sevgili gematria,
belki söylediklerine asıl karşı çıktığım hususu netleştirmek açısından, tekrar ilk mesajlarınıza dönmekte fayda olabilir.
Diyorsun ki:
gematria´isimli üyeden Alıntı
Deniz Baykal gerçeğine gelince ben onun amerikanın türkiyeye özel olarak yetiştirip pazarladığı sözde sol bir siyasetçi olduğunu biliyorum 2 yıl boyunca Rockfeller Foundation bursu ile abd de harmanlanan misyon kazanan deniz baykal miladını doldurmuştur ... amerikanın amacı solun içini boşaltarak akp yi tek başına iktidar etmekti ve bunu deniz baykal sayesinde kazanılan tepki oylarıyla başardılar .. deniz baykal başkanlığı boyunca chp lileri hatta tüm anti akp lileri sömürdü oy oranlarını azaltıp çekimserliğe kararsızlığa itti.. küskünlerin sayısı oy oranlarını aştı ... ama artık deniz baykal dan arınmış ve onun gibi yaşlı koltuk sevdasından başka bir amacı olmayan dinazorlardan arındırılmış dinamik bir chp oluşmaktadır .. bu halkın kurtuluşu demektir .. artık fişlemeye dur deme zamanı gelmedimi ?...
|
Şimdi bu gibi, herşeyin mutlak merkezine ABD etkisini yetleştiren, komplo teorileriyle bezenmiş ''büyük tabloyu okuma'' girişimleri kanımca tamamen inançtan ibaret. İnançtan ibaret, çünkü bunları yanlışlamak (ilkesel olarak) mümkün değil. Dolayısıyla bu gibi tezler üzerinden tartışmak ve birbirimizi ikna etmek de mümkün değil.
Sizin bu söylediklerinize karşın başka biri de çıkıp örneğin diyebilir ki:
ABD, artık AKP ile Türkiye'de kendi mutlak kontrolü altında ılımlı bir İslam kuramayacağını anladı. Gerek AKP'nin İsrail hakkındaki çıkışları, gerek İran konusundaki tutumları, gerekse global player olma talepleri ABD'nin hevesini kursağında bıraktı. Bu sebeple artık Türkiye'de yeni bir yönetim kurma yönelimleri içerisine girdi. AKP'nin tek alternatifi olarak daha bir yumuşamış CHP'yi buldu. Fakat bunun Baykal ve mevcut yönetimle zor olduğuna kanaat getirdiği için, bir yandan belli bir süre medya aracılığı ile kamuoyunu Kılıçdaroğlu'na hazırladı. Diğer yandan (gerçek veya montaj) malum videoyu tam zamanında piyasaya sürerek, parti içi değişimi mümkün kıldı. ABD, bundan sonra en azından belli bir dönem AKP'yi değil, CHP'yi destekleyecek. Bölgedeki çıkarlarını korumak için şu dönem bunu daha makul buluyor. Medya'nın Kılıçdaroğlu'nu pompalaması da bunun önemli delillerindendir. Fakat ABD, Türk kamuoyunun ABD karşıtlığını bildiği için, CHP'yi desteklediğini belli etmemeye özen gösterecek.
|
Böyle bir ''büyük tabloyu okuma''ya ne dersin?
Bunu da yanlışlamak (ilke olarak) mümkün değil. Bu da sadece bir 'inanç'tan ibaret. Ama objektif olarak bakıldığında en az (veya en fazla) senin 'büyük okuman' kadar makul.
Dolayısıyla kanımca siyasi tartışmalarda bu gibi büyük tezleri (içlerinden birisinin hasbel kader belki de doğru olmasına rağmen) kullanmak doğru bir yöntem değil. Yanlışlanabilir, üzerine tartışılabilir ve en azından ilkesel olarak uzlaşılabilir daha somut tezler üzerinden gitmekte fayda görüyorum.
saygılarımla