Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Konu-dışı

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 15-06-2023, 23:06
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.694

Onur Üyeliği 

Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sevgili, ahlaksiz, Spartacus, khaos ve ilahimasal,

Vakit bulursam, hepinize ayri ayri cevap vermeye calisacagim, ama simdilik bunu ortak bir cevap olarak degerlendirmenizi rica ediyorum.


[B]Materyalizm, varolusu monism'e sigdirmak gibi gorunuyor. Bunu asagida aciklamaya calisacagim.
Var'oluşu derken de monizm yapmış olmuyor musun, siz bir varlık mısınız, elma da bir varlık mı?(bakınız monizm üzerinden yapılan o eleştiriler, safsatadır, aşağıda kısaca değineceğim)

Felsefe bilgiye erişimle ilgilidir. Bu temelde ilerlemeyen her ifade yanlış veya hatalı olur.

Bilgi: Özne-Nesne ilişkisinde elde edilen verinin(aktı - duyu organlarıyla elde edilir) yorumlanmasıyla elde edilir. SALTIK değildir ve doğada kendi başına bulunmaz.

Bu materyalist yöntemdir.
Materyalizme dair, bunu esas almayan her eleştiri ya eksik ya da hatalıdır.

Kısaca materyalizmin temeli, kaynağı bilgiye nasıl erişebileceğimiz üzerinedir.

Bilim de, bilgiye erişimin yolunda duran pratiktir. (bilim materyalisttir, modern düşünce diye bir düşünme alternatifi olabilir mi? Tüm modern mitolojiler de moderndir, sonuçta düş'üncedir(elbette idealist temeldedirler) ve kaldı ki düşünce değil, NESNEL-BİLGİ esaslı olmalı-materyalist temelde böyle yaklaşılır.

Bu kadar basit ifade edilebilirken, ateizmi, dincilerden öğrenmek ne ise, materyalizmi de idealist olduğunun farkında olmayan öznelcilerden kaynak edinirsek yanlış sonuçlara varıyoruz.

İdealizmin aşırı öznelciliği, madetaylizmi salt maddeye indirgerken, spesifik detaylardan, özelden-genele safsatasına da başvurmaktadır.

ETKİ-TEPKİ yoksa => bilgi de yoktur, felsefe de, bilim de olmaz. Bu kadar yalın ifade edilebilirken, çok çeşitli safsatalar, idealist, teist(bilhassa teist) yaklaşımlar, kapitalist kaygılarla materyalizmi tanımlama çabasının, materyalizmle ilgisi yoktur.

Bu konuda, monizmi öne sürenler de ÖZNEL-SUBJEKTİF bir yaklaşıma sahip.

Biz elde ettiğimiz BİLGİYİ ortaya koyuyoruz, bu noktada ÖZNELCİ yaklaşımlar bilim dışıdır.. Örneğin gece karanlık ise karanlık deriz, bu bilgiyi nasıl elde ediyoruz? Etki-tepki, duyu organlarımız üzerinden, bilgiden söz ederken de diyoruz ki, özne-nesne ilişkisi.

Bilgi= duygu, inanç, ideolojik kaygılar içermemeli, neyse, yorumlanan da o olmak zorunda. Siz sonuca bakıp, monizm vs derseniz o sizin hatanızdır.

Her şeyi salt bir'e indirgeme anlayışının materyalizmle ilgisi yoktur, bu düşünsel bir yaklaşımdır, BİR'E indirgemek başka bir şeydir, kaynağın-malzemenin MADDE olduğu ifadesi başka - aksine materyalizmde, hiç bir nesne kendisine indirgenemez-eşitlenemez, çünkü her an ilişki, hareket ve değişim-form-yapı halindedir. Bu sitede her kavramın temelinde olanın FORM-YAPI olduğunu binlerce kez dile getirmişimdir.

Bilgi form-yapı, etki-tepki esaslıdır, esasında madde tanımlanamaz, bizim tanımlarımız maddeyi değil, maddeye dairliğin ifadeleri-tanımlarıdır.

