarala yattığı Kuranda anlatılmaktır. O halde bu onlarca kadından neden çocuk olmamıştır. Herkes Muhammede soyu kesik diye alaya alırken Muhammet yana yakıla erkek çocuk ararken neden.
Bunlardan sadece ikisi doğurduğu söylenmektedir.
Hatice için 6 kadar çocuk doğurduğu söylenmektedir. 40 yaşındaki kadının 6 çocuk doğurması için en az 55 yaşına kadar doğurmuş olması gerekir. Bu da mümkün değil. Haticenin ilk eşlerinden olan çocukları da Muhammet üzerine yazmaktalar. Haticwnin bir çovcuğu varrdır Muahmmette sanılan. Oda Fatımadır.
alıntı: işte anlattığım gerçeğin bir benzeri de burada. .
Mariye kıptının hikayesi .
Onda herkes itiraz etmiş bu muhammetten değil diye. okuyun bakalım.
Peygamberin cariyesi Mariye binti Şem'un el-Kıptiye el-Mısriyye
Hicretin 7. yılında Mısır'ın İskenderiye kralı Mukavkıs'a İslam'a davet için elçi gönderilir. Mukavkıs, Mariya ve Sirin isimli iki güzel kadın, Mebur ya da Cureyh adında bir harem oğlanı, bin miskal yani yaklaşık olarak 5 kg. altın, 20 takım elbiselik Mısır kumaşı, Düldül adında bir katır, Afir adında bir merkep, bir miktar bal, çeşitli misk ve esanslar hediye eder.
Mariya aslen Habeşistanlı olup rum asıllı bir hristiyandır. 20 yaşlarında genç ve güzel bir kadındır. Sirin ile kardeştir. Onları getiren elçi Hatîb bin Ebî Belteâ ya da kafiledeki Safvan bin Muttalib yolda Sirin'le cinsel ilişkiye girer.
Bu yüzden Hz Muhammed, Sirin'i arkadaşı şair Hasan'a verir, Mariya'yı kendisine alır.
Muhammed, zaman zaman Mariya ile de ilişkiye girer. Hatta bu ilişkilerinden birinde eşlerinden Ömer'in kızı Hafsa'ya yakalanır. İşin kötüsü, evde olmadığını fırsat bilerek Hafsa'nın yatağını kullanmıştır ve Hafsa'nın asıl kızgınlığı da bunadır. Hafsa'yı teskin etmeye çalışır. Bu olaydan kimseye bahsetmemesi için ona vaatlerde bulunur. Tefsircilere göre bu vaatlerden biri Mariya ile bir daha yatmayacağına dair yemin etmesidir. Mariya ile ilgili bu yemin, Tahrim suresinin yazılış sebebine gösterilen ihtimal olaylar arasında görülür.
(Taberi: Camiu'l Beyan, 28/102; Fahruddin Razi: 30/41 ve 43; Muhammed Ali Sabuni: Safvetu't-Tefasir 3/406-407)
Fasıl: TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Tahrim Suresi
Kaynak: Nesai, İşretu'n-Nisa, 4, (7, 71)
Ravi(r.a): Enes
Hadis: Resulullah (sav)'ın zaman zaman birleştiği bir cariyesi vardı. Hz. Aişe ve Hz. Hafsa (ra) (cariyeye temasını önlemek için) peşini bırakmadılar. Sonunda Resulullah (sav) bu cariyeyi nefsine haram etti. Bunun üzerine: "Ey Peygamber, sen zevcelerinin hoşnudluğunu arayarak, Allah'ın sana helal kıldığı şeyi niçin kendine haram ediyorsun?..." diye başlayan Tahrim süresi nazil oldu."
Kayıt no 840
Sonunda Mariya peygamberin doğacak oğlu ibrahime hamile kalır.
Bu arada şunuda belirtelim..
Muhammed hazretlerinin ilk eşi Hatice'den 6 çocuğu olduğu söylenir. Zeynep, Rukiyye, Ümmü Gülsüm, Fatma, Abdullah ve Kasım. İki erkek çocuk yaşamaz. Üç kızı kendi sağlığında genç yaşta, Fatma da ölümünden 6 ay sonra vefat eder.
Hatice'nin ölümünden ve hicretten sonra Muhammed çok sayıda evlilik yapar. Eşleri arasında genç ve doğurgan kadınlar da olmasına rağmen hiç çocuğu olmaz. Ki bu kadınların bazılarının önceki eşlerinden çocukları olmuştur. Bu kadar kadının kısır olması mümkün değildir. Bu durumda Muhammed'in kısır olduğu düşünülür.
