Turan Dursun Sitesi Forumları
Geri git   Turan Dursun Sitesi Forumları > Genel Forumlar > Politika

 
 
Başlık Düzenleme Araçları Stil
Prev önceki Mesaj   sonraki Mesaj Next
  #1  
Alt 21-03-2008, 12:40
Üye Değil
 
Mesajlar: n/a
Standart Köy Enstitüleri

KÖY ENSTİTÜLERİ AÇILMADAN ÖNCEKİ DURUM VE GELİŞMELER

1926 yılında eğitim bakanlığına getirilen Mustafa Necati dönemi gelişmeleri şunlardır;
- Talim-Terbiye Dairesi, İnşaat Dairesi ve Sağlık Dairesi kurulmuştur.
- Telif ve Çeviri İşleri Yönetmeliği ve Yabancı Okulların Teftiş ve Kontrol Yönetmeliği çıkartılmıştır.
- Öğretmenlerin maaşları arttırılmış, yakacak, ev ve yolluk ödentileri kabul edilmiştir.
- Halk kitaplıkları kurulmuştur.
- Okul kitapları yazımı işi için yarışmalar düzenlenmiş ve kazanan kitaplar Devlet Matbaasında bastırılmıştı. Bu şekilde tek tip kitap uygulaması başlamış oluyordu. 1945 yılına kadar sürdürülen bu uygulamayla ucuz kitap üretimi sağladığından dolayı binlerce çocuğa kitap alma olanağı sağlamıştı.

Görüşlerinden yararlanılmak üzere 1924 yılından 1934 yılına kadar yabancı eğitim uzmanları davet edilmiştir. Bunlar;
- Columbia Üniversitesi’nden Prof. John Dewey
- Alman eğitim uzmanı Georg Kerschensteiner (yerine yardımcısı Dr. Künhe gelmiştir.)
- Belçikalı eğitim uzmanı Omar Boyse
- Amerikalı eğitim uzmanı Water Kemerrer
- Amerikalı eğitim uzmanı Dr. Beryl Parker
Gelen eğitim uzmanlarından John Dewey ve Omar Boyse’nin daha tutarlı öneriler sunduğu söylenebilir. Diğer eğitim uzmanlarının önerileri ülke koşullarına uymayan önerilerdir. John Dewey’in iki yıl boyunca eğitim uzmanı yetiştirilmesi ve Boyse’nin teknik eğitime önem verilerek yerel ustalardan yararlanılması önerileri oldukça yerindedir.
1932 yılında Öğretmen Birlikleri kapatılarak Halkevleri ve Halkodaları açılmıştır. 1946 yılına gelindiğinde 478 halkevi ve 4322 halkodası vardı. Halkevlerinde kurulan kitaplıklar sayesinde halkın sanat ve kültür alanında gelişmesini sağlamak amaçlanıyordu. Eğitim yöntemi andragoji denen yaşam boyu eğitim ilkesine dayalı bir yöntem uygulanmıştır. Yetişkinleri eğitmek ve ileriye götürmek gibi bir amaca sahip olan halkevlerinde bulunan kitap sayısı 1946 yılına gelindiğinde 60 bine yaklaşmıştı. Ancak bir sorun vardı: kültürel yönden zayıf insanları eğitmeyi amaçlayan halkevlerine katılımda bulunan kişiler, genelde zaten belli bir kültür seviyesini aşmış kişilerdi. Dolayısıyla halkevlerinin kurulmasıyla amaçlanan hedefe ulaşılamamış olunuyordu. Köylerde de durum farksızdı. Köydeki insanları eğitmek üzere iyi niyetli bir tavırla hareket eden aydın kişilerin anlatım şekilleri nedeniyle konuşmaları köylü tarafından anlaşılmıyordu. Aynı nedenden dolayı köylü bu kişileri dinlemekten daha ileri gidemiyordu. Bu insanları eğitecek kişilerin onların dilinden ve sorunlarından anlayan ve sorunlarını çözmek konusunda hem fikir üretecek hem de eylemde bulunacak kişiler olması gerektiğinin ayırtına varamamışlardı. 1950 yılında Demokrat Parti döneminde kapatılan halkevleri 1960 ihtilali sonrası açılmış. Ancak 1980 ihtilali sonrası tekrar kapatılıp yönetimin etkisi azalana kadar tekrar açılamamıştır.
Eğitim bakanlığı görevini 1932 yılında devralan Dr. Reşit Galip, 1933 yılında toplanan Köy İşleri Komisyonu’nda köy öğretmenleri yetiştirilmesi konusuna değinmiş; köy öğretmeninin köyün ekonomik yaşamında ve tarımsal etkinliklerinde ilerici ve düzenleyici bir etki yaratması gerekliliğini vurgulamıştır. Ayrıca Reşit Galip döneminde Adana, Ankara, İzmir ve Bursa illerinde 40 günlük köy öğretmeni yetiştirme kursları açılmıştır.
1934 – 1935 verilerine göre;
- Ülke nüfusu, 16 milyondu. Mevcut 40 bin köyde yaşayan nüfus, 14 milyondu. Buna göre ülke nüfusunun %80’i köylerde yaşıyordu.
- Kent ve kasabalarda okur-yazar oranı %85, köylerde ise %15 civarındaydı. Kadınlar arasında okur-yazar oranı ise %3 civarındaydı.
- Kentlerde 1192 ilkokul, 6851 öğretmen ve 254.517 öğrenci vardı. Köylerde ise 5000 ilkokul (çoğu üç sınıflı), 6786 öğretmen ve 313.169 öğrenci vardı. Ancak köylerde okuma çağındaki çocuk sayısı 1.680.000 civarındaydı.
1935 yılında CHP Büyük Kurultayı’nın toplanması sonrasında Mustafa Kemal, Saffet Arıkan’ı milli eğitim bakanlığına getirmiştir. Milli eğitim bakanlığı görevini devralan Saffet Arıkan, ilk iş olarak İsmail Hakkı Tonguç’u vekaleten İlköğretim Genel Müdürlüğü’ne atadı. İşi asıl başaran kişiler, Tonguç ve Hasan Ali Yücel oldu.

