Bazı ayetler/hadisler...

İlk önce SAHİH Kütub-u Sitte de de bulunan birkaç hadis... Daha sonra ayetleri yazalım...

"Ahir zamanda yasça küçük, akilca kit birtakim gençler çikacak. Yaratilmisin en hayirlisinin sözünü söylerler, Kur''ân''i okurlar. Imanlari girtlaklarindan öteye geçmez. Okun avi delip geçtigi gibi dinden çikarlar. Onlara nerede rastlarsaniz onlari GEBERTİN. ZİRA, ONLARI ÖLDÜRENE, KIYAMET GÜNÜ, ALLAH IN VERECEĞİ ÜCRET VAR. "(Buhari, Fezailu''l-Kur''ân 36, Menakib 25, Istitâbe 6; Müslim, Zekat 154, (1066); Ebu Davud, Sünnet 31, (4767); Nesai, Tahrim 26, (7, 119). "


“Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm)''a bir hırsız getirilmişti.

"ÖLDÜRÜN onu!" diye emretti. Kendisine:

"-Ey Allah''ın Resûlü, bu adam sadece çaldı" denildi. Bunun üzerine

"-Öyleyse (elini) kesin!" dedi ve DERHAL ELİ KESİLDİ. Sonra aynı adam ikinci sefer getirildi. Yine:

"Öldürün onu!" diye emretti. Kendisine:

"-Ey Allah''ın Resûlü, bu adam hırsızlık yaptı" dendi. Bunun üzerine

"-Öyleyse kesinl" dedi ve DERHAL (sol ayağı) KESİLDİ. Sonra üçüncü

sefer getirildi ve hırsızlık yaptığı söylendi. Hz. Peygamber:
"Öldürün onu!" diye emretti. Kendisine:

"Ey Allah''ın Resûlü, bu adam hırsızlık yaptı" denildi. Bunun üzerine :

"-(Sol elini) kesin!" diye emretti. Sonra aynı adamı dördüncü kere getirdiler.

"Öldürün onu !" buyurdu. Kendisine:

"-Ey Allah''ın Resûlü, bu adam hırsızlık yaptı" dediler. Bunun üzerine

"-(Sağ ayağını da) kesin!" diye emir buyurdu. Aynı adam beşinci sefer
getiririldi. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm):

“Öldürün onu" diye emretti. Hz. Câbir (radıyallâhu anh) der ki: "Adamı götürüp öldürdük. Sonra sürüyerek götürüp bir kuyuya attık. Üzerini de taşla doldurduk."

Ebû Dâvud, Hudud 20, (4410); Nesâî, Sârik 15, (890, 91)

Şimdi de yine islam aleminin büyük çoğunluğu tarafından kabul edilen Muhammed''in biyografisi niteliğindeki birkaç SAHİH hadis görelim...(ingilizceden çevirdim elimde bu hadis kitabı yok)

Sira,İshaq 368"

"Gece onun KOPUK KELLESİNİ Muhammed e götürdük onu dua ederken selamladık ve "Ashraf" ın kellesini Muhammed in dizlerinin dibine bıraktık Muhammed bu şairin öldürüldüğü için Allah ı övdü VE ALLAH YOLUNDA BÖYLE BİR İŞ YAPTIĞIMIZ İÇİN BİZE İLTİFAT ETTİ!"
Tabari VIII:122/İshaq 515"

Muhammed "kinanah" ve "Zubayr" ile ilgili "Onların sahip oldukları herşeyi alıncaya kadar "ONLARA İŞKENCE EDİN" diye buyurdu


Birkaç ayet yazalım.... (Elmalılı mealinden)



47:4- Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman HEMEN BOYUNLARINI VURUN. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp ESİR ALIN:-o . Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah''ın emri budur.

4:89- Onlar, küfür işledikleri gibi, sizin de küfür işleyip kendileriyle bir olmanızı arzu ettiler. Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün;:-o Onlardan ne bir dost, ne de bir yardımcı edinmeyin.

4:91- Diğer birtakım kimseleri de bulacaksınız ki; hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak isterler. Fitne için her davet olunuşlarında onun içine başaşağı dalarlar. Eğer bunlar sizden çekinmezlerse, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün. İşte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik.