Ama Hicretin 8. yılında 60 yaşındayken Muhammed'in cariyesi Mariya bir çocuk doğurur. Çocuğun ondan olup olmadığı konusu İslam'da geniş yer bulur ve tartışma konusu olur. Noktayı Cebrail'in koyar ve Muhammed'e "Ey İbrahim'in babası!" diye seslenerek çocuğun kendisinden olduğunu teyit ettiği rivayet edilir.
"Bu cariye Muhammed'e hediye edildiği zaman, Muhammed'in yanında 16 yaşında Ayşe, 17 yaşında Safiye, 22 yaşında Cüveyriye, 24 yaşında Hafsa, 30 Yaşında Ümmü Habibe, 37 yaşında Zeynep binti Cahş, 32 yaşında Ümmü Seleme, 39 yaşında Meymune ve ayrıca Reyhane ile Sevde adlarında eşleri vardı, diğer cariyeleri ve eşleri hariç.. Peki, bütün bu gencecik hanımlar kısır mıydı ki, hiçbiri Muhammed'den hamile kalmadı da , 60 yaşındaki Muhammed'e Mariya hemen hamile kalıyor ve İbrahim adında bir çocuk doğuruyor?
Daha Mariya hamileyken dedikodular başlar.Hz Muhammet cinsel yaşamına çok titizlik gösterir.Her hanımına eşit vakit ayırır,cemaate ,cünüp (yani cenabet)olduğunu unutarak namaz kıldırmaya kalkışacak kadar cinsi münasebete önem verir.
Bakınız ilgili hadis.
Fasıl: KİTÂBÜ'L-GUSL
Konu: Gusül
Başlık: RESÛL-İ EKREM (S.A. VE S.)İN NASIL GUSLETTİĞİNE DÂİR HAZRET-İ ÂİŞE HADÎSİ
Ravi (r.a.): Ebû Hüreyre
Hadis: Şöyle demiştir: (Bir def'a) namaz ikâme edildi. (Herkes) ayakta iken saflar düzeldi. Ondan sonra Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem (hücresinden) yanımıza geldi. Namazgâhında durunca cünüb olduğunu hatırladı. Bize: "Yerinizde durun." (diye işâret buyurdu. Sonra dönüp yıkandı. Başı damlaya damlaya yanımıza çıktı. Tekbîr aldı. Biz de birlikte namazı kıldık.
Kayıt No.: 195
Eşleri içinde bir tek Hz sevde yaşlı ve yeterince güzel olmadığı için onu boşamak istemiş, ama kadınlara ayrılan zaman içinde Sevdeye düşen zamanı Sevde Aişeye devrettiği için onu boşamamıştır.
KADIN GÜNÜNÜ KUMASINA VEREBİLİR
6569 - Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam, zevce-i pakleri Safiyye Bintu Huyey radıyallahu anha'ya bir sebeple kızmışlardı. Safiyye bana:
"Ey Aişe! "Resulullah aleyhissalatu vesselam'ı benden razı edecek bir çaren var mı? Böyle bir çare bulursan ben Resulullah'ın bana uğrama sırası olan bugünü sana vereceğim!" dedi. Ben de: "Evet var!" dedim. Zaferanla boyalı olan başörtümü aldım, (nefis) kokusunu neşretmesi için üzerine su çiledim. Sonra (bunu üzerime alarak) gidip Resulullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına oturdum. Aleyhissalatu vesselam: "Ey Aişe! Benden uzak dur, bugün senin günün değil!" buyurdular. Ben de: "Bu Allah'ın lütfudur, dilediğine verir" dedim ve (Safiyye ile aramızda) olup biteni anlattım. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam, Safiyye'den razı oldu."
Kütübü Sitte Buhari.
Fasıl: TEFSİR BÖLÜMÜ - ESBAB-I NÜZULE DAİR
Konu: Nisa suresi
Kaynak: Tirmizi, Tefsir, Nisa, (3043)
Ravi(r.a): İbnu Abbas
Hadis: Şevde validemiz (ra) Resulullah (sav)'nın kendisini boşayacağından korkarak: "Beni boşama, nikahın altında tut, benim sıramı Aişe alsın" dedi. Resulullah (sav) da öyle yaptı. Bunun üzerine şu ayet nazil oldu: "Eğer kadın, kocasının serkeşliğinden veya aldırışsızlığından endişe ederse, aralarında anlaşmaya çalışmalarında kendilerine bir engel yoktur. Anlaşmak daha hayırlıdır..." (Nisa, 128). "Her ne üzerine anlaşılırsa o caizdir"
Kayıt no 582
Konuya tekrar dönersek.Hal böyle iken peygamberin hiçbir kadından çocuğu olmuyor ama Mariyadan oluyor.Bu nedenle dedikodular yayılmaya başlıyor..