İlk olarak eğitmen kurslarının ve köy öğretmen okullarının açılmasıyla yola çıkıldı.

Köy öğretmen okulları 1936

1936-37 öğretim yılında 1936 yılında çıkarılan 3238 sayılı yasaya dayanarak ilk eğitmen kursları açılmaya başlanır. İlk olarak Çifteler, Kızılçullu, Kepirtepe ve Gölköy eğitmen kursları açılır. Bunu takiben köy öğretmen okulları açılmaya başlanır. 1939 yılında çıkarılan 3704 sayılı yasa ile bu kurumlara arazi sağlanır ve döner sermaye verilir. Açılmış olan bu kurumlar Köy Enstitülerinin temelini oluşturmaktadır.
İsmail Hakkı ve Saffet Arıkan, 1936 yılında öğretmen okullarına verilecek karakterin ilkelerini belirleyerek sunmuşlardır. Bunlar;
Öğretmen adaylarına verilecek bilgi, hep genel ve geçerli eğitsel esaslara dayanmalıdır.
Meslek dersleri, ‘iş ve üretim okulu’ denilen ve pratik bilgi ilkesi güden yeni anlamdaki okulun yöntemlerini egeme kılacak biçimde olmalıdır.
Yarının öğretmen adayları, köy hayatını her yönüyle ilgilendirebilecek koşullar içinde yetişmelidirler.
Öğretmen adayları, tarımsal ve sanayi ile ilgili bütün üretim biçimlerine, kuramsal ve uygulama bakımından egemen olabilecek duruma getirilmelidir.
(Kaynak: Yalçın Kaya, “Bozkırdan Dağa Uygarlık”Köy Enstitüleri “Antigone’den Mızraklı İlmihale”)
Eğitmen kurslarının bahar ve yaz aylarını kapsayan yılda 8 aylık süre olmak üzere üç yıl eğitim verilmesi tasarlandı. Küme sistemi kurularak 10 kişilik kümelere okuma-yazma, aritmetik, yurt ve yaşama bilgisi, tarım ve iş dersleri verildi. Her kümeye ders veren tarım ve öğretmen okulu çıkışlı bir öğretmen olurdu. Kurslarda öğrenciler, inşaat yani yapı ustalığından anlayan kişilerin önderliğinde okul binaları yaparlardı. Kursta gerçekleştirilmesi gereken birkaç iş dışındaki işler, öğrencilerin yetki ve sorumluluğundaydı. Her hafta eğlenceler düzenlenirdi. Mezun olanlar, eğitmen olarak atandıkları köylerde ellerinde kılavuz kitapları ve öğrenciler için üç yıllık ders kitapları bina yapımı ve köy çocuklarının okullara özendirilmesi için uğraş vermişlerdi. İlk denemenin başarısı görüldükten sonra eğitmen kurslarının çoğaltılmasına karar verildi. Kapatıldıkları 1946-47 ders yılı sonuna kadar eğitmen kurslarında 9.318 eğitmen yetiştirildi.
Eğitmen kursları açıldıktan 4 yıl sonra köy enstitüleri kanunu çıkarılarak 1940 yılında bu temelin üstüne köy enstitüleri kuruldu.
1940 yılında çıkarılan Köy Enstitüleri kuruluş yasasının gerekçeleri aşağıdaki görüşler ışığı altında kaleme alınmıştır;
- 1935 yılı nüfus sayımına göre 31 bin köyde okul yoktur.
- Pratik çözüm bulunmazsa bu sorun 100 yıl daha sürecektir.
- Kentli öğretmenler köylere uyum sağlayamıyorlar.
- Köy yaşamına ve koşullarına uyabilen öğretmenleri yetiştirecek bir program yürürlüğe konulmalıdır.
- Öğretmeni köyden uzaklaştırmayan, onu çiftçilik bilgileri ile donatacak ve başarılı bir uygulayıcı olarak görevlendirecek bir program gerekmektedir.
- Yeni öğretmenler, köyde geçerli olan demircilik, dülgerlik, kooperatifçilik, çocuk bakımı, dikiş ve ev idaresi bilgileri alacaklar.
- Öğretmen olmayacaklar öğrendikleri diğer işlerden birini yapmak üzere köy hayatında geçerliliği olan sahalara yönelecekler.
- köyde açılacak okullar, birer üretici kurum işlevinde olacaklar. Okulların pratik uygulamalar için arazisi olacak, böylece okulun ve öğretmenin getirdiği yük de azalacak.
(Kaynak: Yalçın Kaya, “Bozkırdan Dağa Uygarlık”Köy Enstitüleri “Antigone’den Mızraklı İlmihale”)

İşe girişilmeden önce çözümlenmesi gereken önemli bir sorun vardı: Parasal Kaynak. Parasal kaynak sağlamak önemli bir sorundu. Hasan Ali Yücelin parasal kaynak sorunuyla ilgili olarak, meclis konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı;
“İlk amacımıza 15 yılda varacağız. İçinde bulunduğumuz yılı kaybetmiyoruz.
Köyler için yetiştireceğimiz öğretmenlerin geçimi için ayrı bir çözüm bulduk. Köylere gerekli 30 bin öğretmeni yetiştirmek, bugünkü bareme göre aylık vermek, zaman yönünden yüzyıllar ve 70-80 milyonluk gider gerektiriyordu. Biz elimizdeki planla, zamanı 15 yıla ve gideri 27 milyona indirdik. Bu nedenle yetiştireceğimiz öğretmenleri gidecekleri çevreye göre donatmayı düşünüyoruz. Bunun için köy yaşamından esin aldık. Onlara sağlanacak olanaklar rahat yaşama ortamlarını yaratacaktır. Bu yüzden onları kentlerde oturanlarla karşılaştırmak yanlış olur. Köy öğretmeninin geçimi için yaratılan maddi olanak, kent öğretmeninden az olmayacaktır. Köy öğretmenleri bu yaşam düzeyini başka yerde bulamayacakları için görevden ayrılmayı düşünmeyeceklerdir.”

