Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 14-11-2018, 03:28
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart İslamiyet'in 6. yy.'da başladığına ilişkin Arapça bir yazıt!!!


-5أ-
كعبو بر الفضل
–5ب–
ذا قيسو بر احمد كتب لبني
الخزرج سلم اتم(؟) فلا
اوصهم ببر الإله ؟
واليل؟؟؟ والقول


Dil: Nebatice'ye bağlı Kuzey Arapça.
Tarih: Muhtemelen 6. yy. sonu.
Keşfeden: Çöl Takımı, 5 Eylül 2017.
Kaynak: نقوش عربية ب”لكنة” نبطية!

Meali:

-5A-
Doğruluğun esası olarak
-5B-
Qaisu bar Ahmed oğluma yazdı
Khazraj barış onun üzerine olsun (?) Hayır
Onları Tanrı'nın doğruluğuna mı tavsiye edersiniz?
Ve gece ??? Ve söyle


Bu yazıt hakkındaki notlar. Bu yazıtın bazı kısımlarında kayanın çeşitli yerlerinde hasar olduğundan harfler net değildir ama harflerin net olduğu yerlerde şu sonuçlara varılmıştır:

-Bir kez daha F bayrağının ve "pr" kelimesine eklendiğine dikkat çekiyoruz.

-"Barış" kelimesinden sonrasını göremedim, fakat Nebatice geçiş yazıtlarında gördüğümüz gibi, eski diyalekteki "barış" olabilir.

-El-Khazraj'dan bahsederken akla ilk gelen, El-Khazraj Al-Ansari kabilesidir, fakat biz bu yazıtta kastettiklerini biliyoruz. Yazar, bu bölgelerde yaşayan insanları önermektedir ya da onları bulmaktadır. Al-Khazraj'ın oğulları dışında adının uygulandığı kimseyi bulamadım. Al-Qalqashandi tarafından bahsedilen bir kabile (Allah'ın rahmeti olabilir) Al-Latif bin Rufaida bin Thor bin Kaleb,... Khazraj bu bakire bin Zaid Lat'in kardeşi ve onunla ünlü değil!

-Yazıtın örneği açısından bir önceki yazıtı taklit etmek gibi bir yazar bu yazıda, birkaç etiğin ve Nkshinim'in birbirinin ötesine geçtiği, ancak tek bir yolda emrettiği ve muhtemelen bir tanesinin ilk yazıttan geçtiği ve bu anlamların yazımındaki anlamların yazılmasıyla ve Hsmi yazıtlarında gördüğümüz “simülasyon” olgusuyla etkilendiğidir: Kufiya.

-Ossham'daki dikkat dağıtmanın karakteri olup olmadığına emin değiliz, ancak Sakaka'yı kazımak için Profesör Saaduddin Abu Love'ın okumasından faydalandık, burada aşağıdaki resimdeki üçüncü karakterle "Osem" kelimesindeki dikkat dağıtma karakteri arasında büyük bir benzerlik bulduk:


-Gelişmiş yazma yöntemine dikkat edin. Son satırın anlaşılması zor, ama biz "gece" kelimesini okuyoruz ve Kuran'da olduğu gibi bir erimde yazılıyordu belki de bu yazar Surat Al-Müzzammil'de ortaya çıkan ayetten "gece ve sesleri" yazıyordu. Bu yazıt, selefi gibi, iradenin ve tavsiyenin formülünü benimser ve bu da bize çok erken bir İslamiyet olduğuna inanmamızı sağlar!

Hatırlanacağı üzere yaklaşık 7 yıl önce bu konuda Puin'inden şöyle bahsetmiştim:



Sana palimpsestindeki teorileriyle büyük sansasyonlar yaratan Alman araştırmacı Dr. Gerd-R. Puin, "Report" adlı programda Kuran hakkında,

"Kur'an’ın tamamı Hz. Muhammed zamanında bile anlaşılamayan metinlerin bir çeşit kokteylidir. Onların birçoğu, İslamın kendisinden bile daha eski, yüzlerce yıldır varolmalıdır."

sözlerini söyledikten sonra Kuran'ın Hz. Muhammed daha ortaya çıkmadan yazılmaya başlandığını ve zaman içinde yenilendiği tezini ileri sürmüştü (Bkz. #1).

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 14-11-2018, 12:02
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

SLM kelimesini niye SELAM olarak okuyup,BARIŞ anlamına geldiğini söylüyoruz?
Bu kelime İSLAM olarak okunamaz mı?
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 14-11-2018, 13:19
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
SLM kelimesini niye SELAM olarak okuyup,BARIŞ anlamına geldiğini söylüyoruz?
Bu kelime İSLAM olarak okunamaz mı?
Mümkün değil. İslam kelimesi "Barış"tan gelir ama bu, İslamiyet döneminin başlamasıyla ortaya çıkmıştır.

İşte yukarıda İslamiyet döneminin en erken 6. yy.'da başlamış olduğunu görüyoruz. Yani Muhammed bir efsanedir!

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 14-11-2018, 17:04
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

upuaut´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Mümkün değil. İslam kelimesi "Barış"tan gelir ama bu, İslamiyet döneminin başlamasıyla ortaya çıkmıştır.

İşte yukarıda İslamiyet döneminin en erken 6. yy.'da başlamış olduğunu görüyoruz. Yani Muhammed bir efsanedir!
Niye mümkün değilmiş
Arapçada veya İbranicede sesli harf yok..Haliyle SLM kelimesini illa SELAM olarak okumak zorunda değiliz ki..
Bu Selam konusunda bir yazı hazırlıyorum sn.upuaut..Yazıda detaylı olarak bahsedeceğim..
İslam'ın barışla filan da alakası yok..
Muhammed efsane ama..Burası kesin..%100
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 14-11-2018, 23:06
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Niye mümkün değilmiş
Arapçada veya İbranicede sesli harf yok..Haliyle SLM kelimesini illa SELAM olarak okumak zorunda değiliz ki..
Bu Selam konusunda bir yazı hazırlıyorum sn.upuaut..Yazıda detaylı olarak bahsedeceğim..
İslam'ın barışla filan da alakası yok..
Muhammed efsane ama..Burası kesin..%100

Ahlaksız, sen "SLM" kelimesinin tarihçesini bilmiyorsun demek ki. Çünkü bu kelimeyi antik dönemdeki yazıtlarda da gördüm ve oradan çok aşinayım bu kelimeye.


Örneğin, "slm" kelimesi Safaitikçe bir metnin sonunda şöyle geçer (Bkz. #193):

"L'qadam bin Lamo w hadafa hal lat slm"

Meali: "Lamo ve Hadafa'nın oğlu Qadam tarafından yazılmıştır. Ooo AL LAT, selam olsun sana"

Yanılmıyorsam bu yazıt M.Ö. 1. yy.'a tarihlenmişti!

Özetle, antik dönem ve sonrasındaki "slm" kelimesi İslamiyet'ten önce hiçbir zaman "İslam" olarak kullanılmadı. "Slm" kelimesinin "İslam" anlamındaki en erken kullanımı M.S. 6. yy.'da olmuştur. Bundan önce değil!

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 15-11-2018, 12:52
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

upuaut´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ahlaksız, sen "SLM" kelimesinin tarihçesini bilmiyorsun demek ki. Çünkü bu kelimeyi antik dönemdeki yazıtlarda da gördüm ve oradan çok aşinayım bu kelimeye.


Örneğin, "slm" kelimesi Safaitikçe bir metnin sonunda şöyle geçer (Bkz. #193):

"L'qadam bin Lamo w hadafa hal lat slm"

Meali: "Lamo ve Hadafa'nın oğlu Qadam tarafından yazılmıştır. Ooo AL LAT, selam olsun sana"

Yanılmıyorsam bu yazıt M.Ö. 1. yy.'a tarihlenmişti!

Özetle, antik dönem ve sonrasındaki "slm" kelimesi İslamiyet'ten önce hiçbir zaman "İslam" olarak kullanılmadı. "Slm" kelimesinin "İslam" anlamındaki en erken kullanımı M.S. 6. yy.'da olmuştur. Bundan önce değil!
Upuaut;arap yarımadasında,2.-3.yüzyıllarda hristiyanlığın varlığından haberdarız..Bir alıntı yapayım;
''Eski arapça incil çevirilerinin 4 yerinde elence paradidonai(bırakmak,ihanet etmek) kavramı geçer ve bu kavramın arapça karşılığı olarak aslama/müslim/islam sözcükleri kullanılır..Matta ve Markos incillerinin 8 yerinde,Yudas İskaryot'un ihanetinden söz edilirken bu kavramlar kullanılır..''
Aslama/müslim/islam kelimelerindeki sesli harfleri görmezsek,şöyle olur;SLM/MSLM/SLM..
Sorun şu;Bir yerde ilk incil çevirisinin 9.yüzyıl ortasında olduğu söyleniyor ama diğer taraftan 2.yüzyılda bile arapların Hristiyanlıkla tanıştığı belirtiliyor..Burada daha baskın/rasyonel/doğru olan görüş,2.yüzyılda arapların Hristiyanlıkla tanıştığıdır..Diğer veri tartışılır..Çünkü incil denilen şeyin bir tarifi yapılmış değil..Çok muallak bir veri bu..
Araplar 2.yüzyılda hangi dili kullanıyorlardı?Soru bu..Nebatice,aramice,süryanice,elence..Alıntı başında bahsedilen eski arapça neye tekabül ediyor?

Arapların Hristiyanlıkla tanışması ile islamla tanışması arasında nerdeyse 700 yıl var ve bu yukarıda yaptığım alıntı diyor ki;
''İsa'ya(tanrı) ihanet edenlere ''SLM'' diye damga vurulmuş..''
Yani İslam var olmadan 700 yıl önce SLM ifadesi kullanılıyormuş..!
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 15-11-2018, 23:07
upuaut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
upuaut upuaut isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 21 Jan 2010
Bulunduğu yer: Ancient Egypt
Mesajlar: 3.976
Standart

Ahlaksız´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Upuaut;arap yarımadasında,2.-3.yüzyıllarda hristiyanlığın varlığından haberdarız..Bir alıntı yapayım;
''Eski arapça incil çevirilerinin 4 yerinde elence paradidonai(bırakmak,ihanet etmek) kavramı geçer ve bu kavramın arapça karşılığı olarak aslama/müslim/islam sözcükleri kullanılır..Matta ve Markos incillerinin 8 yerinde,Yudas İskaryot'un ihanetinden söz edilirken bu kavramlar kullanılır..''
Aslama/müslim/islam kelimelerindeki sesli harfleri görmezsek,şöyle olur;SLM/MSLM/SLM..
Sorun şu;Bir yerde ilk incil çevirisinin 9.yüzyıl ortasında olduğu söyleniyor ama diğer taraftan 2.yüzyılda bile arapların Hristiyanlıkla tanıştığı belirtiliyor..Burada daha baskın/rasyonel/doğru olan görüş,2.yüzyılda arapların Hristiyanlıkla tanıştığıdır..Diğer veri tartışılır..Çünkü incil denilen şeyin bir tarifi yapılmış değil..Çok muallak bir veri bu..
Araplar 2.yüzyılda hangi dili kullanıyorlardı?Soru bu..Nebatice,aramice,süryanice,elence..Alıntı başında bahsedilen eski arapça neye tekabül ediyor?

Arapların Hristiyanlıkla tanışması ile islamla tanışması arasında nerdeyse 700 yıl var ve bu yukarıda yaptığım alıntı diyor ki;
''İsa'ya(tanrı) ihanet edenlere ''SLM'' diye damga vurulmuş..''
Yani İslam var olmadan 700 yıl önce SLM ifadesi kullanılıyormuş..!
Ahlaksız, Arap Tarihi'ni genelgeçer kaynakların yanısıra kaya, taş yazıtlarından öğrenmek hem eğlenceli hem de daha doğru bilgi yansıtır.

Hristiyanlık Arap yarımadasına Roma İmparatorluğu'nun Nebati Krallığı'na M.S. 105'te son vermesiyle başlar. Fakat Hristiyanlığın Arap yarımadasında yayılması 5. yy.'dadır. Kaya ve taş yazıtları bunu doğrular. Bu durum benim de kafamı kurcalamıştı. Çünkü Hz. İsa'nın M.S. 33'te çarmıha gerilmesi ve M.S. 70'te Kudüs Tapınağı'nın Roma İmparatorluğu tarafından yıkılmasına rağmen Araplar'ın hemen yanıbaşlarında olan Hristiyanlıktan nasıl haberi olamaz? sorusu zamanında hep kafamı kurcalıyordu.

Düşünün, Aziz Sergius Martriyumu 5. yy. yapımıdır. Rusafa'daki bu yapı Romalı asker ve Hristiyan olan Sergius için yapılmıştır. Bu, Arap yarımadasındaki ilk ve en önemli Hristiyan yapısıdır.

İnanılır gibi değil, biraz aşağıda Hz. İsa çarmıha gerilmişti ve oradakilerin bundan ya haberi yoktu ya da bu olayın duyulması, yaygınlaşması bölgedeki Roma İmparatorluğu sayesinde olmuştu. İşte bu yüzden Rusafa, Busra, Petra, Şam ve civarındaki Araplar'ın Hristiyanlığa girişi M.S. 4. yy.'da oldu. Bundan önce, bölgedeki yazıtlarda Hristiyanlıkla ilgili hiçbir şey görülmez. Örneğin, İmparator Hadrian dönemine ait Palmira yazıtlarında Hadrian'ın bir ilah olduğundan ve diğer yazıtlarda tanrılardan bahsedilir (M.S. 2. ve 3. yy.). Hani Hz. İsa M.S. 33'te öldürülmüştü ve bölgedeki herkes Hristiyanlığa girilmişti? Nerde..? Ben 2. yy. ve 3. yy.'daki hiçbir yazıtta bölgeye Hristiyanlığın geldiğine dair bir şey görmedim.


Dediğim gibi Hristiyanlık ilkin M.S. 4. yy.'da Arabistan'ın kuzeybatısında görülmeye başlandı ve oradan tüm Arabistan'a yayıldı. Buna göre Hristiyanlık Güney Arabistan'da çok sonra ortaya çıktı (Bkz. Kral Ebrehe Yazıtı, M.S. 6. yy.).

Şimdi tüm Arabistan'a bakarsak; 5. ve 6. yy.'larda Kuzeybatı Arabistan'da Hrsityanlık yayılmış ve orada Arap Hristiyanlar ortaya çıkmıştır. Güney Arabistan'da Himyer Krallığı Hristiyanlığı seçmiştir. Arabistan'în ortasında ise herkes kendi haline bırakılmıştır.

Ben bunları kaya ve taş yazıtlarından öğrendim. Senin yukarıda dile getirdiğin bilgiler efsanedir, yani aslı astarı yoktur. Dolayısıyla doğru değildir.

İkinci soruna gelince, Araplar 2. yy.'da bölgelerdeki dilleri kullanıyorlardı. Kuzeybatı Arabistan'da Aramice, Süryanice, Nebatice ve Güney Arabistan'da Güney Arapça yazılıyor ve konuşuluyordu. Tabii ki bu ana dillere bir sürü lehçe de eklemek gerekiyor: Safaitikçe, Dadanikçe, Hismaikçe vb.

Alıntıdaki Arapça Nebatice'den geçiş dili olan Kuzey Arapça'ya tekabül eder. Bu, Kuran yani şimdiki Arapça'dan farklıdır. Çünkü o alıntıdaki bazı harfler olduğu gibi Nebatice'den alınmış, bazıları da değiştirilmeye çalışılmıştır. Yani alıntıdaki Arapça şimdiki Arapça'nın protosu gibidir yani ilk Arapça'dır!!!

AKHENATON döneminde II. RAMSES'in Anılması

7. Yusuf babası Yakup'u getirip Firavun AKHENATON'un huzuruna çıkardı ve Yakup AKHENATON'u kutsadı.

8. Firavun AKHENATON, Yakup'a, "Kaç yaşındasın?" diye sordu.

9. Yakup, "Gurbet yıllarım 130 yılı buldu" diye yanıtladı, "Ama yıllar çabuk ve zorlu geçti. Atalarımın gurbet yılları kadar uzun sürmedi."

10. Sonra AKHENATON'u kutsayıp huzurundan ayrıldı.

11. Yusuf babasıyla kardeşlerini Mısır'a yerleştirdi; AKHENATON'un buyruğu uyarınca onlara ülkenin en iyi yerinde, Ramses bölgesinde mülk verdi.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 16-11-2018, 13:05
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

Upuaut;Bir belge var..Kaynak olarak 1903 ve 1929 tarihlerine ait iki kitap gösteriliyor..İsterseniz İngilizce bu iki kitabın yazarlarını ve kitabın isimlerini belirtirim..Belgeyi gördüğüm kitapta şu;
https://www.kitapyurdu.com/kitap/isl...abe/24740.html
Paragraf şöyle;
''Önemli bir metin de,3.yüzyılda(215-260) yazılan Didascalia of the Apostles'dır..Bu eser elence yazılmış,sonra Süryaniceye çevrilmiş..Özgün yazma kaybolduğu için eldeki bu Süryanice çeviride,Arabistan eyaletindeki elence konuşulan kiliseler anlatılıyor..Bu kiliselerde elence konuşanlar yalnız araplar değil,süryani Hristiyanlar da bu kiliselerin üyeleri arasındalardı..''
!
Aynı kitapta bir başka paragrafta,325 yılında yapılan konsile,Antakya patrikhanesine bağlı Filistin,Fenike,Suriye,Kilikya,Arabistan ve Mezopotamya'dan 66 piskopos ve 10 piskopos yardımcısının katıldığı yazar..Arabistan eyaletini temsilen konsile katılanların tek tek isimleri belirtilir..İsterseniz,hepsini yazarım buraya..
Bunu da kitabın yazarı Erol Sever,1979 yılına ait J.Spencer isimli kişinin yazdıklarına dayandırır..

Başka bir kaynak..Kitap şu;
https://www.kitapyurdu.com/kitap/kil..._name=eusebios
Bu adam 340 yılına ölmüş..Yalnız yazdığı bu eser,4.yüzyılda yaşananlarla sınırlı değil..Bunu şu paragrafından anlayabiliriz;
''Bu sıralarda Arabistan'da yeni bir öğreti ortaya çıktı..Buna göre insan ruhu bedeniyle beraber ölüyordu ve yok oluyordu..Dirildiklerinde ise ikisi birden yenilenmekteydi..Aynı zamanlarda büyük bir kilise meclisi toplantısı düzenlendi ve Origenus'ta buraya konuşmacı olarak çağrıldı..Konuşması eskiden düşünülmüş hatalarla ilgiliydi..''
Bu bahsedilen Origenus 254 yılında ölmüş..Haliyle 254 yılından önce Arabistan'da büyük bir kilise meclisi toplandığını kabul etmemiz lazım..!
Aynı kitapta arabistanla ilgili birkaç şey daha yazar..

Ayrıca ilk Hristiyan Roma imparatoru olarak kabul edilen Arap Philippus,249 yılında ölmüş;
https://tr.wikipedia.org/wiki/Philippus
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 16-11-2018, 15:08
aliyarasfal - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
aliyarasfal aliyarasfal isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 24 May 2010
Mesajlar: 2.935
Standart

Konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm bir şey paylaşmak istiyorum.

Merhaba dostlar,

Şimdi Arapçanın kökenleri(dil) konuşulurken Arapçada p harfinin olmayışı aklıma geldi. Nebaticeden türeme olan yada etkilenen bir dil olarak biliyorum. Nebati şehri Petra, anlam olarak kaya demek. Arapçaya çevrildiğinde betra olarak çevrilmesi gerekiyor sanıyorum. Oysa Arapçada kaya yazımı ilginçtir türediği dil nebatice ise ki öyle biliyorum Arapçada l-ṣakhrati - l-ṣakhra( kaya) demek. Görülen oki kaya kelimesindeki P harfi nebaticeden Arapçaya dil olarak b sesi olarak değil ş sesi olarak geçmiş veya dönüşmüş . ṣād khā rā.

Ancak Kıblenin mescidi harama çevrilmesi ile ilgili üç ayet mevcutturki kuranda burada bir kelime günümüz Arapçasında yön olarak anlam kazandırılmış ve kullanılıyor olsada ilgili üç ayeti incelediğimizde şu kelime ile karşılaşırız shaṭra ve bu kelime bu üç ayetde 5 kez kullanılır, kuranda başka yerdede kullanılmaz.

Üç adeti örnekteki gibi Mescidi haramla beraber kullanılırken

shaṭra l-masjidil-ḥarāmi

ikisi dahada ilginçtir tek başına ancak ( hu) eki ile kullanılır .

shaṭrahu

Petra-şatra uyumuna dikkat ediniz. Kayanın Arapçadaki aldığı ses dönüşüm farklılığındaki uyumada.

Kaya(Petra) kelimesinin şhatradan shkra ya evrilmesi ve farklı bir anlamı varmış gibi sadece bu üç ayetin içinde kullanılmış taraf-yön anlamının yüklenmesi yine kuranın yazarlarınca tarihsel serüveninde gizlenmeye, çarpıtılmaya çalışılan bir gerçek gibi duruyor.

Ayrıca üç ayeti incelediğimizde ilk girişte yüzünü göğe çevirmek (yön tarifi) için shatra kelimesi kullanılmazken, yine düşününce zaten yer belirtilip ona yüzünü çevir (göğe-mescidi harama) denilirken ne oluyor da shatra kelimesi mescidi haram için özel ikinci defa yönünü çevir demektir gibi kullanılmaya yada öyle anlamlandırılmaya çalışılıyor? Yüzünü çevir mescidi harama demiş mi?Demiş ve yer belirtilmiş, birde fazladan yön demiş gibi çevrilmiş veya anlamlandırarak örtpas edilmiş diye düşünmekteyim.

fe velli : bundan sonra çevirin
veche-ke: yüzünüzü
shatra:taraf yön(Petra) kaya
el mescidi el harâmi : Mescid-i Haram


Oysa doğrusu şu, haram mescid kayasına(petraya) yüzünüzü dönün.

Yine devamındaki tekil kullanımdada şatra-hu olarak yazılan kelimeyi ise onun tarafına diye çeviriyorlar. Oysa mescid haramı vurgulayan tek kelime yada zamir yok devam cümlesinde, sadece şhatra var ve onuda taraf(özne, taraf oluyor) diye çevirmek, Allahu ekberi o(Allaha aitliği) Allah büyük değil daha farklı çevirmek gerekirdi. Özne yerine geçecek zamir dahi olmadan o hu yu neye göre mescidi harama atfediyorsunuz?

Direk yüz çevirme, shatranın kendisine uygulanacak, hu bunun vurgusu. Ekber Allahtır hu bunu bağlar, yüz çevirilecek yer shatradır huda bunu vurgular. Direk öznedir shatra, zamirsiz cümleye zamir uydurdukları yetmiyor özneyide yok ediyorlar ve anlam değiştiriyorlar. Tabii bunlar benim düşüncelerim. Filolog değilim, ancak cümle yapısı itibari ile incelediğimizde Nebaticeden türemiş bir dilin bu evrimide burada pek örtpas edilememiş diye düşünüyorum…

Ayetler şunlar.

Bakara 144
Biz, senin yüzünü göğe çevirdiğini görüyorduk. Artık mutlaka seni razı (hoşnut) olacağın kıbleye döndüreceğiz. Bundan sonra yüzünü Shatra-l Mescid-i Harama (tarafına) çevir. Ve siz nerede olursanız yüzlerinizi (onun tarafına) shatra-hu çevirin. Ve muhakkak ki kendilerine kitap verilenler, bunun Rab'lerinden bir hak (gerçek) olduğunu elbette bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.

Bakara 149
Ve nereden çıkarsan çık, bundan sonra vechini (yüzünü) shatral Mescid-l Harama (tarafına) çevir. Ve muhakkak ki o Rabbinden mutlaka bir hakdır. Ve Allah, yaptıklarınızdan gâfil (habersiz) değildir.
Bakara 150
Nereden çıkarsan çık, bundan sonra vechini (yüzünü) Shatral Mescid-l Harama (yönüne )çevir. Ve nerede olursanız olun, yüzlerinizi (o yöne) shatra-hu çevirin ki, insanların sizin aleyhinizde delil olmasın.

Şurdan Türkçe ve Arapça kelime kelime incelenebilir.

http://www.kuranmeali.org/kuran/bakara-suresi/

Şuda Shatra ve kullanıldığı yerler, İngilizce Arapça

http://corpus.quran.com/wordbyword.j...e=144#(2:144:1)

Şu anda bu anlamda kullanılıyor diyecekler çıkabilir, Şehr-i Ramadan- Ahura Mazda(Zerdüşt tanrısı), uruben -aruben(Araplar), ümmet-ırkçı millet vurgusu( kurandada böyle kullanılır) iken din kardeşliği anlamıyla örtpas edilmesi günümüzde , ummi,anlamı aramice yazım dili bilmeyen araplar iken , okur yazar olmayan kişi denilerek anlamları nasıl günümüze değin çarpıtıldığını ve anlamlarının kurandaki kullanımında çok farklı hale geldiğini düşünmeliyiz.

Şimdilik saygımla gittim…

Sorular sormuyorsan ya ölüsün ya da köle...
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 16-11-2018, 17:52
Ahlaksız - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Ahlaksız Ahlaksız isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 07 Jul 2012
Mesajlar: 8.494
Standart

aliyarasfal;üstat,saygılar..
Söylenene göre nebatiler ilk olarak Petra'nın güneyindeki ŞARA dağlarında yaşamışlar..Sonrasında farklı yerlere yerleşmişler..Nebatilerin baş mabudunun adının DUŞARA olduğunu ve Duşara'nın da,ŞARA'DA anlamına geldiğini biliyoruz..Ayrıca Duşara'nın Dionysos'la,yahudilerin tanrısı Yahve ile ve Hristiyanların tanrısı İsa ile aynı olduğunu da biliyoruz..

Dediğiniz gibi Kuran'da ŞATRA kelimesi geçiyor..Bu kelimeyi ŞATARA olarakta görebiliriz..Biz Kuran'ın sonradan harekelendiğini ve bazı hadislere göre Kuran'a sonradan ELİF harfinin yerleştirildiğini de biliyoruz..Yani mescidil haram ifadesindeki haram kelimesindeki elifi görmezsek,harem kelimesi karşımıza çıkar..Bu konuyu sayın cenkvarol işlemiş;
https://turandursun.com/forumlar/sho...30&postcount=6
Ayrıca ŞATRA/ŞATARA kelimesinin başındaki Ş harfindeki harekeyi alta koyduğumuzda,BATARA/BATRA kelimesini elde ederiz..

İki farklı şekilde anlam verebiliriz;
1-Şatara'yı Şara olarak görürsek,Şara'da kadınların bir araya geldiği yer diye bir anlam verebiliriz..
2-Şatra'yı Batra olarak görür ve Batra'yı da Petra olarak kabul edersek,Petra'da kadınların bir araya geldiği yer diye bir anlam verebiliriz..

Buradaki kadınları cariyeler olarak görmek lazım..Peki,cariyeler veya kendilerini erkeklere sunanlar kimler ve bu kişiler bu işi nerelerde yapıyorlar?

Mesela Babil'de Zarpanit tapınağında cariyeler,kendilerini erkeklere bırakıyorlar..Fahişelik demiyelim buna da,bir örf/adet diyelim..Yeruşalim'de Yahudilerin aynı şeyi yaptığını da biliyoruz ve burada Yehova'nın eşi Aşera/Sophia için bunu yapıyorlar..Yani kadınlar,bir tanrıça tapınağında seks yapıyorlar..Peki,Petra'da tanrıça tapınağı var mı?Var..ALLAT tapınağı..Duşara'nın eşi veya annesi olarak kabul edilen Allat..

Yani Kuran'daki ''şatral mescidil haram'' ifadesinde,Batra'da(Petra) veya Şara'da(Şatra) bulunan ''Allat tapınağına yüzünüzü çevirin'' deniyor..
Kim bu Allat?
MERYEM..!

Buradan yola çıkıp Dan Gibson gibi asıl Kabe'nin Petra olduğu sonucuna varamayız..Bir kere asıl Kabe diye bir şey yok..İnsanlar bir müddet dediğim gibi Zarpanit'in tapınağına yüzlerini dönmüşler,bir müddet Aşera tapınağına,bir müddette Allat tapınağına..Kabe'de bu tapınakların bir benzeri sadece..
Siyasi partiler gibi düşünebiliriz bunu..Bugün insanlar hangi parti onlara yakın gelirse,oraya yüzlerini dönüyorlar..Geçmişte de bu mitoloji böyle yaşanmış işte..İnsanlar hangi tapınağın kendilerine fayda sağladığını düşündülerse,o tapınağa yüzlerini dönmüşler..
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:02 .