Bu konuda Taberi, Mariya'nın Muhammed'e çocuğun başkasından olduğunu söylediği rivayetine yer verir. (Taberi, Milletler ve hükümdarlar Tarihi, MEB tercemesi 5/854)
Mariye binti Şem'un el-Kıptiye el-Mısriyye...Oğlu İbrahimin annesi.Mariye, Rasûlullah'a bir erkek çocuk doğurdu. Rasûlullah, ona İbrahim adını verdi. Doğumunun yedinci günü akika kurbanı olarak ona bir koyun kesti. Saçını tıraş etti. Saçının ağırlığınca gümüşü düşkünlere sadaka olarak verdi. Saçının yere gömülmesini emretti. Ona, İbrahim adını verdi. Ebesi, Rasûlullah'm azadlısı Selma idi. Selma, İbrahim doğar doğmaz kocası Ebu Ran'in yanma gitti ve Mariye'nin bir erkek çocuk doğurduğu haberini verdi. Ebu Rafi de Rasûlullah'a gelip müjdeyi verdi. Rasûlullah, ona bir gerdanlık bağışladı. Diğer kadınları bu durumu kıskandılar. Mariye'den bir oğlunun dünyaya gelmesi diğer kadınların çok ağrına gitti.»
Ebu Nuaym, Hz. Aişe'nin şöyle dediğini rivayet etmiştir: «Rum kumandanlarından Mukavkis, hükümdar kızlarından Ma-riye adındaki kipti cariyeyi ve beraberinde genç amcası oğlunu Rasûlullah'a hediye etti. Rasûlullah (s.a.v.), günlerden bir gün Mariye'nin yanma girip halvette bulundu. Onunla cinsel ilişki kurdu ve Mariye İbrahim'e hamile kaldı. Doğum yapınca kadın bundan rahatsız oldu. Rasûlullah (s.a.v.), ses çıkarmadı. Çünkü Mariye'nin sütü yoktu. Rasûlullah, ona bir koyun aldı. Çocuğu, o koyunun sütü ile besledi. Vücudu gelişti. Rengi güzelleşti. Parlak oldu. Günün birinde Rasûlullah, onu omuzuna alıp getirdi ve bana:
- Ey Aişe! Nasıl, bu çocuk bana benziyor mu? diye sordu. Ben ve benden başka kadınlar:
- Bunun sana benzediğini sanmıyoruz, dedik. Bunun üzerine Rasûlullah:
- Benim gibi etli değil mi? diye sordu. Ben de dedim ki:
- Hayatıma yemin ederim ki, koyun sütü ile beslenen çocuk elbetteki etlenecek ve güzelleşecektir.»
Taberanî, Enes'in şöyle dediğini rivayet etmiştir: «Mariye, İbrahim'i doğurunca Rasûlullah (s.a.v.), ondan şüphelenir gibi oldu. Nihayet Cebrail (a.s.) inip yanına geldi ve ona:
- Selam sana ey İbrahim'in babası! dedi.»
Yunus b. Bükeyr, Muhammed b. İshak kanalı ile Ali b. Ebi Talib'in şöyle dediğini rivayet etmiştir:
«İbrahim'in annesi Mariye'nin yanma ziyarete sık sık gelen amcası oğlu hakkında epey dedikodu yapıldı. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.v.) bana şu buyruğu verdi:
- Şu kılıcı al ve git. Eğer onu orada (Mariye'nin yanında) bulursan öldür.
Dedim ki:
- Ya Rasûlallah! Senin emrinde olurum. Sen beni gönderdiğin za¬man kızdırılmış sikke gibi olurum. Hiçbir şey beni engellemez. Niha¬yet bana emrettiğin şeyi yerine getiririm. Gözüyle gören kişi, gaibte bulunan kimsenin göremediğini görür mü?
Rasûlullah (s.a.v.) buyurdu ki:
- Evet, gözüyle gören kişi gaibtekinin görmediğini görür.
: Ben de kılıcımı çekip gittim. Adamı Mariye'nin yanında gördüm.