8:65- Ey Peygamber! Müminleri cihada teşvik eyle:-o . Eğer sizden sabredecek yirmi kişi olursa ikiyüze galip gelirler ve eğer sizden yüz kişi olursa kâfirlerden bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar hakkı ve akıbeti düşünmeyen anlayışsız bir kavimdirler



"Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: ALLAH YOLUNDA ÇARPIŞACAKLAR da ÖLDÜRECEKLER ve öldürülecekler. ......"(9:111) (elmalılı)

“..............HAK DİNİ(İSLAM) DİN EDİNMEYEN KİMSELER İLE kendi elleriyle cizye verecekleri hale gelinceye kadar SAVAŞ YAPIN.”(9:29)

47:35- Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde barışa çağırmayın. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir.

"Maide 33- Allah''a ve Resûlü’ne karşı savaş açanların ve yeryüzünde bozgunculuğa çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri, asılmaları ya da elleriyle ayaklarının çaprazca kesilmesi:-o veya (bulundukları) yerden sürülmeleridir. Bu, dünyadaki aşağılanmalarıdır"

9:123- Ey iman edenler, önce yakın çevrenizdeki kâfirlerle savaşın ki, sizde bir güç ve kuvvet olduğunu görsünler. Ve iyi bilin ki, Allah müttakilerle beraberdir."

33:60- Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve Medine''de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar.
33:61- Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve öldürülürler.:-o




islam ilahiyat profesörü Mehmet Dağ islam hakkında neler diyor ?!?

"Sözgelimi, hicret öncesi ayetler hem daha yumuşak ve hoşgörülü hem de siyasetten uzaktır; buna karşılık Hz. Muhammed''in devlet başkanlığı sürecinin başladığı Medine dönemiyle birlikte ayetler giderek sertleşir, hoşgörü ve yumuşaklık ortadan kalkar; hukuksal düzenlemeler yoğunlaşır"



"Kuran, 40 yaşında peygamber olan Hz. Muhammed ''in yaşam deneyiminden, bilgi birikiminden ve ruhsal durumlarından ayrı düşünülemez"

"Kuran''ın çoğu çözümleri bu yaşam deneyimi, bilgi birikimi ve Hz. Muhammed''in ruhsal eğilimlerine (sevgi, istek ve nefretlerine) dayanır. "



"Hz. Muhammed''in ruhsal durumunu yansıtan ayetlerden birkaç örnek vermek gerekirse; Hz. Muhammed yetimliğin ve yoksulluğun acısını çekmiş olan biridir; Kuran bu paralelde yetimleri ve yoksulları korumaya büyük bir önem verir (13). Yolda kalmışlara yardım (14), Hz. Muhammed''in ticari gezilerinden soyutlanarak ele alınamaz. Hz. Muhammed''in Ayşe ''ye olan sevgisi evliliğini kurtardığı gibi, zina olayının saptanmasının neredeyse olanaksız birtakım koşullara bağlanmasını sağlamıştır (15). Hz. Muhammed''in gönlünü kölesi Zeyd ''in karısı Zeynep ''e kaptırması, Zeynep''in kocasından boşanarak Hz. Muhammed''le evlenmesiyle sonuçlanır (16). Fakat Kuran bu olayları Hz. Muhammed''in duygusal eğilimlerinden soyutlar ve Tanrı''nın bilgisi, takdiri ve ulaştırdığı hayırlı bir sonuca bağlar. Hz. Muhammed''i korumaya alır "


" Kuran ayetlerinin içeriği Hz. Muhammed''in peygamberlik yaşamında geçirdiği değişime koşut (paralel) bir değişim
göstermiştir"

Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi, 04.10.2000


Ayrıca

İçinde şu gibi ayetler bulunan Kur''an birilerinin çıkarı için mi oluşturulmuştur?!?


