Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam > Kadın & İslam

Cevapla
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
  #21  
Alt 31-10-2006, 10:57
mhmd mhmd isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2005
Bulunduğu yer: sonsuzluktan
Mesajlar: 3.328
Standart Re: İşte Yine Bir İslam Gerçeği

Sn. K.C.,

Sizi alalım koltuğunuzdan çıkalım bir garip tura desem gelir misiniz?
Önce tarihe gideceğiz, öyle yüz, yüzelli yıllarla değil bin iki bin yıl öncesine desem oraya götüremeyeceğiniz şey sizce ne olmalı idi. Bir kere tüm kılık kıyafetimizi değiştirmemiz gerekirdi, üstümüzde modernite adına hiçbir şey bırakamazdık. Tırnaklarımızı dahi düzgün kesmememiz gerekir oraya varmak için. Kaldı ki bu günkü değer yargılarımızla asla varamayız iki bin yıl önceye. Orayı anlamanın yolu o değerleri iliklerinde hissetmektir. Doğa güçlerinin gücünü, efsanelerin inanılmazlığını anlamayı.

Şimdi de ekonomiye açacağız yelkenleri. İlk durağımız lüksün ve şafşatanın ortası Las Vegas diyelim. Çantanızdaki boşluklar neler olmalı sizce. Para asıl olmalı ya gerisi. Vicdanı bırakmalısın bir yerlere, tamahı da yanına, müzevazilik hak getire, utanma duygusunu anmaya bile değmez. Orada güç paradır, para da güç. Orayı anlamanın tek yolu da buradan geçer parayı çok iyi koklamaktan. Burnun iyi para koklarsa anlarsın Kumarın cazibesini, çıldırtıcı gücünü, lüksün keyfini, keyfin vazgeçilmezliğini.

Yolumuz Eritre olsun. Sefaletin, açlığın, ölümün kol gezdiği garibim Eritre. Çantamızdan ilk çıkartacaklarımız ne olmalı sizce. Kendini gerçekleştirmeyi ilk etapta atarsın, tüm izmleri de yanında, aslını sorarsan bir parça ekmek ten gayrısına burada pek yer yoktur. Eğer almışsan yanına gayrısını anlamaz göremez duyamazsın açlığın korkunçluğunu.

Bilmem anlata bildim mi? Bunlara rağmen hala Avusturya’daki babalardan dem vuracaksak, vuralım derim. Unutalım tüm bunları, gömülelim rahat koltuklarımıza, her an ulaşabileceğimiz yığınla akrabamızın içinde, doğduğumuz şehrin güveninde, aldığımız ana dildeki eğitimin gücünde, bildiğimiz coğrafyanın rahatlığında, içtiğimiz Türk tütününün yanında yeni Rakı ile güzel mezelerimiz eşliğinde;
Tu Kaka diyelim, kara bıyıklı, kalın kaşlı, siyah gözlü, uzaklardaki babalara, tu kaka.

Hatalarımızı, cehaletimize bağışlayın
Alıntı ile Cevapla
  #22  
Alt 31-10-2006, 11:02
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart Re: İşte Yine Bir İslam Gerçeği

Yanlış eğitim, politikalara alet edilmiş cahillik, insanları sürü kendilerini çoban gören anlayışların hükümranlığı son bulmadıkça, bu enjeksiyon ile daha çok toplumsal uzuvlar felç edilecektir. Birincisi budur.
İkincisi, kişileri karşımıza almak farklı bir şey ancak bu haberde örümcek kadar beyine sahip olmadığı anlaşılan babaların, onları o hale getiren anlayışın, düşüncenin, korkularının, saçmalıklarının ele alınması gerekir. Birinci maddede ifade edilenler, toplumun vücuduna neyi enjekte ediyor, toplum nasıl felç ediliyor, tepkileri ve etkileri neler, hangi kuvvetler ile elde ediyor, sorgulanması gereken budur.

Ancak şunun ucu kaçırılmamalı, çocuğunu saçma sapan töre vs lerin altına gizlenerek öldürenlerden, paralarınızı çar çur etmeyin, dini gereklerle saklayın diye toplayanlara feda edenlerden, daha farklı değildir bu şam babaları, birileri paralarını, bunlar ise çocuklarını feda etmiş! İşte acı gerçek bu.