Kılıcımı çektim. Beni görünce onu öldürmek istediğimi anladı. Bir hurma ağacına yönelip gitti. Ağaca çıktı. Sonra tepesi üzerine kendi¬ni yere bıraktı. Sonra ayakları havaya dikildi. İğdiş edilmiş olduğunu gördüm. Erkeklerdeki şeyden onda ne az ne çok hiçbir şey görmedim. Sonra Rasûlullah (s.a.v.)'m yanma gidip durumu anlattım. O da şöyle dedi:
- Ehl-i Beyt'in dedikodusunu bizden uzaklaştıran Allah'a hamd olsun.»
Kaynak İbni Kesir cilt 5 bölüm 9.
"El-Tabakat ul-Kubra" kitabının yazarı; Enes b. Malik'ten şöyle nakletmiştir: "İbrahim'in annesi ve Peygamber'in (s.a.a) cariyesi olan ( Mariya); kendi evinde yaşıyordu. Kıpti onun yanına geliyor; ona su ve odun getiriyordu. Halk onlar hakkında şöyle dedi: Onlar beraber oluyorlar. Bu söylenti Peygamber'e (s.a.a) ulaştı. Hz. Ali'yi (a.s) Kıpti'nin peşine gönderdi. Hz. Ali (s.a) onu hurma ağacının üstünde gördü. Kıpti Hz. Ali'nin (s.a) kılıcını görünce durakladı ve üstündeki elbiseyi yukarı kaldırdı. Onun erkeklik cinsi organı olmadığı ortaya çıktı. Hz. Ali (a.s) Peygamber'in (s.a.a) yanına geri döndü. Peygamber'e (s.a.a) şöyle dedi: Ey Allah'ın Resulü (s.a.a) bizlerden birine bir işi emrettiğiniz zaman; o işin tersiyle karşılaşırsak size geri dönüp haber verelim mi? Resulullah (s.a.a) buyurdu: "Evet." Hz. Ali (s.a) gördüklerini anlattı. Sonra Mariya İbrahim'i dünyaya getirdi. Cebrail (s.a) Peygamber'in (s.a.a) yanına gelerek dedi ki: "Selam olsun sana ey İbrahim'in babası Resulullah (s.a.a)". Bu sözle rahatladı."
El-Tabakat ul-Kubra C:6, S:160 ve Sahih-i Müslim C:17-18, S:123, 59. hadis ve El-Mustedrek ala El-Sahiheyn C:4 , S:39
İmam Rıza ise, bu dedikodular yüzünden Ebubekirin,ve Ömerin peygamberin huzuruna gelerek şöyle dediklerinden bahsediyor.. Ya Resulullah, sizin hakkınızda belli olan bir hıyaneti saklamak bize caiz değildir.
Resulullah dedi: Siz ikiniz ne diyorsunuz?
Şöyle dediler: Ya Resulullah Cureyh ve Mariya büyük bir günah işlediler.
Mariya'nın hamileliği Cureyh'ten dir, senden değil.
Resulullah'ın yüzünde sinirlilik belirdi, rengi değişti. O ikisinin dediğinden dolayı Resulullah'ta durgunluk oluştu. Sonra şöyle dedi:
Vay olsun ikinize; neler söylüyorsunuz? İkisi: Ya Resulullah biz Cureyh'i Mariya'nın yanında gördük. Şakalaşıp, oynaşıyorlardı. Mariya'dan erkeklerin kadınlardan istediğini istiyordu. Cureyh'in peşine birisini gönder. Onu bu halde bulacaksın.
Onun için Allah'ın hükmünü uygula. Peygamber Hz. Ali'ye yöneldi ve şöyle dedi:
Ey Hasan'ın babası zülfikarı da alıp kalk; Mariya'nın bahçesine git.
Eğer onları bu ikisinin dediği gibi bulursan; öldür.
Sonucunda her ne kadar Hz Ali öldürmesede ,hiçbir suçu olmayan bir insanın ölümüne sebep oluyor.Peygamberin bu durumda söylediği söz ise "- Ehl-i Beyt'in dedikodusunu bizden uzaklaştıran Allah'a hamd olsun."
Mariya'nın hicretin on altıncı senesinde, yani Muhammed'in ölümünden 6 yıl sonra takriben 30 yaşında öldüğü rivayet edilir. (Muhammed Hamidullah, İslâm Peygamberi, II, 745 vd)
Yüzlerce İslam kaynağının tamamına yakınında Hatice'nin evlendiğinde 40 yaşında olduğu belirtilir.
