Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > İbrahimi Dinler > İslam

 
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
  #1  
Alt 29-11-2012, 22:30
istatistik - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
istatistik istatistik isimli Üye şimdilik offline konumundadır
Kıdemli Üye
Dinlerden Özgürlük Grubu Üyesi
 
Üyelik tarihi: 08 Mar 2010
Bulunduğu yer: Antalya
Mesajlar: 3.058
Standart Ebabil Kuşları ve Fil Olayı

Kutsal kitaplar incelendiğinde, anlatılan pek çok hikayenin ve sözde mucizenin gerçek dünyanın kuralları (ki bunlara fizik kuralları da diyebiliriz) ile çeliştiğini görürüz. Kızıl Denizin ikiye ayrılması, İsa'nın suyun üzerinde yürümesi ya da ölümden dönmesi bunlardan ilk akla gelenleridir. Bu tür iddialar herhangi bir kişi tarafından sorgulandığında ise doğaüstü bir gücün, kendi koyduğu doğa kanunlarını çiğnediği yönlü bir cevap verilir. Olaylara mantıksal bir açıdan bakamayan kişileri her ne kadar tatmin etse de gerçekte tatmin ediciliği bir yana aslında cevap bile sayılmazlar.

Bunun yanında, fizik kurallarının çiğnenmesi ile kolayca açıklanamayacak çok daha iddialı mucize iddiaları da bulunmaktadır. Nuh'un gemisi hikayesi gibi yazının konusu olan "Fil Suresi" de bunlardan biridir. Konuyu şöyle bir hatırlamak için ayetlere bakacak olursak:


FÎL 105/1. Fil sahiplerine Rabbinin ne ettiğini görmedin mi?
FÎL 105/2. Onların düzenlerini boşa çıkarmadı mı?
FÎL 105/3-4. Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi.
FÎL 105/3-4. Onların üzerine, sert taşlar atan sürülerle kuşlar gönderdi.
FÎL 105/5. Sonunda onları, yenilmiş ekin gibi yaptı.


Pek çok İslami kaynak incelendiğinde, bahsi geçen kuşların "Ebabil Kuşu" olduğu iddia edilmektedir. Ancak, yukarıda alıntılanmış olan Diyanet İşleri kaynaklarına göre ise asıl anlatılan, ayette geçen "sürülerle" ifadesidir. Buna göre, "Tayran Ebabil" ile art arda, sürü halinde uçan kuşlardan bahsedilmektedir. Bu anlaşmazlığı da hesaba katarak, ayetlerde geçen mucize iddiasını iki bakımdan ele alacağım:
1) Bahsi geçen kuş "Ebabil" midir?
2) Kuşların attığı taşlar savaşa katılan askerleri ve filleri yenilmiş ekine çevirir mi?
İlk iddiayı incelemek için "Ebabil" kuşunu incelemek yeterli olacaktır. Öncelikle bahsi geçen Ebabil (Apus apus), sağangiller ailesinden, 16 – 17 cm uzunluğundaki bir kuştur. Kırlangıca olan benzerliği nedeniyle sıklıkla bu kuş ile karıştırılır. Sürüler halinde gezen bir kuş olması nedeniyle ayetteki kuş olma ihtimali doğsa da yaşadığı coğrafya incelendiğinde bunun mümkün olmadığı anlaşılacaktır.

Ancak, buna geçmeden önce, Fil Vakasının geçtiği toprakları incelemekte fayda var. Hikayeye göre, Ebrehe ordusu, Kabe'yi yıkmak üzere harekete geçer. Mekke'ye çok yaklaştıkları bir yerde, sürüler halindeki kuşlarca üstlerine atılan taşlar nedeniyle ordu helak olur ve Kabe kurtulur. Harita üzerinde Mekke ve Ebrehe topraklarını incelersek, Arap Yarımadasının güney batısına denk gelen bir noktada olduklarını görebiliriz.



Haritada gösterilen bölgeleri, Ebabil kuşunun yaşadığı bölgeler ile karşılaştığımızda, birbirinden tamamen alakasız iki farklı coğrafya olduklarını görürüz. Bu bakımdan, ayette geçen kuşların Ebabil kuşları olması mümkün değildir. Bu yönde iddialarını sürdürenlerin, Allah'ın nereye ne yolladığını bilmediğini iddia ettiklerini de peşinen kabul etmeleri gerekir. Aşağıdaki haritada, koyu mavi ve kırmızı ile işaretli bölgeler, Ebabil Kuşlarının yaşam alanlarını göstermektedir.



