Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 14-10-2018, 12:03
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart İslamın İlk Kıblesi "PETRA" şehri!




"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 14-10-2018, 16:30
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Cenkvarol, "Petra" kelimesinin Arapça'daki karşılığı "Bekke" değil mi? Hani sonradan Osman tarafından "B"nin "M"ye çevrilerek "Mekke" yapılan kelime?

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 14-10-2018, 21:33
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

Dan Gibson iyi bir şey yapmış sonuçta..Bu tarz çalışmalar,bu konuların açıklığa kavuşmasına neden olacaktır..
Hem çekilen belgeseli biraz eleştireceğim,hem de konuyla ilgili bir şeyler belirteceğim..

Öncelikle Dan Gibson'un Muhammed'in yaşadığına inanması,benim açımdan kabul edilemez..Aslında bu,en önemli konu..Eğer bu konuyu es geçerseniz,debelenir durursunuz,bir sonuca varamazsınız..Çok şey yazdım bu konuda;
https://turandursun.com/forumlar/show...7&postcount=78

''İlk camiler Petra'ya bakıyor'' diyor..Bu yapıların cami olduğunu nereden biliyor?Var mı kanıtı?YOK..!
''Cami dediği yapıların mihrapları var ama'' diye bir itiraz gelebilir ama mihrabın,kiliselerdeki apsisten hiç farkı yok ki..!

Bir diğer eleştireceğim konu,Petra=Becca demesi..Bunu da depremle ilişkilendirerek söylüyor ki,inanılmaz SAÇMA bir şey bu..''Bekka ağlama yeriymiş..Bekka'da depremler olmuş..Petra'da da depremler olmuş..Demek ki Petra=Bekka'' gibi bir çıkarım yapıyor ki,çok çocukça..!
''Bu ağlama konusunu hiç mi duymadı/okumadı acaba?'' diyeceğim ama böyle birisi,böyle bir konudan uzak kalamaz..

Yakındoğuda insanlar Adonis için ağlamışlar,Tammuz için ağlamışlar,Dionysos için ağlamışlar,Duşara için ağlamışlar,Osiris için ağlamışlar..vb

Petra'da bahsettiği Duşara tapınağı da,mutlaka böyle bir ağlama yeridir..Duşara,yakındoğuda ölen ve yeniden dirilen tanrıya arapların verdiği isimdir..
Bu tanrının ölümü için ağlanır..Tıpkı İsa'nın ölümü için ağlama gibi..
Duşara konusuna da değinmiştim önceden..
Erol Sever'den(islamın kaynakları 1 kitabı) bir alıntı;''4.yüzyılın sonlarında 6 ocak meryem ana yortusunda Petra'daki bir kilisede arapça ilahiler okunuyor ve meryem ananın adı KA'B(bakire) olarak geçiyordu..İsa'ya ise arapça Dhu Şara adı verilmişti..''

Folklor ve mitoloji sözlüğünde Duşara,Dusura olarak şöyle tanıtılır;''Her yıl ölüp yeniden dirilen Nabatea güneş tanrısının adı olup Khaabu'nun oğludur..''
https://turandursun.com/forumlar/sho...6%FEe+ta%FE%FD
Dan Gibson,sanırım Duşara'yı bir put filan sanıyor..Halbuki bu tanrı,İsa'nın ta kendisi..

Yarın biraz daha yazarım konuya..
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 14-10-2018, 23:28
cenkvarol - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
cenkvarol cenkvarol isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 28 Aug 2011
Mesajlar: 1.160
Standart

Sevgili Upuaut; "bekke" kelimesi üzerinde ayrıca durmak gerekiyor ben şimdilik "Petra"nın Arapça anıldığı "bitra" kelimesi üzerine odaklandım.

İlk mesaja ilave olarak;

Petra'nın Arapçadaki adı olan "Bitra" kelimesinin kökünden gelen ve Kuran'da geçen tek kelimenin Kevser Suresi'nin son ayetinde (ebter) geçtiğini belirtmiştim:

Kevser 3:

1. inne : muhakkak
2. şânie-ke : sana buğzetti
3. huve : o
4. el ebteru : ebter, soyu kesik


dikkat ederseniz ayette "ebter" kelimesiyle anılan diğer kelimemiz "buğzetmek" anlamında çevrilen "şanieke" kelimesi. Bu kelimenin Kuran'da geçtiği diğer ayetlere bakmakta fayda var.