Sadece Muhammed Hamidullah 28 yaş ihtimalini dikkate alır. Dayanağı da İbn Habib'in "Muhabber" isimli kitabı (s. 79) ve Belâzuri'nin "Ensab I" adlı kitabıdır. (S.177)
Fakat sahih kabul edilen kitapların yanında bunlar çok zayıf kabul edilir.
Hatice'nin 40 yaşında evlendiği, 41 yaşında Kasım'ı, 45 yaşında Zeyneb'i, 48 yaşında Rukiyye'yi, 49-50 yaşında Ümmü Gülsüm'ü, 52-53 yaşında da Fatma'yı dünyaya getirdiği yazılır.
Şia'ya göre Fatma'nın doğum tarihi 614′dür ve Ali ile evlilik tarihi 623′tür. Yani 9 yaşında evlenmiştir ve Ayşe ile aynı yaştadır.
Bunu doğru kabul ettiğimizde Hatice'nin Fatma'yı doğurduğu yaşı 58 olur.
Bir kadının 40 yaşından sonra 6 çocuk yapması olanaklar dahilinde görülebilir mi?
Üstelik de son çocuğunu 53 ya da 58 yaşında doğurmuş olması normal görülemez.
Kevser süresini de dikkate aldığımızda Muhammed'in kısırlığı çok güçlü hale gelmektedir. Bu surenin tefsirinde müşriklerin peygamberi soyu kesik, güdük, kısır, kuyruğu kesik anlamlarına gelen "ebter" sözüyle alaya aldıkları, asıl soyu devam etmeyecek olanların onlar olacağı belirtilir. Yani, çocuğu olup da çokluğa sahip olmanın önemsizliği vurgulanır. Bu suçlama
Buradaki en mühüm olaydan biri evlatlığı Zeyd in karısı gelini Zeynep e el koyması.
Ve aynı zamanda İnsanların evlatlık edinmesini yasaklaması.
FAKAT BAKIN NASIL EVLAT EDİNDİ ÖNCE ONU GÖRELİM. İslami sitelerde anlatılan budur.
alıntı:
http://www.resulullah.org/peygamber-...yi-azad-etmesi
Nebiyy-i Ekrem, "Oğlunuz kimdir?" diye sordu.
"Zeyd b. Hârise..." dediler.
Pey*gam*be*ri*miz, "Bundan başka bir istediğiniz var mı?" dedi.
Onlar, "Hayır, başka isteğimiz yok" cevabını verdiler.
Bunun üzerine, Resûl-i Kibriya Efendimiz, "Zeyd'i çağırın! Dilediğini yap*makta serbest bırakın! Eğer, sizi tercih ederse fidye-i necat almaksızın o sizin*dir, alın götürün; yok, eğer be*ni tercih ederse vallahi ben, beni tercih edene, kimseyi tercih et*mem!"[4]diye konuştu.
Harise ve kardeşi, Efendimizin bu konuşmasından memnun oldular ve "Sen" dediler. "Bize karşı çok insaflı davrandın!"
Huzura gelen Zeyd'e Efendimiz, "Şunları tanıyor musun?" diye sordu.
Zeyd, "Evet, tanıyorum" dedi.
Pey*gam*be*ri*miz tekrar, "Kimdir onlar?" dedi.
Zeyd, "Bu babamdır, şu da amcamdır" cevabını verdi.
Bundan sonra Peygamber Efendimiz, Zeyd'e, "Sen, benim kim olduğumu öğrendin. Sana olan şefkat ve sevgimi de gördün. O halde ya beni tercih et, ya*nımda kal; ya onları tercih et, git" diyerek, onu tercihinde serbest bıraktı.
Zeyd'in cevabı şu oldu:
"Ben hiçbir kimseyi sana tercih etmem! Sen, benim için an*ne ve baba ma*kamındasın!"
Oğlunun bu cevabı karşısında şaşıran ve sarsılan baba Harise hiddetle, "Ya*zık*lar olsun sana!" dedi. "Demek ki sen kö*leliği; hürriyete, anne babana, amca*na ve ev halkına tercih edi*yorsun!"
Fakat Zeyd, babasıyla aynı kanaatte değildi. "Babacığım!" dedi. "Ben, bu zât*tan öyle şeyler gördüm ki kendisine hiçbir zaman bir kimseyi tercih ede*mem!"[5]
Küçük Zeyd böylece Resûl-i Ekrem Efendimize olan sa*dâkat ve bağlılığını is*patlamıştı. Kader, ona nurlu ve parlak bir istikbâl hazırlıyordu. Bu hali, onun ilk müjdesiydi.
Efendimizin, Zeyd'i Evlat Edinmesi!