Nasıl ifade edebilirim ki, önce bu cevabın başında dile getirdiğim felsefe, bilgi kavramları doğru zeminde anlaşılmalı. Sonra bilgimizin özne-nesne ilişkisinde, etki-tepki esasıyla elde ettiğimiz bir ürün olduğunu kavramak gerekir. Daha sonra da bu bilginin ayırt edici temelini belirleyenin FORM-YAPI'lar olduğunu görmek gerekir. İşte tüm bunlardan sonra elde malzeme-kaynak kalır ki, biz buna madde diyoruz. Daha sonra anlıyoruz ki, aslında önce madde geliyor, sonra, etki-tepki, form-yapı, sonra da bilgi. Monist yaklaşım olduğu iddiası geçersizdir, bizim amacımız her bir şeyi saltıklaştırıp, bir şeye indirgemek değildir.

Hamurun kaynağı nasıl ki un ve su ise, bizim yaklaşımımız da bu biçimde nesneldir. Yani burada bizim ifademiz KAYNAKLA ilgilidir, şeyi, kaynağa indirgemek değil. Bilmiyorum buradaki farkı görebiliyor musunuz?

Elma, armut da maddedir demek, elma=armut demek değildir, ifadenin kapsamı muhteviyatla ilgilidir, ama siz muhteviyatla ilgili bir ifadeyi, özneyle, form-yapıyla(böylece elma ve armut farkllı olur) ilgili sanırsanız, yaklaşımınız baştan geçersiz olur. Bu cevabımın, en yalın ve kısa ifadesi bu paragraftır.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 15-06-2023, 23:06
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Kimin hangi görüşte olduğunu merak ediyorsun da ! Kendinin hangi görüşte oldugunu , açık net kısa bir şekilde ifade etmiyorsun.

Lütfen laf kalabalığı yapmadan bize söylermisin ?

Belliki bilgiyi maddenin dışında bir şeyden alıyorsun ve bunu bizimle paylaşmak için heycanlanıyorsun.
Bende merak ettim şimdi madde dışında ki bilgi kaynaģın nedir ?
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 15-06-2023, 23:14
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 340
Standart

spartacus´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Buradan çıkan sonuç düşünmek gereksiz....



Neyse;

Bilgi nedir, nasıl elde edilir? Modern düşünce dediğin her ne ise, nasıl ifade etmekte, tanımlamaktasın?

..

Oncelikle bilimi tanimlayalim. Bilim, gozlemler ve olcumler yaparak ve deneyler yaparak fiziksel dunyanin nasil calistigini kesfetmeye yonelik bir insan cabasidir. Fiziksel dunyadaki olaylarin bizim anlayabilecegimiz duzenli neden-sonuc modellerini takip ettigi varsayimina dayanir. (Bu neden sonuc iliskisini ile ilgili Hume basligi actim. Orada konusulabilir.)

Bilim insanlarinin, fiziksel dunyanin nasil calistigini ogrenmek icin bilimsel yontem adi verilen belirli bir dizi adim izler.

Karar verirken her zaman kullandigimiz seyler. Bilimsel sureci gunluk bir duruma nasil uygulayabilecegine dair sana bir ornek vereyim:

Gozlem: Radyoyu acmaya calistiginda hicbir sey olmuyor diyelim
Soru: Radyodan neden ses gelmiyor?
Hipotez: Belki piller bitmistir. Evet bu radio pilli bir radio olsun.

Hipotezi bir deneyle test etmeye calisalim: Yeni piller koy ve radyoyu acmaya calis.
Sonuc: Maalesef radio hala calismiyor.

* Yeni hipotez: Belki kablosu yanmistir yada hasar gormustur.
Deney: O zaman yeni bir kablo tak.
Sonuc: Simdi radyo calisiyor.
Sonuc: Yeeyy, yeni hipotez dogrulandi.

Bu yukaridaki adimlari her zaman listelenen sirayla takip etmeseler de, yukaridaki adimlar, bilim insanlarinin dogal dunyayi anlamaya calisirken siklikla uyguladiklari formal bir taslaktir.