"şanieke" kelimesi bu ayetin dışında Kuran'da iki ayette daha geçiyor; Maide Suresi'nin 2. ve 8. ayetleri.

Maide Suresi'nin 2. ayeti Hac ayetlerinden birisidir. Kuran'da 6 bin küsur ayetten sadece 12 tanesi Hac'la ilgili, bu 12 ayetten bir tanesi de Maide Suresi'nin bu 2. ayeti:

Maide 2:

21. ve lâ yecrîmenne-kum : ve sakın size curum yaptırmasın, sakın sizi suça sevk etmesin
22. şeneânu : kin
23. kavmin : bir kavim, topluluk
24. en saddû-kum : sizi alıkoymaları
25. an(i) el mescidi el harâmi : Mescidi Haram'dan


Kuran'daki "Petra/Bitra" kelimesinin kökünden gelen "ebter" kelimemizin birlikte anıldığı kelimenin başka ayetlerdeki iki kullanımdan birisinde "hac"la ilgili geçiyor olması ilginç.

şimdilik karşımıza çıkan tablo şu şekilde; "Petra" kelimesinin Arapça'daki karşılığı olan "Bitra" kelimesidir. Bu kelimenin kökünden gelip Kuran'da geçen tek bir kelimemiz var; Kevser Suresi'nin 3. ayetindeki "ebter". Bu kelimenin geçtiği ayetten bir önceki ayette "kurban kesmek" bahsi var ki Kuran'daki genel anlatım kurbanın Hac ibadetiyle ilgili olduğunu gösteriyor. Ayrıca aynı ayet içerisine baktığımızda ise "ebter" kelimesi ile birlikte anılan "şanieke" kelimesinin Kuran'daki diğer iki kullanımından birisi doğrudan Hac ibadetiyle ilgili olarak geçiyor.

"İslamı yanlış yaşıyorlar" değil, doğrusu "İslam yanlış, yaşanılmıyor." CENKVAROL

http://hakikatbununneresinde.blogspot.com/
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 15-10-2018, 12:18
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

Dan Gibson diyor ki;''kaynaklarda 740 yılından önce Mekke yok..''Sonrasında Taberi'nin yazdıklarını ciddiye alıp,Mekke'nin 740 yılından önce mancınıklarla yıkıldığını filan anlatıyor..Hoppala..!

Taberi'yi kaynak olarak kabul ediyor musun,etmiyor musun?Burada ciddi bir çelişki içinde..Dan Gibson,tarihi verilerle,mitolojik verileri harmanlayıp,ortaya karışık bir şeyler sunuyor ama bu işler böyle olmaz ki..Bir kere hiç kimseye güvenmemesi lazım ama benim gördüğüm kadarıyla Dan Gibson,bazı kişileri güvenilir kabul ediyor..Böyle bir şey yok işte..Hele böyle hassas/muğlak bir konuda,tarihi veriler haricinde yazılan/söylenen herşeye şüpheyle yaklaşılması lazım..
Tekrar kıble konusuna döneyim..Diyor ki,ilk camiler hep Petra'ya bakıyor..Petra'da ne var?Kabe varmış..Nerede bu Kabe?Yok olmuş..Sonra?Mekke'ye yeni bir Kabe yapılmış..Böyle bir şey yok..Bunlar afaki sözler..Bu kıble olarak kullanılan Kabe'nin varlığına dair bir kanıt var mı?YOK..Hem bu Petra ile Mekke arasındaki mesafe çok büyük..Abdullah İbni Zübeyr,niye taaaa Mekke'ye gidip yeni bir Kabe yapsın?Mekke'den daha yakın Medine'ye niye bir Kabe yapmamış?Mesela şuraya;