Ey iman edenler! Siz zamanini gözetmeksizin, bir yemege davet edilmedikçe Peygamber''in evlerine girmeyin. Ancak dâvet edildiginiz vakit girin. Yemegi yediginizde hemen dagilin, sohbete dalmayin. Çünkü bu hareketiniz Peygamber''i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadir. Ama Allah, hakki söylemekten çekinmez...” (K. Ahzâb sûresi, âyet 53)

(Muhammed in Zeynep ile evlendikten sonra ilk gece arkadaşlarıyla yaptığı yemek partisi uzamıştır Muhammed Zeynep ile gerdeğe girecektir fakat bunun için arkadaşlarının gitmesini kendisi söylemeye utanır bunun üzerine bu ayet iniverir)



"Ey peygamber! Biz bilhassa sana şunları helâl kıldık: Mehirlerini vermiş olduğun eşlerini, Allah''ın sana ganimet olarak ihsan buyurduklarından sahip olduğun cariyeleri, amcalarının kızlarından, halalarının kızlarından, dayılarının kızlarından, teyzelerinin kızlarından seninle beraber hicret etmiş olanları, bir de mümin bir kadın kendini peygambere hibe ederse, peygamber nikâh etmek istediği takdirde, ONU BAŞKA MÜMİNLERE DEĞİL DE YALNIZCA SANA mahsus olmak üzere helâl kıldık. Onlara eşleri ve cariyeleri hakkında neyi farz kıldığımızı biliyoruz. Bunlar sana hiçbir darlık olmaması içindir.”(33:50)
(Evet yine bütün kuşakları ilgilendiren(!) ibret almamız gereken(!) bir konu) "

Az okuyorsun

Genişletilmiş şekli: (siyah bölümlere dikkat)



9:5- Şu haram aylar bir çıktı mı artık o müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, hapsedin ve bütün geçit başlarını tutun. Eğer tevbe ederler ve namaz kılıp zekatı verirlerse onları serbest bırakın. Muhakkak ki, Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.



9:111- Allah, müminlerden, canlarını ve mallarını, kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır: Allah yolunda çarpışacaklar da öldürecekler ve öldürülecekler. .......”



9:29- Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah''a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah''ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın.



8:39- Ortalıkta fitne kalmayıp, din tamamıyla Allah''ın dini oluncaya kadar onlarla savaşın



8:65- Ey Peygamber! Müminleri cihada teşvik eyle. Eğer sizden sabredecek yirmi kişi olursa ikiyüze galip gelirler ve eğer sizden yüz kişi olursa kâfirlerden bin kişiye galip gelirler.


48:16- A''rabilerin geri bırakılmış olanlarına de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.



47:4- Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah''ın emri budur....”



2:193- Hem bir fitne kalmayıp, din yalnız Allah''ın oluncaya kadar onlarla çarpışın.........”


61:4- Allah, kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi saf bağlayarak savaşanları sever.


61:11- Allah''a ve Resulüne inanırsınız, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda savaşırsınız. Eğer bilirseniz sizin için en iyisi budur


4:84- (Ey Muhammed) Allah yolunda savaş! Sen ancak kendi yaptığından sorumlusun. Müminleri de savaşa teşvik et


4:91- Diğer birtakım kimseleri de bulacaksınız ki; hem sizden emin olmak, hem de kavimlerinden emin olmak isterler. Fitne için her davet olunuşlarında onun içine başaşağı dalarlar. Eğer bunlar sizden çekinmezlerse, kendilerini bulduğunuz yerde yakalayın ve öldürün. İşte bunlar aleyhinde size açık bir ferman verdik



8:57- Bundan dolayı onları harpte yakalarsan, kendilerinden sonrakilere de gözdağı olacak şekilde ağır bir cezaya çarptır, belki ibret alırlar.



33:60- Andolsun ki, eğer münafıklar ve kalblerinde bir hastalık olanlar ve Medine''de dedikodu yapanlar, bu yaptıklarından vaz geçmezlerse, mutlaka seni onlara musallat ederiz. Sonra seninle orada az bir zamandan fazla komşu kalamazlar.

33:61- Melun olarak nerede bulunurlarsa yakalanırlar ve öldürülürler.


9:41- Ey müminler! İster hafif techizatla, ister ağırlıklı olarak seferber olun ve mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda cihad edin. Eğer bilirseniz böylesi sizin için daha hayırlıdır.



5:33- Allah ve Resulüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi, ya da yeryüzünde başka bir yere sürgün edilmeleridir....”



4:89- Onlar, küfür işledikleri gibi, sizin de küfür işleyip kendileriyle bir olmanızı arzu ettiler. Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün; Onlardan ne bir dost, ne de bir yardımcı edinmeyin


61:10- Ey İman edenler! Sizi acı bir azabdan kurtaracak ticareti size göstereyim mi?