Parasal kaynak sorunun oluşmaması için köy enstitülerindeki öğrencilere tutumlu olmaları öğretilmişti. Öğrenciler, okul binasından kullanacakları tarım aletlerine birçok gereksinimlerini kendileri üretip yaptıkları için bu işlere ayrılabilecek kaynağın bulundurulması zorunluluğu ortadan kalkmıştı. Eğitim amaçlı yapılan işlerde köy enstitülerine gerekli ürünlerden daha fazlası üretilerek satılması yoluyla köy enstitülerine gelir elde etme olanağı sağlanmıştı. Köy enstitülerinin kendi aralarından örgütlenerek, gereğinde bazı işlerin yapılmasında yardım ekipleri göndererek yardımlaşması sonucu yine kaynak kullanımı azaltılmıştı. Köy enstitülerinde kişilerin gerçek gereksinimleri göz önüne alınarak üretim yapılmış ve aşırı kaynak kullanımı engellenmişti. 7-8 yıllık eğitimin 5 yıla sığdırılmış olması da kaynak kısıtlamasında önemli bir faktör olmuştur. Eğitimin kendi giderini karşılar duruma geleceği bir ortam yaratılmıştı.




Yasalar ve Yönetmelikler

22 Mart 1926 tarih ve 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanunda "Köy Muallim Mektebi" Uygulamasına Dair Düzenleme
24 Haziran 1937 yılı 3238 sayılı Köy Eğitmenleri Kanunu
Köy Eğitmenleri Kanunu Uyarınca Çıkarılan Yönetmelik
7 Temmuz 1939 tarih ve 3704 sayılı Köy Eğitmen Kursları ile Köy Öğretmen Okullarının İdaresine Dair Kanun
17 Nisan 1940 tarih ve 3803 sayılı Köy Enstitüleri Kanunu:

Madde 1: Köy öğretmeni, köye yarayışlı meslek elemanı yetiştirilmek üzere tarıma elverişli toprağı bulunan yerlerde, Milli Eğitim Bakanlığınca Köy Enstitüleri açılır.

Madde 2: Bu enstitülerin aylıklı öğretmen ve memurlarının ücretleri Milli Eğitim Bakanlığınca ödenir.
Madde 3: Enstitülere, tam devreli köy ilkokulunu bitirmiş, sağlıklı ve yetenekli köylü çocukları seçilerek alınır. Öğrenim süresi an az 5 yıl olur. Öğretmen olamayacağı kanısına varılan öğrencilere başka mesleklere ayrılır, öğrenim süresi bakanlıkça saptanır.
Madde 4: Öğrenciler, sağlık nedeni dışında bir nedenle kurumdan ayrılırlarsa, kaldıkları sürenin bedeli kendisinden veya kefilinden alınır.
Madde 5: bu kurumlarda öğrenimlerini bitirerek öğretmen olanlar, 20 yıl çalışmak zorundadır. Ayrılanlar devlet kurumlarına ve memurluğa alınmazlar.
Madde 6: Köy enstitüsü çıkışlı öğretmenler atandıkları köylerin her türlü eğitim öğretim işlerini görürler. Örnek bağ-bahçe, atölye gibi tesisler kurarak köylüye önderlik edenler, bunlardan yararlanmalarına yardımcı olurlar.
Madde 7: Öğretmenler ayda 20 lira aylıkla Milli Eğitim Bakanlığınca atanır. Başarı gösterenlerin aylığı 6. Öğretim yılında 30; 15. Yılında 40 liraya çıkarılır. Aylıklar üç ayda bir peşin olarak bakanlık bütçesinden ödenir.
Madde 8: Öğretmenler hastalanınca 788 sayılı yasa gereğince aylıklarını alırlar.