Abdullah ibni Zübeyr hakkında islam tarihçileri dışında bir şey söyleyen var mı?YOK..Yahu,sen sadece bir kaynağa bakarak,bir çıkarım nasıl yaparsın?Nasıl bilim adamlığı bu?!
Ben yukarıda mesela Duşara ile ilgili iki kaynak belirttim..İki kaynakta aynı şeyi söylüyor ama bu bile yeterli değildir..Belki bu iki kaynak,tek bir kaynaktan beslenmiş olabilir..Başka kaynaklarda bulmak,daha da net olmamızı sağlar..
Peki,bu ilk camiler(aslında değiller),neden Petra'ya bakıyor?Nebatilerden gelme arapların iki tanrıya taptığını Herodot'tan öğreniyoruz..Tabi Herodot'un bu söylediğini teyit etmek zor..O yüzden sonraki dönemlerde nelere tapıldığını öğrenip,bu bilgiyle karşılaştırmak lazım..Yukarıda Erol Sever'den alıntı yaptığım gibi,arapların Herodot'un DİONYSOS dediği tanrıya DUŞARA olarak tapmaya devam ettiklerini öğreniyoruz..Bu oğul tanrıdır,rabdir..Petra'da rabbin tapınağının olması,yani Duşara tapınağı,geri kalan yerlerde yaşayan arapların bu tapınağa dönük tapınaklar yapmalarına neden olmuş olabilir..Yani Dan Gibson'un cami dediği şeyler,Dionysos/Duşara/İsa tapınakları olabilir..Yukarıda dediğim gibi camilerin mihrapları,kiliselerin apsisinden gelir..Bu apsisler de,pagan tapınakların nişlerinden gelir..Aslında yeni yeni tapınakların yapılması diye bir şey yok..Zamanla tapınaklar,yeni anlayışlarla şekillenir sadece..Bir putperest tapınağı kiliseye dönüşür,bir kilise camiye dönüşür..Bu hem ekonomiktir,hem de eski inananları,yeni inanca kabule zorlar..

Zaten bu kıble konusu üzerinden Dan Gibson bir şey ortaya koyamıyor..Çünkü Petra'ya bakan mekanlar olduğu gibi,Mekke'ye bakanlar da var,ikisi arasına bakanlar da var..Salt kıble üzerinden bir sonuca ulaşmak imkansız..Eğer böyle olursa,ben size kıble üzerinden bir kesin bilgi sunarım,siz de bunu kabul etmek zorunda kalırsınız..

Kabe'nin önündeki hıcır,aslında apsistir..Yani kıbleyi belirten mihrap..Yönü de Erol Sever'e göre(bazı kaynaklara dayanıyor tabi),Kudüs'e bakar..Google earth'tan baktım bu kıble yönüne ama bir şey anlayamadım..Kabe'den Kudüs'e bir çizgi çekiyorum,bir de Petra'ya çekiyorum..İkisi de olabilir..Çünkü çok yakın mesafede bulunuyorlar..

Kabe'nin yönü Kudüs'e bakıyor deyip,şunu söylerim mesela..Kabe bir ebiyonit veya bir elkasait kilisesidir..Bu iki mezhep,ayrı olarak kabul edilir ama kaynaştıkları da belirtilir..Bu iki Hristiyan mezhebinde kıble yönü Kudüs'e doğrudur..Yazılan islam tarihine göre Müslümanların ilk kıblesi neresiydi?KUDÜS..!

Ortaya iddia koymak mesele değil..3 gün önce Baalbek hakkında bir iddia ortaya koydum;
https://turandursun.com/forumlar/sho...6&postcount=49

Kuran'da geçen Bekke veya Mekke kelimesi ile işaret edilmek istenen yerleşim yeri Kudüs niye olmasın?
''Şehirlerin anası'' demek,en eski şehir demek sonuçta..Kudüs'mü daha eski,Petra'mı,yoksa Baalbek'mi?
Hadi çıkın işin içinden
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 17-10-2018, 03:00
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart 37 yıl yanlış kıbleye yönelmişler!

Yalova'da 1981 yılında Sugören köyünde inşa edilen Merkez Camii'nin kıblesi yanlış olduğu gerekçesiyle değiştirildi.



MİLLİYET, 16.10.2018-18:25. 37 yıl önce inşa edilen camiye bir sene önce imam olarak tayin edilen İsa Kaya, caminin kıblesinin yanlış olduğunu tespit etti.

Bunun üzerine halılara ip çekilerek (bkz; resimdeki beyaz şeritler), cemaatin saf tutarken tam kıbleye dönmesi temin edildi. Minber yerine başka tarafa dönerek namaz kılmaya başlayan cami cemaati ise şaşkın.

Cemaat, "37 yıldır camide namazı bu şekilde kılıyoruz. Yeni gelen imam kıblenin yanlış olduğunu dile getirdi. Ne yapacağımızı şaşırdık” dedi.