61:11- Allah''a ve Resulüne inanırsınız, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda savaşırsınız. Eğer bilirseniz sizin için en iyisi budur.


61:12- (Eğer böyle yaparsanız Allah) sizin günahlarınızı bağışlar ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerinde hoş yerlere koyar. İşte büyük kurtuluş budur.


9:23- Ey iman edenler! Eğer babalarınız ve kardeşleriniz imana karşılık küfürden hoşlanıyorlarsa, onları dost edinmeyiniz. Sizden her kim onları dost edinirse işte onlar da zalimlerin ta kendileridir.


47:35- Sakın gevşemeyin ve üstün olduğunuz halde BARIŞA ÇAĞIRMAYIN. Allah sizinle beraberdir. O sizin amellerinizi eksiltmeyecektir.


8:1- Sana ganimetlerin bölüştürülmesini soruyorlar. De ki, ganimetlerin taksimi Allah''a ve Resulüne aittir. Onun için siz gerçekten mümin kimseler iseniz Allah''tan korkun da biribirinizle aranızı düzeltin. Allah''a ve Resulü''ne itaat edin.


8:41- Şunu da biliniz ki, ganimet olarak aldığınız her hangi bir şeyden beşte biri mutlaka Allah içindir. O da peygambere ve ona yakınlığı olanlara, yetimlere, miskinlere ve yolda kalmışlara aittir. Eğer siz Allah''a iman etmiş, hak ile batılın ayrıldığı o gün, iki ordunun karşı karşıya geldiği o (Bedir) günü kulumuza indirdiğimiz âyetlere iman getirmiş iseniz bunu böyle biliniz. Ve biliniz ki, Allah, herşeye kâdirdir.


8:58- Eğer bir kavmin, sözleşmeye aykırı bir hainlik yapmasından korkarsan, savaştan önce aynı şekilde antlaşmayı bozduğunu kendilerine bildir. Çünkü Allah hainleri sevmez.


47:33- Ey iman edenler! Allah''a itaat edin, Peygamber''e itaat edin ve amellerinizi boşa çıkarmayın



9:12. Eğer verdikleri sözden sonra yeminlerini bozar ve dininize dil uzatırlarsa, o küfür öncülerini hemen öldürün. Çünkü onların yeminleri yoktur. Ola ki, vazgeçerler.


48:17- Köre vebal yoktur, topala da vebal yoktur, hastaya da vebal yoktur. Bununla beraber kim Allah''a ve peygamberine itâat ederse, Allah onu, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de geri kalırsa, onu acı bir azaba uğratır.


4:80- Kim peygambere itaat ederse Allah''a itaat etmiş olur. Kim de yüz çevirirse, biz seni onlara bekçi olarak göndermedik.



33:36- Bununla beraber Allah ve Resulü bir işe hükmettiği zaman, gerek mümin bir erkek ve gerekse mümin bir kadın için, o işlerinde başka bir tercih hakkı yoktur. Her kim de Allah ve Resulüne âşi olursa açık bir sapıklık etmiş olur.


8:43- Hani o vakitler Allah sana uykunda (rüyanda) onları az gösteriyordu. Eğer Allah sana onları kalabalık gösterseydi korkacaktınız ve savaş konusunda anlaşmazlığa düşecektiniz. Fakat Allah böyle bir şeyden sizi uzak tuttu. Çünkü O, gönüllerde yatanı da bilir.

[ella]

Merhaba Deep,
Son derece ön yargılı bir yazı asmışsın. Bu konuda yapılan diğer eleştirilerde olduğu gibi Ayetler Kuran’ın ruhundan ayrılarak, konunun akışından kopartılmış ve belli bir amaç doğrultusunda kullanılmış. Bu provakatif bir yazı olmuş. Eğer bir kişi bu yazıyı diğer okusa ve Kuran’daki konu açışıyla değerlendirmese dediklerini inanabilir. Genelde bu konuya yazıyı asanlarda, başka yerlerden kopyaladıkları için kendileri bile buradaki çarpık mantığa inanabilirler.
Yazının başında kullandığın hadisten başlayayım. Bu hadisi niye koydun anlamadım. Bundan endişe edecek birisi varsa o da benim. “Kuran yeter, hadisler uydurmadır” diyen benim. Bu hadisi İnsanlar Kuran yeter dediğin için uydurulmuş, böylece yalan hadislere tüm insanların uymasını mecbur kılmışlar. Bu hadisleri için söylenmesi gereken hepsini çöplüğe atmaktır. Hepsi Emevi zulmünü haklı göstermek için ortaya atılmış uydurmalardır.
Yazdığın ayetlerin bir kaçına istersen şimdi de bakalım:

