ben açıkçası bu konuda evet yada hayır demeden önce bu konunun hükümetler tarafından çözülemeyeceğini ve bu şekilde çözümünün de sakıncalı olduğunu düşünüyorum.
kendi halkına zulmeden bir yönetim kendi yaptığı bir soykırımı kabul eder mi? kabul etse ne olur? diyelim ki etti, tazminat vs de ödedi. bunu kime karşı ödüyor? yine kendi halkına zulüm eden bir yönetime. diyelim ki onu da yaptı. nasıl bir dünya konjonktüründe yapıyorsunuz bu soykırım kabulünü? dünyadaki bütün yönetimlerin kendi halkına ve başka halklara zulüm yaptığı şartlarda.
mesela amerika. insanlar yoksulluk ve evsizlikten kendi hapse attırıyor. insanlar metropol merkezinde çadırda yaşıyor. kimsenin umurunda değil. devlet suratlarına bile tükürmüyor. hadi iç tarafı geçtik. dışta nasıl? bir sürü devlete karşı ambargo uyguluyor. hükümetlerin iç işlerine karışıyor. bu evsizler avrupada da var. yoksulluk. eşitsizlik. suriyedeki savaşa sesini çıkarabiliyor mu avrupa? ya filistinin bombalanmasına? suudi arabistan yemeni haritadan siliyor, bir allahın kulu "ulan noluyor" diyor mu? afganistan sıçtı. talibanı beslediler yıllarca. 1970lerde mini etekli afgan kızları üniversitede akademi eğitimi alıyordu. şimdi ülke pislikten, oğlancılıktan, rüşvetten, yobazlıktan geçilmiyor.
yani bugünkü tarihte, gözümüzün önünde yaşanan soykırıma sesini çıkarmayan, hatta soykırıma sebep olan hükümetlerle soykırım mı tartışılır?
ancak her iki ülkenin de yönetimine kendi halkıyla barışık sosyalist hükümetler gelir. tarihçiler vs tartışır, bir sonuca varırlar. bu durumda bile tazminat ödenmesine karşıyım ben. gerçek, samimi hükümetler ne kan parası ister ne de verir. fakat suçlu/sorumlu taraf, iki ülke halkları arasında barışı, iletişimi, işbirliğini temin edecek taşınmazlar inşaa eder. organizasyonlar düzenler. bence bu iş ancak böyle çözülür. birbirini suçlayarak değil, barışarak ve iki komşu gibi birbirine gidip gelerek.
ben isterim ki
eğilsin dallar bereketten
ama insanoğlu başını eğmesin
utançtan yada güçsüzlükten
her şey eğilsin insanın önünde
ama insan, insana tutsak olmasın
|