Törelere gelince, töreler töre oldukları için değil, toplumsal yaşamın güncel sorunlarına çözüm üretebildikleri ölçüde var olmayı hakederler, aksi takdirde, bir çok hurafeler, tabular, hakim menfaatçiler elinde yüzyıllarca kullanılmış bir yığın şeyler, saçmalıklar sayesinde, daha dünden ölmüş töreleri, bu tür cahillikler ile meşrulaşmış uygulamaları, töre, örf vs kisvesi altında meşrulaştırarak sürdürmek, menfaatler ederek kalıcı kılmak çabası, hasta ve felç edilmiş toplumun kendisini tedavi etmesinin en temel engeli haline dönüşür.
Ne töresi, ne örfü ama nede inancı bu tür ilkelliklerin, tabuları korumak yada menfaat kesimlerinin çıkarlarını daim kılmak için kullanılamaz, meşrulaştırılamaz.
Ben benim örfüm çalma dediği için değil, çalmamam gerektiğinin bilinci ile çalmamalıyım.
Benim örfüm bana çocuğumu okut dediği için değil, okutmam gerektiğinin bilincinde olduğum için okutmalıyım.
Benim örfüm konuğumu sıcak karşıla dediği için değil, sıcak karşılamam gerektiği için sıcak karşılamalıyım.
Benim örfüm insanları sev dediği için değil, insanların birbirlerini sevmeleri gerektiğinin bilincinden dolayı sevmeliyim.
Benim örfüm kızlarını namus kisvesi altında, yaşarken öldür dediği için değil, neden bunu yapmam gerektiğini sorgulayıp, bilince ederek seçim yapmalıyım.
Benim örfüm, yüzyıllarca gelen, mülkiyet ilişkilerinde, çocuklarına bir eşyaymış gibi bakmam gerektiğini aşıladığı için değil, aksine verilen eğitim ile sorumlu olduğumu ancak bunun dışında her insnanın kendisinden sorumlu olduğunu bilmem gerektiğini bilmeliyim.
... İnsanlar at gözlüğü takmasın...

Ne zaman ki insanlar inandıkları için değil, yapmaları yada yapmamaları gerektiğinin bilinciyle bir şeyler yapacaklardır, kurbanlık koyun olmaktan o zaman kurtulurlar. Mutlak -örf-doğru diye bir şey yok, sadece gerçektir önemli olan.
Çocuk yaştaki kızlarını mal gibi satanlar ise, şu saydıklarımdan dolayı az birazda hak ediyorlar. Hırsızın hiç mi suçu yok var elbette, kendilerine gelince yolda yürüyen bir kadının topuğundan iliklerini süzenler, böyle ahmak şeylere düşebiliyorlar, Yüzlerine tükürüyorum, bu kadar hakları olsun.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #23  
Alt 31-10-2006, 11:29
K.C. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
K.C. K.C. isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 02 Jun 2006
Mesajlar: 4.587
Standart Re: İşte Yine Bir İslam Gerçeği

sayın mhmmd,
Beni alıp bir yerlere götürmeniz değil burada söz konusu olan,
Beni götürmeyi vaat ettiğiniz yerlerdekileri alıp bana getirseydiniz onların burada ne yapacağı, çantalarında neleri getirecekleri, neleri bırakacakları, benim bulunduğum çevreye ne kadar uyum sağlayacakları, bendeki doğruları ne kadar benimseyecekleri, ve kendi örflerine benim buralarda ne kadar yaşam alanı bulunduğu, ne kadarına müsamaha gösterebileceğim, bu örflerin yanlışlarını benimle öğrenmek mümkünken halen o örfler üzerinde bulunuşlarıdırı mevzu bahis olan.

O ezilmiş insanlara birileri ezilmemenin reçetesini sunuyorsa ve onlar halen o ilaçtan yaptırmıyorlarsa "Hırsızın hiç mi suçu yok."

edit: Bakın oradaki hikayelerden birinde kızın öğretmenleri uyarmış ebeveynleri. Ebeveynler ise en usta tiyatro sanatçısına taş çıkartırcasına oynamışlar. Eve geldiklerinde ise kızlarını perişan etmişler. O uyarılardan sonra halen bir "acaba?" sorusu uyanmadıysa o zihniyette; ben o zihniyeti örfü ona öyle buyuruyor diye suni savunmalarla haklı çıkaramam. Türkiye'de olsalar çevrenin baskısı faktörünü dikkate alabilirdim ama orada alamıyorum. Çünkü orada çevrenin bakış açısı ve baskısı farklı yönde.