47:4- Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman HEMEN BOYUNLARINI VURUN. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp ESİR ALIN . Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah''ın emri budur.

Bu yazdığın ayetin tamamını zaten birçok kişi okumaz. Bolt olarak verdiğin bölümler ise zaten insanların kafasında oluşturmaya çalıştığı imajdır. Ama tamamını dikkatli bir kişi okuduğunda durum açıkça anlaşılacaktır.
her şeyden önce Kuran’a göre savaş ancak savunma amaçlı olur. Bununla ilgili birçok ayeti önceki yazılarımda vermiştim. Burada bir savaş hali söz konusudur. Savaşta tabiî ki seni öldürmek isteyen kişiye karşı en iyi şekilde karşılık vermek gerekir. Burada da Müslümanlara onlara saldıran, onları öldürmek isteyen, onları yurtlarından çıkartmak isteyenler karşı karşılık vermelerini istemektedir. Mesela Kurtuluş savaşını düşünelim. Ülkeyi işgale gelmiş seni yurtlarından sürmeye çalışanlara karşı tepki vermeyecek misin? Seni öldürmek isteyenleri kendini savunmak için öldürmeyecek misin? Savaşta galip olduğunda yani saldırgan olanlar teslim olduğunda onları esir alınmasını ayette söylüyor. Bir savaşı kazandığında saldırganlar ne yapılır, onlar esir alınmaz mı? Sana saldıranlara karşı ne yapacaksın? Savaş ihtimali ortadan kalktığında yani savaş ağırlığını bıraktığında ise esirler ya direk serbest bırakılır yada bir savaş tazminatı olarak fidye istenir. Ayette söylenen budur.
Burada vahşet değil tümüyle saldırganlara karşı meşru müdafa hakkından söz edilir.
Yukarıda da dediğim gibi ayetler Kuran’ın ana metninde koparılarak belli kısımları verilirse böyle yukarıda olduğu gibi abuk sonuçlara ulaşılır. Bu önyargılı ateist bakış açısından dolayı böyledir. Objektif bir şekilde bu ayetler okunsa bu çarpık sonuçlara değil gerçeklere ulaşılır.
Aynı mantıkta “Türk ordusu Yunan ordusuna saldırıp onları katletti ve denize döktü “ diye yorumda yapılabilir.

İkinci ayete bakalım:

4:89- Onlar, küfür işledikleri gibi, sizin de küfür işleyip kendileriyle bir olmanızı arzu ettiler. Onun için, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün; Onlardan ne bir dost, ne de bir yardımcı edinmeyin.

Eğer bir sonraki ayete bakarsan bu öldürülmesi emredilen kişilerin kim olduğu anlaşılacaktır:

4:90 Ancak aranızda anlaşma bulunan bir topluluğa katılan, yahut sizinle veya kendi halkıyla savaşmaktan dolayı göğüslerinde sıkıntı duyarak size gelenler hariç... ALLAH dileseydi onları başınıza musallat eder ve onlar da sizinle savaşırdı. Sizi yalnız bırakır, sizinle savaşmaz ve size barış önerirlerse ALLAH sizin onlara saldırmanıza izin vermez.

Burada eğer bu kişiler savaşmak istemiyorsa, daha önceden savaştığınız kişiler olsa da onlara karşı savaşılmamasını söylenmektedir. Yoksa yukarıdaki ayette söylenen kendi halinde insanlar değildir. Sadece Müslümanlara saldıranlardır. Şimdi 89. ayeti tek başına alıp belli yerlerin siyahla alıntı yapıldığında olay çok farklı gösterilmekte. Oysa konu akışı içinde değerlendirilip, Kuran’ın mantığı içinde yorumlandığında ise anlatılan olay farklıdır.
Bu ayetleri teker teker yazarak konuyu uzatmak istemiyorum. Çünkü hepsinin açıklanması sayfalar sürebilir. Eğer sizde materyalist ve din karşıtı gözlüklerle değil, objektif olarak konuyu değerlendirseniz ve ayetlerin geliş ve gidişiyle beraber okursanız gerçeği görebilirsiniz.
Selamlar.