Aslında Tom Holland'ın, "Esasında yanlış yere hacca gidiyorlar. Bu kadarını ima edeyim de başıma bir şey gelmesin!" açıklamasına göre sadece yanlış yere hac etmiyoruz; aynı zamanda yanlış kıbleye de bakıyoruz. Neyse, ben bu kadarını söyleyeyim de eşeğin kulağına su kaçırmayayım!


Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: "Âlimin susup ilmini yaymaması yakışık almaz. Câhilin de sormayıp susması doğru değildir.", Taberânî el-Mu'cemu'l-Evsât.

Peygamber Efendimiz'in başını okşayarak "Ya Rab, bu başa ilim ver!" diye buyurduğu Hz. Ali bin Ebu Talip, bir keresinde şöyle demişti: "Haksızlık karşısında susan dilsiz Şeytan'dır!"

Ee amca, sen, dalgama (çıkarıma) bakar, ne güzel hayat yaşarım mı diyorsun, yoksa bu sözlerin gereğini mi yerine getirirsin?

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 17-10-2018, 17:12
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

Petra konusunda yazmaya devam edeyim..

Prof.Dr.Philip K.Hitti,Petra'nın grekçe KAYA manasına geldiğini ve bu ismin,eski ahitte SELA isminin bir tercümesi olduğunu söylüyor..Şuralarda geçen kelime;
2.krallar 14-7 Amasya Tuz Vadisi'nde on bin Edomlu asker öldürdü. Savaşarak Sela'yı ele geçirdi ve oraya Yokteel adını verdi. Orası hâlâ aynı adla anılmaktadır.
Yeşaya 16-1 Sela'dan çöl yoluyla Siyon Dağı'na,
Ülkenin hükümdarına kuzular gönderin.
Yeşaya 42- 11 Bozkır ve bozkırdaki kentler,
Kedar köylerinde yaşayan halk
Sesini yükseltsin.
Sela'da oturanlar sevinçle haykırsın,
Bağırsın dağların doruklarından.
Bu Sela kelimesi,Yeruşalim/Yerusalem kelimesinde kullanılan şalim veya salem'in aynısı olabilir mi?Olabilir..Zaten bu kelime hakkında birşeyler yazacaktım,Hitti'nin bu verisi kafamı karıştırdı açıkçası..
Neyse,bu veri burada dursun..
Hitti şunu da söylüyor;''Petra,Duşere ile tapınağı ile Kabe'nin bir çeşidine sahipti..Burası panteonun tam tepesinde dikili dikdörtgen prizma şeklinde siyah bir taşın altında tapınılan bir yerdi..Herodotus tarafından Urania Afrodit'i şeklinde tanımlanan buradaki ALLAT,baş tanrıça durumundaydı..''
Hitti'nin bu söyleminin,Erol Sever'in söylemi ile ne kadar uyumlu olduğuna dikkat edin lütfen;
''4.yüzyılın sonlarında 6 ocak meryem ana yortusunda Petra'daki bir kilisede arapça ilahiler okunuyor ve meryem ananın adı KA'B(bakire) olarak geçiyordu..İsa'ya ise arapça Dhu Şara adı verilmişti..''
Petra önemli bir konu ama İslam'ı salt Petra'ya dayamak,şu an için imkansız..Çünkü başka konulardan bahsedip,başka iddialarda da bulunabiliriz..Alttaki linkte küçük bir yazı var..Bazı cümleleri alıntılayıp,İslam'la alakası olabilicek şeyleri belirteceğim şimdi..Yazı şu;
http://www.projetaladin.org/holocaus...di-tarihi.html
Deniyor ki;
Bunun sonucu olarak Ortodoks (dindar) Yahudiler, (Makabi olarak da bilinen) Haşmonay Ailesi'nin liderliğinde başkaldırdılar.
Mekke'de haşimoğullarından olan Muhammed,putperestlere başkaldırır..Kelimeler ve olaylar yakın/aynı değil mi?

M.S. 70 yılında Kudüs Kuşatması sırasında Romalılar Kudüs'teki Tapınağın büyük bir kısmını yıktılar;
Kabe tapınağı da,çeşitli nedenlerle hasar görür veya yıkılır..Hikayeye farklı bir şekil verilmiş gibi..

Böylece, Kudüs'ten sürgün edilen Yahudiler artık Galile’de yoğunlaştılar.
Mekke'den hicret eden müslümanlar,Medine'de yoğunlaşırlar..Ne tesadüf ki,Galile'de,Medine'de,iki kutsal şehrin kuzeyinde ve aralarındaki mesafe de yakın..

