Kelam ya da logos, tanrının vücut bulmuş halidir, yani tanrıdır.
İsa, kelamullah'tır. Yani tanrının sözüdür. Diğer yandan tanrının kendisidir.
Kuran'da kelamullahtır. Yani tanrının sözüdür. Diğer yandan tanrının kendisidir.
Hristiyanların en çok tartıştığı konu İsa'nın konumudur. Müslümanların da en çok tartıştığı şey Kuran'ın kendisidir.
Hristiyanlar ''İsa tanrıdan mı doğdu, insandan mı?'' ya da ''İsa yaratıldı mı, hep varmıydı?'' tarzında sorulara cevap aramışlardır.
Müslümanlar da ''Kuran mahluk mudur, gayri mahluk mudur?'' yani ''Kuran yaratılmış mıdır, yoksa yaratılmamış mıdır?'' tarzında sorulara cevap aramışlardır.
Aslında müslümanlar, yüzlerce yıl önce yaşanan tartışmaları, farklı isimlerle/sıfatlarla tekrar etmişler sadece.
Hem hristiyanlar, hem de müslümanlar, kendilerinden saymadıkları insanları putperest/pagan ilan etmişler.
Puta tapmayı mesela İbni Kelbi saygı gösterme, İbrahim usta(İslam Öncesi Arap Mitolojisi) puta/taşa dokunma olarak göstermiş.
James George Frazer'de, mesela Polinezyalıların kutsal nesnelere dokunmakla yakalandıkları kutsal bulaşıcı hastalıktan kurtulacaklarına inandıklarını yazmış.
Bir yere bağlıyacağım şimdi. 🙂
İsa kurtarıcıdır, Kuran'da öyle.
Hristiyanları İsa, müslümanları da Kuran kurtaracaktır.
Saygı gösterme, dokunma ve kurtulma. Buyrun;
haçı öpmek.jpg
kuranı öpmek.jpg