İddianın, ikinci yönüne gelirsek, kuşlar tarafından atılan taşların insanlar üzerinde bırakacakları etkileri incelememiz gerekecektir. Bunu yaparken, birkaç fizik teoreminden yararlanmamız gerekecek. Bu nedenle biraz teknik bir konu olabilir. Ancak, elimden geldiğince basite indirgemeye çalışacağım.

Kuşlar tarafından bırakılan taşlar, gökyüzünden serbest düşme hareketi ile inişe geçeceklerdir. Yani, aşağı yönlü hareketlerinde herhangi bir başlangıç hızı bulunmayacaktır. Bu sebeple de başlangıç hızarının sıfır alınması yanlış olamayacaktır. Bu harekete maruz kalan bir taşın, indiği yerde bırakacağı etki, uygulayacağı kuvvete bağlıdır. Bu kuvveti hesaplamak için ise bazı değişkenlerin bilinmesi gerekir. Öncelikle, serbest düşmenin başladığı yüksekliği bilmek gerekir. Bunun için ise kuşların uçuş yüksekliği bilinmelidir.

Zamanda geriye gidemeyeceğimize göre, günümüz şartlarına göre bir kıyaslama yaparak, bir kestirimde bulunmamız gerekecek. Stanford Üniversitesinden Paul R. Ehrlich, David S. Dobkin ve Darryl Wheye tarafından yapılan bir çalışmaya göre kuşların uçuş yüksekliği ortalama olarak 500 feet'in (yaklaşık olarak 152,4 metre) altındadır. Göç zamanlarında ise göreceli olarak çok daha yüksek seviyelerde uçarlar. Bunun ortalaması ile 10.000 feet (yaklaşık 3048 metre) civarındadır.

Serbest düşüşün başladığı yüksekliği yaklaşık olarak (152 – 3048 metre arası) bildiğimize göre, kuşlar tarafından atıldığı iddia edilen taşları karşılaştırmamız gereken bir referans bulmamız gerekir. Bu referans ise doğada sıklıkla karşımıza çıkan bir yağış türü olan doludur. Buna göre, büyüklüğü 5 – 200 milimetre (üst sınır 20 cm gibi görünüyor) arasında değişen dolu, 3700 metreye varan bir yükseklikten düşmeye başlar. Bu yükseklik, kuşların nadiren kullandığı (göç ederken) yükseklik olan 3048 metreden daha fazladır.

Tarihteki gözlemlenebilen ve ölümle sonuçlanan en büyük dolu faciası, 1982 yılında Bangladeş'te gerçekleşmiş ve 92 insanın ölümü ile sonuçlanmıştır. Burada ölçülen dolunun ağırlığı ise 2.2 pound (yaklaşık 900 gram)'dur. Fil vakasında bahsi geçen kuşların taşları pençelerinde ve gagalarında taşıdıkları düşünülürse, ölümcül doluların ağırlığının yarısının (hatta üçte birinin) bile kuşların taşıyabileceğinden daha fazla olduğu görülecektir(15 cm ebadındaki bir dolunun 1.1 pound [yaklaşık 450 gr] olduğu ölçülmüştür).

Tüm bu veriler bir araya getirildiğinde, mucize iddiasında incelenen 2 konunun da ayetlerde ve yorumlamalarda aktarıldığı gibi olamayacağı aççıktır. Çünkü; 1) Ebabil kuşları adı geçen bölgelerde yaşamamıştır, 2) Kuşlar, ölümcül olarak nitelenebilecek büyüklükte ve ağırlıkta taşları taşıyamayacaklardır. Atılan taşların kuşlar tarafından bırakıldığı açıkça belirtildiğine göre, konuyu daha mucizevi bir yöne çekmek de mümkün görünmemektedir. Bu bakımdan, fil suresinde anlatılan hikaye her açıdan mantıksız ve uydurmadır.

Dinler çoğunluğun korkusu ve azınlığın kurnazlığı üzerine kuruludur. (Stendhal)

SERBEST KALEM
Alıntı ile Cevapla
 

Önerilen Siteler


Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Cevaplar Son Mesaj
Gadir-i Hum Olayı aspartam İslam 16 24-01-2012 01:58
Ebabil Kuşları Hissesi... hackercesur İslam 11 11-12-2010 05:03
Büyü Olayı !!! Mikail16 İslam 44 06-10-2010 13:09
Tor Olayı Averroes Konu-dışı 64 28-03-2008 17:07
Etek olayı oxygen49 Konu-dışı 0 16-05-2006 21:38

Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 14:23 .