Yani Kuran'daki Bekke veya Mekke,Kudüs'te olabilir..

Dan Gibson ne diyordu;''Petra'da depremler olmuş,o yüzden insanlar ağlarmış..Bekke'de ağlama demekmiş..O yüzden Petra,Bekke demekmiş..''
Bir de benim diyeceğim şeye bakın şimdi;
''Yahudiler her cuma akşamı ağlama duvarı önünde toplanırlar,dua ederler,küçük mumlar yakarlar,Hirodes mabedi ile Yahudi devletinin ortadan kalkmasına ağlarlar..''
Hangisi daha rasyonel bir açıklama?

Tekrar Petra'ya dönelim..

Yeni ahitte Petra ile ilgili bir konu/veri var..Bakınız;

Matta 16-
16 Simun Petrus, «Sen, yaşayan Tanrı'nın Oğlu Mesih'sin» cevabını verdi.
17 İsa ona, «Ne mutlu sana, Yunus oğlu Simun!» dedi. «Bu sırrı sana açan insan değil, göklerdeki Babamdır.
18 Ben de sana şunu söyleyeyim, sen Petrus'sun (A)ve ben topluluğumu bu kayanın (B) üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek.

A-16:18 Petrus: Grekçede, «petros», yani kaya parçası, taş.
B-16:18 kaya: Grekçede, «petra», yani büyük taş kütlesi, kaya.

!
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 18-10-2018, 05:59
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
itti şunu da söylüyor;''Petra,Duşere ile tapınağı ile Kabe'nin bir çeşidine sahipti..Burası panteonun tam tepesinde dikili dikdörtgen prizma şeklinde siyah bir taşın altında tapınılan bir yerdi.. Herodotus tarafından Urania Afrodit'i şeklinde tanımlanan buradaki ALLAT, baş tanrıça durumundaydı..''

Hitti'nin bu söyleminin,Erol Sever'in söylemi ile ne kadar uyumlu olduğuna dikkat edin lütfen
Ahlaksız, diğer sorunlarına da yanıt vereceğim ama şimdilik yukarıda bahsettiğin Herodot'un bir başka bulgusundan söz edeceğim sadece!

HERODOTUS ve Babil Kulesi

Herodot'un Babil Kulesi ile ilgili gördükleri aşağıdaki belgeselin 7:26'sından itibaren gösterilmektedir:


Günümüzde Babil Kulesi'nin yerinde yeller eser ama temeli halen mevcut durumdadır. Ayrıca Sitchin'in de "12. Gezegen" kitabında (bkz; Şekil 135-138'in olduğu sayfalara bakınız) söz ettiği Babil Kulesi'ne ait M.Ö. 12 Aralık 229'da Borsippa'da yapılan "Esagila Tableti" kopyası da mevcuttur (ki Sitchin, kitabında bu tabletten, keşfedenin adıyla, "Smith Tableti" olarak söz eder).

Hatırlıyorum da yıllar önce Sitchin'in anılan kitabının ilgili sayfalarında Esagila tabletine çalışmıştım. Yani Babil Kulesi ya da Marduk Zigguratı günümüzde mevcut olmasa bile, arkeolojik kalıntıları elimizde mevcuttur ve bunlara çalışabiliyoruz. Oysa aynı şeyleri Kabe için söyleyemeyiz!

Devam edeceğim...

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 18-10-2018, 11:02
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

