Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı
Tanrının boş vakti bol, gücü de bol. Oturup düşünmesi gereken, çözüm üretmesi gereken o.
|
Hahaha,
Her şeyi yarattı diye, oturup onlara hep sahip mi çıksın, hiç özeli olmasın mı bu Tanrının.
Bu yarattığı şeye mahkum olmak demektir ki, böyle Tanrı anca esirdir, köledir.
Tanrıya çok acıdım valla.
Bir makine yaratacaksın ve başından hiç ayrılmayacaksın, hiç mantıklı değil bu. Bu makine otomatik olacak ki bir şeye benzesin.
Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı
Her şeye gücü yettiği için çözüm bulamaması gibi bir durum da sözkonusu olamaz. Dolayısıyla tanrı, ''sistem çökerdi'' gibi bir bahane altına sığınamaz.
|
O sığınmıyor zaten, sistem istesede çökemez, çöker diye ben diyorum, zira sistemde hiç bir şeyin sonsuz gücü yok, insanın bile.
İstilâya ayarlanmış bir sistem bu, amaç istilâ, ötesi yok. Ötesine geçildiğinde ötesi olmadığı için, ne yapacağını bilmeyen sistem biter ve başa döner. Daire olayı yani, sona gelindiğinde bu baş olur.
Heleki insan dediğimiz varlık, "doğru" denen şeyin peşinde koşmaya bu kadar açken, insanı kandırmaktan, yönlendirmekten kolay ne var?
Yıldıztozu´isimli üyeden Alıntı
Sistemin çökebilme durumu sadece tanrısız tasarımda geçerli.
|
Tanrılı veya Tanrısız ne fark eder! Tanrı öylede yok, böylede yok.
Var mı gören
Sadece sistem var.
Aslında diyeceğim bu meseleleri Tanrı ile çözemeyiz, kimse çözemez, Tanrı fikri işin kaçamağı. İnsanın aklı fikri var, Tanrıya havaleler iş değil, ciddiyette değil.
Var olup olmadığını kimse bilmiyor bile, sadece tahminler var.
İnsan Tanrı mı olmak istiyor, bu istila denen şeyi kontrol edebilmelidir. Buna odaklanmalıdır.
Tanrılık oto-kontrolde yatıyor.
İnsanı çoğaltarak istila kontrol edilemez, bilakis bu insanın kendi istilâsı olur ki, her doğan insan daha çok yaşamak isteyecektir. Bu da istilâyı körükleyecektir.
Neyse, benim Tanrıdan bir beklentim yok, o defterim çoktan kapandı, Tanrısız bir sistem de nasıl düşünülüyorsa, öyle düşünmek keyifli oluyor.
Sevgiler