"DaRB etme"yi Allah'in kitabindan çikarttigim filan yok. Bakin örnegin Zuhruf sûresi Allah'in kitabinin bi parçasidir, DaRB etmek onun 5. ayetinde geçiyor:
E fe naDRiBu ankum ez zikre safhan en kuntum kavmen musrifîn?
Asiri gidenlersiniz diye bos verip uyariyi sizden UZAKLASTIRir miyiz?
Ez Zikr Kuran'dir,
43:5'teki onu "DaRB eder miyiz-e fe naDRiBu ?" ifadesi
"Kuran'a pata küte vurur muyuz, onu döver miyiz?" anlamina gelmiyor,
"Onu UZAKLASTIRIR miyiz, onu uzakta tutar miyiz?" anlamina geliyor.
1400 senenin darb ını , uzaklaştırdınız ancak etimolojisi bu ;
Ar ḍarb ضرب [#ḍrb msd.] vurma, çarpma, para basma < Ar ḍaraba ضرب vurdu
Teorik olarak; insana, insanlığa faydalı şeyler "helâl" zararlı olanlar da "haram" hükmünde değerlendirilir İslâmda.
Tabii, mevzûnun bir de ahlâk boyutu var.
"Evrensel ahlâk" denebilecek ve hemen bütün kültürlerde geçerli prensipleri de gözardı etmemek gerek !..
"Helâl Porno" işi biraz karışık; görece...
Ekonomik gücü elinde tutanlar; sayıca, zengin olmayanlara göre hep azınlıkta oldukları için, büyük kitleleri yönlendirme ve onlara hükmetme noktasında örgütlenmeleri şart olmakta. Bu rant akışı, niteliği itibâriyle örgütlenmeyi de berâberinde geitiriyor. Üstün zakâ ve çabalara gerek yok. Tıpkı suyu yönlendirip,onun gücünden istifade için "kanal" açmak gibi.
Ekonomik gücü elde edip, sağlam bir örgüt yapısı oluşturursanız, milyarlarca insanı koyun gibi güdebilirsiniz. Yaptığınız kanunlarla istediğiniz husûsu "ahlâki/meşrû" istemediklerinizi "gayr-ı meşrû" ilân etmeniz de mümkündür. Bahçesinde bulunan her tür meyve, elini uzatınca erişebileceği uzunlukta olan birisi için "meyve yemek" diye bir 'problem' yoktur. Zenginlerin çevresinde dolanan o kadar çok "kadın"(!) olur ki bunlar, elde edecekleri sosyal statü ve rahat yaşam için vücutlarını itirazsız sunmaya âmâdedir. Ama; sıradan bir erkek, hem de ahlâki/meşrû bir evlilik için kız istemeye gittiğinde, kız tarafının bir gökteki yıldızları istemedikleri kalır.
Garip değil mi ?
Netice-i kelâm; zengin tayfanın cinsellik diye bir problemi olmadığı için "porno" onlara pek çekici gelmeyebilir. Ama; cinselliğini yaşayamayan alt sınıftaki erkekler, açlıklarını porno üzerinden gidermeye çalışırılar. Bu durum da susuzluktan kıvranan birinin, su ihtiyacını gidermek için deniz suyu içmesine benzer. Doğal cinsellik, zamanla yerini sapkınlığa terk eder. Boşalmak için kadın bulamayanlar, sonunda birbirini düdüklemeya başlar.
Birden fazla anlama gelemez mi, yok mu Arapça'da böyle sözcükler?
O bölümü yeryüzünde sizden başka kimsenin o şekilde çevirmemesinin bir sebebi vardır herhalde..
Birden fazla anlama geliyorsa neye dayanarak kesinmiş gibi dövmek deniyor anlamına ve eleştiriliyor? Ayrıca herkes öyle çevirsin, diğeri de farklı çevirsin burda problem ne? Çoğunluk öyle çevirdi diye çoğunluk doğru mudur?
Birden fazla anlama geliyorsa neye dayanarak kesinmiş gibi dövmek deniyor anlamına ve eleştiriliyor?
Neye dayandığını bilmiyorum, ancak birşeylere dayandığı ortada.
Ayrıca herkes öyle çevirsin, diğeri de farklı çevirsin burda problem ne?
Problem, ayetin orijinal bir anlama sahip olması, ve bunun belirlenmesi.
Çoğunluk öyle çevirdi diye çoğunluk doğru mudur?