upuaut;Zecharia Sitchin dediğiniz kişi,kafayı üşütmüş birisi bence..Dediğiniz kitabın tanıtımı şöyle yapılmış;
Bu kitap, dünyanın göksel atalarının varlığını kanıtlayan şaşırtıcı belgeler sunuyor. Dünyamızın, binlerce yıl önce dünya dışından gelen zeki varlıklar tarafından ziyaret edildiği ve insan uygarlığının gelişimine bu varlıkların katkısı olduğunu öne süren yazar, Sümer mitleri ve destanlarını kullanarak "Dünya Tarihini" yeniden yazıyor. Yazar, arkeoloji ve antropolojinin sağladığı verilerle bir zamanlar dünyamızda yaşamış olan üstün bir ırkın varlığını açıklayan şaşırtıcı kanıtları gün ışığına çıkartıyor.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 18-10-2018, 16:07
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
upuaut;Zecharia Sitchin dediğiniz kişi,kafayı üşütmüş birisi bence..Dediğiniz kitabın tanıtımı şöyle yapılmış;
Evet, Zakaria Sitchin'in, çocukluğundan beri Eski Ahit'teki "Nefilim" takıntısı var. Bu olay onun ortaokul sıralarındayken başına gelmiş ve "Nefilim"in "Yeryüzüne Gönderilmiş Olanlar" olduğunu sınıftaki hocasına karşı gelerek söylemiştir (ki bu olayı "12. Gezegen"in "Önsöz"ünde anlatır.). Tabii ki sonuçta hocası da onu cezalandırmış. Ama Sitchin yılmamış ve hayatı boyunca arkeolojik bulgularda "Nefilim"i araştırmıştır. Yani Sitchin'in bu takıntısı bilmeyen yok; ama önemli olan, onun araştırmaları ve bize kazandırdıklarıdır.

Buyur, Sitchin'in çocukluk anısının geçtiği ve senin uçuk-kaçık gördüğün şeylerin başlangıcı "Önsöz"de şöyle geçer:

ÖNSÖZ: TEKVİN

Eski Ahit, çocukluğumdan bu yana yaşamımı doldurmuştur. Bu kitabın tohumlan, yaklaşık elli yıl önce atıldığında, o sıralarda sürmekte olan, Evrim teorisi ile İncil arasındaki zıtlıklarla ilgili tartışmalardan tamamen habersizdim. Ama Tekvin'i orijinal İbranicesinden inceleyen genç bir okul öğrencisi olarak, kendi başıma bir karşı koyma yaratmıştım. Bir gün, Tanrının Büyük Tufan ile insanları yok etme kararı aldığında, insan kızları ile evlenmiş bulunan "tanrı oğullarının" Dünya üzerinde olduğu 4. Bölümü okuyorduk, İbranice orijinal onları Nefilimler diye adlandırmaktaydı; öğretmenimiz bunun "devler" anlamına geldiğini açıkladı ama ben itiraz ettim; aslında bu kelime tam anlamıyla "Aşağıya Gönderilmiş Olanlar", Dünya'ya inmiş olanlar anlamına gelmiyor muydu? Cezalandırıldım ve geleneksel yorumu kabul etmem söylendi.

Bundan sonraki yıllarda ben, kadim Yakın Doğu'nun dillerini, tarihini ve arkeolojisini öğrendikçe, Nefilimler bir takıntı hâline geldi. Arkeolojik bulgular ve Sümer, Babil, Asur, Hitit, Kenan ve diğer kadim metinler ve efsanelerinin deşifre edilmesi; İncil’deki antik zamanların krallıklarına, şehirlerine, hükümdarlarına, yerlerine, tapınaklarına, ticaret yollarına, eşyalarına, araçlarına ve geleneklerine yapılan göndermelerin doğruluğunu gittikçe artan biçimde doğrulamaktadır. Dolayısıyla, artık Nefılimleri göklerden Dünya'ya gelen ziyaretçiler olarak gören aynı kadim kayıtların sözlerini kabul etme zamanı gelmedi mi?

Eski Ahit tekrar tekrar belirtir: "Yahveh'nin tahtı göklerdedir", "Rab, Dünya'ya göklerden bakar". Yeni Ahit "göklerde olan Babamız"dan söz eder. Ama İncil’in güvenilirliği, Evrim anlayışının ortaya çıkışı ve genel olarak kabul görüşüyle sarsılmıştı. Eğer insan evrimleşmişse, o zaman şüphesiz, düşünüp taşındıktan sonra "Adamı kendi suretimizde, benzeyişimizde yapalım" diye öneride bulunan bir İlâh tarafından bir kerede yaratılmış olamazdı. Tüm kadim halklar göklerden Dünya'ya inen ve istediklerinde göklere yükselebilen tanrılara inanmaktaydı. Ama bu hikâyelere hiçbir zaman inanılmadı, daha en başından itibaren bilginler tarafından mit olarak etiketlendiler.

