Enkaz operasyonu

[bilgivehis]

Türkiye'de yönetim türüne biçilen yönetim şekli "Sağcılar harabeye çevirir sonra sola devredilir".
1950 yılından beri bu böyle gelmiştir, ülkeyi uzun yıllar sağcılar yönetir sonra kısa bir mola verilerek sol partilere devredilir.
20-30 yılda bir kısa dönem iktidara getirilen sol, enkazı kaldırmak için kemerleri sıkmak zorunda kalır.
Böylece halkta oluşabilecek sol potansiyeli tekrar nefrete dönüştürülerek sağın her zaman önü açılır.
Halen 1950'den beri Menderes yönetiminin borcunu ödüyoruz. Menderes hükümeti ülkeyi borç batağına sürükledikten sonra 27 Mayıs darbesini lehine çeviren sol karakter, nispeten sol anlayışı temsil eden 61 anayasasını yürürlüğe soktu. Ancak yönetim yine sağın eline geçince 61 anayasasını 10 yıl içinde işlemez hale getirerek 12 Mart faşizmiyle ülke tamamen ellerine geçti.
Ülke yetmiş sente muhtaç olacak kadar viraneye düşünce yine kısa müddet sola devredildi.
Köyden kente göçlerin yoğun yaşanması işçi sınıfının yükselişini beraberinde getirince 73 ve 77 yıllarında sol kısa dönem iktidarda kaldı.
Sağ ülkeyi bitirip sola bırakıyor, sol da bunu düzeltmek için ekonomik baskıya başvurmak zorunda kalıyordu. Bir kez daha enkaz sola devredilmiş ve bir kez daha sağın önü açılmıştı.
Yetmiş-seksan arası böyle geçti.
12 Eylül darbesi sola son vuruşu yapmak üzere kuran-din propadandasıyla tarikat, cemaatlerin önünü açmış ve ülkeyi tekrar sağa teslim etmişti.
Sağ yönetimler 2000 yılına kadar ülkeyi perişan ettikten sonra yine solu devreye koymuş ve yine halkın soldan nefret etmesini sağlamıştı.
2002'den günümüze kadar halen devam etmekte olan dinci sağ iktidarın ülkeyi enkaza çevirerek çıkış yolu kalmayınca tekrar solu öne çıkardılar.
Bu ülkede hep böyle oldu, sağ 20-30 yıl yakar-yıkar sonra enkazı sola bırakır.
31 mart seçimleri göstermiştir ki, enkaz operasyonu hiç aksamadan devam ediyor.
Halk uyandı palavrasıyla sol ile bir müddet gaz alırlar sonra yine sağ yönetime gelir ve soyup soğana çevirmeye devam eder.
80 yıldır bu böyle gelmiş ve böyle gidiyor.
Balık hafızalı toplum da hiç birşeyi hatırlamadan 80 yıldır bu operasyonu hep yutar.

Oysa bunun halk uyanmasıyla zerre alakası yoktur.
Halk laik, demokratik ve adil düzen için mücadele etmemiş.
Sokaklara dökülüp böyle bir talepte bulunmamış.
Orta Anadolu cemaatlere teslim olmuş.
Aksine mafyatik nemalanmalar kesildiği için, makarna-kömür sadakası azaldığı için etkisiz bir uyarı verilmiş, hepsi bu.
Osmanlı'dan buyana akp zihniyetine hapsolmuş bir toplum böyle üç günde uyanmış gibi lanse edilmesi tam bir kara propaganda.
Bin yıldır araplaşmış, kendi dilini, yazısını, kültürünü dahi unutmuş, günümüzde dinci tarikatları baştacı etmiş bir toplum üç günde uyanacak öyle mi, trajikomikliğin alasıdır bu.
Önümüzdeki süreçte göreceğiz, sola bir parmak bal çalındı daha sonra yine dinciler, tarikatlar ve sağın her türlüsü yine yönetime getirilecek.
Dibine kadar bağımlı bir ülkede bağımsızlık kazanılmadan adil, özgür, eşit bir ülke olmaz.
Bu yüzden hem bağımlı, hem emperyalizmin güdümünde olan bu ülkenin kendiliğinden düzelmesi veya yönetenlerden medet beklenmez.
Kısaca hem tarihi tekerrürden hem günümüz toplumun duruşundan 31 Mart yerel seçim sonuçları aldatıcı bir enkaz operasyonundan başka birşey değildir.