YILDIZLAR ATEŞ BÖCEĞİ SANILMAKTAN KORKMAZLAR

http://kadinislamadalet.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
  #24  
Alt 31-10-2006, 12:04
mhmd mhmd isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2005
Bulunduğu yer: sonsuzluktan
Mesajlar: 3.328
Standart Re: İşte Yine Bir İslam Gerçeği

Sn. Spartacus,

Meseleyi; olaylar ve kişilerin ekseninden çıkarıp, davranış bilimleri, sosyoloji ve gerçeklik üzerine yapmış olduğunuz bina çok sağlam durmakta. Değil mi ki tüm bunlar; yapmadığımız sorgulamanın, düşünmediğimiz izmlerin ve gerçekleştiremediğimiz idelerimizin bir iz düşümü olsun. Bizlere de yarı açık pencerelerden süzülen gerçekliğin parıltısı kalsın, bu iz düşümlerini açıklayacak. O parıltı ki subjektiflikten objektifliğe, öznellikten nesnelliğe, kişisellikten toplumsallığa geçişin ışığı diyelim.
Davranışlarımızdaki bilinçselliktir öneml olan. Ya da biliçli yaptığımız davranışlar. Velev ki bunlar yanlış dahi olsa; bilinç denen parıltıyla düzelir zamanla. Yani bunda da hemfikirim sizinle.
Ama ya da ancak ile başlayan cümleler ise yönümüzü sanki çevirir öznelliğe. Ve tüm bunlara bir de bize yakışmayan bir davranış da eklenirse; bilmem ki karşımızdakiler gibi olur muyuz diye?

Sn. K.C.,

Ben hırsızdan yanayım, en azından bu seferlik. Yaptığını hoş gördüğümden değildir ha.
Lakin derim ki bakmalı arkasına, ne çaldığına ve de zararına. Kazancını da bi karşılaştırmalı hani bizim mizanlar gibi. Aç karnını mı doyurmakta, cehaletine mi yenilmekte. Çocuğuna süt mü çalıyor, eşini hastaneden çıkarmak için gerekli parayı mı?
Siz hukuku seversiniz. Bi bakın derim cürmün işlendiği alana ve sabıka. Sabıkın kıstaslarına.
Ve tekrar ederim tekrar.
Hırsızın suçu yoktur, bu kadar.

Hatalarımızı cehaletimize bağışlayın
Alıntı ile Cevapla
  #25  
Alt 31-10-2006, 12:13
exclusive exclusive isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Üye
 
Üyelik tarihi: 15 Dec 2005
Mesajlar: 1.123
Standart Re: İşte Yine Bir İslam Gerçeği

mhmmd siz yolculuğa çıkarken gideceğiniz yerde lazım olan duygularınızı yanınıza alıp lazım olmayacakları evde mi bırakıyorsunuz? Ya da şöyle sorayım, insan gittiği yere göre karakter mi değiştirir?

Nerede olursa olsun yanlış olan şeye yanlış diyebilmek gerekir. Bir baba çocuğunu, eşini dövüyorsa ilk sormamız gereken soru bunu nerede yaptığı mı? Bence nerede yaptığının hiç önemi yok, hiçbir yerde hiçbir baba böyle bişey yapmasın...

m.kara
Alıntı ile Cevapla
  #26  
Alt 31-10-2006, 12:28
spartacus - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
spartacus spartacus isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 06 Apr 2006
Mesajlar: 12.708

Onur Üyeliği 

Standart Re: İşte Yine Bir İslam Gerçeği

Sevgili Mhmmd

Siz babaların yanılgıları açısından baktınız ve haksız değilsiniz, ben ise çocukları açısından da baktım. Evet dediğin gibi, nesnele dönmek ise iş, o nesnelde hırsızın suçu kendi açısında değil, o çocukların açısında ortaya çıkıyor.
Ben babalara yanıldıkları için değil, o çocukların hayatları açısından tükürdüm. Bir kağıt parçası değil, bir insan ve kendi iradesi ile seçim yapma hakkı olan çocukların üzerinde ki sorumluluklarını eğitim olarak yerine getirmeleri gerekirken, onların hayatlarınada ve nasıl yaşayacaklarınada karar verdikleri için. Çünkü bu adamların bir kadının topuğundan iliğini süzdüklerinden zerre kadar kuşkum yok, böyle olmasa idi, bu tür şeylere kapılmazlardı. İnsanlar zaaflarından hareketle kullanılır

Siz bir insana öznel olarak hangi yoldan yürümesi gerektiğini söyleyebilirsiniz, oysa yolu seçmek nesnel bir durumdur ve size ait değildir, çünkü gerçek tek bir doğru izlemez ve kimsenin mükiyetinde değildir.

Hırsızın suçu kendinde değil, çocuklarının durumlarında ortaya çıkıyor. Kim olursa olsun, yüzlerine tükürüyorum, bu kadar hakları olsun.