[quixsoul]

4:84- (Ey Muhammed) Allah yolunda savaş! Sen ancak kendi yaptığından sorumlusun. Müminleri de savaşa teşvik et

Güya burada da hali hazır bir savaş var.

ella yine her zaman ki gibi gayet savaşçıl ayetleri ılımlı göstermekle meşgul.Geçenki başlıklarda "savunma savaşı" konusunda oldukça yazı yazsakda hala aynı mantıkla kendi aklınca savunmaya çalışıyor.

Ben daha önceki bedevilerin savaşa zorlanması başlığındada açıkça yazdım.Ayetler o kadar açık ve netki.Hala burdan bir savunma savaşı çıkarmak oldukça kendi menfaatine hizmet eden bir mantık.(çocuk aklı)

Her koşulda savunma savaşı diye varsaydığımızda insanlara gönderilen bu ayetlerin tamamen boş ayetler olduğunu anlıyoruz ? Nerden mi ? Tabiki emirlerden.. Çünkü bir mağara insanı da olsa savaşa her insan gibi savaşla karşılık verecektir.

Aynı çaresiz savunmaya odaklanmış mantık devam ediyor.Kuranın yada islamın farklı bakış açı ve savunmalarına ihtiyacı var bence.Yoksa Allah -atıyorum- "güneş kıl gibi ince gözükünce eşekleri kesin.Kesinki sussuz zibidiler" diye mantık dışı ayetler indirmiş olsa , bu ayetler bile ılımlı gösterilebilir.

Yazdığın ayetlerin bir kaçına istersen şimdi de bakalım:
47:4- Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman HEMEN BOYUNLARINI VURUN. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp ESİR ALIN . Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah''ın emri budur.
Bu yazdığın ayetin tamamını zaten birçok kişi okumaz. Bolt olarak verdiğin bölümler ise zaten insanların kafasında oluşturmaya çalıştığı imajdır. Ama tamamını dikkatli bir kişi okuduğunda durum açıkça anlaşılacaktır.
Her şeyden önce Kuran’a göre savaş ancak savunma amaçlı olur. Bununla ilgili birçok ayeti önceki yazılarımda vermiştim. Burada bir savaş hali söz konusudur.

Ella sen ne bicim bir insansin ya .Bu sürenin fikri neki zikri ne olsun.Inatlasmadan ne zaman vaz gececeksin.Neden sen Yasar abini (yada kardesini)taklit ediyorsun yoksa sendemi milletvekili olacaksin.
1.Ne demis Ella arkadasimiz (kirmizi yazi)
Tammamin da ne var bakalim.
47-MUHAMMED:
1- İnkâr edenlerin ve Allah yolundan alıkoyanların amellerini Allah boşa çıkarır.
2- İman edip salih amel işleyenlerin ve Rableri tarafından bir gerçek olarak Muhammed''e indirilen kitaba inananların kötülüklerini Allah örter ve durumlarını düzeltir.
3- Bu, inkâr edenlerin batıla uymaları ve iman edenlerin de Rablerinden gelen gerçeğe tâbi olmalarından dolayı böyledir. İşte böylece Allah insanlara kendi misallerini anlatır.
4- Savaşta inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman hemen boyunlarını vurun. Nihayet onlara üstün geldiğiniz zaman bağı sıkı bağlayıp esir alın. Sonra harp ağırlıklarını atıp, savaş bitince de onları ya karşılıksız olarak, ya da fidye ile salıverin. Allah''ın emri budur. Eğer Allah dileseydi onlardan başka türlü de intikam alırdı. Fakat böyle olması sizi birbirinizle denemek içindir. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların amellerini asla boşa çıkarmaz.
2.Ne demis ella arkadasimiz(Mavi yazi)
Ayet ne diyor;(Kahverengi yazi)
Bunun neresi SAVUNMA ELLLLLLLAAAAAA :?: :?:

SAYGILAR