Yani;

• Once bir sorunu tanimlarsin.
• Sorun hakkinda bilinenler nelerdir diye bakarsin.
• Arastirmak icin bir soru sorarsin.
• Soruyu cevaplamak icin veri toplarsin.



Verileri (sorulari yanitlamak icin gereken bilgileri) toplamak icin bilim insanlari calistiklari konu alaninda gozlemler yaparlar. Bilimsel gozlemler, insanin gorme, koklama, isitme ve dokunma duyularini kullanarak bilgi toplamayi ve cetvel, mikroskop ve uydu gibi araclari kullanarak bu duyulari gelistirmeyi icerir. Simdi hepsini saymayalim. Cogu zaman bilim insanlari, bilgi toplamak ve fikirleri test etmek icin kontrollu kosullar altinda (buna Experimental design denir, ve kontrollu gruplar da kullanilir) gerceklestirilen deneyler veya prosedurler yuruturler.

Verileri aciklamak icinse bir hipotez gerekir. Bu nedenle, bilim insanlari bilimsel bir hipotez onerirler - dogada veya deneylerinin sonuclarinda gozlemledikleri seyin test edebilecekleri olasi bir aciklamadir bu. Bilim insanlari, hipotezleri gecerliyse ne olmasi gerektigine dair tahminler yapar ve ardindan deneyler yaparak test eder.

One surulenler baska deneyler, modeller veya gozlemlerle test edilir. Bilim insanlari genellikle deneylerini tekrarlarlar, ancak tahminleri test etmenin baska bir yolu da incelenmekte olan bir sistemin bir modelini, yaklasik bir temsilini veya simulasyonunu gelistirmektir.

Hipotezi kabul edersin veya reddedersin. Sonuca gore degisir. Yeni verileri hipotezlerini desteklemiyorsa, bilim insanlari baska test edilebilir aciklamalarla gelirler. Cesitli hipotezleri onerme ve test etme sureci, bu calisma alanindaki bilim adamlari arasinda, verilerin en iyi aciklamasinin belirli bir hipotez oldugu konusunda genel bir anlasma olana kadar devam eder. Iyi test edilmis ve genis capta kabul gormus, yanlislanabilirlik ilkesi uygulanmis ve yine de pek cok veri ile desteklenmisse bir bilimsel hipotez bilimsel teori adini alir.

Bilimsel surecin dort onemli ozelligi merak, suphecilik, tekrar uretilebilirlik, surekli test etme, yanlislanabilirlik ve peer degerlendirmesidir. (Bunlar ideolojilerde ve dinlerde yoktur) Kisaca peer review da denir. Iyi bilim insanlari, doganin nasil calistigini gercekten de cok merak ederler. Ancak test edilip dogrulanana kadar yeni verilere, hipotezlere ve modellere karsi oldukca supheci olma egilimindedirler. Bilim insanlari ayrica toplanan herhangi bir kanitin tekrarlanabilir olmasi sarti kosarlar ve surekli test ederler.

Baska bir deyisle, diger bilim insanlari ayni deneyleri yaptiklarinda ayni sonuclari alabilmelidirler.


Bilim bir topluluk cabasidir ve bilimsel surecin onemli bir parcasi peer review'dir. Bu nedir? Bu, bilim insanlarinin kullandiklari yontem ve modellerin ayrintilarini, deneylerinin sonuclarini ve hipotezlerinin arkasindaki mantigi, ayni alanda calisan diger bilim adamlarinin (akranlarinin) degerlendirmesi icin acikca yayinlamasini icerir. Bilimsel bilgi, bilim insanlarinin surekli olarak olcumleri ve verileri sorgulamasiyla, yeni olcumler yapmasiyla ve bazen yeni ve daha iyi hipotezler ortaya atmasiyla, bu kendi kendini duzelten sekilde ilerler.

Daha once de dendigi gibi cok sayida gozlem ve olcum bilimsel bir hipotezi desteklediginde, bilimsel bir teori haline gelir. Genis capta test edilmis, kapsamli kanitlarla desteklenmis ve belirli bir alandaki veya ilgili calisma alanlarindaki cogu bilim adami tarafindan kabul edilmistir. Bilim insani olmayanlar, yada bilime yabanci olan bireyler gercekte bilimsel hipotez ve teori [daha fazla degerlendirme gerektiren gecici bir aciklamayi] kelimesini yanlis kullanirlar.