Peygamber Efendimiz, Zeyd'e bu eşsiz bağlılığın mükâfatını ver*mede ge*cikmedi. Hemen elinden tutarak, onu Ku*reyş'in oturduğu Hıcır mahalline gö*türdü ve halka şöyle hitap etti:
"Ey hazır bulunanlar! Şahit olunuz ki bundan böyle Zeyd, benim oğlum*dur. Ben ona vârisim, o da bana vâristir."
Mekkeliler, birini evlat edinmek istedikleri zaman böyle yaparlardı. Efen*dimiz de onların bu âdetlerine uyarak, Zeyd'i böylece ken*disine evlat edinmiş oldu.
************************************************** *******
Ne demiştir: Ben ona vârisim, o da bana vâristir
Sonra dön Karın Hatice nin tokmakçısı Fatıma nın babası olduğunu öğrenince çılgınca bir iş yap. Evlatlık almayı yasakla. ve git dosdoğru Zeyd in karası Zeynep e el koydu. Osuruktan tayyare bir cevapla.
İşte ayet denilen : Utanıyorum bir şey demeye.
Diyanet Meali :
33.37 - Hani sen Allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah'tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince , onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.
Ne diyor ayet:
evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın.
TUH Allah belanı versin . Olur mu istiyorsan bir yeni bir ayet yaz. Elin karısına neye el koydun ve buna utanmadan Allah'ı alet ettin.
Devamla.
Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir.
Güya" Tanrı emir vermiş git gelini ni al diye.
Zaten her pislik işine Tanrıyı da alet ettin ya. Not. Çocuk Karısı Ayşe nin lafı.
Utanmazlığın son kertesi.
Peki aşağıdaki yazıya göre Muhammet gerek Ayşe gerekse Bu mariya tarafından boynuzlanmış mı oluyor
Kevser süresini de dikkate aldığımızda Muhammed'in kısırlığı çok güçlü hale gelmektedir. Bu surenin tefsirinde müşriklerin peygamberi soyu kesik, güdük, kısır, kuyruğu kesik anlamlarına gelen "ebter" sözüyle alaya aldıkları, asıl soyu devam etmeyecek olanların onlar olacağı belirtilir. Yani, çocuğu olup da çokluğa sahip olmanın önemsizliği vurgulanır. Bu suçlama kısuırlık olasılığını öne çıkarır.
Alıntı:
Hicretin 7. yılında Mısır'ın İskenderiye kralı Mukavkıs'a İslam'a davet için elçi gönderilir. Mukavkıs, Mariya ve Sirin isimli iki cariye, Mebur ya da Cureyh adında bir köle, bin miskal yani yaklaşık olarak 5 kg. altın, 20 takım elbiselik Mısır kumaşı, Düldül adında bir katır, Afir adında bir merkep, bir miktar bal, çeşitli misk ve esanslar hediye ediyor.
Mariya aslen Habeşistanlı olup Rum asıllı bir Hristiyandır. 20 yaşlarında genç ve güzel bir kadındır. Sirin ile kardeştir. Onları getiren elçi Hatîb bin Ebî Belteâ ya da kafiledeki Safvan bin Muttalib yolda Sirin'le cinsel ilişkiye girer.
Bu yüzden Muhammed, Sirin'i arkadaşı şair Hasan'a verir, Mariya'yı kendisine alır.
ZAVALLI MARİYA ve İBRAHİM
Yarın muhammed dirilip deseki ben yalan söyledim bunlar muhammedin kafasını keserler .
Kayıtlı
Size şah damarından yakınım diyen tanrıya şunu diyorum "Bize bu kadar çok yakınsan neden elçi gönderiyorsun ?
Clarence Darrow
Zeyd Hatice nin akrabasına satın aldırdığı delikanlı kölesidir. Hatice zeyd den hamile kalınca alelacele Muhammed'i iş güveysi olarak alarak evlenmiştir. Hatice ölünce zeyd Muhammed'e kalmış oda oğlu olmadığı için onu evlatlığa almıştır. Senin malın benim, benim malım senin demiştir.
Muhammet o kadar genç ve doğurgan kadınla evlenmesine rağmen hiç birinden çocuğu olmayınca ayılmış ve kısır olduğunu anlamıştır. ve Fatıma'nın Zeyd in çocuğu olduğunu anlayınca Zeyd in elinden karısı Zeynep'i zorla bir ayet numarası, Allah nikahımızı kıydı deyip ile almıştır.