Madde 9: Enstitü çıkışlılar askerliklerini asteğmen olarak yapar. Bu süreye kadar geçen askerlik hizmetinde ücretlerinin üçte ikisini alırlar.
Madde 10: Göreve başladıklarında özel donatım bedeli olarak 60 lira verilir.
Madde 11: Öğretmenler üretim için ve öğrencilerin uygulama yapacağı araçlar, tohum, çiftlik, fidan vb. araç-gereçler okul demirbaşına geçirilerek, devletçe verilir.
Madde 12: Köy öğretmeninin atandığı okula, köy sınırı içinde ve tarım işlerine yarayacak topraklardan, köy kanununa göre satın alınarak öğretmen ailesinin geçimine, okul öğrencilerinin uygulama derslerine yetecek kadar toprak verilir. Köyde devlet toprağı varsa bu amaçla okula devredilir.
Madde 13: Köy okulu işletmesinde, kuraklık, sel, yangın, hastalık vb. nedenlerle ortaya çıkacak zarar için işletmenin yeniden kurulması amacıyla, bakanlık bütçesinden yardım edilir.
Madde 14: İşletmelerdeki her türlü eşya, hayvan vb. okulun malıdır; işletmeden elde edilecek ürün öğretmenin olur.
Madde 15: Köy öğretmenlerinin işleri, gezici başöğretmenler ve ilköğretim müfettişlerince kovuşturulup, denetlenir ve yardımcı olunur.
Madde 16: Köy okulu ve öğretmen evi bakanlıkça verilecek planlara göre, köy yasasına dayanılarak, bölge ilköğretim müfettişi ve gezici başöğretmen denetiminde köy kurulunca yapılır. Öğretmen atanacak köylere durum üç yıl önceden bildirilir. Okul ve öğretmen evi, öğretmen işe başlamadan bitmiş olur. Köy okulunun onarımı vb. gideri köy kurulunca karşılanır.
Madde 17: Köy enstitülerine şu kurumları bitirenler atanır;
Yüksek okullar ve üniversite fakülteleri
Gazi Eğitim Enstitüsü
Öğretmen okulu
Ticaret lisesi ve orta ziraat okulu
Erkek sana okulu, kız enstitüsü
Köy enstitüleri
İnşaat usta okulu
Bunlardan başka her türlü teknik meslek okulu çıkışlılar
Bunlar dışında enstitülerde uzman işçiler, gündelik ya da aylık ücretle “usta öğretici (usta öğretmen)” olarak çalıştırılabilir. Köy enstitülerinde çalışacakların, atama, terfi ve teftişleri ve enstitülerin yönetim işlerinin nasıl yürütüleceği ayrı bir yönetmelikle saptanır.
Madde 18: Milli Eğitim Bakanlığınca “Köy Öğretmenleri Emekli Sandığı” ve “Köy Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı” kurulur.
Madde 19: Bu iki sandığın işleri ayrıca yönetmelikle düzenlenir, saptanır.
Madde 20: Köylerde çalışan öğretmenlerin ve ailesinin sağlık işlerine parasız bakılması için bakanlıkça sağlık müfettişleri atanır. Bakanlık prevantoryum ve sanatoryumundan köy öğretmenleri parasız yararlanır.
Madde 21: Enstitülerin donatım, yapı ve onarım işleri 4290 sayılı arttırma-eksiltme yasasına girmez.
Madde 22: Bu yasa yayın tarihinden başlayarak geçerlidir.
Madde 23: Yasayı yürütmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.