Bilimin bir baska onemli ve guvenilir sonucu, bilimsel bir yasa veya doga yasasidir - dogada ayni sekilde tekrar tekrar gerceklestigini gordugumuz seylerin iyi test edilmis ve genis capta kabul gormus bir aciklamasidir. Bir ornek, yercekimi yasasidir. Bilim adamlari, farkli yuksekliklerden dusen nesneler uzerinde binlerce gozlem ve olcum yaptiktan sonra su bilimsel yasayi gelistirdiler: tum nesneler ongorulebilir hizlarda dunyanin yuzeyine dusuyor.

Bilimsel bir yasa, dayandigi gozlemlerin veya olcumlerin dogrulugundan daha iyi degildir. Ancak veriler dogruysa, celiskili yeni veriler elde etmedikce bilimsel bir yasa cignenemez.

Bilimin temel bir ozelligi test etmektir. Bilim insanlari, bu bilimsel araclarin guvenilirligini ve ortaya cikan sonuclari olusturmak icin hipotezlerini, modellerini, yontemlerini ve sonuclarini tekrar tekrar test etmekte israr ederler.

Bazen, bazi politik yada dinsel ideolojiler "bilimsel" on basligi ile tarif edilir. Bilimsel sosyalizm, yada bilimsel yaratilis teorisi gibi. Fakat bu "on bilimsel" tarifler, test edilemedikleri, yanlislanamadiklari, dogma ve doktrin icermesi ve akran degerlendirmesi yani peer review yapilmadigi ve bilimin tarifine uymadiklari icin olarak kabul edilmezler.

Buna karsilik, gercek bilim, bilimsel bir fikir birligi olarak adlandirilan, incelenen alanda uzman olarak kabul edilen bilim insanlarinin tumu veya cogu tarafindan genis capta kabul edilen verilerden, hipotezlerden, modellerden, teorilerden ve yasalardan olusur. Tekrar ediyorum: Gercek bilimin sonuclari test etme, acik akran degerlendirmesi [peer review], tekrar uretilebilirlik, yanlislanabilme ve tartisma gibi kendi kendini duzeltme surecine dayanir. Yeni kanitlar ve daha iyi hipotezler, kabul edilen gorusleri gozden dusurebilir veya degistirebilir. Ancak bu gerceklesene kadar, bu gorusler guvenilir/gercek bilimin sonuclari olarak kabul edilir.


Sonuc olarak bilimsel bilgi boyle edinilir.

Saygilarimla

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 15-06-2023, 23:26
Khaos Khaos isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 12 Jun 2009
Mesajlar: 5.554
Standart

Eeee, sonuç.
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 15-06-2023, 23:50
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.694

Onur Üyeliği 

Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Oncelikle bilimi tanimlayalim. Bilim, gozlemler ve olcumler yaparak ve deneyler yaparak fiziksel dunyanin nasil calistigini kesfetmeye yonelik bir insan cabasidir. Fiziksel dunyadaki olaylarin bizim anlayabilecegimiz duzenli neden-sonuc modellerini takip ettigi varsayimina dayanir. (Bu neden sonuc iliskisini ile ilgili Hume basligi actim. Orada konusulabilir.)

Bilim insanlarinin, fiziksel dunyanin nasil calistigini ogrenmek icin bilimsel yontem adi verilen belirli bir dizi adim izler.
Kitabik değil de diri konuşalım istiyorum(ki önceki yanıtımda da görülebilir)...

Fiziksel ifadesi yerine NESNEL ifadesi daha doğru olur diye düşünüyorum.

"Bilim, gozlemler ve olcumler yaparak ve deneyler yaparak fiziksel dunyanin nasil calistigini kesfetmeye yonelik bir insan cabasidir."
demişsin = belki bilmesen de materyalist ifadedir bu. NEYİ gözlemliyor, neyi ölçüyorsunuz?
Peki felsefe nedir?
Bilgiye olan istenç, erişme, ulaşma istemi.

peki NASIL?