Çoğunluk değil, Hasan Akçay dışında herkes, anadili Arapça olan insanlar da buna dahil. Yanlış hatırlamıyorsam sayın Akçay kendisinin Arapça bilmediğini de söylemişti, ki ayeti en doğru şekilde içeriklendirmek için özellikle eski Arapçayı da iyi kötü etüt etmiş olmak gerektiğini sanıyorum.
Şimdilik Akçay'ın çıkardığı anlam için sunduğu argüman yeterli gözükmüyor.
Ben de içgözlemin kurbanıyım. Sylvia Plath
Her bir sözcük, sessizlik ve hiçbirşeyliğin içinde gereksiz bir leke gibi... Samuel Beckett
Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece... Aşık Veysel
Tekrar ede ede bitirilemeyen keşif, tekrar ede ede bitirememenin keşfine dönüşür. Maurice Blanchot
İletişim, bir iletişimsizlik düzeneğidir. Lacan
Sonuçta hepsi kendini kandırmaktan ibaret, öyle değil mi..? Marilyn Monroe
Neye dayandığını bilmiyorum, ancak birşeylere dayandığı ortada.
Problem, ayetin orijinal bir anlama sahip olması, ve bunun belirlenmesi.
Çoğunluk değil, Hasan Akçay dışında herkes, anadili Arapça olan insanlar da buna dahil. Yanlış hatırlamıyorsam sayın Akçay kendisinin Arapça bilmediğini de söylemişti, ki ayeti en doğru şekilde içeriklendirmek için özellikle eski Arapçayı da iyi kötü etüt etmiş olmak gerektiğini sanıyorum.
Şimdilik Akçay'ın çıkardığı anlam için sunduğu argüman yeterli gözükmüyor.
Neye dayandığını bilmiyorsanız bilmediğiniz şeyi neden savunmaya çalışıyorsunuz ki? Bunun mantıki temeli ne? Bilip de öyle savunmak daha makul değil mi? Bilgi edinmeden bir şeyi eleştirmenin bir dayanağı yoktur, önce bilgi lazım. Sizin de dediğiniz gibi bir kelimenin birçok anlamı olabiliyor, fakat bunu bilmenize rağmen sanki tek anlamlı imiş gibi kesin konuşuyorsunuz ve kesin konuşmanızın da hiçbir dayanağı yok. Dayanaksız olarak bir şeyi savunup bir şeyi eleştirmeye çalışıyorsunuz. Elinizde hiçbir delil, hiçbir şey yok. Eleştirmek için eleştirilmez.
Bakın orijinal anlam demişsiniz. Yani ayet elbette bir şeyleri anlatmak istiyor değil mi. Ama dövün olarak yorumlanmak zorunda değil. Farklı yorumlayan ilahiyatçılar var mesela. Hasan Akçay dışında herkes dövün olarak yorumlamıyor, dövmekten başka yorumlayanlar da var. Hatta bir video koyacağım. Bazıları geleneksel anlayışla ayetleri farklı yorumluyor, bazıları da yalnızca kuran anlayışıyla ayetleri farklı yorumluyor. Herkes dövün olarak yorumluyor diye bir şey yok. Mesela şu videoyu bir izleyin.
Dr Laleh Bakhtiar...................: onlardan uzaga gidin -go away from them
Safi Kaskas...........................: onlardan uzaklasin -depart away from them
The Monotheist Group...........: onlardan ayrilin -separate from them
Dr. Mohammad Tahir-ul-Qadri: onlardan dönüp gidin -turn away from them
Dr. Kamal Omar....................: onlara (ailenin yikilmasini) önerin -bring forward to them (the suggestion for dissolution of marriage)
Bilal Muhammad....................: onlardan ayrilin -separate from them
Mohammad Shafi..................: onlardan dönüp gidin -turn away from them
Edip Yüksel............................: onlari çikarin
Mustafa Islamoglu.................: (geçici bir süre) ayırın!
Y N Öztürk............................: onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin!
Dr Laleh Bakhtiar...................: onlardan uzaga gidin -go away from them
Safi Kaskas...........................: onlardan uzaklasin -depart away from them
The Monotheist Group...........: onlardan ayrilin -separate from them
Dr. Mohammad Tahir-ul-Qadri: onlardan dönüp gidin -turn away from them
Dr. Kamal Omar....................: onlara (ailenin yikilmasini) önerin -bring forward to them (the suggestion for dissolution of marriage)
Bilal Muhammad....................: onlardan ayrilin -separate from them
Mohammad Shafi..................: onlardan dönüp gidin -turn away from them
Edip Yüksel............................: onlari çikarin
Mustafa Islamoglu.................: (geçici bir süre) ayırın!
Y N Öztürk............................: onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin!