Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Felsefe > Felsefi Tartışmalar

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #1  
Alt 24-02-2015, 22:06
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

evrensel-insan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Sen "theory of everything" den ne anliyorsun?

Bu birincisi bilgiyi bitirmektir, sabitlemektir, mutlaklastirmaktir ve gozlemsel yanlislanabilirligi Kabul etmez.

Dolayisi ile bilimselbir icerigi yoktur.

Ayni ilk neden aramasi gibidir.
Herşeyi açıklayan ve bilimsel arayışın sonunu getiren bir teoriyi anlıyorum.
Bilimin sonuna gelince artık sadece teknolojiye yöneleceğiz.

Doğaüstü hiçbir güce ihtiyaç bırakmadan herşeyi doğal yollarla açıklayan bir teoriyi anlıyorum.

Ama böyle bir şeye ulaşılamayacağını düşünüyorum.
Alıntı ile Cevapla
  #2  
Alt 24-02-2015, 22:12
AerA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
AerA AerA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 17 Nov 2009
Bulunduğu yer: Galactic Sector ZZ9 Plural Z Alpha
Mesajlar: 3.036
Standart

zfr87´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Herşeyi açıklayan ve bilimsel arayışın sonunu getiren bir teoriyi anlıyorum.
Bilimin sonuna gelince artık sadece teknolojiye yöneleceğiz.
Teknoloji zaten bilimin getirisi. Bilmeninde sonu olmayacağı için bilimin sonu (gibi aptalca bir ifade) durumunda da teknolojiye yönelmezsin. Teknoloji bilime yönelir

zfr87´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Doğaüstü hiçbir güce ihtiyaç bırakmadan herşeyi doğal yollarla açıklayan bir teoriyi anlıyorum.
Bu cümleyi kurmayı biliyorsun ama doğa üstü kurgulara pay veriyorsun. Vallahi güldüm.

Teoloji gece yarısı, karanlık bir mahsende, orada olmayan kara kediyi aramaktır. Robert A. Heinlein
Alıntı ile Cevapla
  #3  
Alt 24-02-2015, 22:16
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

AerA´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Teknoloji zaten bilimin getirisi. Bilmeninde sonu olmayacağı için bilimin sonu (gibi aptalca bir ifade) durumunda da teknolojiye yönelmezsin. Teknoloji bilime yönelir



Bu cümleyi kurmayı biliyorsun ama doğa üstü kurgulara pay veriyorsun. Vallahi güldüm.
Herşeyin teorisinin bulunacağına inanmadığım için doğaüstü kurgulara yer veriyorum.

Kozmoloji ve fizik biliminin sonunu kastettim.Zaten en temel bilim fiziktir.
Bilimsel arayış kalmadığında teknolojiyi geliştirip nasıl galaksiler arası yolculuk yapabiliriz gibi amaçlar üzerinde durulur.
Alıntı ile Cevapla
  #4  
Alt 24-02-2015, 22:33
evrensel-insan - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
evrensel-insan evrensel-insan isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2008
Bulunduğu yer: Londra
Mesajlar: 22.832
evrensel-insan - MSN üzeri Mesaj gönder
Standart

zfr87´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Herşeyi açıklayan ve bilimsel arayışın sonunu getiren bir teoriyi anlıyorum.
Bilimin sonuna gelince artık sadece teknolojiye yöneleceğiz.

Doğaüstü hiçbir güce ihtiyaç bırakmadan herşeyi doğal yollarla açıklayan bir teoriyi anlıyorum.

Ama böyle bir şeye ulaşılamayacağını düşünüyorum.
Senin bir "son" dusuncen basli basina bilimsel degildir. Bilim zaten bilmek ve bildirmektir ve bu da fenomen oldukca daimidir.

Eger bilimin bilip bildirdigi sabitlenir ya da sonlanirsa, bu bilim olmaz; ideoloji inanc izm temelli bir dogma olur.

Bilim degistigi yenilendigi gelistigi icin caglar degisiyor, teknik degisiyor.

Senin neyi dusundugun bilimin dusundugu degil.

Bilimde bilinmeyen yoktur, bilinen ve bildirilen vardir ve bu da degisken gelisken ilerleyen ve daimidir.

Bilim sadece epistemolojik olarakanlik bir sinira gelir ve bunun ustu de bilimsel degildir.

Iste bu epistemolojik sinir ise daimi olarak degisir, yenilenir ve gelisir.

Seningibi bunun ile yetinmeyenler illa akillarinda bir ilk ve de son ararlar ve bulurlar, tanri.

Bilimin daimiliginde ilk te sonda gozlem vermez. Ayni mutlakin, kesinligin suphenin gozlem vermedigi gibi.

O yuzden belim gecerli ve yanlislanabilir temeldedir. Bu da daimidir.

Evrensel-Insan - Yapılandırmacı Epistemoloji/Bilişsel Bilim/Qua Felsefesi/Serbest Düşünce/Devrimci Sorgulama/Zihinsel Devrim - Evrensel-Insan Zihniyeti
Alıntı ile Cevapla
  #5  
Alt 24-02-2015, 22:05
AerA - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
AerA AerA isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 17 Nov 2009
Bulunduğu yer: Galactic Sector ZZ9 Plural Z Alpha
Mesajlar: 3.036
Standart

zfr87´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Ama bu kurgu öyle sallama bir hayalgücünün ürünü değil.
Matematikle ve mantıkla ulaşılan bir kurgu.
Yahu... Gözlemlenebilecek birşeye dayanmıyorsa... Hayal ürünüdür.

Mantık ise bakış açına göre seni heryere götürür. Mantıksal çıkarımlar kişiden kişiden değişebilir karakterdedir. Evrensel bir kabulü/tekliği yoktur. Bilim Evrensel bir Kabuldür. Gözlem ve sonuçları tektir.

İşte bu sebepten senin o teoriler "Sadece bir Kurgu" dur

Teoloji gece yarısı, karanlık bir mahsende, orada olmayan kara kediyi aramaktır. Robert A. Heinlein
Alıntı ile Cevapla
  #6  
Alt 25-02-2015, 12:17
kartopu kartopu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 02 Dec 2014
Mesajlar: 3.695
Standart

İnanmak fikri ile tanrı fikri çok oturmuyor. Tanrı fikri daha çok kadercilikle daha çok örtüşüyor.
Kadercilikte irade başkasına ait. Sen o iradeye uyarsın ama inanmak bir noktada hedefe kilitlenmek le anlaşılabilir gibi geliyor.

Bir insan başarıya inanır ve onun alt yapılarını örer ve o yolu yürür bu konuda bilgi işin içine muhakkak giriyor. Kilitlendiğin hedefte hesaplar tutmadı mı yeni planlar yapıp tekrar yürünür.
İnanmayı sadece tanrı ile bağlantı olarak almamak ve inanmak illa da tanrı buyruğu gibi anlamamak bence çok doğru anlatmadığını düşünüyorum.

Tarihte bütün başarıların altında başaracağına inanmak vardır. Ama tanrı çok değişkenlik geçirdi.

Elbette her şeyi inanarak çözeceğini düşünmek değil. Bu kaderciliktir.

Mesala din kitaplarında inanmayı telkin ediyorlar ama bir telkin var inanmadığında ceza çekeceğini söylüyorlar yani o idoloji konusunda zorlama
Eğer tanrı sadece inançla olmuş olsa idi ve bahsedilen gibi güçlü olsa niçin bir peygambere ihtiyaç duysun insan beynine kotlanırdı.

İşte orada da bir inanamaya yönelik baskı var.

Tanrı fikri ile inanmak fikri yan yan olmuyor.

Not=tartışmaya aniden daldığım için özür dilerim. Sadece böyle düşündüğümü söylemek istedim.
Alıntı ile Cevapla
  #7  
Alt 26-02-2015, 19:47
Yıldıztozu - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
Yıldıztozu Yıldıztozu isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 22 Sep 2014
Mesajlar: 4.242
Standart

Ayrıca kimsenin sinirlerini bozma amacında değilim.

Muhalefet edilen herkes kısmen sinirlenebilir.

Bu durum siyasette de böyledir dinde de veya başka bir yerde de.

Gözlükleri çıkartıp bakmak gerekiyor bazen.

Empati yeteneği ve önyargısız durabilme kapasite önemli.
Alıntı ile Cevapla
  #8  
Alt 28-02-2015, 06:40
dias dias isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Feb 2015
Mesajlar: 33
Standart

Buridan'ın eşeği felsefede özgür irade teması üzerine kurulmuş bir paradokstur. İsmini Fransız nominalist filozof Jean Buridan'dan almaktadır. Hikaye şöyledir;

Hem aç hem susuz olan bir eşek, kendisinden eşit uzaklıkta bir yere konulmuş olan su ve saman balyası arasında bir türlü karar veremeyip hem açlıktan hem susuzluktan ölür.

Hikayenin en eski versiyonu Aristoteles'e aittir ve kahraman bir köpektir. Buridan'ın öyküsü Spinoza'nın Bogitata Metapyhsica'sında da geçen. Ancak burda "iki balya saman" biçimindedir. Benzer bir başka örnek de üç ağaçtan oluşan iki koruluk arasında bir türlü karar veremeyen bir deve biçiminde Gazali tarafından kullanılmıştır.

Paradoksla anlatılmak istenilen eğer iki seçenek arasında rasyonel olarak tamamen eşit derecede kalsaydık nasıl seçim yapabilirdik sorusudur. Tabi bu pratikte imkansız gibidir. Peki bunun özgür irade denilen dinlerdeki kavramla ne ilgisi var? Bunu anlayabilmek için özgür irade nedir onu incelemek gerekir. Özgür irade adından da anlaşılabileceği üzere insana karar verme mekanizmasında bir özgürlük bahşedilmesidir. Bu özgürlükden kastedilen fiziksel dünyadaki olaylardan özgürlüktür. Neden sonuç ilişkisine göre materyalist bir şekilde hareketlerimiz oluşsaydı sebeplerden dolayı cehennemde türlü türlü işkencelere maruz kalmamız herhalde saçma olurdu.

O halde fiziksel dünyadan özgürsek, nesnelerin durumundan etkilenmiyorsak Buridan'ın eşeği gibi bir paradoksla karşılaşmış olmaz mıyız? Sonuçta saman yığınlarından birinin sağda birinin solda olması veyahut birinin daha çok veya az olması üzerimizde hiçbir etkisinin olmaması gerekir. İki saman yığını da durumu ne olursa olsun bizim gözümüzde eşittir. Kararımızı neye göre veririz o zaman?

Dinler bu açmazı ruh kavramı ile içinden çıkmak istemişlerdir. Ruh biz daha doğmadan varolan ve biz doğunca bedenimize giren metafiziksel bir kavramdır.

Dinlere göre seçimlerimizi işte bu ruh kavramı ile yaparız (bkz islamda nefis). Sorun tam da bu noktada patlak verir ve kavram kendi kendini çökertir esasında. İki seçenek arasında karar verirken neye göre karar vereceğimiz başta tanrı tarafından yaratılan ve disposable bedenimize yüklenen ruh tarafından belirleniyorsa seçimleri özgür yaptığımız söylenebilir mi? Böyle bir irade açıkça fiziksel dünyadan etkilenerek oluşan bir iradeden daha özgür değildir.

Peki özgür irademiz yoksa niye hareketlerimizi dış dünyadan bağımsız şekilde oluştuğunu hissederiz?

Bu da beynimizin dış dünyayı (zaman zaman) olduğu gibi değil de işimize geldiği gibi algılamasından doğar. Örnek olarak şu video bayağı bir açıklayıcı olacaktır sanırım.

https://www.facebook.com/video.php?v...type=2&theater
Alıntı ile Cevapla
  #9  
Alt 28-02-2015, 19:46
dias dias isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 28 Feb 2015
Mesajlar: 33
Standart

Obi-Wan´isimli üyeden Alıntı Mesajı göster
Hosgeldin bu arada

Hoşbulduk

Konu pianola tarafından (03-01-2016 Saat 21:45 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
  #10  
Alt 28-02-2015, 20:21
Vefik Sami Vefik Sami isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üyeliğini Sonlandırmış
 
Üyelik tarihi: 15 Aug 2013
Mesajlar: 2.836
Standart

"İlgili bölümü - ışık düşen kısım - sizin için kapatalım" denip de, o kısma siyah bir bant çekildikten sonra dahi, ben altta kalan bölümü daha açık görmeye devam ettim.

Demek ki Tanrı yok; beynim beni yanıltıyor.

Konu pianola tarafından (03-01-2016 Saat 21:45 ) değiştirilmiştir.
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Ozgur irade/Ozbenlik/Ego paslıçivi Etik, Estetik, Sanat, Politika, Bilim & Eğitim 59 08-04-2014 22:50
Kulli irade cüzi irade hipnoz irade lsd irade :) higs İslam 9 06-09-2012 19:57
Özgür irade mi, Allah'ın dileği mi? cin İslam 73 16-09-2011 18:20
özgür irade yok erer Felsefi Tartışmalar 15 07-08-2008 02:51

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 10:28 .