Sevgili Pante
Çok önemli bir noktaya değinmiş, geçerken bende belirteyim
Evet aynende öyle, Zekat bir devlet vergisidir ve malevine verilir. Bu hanı yağmanın başına ise, devlet başkanı oturur, öncesi peygamberdir, sonrası halifelerdir, bunların hepside sultandırlar. Ortada bir sulta vardır, epey didişme ve savaş yaşanacaktır.
Muhammed, kabile-köle toplumundan, Hindistan ve İran örneği gibi Feodal topluma geçişde önemli bir yerdedir, kabile yok artık ümmet vardır, bu yeni yetme egemen, hakim kesimler ile, elde olanı kaybetmekte olan eski egemen kesimler arasında bir çatışmaya dönüşecektir. Dönüşmüştürde, Muaviye ait olduğu kast(sınıf) itibari ile Muhammed dönemi çatışan hakim kesimin soyundan gelmektedir... Muhammed politik manevralarda uygulamıştır, görürüz ki eski hakim kesimlerin kimi ileri gelenleri ile uzlaşmalara girmiştir, Mesala Muaviyenin annesine gelen develer, mallar vs...
Zekat ise öyle vicdanla micdanla alakalı bir şey değildir, zorunlu bir sömürü vergisidir. Zekat ile kimlerin baskı altına alınacağı, kimlerin linç edileceği bile kriter edilebilir çünkü yasa kitabında herkes zekat vermek zorunda tutulur. Bu bir dini vecibe olarak işlenirken o dine mensup olmayanlar kabak gibi ortaya çıkar.
Ebubekir dönemi çalkantılar dönemidir, göreceli ve baskıya dayalı sükun, ortaya düşmüş ve paylaşılmayı yada paylaşımsız benim, benim, benim olacak diyenler yüzünden savaş hali vardır. Hiç bir savaş cephede verilmez, cephe savaşın bitim noktasıdır. Sulta olmak ve Cennete egemen olmak için birbirlerine kın çekenler var iken, egemenlik altında tuttukları ve balığın kuyruğu dediğimiz çoğunlukda salınım hareketi yapmak zorundadır, balığın başı baştan beri kokmaktadır.... Ebubekir, zekat toplayıcı memurlara, zekatını vermeyeni öldürün derken hiçde hasız değildir, nede olsa sultanın başına geçmiştir ve bu insan öğütme değirmeninin çarkı dönmeye devam etmelidir....
Kim derki, insanlar, insanın inancına kadar kullanıldığı hatta kellesininin diyetini bile inancı ile ödediği düzende rahatsız olmasınlar. Elbette rahatsız olacaklardır bunu anlamak için lak-luk yapmaya gerek yok, Osman'ın cenazesinde kaç kişi varmış ve cenaze kaç gün definsiz beklemiştir buna bakmak yeterlidir, Ayşe ile Ali arasındaki savaşta, geçmiş ezik kesimin temsilcisi Emevilerin Peygamberden kalan sulta mirasına sahip olmaya devam etmek için nasıl bir direnç sergilediği ve bu 10.000 adet?! müm'in'in canına nasıl malolduğu su götürmez örneklerdir.
Kaldı ki Yemen'de insanlar yada geçmiş kral ailesi karşıt çalışma yapmamış olsun, kaldı ki zekat denen şeyin gönül işi değil kılıç işi halinde olmasına insanlar razı olmuş olsun..
Balık baştan kokmakta, akbabalarda insanların alınteri olanı üleşemedikleri için birbirini yemekte, insanlarda fırsattan istifade egemenlerin, yiyiclerin, köle sahibi efendilerin, sultacıların, bezirganların bu güçsüzlüğünde soluklanmaya çalışmaktadır.... Gırtlağına kadar sömürülmekte, herşeyle korku ve baskı altına alınmaktadır...