Kadim Yakın Doğu'nun astronomik metinler bolluğu da içeren yazıları, bu astronotların veya "tanrıların" gelmiş olduğu bir gezegenden açıkça söz etmektedirler. Ancak yüz elli yıl önce bilginler gök cisimlerinin kadim listelerini deşifre ve tercüme ederken, astronomlarımız henüz Plüton'un (ancak 1930'da saptanabilmiştir) bile farkında değillerdi. Güneş sistemimizin bir üyesi daha olduğunu gösteren kanıtları nasıl kabul edebilirlerdi? Ama artık biz de, tıpkı eskiler gibi, Satürn'ün ötesindeki gezegenlerin farkındayız; öyleyse On ikinci Gezegen’in varlığına dair kadim kanıtları niye kabul etmeyelim?

Bizler uzaya açılırken, kadim yazıtlara taze bir bakış ve onları kabulleniş için zaman bundan daha uygun olamaz. Artık astronotlar Ay'a da indikleri ve insansız uzay araçları diğer gezegenleri keşfe koyulduğundan dolayı, bizimkinden çok daha ileri bir başka gezegendeki bir uygarlığın kendi astronotlarını geçmişte bir zamanlar Dünya gezegenine indirmiş olabileceğine inanmak, hiç de imkânsız değildir.

Gerçekten de çok sayıda popüler yazar, piramitler veya dev taş heykeller gibi kadim yapıtların, bir başka gezegenden gelen daha ileri ziyaretçiler tarafından yapılmış olduğunu öne sürmekteler -zira ilkel insan, gerekli teknolojiye kendi başına sahip olamazdı değil mi? Ya da başka bir örnek: Yaklaşık 6000 yıl önce hiçbir öncesi olmaksızın Sümer uygarlığı anîden nasıl ortaya çıkıvermiştir? Ama bu yazarlar genellikle bu kadim astronotların ne zaman, nasıl ve hepsinden de önemlisi nereden geldiklerini ortaya koymakta başarısız olmaları sebebiyle, akılları karıştıran soruları cevapsız spekülasyonlar olarak kalmaktadır.

Kadim kaynaklara geri dönerek onları kelimesi kelimesine kabul etmek ve zihnimde tarih öncesi olayların sürekli ve mantıklı bir senaryosunu oluşturmak, otuz yıllık araştırmaya mal oldu. Dolayısıyla On İkinci Gezegen, okuyucuya Ne Zaman, Niçin ve Nereden gibi belirli sorulara cevaplar veren bir anlatım sağlamayı hedeflemektedir. Gösterdiğim kanıtlar, esas olarak kadim metinler ve resimlerin kendileridir.

On İkinci Gezegen’de, güneş sisteminin nasıl yaratılmış olabileceğini, istilâcı bir gezegenin güneş yörüngesine takıldığını, Dünya'nın ve güneş sisteminin diğer kısımlarının nasıl ortaya çıktığını, belki de modern bilimsel teoriler kadar iyi açıklayan gelişmiş bir kozmogoniyi deşifre etmeyi de amaçladım.

Sunduğum kanıtlar On İkinci Gezegenden Dünya'ya yapılan uzay uçuşları ile ilgili göksel haritaları içermektedir. Daha sonra, ardından, Nefilimler tarafından Dünya üzerinde ilk yerleşimlerin dramatik biçimde kuruluşu gelir; liderleri, ilişkileri, aşkları, kıskançlıkları, başarıları ve uğraşları tarif edilecek; "ölümsüzlüklerinin" doğası açıklanacaktır.

Hepsinden de önemlisi, On İkinci Gezegen, insanın yaratılmasına yol açan önemli olayları sıralayacak ve bunun başarılmasına yarayan gelişmiş metotları anlatacaktır.

Daha sonra insan ve onun ilâhları arasındaki karmaşık ilişkiyi ortaya atacak ve Cennet Bahçesi, Babil Kulesi ve büyük Tufan gibi olayların anlamına yeni bir ışık tutacaktır. En sonunda, yapıcıları tarafından biyolojik ve maddî olarak donatılan insan, tanrılarını Dünya'dan kaçıracak kadar çoğalacaktır.

Bu kitap, güneş sistemimizde yalnız olmadığımızı önermektedir ve evrensel bir Tanrıya imanı azaltmaktan ziyade çok daha fazla artırmaktadır. Zira eğer Dünya üzerindeki insanı Nefilimler yarattı ise, onlar sadece çok daha engin bir Ana Plâna uygun iş görmekteydiler demektir.

Zecharia Sitchin New York, Şubat 1977

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler

Etiket
kevser, kıble, petra


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:29 .