İşte materyalist felsefe der ki; biz bilgiye ancak gözlemle, sınamayla, ölçümle erişebiliriz, çünkü bilgi NESNELDİR(ölçütü kişiler değil, VERİ'DİR), idealizme göre ise bilginin kaynağı ÖZNEL'dir, kişiye ve düşüncesine hastır(metafizik, bugün bilim dışı kabul ediyoruz).

Kısaca sıralama şu;
Bilgi edinimi istemi, sorular, sorgular -> felsefe -> NASIL -> Bilim. (materyalist felsefe nesnel, idealist felsefe ise öznel temeli esas alır ve ikisi için de bilim farklı temellere dayanır)

Sorular felsefe zemininde sorulur Alvin, bilim zemininde değil. Amaç-araç gibi düşünebilirsin. Kısaca felsefik temeli olmayan bir bilim düşünülemeyeceği gibi, kişinin ismi ne olursa olsun, sağlam bir felsefik temele sahip değilse bilime katkısı pratiğiyle olur, felsefik temeldeki ifadeleri geçerlilik arzetmez-bu böyle söylediğim için değil, öyle olduğu için. Sorduğumuz, sorguladığımız her an felsefe zeminindeyiz, o zaman da geçerli soruları sormuş olmak, nasıl sorusuna aranacak geçerli yöntem-yanıtın ne olduğunu bulmak gibi meseleler açığa çıkar. Felsefe bu sorunları aşmak zorundadır -materyalizm de denmiş ki, bilgi nesneldir, o halde gözleme, sınamaya(deneye), ölçülebilirliğe=VERİYE dayanmak zorundadır...

Örneğin falcılık, neden bilim dışı görülür? Cevabı felsefe verir, bilim değil, çünkü bilim gözlem,deney, ölçümler yapar ve bunları kıyaslar ve aslında yorumu felsefe yapar. Falcının gözleme açık ve kişilere göre değişmeyecek bir nesnel verisi var mı?... Kısaca günümüzdeki en önemli sıkıntı, felsefe sefaleti -ki bunun kaynağı ortaçağla da ilgilidir.

Nesnel olmayan dünya ile kastınız her ne ise, bilim onunla da ilgilenir, örneğin 3 doz afyon, nesnel olmayan dünya üzerinde nasıl etki eder? Örneğin ruh ve sinir hastalıkları üzerine gözlemler, deneyler, ölçümler nasıl yapılır? Neyse bu paragrafı geçiyorum, zira öznel dünyalarımızda en nihayetinde nesnel dünyaya bağlı(bunu kavramak neden zor geliyor anlamıyorum?)

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 16-06-2023, 08:08
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 340
Standart

Bazi iletilerin kimi yerlerine katiliyorum fakat kavram kargasaniz var. Bu da iyi bir sey; uzerinde konusabiliriz. Maalesef pazartesiye kadar islerim yogun olacak. Pazartesiden sonra gorusmek uzere diyelim. Bir kac gun gec yazacagim icin kusura bakmayin.

Saygilarimla

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 16-06-2023, 08:36
Alvin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Alvin Alvin isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 17 May 2023
Bulunduğu yer: Munzur
Mesajlar: 340
Standart

ilahimasal´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Kimin hangi görüşte olduğunu merak ediyorsun da ! Kendinin hangi görüşte oldugunu , açık net kısa bir şekilde ifade etmiyorsun.

Lütfen laf kalabalığı yapmadan bize söylermisin ?

Belliki bilgiyi maddenin dışında bir şeyden alıyorsun ve bunu bizimle paylaşmak için heycanlanıyorsun.
Bende merak ettim şimdi madde dışında ki bilgi kaynaģın nedir ?
Saygideger ilahimasal,

Ben bir sey icin heyecanlanmiyorum. Yine de sordugun icin tesekkur ederim.

Cok kisaca yazayim. Benim bilgi kaynagim madde degil. Tanri'da degil.