Sersemler akıllıların 7 yılda cevaplandıramayacağı soruları 1 günde sorarlar.
-------
Korku ve menfaat dalkavukluğa yol açar.
-------
İnsan korktuğuna ya da arzuladığına çok kolay inanır. La Fontaine
-------
Öküz tahta çıkarsa padişah olmaz, saray ahır olur. Çerkes Atasözü
-------
Akıllı bizi arayıp sormaz, aptal bacadan akar.
------
Su dağları kemirir, vadileri doldurur.
------
Aslanlar kendi tarihçilerine kavuşuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir.
------
Hürriyet, başkalarına vermedikçe alamayacağımız tek şeydir. William Allen White
------
Belki söylendi herşey,/ belki de gece bekleniyor/ yazılsın diye aynı cümle. Tüm nedenleri yeryüzünün/ bir çakıltaşına takılıp kaldı. Esteban
------
Sıradan insan kendini evrenin merkezi yapmanın yolunu arar; bilge kişinin evreni onun merkezindedir. Lao Tzu
Alıntı ile Cevapla
  #27  
Alt 31-10-2006, 12:29
K.C. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
K.C. K.C. isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 02 Jun 2006
Mesajlar: 4.587
Standart Re: İşte Yine Bir İslam Gerçeği

Hırsız ne aç karnını doyuruyor orada ne de cehaletine yeniliyor.

Zira hem aç değil, hem hırsızlıktan başka alternatifi var -kızını küçük yaşta evlendirmemek, kızının yakarmalarına kulak vermek, kızını ezdirmemek, okutmak- hem de cehaletinden kurtulabilecek fikirler, kanunlar ve nizamlar etrafını kuşatmışken bunlara kulak tıkıyor, at gözlüklerini çıkarmayı reddediyor, ak-let-mi-yor.

Anlaşılan o ki sizinle bu hususta ortak bir payda bulamayacağız.

O kızlar bile çaresizlikle babalarının örflerine bir şekilde baş kaldırabilmiş, bu gücü ve cesareti kendilerinde bulabilmişler, kendilerinin bir insan, bir kişilik olarak var olduğunu babalarına anlatamamışlar belki ama yıkılmazı yıkarak başkalarına anlatabilmişler. Kızlar da babalar da aynı köklere, aynı örfe ve adete sahip değil mi? O mahsun ve masum (?) töre kurbanı (?) babalar kızları kadar olamamış. Yazıklar olsun o babalara.

YILDIZLAR ATEŞ BÖCEĞİ SANILMAKTAN KORKMAZLAR

http://kadinislamadalet.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
  #28  
Alt 31-10-2006, 12:39
mhmd mhmd isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2005
Bulunduğu yer: sonsuzluktan
Mesajlar: 3.328
Standart Re: İşte Yine Bir İslam Gerçeği

Sn. Exclusive,

Yanlış anladıysam lütfen düzeltin. Diyorsunuz ki; baktığımız yerde, duyduğumuz seste, düşündüğümüz olaylarda kendi duygularımızı ile değerlendirme yapmalıyız. Yanlış düşünüyor isek yanlış demeli doğru ise doğru.

Böyle düşünseydi bilim adamları, nasların ya da en hafifi ile değer yargılarının önüne geçemezlerdi. Böyle olsaydı ilerleme ve yenilikler sağlanamazdı kanımca.
İnsanlık adına aşıyı geliştirmeye çalışan Louis Pasteur’ ün deneylerde ölen hayvanlarını görsek cani derdik. Kübizmi anlamadan tablosuna bakınca, Pablo Picasso’ya yeteneksiz.
Derim ki; yaptığımız tahlilse, sıyırmalı gömleğimizi yargılarımız ve bildiklerimiz ve duygularımızdan, bakmalı tarafsızca ve inmeli derinlere, teşhis koymalı önce hastalığa. Tanımalı onu hemhal olmalı ki bilinsin dostuğu düşmanlığı. Tahlilden sonra gelir tetkik. Öyle ya, hissettik ama acaba doğru mu düşündük diye. Almalı birkaç damla kan ya da idrar miroorganizmasına girmeli. Şayet düşüncemizi destekler tahlil de çıkarsa o zaman gelir reçete yazmaya sıra. Ama dikkat edin yazdığımız reçete zehir gibi de olur, şeker gibi de. Lakin bizi ilgilendiren tarafı hastalığı iyi etmektir, ilacın tadı değil.