19 Haziran 1942'de çıkarılan 4274 sayılı Köy Okulları ve Enstitüleri Teşkilat Kanunu ile köy enstitüleri bölgelere ayrıldı.
1943 yılı 4459 Köy Enstitülerinde Sağlık Kolu açılması kararlaştırıldı.
1943 yılı Yüksek Köy Enstitüsü Talimatnamesi ile Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü kuruldu.
1947 yılında Köy Enstitüsü Öğretim Programı ve Yönetmeliği değiştirildi.
1947 Hasanoğlan Yüksek Köy Enstitüsü kapatıldı.
1948 yılında Eğitmen Kurslarına son verildi.
1950 yılında karma eğitim kaldırıldı. 4 enstitüdeki sağlık kolu kapatıldı.
1951 yılında köy enstitülerinde öğretim süresi 6 yıla çıkarıldı.
1953 yılında Köy Enstitüleri Programı ile İlköğretmen Okullarının programları birleştirildi.
1954 tarih ve 6234 sayılı yasa ile Köy Enstitüleri, İlköğretmen Okulu'na dönüştürüldü.
Alıntı ile Cevapla
 

Önerilen Siteler


Yetkileriniz
Yeni Mesaj yazma yetkiniz Aktif değil dir.
Mesajlara cevap verme yetkiniz aktif değil dir.
Eklenti ekleme yetkiniz aktif değil dir.
Kendi Mesajınızı değiştirme yetkiniz Aktif değildir dir.

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-KodlarıKapalı

Gitmek istediğiniz forumu seçiniz


Bütün Zaman Ayarları WEZ +3 olarak düzenlenmiştir. Şu Anki Saat: 09:28 .