Bilgiyi dogadan elma toplar gibi toplamazsiniz. Doga, onu deneyimlediginizde size bir algi verir. Bilginin kaynagi deney'dir, deneyim'dir. Ama sadece bu degildir. Seylerden edindiginiz algiyi kafanizda islersiniz. Bu sayede hem deneyim hem akil faktoru bilgi edinimde rol oynar.

Maddenin kendisinde bilgi yoktur.

Bilgi, siz onu deneyimlerken zihnininde yarattiginiz seydir.


Kant'in Kopernik devrimini duydun mu?

Bu da buna benziyor biraz.

Sen, farkli dusunuyorsan, lutfen yazmaya devam et. Ben bir kac gune hem senin, hem de diger uyelerin iletilerine cevap yazacagim.

Bu zamana kadar kal saglicakla

"Happiness is a state of mind. It's just according to the way you look at things."
— Walt Disney
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 16-06-2023, 09:17
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şuanda  online konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.694

Onur Üyeliği 

Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bazi iletilerin kimi yerlerine katiliyorum fakat kavram kargasaniz var. Bu da iyi bir sey; uzerinde konusabiliriz. Maalesef pazartesiye kadar islerim yogun olacak. Pazartesiden sonra gorusmek uzere diyelim. Bir kac gun gec yazacagim icin kusura bakmayin.

Saygilarimla
Alvin sana öyle geliyor olmasın? Ki anlaşılabilmesi için olabildiğince metaforlanmış, yalınlaştırılmıştır.
İfadelerime dönerken alıntı yapıp, yorumlarsan daha sağlıklı olur, hem de nasıl anlaşıldığını-anladığını görmem adına... Peki.

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Bilgi, siz onu deneyimlerken zihnininde yarattiginiz seydir.
Örneğin şöyle demişsin;
Bu ifade yanlış-geçersiz veya idealist anlayışa göredir denebilir. Kavramlar demişsin ya, oysa kavramları, idealizm farklı, materyalizm farklı tanımlar... İdealizme göre bilgi zihinde yaratılır, materyalizme göre ise bilgi yaratılmaz, özne-nesne ilişkisinde elde edilen verinin(etki-tepki(NESNEL)->duyu organlarınca verilen tepki(NESNEL)), yorumlanmasıyla ortaya çıkar.

Deneyimin temelinde; etki-tepki yok mu? Konu bilgi olduğunda beyin(salt zihin demek doğru değil) yaratmaz, yorumlar. Yaratıcı değil yorumlayıcıdır, ikisi farklı.

Kısaca bilgi, yorumlanabilir, nesnel veri-zihinsel olarak yaratılmayan- içermek zorundadır. Bu veriler, sadece organik değil, inorganik yapılarca da yorumlanabilir(örneğin bilgisayarlar).

Bu halde bilgi; salt yorum da değil etki-tepki ve dairliğini de içerir(neye dair etki alınmış, tepki verilmişse). Yorumlayıcı etkiyi, verdiği tepki üzerinden yorumlar, bu da önemli bir detaydır.

Beyinde yaratılanlar ise bilgi değil, düşünce, inak(inanç), hayal gibi kavramlara dairdir. Yani bilgi bir üründür(etki-tepki temelinden işlenir, yaratılmaz)

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 16-06-2023, 11:04
ilahimasal ilahimasal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Oct 2017
Mesajlar: 3.462
Standart

Alvin´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Saygideger ilahimasal,

Ben bir sey icin heyecanlanmiyorum. Yine de sordugun icin tesekkur ederim.

Cok kisaca yazayim. Benim bilgi kaynagim madde degil. Tanri'da degil.

Bilgiyi dogadan elma toplar gibi toplamazsiniz. Doga, onu deneyimlediginizde size bir algi verir. Bilginin kaynagi deney'dir, deneyim'dir. Ama sadece bu degildir. Seylerden edindiginiz algiyi kafanizda islersiniz. Bu sayede hem deneyim hem akil faktoru bilgi edinimde rol oynar.

Maddenin kendisinde bilgi yoktur.

Bilgi, siz onu deneyimlerken zihnininde yarattiginiz seydir.