Sonradan da Zeyd i öldürmek için en olmayacak savaşlara göndermiş tir. Bak: Zeyd in katıldığı savaşlar.
Zeyd i Mute savaşına Bizans üzerine göndermiştir . Zeyd in ordusu 3.000 kişi iken Bizans ordusu otuz katı yani 90.000 kişidir. El insaf resmen ölüme göndermiştir. 3.000 kişinin diğerleri de Muhammedîn istemediği kişilerdir
ZEYD İN SATIN ALINMASI :
Zeyd b. Hârise b. Şurâhîl el-Kelbî. Üsâme'nin babası. Ashâbın ileri gelenlerinden olup, Resûlullah (s.a.s)'ın en çok sevdiği arkadaşlarındandır. Bu yüzden sahâbe arasında "el-hubb" diye anılırdı.
Tam künyesi: Zeyd b. Hârise b. Şurâhîl (ibn ishak'a göre, Şurahbîl) b. Kâ'b b. Abdiluzza b. Imriülkays b. Âmir b. Abdivüdd b. Avf b. Kinâne b. Bekr b. Uzre b. Zeyd el-Lât b. Rufayde b. Sevr b. Kelb b. Vebre b. Tağlib b. Hulvân b. imrân b. Luhaf b. Kuzâa'dır (ibn Hişâm, es-Sîretü'n Nebeviyye", I, 247; ibn Sa'd, et-Tabakâtıt'l-Kilbrâ, III, 40; ibnü'l-Esîr, Üsdü'l-Ğâbe fı Ma'rifeti's Sahâbe, II, 281).
Kaynakların ifadesine göre; cahiliyye döneminde, Zeyd'in annesi Su'dâ, yanında oğlu olduğu halde akrabalarını ziyarete gider. Bu sırada Benî el-Kayn b. Cisr'e mensup bazı atlılar, Su'dâ'nın akrabaları olan Benî Ma'n evlerine baskın yaparlar. Zeyd'i de bu arada beraberlerinde alıp götürürler. Zeyd, bu sırada temyiz çağında bir çocuktur. Onu, Ukaz Panayırına götürüp satışa arzederler. Hz. Hatice'nin yeğeni Hakîm b. Huzâm b. Huveylid de o esnada panayıra uğrayıp Mekke'ye götürmek üzere birkaç köle satın alır. Zeyd b. Hârise de bu köleler arasında bulunmaktadır. Hakîm, Mekke'ye döndüğünde, halası Hz. Hatice kendisini ziyarete gider. O da halasına köleleri göstererek, dilediği köleyi seçip götürebileceğini söyler. Hz. Hatice de Zeyd b. Hârise'yi seçer. Daha sonra O'nu, Resûlullah (s.a.s)'e bağışlar.
Yani görğlfdğüğü gibi çocuk değilir. rüşt durumundadır.
Zeyd Bin Harise (575-629)
Kur'an-ı Kerim'de adı geçen tek Sahabedir. Peygamber Efendimizin (asm) azatlı kölesidir. Küçük yaşta annesinin yanından kaçırılmış ve Mekke'de köle olarak satılmıştır. Hz. Hatice (ra) tarafından Peygamber Efendimize hediye edilmiştir. Anne ve babasının gösterdiği muhabbet ve sevgiden çok daha fazlasını görmüş, ailesi kendisini bulup almak için izin aldıkları halde, Peygamber Efendimizin yanından ayrılmamıştır. İslam ile müşerref olan ilk dört kişi arasında yer almıştır. Biri hariç, Peygamber Efendimizin katıldığı tüm savaşlara katılmıştır. Ordu komutanı olarak katıldığı Mute Savaşında şehit olmuştur.
Yani Zeyd in doğumu 575 yılındadır. Hatice ise Muhammet le 595 yılında evlenmiştir. Bu durumda Zeyd Hatice Muhammet ile evlendiğinde 595-575=20 yaşında delikanlıdır.
8 yaşında çocuktu diye yalan söyleyenler. Yalanları ile baş başa kalsınlar. Zaten her şeyi örterler.
Hatice zeyd i satın aldıktan sonra hiç iş işletmemiş evde boğa gibi beslemiştir. 20 yaşında delikanlı dul bir kadının dizi dibinde ne arar. Karar sizin.
Bir arkadaş bana bir mesaj atmış. Görmemişim özür dilerim bu gün gördüm .