Hatalarımızı, cehaletimize bağışlayın
Alıntı ile Cevapla
  #29  
Alt 31-10-2006, 13:01
K.C. - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
K.C. K.C. isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 02 Jun 2006
Mesajlar: 4.587
Standart Re: İşte Yine Bir İslam Gerçeği

Linkteki yazının finali:

TÜRKİYE’DE HAPSEDİLMİŞ 7 KIZI GERİ GETİRDİK BİRİNDEN HABER ALAMIYORUZ

Avusturya’da bu vakalarda cinayet yaşanmadığını ama Almanya, Belçika, Fransa ve Hollanda’da ölenler olduğunu söylüyor Başarı: "Hayati tehlike nedeniyle Avusturya’dan Almanya’ya kaçırdığımız kızlar var. Başarısızlıkla biten ve beni çok acıtan bir olay bir kızın Mart 2006’da Türkiye’ye kaçırılması. Hálá bir haber alamıyoruz. Yozgat Sorgunlu. Ablasıyla da ben ilgilendim. Bir ara ikisi sülalelerinde evliliğe zorlanan kızları saydılar, tam yedi tane. Hepsi de Avusturya’dan. Ablayı kurtarabildik ama kardeş onun kadar mücadeleci değildi" diyor.

Bu iki kızın göbeğine kadar sakallı, tarikat üyesi babalarının yaptıkları inanılır gibi değil: "Büyük kızı evlenmeye hayır deyince, evlendirmek istediği adamla aynı eve kapatmış, bu kız senin helalin istemezse tecavüz et, demiş. Oğlan kızın sinir krizleri sonunda yapamamış. Kızın babasından, sen erkek değilsin, diye yumruk yemiş. Onu korumaya aldık. Küçük kızın kolunu kırmıştı babası. Koruma altındaydı ancak gençlik dairesi kızın isteğiyle eve dönmesine izin verdi ve hata yaptı. Anne ve kardeşlerini babayla yalnız bırakmamak için Türkiye’ye gidiyor ve olan oluyor, evli olarak geri geliyor. Geçen yıl intihara kalkıştı ve hastaneye kaldırıldı, yine sığınma evine yerleştirildi. Boşanma davası için para toparlamaya çalışıyorduk. Bir telefon gelmiş, küçük kardeşi balkondan düştü ve komada diye, bilet yollamışlar. Bana söylemeden çekip gitti. On gün sonra Viyana’daki arkadaşını arayıp, beni Antalya’da bir eve kapadılar, diyor. Geçen yıl Türkiye’de bırakılmış ve ellerinden belgeleri alınmış yedi kızı Avusturya’ya geri getirdik ama ondan o günden beri ses yok."


YILDIZLAR ATEŞ BÖCEĞİ SANILMAKTAN KORKMAZLAR

http://kadinislamadalet.blogcu.com/
Alıntı ile Cevapla
  #30  
Alt 31-10-2006, 13:23
mhmd mhmd isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
 
Üyelik tarihi: 23 Dec 2005
Bulunduğu yer: sonsuzluktan
Mesajlar: 3.328
Standart Re: İşte Yine Bir İslam Gerçeği

Sn. Spartacus,

Bence siz; bir itin paçanızı ısırmasına kızmadınız. Canınız yandı, etinizden et koptu, lakin o mahluk öyle şartlanmıştı. Belki engel oldunuz birazda can acısıyla bağırdınız lakin kin gütmediniz, kafasına çivili sopa indirmediniz.

Bence siz; bir katili asmadan önce yargıladınız. Önce çocukluğuna indiniz. Ayrı düşmüş bir ailenin yoksul ve kimsesiz çocuğuna. Kimsesizliğin ve çaresizliğin düşürdüğü durumu teşhis ettiniz. Belki ceza verdiniz lakin o katile kin gütmediniz, yüzüne tokat atmadınız.

Bence siz; Fareler ve İnsanlar romanını okudunuz. Oradaki Lennie’nin yaptıklarını *en yakın arkadaşını öldüren George’u da okudunuz. En yakındaki arkadaşı olan Lennie’yi öldüren George’a kızdınız belki lakin gözleriniz yaşlı olarak tastik de ettiniz, kin gütmediniz.

Bence siz; Cahil insanlarla her gün karşılaşıyorsunuz. Konuşmasını, dinlemesini, oturmasını, kalkmasını dahi beceremeyen insanları. Hatalarını da görüyor ve bu hataların varlığına dayanamıyorsunuzdur. Hatalar için o insanları değil altta yatan nedenleri ortadan kaldırmak istiyorsunuz. O insanları eğitmek ve hatalarını fark ettirmek lakin kalkıp yüzlerine tükürmüyorsunuz. Her ne kadar hakları olsa da!!!

Hatalarımızı, cehaletimize bağışlayın
Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 02:16 .