Kant'in Kopernik devrimini duydun mu?

Bu da buna benziyor biraz.

Sen, farkli dusunuyorsan, lutfen yazmaya devam et. Ben bir kac gune hem senin, hem de diger uyelerin iletilerine cevap yazacagim.

Bu zamana kadar kal saglicakla
Alvin çok basit olan soruma cevap veremedin . Halbuki sen buradaki üyelere sormuştun
Ev sahibi sensin , tek kelime ile kendini tanımla , ki bilgi alıs verişi daha net olsun
Sen nesin ?

Bu soruma cevap verememendeki nedeni boşlukta olan kararsız birisi oldugun için cevap veremedigini düşünuyorum.

İkinci sorumada garip ve kusura bakma abuk bir cevap vermişsin
" maddenin kendisinde bilgi yoktur " demişsin madde ne ogretmendir nede rab yada tanrı , bilinci falanda yoktur. Bizler maddenin etkileşiminden ortaya çıkan sonucları yorumlarız ve kavramsallaştiririz , SOYUTLARIZ.
Halbuki bunları sen biliyorsun ve deney diye bir kutsal kelime olusturup kavramsallastirmayi yani soyutu YARATMA diye bize cevap olarak sunuyorsun.

Buraya kadar yazdigim ve seninde egip bukerek yazdiğın seyin kisacası şudur
Madde tum bilgi edinmenin tek kaynağidır. Madde deyince sen ne anlıyorsun o çok onemli ama bizler EVREN diyoruz. Çünkü elimizde deney ve deneyimlemek için bir tek evren var .

Evet senin elindeki bilgi kaynagını tekrar soruyorum , senin madde EVREN dişinda ki deney ve deneyimlemek için kaynagın nedir?

Aklim düşüncem zihnim diyenler gibi lutfen cevap verme , onlarda bu evrenin madde dedigimiz gercekligin nitelikleridir. Evrenden bunları soyutlayacaksan bile lutfen biraz mantıkli soyutla


Hadi deney yapalım seninle herhangi bir deney , deney gereçlerini koy ortaya !!!
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 16-06-2023, 11:06
bilgivehis bilgivehis isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 30 Jul 2016
Mesajlar: 1.739
Standart

Sevgili Alvin, madde bal gibi de bilgi verir.
Bak sana bunu kanıtlayayım.
İnsanlar ateşi ilk defa gördüğünde onu düşman zanedip mızrakla saldırmışlar.
Bakmışlar ki, bu düşmana mızrak işlemiyor.
İşte bir maddeden ateşe mızrak işlemediğinin bilgisini almış oldular.
Daha sonra ateşin su/yağmur ile söndüğünü görmüşler.
Ahan da maddeden bir bilgi daha aldılar.
Velhasılı uzatmayayım, sadece ateşten birçok bilgi aldılar.
Bugüne kadar insanların maddeden kazandıkları tecrübesi, yazılanlar, çizilenler her maddeden alınan tonlarca bilginin süregelen toplamıdır.
Bizler maddeden kaynaklı bu toplam süregelen bilgileri derleyip, ayıklayıp kendimiz de günümüzden birşeyler katarak ona göre fikir üretiyoruz.
Buna göre hayallerimizin kaynağı da maddedir.
Hayale dayalı dinlerin çıkış nedenini düşün, kendinden güçlü olanlardan korkan ve kendini aciz gören insan onlara tapma ihtiyacı duymuş. Zaman içinde olaylar ve hayaller hayalleri doğurarak dinler günümüzdeki halini almış.
Bir başka örnek, bir kitap okudun bilgi sahibi oldun, o kitabı yazan hayaliyle yazmış olsa bile bahsettiğim günümüze kadar süregelen bilgilere ve dolayısıyla maddeye dayanıyor.
Anlaşılacağı gibi sadece reel/somut bilgiler değil, aynı zamanda hem hayaller hem dinlerin kaynağı maddedir.
Maddeden alınan bilgilerin kaynağı ise etki-tepki olayına dayanır, bu da ayrı bir nokta...
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 12:57 .