Şöyle diyor.
muhammet eşlerine öldükten sonra evlenme yasağı koymuş. Bunun gerekçesi Muhammedin kısırlığının meydana çıkacak olmasımıdır. ,
ayşe muhammet öldüğünde 18 yaşındadır. Tabii muhammetten sonra evlense bir düzine çocuk olacak ve Muhammedin kısırlık ispatlanmış olacak . İşte aşağıdaki ayette benim eşlerim sizin analarınız dır diye yasak koyduğu ayet. Tabii ana ile evlenilmez ya. Uyanık seni.
Diyanet Meali :
33.6 - Peygamber, mü'minlere kendi canlarından daha önce gelir. Onun eşleri de mü'minlerin analarıdır. Aralarında akrabalık bağı olanlar, Allah'ın Kitab'ına göre, (miras konusunda) birbirleri için (diğer) mü'minlerden ve muhacirlerden daha önceliklidirler. Ancak dostlarınıza bir iyilik yapmanız başka. Bu (hüküm) Kitap'ta yazılıdır.
Birikeri de bu konuyu şöyle tartışmışlar.
sonuç olarak şunu diyorum ki:
ahzab 53 deki peygamberden sonra onun karıları ile evlenmeyi yasaklayan ayetin nüzul sebebine ilişkin kaynaklar Talha b. Ubeydullah'ın sarf ettiği sözleri gösteriyor.
"Allah'ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikahlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu Allah katında büyük bir günahtır
KISMININ NUZUL NEDENİ
Muhammed zamanında Cennetle müjdelenen 10 kişiden biri olan sahabe Talha Bin Ubeydullah "Muhammed öldükten sonra onun hanımlarından Aişe'yi ben kendime alacağım" der.Kimi kaynaklarda böyle konuşan başka erkeklerinde olduğu yazmaktadır.muhammed ölünce falanca hanımı ben alacağım, filanca hanımı ben alacağım dedikoduları Muhammedin kulağına kadar gider.Muhammed çok üzülür.Bunun üzerine muhammed ayetin son kısmını okuyarak sahabelerin heveslerini kursaklarında bırakır.
Kaynaklar : Tecrid-i sarih diyanet terc. 1772 nolu hadisin şerhi,birçok müfessir ahzab 53. ayetinin değerlendirmesinde bu hikayeyi anlatırlar
yani Talha "Muhammed herkesin dul kalan karısı ile evleniyor. and olsun ben de Muhammed ölünce onun karısı Aişe ile evleneceğim" dediği için bu ayet inmiştir.
daha açık söylüyorum sivaslı. Hz Muhammed islam yolunda ilk müslümanlardan olan yoldaşı Talha'nın bu sözüne kızmış ama yüzüne birşey demediği/diyemediği için bu ayeti yazmış ve kuranın içine koymuştur. Koskoca Allah'ın başka işi yok da Talha'nın bu sözü üzerine ayet gönderecek öyle mi?
Ne demek Allahın başka ne işi var. işi gücü muhammedin karıları.
Diyanet Meali :
33.53 - Ey iman edenler! Yemek için çağrılmaksızın ve yemeğin pişmesini beklemeksizin (vakitli vakitsiz) Peygamber'in evlerine girmeyin, çağrıldığınız zaman girin. Yemeği yiyince de hemen dağılın. Sohbet için beklemeyin. Çünkü bu davranışınız Peygamber'i rahatsız etmekte, fakat o sizden de çekinmektedir. Allah ise gerçeği söylemekten çekinmez. Peygamberin hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Böyle davranmanız hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temizdir. Allah'ın Resûlüne rahatsızlık vermeniz ve kendisinden sonra hanımlarını nikâhlamanız ebediyyen söz konusu olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.
Muhammet eve kadınları doldurunca olacağı budur. Başkaları ,muhammedin arkadaşları karılarına göz koynaya başlayınca takas edelim diyenlere veya muhammet ölünce karısı ayşeyi ben alacağım lafları duyulmaya Başlayınca hemen allahına müracatla yeni ayet yazdırmış ve muhammedin karılarına yaklaşmayın ada ben ölünce kimse karılarıma taşip olmasın diye yukardaki ayeti ilan ettirmiştir. Zavallı muhammet kısırlık bu kadar kadına bir çocuk doğurtamamış ele güne rezil ayetler icat ettirmiştir.
Önüne gelen kadınla evlenmek istemiştir. Tek derdi soyunu devam ettirecek bir erkek evlattır. Tek kızı fatımanında ilk karısı haticeden onunda kölesi zeyd in kızı oldugunu anlayınca palas pandıras gelini olan zeydin karı zeynebe el koyması zorla nikahına alması komikliğin rezaletin daniskası olmuştur.
.